[go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 31 BAHAR 2011 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ  Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SÜİFD), hakemli bir dergi olup, yılda iki defa (Bahar/Güz) yayınlanır.  Dergide telif, tercüme, makale, araştırma notu, tebliğ ve konferans metinleri, kongre, sempozyum, panel vb. tanıtım‐ ları, kitap, tez değerlendirmele‐ ri, literatür incelemeleri, sade‐ leştirmeler, bilimsel röportajlar, çağdaş ve geçmiş ilim adamla‐ rıyla ilgili tanıtımlar vb. yazılar yayımlanır.  SÜİFD, tüm araştırmacılara açıktır. Bilimsel ölçütlere ve yayın ilkelerine uygun, sosyal alanında yapılmış bilimler çalışmalar dergide yayımlanabi‐ lir.  Yayımlanacak yazılar 12 punto Times 1,5 satır aralığı standardında (resim, şekil, harita vb. ekler dahil) 30 sayfayı (A4) geçmemelidir. Bir yazarın aynı sayıda toplam sayfa sayısı 30’u geçmeyecek şekilde en fazla 2 makalesi yayımlanabilir. Hakemli çalışmaların dışındaki‐ ler (tanıtımlar, bilimsel röportaj‐ lar, biyografiler vb.) buna dahil değildir.  Makalelerin 100–150 kelime arası özeti ve bu özetin iki dilde (Arapça ve bir Batı dilinde) çevirisi; yabancı dilde yazılan makalelerin ise Türkçe ile Arapça çevirisi verilir. Arapça bir makalenin Türkçe ve herhangi bir Batı dilinde özeti verilmeli‐ dir. Makale başlıklarının ise İngilizce çevirisi yapılır. Makale‐ lerin sonuna mutlaka Kaynakça eklenmelidir.  Yazılar (tercümeler orijinal metinleriyle birlikte) ilahiyatdergisi@selcuk.edu.tr adresine elektronik ortamda gönderilir.  Makaleler en az iki hakemin incelemesinden geçtikten sonra yayımlanır.  Yazıların bilimsel, hukukî ve dil yönünden sorumluluğu yazarlarına aittir.  Her sayının hakemleri o sayıda belirtilir.  Dergide yayınlanan tüm makalelere fakültemizin web sitesinden ulaşabilirsiniz. S.Ü. İlahiyat Fakültesi Adına Sahibi Prof. Dr. Ahmet Saim ARITAN Editör Doç. Dr. Ahmet ÇAYCI Yayın Yürütme Kurulu Yard. Doç. Dr. Hatice Doğan Arş. Gör. Dr. Aytekin Şenzeybek Arş. Gör. Dr. Hakan Uğur Arş. Gör. Ali Çoban Arş. Gör. Feyza Demir Arş. Gör. Murat Ak Arş. Gör. Necmeddin Güney Arş. Gör. Yusuf Sami Samancı Danışmanlar Kurulu Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal, Prof. Dr. İbrahim Kalın, Prof. Dr. Ahmet Saim Arıtan, Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Prof. Dr. Bayram Dalkılıç, Prof. Dr. Bilâl Saklan Prof. Dr. Dilaver Gürer, Prof. Dr. Hüsameddin Erdem Prof. Dr. İ.Hakkı Atçeken, Prof. Dr. M. Bahaüddin Varol Prof. Dr. Mehmet Akgül, Prof. Dr. Mustafa Tavukçuoğlu Prof. Dr. Naim Şahin, Prof. Dr. Orhan Çeker Prof. Dr. Süleyman Toprak, Prof. Dr. Yusuf Işıcık Doç. Dr. Adem Şahin, Doç. Dr. İsmail Taş Doç. Dr. Muhammed Tasa, Doç. Dr. Mustafa Sami Baybal Doç. Dr. Seyit Bahçıvan, Yrd. Doç. Dr. F. Asiye Şenat Kazan‐ cı İletişim Adresi Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 42090 Meram/KONYA Tel‐Fax: 0332.323 82 50‐51 / 323 82 54 e‐posta: ilahiyatdergisi@selcuk.edu.tr http://www.ilahiyat.selcuk.edu.tr ISSN: 1300 – 5057 Baskı: Sebat Ofset Matbaacılık Matbaacılar Sitesi, Yayın Cd. 6. Blok No: 2 Karatay/KONYA Tel:0.332.3420153 sebat@sebat.com Basım Tarihi: Nisan 2012; Sertifika No: 16198 İÇİNDEKİLER MAKALELER KELAMCILARA GÖRE KUR’AN’IN OTORİTESİ Galip TÜRCAN................................................................................................. 7 DİNE SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇILARINDAKİ GELİŞMELER Bünyamin SOLMAZ ....................................................................................... 