Seferihisar
4 Followers
Recent papers in Seferihisar
Seferihisar, İzmir’in ilçelerinden biridir ve İzmir kent merkezine çok yakın konumdadır. Bu yakınlık, İzmir kent halkı için kolay erişebilirlik, Seferihisarlılar için de değişim demektir. O yüzden ekonomik yapısı... more
Seferihisar, İzmir’in ilçelerinden biridir ve İzmir kent merkezine çok yakın
konumdadır. Bu yakınlık, İzmir kent halkı için kolay erişebilirlik, Seferihisarlılar
için de değişim demektir. O yüzden ekonomik yapısı tarıma dayalı ilçe,
kıyılardan ve anayol kenarlarından başlayarak kent insanlarına rekreasyon ve
turizm etkinlikleri kapsamında kucak açmaya başlamış, beraberinde de doğal
ve kültürel coğrafyada birçok değişikliklerin yaşanması gündeme gelmiştir.
İşte bu kitap, Seferihisar’ı tüm yönleriyle tanıtmayı amaçlamakta, bir rehber
kitap özelliği taşımaktadır.
konumdadır. Bu yakınlık, İzmir kent halkı için kolay erişebilirlik, Seferihisarlılar
için de değişim demektir. O yüzden ekonomik yapısı tarıma dayalı ilçe,
kıyılardan ve anayol kenarlarından başlayarak kent insanlarına rekreasyon ve
turizm etkinlikleri kapsamında kucak açmaya başlamış, beraberinde de doğal
ve kültürel coğrafyada birçok değişikliklerin yaşanması gündeme gelmiştir.
İşte bu kitap, Seferihisar’ı tüm yönleriyle tanıtmayı amaçlamakta, bir rehber
kitap özelliği taşımaktadır.
Down the centuries human beings produced local architectural patterns in compatibility with their lifestyles by taking into account the socio-cultural structures, environmental factor (climate, vegetation, geographical position etc.) and... more
Down the centuries human beings produced local architectural patterns in compatibility with their lifestyles by taking into account the socio-cultural structures, environmental factor (climate, vegetation, geographical position etc.) and local materials. Architecture is a trace of culture and history representing the past of the humanity. Local houses are the elements providing the possibility to sustain the local socio-economic structure and history. These houses are the buildings organized by public with original plan typologies and constructions systems on the basis of respect to nature and human being. That's why vernacular architecture plays the lodestar role towards the future. In the rural areas the local houses were built by owners in a modest way by using local materials in compatibility with cultural and socio-economic structures. In the regions undergoing evolution and transformation, the local and regional housing entities are being diminished as time passes. The houses started to lose their original architectural values and their interior space elements. The local houses are being replaced with monotone buildings distant from the socio-cultural texture of the locality. In order to ensure the continuity of the common consciousness of the society the local elements should be documented, protected and sustained. Within the context of those problems a place under the threat of extinction of the local housing characteristics was chosen for the study. The subject of this study is the Inner Castle Houses in the Quarter Sığacık of the Seferihisar District. In the Sığacık Inner Castle area a street facade sanitization project was applied after the Cittaslow title was granted to Seferihisar and activities to modify the functions of the houses were started. This thesis aims to review out those activities by revealing the sustainability of the social and cultural texture of the Inner Castle area and the compatibility with interior structures of the local houses. This study tries to determine the relation between the socio-cultural and local texture of Inner Castle settlement and the design of the interior spaces of the local houses. Another purpose of the thesis is to find out the local architecture features and the interior space elements of the houses of Sığacık Inner Castle area and to make contribution to the activities trying to ensure the cultural sustainability of the houses. The analysis of the selected houses and evaluations of the findings enabled to understand the interior spaces of houses better. It is expected that obtained results provide some support to the sustainability of the cultural elements which making the buildings meaningful. Thus, it is targeted to make some contribution to the accumulation of the long past which is needed to shape the future.
