Necmettin Pehlivan
Ankara University, Faculty of Divinity, Faculty Member
Research Interests:
Research Interests:
In this article, we argue two anonymous manuscripts on Islamic jurisprudential disputation theory ('ilm al-khilāf) to belong to Shams al-Dīn al-Samarqandī (d. 1322), a scholar in the late period of Islamic thought, based on content... more
In this article, we argue two anonymous manuscripts on Islamic jurisprudential disputation theory ('ilm al-khilāf) to belong to Shams al-Dīn al-Samarqandī (d. 1322), a scholar in the late period of Islamic thought, based on content analysis and textual phrase comparisons. The manuscripts are not referenced as belonging to al-Samarqandī in the library catalogues or bibliographic studies. The manuscripts are commentaries on two distinct works from Burhān al-Dīn al-Nasafī (d. 1289), one being on Manshaʾ al-naẓar in which al-Nasafī summarizes ʿilm al-khilāf in theory and practice and the other being on al-Nikāt al-ḍarūriyya al-arba'īniyya, which is also known as al-Usṭuqussāt. Here al-Nasafī inquired about 40 points of disagreement between Ḥanafiyya and Shāfiʿiyya in al-Nikāt. In conclusion, the facts that support our argument are: (a) Preface (ḥamdala and ṣalwala), and introduction (muqaddima) of the manuscripts match the ḥamdala, ṣalwala, and muqaddima from al-Samarqandī's...
Bu makalede, Turk-Islam filozofu Ibn Sinâ’nin dua ile ilgili gorusleri ele alinmistir. Ibn Sinâ’nin gorusleri ele alinirken Ebu Sa‘id Ebu’lHayr’in sorusuna yazdigi cevabi mektubuna ve et-Ta‘likât adli eserinin bazi parcalarina... more
Bu makalede, Turk-Islam filozofu Ibn Sinâ’nin dua ile ilgili gorusleri ele alinmistir. Ibn Sinâ’nin gorusleri ele alinirken Ebu Sa‘id Ebu’lHayr’in sorusuna yazdigi cevabi mektubuna ve et-Ta‘likât adli eserinin bazi parcalarina dayanilmistir. Adi gecen bu metinlerin orijinalleri verildigi gibi Turkce’ye de cevrilmistir
Burhānuddīn en-Nesefī’nin el-Fuṣūl adli eseri, Islam entelektuel tarihinde ḫilāf ilminin gelisim sureci, tahsili ve tedrisi bakimindan temel bir metindir. Ancak bu eserin asil onemi, Şemsuddīn es-Semerḳandī’nin Risāle fī Ādābi’l-Baḥs adli... more
Burhānuddīn en-Nesefī’nin el-Fuṣūl adli eseri, Islam entelektuel tarihinde ḫilāf ilminin gelisim sureci, tahsili ve tedrisi bakimindan temel bir metindir. Ancak bu eserin asil onemi, Şemsuddīn es-Semerḳandī’nin Risāle fī Ādābi’l-Baḥs adli eserinin zeminini olusturmasinda yatmaktadir. Es-Semerḳandī, hocasi en-Nesefī’nin eserinden hareketle devrim niteliginde yepyeni bir tartisma yontemi gelistirmis yeni bir tartisma disiplinini sistematize etmis; bu tartisma teorisi daha sonra ādābu’l-baḥs adiyla mustakil bir ilim dalina donusmustur. Bu makalede, el-Fuṣūl ve Risāle fī Ādābi’l-Baḥs arasindaki iliski evrimsel acidan mukayeseli olarak tahlile tabi tutulmaktadir. Makalenin sonunda da gunumuzde halen yazma halde olan en-Nesefī’nin el-Fuṣūl adli eserinin tenkidli tahkiki sunulmaktadir
Bu makalede İslam düşünce tarihinin geç dönem bilginlerinden Şemseddin es-Semerkandî’nin (ö.722/1322), k larda ve bazı çalışmalarda müellifi belirsiz olarak kaydedilen iki eserinin müellife aidiyetini tespit ederek bunlardan birini... more
Bu makalede İslam düşünce tarihinin geç dönem bilginlerinden Şemseddin es-Semerkandî’nin (ö.722/1322), k larda ve bazı çalışmalarda müellifi belirsiz olarak kaydedilen iki eserinin müellife aidiyetini tespit ederek bunlardan birini önemine binaen tahkik edip çalışma ekinde ilgililerine sunduk. Her iki eser de Semerkandî’nin, nazar/cedel/hilâf ilmine dair eserleriyle meşhur olan hocası Burhâneddin en-Nesefî’nin (ö.687/1289) iki ayrı eserine yazdığı şerhtir. Eserlerden ilki hilâf ilminin teorik ve pratik yönlerinin oldukça özet bir şekilde ele alındığı Menşe’ü’n-nazar’ın; ikincisi ise Ebû Hanîfe ile başta Şâfi‘î olmak üzere Ebû Yûsuf, Muhammed eş-Şeybânî ve Züfer gibi öğrencileri arasındaki ihtilaflı meselelerden kırkının ilm-i nazar (cedel/hilâf) yöntemiyle ele alındığı en-Nikâtü’z-zarûriyyetü’l-erba‘îniyye’nin, meşhur olduğu bir diğer ismiyle el-Ustukussât’ın şerhidir. Her iki şerhin Semerkandî’ye aidiyetini, üslup ve içeriğe ilişkin birtakım gerekçelere dayanarak iddia ediyoruz. Özetle bu gerekçeler: (i) Her iki eserin, hamdele, salvele ve giriş bölümlerinin Semerkandî’nin diğer eserleriyle birebir örtüşmesidir. (ii) Şârihin, Şerhu’n-Nikât’ta Semerkandî’nin diğer eserlerinin isimlerini vererek “biz bu eserlerde zikrettik” şeklinde atıfta bulunmasıdır. (iii) Semerkandî’nin Şerhu’l-Fusûl adlı eserine haşiye yazan et-Turkânî’nin makalemize konu olan her iki eserin Semerkandî’ye ait olduğunu haşiyesinde dile getirmesidir. (iv) Semerkandî’nin Şerhu’l-Fusûl adlı eseri ile Şerhu Menşe’i’n-nazar’ın metinlerinde birçok konuda aynı cümle ve yaklaşımlara yer verilmesidir.
