Skip to main content
ÖZETKAMUSAL YAYINCILIKTA TARAFSIZLIK TARTIŞMALARI:BBC ÖRNEĞİNDE GAZZE HABERLERİ Gazetecilikte tarafsızlık pek çoklarınca başlıca mesleki önkoşullardan biri olarak kabul edilmektedir. Ancak bu ilkenin uygulanması, kamusal yayıncılıkta da... more
ÖZETKAMUSAL YAYINCILIKTA TARAFSIZLIK TARTIŞMALARI:BBC ÖRNEĞİNDE GAZZE HABERLERİ Gazetecilikte tarafsızlık pek çoklarınca başlıca mesleki önkoşullardan biri olarak kabul edilmektedir. Ancak bu ilkenin uygulanması, kamusal yayıncılıkta da sanıldığı kadar kolay değildir. Özellikle tartışmalı siyasi ve/veya uluslararası konularda tarafsızlığın sergilenmesi, medyanın karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorunlar arasındadır. Kullanılan dil ve anlatım yöntemlerinin, ayrıca satır aralarına kasten veya farkında olunmadan yerleştirilen imaların, tarafsızlık algılamasında büyük önemi bulunmaktadır. Bu çalışma, ismi tarafsızlık kavramı ile yan yana anılan BBC’nin İsrail’in 2008-2009 Gazze Operasyonu sırasında sergilediği gazeteciliğin tarafsızlığını, içerik analizi yöntemi ile sınamayı amaçlamıştır. Çalışmada, kullanılan dil ve anlatım biçiminin, İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmanın aktarımında, çoğu örnekte İsrail lehine bir algı oluşturma potansiyeli taşıyabildiği sonucuna varılmıştır.A...
Bu çalışmada, AB’de Bilgi Toplumu ve Medya başlığı altında incelenen politika alanlarından seçilen Görsel-İşitsel Politikalar bölümü incelenmiştir. Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarının özellikle son AB uyum paketlerinin ve pratiğe... more
Bu çalışmada, AB’de Bilgi Toplumu ve Medya başlığı altında incelenen politika alanlarından seçilen Görsel-İşitsel Politikalar bölümü incelenmiştir. Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarının özellikle son AB uyum paketlerinin ve pratiğe yönelik yasal-idari düzenlemelerin getirdikleri açısından dikkat çekici olduğu, ancak uygulamadaki eksikliklerin yanısıra, idari kapasite eksiği ve düzenleyici çalışmaların bazı noktalarda tıkanması veya cesur adımlara ihtiyaç duyması nedeniyle eleştirilebileceği tezi, çalışmanın esas başlangıç noktasıdır. Bu kapsamda Sınır Tanımayan Televizyon Yönergesi ve Televizyon yayınlarında içerik konusuna ağırlık verilmiştir. Tezin birinci bölümünde Avrupa Birliği’nin ilgili mevzuatı incelenmiştir. İkinci bölümde ise Türkiye’nin Topluluk Müktesebatı’nda konuyla ilgili bölümlere karşılık gelen mevzuatı ve bu mevzuatın AB normları ile ne kadar örtüştüğü incelenmiştir. Son olarak da Türkiye’de son dönemde Görsel-İşitsel alanda AB normlarına uyum için gerçekleştirile...
Bu bildiri 7 Mayıs 2013 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Yeni Medya Kongresi'nde sunulmuştur. ÖZET Bireylerin sosyal ağlara yönelmesindeki temel motivasyon bilinçaltında yatmaktadır. Beğenilmek, takdir görmek, alkışlanmak, dikkate... more
Bu bildiri 7 Mayıs 2013 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Yeni Medya Kongresi'nde sunulmuştur. ÖZET Bireylerin sosyal ağlara yönelmesindeki temel motivasyon bilinçaltında yatmaktadır. Beğenilmek, takdir görmek, alkışlanmak, dikkate alınmak ya da sözlük anlamıyla "izlenmek" genel olarak çoğu insanın bilinçaltındaki çocuğa hitap etmektedir. Kurgunun etkisiyle bireyler, kendilerini milliyetçi, cinsiyetçi vb. söylemlere de teslim edebilir. Sosyal ağlarda teşhir ve gözetleme davranışlarının dozu kişiden kişiye farklı olabilir, ayrıca bu tespit sosyal ağları kullanan insanların tümünü bağlamayabilir. Ancak bu durumun tam tersi de geçerlidir, sırf sosyal ağları kullanmıyor diye bir kimsenin sayılan bu ihtiyaçlardan sıyrılmış olduğu da varsayılamayacaktır. Sosyal ağlar bireyleri değiştirmemiş, ancak var olan bazı sosyal yönelimleri körüklemiş, sosyal normlar ya da mahremiyet anlayışımızın değişimini hızlandırmıştır. Bu durum da teşhirin körüklenmesi yoluyla siyasi ve ticari denet...
