Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
ISSN: 1301-3688/e-ISSN: 2630-6409
Araştırma Makalesi / Research Article
Doi: 10.18070/erciyesiibd.853930
İHRACAT GELİRLERİ İLE ÇEŞİTLİ SEKTÖRLERE YAPILAN KAMU
YATIRIM HARCAMALARI İLİŞKİSİ: TÜRKİYE’DE DÜZEY 1
BÖLGELERİ ÖRNEĞİ
Özgür Mustafa Ömür*
ÖZ
Dış ticaret açığı çoğu gelişmekte olan ülkede olduğu gibi Türkiye’de de geçmişten
günümüze ekonomik sorunlar arasında yer almaktadır. Dış ticaret açığının kapatılmasında ihracat
gelirlerini arttırmak etkili bir araç olarak kullanılabilir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı ihracat
gelirleri ile çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım harcamalarının ilişkisini araştırmaktır. Bu amacı
gerçekleştirmek için çalışmada ekonometrik model olarak panel veri yöntemi kullanılacaktır. İhracat
gelirleri üzerinde etkisi olabileceği düşünülen ve araştırmaya dâhil edilen sektörler arasında; tarım,
madencilik, imalat, enerji, ulaştırma-haberleşme, turizm, eğitim ve sağlık sektörlerine yapılan kamu
yatırım harcamaları yer almaktadır. Analiz sonuçlarına göre bazı sektörlere yapılan kamu yatırım
harcamaları ile ihracat gelirleri arasında anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Anahtar Kavramlar: Dış Ticaret, İhracat Gelirleri, Kamu Yatırım Harcamaları.
Jel Kodları: O13, O14, H21.
Atıf Önerisi /Cited as (APA): Ömür, Ö.M. (2021). İhracat gelirleri ile çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım
harcamaları ilişkisi: Türkiye’de düzey 1 bölgeleri örneği. Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, (60), 589-608. DOI: 10.18070/erciyesiibd.853930
*
Öğr. Gör. Dr., Giresun Üniversitesi, Alucra Turan Bulutcu Meslek Yüksekokulu, ozgur.omur@giresun.edu.tr,
https://orcid.org/0000-0001-5624-1020
Geliş/Received:05.01.2021
Kabul/Accepted: 28.06.2021
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
590
RELATIONS OF EXPORT REVENUES AND PUBLIC
INVESTMENT EXPENDITURES IN VARIOUS SECTORS: EXAMPLE OF
LEVEL 1 REGIONS IN TURKEY
ABSTRACT
In Turkey, as in most developing countries, the foreign trade deficit was stand between the
economic problems from the past to present. Increasing export revenues can be used as an effective
tool in closing the foreign trade deficit. In this direction, the aim of the study is to investigate the
effect on export revenues of public investment expenditures in various sectors. To achieve this aim,
panel data econometric method will be used in the study. Among the sectors considered to have an
impact on export revenues and included in the research; Public investment expenditures in
agriculture, mining, manufacturing, energy, transportation-communication, tourism, education and
health sectors are included. According to the results of the analysis, significant relationships were
found between public investment expenditures in some sectors and export revenues.
Keywords: Foreign Trade, Export Revenues, Public Investment Expenditures.
Jel Codes: O13, O14, H21.
GİRİŞ
Mal ve hizmet ihracatı yoksulluğu azaltma ve ekonomik büyümeyi
yönlendirme etkilerinden dolayı ekonomik ve sosyal gelişmeyi teşvik eden
unsurlardan biri olarak görülmektedir. Öte yandan ihracat, ithalat için gerekli olan
döviz ihtiyacının ve aynı zamanda gümrük vergileri yoluyla kamu gelirlerinin de
önemli bir kaynağı olduğu için ülke ekonomileri için oldukça önemli bir yere
sahiptir (Bakari, 2016, s. 2). Özellikle Cumhuriyet tarihinden beri genellikle dış
ticaret açığı sorunu yaşayan Türkiye’de de ihracat gelirlerinin arttırılması
ekonomik, sosyal ve mali açıdan oldukça önemlidir.
Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere çoğu ülke, geri kalmış bölgelere alt
yapı yatırımları ve eğitim programları uygulayarak ya da özel sektör yatırımlarını
sübvansiyonlar ve vergisel teşviklerle destekleyerek bu bölgelerin üretim
potansiyellerini geliştirip, ekonomik olarak kalkınmasını sağlayabilir (Fuente,
2004, s. 489). Üretkenliği arttıran yatırımların artması ihracat oranlarının da
artmasına neden olmaktadır (Bakari, 2016, s. 2). Türkiye’de 2019-2023 kamu
yatırım politikaları arasında; cari açığın azaltılmasına katkı sağlayan yatırımlarının
yapılması planlanmaktadır (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve
Bütçe Başkanlığı, 2019, s. 102). Özellikle ihracata konu olan sektörlere ve
teknoloji yoğun üretim sistemlerine yapılacak olan kamu yatırımlarıyla ihracat
gelirlerinin arttırılması mümkün olabilecektir (Akçan, 2019, s. 12). Bu çerçevede
kamu yatırımları ihracatı arttırmada bir araç olarak görülebilmektedir.
Bu çalışmada, dış ticaret açığını kapatma ve döviz ihtiyacını karşılama
yönünde etkili bir araç olan ihracat gelirlerini olumlu etkileme potansiyeli olan
kamu yatırım harcamalarını sektörel olarak tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu
doğrultuda çalışmada, Türkiye’de Düzey 1 bölgelerindeki çeşitli sektörlere yapılan
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
591
kamu yatırım harcamaları ile bölgelerdeki ihracat gelirleri arasındaki ilişkinin
araştırılması planlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışmada 2008-2017
dönemi verilerinden yararlanılarak panel veri ekonometrik yöntemi kullanılacaktır.
Kamu yatırım harcamalarının yapıldığı sektöre göre ihracat gelirlerini etkileme
durumu farklılık gösterebileceğinden, kamu yatırım harcamaları çeşitli sektörlere
göre sınıflandırılıp her bir sektör ayrı ayrı analiz edilecektir. İhracat gelirlerine
etkisi olduğu düşünülen ve araştırmaya dâhil edilen sektörler arasında; tarım,
madencilik, enerji, imalat, ulaştırma-haberleşme, turizm, eğitim ve sağlık
sektörlerine yapılan kamu yatırım harcamaları yer almaktadır. İhracat gelirlerini
olumlu etkileyen kamu yatırım sektörlerinin bilinmesi, önümüzdeki dönemlerde dış
ticaret açığı sorununun ortadan kaldırılabilmesi ve ülkeye döviz girdisi
sağlanabilmesi için oluşturulacak kamu yatırım politikalarına yön vermesi
açısından ekonomi yönetimine yol gösterici olabilecektir.
Çalışmanın ilk bölümünde Türkiye’de dış ticaretin ve ihracat gelirlerinin
gelişimi ve sonrasında Türkiye’de çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım
harcamalarının dağılımı incelenecektir. Daha sonra kamu yatırım harcamaları ile
ihracat gelirleri arasındaki ilişki teorik ve ampirik çalışmalarla açıklanacaktır.
Çalışmanın ekonometrik analiz bölümünün yer aldığı sonraki bölümde
araştırmanın modeli, değişkenlere ait tanımlayıcı istatistikler, ampirik bulgular ve
bulguların değerlendirilmesi konuları yer almaktadır. Sonuç kısmında çalışmadan
çıkarılacak sonuçlara ve önerilere yer verilecektir.
I. TÜRKİYE’DE İHRACAT GELİRLERİNİN GELİŞİMİ
Türkiye, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında liberal politikalar uygulamış,
fakat 1929’dan itibaren liberal politikalardan vaz geçmiştir. Bu yıllarda sürekli dış
ticaret açığı verilmiştir. 1929 yılında ithalatı kısıtlamaya yönelik gerçekleştirilen
düzenlemeler etkili olmuş, bu dönemde 1938 yılı haricinde, 1940 yılına kadar
sürekli dış ticaret fazlası elde edilmiştir. 1940’lı yıllardan itibaren özellikle ithal
edilen malların iç piyasaya yönelik üretimde kullanılıyor olması, ithalatın ihracata
oranla daha hızlı artmasına ve dış ticaret açığının tekrar önlenemez bir sorun haline
dönüşmesine neden olmuştur. 1960 yılından itibaren 1970’li yıllara kadar yoğun
ithal ikameci politikalar uygulanmıştır (Özel, 2011, s.73-74).
