Papers / Makaleler by emin selçuk taşar
Milel ve Nihal: İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, 2020
The Agenda of Mosque in Turkey: Media and Architecture
(2009-2013) in the Cases of the Shakirin, ... more The Agenda of Mosque in Turkey: Media and Architecture
(2009-2013) in the Cases of the Shakirin, Mimar Sinan, Camlica
and Sancaklar Mosques
A holistic interpretation on the quantitative data in printed media of
the ongoing mosque discussions in Turkey, starting with the Shakirin
Mosque and continuing with the Atasehir Mimar Sinan Mosque, capturing its peak on the agenda with the Camlıca Mosque project and finally continuing with the Sancaklar Mosque, can function to summarize and create a scientific basis for the discussions on the mosque architecture. The Shakirin Mosque was opened for worship in May 2009, the Atasehir Mimar Sinan Mosque in July 2012 and the Sancaklar Mosque in November 2013. The construction project of a large-scale mosque in Camlıca was announced to the public in May 2012. Between 2009 and 2013, the Turkish media, as never before, reported and wrote about these four mosques built or to be built in Istanbul. Therefore, this historical period can be defined as a meaningful interval that deserves to be examinedin detail. This article provides an evaluation of 8000 printed media news published between 2009-2013, referring to the aforesaid four mosques. Significant changes in the graphs created by using quantitative data were interpreted, and breaking points and critical thresholds of the mosquearchitecture agenda between 2009 and 2013 in Turkey were attempted to be identified. The most important threshold to be considered was in May 2012 when the construction project of the Camlıca Mosque was shared with the public. According to the findings obtained, it appears that it is possible to separate the mosque-architecture discussions in print media as before and after the Camlıca Mosque.
Türkiye’de Cami Gündemi, Medya ve
Mimarlık (2009-2013): Şakirin, Mimar
Sinan, Çamlıca ve Sancaklar Camileri
Üzerine
Türkiye’de Şakirin Camii ile başlayıp Ataşehir Mimar Sinan Camii ile
devam eden, Çamlıca Camii projesi ile gündemde en fazla yer alan ve son olarak Sancaklar Camii ile sürdürülen cami tartışmalarının basılı
medyadaki niceliksel verileri üzerine toplu bir bakış, cami tartışmalarını
toparlayıcı ve bilimsel bir zemine oturtucu işlev görebilir. 2009 yılı mayıs
ayında Şakirin Camii, 2012 yılı temmuz ayında Ataşehir Mimar Sinan
Camii, 2013 yılı Kasım ayında Sancaklar Camii ibadete açılmıştır.
Çamlıca’da büyük ölçekli bir caminin inşa edileceği ise 2012 yılı mayıs
ayında kamuoyuyla paylaşılmıştır. İstanbul’da inşa edilen bu dört camiyle
ilgili 2009-2013 yılları arasında Türkiye medyasında, daha önce hiç
olmadığı miktarda, haber yapılmış ve yazılar yazılmıştır. Dolayısıyla bu
tarihsel aralık irdelenmeyi hak eden anlamlı bir dönem olarak
tanımlanabilir. Makalede, yukarıdaki dört caminin konu edildiği 2009-
2013 yılları arasında yayımlanmış 8000 basılı medya verisi üzerine bir
değerlendirme yapılmaktadır. Niceliksel verilerle oluşturulan grafiklerdeki
anlamlı değişimler yorumlanmış, 2009-2013 yılları arasında Türkiye’de
cami-mimarlık gündeminin siyasi ve ideolojik çerçevede kırılma noktaları,
kritik eşikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Üzerinde durulması gereken en
önemli eşik Çamlıca Camii’nin yapılacağının kamuoyuyla paylaşıldığı
2012 yılı mayıs ayında olmuştur. Elde edilen bulgulara göre basılı
medyadaki cami ve mimarlık tartışmalarını Çamlıca’dan önce ve sonra
şeklinde ayrımlamak mümkün gözükmektedir. Yapılan veya sürdürülen
tartışmaların siyasetin gündemi ile fazlaca irtibatlı olduğu ortaya çıkmış
ve mimarlığın sadece tanımlı ve geçirgen olmayan bir alana sahip
olmadığını, siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin hepsiyle birlikte
şekillendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Türkiye Belediyeler Birliği İlçeler & Belediyeler Dergisi, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Milel ve Nihal Dergisi 14(2), 2017
Bu çalışma, kutsal üretiminin bir parçası olan mimarlık tarih yazımını irdelemektedir.