Key Words: local houses, architectural and cultural heritage, cultural sustainability, interior space, Seferihisar - Sığacık Inner Castle
Key Words: local houses, architectural and cultural heritage, cultural sustainability, interior space, Seferihisar - Sığacık Inner Castle
- by Rifat İlhan and +1
- •
- Seferihisar, TEOS Antik Kenti, Paleocoğrafya , Jeoarkeoloji
Son yıllarda turistik talepte meydana gelen değişmeler dikkat çekici boyut kazanmaktadır. Tatil-turizm kavramına ilişkin turistik ürünlere her geçen gün yenisi eklenmekte ve uluslararası turizm pazarındaki rekabet... more
Son yıllarda turistik talepte meydana gelen değişmeler dikkat çekici boyut kazanmaktadır.
Tatil-turizm kavramına ilişkin turistik ürünlere her geçen gün yenisi eklenmekte ve
uluslararası turizm pazarındaki rekabet hızlanmaktadır. Özellikle tek tip turistik ürünlerle
rekabet etme modası geçmekte, egzotik, doğal ve kültürel çekiciliklere sahip mekanlar, termal
merkezler, yaylalar, korunan alanlar ilgi çekerken, ekoturizm, termal turizm, kültürel turizm
ve kırsal turizm gibi turizm türleri ön plana çıkmaktadır.
Üç tarafı denizlerle çevrili ve uzun kıyı bandında farklı iklim bölgelerine sahip ülkemizin kıyı
ve kültür turizmi çekicilikleri yanında termal kaynaklar bakımından büyük bir potansiyel
sunduğu, hatta kaynak zenginliği bakımından dünyanın ilk on ülkesi içinde yer aldığı
bilinmektedir. Özellikle termal sularımızın, debi ve sıcaklıkları, fiziksel-kimyasal özellikleri
diğer bir deyişle nitelikleri bakımından Avrupa’daki kaynaklardan üstün özelliklere sahip
olduğu ileri sürülmektedir (Özbek,1991). Doğal zenginliklerden tedavi edici özelliği olan
termal ve içme suları bir çok Avrupa ülkesinin iç ve dış turizminde önemli yer tutmaktadır.
Değişen tüketici kalıpları, yaşlanan Avrupa nüfusu, kıyı turizminin mevsimlik olma özelliğine
karşın termal turizmin yılın tüm aylarında uygulanabilir olması, konaklama ya da tedavi-kür
süresinin (21 gün) uzun olması, kimyasal ve yapay ilaçlardan kaçış olarak alternatif tedavi
yöntemlerinden biri olan termal sulara ilginin giderek artması bu turizm türünün avantajlarını
oluşturmakta ve geliştirilmesi için temel dayanakları oluşturmaktadır. İçinde yaşadığımız Ege
Bölgesi ve İzmir ise ülkemizin antik dönemden bu yana varlığı bilinen en zengin termal
kaynaklarına sahiptir (Emekli,2002).
Seferihisar’da termal turizmin gelişmesi için; öncelikle potansiyelin belirlenmesi, coğrafi
dağılımın ortaya konması, turizmde yararlanılabilecek termal kaynakların saptanması
gerekmektedir. İkinci adım ise turistik yatırımların yapılması, özellikle yeme-içme-dinlenme-
eğlenme gereksinimlerini karşılayacak alt ve üst yapı tesislerinin geliştirilmesi, ilçenin kıyı ve
kültürel çekiciliklere sahip turistik mekanlarıyla bütünleştirilmesi olmalıdır. Bu bildiride
termal turizmin önemi üzerinde durularak, Seferihisar’ın turizmine güç kazandıracak, bugüne
kadar yeterince değerlendirilemeyen, son zamanlarda sıkça gündeme gelen, ilçenin diğer
turistik merkezlere oranla farklılık yaratan, turistik ürün çeşitlendirilmesinde önemli bir yere
sahip termal kaynaklar üzerinde durulacaktır.
Tatil-turizm kavramına ilişkin turistik ürünlere her geçen gün yenisi eklenmekte ve
uluslararası turizm pazarındaki rekabet hızlanmaktadır. Özellikle tek tip turistik ürünlerle
rekabet etme modası geçmekte, egzotik, doğal ve kültürel çekiciliklere sahip mekanlar, termal
merkezler, yaylalar, korunan alanlar ilgi çekerken, ekoturizm, termal turizm, kültürel turizm
ve kırsal turizm gibi turizm türleri ön plana çıkmaktadır.