Research Interests:
The fundamental motivation which makes individuals tend towards social networks underlies in their subconscious. In general, being admired, appreciated, applauded, considered and in its fullest sense “followed” appeals to many people’s... more
The fundamental motivation which makes individuals tend towards social networks underlies in their subconscious. In general, being admired, appreciated, applauded, considered and in its fullest sense “followed” appeals to many people’s inner child. Along with the effect of the fiction, individuals may surrender themselves to discourses which can be nationalist or gendered. The dosage of the behaviours of exposure and surveillance may vary from person to person, and furthermore, this detection may not be binding for everyone using social networks. Nonetheless, quite the opposite is also valid. In other words, just because one does not use social networks, he cannot be under the assumption of being eluded from the needs listed. Social networks have not changed the individuals but instigated some existing tendencies and accelerated the transformation of our sense of privacy or social norms. This set up accompanies the “dystopian” parts of social networks along with the political and commercial controlling, by instigating exposure. 

* This paper was presented at Kocaeli University New Media Congress on 7 May 2013. The paper is based on author’s feature series at BBC Turkish radio – produced back in 2009 and aired in early 2010.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Bilgi toplumunun ortaya çıkışıyla birlikte, 19. ve 20. yüzyıllardaki Marksist sınıf teorisinin ortaya koyduğu sınıf kavramında bir genişlemenin yanı sıra sınıfın örgütlenme biçimlerinde de mühim bir değişim meydana geldi. Sınıf tanımı... more
Bilgi toplumunun ortaya çıkışıyla birlikte, 19. ve 20. yüzyıllardaki Marksist sınıf teorisinin ortaya koyduğu sınıf kavramında bir genişlemenin yanı sıra sınıfın örgütlenme biçimlerinde de mühim bir değişim meydana geldi. Sınıf tanımı hizmet sektörüne ve kognitif emeğe paralel biçimde genişlerken, neoliberalizmin öngördüğü güvencesiz emek rejimi kendisi için gerekli koşulları yaratmış oldu. Prekarya kavramı, bugün hem taşeronla hem de kognitif emeğin sağladığı freelance olarak bilinen çalışma biçimleriyle, gayrimerkezi emeğin etrafında şekillenen bir emek profili şeklinde tanımlanabilir. Bu emek profili, birbirlerinden uzakta yahut birbirlerine yakın olarak, kanuni ve fiziki olarak erişimleri engellenmiş sınıfın örgütlenmesini geleneksel koşullarda imkansızlaştırmaktadır. Bu bağlamda Türkiye özelinde sendikalaşması imkansızlaştırılan plaza işçileri ve taşeron işçiler bu güvencesiz rejime karşı yeni medya üstünden mücadele örgütleyerek kazanım elde eden ya da etme peşinde olan gruplar olarak çalışmanın temel örneklerini teşkil ediyorlar. Makale boyunca yeni medyada güvencesiz emek sisteminde örgütlenmenin Türkiye’deki bu pratikleri ve geçmişte geleneksel sendika çalışmalarına katılmayıp yeni medya aracılığıyla sürece dahil olanların tecrübelerinden hareketle yeni medyanın prekarya mücadelesine sürecinde sağladığı avantajlar incelenmiştir ve görülmüştür ki yeni medya teknolojileri hem yeni çalışma rejiminin enstrümanları olarak hem de güvencesiz emek karşıtı örgütlenmenin ana enstrümanı olarak karşımıza çıkıyor ve bir değişim aracı niteliği taşıyor.

Anahtar Kelimeler: Yeni Medya, Prekarya, Çokluk, Kırılgan Emek, Hizmet Sektörü