Türk ekonomisi 1980 yılında büyük bir dönüşüm yaşamış, “24 Ocak
Kararlarıyla” birlikte dışa açık ekonomi modelinin uygulanmaya başlandığı ve
ticari serbestleşmenin arttığı bu yıldan itibaren ihracatı teşvik amaçlı uygulanan
politikalar ihracatı önemli miktarlarda arttırmıştır. 1980 yılına kadar tarım
ihracatçısı konumunda olan Türkiye, bu yıldan sonra uyguladığı yeni politikalarla
sanayi ihracatında da önemli bir yere gelmiştir. Fakat ülkenin ihracatının büyük
oranda ithalata bağımlı olması, dış ticaret açığının kapatılması açısından önemli bir
sorun olmaktadır (Özel, 2011, s.73-74). 2000’li yıllarda yaşanan krizler Türkiye’de
dış ticareti de önemli oranda etkilemiştir. 2001 krizinde daralma yaşayan dış
ticaret, krizin ardından yaşanan toparlanma süreciyle hızla yükselmiştir. Ancak,
2008’de yaşanan küresel kriz, küresel piyasalarda dış talebi ciddi şekilde düşürmüş
592
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
ve 2009 yılında Türkiye’de ihracat miktarı önemli miktarda azalmıştır. Daha
sonraki yıllarda alınan tedbirler ve krizin etkilerinin de azalmasıyla ihracat miktarı
yeniden artmaya başlamıştır (Çelik, 2016, s.94).
Türkiye’de, yukarıda da belirtildiği üzere 1980 yılından itibaren ithal
ikameci ekonomi politikalarından vazgeçilerek ihracata dayalı ekonomi politikaları
uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, ihracat gelirlerinde son yıllarda geçmişe göre
önemli artışlar yaşanmıştır. Türkiye’de Cumhuriyet tarihindeki ihracat ve ithalat
gelirleri, dış ticaret dengesi ve cari işlemler dengesi verileri Tablo 1’de yer
almaktadır.
Tablo 1: Türkiye’de Dış Ticaret İstatistikleri (1923-2019)
Yıllar
İhracatın
İhracat (Bin
İthalatı
ABD Doları)
Karşılama
Oranı %
1923
58,5
50.790
1930
102,6
71.380
1960
68,5
320.731
1970
62,1
588.476
1980
36,8
2.910.122
1990
58,1
12.959.288
2000
51,0
27.774.906
2001
75,7
31.334.216
2002
69,9
36.059.089
2003
68,1
47.252.836
2004
64,8
63.167.153
2005
62,9
73.476.408
2006
61,3
85.534.676
2007
63,1
107.271.750
2008
65,4
132.027.196
2009
72,5
102.142.613
2010
61,4
113.883.219
2011
56,0
134.906.869
2012
64,5
152.461.737
2013
60,3
151.802.637
2014
65,1
157.610.158
2015
69,4
143.838.871
2016
71,8
142.529.584
2017
67,1
156.992.940
2018
75,3
167.920.613
2019
84,6
171.464.945
Kaynak: TUİK Verileri; 2020, *Strateji
Göstergeler.
İthalat
(Bin ABD
Doları)
Dış Ticaret
Cari
Dengesi
İşlemler
(Bin ABD
Dengesi
Doları)
(GSYH %)*
86.872
- 36.082
69.540
1.840
468.186
- 147.455
-0,7
947.604
- 359.128
-0,7
7.909.364
-4.999.242
-3,8
22.302.126
-9.342.838
-1,3
54.502.820
-26.727.914
-3,7
41.399.083
-10.064.867
1,9
51.553.797
-15.494.708
-0,3
69.339.692
-22.086.856
-2,4
97.539.766
-34.372.613
-3,5
116.774.151
-43.297.743
-4,2
139.576.175
-54.041.499
-5,7
170.062.715
-62.790.965
-5,5
201.963.574
-69.936.378
-5,1
140.928.422
-38.785.809
-1,8
185.544.332
-71.661.113
-5,8
240.841.676 -105.934.807
-8,9
236.545.141
-84.083.404
-5,5
251.661.250
-99.858.613
-6,7
242.177.117
-84.566.959
-4,7
207.234.358
-63.395.487
-3,7
198.618.235
-56.088.651
-3,8
233.799.651
-76.806.711
-5,5
223.047.094
-55.126.481
-2,6
202.704.320
-31.239.375
1,1
ve Bütçe Başkanlığı, Ekonomik ve sosyal
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
593
Türkiye’de 1923 yılında 50,8 milyon ABD doları olan ihracat gelirleri,
1980 yılında 2,9 milyar ABD dolarına yükselmiş, bu yıllardan itibaren ihracata
dayalı ekonomi politikalarının da etkisiyle ihracat gelirleri daha da yükselerek 2019
yılında 171,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. İhracat gelirlerindeki bu artışa
paralel olarak ithalatta da önemli artış yaşanmış, 1980 yılında 7,9 milyar ABD
doları olan ithalat harcamaları 2019 yılında 202,7 milyar ABD dolarına
yükselmiştir (Türkiye İstatistik Kurumu, 2020).
Türkiye’de geçmişten günümüze ihracat gelirleri önemli miktarlarda
artmasına rağmen, dış ticaret açığı kronik bir ekonomik sorun olmaktan
çıkamamıştır. Türkiye’de dış ticaret açığı sorunu Cumhuriyetin ilanından beri
mevcut olmakla birlikte, özellikle 1980 yılından sonra kapatılması oldukça güç bir
hal almıştır. 1923 yılında dış ticaret açığı 36 milyon ABD dolarıyken, 1980 yılında
5 milyar ABD dolarına yükselmiş ve özellikle 1990 yılından sonra yükseliş eğilimi
daha da artarak 2019 yılında 31 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Ancak Türkiye’de
son 40 yılda dış ticaret açığı miktar olarak artsa da, ihracatın ithalatı karşılama
oranında son yıllarda olumlu gelişmeler yaşandığı görülmektedir. İhracatın ithalatı
karşılama oranı 1980 yılında % 36,8 iken 2018 yılında % 75,3 ve 2019 yılında %
84,6’ya yükselmiştir (TUİK, 2020).
Türkiye’de ihracat gelirlerinde son yıllarda önemli miktarda artış olmasına
rağmen, Cumhuriyet tarihinde 1946 yılına kadar 16 yılda dış ticaret fazlası
verilmiş, bu yıldan itibaren sürekli artan bir şekilde dış ticaret açığı ile karşı karşıya
kalınmıştır. Ülkede en son 1946 yılında 95,7 milyon ABD doları dış ticarette
fazlası verilmiştir. Bu yıldan sonra dış ticarette sürekli açık veren Türkiye’de 2019
yılında 31,2 milyar ABD doları açık verilmiştir. Bu rakam son 16 yılın en düşük
rakamı olarak dikkat çekmektedir (TUİK, 2020).
Dış ticaret açığı sorununa bağlı olarak cari işlemler açığı sorunu da
Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinden itibaren temel sorunları arasında yer almakla
beraber, özellikle 1980 yılında ihracata dayalı ekonomi politikalarının
uygulanmaya başlandığı geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar sebebiyle kronik bir
ekonomi sorun halini almıştır (Akcan, 2019, s. 11). Daha sonra 2000’li yılların
başından itibaren ülkede siyasi ve ekonomik alanda yaşanan istikrarın yanı sıra
uluslararası piyasalardaki likidite bolluğu ve düşük faiz ortamı sonucunda, ülkeye
yönelen sermaye akımları ile birlikte yüksek büyüme rakamları elde edilmeye
başlanmıştır. Ancak yüksek büyüme rakamları ile birlikte bu yıllarda cari açık,
ekonomide kırılganlık oluşturarak önemli bir sorun olmaya devam etmektedir
(Bozgeyik ve Kutlu, 2019, s. 22). Cari işlemler açığının en önemli nedenleri
arasında, belli bir dönemde yapılan mal ve hizmet ihracatının aynı dönemde
yapılan mal ve hizmet ithalatından düşük olması yer almaktadır (Ghosh ve
Ramakrishnan, 2020).