Üç tarafı denizlerle çevrili ve uzun kıyı bandında farklı iklim bölgelerine sahip ülkemizin kıyı
ve kültür turizmi çekicilikleri yanında termal kaynaklar bakımından büyük bir potansiyel
sunduğu, hatta kaynak zenginliği bakımından dünyanın ilk on ülkesi içinde yer aldığı
bilinmektedir. Özellikle termal sularımızın, debi ve sıcaklıkları, fiziksel-kimyasal özellikleri
diğer bir deyişle nitelikleri bakımından Avrupa’daki kaynaklardan üstün özelliklere sahip
olduğu ileri sürülmektedir (Özbek,1991). Doğal zenginliklerden tedavi edici özelliği olan
termal ve içme suları bir çok Avrupa ülkesinin iç ve dış turizminde önemli yer tutmaktadır.
Değişen tüketici kalıpları, yaşlanan Avrupa nüfusu, kıyı turizminin mevsimlik olma özelliğine
karşın termal turizmin yılın tüm aylarında uygulanabilir olması, konaklama ya da tedavi-kür
süresinin (21 gün) uzun olması, kimyasal ve yapay ilaçlardan kaçış olarak alternatif tedavi
yöntemlerinden biri olan termal sulara ilginin giderek artması bu turizm türünün avantajlarını
oluşturmakta ve geliştirilmesi için temel dayanakları oluşturmaktadır. İçinde yaşadığımız Ege
Bölgesi ve İzmir ise ülkemizin antik dönemden bu yana varlığı bilinen en zengin termal
kaynaklarına sahiptir (Emekli,2002).
Seferihisar’da termal turizmin gelişmesi için; öncelikle potansiyelin belirlenmesi, coğrafi
dağılımın ortaya konması, turizmde yararlanılabilecek termal kaynakların saptanması
gerekmektedir. İkinci adım ise turistik yatırımların yapılması, özellikle yeme-içme-dinlenme-
eğlenme gereksinimlerini karşılayacak alt ve üst yapı tesislerinin geliştirilmesi, ilçenin kıyı ve
kültürel çekiciliklere sahip turistik mekanlarıyla bütünleştirilmesi olmalıdır. Bu bildiride
termal turizmin önemi üzerinde durularak, Seferihisar’ın turizmine güç kazandıracak, bugüne
kadar yeterince değerlendirilemeyen, son zamanlarda sıkça gündeme gelen, ilçenin diğer
turistik merkezlere oranla farklılık yaratan, turistik ürün çeşitlendirilmesinde önemli bir yere
sahip termal kaynaklar üzerinde durulacaktır.
The Slow City movement, emerged in Italy in 1999, to increase the recognition of cities and ensure local sustainable development. The Slow City title is used as a tool for increasing the recognition of cities, development of tourism and... more
The Slow City movement, emerged in Italy in 1999, to increase the recognition of cities and ensure local sustainable development. The Slow City title is used as a tool for increasing the recognition of cities, development of tourism and boosting competitiveness. However, increasing recognition and the number of tourists can lead to changes in urban space and land use that contradict the slow philosophy. These cities are faced with threats such as migration, construction on agricultural and natural areas, sprawl beyond the original urban pattern, increased number of tourists, lack of transportation and infrastructure and increasing vehicle traffic, culminating in departure from the Slow City criteria. Therefore, Slow Cities need a road map in order to combat these pressures and have to create a retrospective improvement paradigm to address the negative urban activities that have been implemented. This study investigates the impacts of increased recognition on urban space in Sığacık neighborhood of Seferihisar, which is the first Slow City of Turkey. Changes in urban land use following the acquisition of the Slow City title are analyzed in association with the local values and increasing migration and tourism pressure is discussed within the scope of slow philosophy and criteria. In the study, a scoring system was applied with slow city criteria. The study proposes planning approaches that aim to improve the Slow City affiliation processes by revealing the conflicts and threats that arise in urban space following increased international recognition of cities that are branded as a Slow City.