Osmanlı m... more Bu çalışma, kutsal üretiminin bir parçası olan mimarlık tarih yazımını irdelemektedir.
Osmanlı mimarlık tarih yazımını dönemsel olarak, belli sembol
isimler ve eserleri üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutmayı
amaçlamaktadır. Söz konusu tarih yazımlarını dönemlere ayrıştırarak her
birinin tarih yazım perspektifini analiz etmeye çalışmaktadır. Kimi metinlerin
kutsal bir tarih yazımı ürettiği düşünülmekte, kimi metinlerin de kullandıkları
malzemeyi kutsal olarak sunma gibi bir yatkınlıkları olduğu
iddia edilmektedir. Metin bu yaklaşımları örnekler üzerinden ortaya koymaya
çalışmaktadır. Ayrıca, bahse konu olan kutsallaştırmalardan uzaklaşarak
üçüncü bir tarih yazımının da imkanı sorgulanmaktadır. Bu
yönüyle kutsal üretiminin dışında bir tarih yazımının fragmanlarla yolları
sınanmaktadır. Çalışma, ortaya koymaya çalıştığı öneri ile Osmanlı mimarlık
tarih yazımına bir tartışma açma çabası taşımaktadır.
/
The study examines the architectural historiography, which is the part
of the sacred production. It aims to analyse the Ottoman architectural historiography
periodically by going through certain cult figures and their artistic
works. The historical texts are divided periodically and each period's
historiographical perspective is examined. It is hypothesized that some
texts produce a sacred historiography while the others tend to present the
materials utilized by them as sacred. The study seeks to illustrate these
approaches through the examples. Furthermore, the possibility of third
method of historiography is questioned by moving away from the sanctification
aforementioned. In this respect, a historiography beyond the sacred
production is tested by using some particular fragments. It is intended in
this article to bring forward a debate on Ottoman architectural historiography
by the suggestion put forward.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Sosyoloji Divanı 7. sayı, Jul 2016
This study intended to analyze discursive production about Çamlıca Mosque in terms of relationsh... more This study intended to analyze discursive production about Çamlıca Mosque in terms of relationships between the concept of necessity and spatial politics. This aims to reveal conceptual semantic transfers and leaks through finding out of relation networks of the concept of necessity that is quantitative, closer and homogenised, and is used in columns. This paper emphasizes that the point which physical reality evolved in the context of conceptualisation of spatial politics in today’s world is imaginary. Knowledge to be produced about that objects or practices of architecture cannot dominate for human is an illusion. In architecture field, to be aware of this illusion refers to having some doubts on speaking about worship place architecture, especially mosque. This paper makes evaluations through the concept of necessity with this doubt. The reason of this is to Express the wish to product rational and undisputable reality. Eventually, quantitative evaluations have closer effects in the architectural thought routes. Therefore this study wants to propose some ideas to open the ways that architecture is considered and produced as well.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Arredamento Mimarlık, sy. 254, 2012, s. 64-78.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Şehir ve Düşünce Dergisi, sy. 6, 2015, s. 38-51 (Halil İbrahim Düzenli, Salih Pulcu, Tuba Bölük, ... more Şehir ve Düşünce Dergisi, sy. 6, 2015, s. 38-51 (Halil İbrahim Düzenli, Salih Pulcu, Tuba Bölük, Ömer Faruk Gönenç, Emin Selçuk Taşar). “İnsanın en büyük hikmeti şehir kurma hikmetidir”. Platon’dan böyle aktarır Turgut Cansever. İnsanı, yeryüzünü güzelleştirmek üzere gönderilen Allah’ın halifesi olarak tanımlayan ilahî öğretinin temelinde tarifler […] Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde 2014-15 Güz Dönemi’nde yürütülen Kent Planlama Atölyesi II ve Mimari Proje Atölyesi 7’nin amacı, 2001 ve 2003 olmak üzere iki yıl arayla, Turgut Cansever’in biçimlendirdiği ve yayınlandığı ‘Yeni Şehirler’ raporlarını1 tetkik etmek, sorgulamak ve oradan süzülecek düşünceler çerçevesinde vücut bulacak bir şehir-ev tasarımını, 1/10.000 ile 1/5 ölçekleri arasındaki gel-gitlerle araştırmaktı…
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uluslararası Cumhuriyetten Günümüze Şehir ve Şehircilik Sempozyumu / Hitit Üniversitesi & Çorum belediyesi, Nov 2, 2012
Yakın dönemde gündeme gelen ve çeşitli tartışmalara
neden olan “muhafazakarlık” kavramı, Sedad H... more Yakın dönemde gündeme gelen ve çeşitli tartışmalara
neden olan “muhafazakarlık” kavramı, Sedad Hakkı Eldem'in
söylemleri üzerinden yorumlanabilir mi? Ya da dönemsel
farklılıkların, aslında bir yorum farkı olabileceğini, genel
adına konuşmaktan kaçınıp sadece tikelin peşinde, anlama
çabası olarak, bize gerçeklikten ziyade önerme sunabilir mi?