Research Interests:
Bu makale, Islâm dusuncesine ait olan âdâbu’l-bahs ve’l-munazara adli tartisma teorisini Osmanli muelliflerinden Ahmed Şevki b. Abdullah’in Risâle fi âdâbi’l-munâzara adli eseri cercevesinde ele almaktadir. Âdâbu’l-bahs ve’l-munazara adli... more
Bu makale, Islâm dusuncesine ait olan âdâbu’l-bahs ve’l-munazara adli tartisma teorisini Osmanli muelliflerinden Ahmed Şevki b. Abdullah’in Risâle fi âdâbi’l-munâzara adli eseri cercevesinde ele almaktadir. Âdâbu’l-bahs ve’l-munazara adli tartisma yontemi Osmanli bilim havzasinda en yetkin halini almistir. Fakat modern zamanlardaki felsefe veya mantik tarihi yazinlarinda yeri gozetilmedigi gibi gunumuzde de hakkinda cok az calisma bulunmaktadir. Makale, hem risalenin tahlili, hem de tenkitli nesri ile Turkce literature bir katki yapmayi amaclamaktadir.
Burhānuddīn en-Nesefī (o.687/1289) fikih, fikih usulu, mantik, kelam, tefsir gibi alan-larda eser vermis cok yonlu bir alimdir. Fakat onu doneminin diger alimlerden ayiran yonu, Ruknuddīn el-ʿAmīdī ile birlikte fikih usulu disindaki... more
Burhānuddīn en-Nesefī (o.687/1289) fikih, fikih usulu, mantik, kelam, tefsir gibi alan-larda eser vermis cok yonlu bir alimdir. Fakat onu doneminin diger alimlerden ayiran yonu, Ruknuddīn el-ʿAmīdī ile birlikte fikih usulu disindaki eserlerde de ele alinmaya baslanan ʿilm-i naẓar (ḫilāf/cedel) ile daha yogun bir sekilde ilgilenmis, bu alana iliskin hem nicelik hem de nitelik bakimindan onemli eserler yazmis olmasidir. Onun el-Fuṣūl ve Menseʾu’n-Naẓar isimli eserleri yazildigi donemden itibaren ʿilm-i naẓarin en temel klasik metinleri haline gelmis ve ogrencileri basta olmak uzere bircok muellif tarafindan uzerlerine serḥ ve ḥāsiyeler kaleme alinmistir. Yaptigimiz arastirmalar sonucunca en-Nesefī’nin ʿilm-i naẓar ile iliskili baska eserlerinin de bulundugunu tespit ettik. Şimdiye kadar varligindan dahi haberdar olunmayan bu eserler, hem en-Nesefī ozelinde ʿilm-i naẓar kitabiyatini zenginlestirecek hem de onun bu ilmin tekamulune katkisinin boyut-larinin daha iyi anlasilmasina imkan s...
Research Interests:
Research Interests:
Burhān al-Dīn al-Nasafī’s epistle entitled al-Fuṣūl is a seminal work in terms of the development, training, and teaching of the of ilm al-khilāf (science of legal disputes) in Islamic intellectual tradition. Yet the historically... more
Burhān al-Dīn al-Nasafī’s epistle entitled al-Fuṣūl is a seminal work in terms of the
development, training, and teaching of the of ilm al-khilāf (science of legal disputes) in
Islamic intellectual tradition. Yet the historically essential significance of this work is the fact
that it had paved the way to the origination of a revolutionary discipline of argumentation
called ādāb al-baḥth, which later on turned into a new field of science. Shams al-Dīn al-
Samarqandī, student of al-Nasafī, developed and systematized this new way of disputation in
an epistle entitled Risāla fī Ādāb al-Baḥth, thereby coining a new field of study. This
particular work of al-Samarqandī was based on al-Fuṣūl of his teacher al-Nasafī. In this study,
both al-Fuṣūl and Ādāb al-Baḥth are analyzed in a comparative fashion with a view to
detecting traces of evolution between the two theories of disputation. At the end of the article,
the first-time critical edition of the epistle of al-Fuṣūl is presented.
development, training, and teaching of the of ilm al-khilāf (science of legal disputes) in
Islamic intellectual tradition. Yet the historically essential significance of this work is the fact
that it had paved the way to the origination of a revolutionary discipline of argumentation
called ādāb al-baḥth, which later on turned into a new field of science. Shams al-Dīn al-
Samarqandī, student of al-Nasafī, developed and systematized this new way of disputation in
an epistle entitled Risāla fī Ādāb al-Baḥth, thereby coining a new field of study. This
particular work of al-Samarqandī was based on al-Fuṣūl of his teacher al-Nasafī. In this study,
both al-Fuṣūl and Ādāb al-Baḥth are analyzed in a comparative fashion with a view to
detecting traces of evolution between the two theories of disputation. At the end of the article,
the first-time critical edition of the epistle of al-Fuṣūl is presented.