The aim of the study is to determine the perceptions of Seferhisar residents on Cittaslow in their city and if Cittaslow effected their life satisfaction or not. It was designed as a descriptive type of research via relational search... more
The aim of the study is to determine the perceptions of Seferhisar residents on
Cittaslow in their city and if Cittaslow effected their life satisfaction or not. It was
designed as a descriptive type of research via relational search model. Data were
collected through a questionnaire which was developed based on the literature.
Questionnaires were implemented face-to-face to the residents of Seferhisar via on
quota sampling, in which the quotas were determined based on district and age
groups. Besides descriptive statistics, factor and regression analysis were used. The
people living in Seferhisar perceived the results of Cittaslow practices in their city
under the four factors; namely impacts on the natural environment, the effects on
welfare, the cultural influences and the economic impacts. It was found that
Seferhisar residents had a positive attitude towards tourism and they thought that
after becoming a Cittaslow, tourism development based on Cittaslow influenced
positively their life satisfaction.
Cittaslow in their city and if Cittaslow effected their life satisfaction or not. It was
designed as a descriptive type of research via relational search model. Data were
collected through a questionnaire which was developed based on the literature.
Questionnaires were implemented face-to-face to the residents of Seferhisar via on
quota sampling, in which the quotas were determined based on district and age
groups. Besides descriptive statistics, factor and regression analysis were used. The
people living in Seferhisar perceived the results of Cittaslow practices in their city
under the four factors; namely impacts on the natural environment, the effects on
welfare, the cultural influences and the economic impacts. It was found that
Seferhisar residents had a positive attitude towards tourism and they thought that
after becoming a Cittaslow, tourism development based on Cittaslow influenced
positively their life satisfaction.
ÖZET Son yıllarda, dünyanın birçok yerinde " yavaş şehir " ve " yavaş yemek " kavramlarına yönelik ilgi artışı gözlenmektedir. Ziyaretçiler, ziyaret ettikleri yörelerin tarihi, doğası ve kültürel değerlerinin yanı sıra yöresel gıda... more
ÖZET Son yıllarda, dünyanın birçok yerinde " yavaş şehir " ve " yavaş yemek " kavramlarına yönelik ilgi artışı gözlenmektedir. Ziyaretçiler, ziyaret ettikleri yörelerin tarihi, doğası ve kültürel değerlerinin yanı sıra yöresel gıda ürünlerine yönelik deneyim fırsatı da bulmaktadırlar. Bu deneyimler bir alternatif turizm çeşidi olan " Gastronomi Turizmi " kapsamında gerçekleşmekte ve ziyaretçilere doğal, sağlıklı lezzetler tatma imkânı sunmaktadır. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişimler nedeniyle sanal ortamda kullanıcılar elektronik ağızdan ağıza iletişime (e-WOM) başvurarak deneyimlerini kolayca aktarabilmektedir. Bu durum potansiyel tüketicilere bir ürün hakkında doğru karar verme ve satın alma sürecini hızlandırmıştır. Amacı: İzmir Seferihisar ilçesinde faaliyet gösteren ve yerel lezzetler sunan restoran işletmelerinin hangi unsurlardan kaynaklı olarak olumlu ve olumsuz yorumlar aldıklarını belirlemek ve bu doğrultuda uygulayıcılara yönelik öneriler geliştirmektir. Araştırma Yöntemi: Seferihisar'da bulunan restoranların sosyal medya aracı tripAdvisor üzerindeki yavaş yemek akımına katılanların; demografik bulguları, algıladıkları değer, memnuniyet, davranışsal niyetleri nitel olarak incelenmiştir. Restoranlara yönelik yapılan 589 yorumun MAXQDA 12 nitel veri analizi programı yardımı ile içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Bulgular: İşletmeler genel olarak kısmi memnuniyetsizliğe karşın olumlu değerlendirildiği ve pozitif deneyime sahip görüşlere daha fazla yer verildiği anlaşılmaktadır. İncelenen ziyaretçi yorumlarının analizinde işletmelerin alt temalarına yönelik 1877 pozitif görüş, 439 negatif görüşe rastlanılmıştır. Pozitif anlamda en fazla yorum yapılan ana temalar; yiyecek içecek özellikleri (n=775), işletmelerin iç özellikleri (n=260) ve işletmelerin çevresel özellikleri (n=242) iken; negatif anlamda en fazla yorum alan ana temalar ise; yiyecek içecek özellikleri (n=127), personel (n=88) ve fiyatlar(n=70) olmuştur. Sonuç ve Öneriler: Sonuç olarak belirtilen hususlar bölge turizmi açısından dikkat edilmesi ve işletmeler açısından üzerinde durulması gereken konulardır. Gelecek araştırmalarda ise başka bir yavaş şehir olarak kabul edilen bölgedeki restoranlar ile karşılaştırma yapılabilir.