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Muhtelif Yazılar by emin selçuk taşar
Düşünen Şehir Dergisi, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bilge Adamlar Dergisi, Apr 1, 2016
Bu metin, Cansever'in sanat anlayışının öne sürüldüğü
cümlelerden yola çıkarak Cansever’in anlam
... more Bu metin, Cansever'in sanat anlayışının öne sürüldüğü
cümlelerden yola çıkarak Cansever’in anlam
dünyasını tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Cansever sanat
eserine ve sanatkâra ait iki durum ortaya koymaktadır.
Bu durumlardan ilki sanatkârın kendi varlığından
gelen bir güç ile kararda ya da tercihte bulunma
durumu, ikincisi ise tercihte bulunmasının bir sonucu
olarak ortaya konulan sanatın nasıl din ve ahlak alanına
girebileceğinin tespitidir. Metin bu iki durumu
analizden geçirip son olarak Cansever’in bu konudaki
yönelimini ortaya koymaya çalışacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Cins Aylık Kültür Dergisi, 2021
Geçmişten günümüze Türkiye mimarlığını anlamak adına listeye eklenebilecek önemli birçok eser var... more Geçmişten günümüze Türkiye mimarlığını anlamak adına listeye eklenebilecek önemli birçok eser varken, listedeki eserlerin tercih edilişi şüphesiz her birini iyi birer mimarî eser yapmaz/yapamaz. Her türlü mimarî düşünceyi dahil etmek adına liste, "bu ülkede böyle şeyler de oldu, bunlar da düşünüldü" diyebilmenin diğer bir görüntüsü oldu. Fakat en nihayetinde, ülke mimarlık tarihinde önemli sayılabilecek eserlerin toplamı hâline de geldi diyebiliriz. Listenin sınırı bazı aralıkların açılmasının önünde engel olsa da düşünsel bir bütünlük kurabileceği kanısındayız. Emin olabilirsiniz ki listeye bakarken *'şu eser de olmalıydı” ya da **şu yapı neden yok bu listede” dediğinizi duyar gibiyiz. Sonuçta sizce de her liste çokça öznel ve çokça eksik değil mi?
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Cins Aylık Kültür Dergisi, 2021
Üsküp’ün Osmanlı bakiyesi mimari özelliklerini silmek için, Le Corbusier’in daha lineer ve bölgel... more Üsküp’ün Osmanlı bakiyesi mimari özelliklerini silmek için, Le Corbusier’in daha lineer ve bölgelemeci yaklaşımını uygulamaya çalışmışlardır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Post Öykü Dergisi, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Nihayet Dergisi, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Muhayyel Aylık Edebiyat Dergisi, 2018
Mekân, eskilerin dilinde çokça anlamlara gelebilecek, üzerine çokça tanım yapılabilecek bir kavra... more Mekân, eskilerin dilinde çokça anlamlara gelebilecek, üzerine çokça tanım yapılabilecek bir kavram. Mekân hakkında kaleme alınabilecek bir metnin en afili cümlesi şu olabilirdi: Mekân, kevn kökünden türer, yani “oluş” demektir ve varlığın mihenk noktasında kendi yerini almaktadır. Bir adım daha ileri gidilerek, mekân, imkan ve mesken gibi kavramlarla, kavramsal açıdan akrabalıkları olmamasına rağmen, zorlama ilişkiler kullanılarak insanın yaşam serüvenini ve bu serüvende mekânı kuşatıcı bir özne kılıp okuyucuyu düşüncenin derin(!) sularına doğru yolculuğa sokabilen bir kavram haline de gelebilirdi.
