Skip to main content
  • http://people.ibu.edu.tr/umitbozkurt

B. Ümit Bozkurt

XYZ, Xyz, Faculty Member
Çocukların, özellikle zayıf okurların, okuma sürecinde yaşadığı güçlükler araştırıldığında, temel sorunlardan birinin farklı düzeylerdeki çıkarım ilişkilerinin kurulamaması olduğu gözlenmiştir. Bunlara hedef odaklı çözümler geliştirme... more
Çocukların, özellikle zayıf okurların, okuma sürecinde yaşadığı güçlükler araştırıldığında, temel sorunlardan birinin farklı düzeylerdeki çıkarım ilişkilerinin kurulamaması olduğu gözlenmiştir. Bunlara hedef odaklı çözümler geliştirme sürecinde Türkçe öğretmenleri, birincil rol üstlenir. Ancak öğretmenlerin kuramsal ve akademik açıdan desteklenmesi gerekir. Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretmenlerinin kullanabileceği ve örnek alabileceği bir çıkarım becerisi ölçme aracı geliştirmektir. 10-13 yaş aralığındaki 100 öğrenci ile çalışılmış; farklı çıkarım düzeylerini kapsayacak biçimde açık uçlu sorulardan oluşan iki bölümlü “çıkarım becerisi ölçme aracı” oluşturulmuştur. Ortalama madde güçlük indeksi değeri 0,46 olan ölçme aracı, “orta” güçlüktedir. Ortalama madde ayırt ediciliğini gösteren değer, 0,53’tür; ölçme aracı “yüksek” ayırt ediciliğe sahip sorulardan oluşmaktadır. Cronbach alfa güvenirlik katsayısı ise 0,795’tir. Sonuç olarak ortaokul düzeyine uygun, metin temelli, farklı çıkarım düzeylerini kapsayacak biçimde, açık uçlu sorulardan oluşan ve dereceli puanlama anahtarları bulunan bir ölçme aracı geliştirilmiştir. Bu ölçme aracının alt bölümleri, birlikte ya da ayrı ayrı kullanılabilir.
***
When observing the difficulties experienced by children, especially the poor readers, during the reading process, it has been seen that one of the fundamental problems is establishing the relationships of inference at different levels. Turkish language teachers play a primary role in developing the solution-focused for these difficulties. However, teachers need to be supported theoretically and academically. The aim of this study is to develop a scale of inference skills that Turkish language teachers can use and take as examples. The study involved 100 children aged 10-13, and a draft scale consisting of open-ended questions covering different levels of inference was developed. The scale has an average item difficulty value of 0.46, indicating a "moderate" difficulty level. The average item discrimination value is 0.53, indicating that the scale consists of questions with "high" discrimination. The Cronbach's alpha reliability coefficient value is 0.795. Consequently, a scale has been developed that is suitable for secondary school level, text-based, covers different levels of inference, consists of open-ended questions, and includes a rubric. The sub-sections of this scale can be used coupled or individually.
Bu çalışmada, öğrenci metinlerinde ikna sözeyleminin yapılandırılışında belirgin eğilimlerin olup olmadığı sorgulanmıştır. Amaç, öğrenci metinlerinde uslamlamanın nasıl sunulduğunu ortaya koymak ve ortaya çıkacak dağılımı, “savlama” ve... more
Bu çalışmada, öğrenci metinlerinde ikna sözeyleminin yapılandırılışında belirgin eğilimlerin olup olmadığı sorgulanmıştır. Amaç, öğrenci metinlerinde uslamlamanın nasıl sunulduğunu ortaya koymak ve ortaya çıkacak dağılımı, “savlama” ve “değerlendirme” şemaları temelinde yorumlayarak olası eğilimleri saptamaktır. Savlama ve değerlendirme eylemleri, görüş içeren bilginin sunumunda metnin söylem türünü belirleyen iki farklı dilsel eylemdir ve her iki eylem de temelde iknâ sözeylemine hizmet eder, ancak içeriğin “öznellik” ve “nesnellik” değeri üzerindeki etkileri farklıdır. Bu nedenle, değerlendirme ile öznellik, savlama ile nesnellik arasında doğrudan bir ilişki kurulabilir. Bu ilişkiyi somutlamak adına, çalışmada “savlama” ve “değerlendirme” eylemleri açısından ortaya çıkan dağılım, sergilenen öznellik-nesnellik tutumu, bunun iknâ sözeylemi ve dil kullanımıyla ilişkisi incelenmiştir. Çalışmanın veritabanı, 12, 14 ve 16 yaşlarında 243 öğrencinin iki ayrı konuda yazdığı toplam 469 metinden elde edilen 5870 sözceden oluşmaktadır. Çözümlemede Toulmin'in savlama modelinin Verheij (1996;2005) tarafından genişletilmiş biçimi ile
Martin ve White'ın (2005) değer biçme kuramı kullanılmıştır. Ayrıca
dilsel göstergeler için anlambilimsel eylem sınıaması ve kiplik
biçimbirimleri yaklaşımından yararlanılmıştır. Sonuç olarak öğrenci yazarların görüşlerini, çoğunlukla “değerlendirme” yapısını kurarak aktardığı ve bununla ilişkili olarak öznel bir tutum sergilediği; durum eylemlerine sıkça yer vererek içeriği olgusallaştırma girişimlerinin olduğu; kiplik biçimbirimlerinden “-Ir” ile “-yor”u yaygın bir biçimde kullanarak, içeriği “kesinleştirmeye” çalıştığı, dolayısıyla bireysel gerçekliği varoluşsal gerçekliğe büründürme kaygısının olduğu; son olarak metinlerin neredeyse tamamında yazarı gösteren sözceler yoluyla bilginin sorumluluğunu aldığı; ancak “ben”, “biz” gibi birinci kişi göstergeleriyle kendilerini görünür kılarak metinlerinin öznellik derecesini artırdığı gözlemlenmiştir.