Seferihisar is the Slow City capital of Turkey, which aims to preserve the local characteristics to ensure the local sustainable development while inevitably promotes tourism. However, agriculture and tourism sectors can be the... more
Seferihisar is the Slow City capital of Turkey, which aims to preserve the local characteristics to ensure the local sustainable development while inevitably promotes tourism. However, agriculture and tourism sectors can be the conflicting and need accurate planning and production policies to improve the intersections such as agrotourism. The study aims to reveal the perceived conflicts and potentials between the agriculture and tourism sectors by local stakeholders within the axis of the planning and production policies. Within this purpose, the study approaches to Slow City branding from a criticizing perspective. The study is based on two main stages. In the first stage, the perception of local stakeholders on tourism and agriculture sectors are determined through an interview. In the second stage, planning and policy suggestions are developed considering the outcomes of the first stage. The interview is conducted online to non-governmental organizations, cooperative representatives, local organization representatives and chambers that are related to tourism and agriculture sectors. The questions aim to examine the changes in the spatial, social, demographic, cultural, economic and political structure of Seferihisar within the perceptions of local stakeholders. The outcome of the interviews enlightens the planning approach for a well-managed development. Finally, the framework of planning and policy approaches is drawn considering the perceived problems and potentials by local stakeholders.
- by Dalya Hazar and +2
- •
- Urban Planning, Agriculture, Tourism, Agrotourism
ÖZET Son yıllarda, dünyanın birçok yerinde " yavaş şehir " ve " yavaş yemek " kavramlarına yönelik ilgi artışı gözlenmektedir. Ziyaretçiler, ziyaret ettikleri yörelerin tarihi, doğası ve kültürel değerlerinin yanı sıra... more
ÖZET Son yıllarda, dünyanın birçok yerinde " yavaş şehir " ve " yavaş yemek " kavramlarına yönelik ilgi artışı gözlenmektedir. Ziyaretçiler, ziyaret ettikleri yörelerin tarihi, doğası ve kültürel değerlerinin yanı sıra yöresel gıda ürünlerine yönelik deneyim fırsatı da bulmaktadırlar. Bu deneyimler bir alternatif turizm çeşidi olan " Gastronomi Turizmi " kapsamında gerçekleşmekte ve ziyaretçilere doğal, sağlıklı lezzetler tatma imkânı sunmaktadır. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişimler nedeniyle sanal ortamda kullanıcılar elektronik ağızdan ağıza iletişime (e-WOM) başvurarak deneyimlerini kolayca aktarabilmektedir. Bu durum potansiyel tüketicilere bir ürün hakkında doğru karar verme ve satın alma sürecini hızlandırmıştır. Amacı: İzmir Seferihisar ilçesinde faaliyet gösteren ve yerel lezzetler sunan restoran işletmelerinin hangi unsurlardan kaynaklı olarak olumlu ve olumsuz yorumlar aldıklarını belirlemek ve bu doğrultuda uygulayıcılar...