Muhayyel aylık edebiyat dergisi yıl 1 sayı 6 ekim 2018
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Halil İbrahim Düzenli, 'İdrak ve İnşa' kitabında mimarlığın iki düzleminin idrak ve inşa olduğunu... more Halil İbrahim Düzenli, 'İdrak ve İnşa' kitabında mimarlığın iki düzleminin idrak ve inşa olduğunu ifade edip Turgut Cansever’in mimarlığını bu düzlemler üzerine kendisi tekrardan inşa etmek istiyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Kitap/Kitap Bölümleri by emin selçuk taşar
Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, 2022
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Karantina Sohbetleri, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Mekân Hikâyeleri, 2017
Mekân Hikâyeleri, mekân-hayat-insan-zihniyet-bilinç bağlantısı içerisinde belli dönemlerde Türkiy... more Mekân Hikâyeleri, mekân-hayat-insan-zihniyet-bilinç bağlantısı içerisinde belli dönemlerde Türkiye’de öne çıkan mekânların, bu mekânlarda ortaya çıkan bilincin, ruhun, düşüncenin dökümünü yapmakta ve kaydını çıkarmaktadır. Belli dönemlerin sanat, edebiyat ve düşünce faaliyetlerine ilişkin ciddi bir referans olan Mekân Hikâyeleri, nitelikli bir toplumsal hafıza çalışması örneği sunmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
THESES / TEZLER by emin selçuk taşar
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2009-2013 yılları arasında basılı medyadaki yayınlanan haber, köş... more Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2009-2013 yılları arasında basılı medyadaki yayınlanan haber, köşe yazısı ve makalelerde yapılan cami tartışmalarını “mekan politikası” bağlamında bir söylem analizine tabi tutmaktır. Bu doğrultuda veriler üzerinden olabildiğince fazla soru üretilmeye çalışılmış, yapılan analizin ucu açık bırakılmıştır.
The main aim of this study is to discursively analyze news, articles and columns produced in Turkish visual media between 2009 and 2013 in terms of “politics of space”. Many issues on the basis of data gained from visual media is intended to be problematized. This analysis, in this sense, also should be understood as open-ended discussion.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers / Makaleler by emin selçuk taşar
(2009-2013) in the Cases of the Shakirin, Mimar Sinan, Camlica
and Sancaklar Mosques
A holistic interpretation on the quantitative data in printed media of
the ongoing mosque discussions in Turkey, starting with the Shakirin
Mosque and continuing with the Atasehir Mimar Sinan Mosque, capturing its peak on the agenda with the Camlıca Mosque project and finally continuing with the Sancaklar Mosque, can function to summarize and create a scientific basis for the discussions on the mosque architecture. The Shakirin Mosque was opened for worship in May 2009, the Atasehir Mimar Sinan Mosque in July 2012 and the Sancaklar Mosque in November 2013. The construction project of a large-scale mosque in Camlıca was announced to the public in May 2012. Between 2009 and 2013, the Turkish media, as never before, reported and wrote about these four mosques built or to be built in Istanbul. Therefore, this historical period can be defined as a meaningful interval that deserves to be examinedin detail. This article provides an evaluation of 8000 printed media news published between 2009-2013, referring to the aforesaid four mosques. Significant changes in the graphs created by using quantitative data were interpreted, and breaking points and critical thresholds of the mosquearchitecture agenda between 2009 and 2013 in Turkey were attempted to be identified. The most important threshold to be considered was in May 2012 when the construction project of the Camlıca Mosque was shared with the public. According to the findings obtained, it appears that it is possible to separate the mosque-architecture discussions in print media as before and after the Camlıca Mosque.