29 NIETZSCHE AND THE UNIVERSALITY OF THE CONTRADICTORY WILL TO POWER Zbigniew KAŹMIERCZAK ............................................................................... 55 KA’BU’L‐AHBÂR’IN KARISININ İKİ OĞLU ve RİVAYETLERİNİN İSRAİLİYATLA İLİŞKİSİ Ali KUZUDİŞLİ................................................................................................ 67 FÜTÛHÂT‐I MEKKİYYE’DE KEŞF YOLUYLA HADİS RİVÂYETİ Mehmet AYHAN ........................................................................................... 89 ENSEST VE İSLAM HUKUKUNDAKİ İZDÜŞÜMÜ M. Rahmi TELKENAROĞLU ......................................................................... 113 KUR’AN ÖNCESİ ARAP TOPLUMUNUN ÖRF VE ADETLERİNİ BİLMENİN KUR’ÂN’I ANLAMADAKİ ROLÜ: KURBÂN ÖRNEĞİ (I) Zeki TAN...................................................................................................... 143 BAŞLANGIÇTAN GÜNÜMÜZE DÜRZÎLİK Aytekin ŞENZEYBEK .................................................................................... 173 HANEFİ FIKIH KİTAPLARINDAKİ BAZI RİVAYETLERİN HADİS AÇISINDAN PROBLEMLERİ Yusuf ACAR ................................................................................................. 217 ÇEVİRİLER KLASİK İSLAM DÜŞÜNCESİNDE MANTIK DÜŞMANLIĞI Oliver LEAMAN Çev. Yusuf DAŞDEMİR................................................................................. 249 KİTAP VE SEMPOZYUM TANITIMLARI ULUSLARARASI GÜNÜMÜZ İSLAM TOPLUMLARINDA İNANÇ PROBLEMLERİ SEMPOZYUMU (06–07 Mayıs 2011 Konya) Doğan KAPLAN............................................................................................ 269 BAŞLANGIÇTAN GÜNÜMÜZE İSLÂM MEZHEPLERİ TARİHİ Aytekin ŞENZEYBEK..................................................................................... 277 AKADEMİK YAYIN DÜNYASINA PRATİK BİR BAKIŞ: ACADEMIC WRITING AND PUBLISHING: A PRACTICAL HANDBOOK Necmeddin GÜNEY ..................................................................................... 281 RELATIONAL SYLLOGISMS AND THE HISTORY OF ARABIC LOGIC 900–1900 Yusuf DAŞDEMİR......................................................................................... 285 Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 31, 2011, s. 28ϱ‐2ϴϴ. RELATIONAL SYLLOGISMS AND THE HISTORY OF ARABIC LOGIC 900–1900 Khaled el-Rouayheb, Leiden-Boston: Brill 2010, vii + 295 s., ISBN 978 90 04 18319 3. Yusuf DAŞDEMİR Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Anabilim Dalı dasdemir81@hotmail.com İslam bilim ve düşünce tarihi üzerine yazılmış pek çok kitap ve makale olmasına karşın, bu geleneğin önemli bir parçası olan mantık disiplininin tarihi ve özellikleri üzerinde yeterince durulduğunu söylemek zordur. Ülke‐ mizde İslam mantık tarihini kapsamlı bir şekilde ele alan bir araştırma henüz yapılmış değildir. Batılı araştırmacıların İslam mantık tarihine olan ilgisi ise, 60’lı yıllarda Nicholas Rescher’in çalışmaları ile başlamıştır. Günümüzde de en önemli başvuru kaynaklarından biri olan The Development of Arabic Logic (1964) isimli eserinde Rescher, İslam mantık geleneğinin temel karak‐ teristiklerini vererek mantık alanında eser vermiş bütün düşünürlerin isimle‐ rini ve gelenek içindeki yerlerini kısaca tespit etmektedir. Rescher, bu çalış‐ masını 16. yy. mantıkçıları ile sonlandırır; çünkü ona göre, bu dönemden sonrası İslam mantığı için tam bir “donuklaşma”, “durağanlaşma” ve “ke‐ mikleşme” dönemidir. Son dönem mantıkçıları, orijinal eserler kaleme al‐ mak yerine öncekilerin yazdıklarını tekrarlamakla ve