Bu makalenin amacı, güvenlik yönetişimi kavramı çerçevesinde yerel yönetimlerin suç önleme konusunda yapabilecekleri çalışmaları incelemektir. Çalışmanın daha somut olabilmesi içinde bu konuda örnek olan Seferihisar Belediyesi... more
Bu makalenin amacı, güvenlik yönetişimi kavramı çerçevesinde yerel yönetimlerin suç önleme konusunda yapabilecekleri çalışmaları incelemektir. Çalışmanın daha somut olabilmesi içinde bu konuda örnek olan Seferihisar Belediyesi incelenmiştir. Yerel yönetimler günümüzde sadece kanunda tanımlı görevleri yapmakla yetinmeyip; kırsal kalkınma, kentleşme, sanayileşme, tarım gibi birçok alanda çeşitli projeler yapmakta veya projelere paydaş olmaktadır. Bu yeni görev alanlarından bir tanesi de suç önleme politikalarıdır. Ülkemizde suçla ve suçlularla mücadelede yetkili kurumum, Emniyet Teşkilatıdır. Ancak Emniyet Teşkilatının tek başına tüm suçlarla ve suçlularla başa çıkması mümkün değildir. Bu konuda güvenlik yönetişimi gereği; üniversitelere, özel kuruluşlara, sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve diğer devlet kurumlarına birçok sorumluluk düşmektedir. Ancak biz bu çalışmada sadece yerel yönetimleri ele alacağız. Yerel yönetimler suç kavramı ortaya çıkmadan bunu önlemek için politikalar geliştirebilecek bir yapıya ve imkâna sahiptir. Toplumsal veya kentsel yapıdaki değişiklikler suç olgusu ile paralellik göstermektedir. Göç bölgeleri veya kentin belirli bölgesine yığılan farklı özellikteki insanlar, bünyesinde potansiyel çatışma kaynaklarını ve sonucunda suç teşkil eden davranışları barındırmaktadırlar. Çatışma kaynaklarını ve dolayısıyla suçu azaltacak politikalar, yerel yönetim birimlerinin farklılıkların yönetimi kavramını iyi kullanması ile sağlanacaktır. Farklılıkların yönetimi; yaş, cinsiyet, din, inanç, kişilik gibi yönleriyle farklı insanları etkili bir şekilde yönetmek için planlanan ve uygulanan kurumsal sistemlerin; farklılığın yararlarını en üst düzeye çıkarırken, sorunlarını ve sakıncalarını en alt düzeye indirecek şekilde kurulmasıdır. Yerel yönetimlerde farklılıkların yönetimi uygulamalarına yer verilmesi suç önleme konusunda etkin bir sonuç verecektir. Yaptığımız çalışmaya örnek teşkil eden Đzmir'in Seferihisar Belediyesi farklılıkların yönetimi konusunda çeşitli çalışmalar yapmıştır. "Barış" temasıyla yapılan etkinliklerde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelerek Seferihisar'a yerleşen farklı kültürlere sahip insanların birbirlerini tanımaları ve kaynaşmalarını amaçlanmaktadır. Bu şekilde farklılıklar çatışma kaynağı olmaktan çıkartılmakta ve dolayısıyla farklılık sebebiyle meydana gelebilecek suçlarda önlenebilmektedir.
Abstract
The aim of this essay is to research the studies that local governments can do on the subject of crime prevention within the frame of security governance concept. To make study more concrete, Seferihisar Municapility which is a good example in this field is researched. Today, Local Governments not only fulfil duties described in law but also lay schemes and be shareholder in various fields such as rural development, urbanization, industrialization and agriculture. One of these new duty fields is policy of crime prevention. In our country, authorized organization at fight against crime and criminals is Law Enforcement Agency, but it is impossible for Law Enforcement Agency to cope with crimes and criminals alone. In this subject, by security governance; universities, private organizations, non-govermental organizations, associations and other government agencies have a lot of responsibilities, but we are going to handle just local goverments in this study. Local goverments have the possibility and structure which can develop policies to prevent crime before it appears. Changes in social and municipal structure have parallels with crime phenomenon. Migration regions or people with different qualities which lives in a specific region of city contain potential conflict sources and transgressive behaviours. Policies decreasing conflict sources and accordingly crime will be supplied by making good use of concept of difference management of local governments. Management of differences is institutional systems' ,which is planned and praticed to manage different people effectively within the aspects such as age, gender, religion, belief and personality, construction to minimize problems and disabilities while maximizing benefits of difference. Including practices of management of differences in local goverments will give an effective result about crime prevention. Seferihisar Municapility of Đzmir which is an example of our study made various studies on the subject of management of differences. In the activities done with the theme of 'Peace', it is aimed that people having different cultures coming from various parts of Turkey to Seferihisar know and socialize each other. In this way, differences are no more conflict source, accordingly crimes which can occur can be prevented because of differences.