Tablo 2’de Türkiye’de ekonomik faaliyetlere göre ihracat gelirleri
incelendiğinde, toplam ihracat gelirlerinin neredeyse tamamının imalat sektöründen
elde edildiği görülmektedir. Örneğin, 2019 yılında ihracat gelirlerinin yaklaşık %
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
594
94’ü imalat sektöründen elde edilmektedir. Yıllar itibariyle de imalat sektöründen
elde edilen ihracat gelirleri önemli miktarlarda artmaktadır. 2010 yılında imalat
sektöründen elde edilen gelir 105,5 milyar ABD dolarıyken, 2019 yılında % 53
oranında artarak 161,6 milyar ABD dolarına yükselmiştir (TUİK, 2020).
Türkiye’de ihracattan en fazla gelir elde edilen ikinci sektör tarım ve
ormancılık sektörüdür. 2019 yılında bu sektörden elde edilen gelirlerin toplam
ihracat gelirleri içindeki payı % 3 seviyelerindedir. Tarım ve ormancılık
sektöründen elde edilen gelirlerde son 10 yıl itibariyle önemli bir değişim olmadığı
görülmektedir. 2010 yılından 4,9 milyar ABD doları ihracat geliri elde edilen
sektörden, 2019 yılında 5,5 milyar ABD doları (% 11 artış) elde edilmiştir.
Türkiye’de ihracat gelirleri bakımında üçüncü sırada madencilik ve taş
ocakçılığı sektörü yer almaktadır. 2019 yılında sektörden elde edilen gelir toplam
ihracat gelirlerinin yaklaşık % 1,9’unu oluşturmaktadır. Madencilik ve taş
ocakçılığı sektöründen elde edilen ihracat gelirlerinin son on yılda önemli miktarda
arttığı görülmektedir. 2010 yılında sektörden 2,7 milyar ABD dolar gelir elde
edilmiş, 2019 yılında bu rakam % 19 artarak 3,2 milyar ABD dolarına
yükselmiştir. İhracat geliri bakımından dördüncü sırada yer alan balıkçılık
sektöründen elde edilen ihracat gelirlerinde son 10 yılda yaklaşık % 230 oranında
artış dikkat çekmektedir.
Tablo 2: Türkiye’de Ekonomik Faaliyetlere Göre İhracat Gelirleri (Bin ABD
Doları)
Yıllar
İmalat
Tarım ve
Madencilik ve
Ormancılık
Taş ocakçılığı
2010
105.466.686
4.934.710
2.687.124
2011
125.962.537
5.166.596
2.805.449
2012
143.193.911
5.188.858
3.160.765
2013
141.358.199
5.653.323
3.879.449
2014
147.059.418
6.029.749
3.406.108
2015
134.389.890
5.756.596
2.798.896
2016
133.595.801
5.397.249
2.676.815
2017
147.138.203
5.287.137
3.509.311
2018
157.705.154
5.556.333
3.399.632
2019
161.552.342
5.515.507
3.194.715
Kaynak: TUİK Verileri:2020, http://tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046.
Balıkçılık
156.014
186.017
190.340
258.177
346.537
368.235
413.904
450.685
485.592
517.102
Türkiye’deki ihracat ve dış ticaret rakamlarını inceledikten sonra gelişmiş
ülkeler ile Türkiye’yi ihracat gelirleri bakımından karşılaştırabilmek için Tablo
3’de OECD’ye üye ülkelerde toplam mal ve hizmet ihracatının gayrisafi yurtiçi
hâsıla (GSYH) içindeki payı incelenmiştir. Tablo 3’e göre, OECD ülkeleri içinde
toplam mal ve hizmet ihracatının GSYH’ye oranı en yüksek olan ülkeler sırasıyla;
Lüksemburg, İrlanda, Slovakya, Macaristan, Hollanda, Slovenya ve Belçika’dır.
2018 yılında Lüksemburg’da ihracatın GSYH’ye oranı % 200’lerin üzerinde,
İrlanda da % 122, Slovakya’da % 96, Macaristan % 85, Hollanda % 85, Slovenya
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
595
% 85 ve Belçika’da % 83 seviyelerindedir. Toplam ihracat gelirlerinin GSYH
içindeki oranı en düşük olan ülkeler arasında ise; Birleşik Devletler, Japonya,
Avusturalya ve Türkiye yer almaktadır. 2018 yılında Birleşik Devletler’de
ihracatın GSYH’ye oranı % 12, Japonya’da % 19 ve Avusturalya’da % 24
seviyelerindedir.
Tablo 3: OECD Ülkelerinde Mal ve Hizmet İhracatının GSYH’ye Oranı (20092018, %)
Ülkeler
Avusturalya
Avusturya
Belçika
Kanada
Şili
Çekya
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Almanya
Macaristan
İzlanda
İrlanda
Yunanistan
İsrail
İtalya
Japonya
Kore
Letonya
Litvanya
Lüksemburg
Meksika
Hollanda
Yeni
Zelanda
Norveç
Polonya
Portekiz
Slovenya
Slovakya
İspanya
İsveç
İsviçre
Türkiye
Birleşik
Krallık
Birleşik
Devletler
2009
19,8
45,2
68,8
28,5
37,0
58,4
47,1
60,5
36,1
24,8
38,1
74,4
48,6
93,2
19,0
33,2
22,4
12,5
45,2
42,5
51,9
164,1
27,2
62,2
2010
21,4
51,3
75,9
29,2
37,8
65,5
50,5
74,5
38,4
26,8
42,6
81,8
52,0
103,0
22,1
34,7
25,1
15,0
47,1
53,6
64,1
174,5
29,7
69,8
2011
21,5
54,0
80,7
30,7
37,8
70,8
53,8
85,8
38,9
28,4
45,1
86,6
54,8
103,8
25,5
35,3
26,9
14,9
53,3
57,8
73,08
178,1
31,0
75,5
2012
20,0
54,0
80,4
30,4
34,1
75,7
54,6
85,6
38,8
29,2
46,3
86,3
55,0
104,5
28,7
36,0
28,4
14,5
54,1
61,2
78,4
186,4
32,3
79,5
2013
21,0
53,4
79,3
30,3
32,2
76,1
54,8
84,0
38,0
29,4
45,4
85,6
53,5
103,7
30,4
33,7
28,6
15,9
51,3
60,3
78,8
190,6
31,3
79,9
2014
20,0
53,4
79,8
31,7
33,1
82,0
54,6
81,3
36,5
29,7
45,6
87,4
51,5
110,0
32,4
32,2
29,1
17,5
47,8
61,2
72,3
212,6
31,9
80,6
2015
19,3
53,1
77,8
31,9
29,4
80,6
55,4
76,9
35,4
30,6
46,9
88,0
51,8
122,0
31,6
31,2
29,7
17,6
43,0
60,7
68,8
221,2
34,6
82,7
2016
21,2
52,5
79,4
31,5
28,2
79,1
53,4
77,5
34,8
30,3
46,0
87,2
47,6
120,8
30,1
29,7
29,3
16,3
40,1
60,4
67,6
213,0
37,1
79,5
2017
21,8
54,0
82,4
31,4
28,4
79,0
55,1
76,1
37,6
31,0
47,4
87,1
46,1
121,0
33,0
28,7
30,7
17,8
40,9
62,1
73,6
217,6
37,7
83,4
2018
24,1
55,8
82,6
32,1
28,6
77,0
55,6
74,3
38,5
31,7
47,4
84,9
47,5
122,3
36,1
29,5
31,5
18,5
41,6
61,5
75,6
211,6
39,3
84,7
28,7
30,3
30,4
28,9
28,8
28,0
27,9
26,5
27,5
28,0
39,2
37,2
27,3
57,3
68,0
23,1
43,5
57,2
22,6
39,8
40,1
30,1
64,3
77,3
26,0
44,7
64,0
20,5
41,3
42,6
34,5
70,3
85,01
29,53
45,27
65,47
22,26
40,7
44,4
37,8
72,9
91,0
31,5
45,0
67,0
23,7
39,2
46,3
39,6
74,2
93,6
33,0
42,5
71,9
22,3
39,0
47,6
40,2
76,2
91,5
33,5
43,3
64,3
23,8
37,8
49,5
40,6
77,2
92,0
33,6
43,8
62,2
23,4
35,5
52,2
40,2
78,0
93,7
33,9
42,7
65,7
22,0
36,3
54,3
42,7
83,0
95,2
35,2
43,7
65,0
24,8
38,4
55,5
43,7
84,8
96,2
35,1
45,7
66,1
29,5
26,4
28,3
30,70
30,0
30,0
28,5
27,7
28,4
30,4
30,6
11,0
12,3
13,5
13,5
13,5
13,5
12,4
11,9
12,1
12,2
Kaynak: data.oecd.org,
https://data.oecd.org/trade/trade-in-goods-and-services.htm#indicator-chart
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
596
OECD verilerine göre Türkiye’de ihracat gelirlerinin GSYH içindeki payı
2000’li yıllara kadar % 20’lerin altında seyrederken, son yıllarda yükselerek % 20
seviyelerinin üzerine çıkmış ve 2018 yılında daha da yükselerek % 29 seviyelerine
ulaşmıştır (OECD, 2020).