Türkiye’de Cami Gündemi, Medya ve
Mimarlık (2009-2013): Şakirin, Mimar
Sinan, Çamlıca ve Sancaklar Camileri
Üzerine
Türkiye’de Şakirin Camii ile başlayıp Ataşehir Mimar Sinan Camii ile
devam eden, Çamlıca Camii projesi ile gündemde en fazla yer alan ve son olarak Sancaklar Camii ile sürdürülen cami tartışmalarının basılı
medyadaki niceliksel verileri üzerine toplu bir bakış, cami tartışmalarını
toparlayıcı ve bilimsel bir zemine oturtucu işlev görebilir. 2009 yılı mayıs
ayında Şakirin Camii, 2012 yılı temmuz ayında Ataşehir Mimar Sinan
Camii, 2013 yılı Kasım ayında Sancaklar Camii ibadete açılmıştır.
Çamlıca’da büyük ölçekli bir caminin inşa edileceği ise 2012 yılı mayıs
ayında kamuoyuyla paylaşılmıştır. İstanbul’da inşa edilen bu dört camiyle
ilgili 2009-2013 yılları arasında Türkiye medyasında, daha önce hiç
olmadığı miktarda, haber yapılmış ve yazılar yazılmıştır. Dolayısıyla bu
tarihsel aralık irdelenmeyi hak eden anlamlı bir dönem olarak
tanımlanabilir. Makalede, yukarıdaki dört caminin konu edildiği 2009-
2013 yılları arasında yayımlanmış 8000 basılı medya verisi üzerine bir
değerlendirme yapılmaktadır. Niceliksel verilerle oluşturulan grafiklerdeki
anlamlı değişimler yorumlanmış, 2009-2013 yılları arasında Türkiye’de
cami-mimarlık gündeminin siyasi ve ideolojik çerçevede kırılma noktaları,
kritik eşikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Üzerinde durulması gereken en
önemli eşik Çamlıca Camii’nin yapılacağının kamuoyuyla paylaşıldığı
2012 yılı mayıs ayında olmuştur. Elde edilen bulgulara göre basılı
medyadaki cami ve mimarlık tartışmalarını Çamlıca’dan önce ve sonra
şeklinde ayrımlamak mümkün gözükmektedir. Yapılan veya sürdürülen
tartışmaların siyasetin gündemi ile fazlaca irtibatlı olduğu ortaya çıkmış
ve mimarlığın sadece tanımlı ve geçirgen olmayan bir alana sahip
olmadığını, siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin hepsiyle birlikte
şekillendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Osmanlı mimarlık tarih yazımını dönemsel olarak, belli sembol
isimler ve eserleri üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutmayı
amaçlamaktadır. Söz konusu tarih yazımlarını dönemlere ayrıştırarak her
birinin tarih yazım perspektifini analiz etmeye çalışmaktadır. Kimi metinlerin
kutsal bir tarih yazımı ürettiği düşünülmekte, kimi metinlerin de kullandıkları
malzemeyi kutsal olarak sunma gibi bir yatkınlıkları olduğu
iddia edilmektedir. Metin bu yaklaşımları örnekler üzerinden ortaya koymaya
çalışmaktadır. Ayrıca, bahse konu olan kutsallaştırmalardan uzaklaşarak
üçüncü bir tarih yazımının da imkanı sorgulanmaktadır. Bu
yönüyle kutsal üretiminin dışında bir tarih yazımının fragmanlarla yolları
sınanmaktadır. Çalışma, ortaya koymaya çalıştığı öneri ile Osmanlı mimarlık
tarih yazımına bir tartışma açma çabası taşımaktadır.
/
The study examines the architectural historiography, which is the part
of the sacred production. It aims to analyse the Ottoman architectural historiography
periodically by going through certain cult figures and their artistic
works. The historical texts are divided periodically and each period's
historiographical perspective is examined. It is hypothesized that some
texts produce a sacred historiography while the others tend to present the
materials utilized by them as sacred. The study seeks to illustrate these
approaches through the examples. Furthermore, the possibility of third
method of historiography is questioned by moving away from the sanctification
aforementioned. In this respect, a historiography beyond the sacred
production is tested by using some particular fragments. It is intended in
this article to bring forward a debate on Ottoman architectural historiography
by the suggestion put forward.
neden olan “muhafazakarlık” kavramı, Sedad Hakkı Eldem'in
söylemleri üzerinden yorumlanabilir mi? Ya da dönemsel
farklılıkların, aslında bir yorum farkı olabileceğini, genel
adına konuşmaktan kaçınıp sadece tikelin peşinde, anlama
çabası olarak, bize gerçeklikten ziyade önerme sunabilir mi?