Structurıng The Persuasıve Speech Act: Reasonıng In Student Texts

This study examines whether there are signicant tendencies in the
structuring of persuasive speech act in student texts. The aim is to reveal how reasoning is carried out in student texts and to identify possible trends by interpreting the resulting distribution based on “argumentation” and “evaluation” schemas. Argumentation and evaluation acts are two different linguistic performance that determine the discourse type of the text in presenting opinion containing knowledge and both performance serve the persuasive speech act, but their effects on the "subjectivity" and "objectivity" of the content are different. Therefore, a direct relationship can be established between subjectivity and evaluation and between
objectivity and argumentation. In order to materialize this relationship, the distribution that emerged in terms of “argumentation” and “evaluation” acts, the exhibited subjectivity-objectivity attitude, and its relationship with persuasive discourse and language use were examined. The database of the study consists of 5870 utterance obtained from 469 texts written on two different topics by 243 students aged 12, 14, and 16. The Toulmin
argumentation model, expanded by Verheij (1996; 2005), and Martin and White's (2005) appraisal theory have been used in the analysis. In addition, the semantic verb classifcation and modality morphemes approach were used for linguistic indicators. As a result, it was observed that student writers mostly conveyed their opinions by establishing an "evaluation" structure and exhibited a subjective attitude; there were attempts to factualize the content by frequently using state verbs; they tried to code the certainity of the content by using modality morphemes "–Ir" and "-yor" extensively, which signify their concern to turn their individual reality into
factual reality; they took responsibility for the knowledge through
demonstrative utterances pointing the author in almost all of their texts; however, they increased the degree of subjectivity in their texts by making themselves visible with rst-person indicators such as "ben" (I) and "biz" (we).
Çalışma, Türk öğrencilerin okuduğunu anlama başarısının sınıf içinde algılanan öğretmen desteğine ve okumayla ilgili öğretim uygulamalarına göre değişimini ele almaktadır. PISA 2018 veri tabanından çekilen verilerle temellendirilen bu... more
Çalışma, Türk öğrencilerin okuduğunu anlama başarısının sınıf içinde algılanan öğretmen desteğine ve okumayla ilgili öğretim uygulamalarına göre değişimini ele almaktadır. PISA 2018 veri tabanından çekilen verilerle temellendirilen bu çalışma, belirlenen değişkenler arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. PISA IDE sunucusu üzerinden yapılan çözümlemede, belirlenen değişkenler açısından Türk öğrencilerin PISA 2018 okuma başarısı ortalamasında oluşan farklar incelenmiştir. Sonuçta, algılanan öğretmen desteğinin, öğretmenin dersi uyarlamasının ve okumaya katılımı özendirmesinin okuduğunu anlamayla olumlu bir ilişkisinin; ancak geliştirici geribildirim alma sıklığının okuma başarısıyla olumsuz bir ilişkisinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca özet çıkarma, metnin içeriğiyle kendi deneyimlerini karşılaştırma, okunan metinle ilgili yazı yazma ve benzer konularda yazılmış diğer metinlerle karşılaştırma gibi etkinliklerin yapılmadığını bildiren öğrencilerin genel okuma ortalaması, bu etkinliklerin yapıldığını bildiren öğrencilerden çok daha yüksektir. Bu sonuçlar, öğretmenlerin zayıf okurlara daha sık geribildirim verdiğine ilişkin çıkarımı güçlendirmiştir. Diğer yandan iyi okurların derste öğrenme etkinliklerini yetersiz buluyor olabileceği olasılığı belirmektedir. Özetle okuduğunu anlama başarısı; öğretmen desteği, öğretimi uyarlama, geribildirim ve sınıfta yapılan okuma etkinliklerine katılım gibi değişkenlerden olumlu ya da olumsuz olarak etkilenmektedir.
The study deals with the variation of Turkish students' reading comprehension performance according to perceived teacher support and reading activities in the classroom. This study, which is grounded on the data drawn from the PISA 2018... more
The study deals with the variation of Turkish students' reading comprehension performance according to perceived teacher support and reading activities in the classroom. This study, which is grounded on the data drawn from the PISA 2018 database, investigates the relationship between certain variables. In the analyses performed on the PISA IDE server, the PISA 2018 reading literacy general averages of Türkiye were associated with the identified variables, and the differences in the averages were examined. As a result, perceived teacher support, teacher's adaptation of the course, and stimulation of reading engagement have a positive relationship with reading comprehension; however, it was found out that the frequency of receiving feedback had a negative relationship with reading performance. In addition, the general reading average of the students who reported that they had not performed activities such as summarizing, comparing the content of the text with their own experiences, comparing the text they have read with other texts written on similar topics, and writing about the text that has been read was much higher than those who reported that they had performed these activities. These results have strengthened the conclusion that teachers give feedback to poor readers more frequently. On the other hand, it is possible that good readers may find the learning activities in the course inadequate. In summary, reading comprehension performance is positively or negatively affected by teacher support, adaptive instruction, feedback, and engagement in reading activities in the classroom.
Temel kavramlar, erken yaşlarda birçok çocuk için zorlayıcıdır. Bu bakımdan kavram gelişiminin dilsel-bilişsel gelişim açısından değerlendirilmesi gerekir. Sığınmacı ya da geçici koruma altında olan çocukların dilsel-bilişsel gelişimini... more
Temel kavramlar, erken yaşlarda birçok çocuk için zorlayıcıdır. Bu bakımdan kavram gelişiminin dilsel-bilişsel gelişim açısından değerlendirilmesi gerekir. Sığınmacı ya da geçici koruma altında olan çocukların dilsel-bilişsel gelişimini izlemek, okula başlatma ve uyumlanma süreçleri açısından bir eşik belirleme işlemidir. Bu gereklilikle çalışmada iki dilli Suriyeli çocukların temel kavram gelişimlerini, renk, harf, sayı/sayma, boyut karşılaştırma, şekil, yön-konum, doku-materyal, toplumsal roller-duygular, nicelik ve zaman-sıralama ulamları çerçevesinde belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmek amaçlanmıştır. Süreçte nicel araştırma yöntemlerinden tarama kullanılmıştır. İlk aşamada 11 alt boyut ve 185 maddeden oluşan taslak ölçek oluşturulmuş, daha sonra taslak ölçeğin kapsam ve yapı geçerliği incelenmiştir. Daha sonra İstanbul’da bir Geçici Eğitim Merkezinde eğitim gören, 8-12 yaş aralığında, birinci dili Arapça olan ve Türkçe eğitim alan 103 öğrenciye uygulanmıştır. Veriler, madde
güçlüğü ve madde ayırt ediciliği açısından çözümlenmiş; 185 madde, 111 maddeye düşürülmüştür. Güvenirlik ise KR-20 (0,912) ve Cronbach alfa (0,939) değerlerine göre değerlendirilmiş; her iki değer açısından da tutarlılık olduğu gözlenmiştir. Buna göre ölçeğin yeterli düzeyde güvenirliğe sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kümeleme analizi sonucunda ise bu ölçekten alınabilecek puanların “yüksek”, “orta” ve “düşük” başarı olarak üç düzeyde değerlendirilebileceği ortaya
çıkmıştır.
Dil sınıflarında öğretmenlerin öğrenci gelişimini izlemek ve buna göre öğretme-öğrenme etkinliklerini düzenlemek için bir dizi sınıf içi değerlendirme aracını kullanmaları beklenir. Bu kapsamda çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak... more
Dil sınıflarında öğretmenlerin öğrenci gelişimini izlemek ve buna göre öğretme-öğrenme etkinliklerini düzenlemek için bir dizi sınıf içi değerlendirme aracını kullanmaları beklenir. Bu kapsamda çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten katılımcıların hangi sınıf içi ölçme-değerlendirme yollarını ve araçlarını, ne sıklıkta, nasıl kullandıklarını saptamak ve öğreticilerin benimsedikleri değerlendirme yaklaşımını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Durum çalışması olarak yürütülmesi tasarlanan araştırmanın katılımcıları, Batı Karadeniz Bölgesi'ndeki bir devlet üniversitesinin Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalışan öğretim görevlileridir. Süreçte iki tür temel veri toplanmıştır. İlk olarak ilgili kurumda 54 ders saati gözlem yapılmıştır. Daha sonra kurumda çalışan öğreticilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Sonuç olarak sınıf içi değerlendirme amaçlı en çok boşluk doldurma ile soru-yanıt tekniğinin kullanıldığı; kurumsal olarak sonuç odaklı değerlendirmeye odaklanıldığı ve öğrencilerin gelişimini izleme-dönüt verme amaçlı sistematik bir tamamlayıcı ve biçimlendirici değerlendirme yaklaşımının olmadığı; öğreticilerin güncel değerlendirme yaklaşımlarına yabancı olduğu, öte yandan bunları öğrenmenin ve uygulamaya yansıtmanın olumlu olacağına inandıkları ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, sınıf içi ölçme-değerlendirme, tamamlayıcı değerlendirme, biçimlendirici/süreç değerlendirme, özetleyici/sonuç değerlendirme.
Çıkarım becerileri gelişmiş çocukların okuduğunu anlama sürecinde başarılı olduğu araştırmalarda bildirilmektedir. Çıkarım becerisinin hangi değişkenlerden etkilendiği temelinde, bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin çıkarım... more
Çıkarım becerileri gelişmiş çocukların okuduğunu anlama sürecinde başarılı olduğu araştırmalarda bildirilmektedir. Çıkarım becerisinin hangi değişkenlerden etkilendiği temelinde, bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin çıkarım becerisi düzeylerini belirlemek ve katılımcı özelliklerine bağlı değişimini incelemektir. 5. ve 7. sınıf öğrencileri (n=670) ile yürütülen bu nedensel-karşılaştırma çalışmasında, katılımcılara çıkarım becerisi testleri uygulanmış; çözümlemede Mann Whitney-U ve Kruscal Wallis testleri kullanılmış; sürekli ve süreksiz değişkenler arasındaki ilişki ise Pearson korelasyon katsayısı ile hesaplanmıştır. Bulgular; öğrencilerin en çok yanlış yanıtı temel düzey çıkarım becerisinde, en az doğru yanıtı üst düzey çıkarım becerisinde verdiklerini; kitap okumanın, yaşın, gidilen okulun ve anne-babanın eğitim düzeyinin çıkarım becerisini etkilediğini göstermiştir. Ayrıca evinde kitaplık ile çocuğa göre kitap bulunan, annesi kitap okuyan, anne-babası “kitap alan” çocukların çıkarım becerisi düzeyleri daha yüksektir. Öte yandan anne-babası işçi olan çocukların çıkarım becerisi düzeyi, diğer mesleklerde çalışanlara göre daha düşüktür. Bu sonuçlar, dezavantajlı çocukların okuduğunu anlama becerisi gelişiminde desteklenmeleri gerekliliğini öne çıkarmıştır.
This study aims to synthesis of the studies which evaluated the Turkish language curricula (2005-2006, 2015). The study was conducted using the meta-synthesis method. The findings were synthesized and obtained five basic themes:(i) the... more
This study aims to synthesis of the studies which evaluated the Turkish language curricula (2005-2006, 2015). The study was conducted using the meta-synthesis method. The findings were synthesized and obtained five basic themes:(i) the curriculum is not implementable, (ii) the curriculum is implementable, (iii) the curriculum has negative repercussions on the implementation, (iv) the curriculum has positive repercussions on the implementation, and (v) the curriculum can be improved using recommendations. According to the teacher views in the theme "The curriculum is not implementable," the curricula are not suitable for the environment, school and student potential as well as for each socio-economic level; there is no sufficient time for implementation; the teachers fail to master the conceptual framework of the curriculum; the goals/learning outcomes are not suitable for the level of students; and the alternative assessment is hard to implement. The teacher views in the theme "the curriculum is implementable" were opposite of the views "the curriculum is not implementable". This implies that the basic problems in question did not result from the curricula, and the way the problems were defined could be attributable to professional identities and beliefs, perspectives, and experiences of the teachers. In this regard, it was concluded that the problems mentioned in connection with previous curricula could arise during the implementation of the current Turkish language curriculum (2018).
Türkçe öğretmenlerinin konuşma becerisi yeterliklerini ele alan bu araştırma, durum çalışması olarak tasarlanmış ve süreçte iki tür veri toplanmıştır. İlki, Türkçe öğretmenlerinin belirlenen konuşma metinlerini sesletmeleriyle elde edilen... more
Türkçe öğretmenlerinin konuşma becerisi yeterliklerini ele alan bu araştırma, durum çalışması olarak tasarlanmış ve süreçte iki tür veri toplanmıştır. İlki, Türkçe öğretmenlerinin belirlenen konuşma metinlerini sesletmeleriyle elde edilen söyleyiş özelliklerine ilişkin veri; ikincisiyse Türkçe öğretmenlerinin kendi konuşma becerisi yeterliklerine ilişkin değerlendirmelerini içeren yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla elde edilen veridir. Araştırmanın katılımcıları, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda görev yapan 2'si erkek, 18'i kadın toplam 20 Türkçe öğretmenidir. Öğretmenler, araştırmaya gönüllü olarak katılmışlardır ve farklı deneyim yıllarına sahiptirler. Metin sesletme verileri, söyleyiş becerisi (soluk denetimi, boğumlama, ses şiddeti, bürün özellikleri, ölçünlülük, konuşma hızı, canlılık) açısından değerlendirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmelerde ise Türkçe öğretmenlerinin konuşma yeterliği ve derslerdeki konuşmaları, kendi değerlendirmeleriyle ele alınmıştır. Bu görüşmelerden elde edilen veriler, içerik çözümleme türlerinden tematik çözümleme kullanılarak çözümlenmiştir. Sonuç olarak metin sesletme verilerine dayalı bulgulardan yola çıkarak katılımcı Türkçe öğretmenlerinin söyleyiş becerisi açısından (en az 1 en çok 4 puan alınan bir derecelenmede 2,1 puan ile) "geliştirilmeli" düzeyinde oldukları görülmüştür. Katılımcıların kendi konuşma becerisi yeterliklerini değerlendirmeleri sonucunda elde edilen bulgulara göre ise Türkçe öğretmenlerinin çoğunun kendini yeterli bulmadığı ve bu yetersizliği lisans eğitimi sırasında aldıkları konuşma eğitimi derslerinin yararlı olmamasına bağladıkları; kendi konuşma hızlarını ortalama olarak tanımladıkları; kimi katılımcıların derslerindeki konuşmalarında soluk denetimlerini sorunsuz sağlayamadığı; çoğunun ses sağlığını koruma konusunda çok az bilgiye sahip olduğu ve kimi öğretmenlerinin farenjit sorunu yaşadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
Metin türü farkındalığının okuduğunu anlama ve yazma süreçlerini etkilediği bilinmektedir. Bu süreçlerde kılavuz olacak Türkçe öğretmenlerinin de metinlerin yapısına ilişkin farkındalıklarıyla ilgili araştırmalara gereksinim... more
Metin türü farkındalığının okuduğunu anlama ve yazma süreçlerini etkilediği bilinmektedir. Bu süreçlerde kılavuz olacak Türkçe öğretmenlerinin de metinlerin yapısına ilişkin farkındalıklarıyla ilgili araştırmalara gereksinim bulunmaktadır. Bu çerçevede araştırma, Türkçe öğretmeni adaylarının metin türlerine ilişkin kavramlaştırma eğilimlerini ve bu eğilimleri belirleyen gerekçeleri keşfetmek amacıyla tasarlanmıştır. Araştırma nicel ve nitel verilerin toplanıp bütünleştirildiği eşzamanlı karma desen içinde yürütülmüştür. Katılımcılar, Türkiye'deki üç üniversitenin Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileridir (n=213). Metinlerin türünü belirlemeye ilişkin kapalı uçlu veri toplama işlemi (çoktan seçmeli) ile katılımcıların söz konusu metnin türünü belirlerken kullandıkları gerekçeleri içeren açık uçlu veri toplama işlemi, eşzamanlı yapılmıştır. Kapalı uçlu veriler için sıklık çözümlemesi; açık uçlu veriler içinse kategorisel çözümleme yapılmıştır. Bulgulara göre Türkçe öğretmeni adaylarının yarısı, seçilen haber metnini, "yaşanmış (gerçek) bir olaydan söz ettiği" ve "öyküleyici dil kullandığı" için anlatısal metin olarak; %30'u ise "bilgi verdiği ve bir olayı açıkladığı" için açıklayıcı metin olarak sınıflamışlardır. Katılımcıların çoğu anlatısal yapıdaki gezi yazısını, "yazarın okurun zihninde canlandıracak biçimde anlatmış olması" gerekçesiyle betimsel metin olarak belirlemişlerdir. Açıklama metninde ise “bir konuda neden bildirerek açıklama yapma” veya “bilgi verme” özelliğini öne çıkaran katılımcılar açıklayıcı; “yazar bilgi vermiş, öğretmek istemiş” belirlemesiyle hareket eden katılımcılar öğretici kavramına eğilim göstermişlerdir. Katılımcılar kişisel deneyim anlatısı ve denemeyle ilgili ise tek bir seçeneğe yönelememişler; öğretici, anlatısal, açıklayıcı, betimleyici ve tartışmacı türlerde, kararsız bir dağılım göstermişlerdir. Sonuç olarak katılımcıların çoğunun metinlerin şematik yapısına ilişkin ayrımları belirleyemedikleri, özellikle kişisel deneyim anlatısı ile denemede tür farkındalığına sahip olmadıkları, öğretici metinlerle açıklayıcı metinleri ayıramadıkları ve tür belirlerken küçük ölçekli yapılara odaklandıkları ortaya çıkmıştır.