Abstract
The aim of this essay is to research the studies that local governments can do on the subject of crime prevention within the frame of security governance concept. To make study more concrete, Seferihisar Municapility which is a good example in this field is researched. Today, Local Governments not only fulfil duties described in law but also lay schemes and be shareholder in various fields such as rural development, urbanization, industrialization and agriculture. One of these new duty fields is policy of crime prevention. In our country, authorized organization at fight against crime and criminals is Law Enforcement Agency, but it is impossible for Law Enforcement Agency to cope with crimes and criminals alone. In this subject, by security governance; universities, private organizations, non-govermental organizations, associations and other government agencies have a lot of responsibilities, but we are going to handle just local goverments in this study. Local goverments have the possibility and structure which can develop policies to prevent crime before it appears. Changes in social and municipal structure have parallels with crime phenomenon. Migration regions or people with different qualities which lives in a specific region of city contain potential conflict sources and transgressive behaviours. Policies decreasing conflict sources and accordingly crime will be supplied by making good use of concept of difference management of local governments. Management of differences is institutional systems' ,which is planned and praticed to manage different people effectively within the aspects such as age, gender, religion, belief and personality, construction to minimize problems and disabilities while maximizing benefits of difference. Including practices of management of differences in local goverments will give an effective result about crime prevention. Seferihisar Municapility of Đzmir which is an example of our study made various studies on the subject of management of differences. In the activities done with the theme of 'Peace', it is aimed that people having different cultures coming from various parts of Turkey to Seferihisar know and socialize each other. In this way, differences are no more conflict source, accordingly crimes which can occur can be prevented because of differences.
Bu çalışmanın amacı sakin şehirler olan Türkiye’den Seferihisar kenti ile İtalya’dan Bra kenti belediyelerinin COVID-19 pandemi sürecinde gerçekleştirdiği çalışmaların sakin şehirler ilkeleri bağlamında karşılaştırılarak ortaya... more
Bu çalışmanın amacı sakin şehirler olan Türkiye’den Seferihisar kenti ile İtalya’dan Bra kenti belediyelerinin COVID-19 pandemi sürecinde gerçekleştirdiği çalışmaların sakin şehirler ilkeleri bağlamında karşılaştırılarak ortaya konulmasıdır. Seferihisar ve Bra Belediyelerinin
COVID-19 pandemisi ile mücadele kapsamında aldıkları önlemler ve yerel hizmetlerinin karşılaştırıldığı bu çalışmada, her iki belediye ile iletişime geçilmiş, yapılan çalışmalar sakin şehir ilkeleri ve hizmet parametreleri göz önüne alınarak ortaya konulmuştur. Elde edilen veriler sonucunda, her iki belediyenin pandemi ile mücadelede sakin şehir olmanın getirdiği avantajları da kullanarak mücadele sürecini başarıyla yürüttüğü görülmüştür. Bu durumun ortaya çıkmasında Bra ve Seferihisar kentlerinin İtalya ve Türkiye’de ilk sakin şehirler olmaları ve sakin şehir ilkelerine bağlı kalmalarının etkisi gözlemlenmiştir. COVID-19 pandemisi, bilindiği üzere özellikle metropolitan alanlarda ve yoğun yerleşim bölgelerinde etkili olmuş ve yayılmıştır. Bu süreç, yerleşim tercihlerini orta ölçekli ve nüfusu belirli seviyede kalabilmiş kentlere yöneltmiştir. Dolayısıyla, sakin şehirler de bu bağlamda ilgi görmüş ve önem kazanmışır.Çalışma, sakin şehirlerin belirli ilkelere bağlı kalarak yaptıkları çalışmalarının COVID-19 ile mücadelede başarılı sonuçlar elde edilebileceğini ortaya koymuştur.
