[go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
927 MÜZİK ATÖLYE ÇALIŞMASI RAPORU: ATASÖZLERİ VE TEKERLEMELERLE YARATICI MÜZİKSEL ÇALIŞMALAR* Doç. Dr. Nesrin KALYONCU: Asya ve Kuzey Afrika kültürlerinin çeşitli bileşenlerinin mercek altına alındığı ve mottosunu Atatürk`ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!” sözünün oluşturduğu bu kongrede, kültür ürünlerimiz atölyenin ana materyalini oluşturmuştur. Bu atölyenin/işliğin esas hedefi, Türk halk kültürünün ve anonim çocuk edebiyatının önemli miraslarından olan atasözleri, tekerleme ve sayışmaların Orff-Schulwerk ilkeleriyle çalışılmasıdır.Söz konusu materyaller, zengin ritmik dokularıyla Orff anlayışındaki Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi yaklaşımı için oldukça uygun malzemelerdir. Hedef kitlesini müzik eğitimcilerinin oluşturduğu işlikte; dil, devinim ve müzik birlikteliğinden yola çıkan ve çeşitli sosyal formların kullanıldığı yaratıcı müziksel çalışmalar yapılmıştır. Atölye, zeminin oturularak kullanımında mümkün olduğu tamamen boş bir mekânda gerçekleştirilmiş ve 120 dakika sürmüştür. Elementer müzik çalışmalarında doğaçlama merkezde olduğundan ve izleyici faktörü konsantrasyonu çok büyük ölçülerde etkilediğinden, atölye seyirciye kapalı olarak gerçekleştirilmiştir. 20 kişinin kabul edileceği çalışmaya, atölyeye kayıt yaptıranlardan 16 kişi gelmiştir. Eğitimciliğini Nesrin Kalyoncu’nun yaptığı atölye çalışmasına aşağıda isimleri verilen müzik eğitimcileri ve müzik araştırrmacıları etkin olarak katılmışlardır. (Bkz.: s. 979) Gül AÇIKGÖZ Ramiz GİRAY İlhami GÖKÇEN Coşkun KADİROĞLU Ayten KAPLAN Sadettin KÖSELERLİ Özlem ONUK Ebru ÖZATA Ö. Arda ÖZÇELİK Alp ÖZEREN Gökhan ÖZTÜRK Özlem ÖZTÜRK Gülşah SEVER Ali UÇAN Begüm YALÇINKAYA Arzu YUVARLAK Atölye, çember formunda giriş konuşmalarından ve rahatlama/gevşeme sağlandıktan sonra beş aşamada gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların hepsi sürece aktif olarak katılmış, doğaçlamalarda özgün ürünler ortaya koymuş, grupta güvenin ve iletişimin kısa sürede sağlanmasıyla uyumlu bir birlikte çalışma atmosferi oluşmuştur. Aşağıda, atölyenin çeşitli aşamalarında gerçekleştirilen etkinlikler hakkında genel bir bakış sunulmaktadır. * Renkli resimler için bkz.: ss. 979-981.  Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi, e-posta: kalyona@gmx.net. 928 1. Isınma Evresi Çember formundan mekânda serbest dolaşıma geçiş; sözel ve bedensel iletişim ile göz kontağından özellikle kaçınılarak bireysel çalışma; konsantrasyon çalışması; verilen ritimlere ve ritmik değişimlere göre farklı hız ve yönlerde yürüyüş ve devinim. 2. Partner Çalışması Grup içinde güvenin oluşması açısından önemli bir evre; eşlerle doğaçlama ritim oyunları ve devinime dönüştürme çalışmaları. 3. Sayışma İle Elementer Müzik Çalışması Aşağıdaki Türk anonim çocuk sayışmasının önce konuşma ve devinme birlikteliğinde çalışılması; çeşitli ses gürlüklerinde ve müziksel artikülasyonlarla çalışılması; buna bağlı olarak müzik ve mekan ilişkisinin kurulması; tekerlemenin dramatik yönden çalışılması; beden çalgılarını ekleme; ritmik frazeleri çalma; doğaçlama ritmik ve melodik ostinatolar bulma; sabitlenen ostinato üzerine ritim ve melodi doğaçlamaları; doğaçlamaların sabitlenmesiyle partilerin oluşturulması ve bir ürünün ortaya konması. Portakalı soydum Başucuma koydum Ben bir yalan uydurdum Duma duma dum 4. Grup Çalışması Küçük grup çalışmasına geçiş; dört kişilik grupların oluşturulması; verilen 25 dakikalık süre içerisinde atölye eğitmeninin rehberliğinde sayışma çalışmasında kazanılanların yeni malzemelerle uygulanması; gruplara verilen atasözü ve tekerlemelerin verilen yönergelere göre farklı müziksel unsurlar öne çıkarılarak elementer müzik anlayışında yaratıcı olarak çalışılması (Bkz.: ss. 979-980) Birinci Grup: Verilen bulmaca tekerlemenin, ritmik konuşma ve beden enstrümanları