Ercan Aşkın

Karadag Boratinon Oros , Karaman’in 17 km kuzeyinde, Cumra ve Karaman ovalariyla Hotamis Batakligi arasinda yer almaktadir. Karadag, kuzeydogu-guneybati dogrultusunda uzanan ve ana kutle disinda cok sayida kucuk tepedenolusan sonmus volkanik bir dagdir. Antik Donemde Lykaonia Bolgesi sinirlari icinde yer alan Karadag’in, gerek ana kutlesi uzerinde ve gerekse cevresinde bulunan verimli araziler dolayisiyla erken donemlerden itibaren yerlesim gordugu anlasilmaktadir. Mevcut kalintilar, bolgede Roma ve ozellikle de Erken Hiristiyanlik donemlerinde yogun imar faaliyetlerinin yurutuldugune isaret etmektedir. Bu durumla dogru orantili olarak Karadag ve cevresinde soz konusu donemlerde gerceklestirilen tarimsal uretimle baglantili cok sayida arkeolojik ve epigrafik kanitla da karsilasilmaktadir. Uzum presleri, agirlik taslari, degirmen taslari metalar ve catilluslar , kabartmalar ve yazitlar, bu kalintilar arasinda yer almaktadir. Soz konusu arkeolojik ve epigrafik materyaller, bolgede Roma ve Erken Hiristiyanlik donemlerinde yogun bir sekilde uzum ve tahil uretiminin gerceklestirildigini ortaya koymaktadir. Bu calismada, tespit edilen arkeolojik ve epigrafik kalintilarin degerlendirilmesi suretiyle Karadag ve cevresinin daha once calisilmamis bir yonune aciklik kazandirilmasi amaclanmaktadir

A Figured Bedrock Sarcophagus in the Rural of Germanikopolis (Rough Cilicia/Isauria)
Due to the modern city of Ermenek being founded on the ancient city Germanikopolis, located within the borders of Rough Cilicia / Isauria in the ancient period, no architectural remains are encountered. However, there are many rock tombs belonging to the city’s necropolis on the rocks to the north of the town center. In addition, rock tombs are discovered in the city’s immediate vicinity. Four tombs were identified 250 m southwest of Ermenek Karalar Neighborhood, located approximately 4.5 km south of the beeline distance of the ancient city. These are probably the surviving elements of a small rural settlement. Three of these tombs are bedrock sarcophagi, and the fourth tomb is a chamasorium located 20 m northwest of this group. One of the bedrock sarcophagi is particularly striking because of the reliefs it carries. On the relief on the tomb, which we date to the Roman Imperial Period, the father of the family is depicted protecting his family with his spear against a bear. The subject of this study is the tomb with reliefs, which is stylistically similar to the reliefs of the Isauria Region.

Eirenopolis, one of the cities of the Isaurian Region, is located within the borders of the Çatalbadem neighbourhood of Kazancı town of Ermenek district in Karaman province. Th e ruins of the ancient city spread over Topraktepe and extends to the south and southwest of the hill. This study will be a contribution of the agricultural production in the region, evaluating a wine workshop and a rock-cut wine press found in the territory of Eirenopolis. The workshop is located 3,5 km south of the city, and composes of a place carved into a huge rock block and a rock-cut wine press inside of it. It is important for being the only workshop which was carved into the bedrock, found in this region so far. On the other hand, the rock-cut wine press located 2,5 km to the south of the city is an excellent example of the press-arm presses that were dug into the bedrock in the open area, which is frequently encountered in the region. Th e cross motifs on both sides the workshop walls and the rock-cut wine press provide information on dating. Within the scope of this article, information about the workshop and the rock-cut wine press will be given. In addition to this, based on the historical and archaeological data, the proposals for dating will be made.