II. TÜRKİYE’DE SEKTÖRLERE
HARCAMALARININ GELİŞİMİ
GÖRE
KAMU
YATIRIM
Türkiye’de kamu yatırım harcamalarının sektörlere göre dağılımında
sektörler ve alt sektörler; tarım (sulama, su ürünleri, bitkisel ürünler, hayvancılık),
madencilik, imalat, enerji, ulaştırma (otoyol, karayolu, demiryolu, denizyolu,
havayolu, boru hattı, haberleşme), turizm, eğitim (ilk, orta ve mesleki eğitim,
yükseköğrenim, kültür, beden eğitimi ve spor) ve sağlık olarak
gruplandırılmaktadır.
1981-2018 döneminde Türkiye’de sektörlere
harcamalarının dağılımı Tablo 4’de yer almaktadır.
göre
kamu
Tablo 4: Sektörlere Göre Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları (1981-2018)
Yıllar
Tarım
Madencilik
İmalat
Enerji
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
10,2
10,3
9,8
9,6
7,0
6,8
8,7
9,1
10,3
9,6
11,1
8,9
9,6
10,2
11,7
10,2
10,8
8,1
8,4
8,7
10,1
9,2
7,9
9,2
8,0
7,0
8,9
8,6
12,8
9,7
8,6
8,8
9,1
9,8
6,7
4,1
4,5
3,2
3,4
3,5
3,4
2,5
2,6
2,1
1,5
1,6
1,5
1,6
1,2
1,4
0,7
1,0
1,5
1,5
2,0
2,0
1,7
2,1
21,9
18,9
15,8
14,0
12,6
9,8
6,5
5,9
4,5
4,5
5,0
5,4
3,2
3,1
5,7
4,1
2,5
2,7
2,6
2,9
4,0
3,2
2,6
2,7
1,7
2,1
1,0
0,9
1,1
22,1
24,7
25,4
24,0
22,0
24,3
22,9
26,9
29,8
21,7
16,8
14,5
12,0
11,6
12,9
12,9
12,4
16,8
15,4
15,2
15,1
20,8
16,7
13,4
12,3
10,2
10,3
9,2
9,5
Ulaştırma/
Haberleşme
19,7
21,3
23,5
25,0
28,0
29,3
33,9
29,7
30,1
34,0
36,6
36,5
42,6
38,4
30,2
34,7
34,8
34,1
36,9
35,2
30,1
27,4
27,2
33,7
34,4
33,4
29,1
37,7
29,9
yatırım
Turizm
Eğitim
Sağlık
0,5
0,5
0,6
0,9
0,9
1,8
1,7
1,5
1,1
1,2
1,5
1,6
1,7
1,9
2,4
1,3
0,6
0,5
0,5
0,5
0,5
0,8
0,8
0,7
0,5
0,4
0,4
0,4
0,3
4,2
4,5
4,5
3,7
4,2
3,7
4,8
5,6
6,2
6,9
7,1
8,4
9,2
7,4
8,3
9,2
12,4
10,6
11,8
11,9
12,2
12,3
14,2
13,5
11,5
11,4
12,2
9,9
12,4
2,0
2,0
1,6
1,5
1,2
1,2
1,6
1,8
2,2
2,8
2,6
3,2
3,8
4,8
4,9
4,1
4,8
4,7
3,8
4,5
4,9
5,1
5,7
5,0
5,8
5,9
6,7
5,6
6,9
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
597
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
9,8
9,8
10,7
9,6
8,7
9
8,6
9,2
8,5
1,9
2,3
2,2
1,5
2,2
1,7
0,9
2,1
2,0
0,8
0,7
0,8
0,9
0,9
0,7
0,6
0,6
0,7
6,5
5,7
6,0
4,7
5,4
4,6
3,6
3,8
4,3
43,5
41,3
38,1
38,6
37,0
38,6
38,5
34,7
34,9
0,5
0,6
0,7
0,7
0,5
0,7
0,8
0,5
0,5
10,4
12,2
14,2
14,4
15,8
16,0
13,0
11,4
11,4
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler (1950-2015).
4,8
4,9
5,3
5,0
5,5
5,8
5,4
5,3
5,4
Türkiye’de 1980’li yıllardan günümüze kadar geçen sürede ulaştırma ve
haberleşme sektörüne yapılan kamu yatırım harcamalarının payı tüm sektörler
içerisinde genellikle ilk sırada yer almaktadır. Bu sektöre yapılan kamu yatırım
harcamalarının toplam kamu yatırımları içindeki payı 1980’li yılların başında % 20
seviyelerindeyken, özellikle 2010 yılından itibaren % 40 seviyelerine
yaklaşmaktadır. 2018 yılında toplam kamu yatırım harcamaları içindeki payı % 35
olan ulaştırma ve haberleşme sektörü diğer sektörlerin oldukça ilerisinde yer
almaktadır.
Ulaştırma sektörünün yanı sıra Türkiye’de eğitim ve sağlık sektörlerine
yapılan kamu yatırım harcamalarının toplam kamu yatırım harcamaları içindeki
payında geçmişten günümüze doğru bir artış olduğu Tablo 4’den görülmektedir.
Buna göre eğitime yapılan harcamaların payı 1980’li yıllarda % 4
seviyelerindeyken, son yıllarda % 12 seviyelerine ulaşmaktadır. Benzer şekilde
sağlık sektörüne yapılan yatırımların payı 1980’li yıllarda % 2 seviyesinin altında
seyrederken son yıllarda % 5 seviyesinin üzerine yükselmiştir.
Ulaştırma, eğitim ve sağlık sektörlerinin aksine, Türkiye’de imalat, enerji
ve madencilik sektörlerinin toplam kamu yatırım harcamaları içindeki payının
geçmişten günümüze doğru önemli oranlarda azaldığı görülmektedir. Özellikle
1980’li yılların başlarında imalat sektörüne yapılan harcamaların oranı % 20’ler
üzerinde seyrederken, günümüzde bu oran % 1’in altındadır. Benzer şekilde enerji
sektörüne yapılan kamu harcamalarının toplam yatırım harcamaları içindeki oranı
1990’lı yıllara kadar % 20’nin üzerinde seyrederken, günümüzde bu oran % 5’lerin
altına gerilemektedir. Son olarak madencilik sektörünün yatırımlar içindeki payı
1980’li yılların ortalarında % 9 seviyelerindeyken, son yıllarda % 2 seviyelerine
gerilemiştir.
Türkiye’de tarım ve turizm sektörlerine yapılan kamu yatırım
harcamalarının toplam kamu yatırım harcamaları içindeki payında yıllar itibariyle
önemli değişikliklere rastlanmamaktadır. Tarım sektörüne yapılan yatırım
harcamalarının payı genellikle % 8-10 arasında değişmektedir. Turizm sektörüne
yapılan kamu yatırımların payı ise % 0,5-1 arasında değişmektedir.