Muhtelif Yazılar by emin selçuk taşar
cümlelerden yola çıkarak Cansever’in anlam
dünyasını tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Cansever sanat
eserine ve sanatkâra ait iki durum ortaya koymaktadır.
Bu durumlardan ilki sanatkârın kendi varlığından
gelen bir güç ile kararda ya da tercihte bulunma
durumu, ikincisi ise tercihte bulunmasının bir sonucu
olarak ortaya konulan sanatın nasıl din ve ahlak alanına
girebileceğinin tespitidir. Metin bu iki durumu
analizden geçirip son olarak Cansever’in bu konudaki
yönelimini ortaya koymaya çalışacaktır.
Muhayyel aylık edebiyat dergisi yıl 1 sayı 6 ekim 2018
Kitap/Kitap Bölümleri by emin selçuk taşar
THESES / TEZLER by emin selçuk taşar
The main aim of this study is to discursively analyze news, articles and columns produced in Turkish visual media between 2009 and 2013 in terms of “politics of space”. Many issues on the basis of data gained from visual media is intended to be problematized. This analysis, in this sense, also should be understood as open-ended discussion.
(2009-2013) in the Cases of the Shakirin, Mimar Sinan, Camlica
and Sancaklar Mosques
A holistic interpretation on the quantitative data in printed media of
the ongoing mosque discussions in Turkey, starting with the Shakirin
Mosque and continuing with the Atasehir Mimar Sinan Mosque, capturing its peak on the agenda with the Camlıca Mosque project and finally continuing with the Sancaklar Mosque, can function to summarize and create a scientific basis for the discussions on the mosque architecture. The Shakirin Mosque was opened for worship in May 2009, the Atasehir Mimar Sinan Mosque in July 2012 and the Sancaklar Mosque in November 2013. The construction project of a large-scale mosque in Camlıca was announced to the public in May 2012. Between 2009 and 2013, the Turkish media, as never before, reported and wrote about these four mosques built or to be built in Istanbul. Therefore, this historical period can be defined as a meaningful interval that deserves to be examinedin detail. This article provides an evaluation of 8000 printed media news published between 2009-2013, referring to the aforesaid four mosques. Significant changes in the graphs created by using quantitative data were interpreted, and breaking points and critical thresholds of the mosquearchitecture agenda between 2009 and 2013 in Turkey were attempted to be identified. The most important threshold to be considered was in May 2012 when the construction project of the Camlıca Mosque was shared with the public. According to the findings obtained, it appears that it is possible to separate the mosque-architecture discussions in print media as before and after the Camlıca Mosque.
Türkiye’de Cami Gündemi, Medya ve
Mimarlık (2009-2013): Şakirin, Mimar
Sinan, Çamlıca ve Sancaklar Camileri
Üzerine
Türkiye’de Şakirin Camii ile başlayıp Ataşehir Mimar Sinan Camii ile
devam eden, Çamlıca Camii projesi ile gündemde en fazla yer alan ve son olarak Sancaklar Camii ile sürdürülen cami tartışmalarının basılı
medyadaki niceliksel verileri üzerine toplu bir bakış, cami tartışmalarını
toparlayıcı ve bilimsel bir zemine oturtucu işlev görebilir. 2009 yılı mayıs
ayında Şakirin Camii, 2012 yılı temmuz ayında Ataşehir Mimar Sinan
Camii, 2013 yılı Kasım ayında Sancaklar Camii ibadete açılmıştır.