Karaman ilinin Ermenek ilçe merkezine lokalize edilen Germanikopolis, literatürde Dağlık Kilikia veya Isauria sınırları içerisinde anılmaktadır. Antik dönemden günümüze ulaşan çeşitli tiplerdeki üzüm presleri, kentin sahip olduğu topraklarda üzüm üretiminin önemli oranda yer tuttuğuna işaret etmektedir. Çalışma kapsamında, kentin yakın civarında ve hinterlandında tespit edilen üzüm presleri çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılmak suretiyle ayrıntılı olarak incelenmektedir. Ayrıca antik dönemde kent çevresindeki tarımsal üretim üzerine değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Çalışma, ilk defa olarak sunulan kalıntıları ve antik kentin bilinmeyen bir yönüne ışık tutan yeni bilimsel sonuçları içermesi dolayısıyla önem taşımaktadır.

Dağlık Kilikia’nın, günümüzde Ermenek ilçesi toprakları ile Başyayla ilçesi topraklarının bir kısmını içeren bölümüne modern literatürde Ermenek Havzası ismi verilmektedir. Coğrafi olarak çevreden yalıtılmış kapalı bir havza niteliği taşıması ve kendine özgü iklim koşullarına sahip olması söz konusu toprakların Antik Dönemde yoğun bir şekilde iskan görmesini sağlamıştır. Nitekim havza içerisinde Germanikopolis, Eirenopolis, Domitiopolis, Lauzados, Sbide ve Zenonopolis kentlerinin geliştiği görülmektedir. Kentlerin yanı sıra küçük yerleşimler ve çiftlikler havzada karşılaşılan diğer unsurlardır. Tespit edilen pek çok üzüm presi havzada Antik Dönemdeki tarımsal faaliyetlerde bağcılığın önemli bir yer tuttuğuna işaret etmektedir. Bölgede karşılaşılan harman yerleri ise üzümün yanı sıra tahıl üretildiğinin de kanıtı niteliğindedir. Çalışma kapsamında bölgede rastlanan söz konusu arkeolojik kalıntılar ışığında Ermenek Havzası’ndaki tarımsal üretime değinilecektir.In the modern literature...

Elaiussa Sebaste’nin mimari açıdan en zayıf olduğu Severuslar döneminde, sadece dört km. batısındaki Korykos’un (diğer pek çok Kilikia kenti gibi) en zengin dönemini yaşıyor olması oldukça düşündürücü bir noktadır. Septimius Severus döneminde iki asırlık dev bir metropol olan ve o tarihe kadar bölgenin başkenti durumundaki Elaiussa Sebaste, M.S. 2. yy. sonlarından itibaren küçülmeye başlamış; mütevazı bir yerleşim olan Korykos ise aynı dönemde büyük bir kent olmuş ve tüm bölgenin ekonomik merkezi haline gelmiştir. Farklı arkeolojik kanıtlarla desteklenen bu tespitin en önemli dayanaklarından biri, Elaiussa Sebaste’de tapınak mezar geleneğinin Antoninuslar dönemi sonlarında ortadan kalkmış olmasıdır. Korykos’ta ise bu ve benzeri mezar anıtlarına en fazla Severuslar döneminde rastlanmaktadır. Yine Severuslar dönemine tarihlenebilen mimari buluntu sayısı Elaiussa Sebaste’de yok denecek kadar azken, Korykos ve Kilikia’nın diğer kentleri bu evrede en zengin dönemlerini yaşamıştır. Elaius...

Karadag Boratinon Oros , Karaman’in 17 km kuzeyinde, Cumra ve Karaman ovalariyla Hotamis Batakligi arasinda yer almaktadir. Karadag, kuzeydogu-guneybati dogrultusunda uzanan ve ana kutle disinda cok sayida kucuk tepedenolusan sonmus volkanik bir dagdir. Antik Donemde Lykaonia Bolgesi sinirlari icinde yer alan Karadag’in, gerek ana kutlesi uzerinde ve gerekse cevresinde bulunan verimli araziler dolayisiyla erken donemlerden itibaren yerlesim gordugu anlasilmaktadir. Mevcut kalintilar, bolgede Roma ve ozellikle de Erken Hiristiyanlik donemlerinde yogun imar faaliyetlerinin yurutuldugune isaret etmektedir. Bu durumla dogru orantili olarak Karadag ve cevresinde soz konusu donemlerde gerceklestirilen tarimsal uretimle baglantili cok sayida arkeolojik ve epigrafik kanitla da karsilasilmaktadir. Uzum presleri, agirlik taslari, degirmen taslari metalar ve catilluslar , kabartmalar ve yazitlar, bu kalintilar arasinda yer almaktadir. Soz konusu arkeolojik ve epigrafik materyaller, bolgede Rom...