598
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
III. KAMU YATIRIM HARCAMALARI VE İHRACAT GELİRLERİ
İLİŞKİSİ
Kamu yatırım harcamaları da diğer harcamalar gibi verimli ve verimsiz
harcamalar olarak sınıflandırılabilir. Bu harcamaların ülke ekonomisine mali,
iktisadi ve sosyal açıdan olumlu yansıması, verimli kullanılıp kullanılmadığına
bağlıdır (IMF, 2015, s. 15). Genel olarak çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırımları
ekonomik büyüme ve gelişmeyi hızlandırmada önemli bir faktör olarak kabul
edilmektedir. Buna ek olarak yatırımlar işsizlik oranını düşürmede ve bireylerin
refahlarını yükseltmede de önemli etkiye sahiptir. Verimli alanlara yapılan
yatırımlar ile yatırımlardan elde edilebilecek fayda yükselmekte bu da ülkenin
kendi kendine yeterliliğine olumlu katkı sağlayacaktır. Yatırımların artmasının
sonucu olarak üretkenliğin yükselmesi ülkede ihracat oranının da artmasına neden
olacaktır (Bakari, 2016, s. 2).
Yatırımların artması ihracat pazarına giriş, ihracat eğilimleri ve ihracat
düzeyi üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır. Bu bakımdan ihracatın arttırılması
yönünde yatırım teşvik politikalarının titizlikle incelenerek uygulanması oldukça
önemlidir (Peluffo, 2015: s. 3-12).
Geleneksel görüşe göre ticaret dengesi bir ülkenin rekabet gücünü
yansıtmaktadır. Ticaret açığı ne kadar düşükse ya da ticaret fazlası ne kadar
yüksekse bir ülkenin rekabet gücü de o kadar büyük ve ekonomik büyümesi de o
kadar yüksektir. Bir ülkenin kamu yatırım harcamalarını verimsiz kullanması
ticaret açığının kaçınılmaz nedenleri arasında yer almaktadır (Gould ve Ruffin,
1996, s. 10). Katma değeri yüksek ve dış ticareti olumlu etkileme potansiyeli olan
sektörler öncelikle belirlenmeli ve yatırımlar bu sektörlere yönelik olmalıdır.
Böylece dış ticaret açığının kapatılması yönünde yatırımlar etkili bir araç olarak
kullanılabilir (Ketboğa, 2019, s. 221).
Dış ticareti olumlu etkileyebilecek sektörler arasında; beşeri sermaye,
ulaştırma ve haberleşme ile tarım sektörlerine yönelik yatırımlar yer almaktadır.
Üretim faktörleri arasında yer alan beşeri sermayenin bilginin yaratıcısı ve
kullanıcısı olarak son yıllarda önemi daha da artmaktadır. Yeni bilgi üretebilen ve
bilgiyi mal ve teknoloji gibi varlıklara dönüştürebilen ekonomilerin büyüme süreci
daha istikrarlı ve hızlı seyretmektedir. Beşeri sermaye altyapısının gelişmesi işgücü
verimliliğinde artış yaratarak ekonomik büyümenin yanı sıra ihracatı da olumlu
etkilemesi söz konusudur (Genç vd., 2010, s.29). Ayrıca, lojistik maliyetleri ve
pazar erişimi de dış ticaretin önemli belirleyicileri arasında yer almaktadır.
Özellikle ulaştırma ve haberleşme altyapısına yönelik yapılan yatırımlar lojistik
maliyetlerini ve pazar erişimini olumlu etkileyecek, böylece dış ticaret önündeki
engellerden bazıları ortadan kalkacaktır (Aktaş ve Çatalbaş, 2011, s.75).
Türkiye gibi ekolojik yapısı, coğrafi koşulları, tarımsal üretim çeşitliliği,
arazi yapısı ve ürün çeşidi tarıma uygun olan ülkelerde, tarım alanında büyük bir
potansiyel söz konusudur. Bu nedenle ülkelerin uluslararası alanda rekabet
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
599
ortamında avantaj sağlayabilmesi için, verimli çıktılar elde edilecek tarım
politikaları belirlemesi ve sektöre yönelik kaynakların akılcı ve planlı kullanılması
oldukça önemlidir. Tarım sektörünün gelişmesinin sanayi sektörü ve kentsel yaşam
üzerinde de olumlu etkileri söz konusudur. Tarım sektörüne yönelik harcamalarda
verimlilik önemli bir konudur (DPT, 2000, s.2). Sektörün ihracat ve ekonomiye
yarattığı olumlu etkinin yanı sıra, nüfus artışına paralel olarak gıda ürünlerine olan
ihtiyacın hızla artması sektöre yapılan kamu yatırımlarının özel sektör yatırımları
ile desteklenmesini gerektirmektedir. Tarımsal üretkenlik kamu yatırımlarının yanı
sıra sektöre yönelik fiziksel, beşeri ve bilgi sermayesinin özel sektör yatırımlarıyla
desteklenmesine de bağlıdır (Ömür, 2020, s.129).
Kamu yatırım harcamalarının verimli alanlarda ve sektörlerde kullanılması,
ülke ekonomilerine olumlu yansıyarak, ihracat gelirlerinin artmasına olumlu katkı
sağlayabilecek ve dış ticaret açığının kapanması yönünde önemli bir araç olacaktır.
Şöyle ki kamu yatırım harcamalarının verimli alanlarda kullanılması özel sektör
yatırımlarının maliyetlerini düşürme etkisi yaratarak, ihracatçı firmaların yatırım
maliyetlerinin azalmasına ve ihraç edilecek olan ürünlerin dış piyasalardaki
fiyatının düşmesine neden olacaktır. Böylece ihracata yönelik faaliyet gösteren
firmalar daha düşük fiyatlardan mallarını ihraç etme imkânına sahip olacağından
diğer yabancı firmalarla olan rekabet güçleri artacaktır. Kamu yatırımları bu
firmaları dış piyasada fiyat rekabetinde daha avantajlı duruma getirebilecektir
(Tokatlıoğlu ve Selen, 2017, s. 329).
IV. İLGİLİ LİTERATÜR
Ulusal ve uluslararası literatür incelendiğinde, kamu yatırım harcamaları
ile ihracat gelirleri ya da dış ticaret hakkında yapılan çalışmaların yanı sıra kamu
harcamaları ve dış ticaret üzerine yapılan ampirik çalışmaların da literatürde yer
aldığı görülmektedir. Bu çalışmalardan bazıları şu şekildedir;
Yi (1994), ABD’de kamu harcamalarının ihracat gelirleri üzerine etkisi
hakkında yapılan çalışmada, kamu harcamaları ve özel tüketimin birbirini
tamamladığı durumda net ihracatta anlamlı ilişki tespit edilmiştir.
Blanchard ve Perotti (1999), ABD’de kamu harcamaları ve vergilerin
ekonomik faaliyetler üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışmada, kamu
harcamalarındaki artışlar, özel yatırımların dışlanmasına neden olurken, ihracat ve
ithalatı azalttığı yönünde sonuçlara ulaşılmıştır.
Olivei (2000), ABD’de son 40 yılda cari açık ile yatırım ve tasarruflar
arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada elde edilen sonuçlara göre; yatırımların
uzun vadede cari açığın dengelenmesinde önemli bir role sahip olduğu tespit
edilmiştir.
Genç vd. (2010), Türkiye’de 1980-2007 döneminde beşeri sermaye, ihracat
ve ekonomik büyüme ilişkisinin araştırıldığı çalışmada, ihracattan beşeri
sermayeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu sonuca göre,
600
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
ihracattaki yapısal değişim için daha fazla beşeri sermayeye ihtiyaç duyulduğu
çıkarımı yapılmaktadır.