ABSTRACT
It is known that one's genre awareness affects the reading comprehension and writing processes. In these processes, there is a need for further research on the awareness of Turkish language teachers about the structure of texts. In this sense, this study was designed to reveal the tendencies of pre-service Turkish language teachers regarding their conceptualizing the genres as well as the reasons that determined such trends. The study was carried out in a convergent mixed design where quantitative and qualitative data were collected and integrated accordingly. Participants were the undergraduate students studying at the Department of Turkish Language Education in Faculty of Education in three universities in Turkey (n=213). Closed-ended data collection process (multiple choice) to determine the genres and the open-ended data collection process, which included the reasons for the participants to determine the genre of the relevant text, were carried out simultaneously. Descriptive frequency analysis was performed for closed-ended data, whereas categorical analysis was implemented for the open-ended data. According to the findings, pre-service Turkish language teachers tended to conceptualize the news as a narrative or an explanatory text and the travel writing as a descriptive text. As for the personal narratives and essay text, they did not tend towards a single option and opted for the instructive, narrative, explanatory, descriptive or argumentative genre. As a result, it was found that most of the participants were not able to identify the distinctions related to the schematic structure of the texts, especially their genre awareness were low in genres of personal narrative and essay. Moreover, it was determined that they focused on micro-scale units when diagnosing the genre.
Alanyazında metin türlerine ilişkin çeşitli sınıflamaların olduğu görülmektedir. Bu sınıflamalarda metin cinsi (genre), metin tipi - türü (text type) ya da söylem türü (type of discourse) ayrımlarına gidilmekte ve üst kavramsal bir... more
Alanyazında metin türlerine ilişkin çeşitli sınıflamaların olduğu görülmektedir. Bu sınıflamalarda metin cinsi (genre), metin tipi - türü (text type) ya da söylem türü (type of discourse) ayrımlarına gidilmekte ve üst kavramsal bir yaklaşım sergilenmektedir. Öğretim düzleminde ise türler, yazma çalışmalarında anlatım tarzı/biçimi terimleriyle; okuma çalışmalarında öyküleyici/yazınsal/kurgusal metinler, bilgilendirici /öğretici metinler ve şiir biçiminde üçlü bir sınıflamayla ele alınmaktadır. Sınıflamalardaki farklılıklar, ders kitapları ve öğretim programlarında karmaşaya yol açmaktadır. Bu doğrultuda bu çalışmada Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı dersi öğretim programlarında türlerin görünümü değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda programlardaki sınıflamalarda, aynı sınıflamada üst kavramsal ortaklık taşımayan ölçütlere yer verildiği; “öyküleyici” ve “yazınsal” terimlerinin yalnızca “kurgusal” türleri kapsadığı; pek çok türün sınıflama dışında kaldığı ya da bulunduğu sınıfı temsil etmediği ve çoklu/karma türlere yer verilmediği somut örneklerle gösterilmiştir. Daha sonra alanyazında öne çıkan metin türü sınıflamaları tanıtılmış ve bunlardan yararlanılarak oluşturulan bir metin türü sınıflaması önerilmiştir. Son olarak çoklu/karma türlerin öğretimiyle ilgili önerilere yer verilmiştir.
Anahtar sözcükler: metin cinsi, metin türü, çoklu/karma türler, öğretim programı, okuma eğitimi, yazma eğitimi
Öz. Bu araştırmada, anadili Türkçe olan yetişkin konuşucuların konuşma performansının değerlendirilmesinde kullanılabilecek ve performansı "zayıf"tan "yetkin"e derecelendirmeye yarayacak bir derecelendirme ölçeğinin geliştirilmesi... more
Öz.
Bu araştırmada, anadili Türkçe olan yetişkin konuşucuların konuşma performansının değerlendirilmesinde kullanılabilecek ve performansı "zayıf"tan "yetkin"e derecelendirmeye yarayacak bir derecelendirme ölçeğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, ön çalışma ve ana çalışma olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ön çalışmada, kuramsal form geliştirme ilkelerine uygun olarak on kişilik alan uzmanı grubu oluşturulmuş, taslak form hazırlanmış ve uzman görüşlerine göre maddelere ilişkin kapsam geçerlik indeksi (KGİ) elde edilmiştir. Son düzenlemelerle dereceli bir gözlem formu geliştirilmiştir. Ana çalışmada ise ön çalışmada geliştirilen Konuşma Becerisi Gözlem Formu, Konuşma Becerisi Derecelendirme Ölçeği olarak geliştirilmiştir. "Dereceli puanlama anahtarı" ile "gözlem formu" olarak iki bölümden oluşan ölçme aracı için ilk çalışmada görüş alınmamış dört farklı uzmana başvurulmuş ve KGİ hesaplanmıştır. Dönütlere göre son biçimine ulaşan Konuşma Becerisi Derecelendirme Ölçeği, süreç değerlendirmesinin bir parçası olarak konuşucuya zayıf ve güçlü olduğu alanlarda dönüt verilebilmesini sağlayacak bir araç olarak tasarlanmıştır. Ölçeğin bütününün ya da amaca yönelik olarak her bir bölümünün ayrı ayrı kullanılabileceği ve başka ölçekler geliştirilirken "başvuru çerçevesi" olarak kullanılabileceği öngörülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Konuşma becerisi, Türkçe anadili konuşucusu, süreç değerlendirme, kapsam geçerlik indeksi (KGI), derecelendirme ölçeği, gözlem formu, dereceli puanlama anahtarı
Abstract.
This study aims to develop a rating scale in order to assess adult native Turkish speakers' speaking performance on a scale from "poor" to "competent". The study is comprised of two parts, which are the preliminary study and the main study. For the preliminary study, firstly a group of 10 field experts was formed, a draft form was prepared and index of content validity according to expert views was obtained, in conformation with theoretical form development principles. After the last revisions a rating scale is developed. In the main study, the "Speaking Skills Observation Form" designed for the preliminary study was updated as a "Speaking Skills Rating Scale". Four field experts were consulted and ICV was calculated for the rating scale composed of two parts, which are "rating scale" and "observation form". The Speaking Skills Rating Scale, which was given its last form using the feedback from experts, was designed as a tool, which as a part of a formative assessment, can provide the speaker feedback about their weak and strong abilities. This scale is proposed as a "reference framework" for designing similar scales in order to measure speaking skills. The scale can be used as a whole or part of it can be used individually in line with the requirements.
This research investigates the effect of individual voice training on pre-service Turkish language teachers' speaking skills. The main claim in this research is that teachers' most significant teaching instrument is their voice and it... more
This research investigates the effect of individual voice training on pre-service Turkish language teachers' speaking skills. The main claim in this research is that teachers' most significant teaching instrument is their voice and it needs to be trained. The research was based on the convergent parallel mixed method. The quantitative part was carried out according to the changing criterion model, which is a single subject design. In the qualitative part, the data were obtained from semi-structured interviews conducted before and after the intervention phase and the diaries kept throughout the process. Three pre-service Turkish language teachers, voluntarily participated in the study. First, the baseline level of the participants was determined, then the intervention phase was implemented accordingly (a five-week individual voice training). Each participant received one-hour individual voice training weekly, and three case evaluation sessions were conducted at intervals after each training session. At the end of five weeks, more than 90% improvement was recorded in all participants. Data analysis also revealed that their perceptions of self-efficacy increased and anxiety levels decreased in terms of public speaking. Finally, it is suggested that voice training need to be integrated into Turkish language teacher education program.
Research Interests:
Bu çalışmada Türkçe anadili konuşucuları için kuramsal olarak desteklenmiş bir konuşma becerisi değerlendirme çerçevesi oluşturmak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda alan yazını taranarak var olan 28 ölçme aracı, ulamları ve ölçütleri... more
Bu çalışmada Türkçe anadili konuşucuları için kuramsal olarak desteklenmiş bir konuşma becerisi değerlendirme çerçevesi oluşturmak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda alan yazını taranarak var olan 28 ölçme aracı, ulamları ve ölçütleri bakımından karşılaştırılmış ve yeniden sınıflandırılarak ortak değerlendirme ölçütlerine ulaşılmıştır. Bu aşamada ölçme araçları, tümdengelimli içerik çözümlemesi yaklaşımına göre çözümlenmiştir. Buna ek olarak sözel dil üretiminin nasıl ve hangi
sırayla gerçekleştiğini modelleyen araştırmalar da gözden geçirilmiş ve konuşma sürecinin bileşenlerini belirlemede kuramsal destek elde edilmiştir. Son olarak beş boyuttan oluşan (söyleyiş, akıcılık, dil yetkinliği, içerik, etkileşim) konuşma becerisi değerlendirme çerçevesi
oluşturulmuştur. Bu çerçevenin dil öğretim ortamlarında konuşma becerisi değerlendirilirken yol gösterici olacağı öngörülmektedir.
Research Interests:
Bu çalışmada kavram, kavramsallaştırma ve kavram öğretimi konularına ilişkin kuramsal bir derleme sunmak amaçlanmıştır. Bu kapsamda çalışmada ilk olarak kavramla ilgili temel açıklamalara yer verilmiştir. Daha sonra felsefe-psikoloji... more
Bu çalışmada kavram, kavramsallaştırma ve kavram öğretimi konularına ilişkin kuramsal bir derleme sunmak amaçlanmıştır. Bu kapsamda çalışmada ilk olarak kavramla ilgili temel açıklamalara yer verilmiştir. Daha sonra felsefe-psikoloji temelli kavramsallaştırma yaklaşımları ile kavram öğretimi model ve stratejileri ele alınmıştır. Son bölümde ise
kavram öğretimi model ve stratejilerinin günlük kavramların öğretiminde kullanışlı olmadığı ve günlük kavramların öğretimi ile sözcük öğretimi arasında ilişki kuran çalışmalara gereksinim olduğu görüşleri, kuramsal
gerekçelerle değerlendirilmiştir. Buna ek olarak araştırma sonuçlarından yararlanılarak günlük kavramların öğretimine yönelik geliştirilebilecek bir kavram öğretimi stratejisi için bir çerçeve önerilmiştir. Bu çerçevenin anadili olarak Türkçe eğitimi ortamlarında sözcük öğretimi süreçlerine de yansıtılabileceği öngörülmektedir.
Research Interests:
The purpose of this research is to discuss the conceptualization theory and approaches on the basis of linguistic data which were obtained from children at the age of 10 and 13. From this point of view, in the study, first, the concepts... more
The purpose of this research is to discuss the conceptualization theory and approaches on the basis of linguistic data which were obtained from children at the age of 10 and 13. From this point of view, in the study, first, the concepts were handled in terms of cognitive linguistics and cognitive psychology and then, classical, prototype-based, theory-based and atomistic approaches were discussed. In the study which is qualitative, data were collected from the participants in order to determine the prototypes, features and lexical varieties of the concepts. The research group, from whom data were collected, was composed of 4th and 7th grade students of five elementary schools in four different cities in Turkey. In the data collection stage, three open ended-short answered survey forms related to the five representatively chosen concepts were used and a database of 28.183 words as formed with the collected data. In the analysis of the data, content analysis and  descriptive analysis were used. The findings of the research demonstrated that typicality and family resemblance relation plays a significant role in conceptualization; however examples, attitude, collocation and scripting based associations come to the forefront while expressing the features of the concepts and using the concepts linguistically. This case indicates that the participant children have a conceptualization structure patterned with associations. With the obtained data, it can be regarded that there are prototypical effects; maybe some
definitions need to be added; moreover, all kinds of personal and cultural knowledge is added to the concepts. This implies that all descriptive knowledge types are united with concepts. Accordingly, all these knowledge are considered as collateral, but it is hard to say that they are the constituents of the concept.