kullanımı öne çıkarılarak çalışılması: Dışı yeşil içi kırmızı Meyvelerin yıldızı Dilimledim ince ince Yiyelim oyundan önce İkinci Grup: Verilen atasözünün ritmik konuşma ve mekanda devinim öne çıkarılarak çalışılması: 929 Sözünü bil pişir Ağzında der devşir Üçüncü Grup: Verilen atasözünden ezgi, nida ve ritmik konuşma unsurlarını da içeren kısa bir hikâyenin oluşturulması: Anlayana sivrisinek saz Anlamayana davul-zurna az Dördüncü Grup: Verilen tekerlemeden melodi oluşturulması: Yağ yağ yağmur Teknede hamur Bahçede çamur Ver Allah’ım ver Sicim gibi yağmur 5. Tartışma ve Dönütler Küçük grup çalışmasından çember formuna geçiş; atölye liderinin çalışmadan teorik çıkarımlar yapması; atölyenin aşamalarında öne çıkan davranış biçimlerini tanımlama; girişik olan davranış biçimlerini tanımlama; çalışmanın çocukların gelişim özellikleri açısından tartışılması; okul öncesi ve ilköğretim müzik eğitimi açısından önemi; cephe dersinden farklarının sıralanması; ürünler ve yaşantılar üzerine konuşmalar; katılımcılardan dönütlerin alınması Çalışma sonucunda gelen dönütler son derece olumlu ve yapıcı olmuştur. Katılımcı müzik eğitimcileri işlik süresince hem eğlenerek öğrendiklerini, hem dinlendiklerini ifade etmişlerdir. Atölyeye katılanların dönütlerinden bazı alıntılar aşağıda sıralanmaktadır. (Bkz.: ss. 980-681). Ali UÇAN (Müzik Eğitimi Bilimi Öğretim Üyesi): Gerçekten ben şunu bir kez daha keşfettim: etkinleştikçe dinlenme. Bunu gerçekten hissetim ve şu anda son derece dinginim. Ayrıca sözel iletişim dışındaki birçok iletişim ve etkileşim olanaklarını ve biçimlerini kullandık. Güzel bir çalışma oldu. Aslında bütün kongre buna dönüktü: bütün insanların, çocuklarımızın, gençlerimizin, hepimizin böyle bir eğitimde kendimizi bulmamız, bencillikten bizcilliğe, oradan da hepimizcilliğe ulaşmamız… Böyle bir mesajı var kongrenin ve bu burada sağlandı, buradan barış çıktı. (Tartışma esnasında A. Uçan`ın bu düşüncesi Atatürk’ün ünlü barış mesajı ile birleştirilerek şu şekilde geliştirildi: Sınıfta barış, evde barış, yurtta barış, dünyada barış!) İlhami GÖKÇEN (Tıp Doktoru; Müzik Araştırmacısı): Karşılıklı konuştuk; yani önce bir fikir geldi, sonra değiştirdik, sonra tekrar değiştirdik. “Ne yapalım?” diye sürekli düşünerek ve birkaç defa değiştirerek çalıştık. Nihayet hepimiz katıldık. Tartışarak geliştirdik. Bir çerçeve içerisinde doğaçlamalar yaptık. 930 Sadettin KÖSELERLİ (Müzik Öğretmeni; Başbakanlık Müşaviri): Çok yararlı bir çalışma. Bürokraside de uygulamayı düşünüyorum. Alp ÖZEREN (Müzik Öğretmeni; Halkla İlişkiler Uzmanı): Kendi içinde olgunlaşan bir çalışma. Zamanı kullanma becerisini de geliştirecek bir çalışma. Begüm YALÇINKAYA (Müzik Eğitimi Doğaçlamada kendini tanıma çok ön plandaydı. Araştırma Görevlisi): Özlem ONUK (Müzik Eğitimi Öğretim Üyesi): Kendimizi özgür hissettik. Yargılanma ya da “Nasıl davransam acaba?” şeklinde soruları ve utanma gibi şeyleri geri plana itebildik. Bizim nesli gözlemliyorum: sosyal fobilerimiz var, hâlâ birilerinin karşısında konuşurken toparlanma, olduğu gibi söyleyememe gibi sorunlar yaşıyoruz. Çocukların düşündüğünü söylemesini geliştirecek ve sosyal fobilerini giderebilecek bir çalışma biçimi diye düşünüyorum. Gökhan ÖZTÜRK (Müzik Eğitimi Araştırma Görevlisi): Ben çocuk olduğumu hissettim, çocukça yarattığımı hissettim. Yarattığımdan dolayı pozitif duygular yaydığımı hissettim ve bundan dolayı da “Mesleğime nasıl yansıtabilirim?” diye düşündüm. Şimdi okul öncesi veya ilköğretim birinci kademedeki çocukları eğitebileceğimi düşünüyorum ve kendime güveniyorum. Kendimce şöyle bir öneride bulunmak istiyorum Ali Hocam da burada iken: Müzik eğitimi bölümlerinde böyle atölye çalışmaları resmiyete dökülse!... Atölyeden sonra, 38. ICANAS Kongresi’nin “Müzik Kültürü ve Eğitimi” konu alanı sorumlusu Prof. Dr. Ali UÇAN tarafından uygulamaya katılanlara Katılım Belgesi verilmiştir.