[go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
Sağlıkhizmetleri, toplumun ekonomik yaşantısı üzerinde önemli etkilere sahip olan bir alandır. Zira toplumun ve bireylerin sağlık durumunu, ekonomik koşulları ve ilişkileri belirlemektedir. Son dönemde, Türkiye’de sağlıkharcamalarında meydana gelen kayda değer artış ,sağlık sektörünün ekonomik boyutta önemli bir konuma gelmesi ilesonuçlanmıştır (Belek, 2009). Ekonomik büyümenin belirleyicileri hakkında çok geniş bir teorik ve ampirik çalışma literatürü bulunmaktadır.Literatürdeki gelişmeler ışığında, büyümenin şekillenmesinde rol oynayan geleneksel faktörler olan, doğal kaynaklar,emek ve sermayenin yanına yeni unsurlar eklenmiştir. Özellikle beşeri sermaye teorisi kapsamındaki gelişmeler,eğitim ve sağlık alanlarında spesifik incelemeler yapılmasını mümkün kılmıştır. Bu bağlamda, sağlığın ekonomikbüyüme üzerindeki etkisini ortaya koyan çalışmalar yaygınlaşmıştır. Ülke ekonomisine bir çok faktör etki etmektedir. En önemli hizmetlerden olan sağlık hizmeti de bu faktörlerin başında gelmektedir. Bir ülkenin gelişmişliğini, ekonomik düzeyini öğrenmek isteyecek olursak o ülkenin sağlık hizmetlerine bakmak bize bir çok fikir verecektir.Çünkü ekonomisi iyi olan bir ülkede bireylere sunulan bireysel sağlık hizmeti de o kadar iyi olur. Peki o ülkenin sağlık düzeyini belirlemede etkili olan unsurlar nelerdir? Ortalama yaşam süresi, sağlık personeli başına düşen kişi sayısı, sağlık alanında yapılan harcamalar, hastane sayısı, hastanelerdeki yatak sayısı gibi bir çok önemli unsur o ülkenin sağlık düzeyini belirlemekte bize yardımcı olmaktadır. Bunların dışında sağlık hizmetlerine ulaşım imkanı ve verilen hizmetin kalitesi de çok önemlidir. Gelişen ülke ekonomisine bağlı olarak sağlık hizmetleri de gelişim göstermektedir. Aynı şekilde sağlık alanındaki gelişmeler de ülkenin ekonomisinde etkili olmaktadır. Tüm bunları göz önüne aldığımızda sağlık hizmeti ile ekonomik gelişmeler arasında mutualist bir ilişki olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Beşeri sermayenin asıl kaynağını eğitim oluşturmakla birlikte, toplumun sağlık düzeyi de beşeri sermayeyi besleyen ve gelişmesine önemli katkıda bulunan diğer bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumun sağlık düzeyi ile ekonomik gelişmişlik arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Ekonomik gelişmesini belli bir düzeye getirebilmiş toplumlarda sağlık için ayrılan kaynaklar arttığı gibi, bireylerin sağlık bilinci de yükselmektedir. Bununla birlikte, sağlık düzeyinin gelişimi de artan verimlilik yoluyla ekonomik büyümeyi hızlandırmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de seçilmiş sağlık göstergeleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki nedensellik bağlamında incelenmiştir. Sağlık göstergeleri olarak, doğuşta yaşam beklentisi, sağlık kurumlarının yatak sayıları, sağlık kurumlarının sayısı ve sağlık personeli başına düşen kişi sayıları kullanılmıştır. Nedensellik test sonuçlarına göre, sağlık kurumlarının sayısı ile reel GSYİH arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi görülmemesine karşın, diğer sağlık göstergeleri ile reel GSYİH arasında ise çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Ekonomik büyüme ile sa ğ lık durumu arasında kar ş ılıklı bir ili ş ki söz konusudur. Ekonomik büyümenin sa ğ lıküzerindeki etkisi, yükselen ki ş i ba ş ına gelir neticesinde, sa ğ lık hizmetlerine ula ş ım imkânının artması ve sa ğ lıkhizmetlerinin kalitesinin yükselmesi sonucu sa ğ lık durumunun iyile ş mesi olarak özetlenebilir. Sa ğ lık durumundakiiyile ş menin, ekonomik büyüme üzerindeki etkisi ise esasen be ş eri sermaye teorisi çerçevesinde ele alınmaktadır.Be ş eri sermaye teorisindeki geli ş melere paralel olarak, sa ğ lı ğ ın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi giderek artan birilgiye mazhar olmu ş tur. Sa ğ lık, bireysel be ş eri sermayenin önemli bir stok de ğ i ş kenidir. Sa ğ lık durumundakiiyile ş me, nitelik ve nicelik yönünden emek arzını ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi olumlu etkilemektedir (Mehrarave Musai, 2011).