bunlara şerh ve hâşiye‐ ler yazmakla yetinmişlerdir. İslam düşüncesinin 13. yy. sonrasında durağan‐ laştığı ve canlılığını yitirdiği yönündeki genel kabulle paralellik arz eden Rescher’in bu yorumunun, günümüze değin etkinliğini koruduğu söylenebi‐ lir. İslam mantık tarihinin son beş asrını göz ardı eden böyle bir yaklaşıma en kapsamlı ve ciddi eleştirilerden biri, Khaled El‐Rouayheb’in “Relational Syllogisms and the History of Arabic Logic 900–1900 [İlişkisel Kıyaslar ve İslam Mantık Tarihi 900‐1900]” isimli çalışmasıdır. 286 Harvard Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü’nde İslam dünyasının özellikle 16. yy. ve sonrası kültürel ve entelektüel tarihi ile ilgili dersler veren El‐Rouayheb, söz konusu eserinde ilişkisel kıyaslar bağla‐ mında İslam mantık geleneğinin klasik sonrası dönemde durağanlaştığı iddi‐ asının geçersizliğini göstermeye çalışmaktadır. Yedi bölümden oluşan eserin birinci bölümünde “Klasik Dönem” olarak adlandırılan 900–1200 yılları ara‐ sında, Fârâbî (ö. 950), İbn Sina (ö. 1037) ve İbn Rüşd (ö. 1198) başta olmak üzere mantıkçıların ilişkisel kıyaslara ve bu kıyasların sorunlu taraflarına ilişkin yaklaşımları ele alınmaktadır. İkinci Bölüm, İslam mantık tarihinin en verimli çağı olarak görülebileceğimiz 1200–1350 yılları arasını ele almakta ve bu bağlamda özellikle Fahreddin Razi (ö. 1210)’nin, “kıyasın ancak üç terim‐ den oluşabileceği” yargısına yönelik eleştirilerine dikkat çekmektedir. Şerh ve hâşiyeler döneminin başlangıcı olarak görülen 1350–1600 yılları arasında İslam mantıkçılarının ilişkisel kıyaslara yaklaşımı üçüncü bölümde izah edil‐ mekte; burada özellikle literal bir tür olarak şerh ve hâşiyenin bizâtihi felsefî değerden yoksun olmadığı düşüncesi vurgulanarak Celaleddin Devvâni (ö. 1502) ile Sadreddin Deşteki (ö. 1498) arasında kıyasta orta terimin tekrarı konusunda yaşanan tartışmalara dikkat çekilmektedir. Dördüncü bölümde, 1600’lü yıllardan itibaren farklılaşmaya ve bölünmeye başlayan İslam mantık geleneği içerisinde İran, Hindistan, Kuzey Afrika ve Hıristiyan Arap gelenek‐ lerinin konuya bakışı ele alınmakta ve kitabın son üç bölümünde, yani beşin‐ ci, altıncı ve yedinci bölümlerde ise Osmanlı mantık tarihinin 1600–1900 yılları arasındaki gelişimine ışık tutulmaktadır. Bu bağlamda altıncı bölüm İsmail Gelenbevi (ö. 1791)’ye ve ilişkisel kıyaslar konusundaki görüşlerine ayrılmıştır. El‐Rouayheb’in bu çalışmasının, pek çok bakımdan ilk olma özelliği ta‐ şıdığı ve aynı zamanda âdeta kemikleşmiş bazı kabulleri değiştirmeyi amaç‐ ladığı görülmektedir. Eserin orijinallik taşıyan bazı özellikleri şöyle sıralanabi‐ lir: (1) Eser, İslam mantık tarihini, ilk dönemlerinden Batılı tarzda mantık kitaplarının yazılmaya başlandığı 19. yüzyıla kadar gözden geçirerek bütün‐ sel bir İslam mantık tarihi görüntüsü sunmaktadır. (2) İslam mantık geleneğinin büyük bir bölümünü oluşturan yazma eserlerin titiz ve kapsamlı bir tarzda ilk defa bu çalışmada incelendiği söyle‐ nebilir. Yazar, bütün yazmaları inceleyemediğini itiraf etmekle birlikte, gele‐ nek üzerinde etkili olan bütün eserleri gördüğünü belirtmektedir. (3) İslam mantık geleneğinin 17. yüzyıldan itibaren bölündüğü ve coğ‐ rafya temelli, birbirinden büyük ölçüde bağımsız hatta habersiz farklı gele‐ nekler oluştuğu tezi eserin bir diğer orijinal tespitidir. Bu bağlamda yazar, 287 İran, Hindistan, Kuzey Afrika ve Osmanlı mantık geleneklerinden söz etmek‐ tedir. (4) İslam coğrafyasında yaşayan Hıristiyan Arapların mantık anlayışla‐ rının ve mantığa