[go: up one dir, main page]

İçeriğe atla

gay

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

gay (belirtme hâli gayı, çoğulu gaylar)

  1. Eşcinsel erkek

Köken

[değiştir]

İngilizce gay (en)

Yazılışlar

[değiştir]
  1. gey

İngilizce

[değiştir]

gay (çoğulu gay veya gays)

Dinle (ABD aksanı).

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): [ɡeɪ]
  1. (cinsellik) Eşcinsel; genellikle erkek, gey.
Gays coming from all over the country united for their rights.
Ülkenin dört bir yanından gelen geyler hakları için birleştiler.

Eş anlamlılar

[değiştir]

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

İlgili sözcükler

[değiştir]

Ön ad

[değiştir]

gay (karşılaştırma more gay, üstünlük most gay)

(karşılaştırma derecesi gayer, üstünlük derecesi gayest)
  1. (') Mutlu, canlı, neşeli.
  2. (') Renkli, cıvıl cıvıl.
  3. (cinsellik) Eşcinsel, genellikle de gey.
Although the number of gay weddings has increased significantly, many gay and lesbian couples are not interested in getting married.
Eşcinsel evliliklerin sayısı önemli derecede artmış olsa da, çoğu gey ve lezbiyen çift evlenmekle ilgilenmiyor.
  1. (cinsellik) Geylerle ilgili.
Gay marriage is still illegal in some nations.
Gey evliliği bazı ülkelerde hâlâ yasak.
  1. (cinsellik) Geylere özgü, geyler için.
We're going to a gay bar tonight.
Bu gece gey bara gideceğiz.
  1. (argo, aşağılayıcı) Kötü olan birşeyi izah etmek için kullanılır.
This game is gay; let’s play a different one.
Bu oyunu sevmedim, başkasını oynayalım.
  1. (argo, aşağılayıcı) efemine
  2. Yukarıya kıvrılmış ("köpek kuyruğu" için kullanılır.)

Eş anlamlılar

[değiştir]
  1. happy
  2. homosexual; lesbian (kadın)
  3. lame; uncool; stupid

Karşıt anlamlılar

[değiştir]
  1. straight

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

Osmanlı Türkçesi

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. Aklın istikametini, yolun doğrusunu kaybetmek.
  2. Rüşdün zıddı

Köken

[değiştir]

Arapça