Öz: Bu araştırmanın amacı, kavramlaştırma kuram ve yaklaşımlarını, 10 ve 13 yaşlarındaki çocuklardan elde edilen dilsel veri zemininde tartışmaktır. Buradan hareketle önce bilişsel dilbilim ve bilişsel psikoloji açısından kavramlar ele alınmış; ardından klasik, öntip temelli, kuram temelli ve atomistik yaklaşımlar tanıtılmıştır. Nitel araştırma yaklaşımlarına dayanan çalışmada, seçilen kavramların öntiplerini, özelliklerini ve sözcüksel görünümlerini belirlemek üzere katılımcılardan veri toplanmıştır. Veri sağlanan araştırma grubunu, dört farklı ilde bulunan beş ilköğretim okulunun dördüncü ve yedinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aşamasında temsili seçilen beş kavrama ilişkin açık uçlu-kısa yanıtlı üç tarama formu kullanılmış ve toplanan verilerle 28.183 sözcüklük bir veritabanı oluşturulmuştur. Verilerin çözümlenmesinde ise içerik çözümlemesi ve betimsel çözümleme kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, kavramlaştırmada tipikliğin ve aile benzerliği ilişkilerinin önemli bir rol oynadığını; ancak kavramlara özgü özelliklerin ifade edilmesinde ve kavramların dilsel kullanımı sırasında örneklerin, tutumun, eşdizimliliğe ve sahneleştirmeye dayalı ilişkilendirmelerin öne çıktığını göstermektedir. Bu durum, katılımcı çocukların ilişkilendirmelerle örüntülenen bir kavramlaştırma yapısının olduğuna işaret etmektedir. Elde edilen sonuçlarla öntipsel etkilerin olduğu;
belki bazı tanımların da olması gerektiği, ayrıca özel durumlar ve kültürel
bilginin her türünün de kavramlara eklemlendiği varsayılabilir. Betimleyici
tüm bilgi türleri kavramlarla birleştirilmektedir. Dolayısıyla tüm bu bilgilerin
kavramın tamamlayıcısı olduğu düşünülebilir; çünkü bunların kavramın
oluşturucuları/bileşenleri olduğunu söylemek olanaklı görünmemektedir.
Research Interests:
Bu çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) çerçevesinde Türkiye'nin ulaştığı okuma erişisini, okuma görevi, soru tipi ve metin biçimi bağlamında... more
Bu çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) çerçevesinde Türkiye'nin ulaştığı okuma erişisini, okuma görevi, soru tipi ve metin biçimi bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda önce PISA okuma becerisi değerlendirme çerçevesine ilişkin bilgi verilmiş; ardından Türkiye'nin elde ettiği sonuçlar ana hatlarıyla ele alınmıştır. Son olarak PISA 2003'ten PISA 2009'a Türkiye'nin doğru yanıt oranları soru bazında tartışılmıştır. Bir durumda oluşan değişimleri anlama amacı güden bu eğilim araştırmasında raporlar ve veritabanları incelenip değerlendirildiği için nitel veri toplama yöntemlerinden belge inceleme kullanılmış; verilerse kategorisel olarak çözümlenmiştir. 2003 yılından itibaren tekrar edilen sorular yapısal ve niteliksel olarak değerlendirildiğinde Türkiye'nin genel okuma puanının 2003'ten 2009'a artış gösterdiği; fakat Türkiye'den katılan öğrencilerin doğru yanıt genel ortalamasının %51'i geçemediği ve bu ortalamalarla OECD ortalamasının çok altında kaldığı anlaşılmıştır. Okuma ölçeğinde 2. düzey ve altında kalan Türk öğrencilerin çoğunluğu, üst düzey bilişsel işlemleri gerektiren, açık uçlu ve kısa yanıtlı sorularda seçenekli sorulara göre daha düşük doğru yanıtlama ortalaması elde etmişlerdir. Ayrıca açık uçlu sorulardaki ortalamalar, yazma becerisinde de zayıflık olduğuna ilişkin ipuçları sunmaktadır. Bu bakımdan ülkelerin eğitim sistemlerinin zayıf ve güçlü yönlerini karşılaştırmaya yarayan bu sınavın sonuçlarının eğitim bakanlığımızca göz önünde bulundurulması; okuma eğitimi politikalarının da gereksinime bağlı olarak iyileştirilmesi gerekmektedir.