Mevcut arkeolojik verilerle gecmisinin Hellenistik Doneme uzandigi bilinen Daglik Kilikia’daki Korykos antik kentinin Roma Doneminde onemli imar faaliyetlerine sahne oldugu anlasilmaktadir. Sutunlu cadde, anitsal kapi, tapinak, hamam gibi gunumuzde kalintilari gorulebilen cesitli kamu yapilariyla, yerlesim alani icerisinde karsilasilan ve Roma Donemine ait oldugu dusunulen diger mimari unsurlar bu durumun gostergesi niteligindedir. Soz konusu kalintilar Korykos’taki imar faaliyetlerinin ozellikle I.S. 2. yuzyilin ikinci yarisi ile I.S. 3. yuzyilin baslari arasindaki zaman araliginda ivme kazandigini ortaya koymaktadir. Bu calisma kapsaminda Korykos’un sahip oldugu Roma Donemi kamu yapilarindan Sutunlu Cadde ile caddenin baslangicinda yer alan muhtemel anitsal kapi, Kuzey Kapisi,yapisal ozellikleri acisindan ele alinmaktadir. Mevcut mimari kalintilar Roma mimarliginin ortaya koydugu ve kentlerin donatilmasi baglaminda kent dokusunun onemli bir unsuru olan sutunlu cadde olgusunun Kory...

Elaiussa Sebaste’nin mimari acidan en zayif oldugu Severuslar doneminde, sadece dort km. batisindaki Korykos’un (diger pek cok Kilikia kenti gibi) en zengin donemini yasiyor olmasi oldukca dusundurucu bir noktadir. Septimius Severus doneminde iki asirlik dev bir metropol olan ve o tarihe kadar bolgenin baskenti durumundaki Elaiussa Sebaste, M.S. 2. yy. sonlarindan itibaren kuculmeye baslamis; mutevazi bir yerlesim olan Korykos ise ayni donemde buyuk bir kent olmus ve tum bolgenin ekonomik merkezi haline gelmistir. Farkli arkeolojik kanitlarla desteklenen bu tespitin en onemli dayanaklarindan biri, Elaiussa Sebaste’de tapinak mezar geleneginin Antoninuslar donemi sonlarinda ortadan kalkmis olmasidir. Korykos’ta ise bu ve benzeri mezar anitlarina en fazla Severuslar doneminde rastlanmaktadir. Yine Severuslar donemine tarihlenebilen mimari buluntu sayisi Elaiussa Sebaste’de yok denecek kadar azken, Korykos ve Kilikia’nin diger kentleri bu evrede en zengin donemlerini yasamistir. Elaius...

Sidamaria, Karaman’ın (Laranda) 47 km kuzeydoğusunda, Ayrancı ilçesi sınırları içerisinde yer alan Ambar köyüne lokalize edilmektedir. Kent, doğuda Herakleia’dan (Ereğli), kuzeyde Kana’dan (Beşağıl), kuzeybatıda Ikonion’dan (Konya), güneybatıda Laranda’dan, güneyde ise sahilden gelen yolların kesiştiği önemli bir kavşak noktası durumunda idi. Seyyahların verdiği bilgiler, kentte çok sayıda nitelikli yapının bulunduğunu göstermektedir. Arkeolojik ve epigrafik veriler ise Sidamaria’nın Roma ve Erken Hıristiyanlık dönemlerinde önemli bir kent olduğuna işaret etmektedir. Hadrianus Döneminde inşa edilmiş bir hamam yapısının varlığı MS 129 yılına verilen bir yazıtla kanıtlanmaktadır. MS 200-210 yıllarına tarihlenen ve Iulia Domna’yı onurlandıran bir yazıt ise kentin Severuslar Döneminde de önemini koruduğunu göstermektedir. Sidamaria’nın Roma Dönemindeki zenginliğine işaret eden bir diğer önemli buluntu ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen ve MS 250’li yıllara tarihlenen Sidamaria...

Karadağ (Boratinon Oros), Karaman’ın 17 km kuzeyinde, Çumra ve Karaman ovalarıyla Hotamış Bataklığı arasında yer almaktadır. Karadağ, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan ve ana kütle dışında çok sayıda küçük tepeden oluşan sönmüş volkanik bir dağdır. Antik Dönemde Lykaonia Bölgesi sınırları içinde yer alan Karadağ’ın, gerek ana kütlesi üzerinde ve gerekse çevresinde bulunan verimli araziler dolayısıyla erken dönemlerden itibaren yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır. Mevcut kalıntılar, bölgede Roma ve özellikle de Erken Hıristiyanlık dönemlerinde yoğun imar faaliyetlerinin yürütüldüğüne işaret etmektedir. Bu durumla doğru orantılı olarak Karadağ ve çevresinde söz konusu dönemlerde gerçekleştirilen tarımsal üretimle bağlantılı çok sayıda arkeolojik ve epigrafik kanıtla da karşılaşılmaktadır. Üzüm presleri, ağırlık taşları, değirmen taşları (metalar ve catilluslar), kabartmalar ve yazıtlar, bu kalıntılar arasında yer almaktadır. Söz konusu arkeolojik ve epigrafik materyaller, bölgede ...

Sidamaria, Karaman’in (Laranda) 47 km kuzeydogusunda, Ayranci ilcesi sinirlari icerisinde yer alan Ambar koyune lokalize edilmektedir. Kent, doguda Herakleia’dan (Eregli), kuzeyde Kana’dan (Besagil), kuzeybatida Ikonion’dan (Konya), guneybatida Laranda’dan, guneyde ise sahilden gelen yollarin kesistigi onemli bir kavsak noktasi durumunda idi. Seyyahlarin verdigi bilgiler, kentte cok sayida nitelikli yapinin bulundugunu gostermektedir. Arkeolojik ve epigrafik veriler ise Sidamaria’nin Roma ve Erken Hiristiyanlik donemlerinde onemli bir kent olduguna isaret etmektedir. Hadrianus Doneminde insa edilmis bir hamam yapisinin varligi IS 129 yilina verilen bir yazitla kanitlanmaktadir. IS 200-210 yillarina tarihlenen ve Iulia Domna’yi onurlandiran bir yazit ise kentin Severuslar Doneminde de onemini korudugunu gostermektedir. Sidamaria’nin Roma Donemindeki zenginligine isaret eden bir diger onemli buluntu ise Istanbul Arkeoloji Muzesi’nde sergilenen ve IS 250’li yillara tarihlenen Sidamaria...

Karadag (Boratinon Oros) is located 17 km north of Karaman, between
Çumra and Karaman plains and the Hotamış Swamp. Karadag is an
extinct volcanic mountain that extends in the northeast-southwest
direction and consists of several small hills outside the main mass. It is
under stood that Karadag, which has borders in the Lycaonia Region in
antiquity, has been inhabited since the early periods due to the fertile lands
on both the main mass and the surrounding area. Th e existing remains
indicate that the region was undergoing intensive zoning activities during
the Roman and especially early Christian periods. There are also numerous
archaeological and epigraphical evidence related to agricultural production
in Karadag and in the surrounding regions. Grape presses, weight stones,
millstones (metas and catilluses), reliefs and inscriptions are among these
remains. These archaeological and epigraphic materials reveal that grape
and grain production was carried out intensively during the Roman and
Early Christian periods in the region.
In this study, focused on clarify the previously unrecognized aspect
of Karadag and its surroundings by evaluating the archaeological and
epigraphic remains.

The architectural remains of the Hellenistical period in Korykos which are scattered around at the centre of the settlement, at the slopes and at the 'hinterland' are clues of a big quantity of population and of important constructive developments. The following settlements of later periods and the modern destructions though have lead to the fact that traces of architecture, especially at the centre of Korykos vanished except for a fortification, towers and tombs constructed in polygonal masonary technique. The quality of the masonary technique shows that there must have been other remarkable architectural monuments in Korykos. During the 2nd century B.C it was the general characteristics of the Olbian Region, in which also Korykos took part, to construct in polgonal masonary; the observation that Korykos followed the same tradition reflects that the settlement was part of the arcihtectural dynamics of the region during the same century. The towers with polygonal masonary, threshing-floors, cisterns and tombs which are parts of an agricultural construction reflect the agricultural organisation which must have surrounded the settlement during the Hellenistic period.

Korykos'un Hellenistik dönemde önemli oranda iskân gördüğüne, kentte mimari açıdan önemli gelişmeler kaydedildiğine dair kanıtları, kent merkezinde, kenti çevreleyen yamaçlarda ve kentin etkileşim alanında rastlanan mimari kalıntılarda görmekteyiz. Ancak sonraki dönemlerde gerçekleşen yapılaşmalar ve tahri-batlar, özellikle kent merkezinde Hellenistik döneme ait mimari kalıntıların oldukça sınırlı oranda günü-müze ulaşmasına neden olmuştur. Kent merkezinin Hellenistik dönemde sahip olduğu yapılar hakkında her ne kadar yeterli veri bulunmasa da, günümüzde görülebilen polygonal duvar örgüsüne sahip sur, kule-ler ve mezarların işçiliklerindeki nitelik, Hellenistik Korykos'ta nitelikli başka yapıların da bulunduğunu düşündürmektedir. MÖ 2. yüzyılda Olba Bölgesi genelinde, belirleyici özelliği polygonal duvar işçiliği olan yoğun bir imar sürecinin yaşanması ve Korykos'ta da bu mimari biçimin çok sayıda örneğinin belirlenmesi, aynı yüzyıl içerisinde kentte mimari bir hareketliliğin söz konusu olduğunu göstermektedir. Korykos'un yakın çevresinde karşılaşılan polygonal duvar işçiliğine sahip kule, pres, harman yeri, sarnıç ve mezarlardan olu-şan tarımla ilgili yapılanmalar ise, Hellenistik dönemde kentle bağlantılı, kentin etrafını kuşatan bir tarım-sal organizasyonun varlığını ortaya koymaktadır.

Korykos in Rough Cilicia, the roots of which date back to the Hellenistic period underwent a dramatic urban change in the Roman Imperial period, when the cities of Cilicia were provided with public buildings such as colonnaded streets, monumental gateways, temples and baths. During the second half of second and the early third centuries A.D., Korykos was furnished with a monumental gateway (‘North Gate’) marking the entrée of a sumptuous colonnaded street, the topographical and architectural characteristics of which are described in the following article.

It is possible to find plenty of archaeological evidence that proves information
on agricultural production, carried out in the areas that were made effective for
agriculture in the Olba territory during the Ancient Period. Present data proves
that especially olive and grape cultivation became prominent in the area where
agricultural production were carried out. Besides the factors that indicate olive
and grape cultivation, there are also threshing floors-which have not been studied
very well until today- that prove the existence of cereal production in the area.
Threshing floors can be seen in settlements of various sizes and in farms located at
certain spots of the agricultural areas in the territory. By selecting certain examples
the context of this study researches the construction features and the importance
of threshing floors within the agricultural production in the Olba territory; datings
are also suggested for threshing floors with support of some archaeological data.
Specifically, two samples are important in providing valuable data for dating. These
samples point out to the thresing floors starting to appear in the Hellenistic Period.

Karaman ilinin Ermenek ilçe merkezine lokalize edilen Germanikopolis, literatürde Dağlık Kilikia veya Isauria sınırları içerisinde anılmaktadır. Antik dönemden günümüze ulaşan çeşitli tiplerdeki üzüm presleri, kentin sahip olduğu topraklarda üzüm üretiminin önemli oranda yer tuttuğuna işaret etmektedir. Çalışma kapsamında, kentin yakın civarında ve hinterlandında tespit edilen üzüm presleri çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılmak suretiyle ayrıntılı olarak incelenmektedir. Ayrıca antik dönemde kent çevresindeki tarımsal üretim üzerine değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Çalışma, ilk defa olarak sunulan kalıntıları ve antik kentin bilinmeyen bir yönüne ışık tutan yeni bilimsel sonuçları içermesi dolayısıyla önem taşımaktadır.