COVID-19 pandemisi ile mücadele kapsamında aldıkları önlemler ve yerel hizmetlerinin karşılaştırıldığı bu çalışmada, her iki belediye ile iletişime geçilmiş, yapılan çalışmalar sakin şehir ilkeleri ve hizmet parametreleri göz önüne alınarak ortaya konulmuştur. Elde edilen veriler sonucunda, her iki belediyenin pandemi ile mücadelede sakin şehir olmanın getirdiği avantajları da kullanarak mücadele sürecini başarıyla yürüttüğü görülmüştür. Bu durumun ortaya çıkmasında Bra ve Seferihisar kentlerinin İtalya ve Türkiye’de ilk sakin şehirler olmaları ve sakin şehir ilkelerine bağlı kalmalarının etkisi gözlemlenmiştir. COVID-19 pandemisi, bilindiği üzere özellikle metropolitan alanlarda ve yoğun yerleşim bölgelerinde etkili olmuş ve yayılmıştır. Bu süreç, yerleşim tercihlerini orta ölçekli ve nüfusu belirli seviyede kalabilmiş kentlere yöneltmiştir. Dolayısıyla, sakin şehirler de bu bağlamda ilgi görmüş ve önem kazanmışır.Çalışma, sakin şehirlerin belirli ilkelere bağlı kalarak yaptıkları çalışmalarının COVID-19 ile mücadelede başarılı sonuçlar elde edilebileceğini ortaya koymuştur.
Özet: Gerek kalabalıklaşan dünya nüfusu ve artan ihtiyaçlar, gerekse bu olumsuzlukların beraberinde getirdiği dünya üzerindeki çıkar çatışmaları, enerji oyunları ve yozlaşma birçok alanda tehdit unsuru halini almıştır. Tüm bunların sonucu... more
Özet: Gerek kalabalıklaşan dünya nüfusu ve artan ihtiyaçlar, gerekse bu olumsuzlukların beraberinde getirdiği dünya üzerindeki çıkar çatışmaları, enerji oyunları ve yozlaşma birçok alanda tehdit unsuru halini almıştır. Tüm bunların sonucu olarak sürdürülebilir bir çevre, kültürel değerler, inançsal olgular, enerji, sürdürülebilir şehirler ve kalkınma, kısacası sürdürülebilir bir dünya yaratmak oldukça zor hale gelmiştir. Sürdürülebilir turizm, kaynakların gelecek nesillere de aktarılması gerekliliğine dayanmaktadır. Bu bağlamda gençler gelecek nesillerde bu kaynakları kullanmaya devam edeceklerinden, sürdürülebilir kalkınmaya yönelik algılarını belirlemek önemlidir. Araştırmanın temel amacı, yavaş şehirlerde yaşayan ve o şehrin geleceğini oluşturmaya aday gençlerin sürdürülebilir çevre bilgilerini ve algılarını ortaya koymaktır. Bu kapsamda, yavaş şehir olarak değerlendirilen Seferihisar ilçesinde yaşayan gençlerin çevre ve sürdürülebilir kalkınma algıları incelenmiş, veriler ise bölgede yaşayan gençlere uygulanan anketlerden elde edilmiştir.
Arastirmanin amaci; Seferihisar halkinin Yavas Şehir Hareketi’ni ne sekilde algiladiklari ve bunun yasam doyumlarini etkileyip etkilemedigini belirlemektir. Arastirma iliskisel tarama modeliyle tanimlayici turde tasarlanmistir. Veriler,... more
Arastirmanin amaci; Seferihisar halkinin Yavas Şehir Hareketi’ni ne sekilde algiladiklari ve bunun yasam doyumlarini etkileyip etkilemedigini belirlemektir. Arastirma iliskisel tarama modeliyle tanimlayici turde tasarlanmistir. Veriler, alan yazina dayali gelistirilen bir anket ile toplanmistir. Anket, mahalle ve yas grubu bazinda kota orneklemesi teknigine gore yuz yuze uygulanmistir. Analizlerde tanimlayici istatistiklerin yani sira, faktor ve regresyon analizlerinden yararlanilmistir. Calismada Seferihisar halki, Yavas Şehir Hareketi’ni dogal cevreye etkisi, refah duzeyine etkisi, kulturel ve ekonomik etki seklinde dort baslikta algilamaktadir. Turizme yakin olan Seferihisar halkinin genel olarak turizmi olumlu yonde algiladiklari bulgulanmistir. Ayrica, Seferihisar Yavas Şehir olduktan sonra yerel halkin yasam doyumuna olumlu yonde katki sagladigi sonucu ortaya cikmistir
Related Topics