Rho ve Rodrigue (2012), fiziksel sermaye yatırımları ve ihracat arasındaki
ilişkinin incelendiği çalışmada, yeni yatırımların özellikle genç ihracatçıların daha
hızlı büyümelerine ve ihracat pazarlarında daha uzun süre hayatta kalmalarına
olanak tanıdığı savunulmaktadır. Ayrıca, bu yatırımların genç ihracatçıların talep
şoklarına karşı savunmasızlıklarını da azalttığı ifade edilmektedir.
Mohsen (2015), Suriye’de 1980-2010 yılları arası dönemde ticari açıklık ve
yatırımlar arasındaki ilişkinin araştırıldığı çalışmada, yatırımlar ve ticari açıklık
arasında kısa dönemde çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.
Peluffo (2015), 1997-2008 döneminde Uruguay’da yatırımları ile ihracat
arasındaki ilişki hakkında yapılan çalışmada, yatırımların ihracatta artışa yol
açtığına dair kanıtlara ulaşılmıştır. Çalışmaya göre, ihracatı desteklemeye yönelik
yatırım teşvik politikalarının uygulanması etkili olabilecektir.
Bakari (2016), Mısır’da 1965-2015 dönemi verilerinden yararlanılarak
ithalat, ihracat, yurtiçi yatırımlar ve ekonomik büyüme ilişkisi hakkında yapılan
çalışmada elde edilen sonuçlara göre, ihracat ve yurtiçi yatırımlar arasında bir ilişki
olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bu sonucun nedeni olarak, yetersiz üretkenliği olan
zayıf yurt içi yatırımlar gösterilmektedir.
Doğan ve Gürbüz (2017), Türkiye’de 2002-2015 yılları arası dönemde
enerji harcamaları ile dış ticaret açığı arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada,
enerji harcamaları ve dış ticaret açığı arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit
edilmiştir. Çalışmadan ulaşılan sonuca göre, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için
özellikle yenilenebilir enerji alanına yapılacak yatırımların dış ticarete olumlu
yansıması beklenmektedir.
Özpençe ve Ergen (2017), 1965-2015 döneminde Türk ekonomisinde dış
ticaret açığı ve kamu harcamalarının ilişkisini analiz etmek amacıyla yapılan
çalışmada, kamu harcamalarının dış ticaret açığını arttırdığı yönünde sonuçlar
görülmektedir.
Özkan ve Yılmaz (2017), Avrupa Birliğine üye 12 ülke ve Türkiye için
1996-2015 döneminde Ar-Ge harcamaları, ihracat ve kişi başı gelir ilişkisinin
araştırıldığı çalışmada, Ar-Ge harcamalarının yüksek teknolojili ürün ihracatını
pozitif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada, ülkelerin ihracat gelirlerini
arttırmaları için Ar-Ge yatırımlarına ağırlık vermeleri önerilmektedir.
Türker (2018), G7 ülkelerinde 1992-2017 döneminde kamu harcamaları ile
dış ticaretin ilişkisi üzerine yapılan çalışmada, kamu harcamaları ile hem ihracat
hem de ithalat arasında negatif yönlü bir ilişkiye ulaşılmıştır. Çalışmadan ulaşılan
sonuca göre, kamu harcamalarındaki % 1 seviyesindeki artış, ihracat gelirlerinin %
2,74 seviyesinde azalmasına neden olmaktadır.
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
601
Akçan (2019), Türkiye’de 1982-2017 yılları arası dönemde ihracat değer
endeksi ve yatırımlar arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada, özel sektör
yatırımlarının dış ticaret açığının kapatılmasında daha etkili ve verimli olduğu buna
karşın kamu yatırımlarının ihracatta değer artışına neden olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır.
Kamu yatırımlarının yapıldığı sektörün yapısına göre dış ticarete etkisi
farklılık gösterebilir. Örneğin Türkiye’de cari işlemler açığının önemli nedenleri
arasında tarıma dayalı ekonomik sistem gösterilmektedir. Şöyle ki tarım sektörüne
yapılan kamu yatırımları sonucu kazanılan katma değer miktar olarak yüksek olsa
da değer olarak diğer sektörlere göre daha düşük olması, Türkiye’de ihracat
gelirlerinin miktar olarak yüksek olsa da değer olarak düşük olmasına neden
olmaktadır (Akcan, 2019, s. 12).
Bu alanda literatürde yer alan çalışmalardan elde edilen sonuçların
birbirinden farklı olduğu görülmektedir. Bu durum, kamu yatırımlarının ihracat
gelirlerine olan etkisinin sektörlere göre ya da yatırımın verimliliğine göre farklılık
gösterdiği ile ifade edilebilir.
V. METODOLOJİ
Metodolojik olarak çalışmanın bu kısmında öncelikle analizde kullanılacak
değişkenlere ilişkin veriler ve verilerin kaynakları açıklanmaktadır. Daha sonra
panel veri analiz uygulaması ve elde edilen bulguların değerlendirilmesi
yapılmaktadır.
A. ARAŞTIRMANIN VERİ SETİ VE MODELİ
Bu araştırmanın amacı, 2008-2017 yılları arası dönemde Türkiye’de Düzey
1 bölgelerine çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım harcamalarının ihracat
gelirleri üzerinde etkisi olup olmadığı, etkisi varsa yönünün ve boyutunun ne
olduğunu araştırmaktır. İhracat gelirleri üzerinde etkisi araştırılan sektörler
arasında; tarım, madencilik, imalat, enerji, ulaştırma ve haberleşme, turizm, eğitim
ve sağlık sektörleri yer almaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışmada panel
veri analiz yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmada Düzey 1 bölgelerine ait çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım
harcamaları verilerine Kalkınma Bakanlığı, ihracat gelirleri verilerine ise Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) resmi internet sitelerinden ulaşılmıştır.
Çalışmada kullanılacak olan en genel formda model 1 numaralı denklemde
yer almaktadır:
𝑖ℎ𝑟𝑎𝑐𝑎𝑡𝑖𝑡 = 𝛼𝑖𝑡 + 𝛽0 𝑡𝑎𝑟𝚤𝑚𝑖𝑡 + 𝛽1 𝑚𝑎𝑑𝑒𝑛𝑖𝑡 + 𝛽2 𝑒𝑛𝑒𝑟𝑗𝑖𝑖𝑡 + 𝛽3 𝑖𝑚𝑎𝑙𝑎𝑡𝑖𝑡 +
𝛽4 𝑢𝑙𝑎ş𝚤𝑚𝑖𝑡 + 𝛽5 𝑡𝑢𝑟𝑖𝑧𝑚𝑖𝑡 + 𝛽6 𝑒ğ𝑖𝑡𝑖𝑚𝑖𝑡 + 𝛽7 𝑠𝑎ğ𝑙𝚤𝑘𝑖𝑡 + 𝜇𝑖𝑡 + 𝜀𝑖𝑡
(1)
Modelde bulunan değerlerden; αit: Modelin sabit değerini, β0, β1, β2, β3,
β4, β5, β6, β7: Modelin katsayılarını, μit: Birim ve zamana göre modeldeki hata
terimi bileşenlerini, εit: Modelin hata terimini ifade etmektedir.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
602
B.
AMPİRİK
DEĞERLENDİRİLMESİ
BULGULAR
VE
BULGULARIN
Analiz kapsamında öncelikle belirli bir zaman dilimi içinde modele dâhil
edilen değişkenlerin gözlem sayısının, ortalama değerlerinin, standart sapmalarının,
minimum ve maksimum değerlerinin gösterildiği tanımlayıcı istatistiklere yer
verilmiştir.
Düzey 1 bölgeleri toplam 12 bölgeden oluşmaktadır. Fakat İstanbul bölgesi
tek başına İstanbul şehrinden oluştuğu için uygun panel yapısı
göstermeyebileceğinden, İstanbul bölgesi Batı Marmara bölgesi ile birlikte analize
dâhil edilmiştir. Böylece çalışmada 11 Düzey 1 bölgesinin 2008-2017 dönemine ait
veriler kullanıldığı için analiz 110 gözlemden oluşmaktadır.