ABSTRACT
This study aims to assess the level of reading scores Turkey obtained with regards to reading aspects, question type and text format within the scope of Programme for International Student Assessment (PISA) developed by the Organization for Economic Cooperation and Development (OECD). In this context, information on the PISA reading skills assessment is communicated and the results obtained for Turkey are briefly addressed. Finally, the rate of correct answers to each questions is discussed with the comparison of PISA 2003 and PISA 2009 for Turkey. As a review, this tendency research involves assessment of reports and databases. Therefore data were collected through document analysis which a qualitative data collection method and data were analyzed categorical. Having been used since 2003, the questions showed that the general reading score of Turkey increased from 2003 to 2009 when they are structurally and qualitatively assessed; however, it was found that the general average of correct answers to questions for students from Turkey was below 51%, which is considerably below the OECD average. Majority of Turkish students who were at or below the 2 nd level of reading scale obtained a relatively lower average of correct answers for short response and open constructed response questions which require a higher level of cognitive processing. Nevertheless, the averages for open constructed response questions also indicated a deficiency in the writing skills. In this context, it is required for the Ministry of Education of Turkey to consider the results of this test which aims to compare the strengths and weaknesses of the education system and to improve the reading instruction policies as necessary.
Research Interests:
The objective of this study is to classify the comprehension questions in the Turkish and Korean textbooks according to the cognitive levels and to compare the results of the PISA reading section between South Korea and Turkey and to... more
The objective of this study is to classify the comprehension questions in the Turkish and Korean textbooks according to the cognitive levels and to compare the results of the PISA reading section between South Korea and Turkey and to research whether comprehension studies in the textbooks are among of the factors which
stimulate the PISA results. The teaching tools of Korea, the top country in PISA results, will provide significant findings for Turkey which is under the average of OECD. For that reason, the aim of the study is to compare the questions at the end of the text in the Turkish and Korean textbooks with the PISA results. The research was conducted with document analysis technique, which is one of the qualitative research methods. The
questions at the end of the text on randomly selected themes were categorized according to the objectives in the reading literacy framework for PISA in the analysis. The findings were compared with the results of the distribution of the reading questions of PISA 2009 and PISA 2009 reading subscales. As a result of the
comparison, it found that the rate of questions, representing the level of access-retrieve was 36% in the Korean textbook sample while it was 50% in Turkish textbook sample; and the rate of questions, representing the level of integrate-interpret was 47% in the Korean textbook sample while it was 27% in Turkish one; the rate of
questions, representing the level of reflect-evaluate was 17% in Korean textbooks while it was 23% in the Turkish textbooks. When we analyzed the weights of the questions in the reading literacy framework for PISA, these rates were mainly in parallel with the rates of the questions in the Korean textbook sample. We encounter with the basic questions with access-retrieve more in the Turkish textbooks. Accordingly, it was
concluded that Turkish students may get low scores in the reading activities that they were not accustomed to the predominantly high level thinking ability questions in the assesment framework of reading literacy for PISA.
Keywords: Reading comprehension, PISA, Korean textbook, Turkish textbook
Research Interests:
Bozkurt, Ü. (2014). PISA 2000’den PISA 2009’a Güney Kore’de Okuma Becerisinin Gelişimi, Eğitim ve Bilim, 39 (173), 140-154. Öz Bu araştırma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yapılan Uluslararası... more
Bozkurt, Ü. (2014). PISA 2000’den PISA 2009’a Güney Kore’de Okuma Becerisinin Gelişimi, Eğitim ve Bilim, 39 (173), 140-154.

Öz
  Bu  araştırma,  Ekonomik  İşbirliği  ve  Kalkınma  Teşkilatı  (OECD)  tarafından  yapılan Uluslararası
Öğrenci  Değerlendirme  Programı  (PISA)  çerçevesinde  Güney  Kore’nin  “okuma”  alanındaki  erişi
düzeyini  ele  almakta;  Koreli  öğrencilerin  ulaştıkları  okuma  erişisini,  okuma  görevi  ve  soru  türü
bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak PISA değerlendirme
çerçevesine  ve  okuma  ölçeğine  ilişkin  bilgi  verilmiş;  ardından Güney Kore’nin  aldığı  sonuçlar  ana
hatlarıyla ele alınmıştır. Son olarak PISA 2000 ile PISA 2009’da okuma alanında artış gözlenen sorular
karşılaştırılarak  tartışılmıştır.  Tarama  türündeki  bu  araştırmada  raporlar,  belgeler  ve  veritabanları
incelenip çözümlendiği  için nitel araştırma yöntemlerinden “belge  inceleme” yöntemi kullanılmıştır.
Raporlar ve veritabanlarından elde edilen sayısal bulgular artış ve düşüş gösterme durumlarına göre
değerlendirilmiştir.  Sonuç  olarak  ise  Koreli  öğrencilerin  PISA  okuma  ölçeğinde,  özellikle  yüksek
düzeyde okuma görevi gerektiren açık uçlu sorularda ilerleme kaydettikleri belirlenmiş ve bu ilerleme
eğitim programındaki geliştirmelerle ilişkilendirilmiştir.
  Anahtar Kelimeler: PISA, Güney Kore, okuma becerisi, okuma görevi, soru türü.
Research Interests:
Bozkurt, U. (2014). Development of Reading Literacy in South Korea from PISA 2000 to PISA 2009, Education and Science, 39 (173), 140-154. Abstract This study focuses on the achievement level in the “reading” domain within the... more
Bozkurt, U. (2014). Development of Reading Literacy in South Korea from PISA 2000 to PISA 2009, Education and Science, 39 (173), 140-154.

Abstract
This study focuses on the achievement level in the “reading” domain within the framework of Programme for International Student Assessment (PISA) which is conducted by Organization for Economic Co-operation and Development (OECD). It aims at evaluating the achievement levels that Korean students reached in terms of reading process/task and question type. In the light of this objective, firstly, information was given about PISA assessment framework and reading literacy scale; and then, the results that South Korea got were studied with their outlines. Finally, the questions which were found to be increasing in 2000–2009 implications were compared by discussing. As the reports, documents and databases were investigated and analyzed in this descriptive study, “the document investigation” method which was among the qualitative research methods. As a result, it was found that Korean students improved particularly in open-ended questions which required high level of reading process in PISA reading literacy scale and this improvement was found to be associated with the developments in educational program.
Key Words: PISA, South Korea, reading literacy, reading task, question type.
Research Interests:
6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin yaratıcı okuma durumları, işlevsel okuma kuramı (functional theory of reading) ve işlevsel okuma modeli (functional reading model) temel alınarak okuma çıktıları üzerinden incelenmektedir.
Research Interests:
ABSTRACT: This study aims to report the basic tendencies at the presentations made at international conferences about Turkish language education, which are regularly carried out in Turkey. This report will enable discussing basic... more
ABSTRACT: This study aims to report the basic tendencies at the presentations made at international conferences about Turkish language education, which are regularly carried out in Turkey. This report will enable discussing basic tendencies and points open to further development in Turkish language education, which is an interdiciplinary topic of science. This study is a descriptive research and a literature survey restricted by the database constructed. In this research, conducted by document analysis technique, which is a qualitative research method, content analysis has been carried out on conference books, abstract booklets and programmes in the frame of predefined categories. In the database, there are 1523 presentations, 837 being about Turkish language education and 686 in other fields. The findings obtained from the 837 presentations were primarly on the first level speakers of Turkish. In terms of content, the studies on material (tool) evaluation (especially textbook evaluation) and skill development (especially writing and reading skills) outnumbered other studies. Finally, the majority of studies were descriptive; therefore studies offering innovative ideas and solutions were lacking.
Key Words: Turkish language education, literature review, research trends
Research Interests:
[Ayyildiz, M., Bozkurt, Ü. ve Canlı, S. (2006). Okuma Kültürü Üzerine Bir Araştırma, Millî Eğitim (Edebiyat Eğitimi ve Öğretimi Özel Sayısı), 169, 277–296.] Etkin bir okurun yazın dünyasındaki tercihleri, izlediği yazarlar,... more
[Ayyildiz, M., Bozkurt, Ü. ve Canlı, S. (2006). Okuma Kültürü Üzerine Bir Araştırma, Millî Eğitim (Edebiyat Eğitimi ve Öğretimi Özel Sayısı), 169, 277–296.]

