Nicel Araştırma

ÖZ

Sosyal medyanın popülerliği arttıkça çevrimiçi alışveriş olgusuyla iç içe geçtiği söylenebilir. Pazarlamacılar çevrimiçi satın almayı özendirmek için sosyal medyayı tüketicinin başta reklam olmak üzere, çekiliş, yeni ürün tanıtımı, örnek ürün dağıtımı ve indirim mesajlarına maruz kaldığı bir ortama çevirme eğilimindedirler. Üstelik sosyal medya tüketicilerin bazen de pazarlamacıların, çevrimiçi alışverişe yol açabilecek türden ağızdan ağıza mesajlar ürettiği ve çoğalttığı bir merkez haline gelmiştir. Bu nedenle, söz konusu çalışma sosyal medya kullanımının e-satın alma niyeti oluşturup oluşturmadığını anlamaya çalışmaktadır. Araştırma kapsamında üniversite öğrencilerinin e-alışveriş niyeti algılarını ve sosyal medya kullanım alışkanlarını ölçen bir anket uygulanmıştır. Sonuçlar, internette ve sosyal medyada daha çok vakit geçiren ve sosyal medya hesaplarını daha sık kontrol eden kullanıcıların daha fazla e-alışveriş niyeti geliştirdiğini göstermektedir. Bunlara ek olarak, yeni ürün tanıtımlarını takip eden ve belirli bir markanın hayranı olan kullanıcıların daha güçlü alışveriş niyetine sahip oldukları gözlenmiştir. Sonuçlar aynı zamanda, internetten son bir yılda daha çok sayıda ürün/hizmet satın alanların ve e-alışverişe daha çok para harcayanların, daha güçlü e-satın alma niyetine sahip olduğunu göstermektedir.

ABSTRACT

As social media grows in popularity, it is seemingly becoming intertwined with online shopping. Marketers tend to turn social media into a platform through which consumers are exposed to all kinds of promotional activities and messages primarily advertisements but also raffle draws, new product introductions, sampling and price reductions in order to increase online purchases. Moreover, today’s social media is evidently the hub of e-word of mouth generated and amplified by consumers and in some cases by marketers, which may lead to an increase in online purchases. Therefore, this study aims to discover if the Internet and social media use encourage growth of e-purchase intention. A large sample of university students completed a questionnaire that assessed their e-purchase intention and their social media use. The results indicate that the users who spend more time on the Internet and social media, and those who check their accounts more frequently are more likely to develop e-purchase intention. In addition to these, the users who follow new product introductions on social media and those who are funs of a particular brand establish a stronger e-purchase intention. The results also show that both the users who purchased more items online and the ones who spent more money online during the last year developed a greater e-purchase intention.

ÖZET Günümüzde uluslararası en çok kullanılan dillerden biri İngilizcedir. Yabancı dil öğretiminde alanyazın incelendiğinde ilk ve orta dereceli okullarda İngilizce kelime öğretiminde sıkıntılar yaşandığı görülmektedir. Bu soruna bir çözüm yöntemi olarak, İngilizce kelimelerin görsellerle beraber sunulduğu farklı hipermeyda ortamları geliştirilerek öğrencilere kelime öğretimi gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin İngilizce kelime öğrenmeleri için geliştirilen farklı Hipermedya uygulamalarının öğrencilerin başarı, kalıcılık ve bilişsel yüke etkisini incelemektir. Öğrenci seviyelerine göre belirlenen 20 kelimenin öğretimi için geliştirilen araçlar uygulanmadan önce 20 kelimenin Türkçe karşılığının sorulduğu ön test uygulanmıştır. Araştırmacıların çalıştığı iki okul örneklem olarak belirlenip bu okullarda, hazırlanan üç farklı hipermedya uygulaması için öğrenciler rastgele belirlenmiştir. Hazırlanan " Klasik " isimli ortamda verilen İngilizce kelimeden sonraki sayfada kelimenin Türkçe karşılığı sunulmuştur. Bu ortamda herhangi bir görsel bulunmamaktadır. " Ayrık " ortamda, verilen İngilizce kelimeyi çağrıştıran görseller ve bu kelimenin Türkçe karşılığı ayrı sayfalarda verilmiştir. Son olarak " Birleşik " ortamda ise İngilizce kelimeyi çağrıştıran görseller ile kelimenin Türkçe karşılığı aynı sayfada yer almaktadır. Bu uygulamalardan " Birleşik " isimli ortam43 öğrenciye, Klasik " isimli ortam 32 öğrenciye, " Ayrık " isimli ortam ise 27 öğrenciye uygulanmıştır. Uygulama sonrasında, İngilizce kelimelerin Türkçe karşılığının sorulduğu son test uygulanmıştır. Yapılan üç uygulama için istatistiksel olarak öntest ile sontest arasında başarı farkı olup olmadığına bakılmıştır. Gruplar arasında anlamlı farklılık görülmese de ön test ve son test puanlarına göre birleşik grubun klasik gruba göre, klasik grubun ise ayrık gruba göre daha iyi performans gösterdiği görülmüştür. Daha sonra bilişsel yük anketi uygulanmış ve sonucunda en çok bilişsel yük oluşturan araç 3.26 ortalama değeri ile " Ayrık " , en az bilişsel yük oluşturan araç ise 2.48 ortalama ile " Klasik ortam olduğu sonucuna varılmıştır. Son testten 2 hafta sonra uygulanan kalıcılık testinde de gruplar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır. Sonuç olarak kelime öğretimi için kullanılan ortamların öğrencilerin bireysel öğrenme stratejilerini destekleyecek şekilde olması öğrenmenin daha kalıcı olacağını göstermiştir. Çalışmada ayrıca çoklu ortam tasarım ilkelerinden biri olan ortamlarla öğretilmek istenen bilgi ile öğrenmeyi güçlendirecek bağlantıların birbirinden uzak olmaması gerekliliği de bir kez daha ortaya koyulmuştur. Anahtar Kelimeler: Hipermedya, Kelime öğrenme, Bilişsel yük, Kalıcılık.