Tablo 5: Tanımlayıcı İstatistikler (Bin TL veya ABD Doları)
Değişkenler
Tarım
Madencilik
Ulaşım
İmalat
Enerji
Turizm
Eğitim
Sağlık
İhracat
Gözlem
Sayısı
110
110
110
110
110
110
110
110
110
Ortalama
294.166,4
110.912,1
685.476,8
38.242,9
222.796,4
16.532,5
471.910,5
167.258,3
12.619.910,0
Standart
Sapma
265.696,6
147.364,3
1.253.388,0
45.026,7
250.610,1
18.067,0
291.096,2
131.400,9
20.613.690,0
Minimum
Değer
27.099,0
0,0
59.095,0
0,0
1,0
0,0
96.501,0
20.500,0
160.397,7
Maksimum
Değer
1.132.058,0
748.080,0
9.743.359,0
180.996,0
1.320.044,0
82.740,0
1.517.570,0
697.168,0
84.175.200,0
Modelde bağımsız değişkenler arasında 2008-2017 yılları arasında
ortalama kamu yatırım harcaması değeri en fazla olan sektörler sırasıyla; ulaştırma
ve haberleşme 686 milyon TL, eğitim 472 milyon TL, tarım 294 milyon TL, enerji
223 milyon TL, sağlık 167 milyon TL, madencilik 111 milyon TL, imalat 38
milyon TL ve turizm 17 milyon TL seviyelerindedir. Belirtilen dönemde bağımlı
değişken olarak yer verilen ihracat gelirlerinin ortalama değeri ise 12,6 milyar
ABD dolarıdır.
Panel veri yöntemiyle analiz yaparken zaman boyutu oldukça uzun olan
araştırmalarda durağanlık analizi yapılması gerekirken, zaman boyutu kısa olan
araştırmalarda panel durağanlık analizinin yapılmasına gerek yoktur
(Nargeleçekenler, 2011, s. 168). Araştırmada zaman boyutu 10 yıl olduğu için
panel durağanlık testlerinin yapılmasına gerek görülmemiştir.
Araştırma kapsamında kurulan modele ilişkin analiz sonuçlarına Tablo
6’da yer verilmektedir. Yapılan analizlerde Yatay F, Zaman F ve Hausman testi
sonuçlarına göre, “birim ve zaman etkili sabit etkiler” modelinin geçerli olduğu
anlaşılmaktadır.
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
603
Tablo 6: Analiz Sonuçları
Bağımlı Değişken:
İHRACAT
SABİT
Tarım
Maden
Ulaşım
İmalat
Enerji
Turizm
Eğitim
Sağlık
R2
F
Yatay F
Zaman F
Hausman
Wald Test
Bharvaga Durbin
Watson
Baltagi Wu LBI
Pesaran CD
Coefficients
(Robust Std. Err.)
5601466b
(2779801)
-12,238c
(7,353)
10,936c
(6,545)
7,780a
(2,691)
31,561
(19,607)
1,875
(4,367)
66,948
(96,447)
-0,554
(10,486)
7,074
(14,230)
0,4810
22,34a
(0,004)
137,95
(0,00)
2,11
(0,04)
28,65
(0,000)
8681,43
(0,00)
1,161
p-values
0,044b
0,096c
0,095c
0,004a
0,107
0,668
0,488
0,958
0,619
1,248
5,917
(0,00)
Parantez içindeki değerler dirençli tahminciler standart hatalarını göstermektedir.
a=prob˂0,01; b=prob˂0,05; c=prob˂0,10
Modelde yapılan Wald testine göre değişen varyans sorunu
(Heteroskedastisiti), Bharvaga Durbin Watson ve Baltagi Wu LBI testlerine göre
otokorelasyon sorunu ve Pesaran CD testine göre birimler arası korelasyon sorunun
olduğu tespit edilmiştir. Sabit etkiler modelinde söz konusu sorunların ortadan
kaldırılması amacıyla kullanılabilecek dirençli tahminci olan “Beck-Katz” dirençli
tahmincisi ile model yeniden tahmin edilmiştir. Elde edilen dirençli tahmin
604
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
sonuçlarına göre; Türkiye’de tarım, madencilik, ulaştırma ve haberleşme
sektörlerine yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat gelirleri arasında anlamlı
ilişkiler tespit edilmiştir. Buna göre, tarım sektörüne yapılan kamu yatırım
harcamaları ile ihracat gelirleri arasında % 10 düzeyinde anlamlı ve negatif ilişki
tespit edilmiştir. Buna karşın madencilik, ulaştırma ve haberleşme sektörlerine
yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat gelirleri arasında pozitif ilişki elde
edilmiştir. Madencilik sektörünün anlamlılık düzeyi % 10, ulaştırma ve haberleşme
sektörünün anlamlılık düzeyi % 1’dir. Modelin açıklayıcılık değerini ifade eden R2
değeri % 48 seviyelerindedir.
Elde edilen sonuçlara göre, Türkiye’de imalat, enerji, turizm, eğitim ve
sağlık sektörlerine yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat gelirleri arasında
anlamlı ilişkiler tespit edilememiştir.
Türkiye’de toplam ihracat gelirlerinin % 3’ünü oluşturan tarım sektörüne
yapılan kamu yatırım harcamalarının ihracat oranları ile negatif ilişkisi olmasının
nedenleri arasında kuşkusuz harcamaların verimsiz alanlarda kullanılmasının yanı
sıra sektörde kayıtdışılığın oldukça yüksek oranlarda olması da gösterilebilir.
Türkiye’de 2003-2019 döneminin tamamında, sektörde kayıtdışılığın oranı %
80’lerin üzerindedir (Sosyal Güvenlik Kurumu İstatistikleri, 2020).
SONUÇ
Türkiye’de ihracat gelirleri hem miktar olarak hem de GSYH içindeki oran
olarak son yıllarda yükselmesine rağmen, ihracat gelirlerinin ithalatı karşılayacak
düzeyde olmaması ve dış ticaret açığının kapatılamaması nedeniyle ihracat
gelirlerinin yeterli seviyelerde olmadığı ifade edilebilir. Ayrıca ihracat gelirlerinin
GSYH’ye oranı bakımından Türkiye OECD ülkeleri içinde alt sıralarda olması bu
durumu destekler niteliktedir. Bu kapsamda Türkiye’de ihracat gelirlerinin
arttırılması hem ithalat için gerekli olan döviz ihtiyacının karşılanabilmesi hem de
dış ticaret açığı ve cari açık gibi sorunların giderilmesi için oldukça önemlidir.
Kamu yatırımlarının verimli alanlarda kullanılması üretkenliği arttırarak
ihracatı olumlu etkileyebileceği düşünülmektedir. Özellikle ihracata konu olan
sektörlere yönelik yapılan kamu yatırım harcamalarının ihracat gelirlerine olumlu
yansıyacağı beklenmektedir. Türkiye’de son yıllarda ihracat gelirlerinin % 94’ü
imalat sektöründen elde edilirken, % 3’ü tarım sektöründen ve yaklaşık % 2’si
madencilik sektörlerinden elde edilmektedir. Kamu yatırım harcamalarında ise
sektörler arasında yıllar itibariyle önemli değişikliklere rastlanmaktadır.
Ulaştırman-haberleşme, eğitim ve sağlık sektörlerine yapılan harcamalarda son
yıllarda önemli artışlar olmakta, buna karşın imalat, madencilik ve enerji
sektörlerine yapılan kamu harcamalarında son yıllarda önemli düşüş görülmektedir.
2008-2017 yılları arası dönemde Türkiye’de Düzey 1 bölgelerinde ihracat
gelirleri üzerinde çeşitli sektörlere yapılan kamu yatırım harcamalarının ilişkisinin
incelendiği çalışmada, panel veri analiz sonuçlarına göre; ulaştırma ve haberleşme
sektörü ile madencilik sektörüne yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
605
gelirleri arasında anlamlı ve pozitif ilişki tespit edilmiştir. Bu sonucun aksine tarım
sektörüne yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat gelirleri arasında anlamlı ve
negatif ilişki bulunmuştur. Diğer sektörlerden imalat, enerji, turizm, eğitim ve
sağlık sektörlerine yapılan kamu yatırım harcamaları ile ihracat gelirleri arasında
anlamlı ilişkiler söz konusu değildir.