Etkin bir okurun yazın dünyasındaki tercihleri, izlediği yazarlar, yayınevleri, süreli yayınlar ve bütün bunlara yönelik tutumu okuma kültürünü oluşturan bileşenlerdir. Okuma kültürüne sahip, düşünen, üreten, eleştiren bireyler yetiştirmek dil ve edebiyat eğitiminin amaçları arasındadır. Bu noktada orta öğretim ve üniversite yılları önemli dönemeçlerden olduğundan; bu çalışma, öğretmen adaylarının, özellikle de anadili eğitimi verecek adayların birer okur olarak görünümlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Araştırma sonucunda AİBÜ Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği öğrencilerinin hangi tür metinleri okudukları; okuma amaçları; okuma nesnesine nasıl ulaştıkları; hangi yazar veya şairleri izledikleri; yazar-eser-okur ilişkisine bakış açıları gibi konularda yüzde türünde nicel sonuçlar elde edilmiştir.
Research Interests:
[Ayyildiz, M. ve Bozkurt, Ü. (2006). Edebiyat ve Kompozisyon Eğitiminde Karşılaşılan Sorunlar, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 4 (1), 45–54.]
Research Interests:
...
...
Uzun, G. L.,Bozkurt, Ü. ve Erdoğan T. (2011). Okuma Süreci, Okuma Çıktıları ve Yaratıcı Okuma: İlköğretim Öğrencileri Üzerine Gözlemler, içinde (Eds. G. L. Uzun ve Ü. Bozkurt) Theoretical and Applied Researches on Turkish Language... more
Uzun, G. L.,Bozkurt, Ü. ve Erdoğan T. (2011). Okuma Süreci, Okuma Çıktıları ve Yaratıcı Okuma: İlköğretim Öğrencileri Üzerine Gözlemler, içinde (Eds. G. L. Uzun ve Ü. Bozkurt) Theoretical and Applied Researches on Turkish Language Teaching, Essen:  Die Blue Eule


Bu çalışmada ilköğretim 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin yaratıcı okuma durumları hakkında bir tartışma sunmak amaçlanmış, bu amaç doğrultusunda işlevsel okuma kuramındaki dizgesel çıktıların oluşturduğu bir ölçme aracı geliştirilmiştir. Bu ölçek, 12-14 yaş aralığındaki 225 öğrenciye uygulanmıştır.  Çalışmanın bulguları, katılımcıların okuma çıktılarına erişim ortalamalarının cinsiyete, sınıf düzeyine ve metnin “yeni” içeriğinin derecesine göre farklılaştığını göstermektedir. Ancak işlevsel okuma modeline göre, tüm katılımcıların her okuma sürecinin olası çıktılarından olan ve doğrudan yaratıcı okuma ile ilişkili görülen “bütünleştirme” ve “tarihsel gönderim” çıktılarına erişme ortalamaları anlamlı düzeyde düşüş göstermektedir.
Bu bulgular, katılımcı öğrencilerin büyük bir çoğunlukla okuma sürecinde özellikle metin yüzey yapısını kavramayı gerektiren ilk üç düzeyle sınırlı kaldığını; dolayısıyla yaratıcı okumayı güdüleyen çıktılarda çoğu öğrencinin erişim kısıtlılığı sergilediğini göstermektedir.
Research Interests:
PROJEDE KİTAP BÖLÜMÜ: Yabancılara Türkçe Öğretmenliği Uzaktan Sertifika Programı Geliştirme - Öğretmen Kitabı Arıca–Akkök, E. ve Bozkurt, Ü. (2012). Üretimsel Düzlemlerde Ölçme ve Değerlendirme (Yazılı ve Sözlü Anlatım) (Ed. N. E.... more
PROJEDE KİTAP BÖLÜMÜ:
Yabancılara Türkçe Öğretmenliği Uzaktan Sertifika Programı Geliştirme - Öğretmen Kitabı

Arıca–Akkök, E. ve Bozkurt, Ü. (2012). Üretimsel Düzlemlerde Ölçme ve Değerlendirme (Yazılı ve Sözlü Anlatım) (Ed. N. E. Uzun) Uzaktan Türkçe Öğretmeni Destekleme Programı Öğretmen Kitabı, Ankara: A.Ü. TÖMER.

7. BÖLÜM:
Bu bölümde ilk olarak yazma ve konuşma edimlerinden söz edilmiş; daha sonra yazılı anlatım, sözlü anlatım ve karşılıklı konuşma becerilerinin alt boyutları betimlenmiştir. Ardından bu alt boyutların Türkçenin ikinci dil olarak öğretildiği ortamlarda hangi ölçütlere göre değerlendirileceği ele alınmış ve söz konusu ölçütlere göre geliştirilen dereceli puanlama anahtarlarına yer verilmiştir.
Research Interests:
Devingen bir araştırma alanı olarak Türkçenin eğitimi-öğretiminde, hakemli bilimsel dergiler, çalıştaylar ve kurultaylar zemininde pek çok güncel tartışma sürdürülmektedir. Elinizdeki bu kitap da kaynağını Uluslararası Türkçenin... more
Devingen bir araştırma alanı olarak Türkçenin eğitimi-öğretiminde, hakemli bilimsel dergiler, çalıştaylar ve kurultaylar zemininde pek çok güncel tartışma sürdürülmektedir. Elinizdeki bu kitap da kaynağını Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayından alan 11. kitaptır. Her kurultay sonrası hakem değerlendirmeleriyle seçilen tam metinlerin kitap bölümü olarak basılması, 2009 yılından bu yana sürdürülen bir gelenek olmuştur. Sürekliliği ve niteliğiyle kendini kanıtlamış bu yayın dizisi, numaralandırılarak yayımlanmaktadır ve bu kitap da adını, söz konusu yayın dizisinden almaktadır. Hakemlerin bilimsel  değerlendirmeleriyle olgunlaştırılmış ve olumlu rapor almış tam
metinlerden oluşan kitapta, 37 çalışma, bütünlük oluşturacak biçimde bölümlendirilmiştir. Değerlendirme sürecinden sonra yazarlar tarafından düzeltme yapılarak son biçimine ulaşan metinlerde, sözcük-terim seçimleri ve yazımla ilgili (bir sözcüğü birleşik ve ayrı yazma gibi) düzenlemeler, yazarların iradesini yansıtmaktadır ve yayına hazırlama sırasında metinlere bu açıdan müdahale edilmemiştir. Bu kitabın basım sürecinin farklı aşamalardaki yükünü bizimle paylaşan hakem kurulundaki bilim insanlarına, yazıları düzeltme ve yayıma hazır duruma getirme sürecindeki sabırları için yazarlara ve Ankara Üniversitesi TÖMER emekçilerine içten teşekkürlerimizi sunarız. Sözümüzü sık sık yinelediğimiz dileğimizle bitirmek isteriz: “Türkçenin eğitimi-öğretimi
alanının daha nice yayınlarla donanıp bilime kök salması dileğiyle…”
...
Uzun, G. L. ve Bozkurt, Ü. (2011) Theoretical and Applied Researches on Turkish Language Teaching, Essen: Die Blaue Eule. In diesem Buch, das aus fünf Kapiteln besteht, wird das Thema “Vermittlung der türkischen Sprache” ausführlich... more
Uzun, G. L. ve Bozkurt, Ü. (2011) Theoretical and Applied Researches on Turkish Language Teaching, Essen: Die Blaue Eule.

In diesem Buch, das aus fünf Kapiteln besteht, wird das Thema “Vermittlung der türkischen Sprache” ausführlich behandelt. Im Buch werden die einzelnen Themen wie Vermittlung des Türkischen in bilingualen und multilingualen Kontexten, Vermittlung der grundlegenden sprachlichen Fertigkeiten im Türkischen, der Beitrag der korpusbasierten Untersuchungen zum Türkischunterricht, die Besonderheiten der türkischen Unterrichtsbücher, die Rolle der türkischen Unterrichtspläne bei der kognitiven Entwicklung der Schülerinnen und Schüler, Inhalte der türkischen Sprach- und Literaturprogramme in Bezug auf Kunst und Literaturästhetik, Vermittlung der Begriffsinhalte in der Vorschulzeit, Vermittlung des Türkischen als Fremdsprache aus verschiedenen Aspekten zur Diskussion gestellt.