katkılarının ilk defa bu eserde gündeme getirildiği söylene‐ bilir. (5) Molla Fenâri (ö. 1431), Musa Pehlivâni (ö. 1720), Ebu Said Hâdimi (ö. 1762) ve İsmail Gelenbevi gibi önemli Osmanlı mantıkçılarını İngilizce literatürde bu denli ayrıntılı olarak ele alan ilk eserin El‐Rouayheb’in bu ça‐ lışması olduğu görülmektedir. (6) Yine görüldüğü kadarıyla eser, ‘ilişkisel kıyaslar’ın İslam mantık ta‐ rihi içerisindeki gelişimiyle ilgili ilk çalışmadır. Bu bağlamda “ilişkisel kıyas‐ lar”, “eşitlik kıyasları”, “müteâref–olmayan kıyaslar”, “çifte suğralı kıyaslar” vb. gibi pek çok terim bu eserle günümüz mantıkçılarının gündemine taşın‐ maktadır. El–Rouayheb, özellikle Rescher’in ileri sürdüğü bazı değerlendirmele‐ re de önemli eleştiriler getirmektedir. Bu bağlamda yazarın getirdiği yeni anlayışları da şöyle ifade edebiliriz: (1) Felsefi ve düşünsel anlamda çok değer taşımadığı yargısı ile 16. yüzyıl ve sonrası İslam mantık birikiminin göz ardı edilmesi, toptancı ve da‐ yanaktan yoksun bir değerlendirmeye dayanmaktadır. Yazar, İslam mantık‐ çılarının çok fazla önem vermediği ilişkisel kıyaslar bağlamında bile söz ko‐ nusu dönemde pek çok yeni ve orijinal yaklaşım geliştirildiğini göstermeye çalışmaktadır. (2) İbn Sina sonrası İslam mantıkçılarının Rescher tarafından “Doğulu” ve “Batılı” olarak tasnif edilmesi de yine aşırı genellemeci bir tutumdur. Bu tasnif, İbn Sina çizgisinde mantık yapanları “Doğulu”, onu eleştirenleri ise “Batılı” olarak göstermektedir. Hâlbuki İbn Sina sonrası dönemde onu eleşti‐ renler bile esasında büyük ölçüde yine onun çizdiği çerçeveye bağlı kalmış‐ lardır. (3) Şerh ve hâşiyeleri önyargılı bir şekilde tümüyle göz ardı etmek doğru değildir. Bunlar içerisinde gerçekten önceki eserleri tekrar edenler olduğu gibi, konulara yeni birtakım açılımlar getirenleri de vardır. Dolayısıyla çoğu yazma koleksiyonlarında araştırmacıların ilgisini bekleyen bu henüz keşfedilmemiş şerh ve hâşiyelerin incelenmesi İslam mantık tarihine bakışı‐ mızda pek çok değişiklik yaratabilir. İslam mantık tarihine ilişkin önyargılarla hesaplaşmaya çalıştığı bu eserde yazarın sâde fakat teknik bir dil kullandığı görülmektedir. Ayrıca ko‐ 288 nusunun son derece spesifik olması, belli bir mantık ve felsefe birikimi ol‐ mayan okuyucular için eserin anlaşılmasını güçleştirebilir. Bu arada örnek olarak kullanılan önerme ve kıyasların yer yer sembolik mantık diliyle de gösterilmesi hem eserin ifadesini zenginleştirmekte, hem de günlük dilde farkına varılamayan birtakım ayrımların görülmesini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca yazarın, Arapça’dan çevirdiği hemen her pasajın orijinalini vermesi de çeviriden kaynaklanabilecek bazı anlama güçlüklerini önlemektedir. Yazar İslam mantık geleneğini belirli bir konu (ilişkisel kıyaslar) etra‐ fında incelediği için, ele aldığı mantıkçıların başka konulara ilişkin fikirlerine hemen hiç yer vermemiştir. Dolayısıyla başka konu veya konuları esas alarak alternatif İslam mantık tarihlerinin yazılabileceğini söylemek mümkündür. Bu tür çalışmaların artmasıyla birlikte İslam mantık tarihine ilişkin yeni bir‐ takım perspektifler geliştirileceği ve bazı önyargıların kırılacağı da bir ger‐ çektir. Son olarak, ülkemizde mantık alanında henüz yeterli bir literatür oluşmadığı gerçeğini de göz önünde bulundurarak, doğrudan kaynaklarına giderek verdiği bilgiler ve getirdiği yeni bakış açılarıyla oldukça önemli gör‐ düğümüz bu eserin yakın zamanda Türkçeye çevrilmesinin faydalı olacağı kanaatimizi dile getirmek istiyoruz.