Bu sonuçlarla, ihracatçı firmaların lojistik maliyetlerini ve pazar erişimini
olumlu etkileyerek, yatırım maliyetlerini azaltma özelliği olan ve Türkiye’de
günümüzde kamu yatırımları içinde büyük bir paya sahip olan ulaştırma ve
haberleşme sektörüne yönelik yatırımların, ihracat gelirlerinin son yıllarda
artmasında bir etkiye sahip olduğu yönünde çıkarımlar yapılabilir. Ayrıca,
Türkiye’de toplam yatırımlar içindeki payı son yıllarda azalmakta olan (2018’de %
2) madencilik sektörü ihracat gelirlerini arttırma yönünde etkili bir yatırım aracı
olarak görülebilir. Türkiye için ihracat potansiyeli oldukça yüksek olan tarım
sektörüne yapılan kamu yatırım harcamaları, sektördeki verimliliğin arttırılması
için yeniden gözden geçirilmeli, gerekirse bu sektörde özel sektör yatırımlarına
yönelik destekler arttırılmalı ve kayıtdışılığın % 80’den fazla olduğu sektörde,
kayıtdışılığın azaltılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Son olarak, Türkiye’de
2018 yılında toplam ihracat gelirlerinin yaklaşık % 97’sini oluşturan imalat
sektörüne yönelik kamu yatırımlarının, toplam kamu yatırım harcamaları içindeki
payı son yıllarda oldukça düşerek 2018 yılında % 0,7 seviyelerine gerilemiştir.
İhracat gelirleri üzerinde önemli bir paya sahip olan ve ihracat gelir potansiyeli
yüksek olan bu sektöre yönelik yatırımlar daha da arttırılabilir.
Bu sonuçlar, Türkiye ekonomisine özellikle dış ticaret açığının kapanması
ve ithalat için gerekli döviz ihtiyacının karşılanabilmesi olmak üzere, genel olarak
mali, iktisadi ve sosyal açıdan da olumlu katkılar sağlayabilecek ihracat gelirlerinin
arttırılması için oluşturulacak kamu yatırım politikalarına yön verilmesi açısından
oldukça önemlidir.
606
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
KAYNAKÇA
Akcan, A.T. (2019). İhracat değer endeksi ve yatırım ilişkisi: Türkiye örneği
(1982-2017), Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, 14(1), 11-18.
Aktaş, M.T. ve Çatalbaş, N. (2011). Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınma ve
ihracat ilişkisi üzerine bir inceleme, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, 31(2), 61-90.
Bakari, S. (2016). The relationship between export, import, domestic investment
and economic growth in Egypt: empirical analysis, Munich Personal Repec
Archive, No. 76627, Erişim 10 Temmuz 2020, https://mpra.ub.unimuenchen.de/76627/1/MPRA_paper_76627.pdf.
Blanchard, O. ve Perotti, R. (1999). An empirical characterization of the dynamic
effects of changes in government spending and taxes on output, Working
Paper 7269.
Bozgeyik, Y. ve Kutlu, A. (2019). Türkiye’de cari açığın belirleyicileri: 1992-2017
dönemi için ampirik çalışma, Maliye Dergisi, 176, 1-26.
Çelik, C. (2016). Türkiye’nin ihracat potansiyelinin artırılması kapsamında Çin’in
ihracat politikalarının değerlendirilmesi, T.C. Kalkınma Bakanlığı,
(Uzmanlık Tezi), Yayın No: 2950.
Devlet Planlama Teşkilatı, (2000). Tarımsal politikalar ve yapısal düzenlemeler
özel ihtisas komisyonu raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı,
Ankara.
Doğan, İ. ve Gürbüz, S. (2017). Enerji fiyatlarının dış ticaret açığı üzerindeki rolü:
doğrusal olmayan ilişkinin analizi, Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 10(2), 81-90.
Fuente, A. (2004). Second-best redistribution through public investment: a
characterization, an empirical test and an application to the case of spain,
Regional Science and Urban Economics, 34(5), 489-503.
Genç, M.C., Değer, M.K. ve Berber, M. (2010). Beşeri sermaye, ihracat ve
ekonomik büyüme: Türkiye ekonomisi üzerine nedensellik analizi, Bilgi
Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi, 5(1), 29-41.
Ghosh, A. ve Ramakrishnan, U. (2020). Current account deficits: is there a
problem?
Erişim
05
Eylül
2020,
https://www.imf.org/external/pubs/ft/fandd/basics/current.htm.
Gould, D.M. ve Ruffin, R.J. (1996). Trade deficits: causes and consequences,
Economic and Financial Policy Review, Q4, 10-20.
International Monetary Fund (2015). Improving Public Investment Efficiency in
The G-20, 1-5.
İhracat Gelirleri İle Çeşitli Sektörlere Yapılan Kamu Yatırım Harcamaları İlişkisi: Türkiye’de Düzey 1
Bölgeleri Örneği
607
Kalkınma Bakanlığı (2015). Ekonomik ve Sosyal Göstergeler (1950-2015).
Ketboğa, M. (2019). Türkiye’de dış ticaret açığı sorunun nedenleri ve katma değeri
düşük ürün ihracatının dış ticaret açığı içindeki yeri ve çözüm önerileri,
Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, 9(2), 209-224.
Mohsen, A.S. (2015). The relationship between trade openness and investment in
Syria, Journal of Life Economics, 2(2), 19-28.
Nargeleçekenler, M. (2011). Hisse senedi fiyatları ve fiyat/kazanç oranı ilişkisi:
panel verilerle sektörel bir analiz, Business and Economics Research
Journal, 2(2), 165-184.
OECD, Erişim 02 Haziran 2020, data.oecd.org, https://data.oecd.org/trade/trade-ingoods-and-services.htm#indicator-chart.
Olivei, G.P. (2000). The role of savings and investment in balancing the current
account: some empirical evidence from the united states, New England
Economic Review, July/August, 3-14.
Ömür, Ö.M. (2020). Türkiye’de tarım sektörüne yapılan kamu yatırım
harcamalarının sektörel GSYH ile ilişkisi, Ekonomi ve Finansal
Paradigma, Ankara: İKSAD Yayınevi, 109-133.
Özel, H.A. (2011). Türkiye’de ticari serbestleşmenin tarihsel gelişimi, Girişimcilik
ve Kalkınma Dergisi, 6(2), 73-92.
Özkan, G. ve Yılmaz, H. (2017). Ar-Ge harcamalarının yüksek teknoloji ürün
ihracatı ve kişi başı gelir üzerindeki etkileri: 12 AB ülkesi ve Türkiye için
uygulama (1996-2015), Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi, 12(1), 1-12.
Özpençe, A.İ. ve Ergen, E. (2017). Kamu harcamaları ve dış ticaret açıkları ilişkisi:
Türkiye örneği, Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, 19(4), 134-145.
Peluffo, A. (2015). The role of investments in export growth: evidence from a
middle-income
country,
https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2555629,
(20.03.2021).
Rho, Y.W. ve Rodrigue, J. (2016). Firm-level investment and export dynamics,
International Economic Review, 57(1), 271-304.
SGK
İstatistikleri,
(2020).
Erişim
20
Ekim
2020,
http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/kayitdisi_istihdam/kayitdis
i_istihdam_oranlari/kayitdisi_istihdam_orani.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2021), Ekonomik ve sosyal göstergeler, dış ticaret ve
ödemeler
dengesi,
https://www.sbb.gov.tr/ekonomik-ve-sosyalgostergeler/#1540021488947-36394c03-3282.
608
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, (60), 589-608
Tokatlıoğlu, M. ve Selen, U. (2017). Maliye Politikası, Bursa: Ekin Yayınevi.
TUİK
Verileri,
(2020).
Erişim
http://tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046.
15
Eylül
2020,
Türker, O. (2018). Kamu harcamalarının dış ticaret üzerindeki etkisi: G-7 ülkeleri
örneği, Sosyal Bilimler Dergisi, 5(27), 141-156.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2019). On
Birinci Kalkınma Planı (2019-2023), Ankara.
Yi, K.M. (1993). Can government purchases explain the recent U.S. net export
deficits?, Journal of International Economics, 35(3-4), 201-225.