This five-chapter book is concerned with Teaching Turkish within a comprehensive framework. In the book, teaching Turkish is examined and discussed within different points of view such as: teaching basic language skills in Turkish; the contribution of corpus-based studies to teaching Turkish; the characteristics of Turkish course books; the effect of Turkish course curriculum to students’ cognitive development; the content of Turkish Language and Literature programs as artwork and literary esthetics; teaching concepts during pre-school period and teaching Turkish as a foreign language

Inhaltsverzeichnis

I.BÖLÜM: İkidillilik ve Çokdillik Bağlamlarında Türkçe Kommunikation Mit Restringiertem Code, Kanakisch und Türkischunterricht in Deutschland - Emel Huber İkidilli Üniversite Öğrencilerinde Sıfatlarının Eşdizimsel Görünümü - Sevgi Sevim Çıkrıkçı Textlinguistisch Orientierte Übersetzungsarbeit Mit Bilingualen Studierenden – A. Işıl Uluçam-Wegmann Okul Öncesi Dönemdeki İkidilli Çocukların Türkçeyi Kazanımlarında Dil Merkezli Okul Öncesi Eğitim Programının Etkisi - Zeliha Yazıcı Uysal / Z. Fulya Temel II.BÖLÜM: Okuma Becerisi İlkokuma Yazmayı Farklı Yöntemlerle Öğrenen Öğrencilerin Okuduğunu Anlama, Okuma Hızı ve Okuma Hataları Bakımından Karşılaştırılması - Rüya Güzel–Özmen / Yusuf Doğan Zihinsel Engelli Öğrencilerin Okuma Akıcılığını Geliştirmede Hata Düzeltme, Tekrarlı Okuma ve Geri Bildirim Verme Tekniklerinin Birlikte Kullanımının Etkililiği - Özgül Güler Teaching Soft G (<Ğ>) in Acquisition of Literacy Processing - Dilek Fidan …… Okuma Kültürü Edindirme Sürecinde Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri - Sedat Sever Üniversite Öğrencilerinin Türkçe ve İngilizce Metinleri Okurken Kullandıkları Stratejiler ve Bunların Eğitimsel Doğurguları - Özler Çakır / Devrim Alıcı / Yeşim Aksan Anadilinde ve Yabancı Dilde Okuma Sürecine Yönelik Gözlemler: Okuma-Anlama Stratejileri Üzerine Uygulamalı Bir Çalışma - Gökhan Çetinkaya İlköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Okuma-Anlama Sorunları ile Sosyo-Kültürel Artalan Düzeylerinin Etkileşimi - Elçin Esmer Okuma Süreci, Okuma Çıktıları ve Yaratıcı Okuma: İlköğretim Öğrencileri Üzerine Gözlemler – G. Leylâ Uzun / Ümit Bozkurt / Tolga Erdoğan III.BÖLÜM: Yazma Becerisi Öğretmen Adaylarının Yazma Stratejilerini Kullanma ve Bu Stratejilere Dönük Eğitim Alma Durumlarına İlişkin Bir İnceleme - Hakan Ülper Yazılı Anlatımın Değerlendirilmesinde Kullanılan Bir Analitik Dereceli Puanlama Anahtarının Geçerlik ve Güvenirliği - Murat Şengül Yaratıcı Yazmada Çağrışımlar ve Hiyerarşik Yapılanışları - Kamil İşeri / Sercan Demirgüneş Bir Yaratıcı Yazma Yöntemi Uygulaması: Gerçekçi Kurgu Metnini Gerçeküstü Kurgu Metnine Dönüştürme - Tuğba Çelik Özer Assessing the Process of Referent Formation and Referent Management within the Framework of Creative Writing - Mehmet Aygüneş Türkçe Derslerindeki Yazma Süreçlerini Yaratıcı Yazma Yaklaşımı Açısından Değerlendirme Ölçeğinin Geliştirilmesi - Sadet Maltepe IV.BÖLÜM: Derlem Tabanlı Türkçe Öğretimi Çalışmaları Ana Dili ve Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Belirteçler “Derlem-Tabanlı Bir Uygulama” - Bülent Özkan / A. Eda Gündoğdu Derlem Dilbilimi ve Dil Eğitimi - Mustafa Aksan (Çalıştay) Derlem Temelli Sözcük Anlambilimi Çalışmalarının Türkçenin Eğitimine Katkısı -Yeşim Aksan (Çalıştay) Türkçe Ders Kitaplarındaki Hakim Değerlerin Değerlendirilmesi: Derlem Temelli Bir Çalışma - Özlem Kurtoğlu (Çalıştay) V.BÖLÜM: Diğer Çalışma Alanları The Factors That Predict Reading and Listening Comprehension Skills of Elementary Level 5th Grade Turkish Students - Ömer Kutlu / Özen Yalçın / Safiye Bilican Türkçe Dersinde Sesli Kitap Hazırlama ve Dinleme Etkinliklerinin Öğrenciler Üzerindeki Etkileri - Yıldız Kanlıöz / Mutlu Uygur Türkçe Programının Öğrencilerin Bilişsel Gelişimi Üzerindeki Etkileri - Kutlay Yağmur A Study of The Questions Asked by Mother Tongue Teachers in Examinations in Terms of Developing High Level Thinking Skills - Canan Aslan Türkçe Derslerinde Tematik Eğitim ve Metin-Tema-Alt Tema İlişkisi Üzerine Bir Araştırma - Mehmet Akif Çeçen / Ömer Çiftçi İlköğretim Türkçe Metin Çalışmalarında Metin Türü Farkındalığı - Şükran Dilidüzgün Çatışmalar ve Konu Yapılandırmasını Zayıflatan Öğeler Bakımından Türkçe Ders Kitaplarındaki Öyküleyici Metinlerin Çözümlenmesi - Şüheda Önal Okul Öncesi Dönemde Kavramların Sunumu - Seda Gökmen The Role of Context in Teaching Idioms - Elif Arıca Akkök MEB Orta Öğretim Türk Dili ve Edebiyatı Programında Sanat Yapıtı ve Yazın Estetiği - Zeynep Erk Emeksiz A2 Düzeyindeki Türkçe Karşılıklı Konuşma Becerisinin Belirlenmesi İçin Analitik Dereceli Puanlama Anahtarı Geliştirme Çalışması - Özlem Aksu Kurtoğlu / Tayyibe Eken The Puzzling Case of Geniş Zaman For The Greek-Speaking Learners of Turkish - Hasan Kaili / Aytaç Çeltek Elektronik Türkçe Metin Analizi Yazılımı ve Metin Anlaşılabilirliği Çalışmalarında Kullanılması - Tolga Güyer / Ebru Solmaz
Research Interests:
Uzun, L. ve Bozkurt, Ü. (2010) Türkçe Öğretiminde Güncel Tartışmalar, Ankara: Ankara Üniversitesi Basım Evi. 2009 yılında düzenlenen “II. Uluslar arası Türkçenin Eğitimi-Öğretim, Kurultayı” bildiri kitabında Türkçe öğretiminin güncel... more
Uzun, L. ve Bozkurt, Ü. (2010) Türkçe Öğretiminde Güncel Tartışmalar, Ankara: Ankara Üniversitesi Basım Evi.

2009 yılında  düzenlenen “II. Uluslar arası Türkçenin Eğitimi-Öğretim, Kurultayı” bildiri kitabında Türkçe öğretiminin güncel tartışmaları üç ana bölüm altında yer almaktadır. Türkçe Ders ve Çalışma Kitapları Üzerine  başlıklı ilk bölümde, İlköğretim I. ve II. aşamayı kapsayan bu çalışmalar ders kitaplarındaki durumu farklı sorgulama kapıları açısından betimlerken, var olan durumla olması gereken duruma yönelik karşılaştırmalar ve tartışmalar da içermektedir. Farklı Araştırma Konuları Kapsamında Anadili Olarak Türkçenin Eğitimi- Öğretimi Üzerine başlıklı II. Bölümde  ilk okuma yazmadan Türkçe ders programlarına ve program çerçevesinde Türkçenin diğer derslerle ilişkilendirilmesine kadar hedefine anadili olarak Türkçenin eğitimi ve öğretimini almış alana özgü katkıyı amaçlayan çalışmalar yer almaktadır. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Üzerine başlıklı III. Bölümde ise yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ile ilgili çalışmalara yer verilmiştir.
Research Interests:
Bu çalışmada çocuklar için felsefe dizilerinin örneklediği metin yapılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu amaçla dört dizide (Filozof Çocuk, Çıtır Çıtır Felsefe, Pikolo ile Felsefe Öğreniyorum, Çocuklar İçin Felsefe) yer alan ikişer... more
Bu çalışmada çocuklar için felsefe dizilerinin örneklediği metin yapılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu amaçla dört dizide (Filozof Çocuk, Çıtır Çıtır Felsefe, Pikolo ile Felsefe Öğreniyorum, Çocuklar İçin Felsefe) yer alan ikişer kitap seçilmiş ve metin yapısı bakımından çözümlenmiştir. Sonuç olarak çocuklar için hazırlanan felsefe kitaplarının hem sunulan içeriğin hem de içeriğin sunulma biçiminin özgünlüğü açısından amaca uygun bir yapılanma taşıdığı görülmüş; kitaplarda ağırlıklı olarak soru-yanıttan oluşan ve karşılıklı konuşmaya dayalı söyleşimsel (dialogic) metin yapısının öne çıktığı ve metinlerin genellikle çok katmanlı olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçtan yola çıkarak böyle bir metin yapısının sorgulamayı ve soru sormayı öne çıkaran yönüyle çocukların anlamlandırma sürecine kılavuzluk edebileceği öngörülmektedir.
Research Interests:
Bozkurt, B. Ü ve Uzun, G. L. (2014). PISA 2009 ve 2012 Okuma Alanı Türkiye Sonuçlarının Üst Düzey Düşünme Becerileri Çerçevesinde Değerlendirilmesi, VII. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı [Muğla S. K. Üniversitesi; 19-20... more
Bozkurt, B. Ü ve Uzun, G. L. (2014). PISA 2009 ve 2012 Okuma Alanı Türkiye Sonuçlarının Üst Düzey Düşünme Becerileri Çerçevesinde Değerlendirilmesi, VII. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı [Muğla S. K. Üniversitesi; 19-20 Haziran 2014]