Çamlıca’da büyük ölçekli bir caminin inşa edileceği ise 2012 yılı mayıs
ayında kamuoyuyla paylaşılmıştır. İstanbul’da inşa edilen bu dört camiyle
ilgili 2009-2013 yılları arasında Türkiye medyasında, daha önce hiç
olmadığı miktarda, haber yapılmış ve yazılar yazılmıştır. Dolayısıyla bu
tarihsel aralık irdelenmeyi hak eden anlamlı bir dönem olarak
tanımlanabilir. Makalede, yukarıdaki dört caminin konu edildiği 2009-
2013 yılları arasında yayımlanmış 8000 basılı medya verisi üzerine bir
değerlendirme yapılmaktadır. Niceliksel verilerle oluşturulan grafiklerdeki
anlamlı değişimler yorumlanmış, 2009-2013 yılları arasında Türkiye’de
cami-mimarlık gündeminin siyasi ve ideolojik çerçevede kırılma noktaları,
kritik eşikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Üzerinde durulması gereken en
önemli eşik Çamlıca Camii’nin yapılacağının kamuoyuyla paylaşıldığı
2012 yılı mayıs ayında olmuştur. Elde edilen bulgulara göre basılı
medyadaki cami ve mimarlık tartışmalarını Çamlıca’dan önce ve sonra
şeklinde ayrımlamak mümkün gözükmektedir. Yapılan veya sürdürülen
tartışmaların siyasetin gündemi ile fazlaca irtibatlı olduğu ortaya çıkmış
ve mimarlığın sadece tanımlı ve geçirgen olmayan bir alana sahip
olmadığını, siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin hepsiyle birlikte
şekillendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Osmanlı mimarlık tarih yazımını dönemsel olarak, belli sembol
isimler ve eserleri üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutmayı
amaçlamaktadır. Söz konusu tarih yazımlarını dönemlere ayrıştırarak her
birinin tarih yazım perspektifini analiz etmeye çalışmaktadır. Kimi metinlerin
kutsal bir tarih yazımı ürettiği düşünülmekte, kimi metinlerin de kullandıkları
malzemeyi kutsal olarak sunma gibi bir yatkınlıkları olduğu
iddia edilmektedir. Metin bu yaklaşımları örnekler üzerinden ortaya koymaya
çalışmaktadır. Ayrıca, bahse konu olan kutsallaştırmalardan uzaklaşarak
üçüncü bir tarih yazımının da imkanı sorgulanmaktadır. Bu
yönüyle kutsal üretiminin dışında bir tarih yazımının fragmanlarla yolları
sınanmaktadır. Çalışma, ortaya koymaya çalıştığı öneri ile Osmanlı mimarlık
tarih yazımına bir tartışma açma çabası taşımaktadır.
/
The study examines the architectural historiography, which is the part
of the sacred production. It aims to analyse the Ottoman architectural historiography
periodically by going through certain cult figures and their artistic
works. The historical texts are divided periodically and each period's
historiographical perspective is examined. It is hypothesized that some
texts produce a sacred historiography while the others tend to present the
materials utilized by them as sacred. The study seeks to illustrate these
approaches through the examples. Furthermore, the possibility of third
method of historiography is questioned by moving away from the sanctification
aforementioned. In this respect, a historiography beyond the sacred
production is tested by using some particular fragments. It is intended in
this article to bring forward a debate on Ottoman architectural historiography
by the suggestion put forward.
neden olan “muhafazakarlık” kavramı, Sedad Hakkı Eldem'in
söylemleri üzerinden yorumlanabilir mi? Ya da dönemsel
farklılıkların, aslında bir yorum farkı olabileceğini, genel
adına konuşmaktan kaçınıp sadece tikelin peşinde, anlama
çabası olarak, bize gerçeklikten ziyade önerme sunabilir mi?
cümlelerden yola çıkarak Cansever’in anlam
dünyasını tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Cansever sanat
eserine ve sanatkâra ait iki durum ortaya koymaktadır.
Bu durumlardan ilki sanatkârın kendi varlığından
gelen bir güç ile kararda ya da tercihte bulunma
durumu, ikincisi ise tercihte bulunmasının bir sonucu
olarak ortaya konulan sanatın nasıl din ve ahlak alanına
girebileceğinin tespitidir. Metin bu iki durumu
analizden geçirip son olarak Cansever’in bu konudaki
yönelimini ortaya koymaya çalışacaktır.
Muhayyel aylık edebiyat dergisi yıl 1 sayı 6 ekim 2018
The main aim of this study is to discursively analyze news, articles and columns produced in Turkish visual media between 2009 and 2013 in terms of “politics of space”. Many issues on the basis of data gained from visual media is intended to be problematized. This analysis, in this sense, also should be understood as open-ended discussion.