Bu çalışmada, Türkiye’nin PISA 2009 ve PISA 2012 okuma alanı sonuçlarının PISA okuma-anlama sorularının yapısal özellikleri (soru türü, metin yapısı, okuma görevi, sorunun hedeflediği bilişsel düzey) çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada Türkiye’nin PISA 2009 ve PISA 2012 okuma alanı sonuçlarını güdüleyen etkenlerden birisi olarak soruların yapısal özelliklerinin olup olamayacağına yönelik değerlendirmeler yapılamıştır.
OECD raporlarına göre, okuma alanında Türkiye’de öğrencilerin büyük bir çoğunluğu 2. düzey ve altında yer almaktadır. OECD ortalamasının çok altında yer alan Türkiye için bu durumun nedenlerinin farklı düzlemlerde araştırılması, okuma eğitimi çalışmaları için farklı bakış açıları sunabilecektir. Bu araştırmada da, PISA 2009 ve 2012 sonuçları, soru türü, okuma görevi ve metin yapısı gibi soruların yapısına özgü değişkenlerden yola çıkılarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme, PISA okuma alanı değerlendirme çerçevesi (OECD, 2010a) ve etkileşimsel okuma modelinde ileri sürülen okuduğunu kavramanın niteliksel düzeyleri (Dechant, 1991; Uzun, 2009) düzleminde yapılmıştır.
Bu çalışma, betimsel nitelikli bir izleme araştırmasıdır. Araştırmada, Türkiye’deki öğrencilerin PISA okuma sorularında ulaştıkları doğru yanıt oranları, soru yapısı bağlamında 2009 ve 2012 yıllarına göre ele alınacak ve (varsa) ortaya çıkan değişim izlenmiştir. Araştırma sürecinde soru türüne bağlı değişkenlerin sayısal karşılıkları, OECD/PISA veritabanlarından ve raporlarından elde edileceğinden, bu aşamada belge inceleme yöntemi kullanılmıştır.
PISA sınavlarına 2003 yılından itibaren katılan Türkiye’nin 10 yıldır elde ettiği sonuçlara göre Türk öğrencilerin büyük çoğunluğunun 2. düzey ve altında olduğu ortaya çıkmaktadır. 2. düzeyde olan bir öğrenci, ancak temel okuma görevlerini yerine getirebilmektedir. PISA 2009 sonuçlarına göre de Türk öğrencilerin %14,2’si 4.ve 5. düzeydedir. 6. düzeyde olan öğrencilerin oranı ise %0,4’ün altındadır (MEB, 2010; OECDb, 2010). Bu sonuçlar göstermektedir ki; Türk öğrencilerin büyük çoğunluğu üst düzey düşünme becerilerini gerektiren okuma görevlerini yerine getirememektedir. Buradan yola çıkarak araştırmada, Türk öğrencilerin doğru yanıtlama oranlarının üst düzey düşünme becerilerini gerektiren okuma görevlerinde (yorumlama ve değerlendirme gibi) ve bununla bağlantılı olarak açık uçlu sorularda da düşüş göstereceği öngörülmektedir. Bu durumun ayrıntılı betimlenebilmesi ve nedenlerinin araştırılabilmesi için sonuçların okuma görevi ve soru türü gibi değişkenler bağlamında ele alınmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Anahtar Sözcükler: PISA, Türkiye, okuma, soru yapısı, üst düzey düşünme becerileri
Kaynaklar
Dechant, E. (1991). Understanding and Teaching Reading: An Interactive Model. Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.
MEB. (2010). “PISA 2009 Ulusal Ön Raporu”, Milli Eğitim Bakanlığı-EARGED.
OECD. (2010a). “PISA 2009 Assessment Framework”, [Online] Retrieved on 12-April-2010.
OECD. (2010b). “PISA 2009 Results: What Students Know And Can Do.” [Online] Retrieved on 08-December–2010.
Uzun, G. L. (2009). Yaratıcı Bir Süreç Olarak Okuma. Dil Dergisi, 143, 7-19.
Research Interests:
[Uzun, L. ve Bozkurt, Ü. (2010). Öğrenci Metinlerinde Görüş İçeren Bilginin Yapılandırılışı ve İlişkilendirilişi, III. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı (Dokuz Eylül Üniversitesi; 1-3 Temmuz 2010, İzmir)] Bu sözlü... more
[Uzun, L. ve Bozkurt, Ü. (2010). Öğrenci Metinlerinde Görüş İçeren Bilginin Yapılandırılışı ve İlişkilendirilişi, III. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı (Dokuz Eylül Üniversitesi; 1-3 Temmuz 2010, İzmir)]


Bu sözlü bildiride, öğrenci metinlerinde (12-14-16 yaş aralığındaki öğrenciler) görüş içeren bilginin yapılandırılışına ve ilişkilendirilişine yönelik belirgin eğilimlerden söz etmenin mümkün olup olmadığı sorgulanmıştır. Bu temelde çalışmanın amacı, öğrenci metinlerinde görüş içeren bilginin yapılandırılışında ve ilişkilendirilişinde uslamlamanın (reasoning) nasıl gerçekleştirildiğini ortaya koymak ve uslamlama türlerinde ortaya çıkacak dağılımı, savlama (argumentation) ve değerlendirme (evaluation) şemaları temelinde yorumlayarak olası eğilimleri saptamaktır.
Sunuda, görüş içeren öğrenci metinlerinde uslamlamanın sergilediği görünümler, uslamlamanın metinlerdeki sunumunda iki dilsel eylem (savlama/değerlendirme) açısından ortaya çıkacak dağılımlar, bu dağılımlar yoluyla görüş içeren metinlerde sergilenen öznellik ve nesnellik tutumu ve bunun iknâ sözeylemi ve düşünme biçimleriyle ilişkisi üzerine bir tartışma kurulmuştur.
Research Interests:
[Bozkurt, Ü. (2008). Öğrenci Metinlerinde Anlatı Yapısı, Uluslararası Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu. (Doğu Akdeniz Üniversitesi, 28-29 Mart 2008, Gazimağusa)] Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, anlatı olma koşulunu sağlayan... more
[Bozkurt, Ü. (2008). Öğrenci Metinlerinde Anlatı Yapısı, Uluslararası Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu. (Doğu Akdeniz Üniversitesi, 28-29 Mart 2008, Gazimağusa)]

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, anlatı olma koşulunu sağlayan her metinde “anlatı (narrrative) şeması” belirginleşmekte ve böylece anlatı metinleri için bir öntip (prototype) ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmalara göre anlatı metninin şematik yapısı altı öğeyi içerir: Özet (abstract), yönlendirme (orientation), karmaşık olay dizisi (complication actions), değerlendirme (evaluation), sonuç/çözüm (results/resolution), bitiş (coda).
Bu çalışmada ise bir grup ortaöğretim öğrencisinin yazdıkları metinlerde ‘anlatı metni şeması’nı ne derece kurabildikleri araştırılmıştır. Anlatı çerçevesine göre çözümlenen metinlerde, öğrencilerin büyük oranda anlatı şemasını kurabildikleri belirlenmiştir. Metinlerde en büyük paydada, anlatı olma koşulunun sağlayan karmaşık olaylar dizisinin yer aldığı; bununla beraber en işlevsel parça olan değerlendirmenin ise oldukça az bir paydaya sahip olduğu görülmüştür. Öğrencilerin metinde kendilerine dair izleri işaretleyebilecekleri ‘değerlendirme’ bölümlerinin anlatıda öznelliğin gözlenebilmesi açısından önemli bir zemin olduğu düşünüldüğünde bu sonuç dikkat çekicidir.
Research Interests:
Bu çalışmanın temel amacı, Köroğlu Destanı’nın anlatı söyleminin temel özellikleri açısından incelenmesidir. Çalışmada öncelikle Labov’un anlatı çözümleme yöntemi ele alınmış; ardından Köroğlu Destanı, bu yöntemle çözümlenmiştir. Köroğlu... more
Bu çalışmanın temel amacı, Köroğlu Destanı’nın anlatı söyleminin temel özellikleri açısından incelenmesidir. Çalışmada öncelikle Labov’un anlatı çözümleme yöntemi ele alınmış; ardından Köroğlu Destanı, bu yöntemle çözümlenmiştir.
Köroğlu Destanı, anlatının prototipik yapısı bakımından incelendiğinde; metinde genellikle özet öğesinin yer almadığı; yönlendirme bölümlerinin ise yer yer karmaşık olay dizisi ile iç içe olduğu; değerlendirme bölümlerinin ara bilgi sunmak amacıyla kullanıldığı; bitişlerde ise anlatıcının konuşma zamanına dönmesi beklenirken, bu dönüşün yapılmadığı belirlenmiştir. Eksik öğeler taşıması ve bazı ögelerin de belirginleştirilmemiş olması anlatının tam yapılandırılmadığını göstermektedir. Ancak bu durum, bu destanın/halk hikayesinin geleneksel sözlü anlatı türünün bir örneği olmasına engel oluşturmamaktadır.
Research Interests:
Research Interests: