Skip to main content
Fatih Kahraman
  • İzmir Katip Çelebi University, Faculty of Social Sciences and Humanities, Sociology, Balatcik, Çiğli-İzmir/ Turkey
II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın yaşadığı yıkımın etkileri toplumsal, siyasal, ekonomik vb. farklı alanlarda uzun yıllar hissedilmiştir. Avrupa savaşta kaybedilen insan kaynağını yoğunlukla 1950’lerin ortasından 1970’li yılların... more
II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın yaşadığı
yıkımın etkileri toplumsal, siyasal, ekonomik
vb. farklı alanlarda uzun yıllar hissedilmiştir.
Avrupa savaşta kaybedilen insan kaynağını
yoğunlukla 1950’lerin ortasından 1970’li yılların
ikinci yarısına kadar işgücü açısından zengin
olan ülkelerden sağlamıştır. Başta Almanya
olmak üzere Batı Avrupa ülkeleri Mağrip ülkeleri,
Yugoslavya, Türkiye vb. ülkelerle yaptıkları
ikili anlaşmalar sonucunda ihtiyaç duydukları
alanlarda göçmen emeğini yoğun şekilde kullanmıştır.
Bu çalışmada yabancının sosyolojik
anlamıyla birlikte koşullu konukseverlik düşüncesi
ile ilişkisi, Almanya’nın göçmen işgücünü
kendi ülkesine çekebilmek için Türkiye ile 1961
yılında imzaladığı İşgücü Alım Antlaşması’ndan,
işgücü alımının Almanya tarafından durdurulduğu
1973 yılına kadar koşullu bir konukseverlik
politikası izlediği, 1980’lerden itibaren
Avrupa’da yükselen aşırı sağ ile birlikte Türk
göçmenlere karşı zenofobik söylem ve eylemlerin
artması tartışılmıştır.
Öz Georg Simmel, sosyolojinin klasikleri arasında yer alan ve klasik sosyolojinin toplumu holistik/bütüncül açıklama denemelerini dışarıda tutarak, toplumsal yaşamı anlayabilmek ve açıklayabilmek için gündelik yaşamın kesitlerine... more
Öz Georg Simmel, sosyolojinin klasikleri arasında yer alan ve klasik sosyolojinin toplumu holistik/bütüncül açıklama denemelerini dışarıda tutarak, toplumsal yaşamı anlayabilmek ve açıklayabilmek için gündelik yaşamın kesitlerine odaklanan öncü sosyologlardandır. Yaşadığı yüzyılda sosyal bilimler geneli ve sosyoloji disiplini özelinde doğa bilimleri ve onun felsefesi olan pozitivizmin baskın karakteri içerisinde sosyolojinin tıpkı doğa bilimleri gibi ele alınmasına karşı çıkmış ve sosyolojinin kendi formlarını oluşturabilme çabasını savunmuştur. Simmel sosyolojisinin farklı kesitler üzerinden toplumu anlayabilme çabası, etkileşim türlerinden, çatışmanın olumsallığına, modernite tartışmalarından paranın felsefesine kadar geniş bir düzleme yansımıştır. Söz konusu çabanın anlaşılabilmesi için, Simmel sosyolojisinin kaynaklarına odaklanmak, onun sosyoloji disiplinine özgünlük kazandırma çabası bakımından durduğu yeri anlamayı mümkün kılmaktadır. Bu çalışmada Simmel sosyolojisinin kaynakları ve kavramları arasındaki ilişki incelenmiştir. Abstract Georg Simmel, one of the classics of sociology, is among the leading sociologists who focused on the sections of the daily life in order to able to understand and explain societal living without the classical sociology's attempts to explain the society holistically/as a whole. On the general level of social sciences and specifically regarding the discipline of sociology, he rejected sociology being considered just like the natural sciences within natural sciences and the dominant character of positivism, which is their philosophy, and he supported sociology's efforts to establish its own forms. Simmel's sociology's
It is possible to say that Anatolia hosted refugees from various geographic areas during different periods of history. Particularly, the periodical flow of refugees towards Anatolia starting with the Balkan Wars also included in Turkish... more
It is possible to say that Anatolia hosted refugees from various geographic areas during different
periods of history. Particularly, the periodical flow of refugees towards Anatolia starting with the
Balkan Wars also included in Turkish refugees from Greece, Romania, Yugoslavia and Cyprus,
later on under different circumstances, and thousands of Afghans came to Turkey, fleeing from
Soviet Invasion in 1979. The group that became obliged to migrate from the region due to the
war having broken out after the invasion of Afghanistan by Soviet Union in 1979 consisted of
the Uighurs, Kazakhs and Kyrgyzs as well as Uzbeks. Millions of Afghans leaving their country
after Soviet invasion also came to Turkey as well as Pakistan and Iran. It may also be expressed
that over 120,000 Afghan refugees constitute a significant part of the population in Turkey. This
study deals with the problems that Afghan refugees, who are among the non-Syrian refugee
groups in Turkey and whose population and problems have gradually increased in the recent
years, experience during the social adaptation process, especially such issues as legal status,
employment, accommodation etc. within the scope of various studies conducted
Research Interests:
Öz Tarih boyunca toplumlar etnik, dini, kültürel vb. nedenlerden dolayı ötekiler yaratmıştır. Farklı zamanlarda ve nedenlerden ötürü ötekileştirilen devamında 'Günah Keçisi' olarak görülen gruplar arasında Ezidileri göstermek yanlış... more
Öz Tarih boyunca toplumlar etnik, dini, kültürel vb. nedenlerden dolayı ötekiler yaratmıştır. Farklı zamanlarda ve nedenlerden ötürü ötekileştirilen devamında 'Günah Keçisi' olarak görülen gruplar arasında Ezidileri göstermek yanlış olmayacaktır. Özellikle 2014 yılından itibaren, Ezidilere yönelik DAEŞ saldırılarıyla binlerce Ezidi öldürülmüş binlercesi de göç etmek zorunda kalmıştır. Bu çalışmada, DAEŞ saldırıları sonucu, Türkiye'nin Batman Uğurca Köyü'ne zorunlu göç eden Ezidilerin göç öncesi, göç süreci ve sonrasında karşılaştıkları sorunlar ile devamında başvurdukları yaşam stratejilerine odaklanılmıştır. Göç sonrası dönemde görüşme yapılan Ezidilerin toplumsal ve kültürel yapılarında ortaya çıkan değişikliklerin neler olduğu, göç öncesi ve sonrası dönemde Ezidi kadınlara, yaşadıkları toplum içerisinde bakışta yaşanan değişimler çalışmanın odaklandığı diğer konular arasındadır. Bu doğrultuda, Batman Uğurca Köyü'ne zorunlu göç eden 13 Ezidi sığınmacı ile derinlemesine mülakat yapılmış, 7 Ezidi sığınmacı ile de odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler ise kategorik içerik analizi tekniği ile yorumlanmıştır.
ÖZ Dezavantajlı gruplar kavramı genel olarak belirli özelliklerinden dolayı toplumsal ve ekonomik yaşama tam anlamıyla katılabilme şansı bulunmayan gruplar için kullanılan bir kavramdır. Toplum içerisinde farklı toplumsal risklere en... more
ÖZ Dezavantajlı gruplar kavramı genel olarak belirli özelliklerinden dolayı toplumsal ve ekonomik yaşama tam anlamıyla katılabilme şansı bulunmayan gruplar için kullanılan bir kavramdır. Toplum içerisinde farklı toplumsal risklere en fazla açık olan gruplardan biri olan çocuklar çeşitli nedenler ile dezavantajlılığın farklı sonuçlarını (çocuk işçiliği, sokak çocukluluğu, şiddet ile tanışma ve çocuk gelin) deneyimlemek zorunda kalmaktadır. Çocukların deneyimlemek zorunda kaldıkları bu haller ise onların topluma sağlıklı bireyler olarak katılabilmeleri önündeki en büyük engelleri oluşturmakla birlikte, toplumların geleceğini tehdit etmektedir. Dezavantajlılığın farklı hallerine dünyada olduğu gibi Türkiye'de de rastlanmakta ve çocukların durumuna ilişkin veriler kaygı verici düzeylerde olmaktadır. Bu çalışmada dezavantajlılık kavramının içeriği ve kapsamına dair yapılan tartışmalar ile birlikte, çocukların deneyimlediği farklı dezavantajlılık hallerinin dünya ve Türkiye'de ki durumlarına değinilmiştir.
ABSTRACT Disadvantage group is a concept that is used for groups that do not have the chance to wholly join to social and economic life due to their specific qualities. Children who are one of the groups that are most vulnerable to social risks have to experience several outcomes of disadvantageousness (child labor, street children, violence and child marriage). These conditions that children have to experience, besides constituting the major obstacle to join the society as healthy individuals, are also threatening the future of the society. Different examples of disadvantageousness are seen in Turkey too as it is seen in the world. And the data about conditions of children are at a worrisome level. In this study, discussions about the content and scope of the concept of disadvantageousness, and different examples of disadvantage conditions that children experience in Turkey and in the world will be examined.
Research Interests:
Toplum ve toplumsal düzenin anlaşılabilmesi, gündelik ilişkilerin yeniden üretildiği toplumun işleyişine ilişkin çıkarım yapabilme imkanı sağlamaktadır. Toplum ve devamında toplumsal düzenin anlaşılmasına yönelik çaba ise düzeni sağlayan... more
Toplum ve toplumsal düzenin anlaşılabilmesi, gündelik ilişkilerin yeniden üretildiği
toplumun işleyişine ilişkin çıkarım yapabilme imkanı sağlamaktadır. Toplum ve devamında
toplumsal düzenin anlaşılmasına yönelik çaba ise düzeni sağlayan öğelerin birbiriyle ilişkisi
bakımından değer taşımaktadır. Toplum ve devamında toplumsal düzeni okuma çabası içerisinde
olan sosyologlardan biri ise Zygmunt Bauman’dır. Bu çalışmada Zygmunt Bauman’ın toplum ve
toplumsal düzen kavramlarını anlamlandırmak ve açıklayabilmek için başvurduğu kavram
grupları olan, modernite-postmodernite, modernlik, müphemlik ve modern-postmodern etik
kavramları ele alınmıştır
ÖZET Toplumların geleceği olan gençlerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar, toplumların bugünü ve geleceklerinde karşı karşıya kaldıkları ve kalacakları farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. Gençlerin farklı nedenler... more
ÖZET Toplumların geleceği olan gençlerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar, toplumların bugünü ve geleceklerinde karşı karşıya kaldıkları ve kalacakları farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. Gençlerin farklı nedenler (ekonomik, kültürel, siyasi vb.) ile eğitim sürecine dâhil olamamaları ciddi bir toplumsal sorun alanıyken, sürece dâhil olduktan sonra süreci farklı nedenlerden dolayı tamamlayamamaları da benzer şekilde önemli bir sorundur. Özellikle yoksul öğrenciler yükseköğrenim sürecinin dışında kalmamak için yoksullukla mücadele stratejilerinde yaz aylarında inşaatlarda farklı sektörlerde çalışmaktadır. Bu çalışma, üniversitede eğitimlerini sürdürebilmek için yaz aylarında inşaat sektöründe çalışan 15 üniversite öğrencisi genç ile yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Elde edilen veriler kategorik içerik analizi yöntemi ile değerlendirilerek, mevsimlik işlerde çalışan öğrencilerin mevsimlik istihdam, göç ve yoksulluk örüntüleri saptanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Gençlik, Yoksulluk, İnşaat Sektörü, Mevsimlik İstihdam, Üniversite Öğrencisi.
Research Interests:
Onlar (mülteciler) yer değiştiriyor değildir, yeryüzündeki yerlerini yitiriyorlar. Zygmunt Bauman Öz Günümüzde mültecilerin büyük bir kısmı kentsel mekânlarda yaşamakta; bu nedenle de mültecilere ilişkin tartışmalar " kent mültecileri "... more
Onlar (mülteciler) yer değiştiriyor değildir, yeryüzündeki yerlerini yitiriyorlar. Zygmunt Bauman Öz Günümüzde mültecilerin büyük bir kısmı kentsel mekânlarda yaşamakta; bu nedenle de mültecilere ilişkin tartışmalar " kent mültecileri " olgusu etrafında yapılmaktadır. Bu tanımlama mültecilerin sadece mekânsal yerleşimlerine referans vermekle kalmayıp; aynı zamanda onların " yerleşik " le olan birlikteliğine/paylaşımına vurgu yapmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'de " kent mültecileri " olgusunu görünür kılan Suriyeli mültecilerin en yoğun yaşadığı kentlerden biri olan Gaziantep'in Şahinbey ilçesine bağlı İstiklal Mahallesi'nde gerçekleştirilmiştir. Alan araştırması kapsamında mahallede yoksulluk yardımlarından yararlanan 10 Türkiyeli ile görüşülmüştür. Yoksul yerlinin gözünden yoksul yabancı/mülteci ile ortak yaşam/gelecek beklentilerini sorgulayan bu araştırmada, kent mültecileri Türkiye'de yurttaşlık haklarının yanı sıra mültecilik haklarından da yoksun olmanın beraberinde getirdiği riskler ve " yabancı " olma deneyimi ile kentsel mekânlarda korunmasızlık ve savunmasızlık halleri incelenmiştir. Abstract Today, many of the refugees live in urban areas, that is why the discussions about refugees are focused on the " urban refugees " phenomenon. This description does not only refer to the refugees' settlement in terms of location, but also lays emphasis on their togetherness/communion with the " settled ". This study is conducted in İstiklal Street, Şahinbey District in Gaziantep, which is one the cities that makes the " urban refugees " phenomenon visible and is populated mostly by Syrian refugees. 10 Turkish citizens who receive poor relief were interviewed within the scope of field study. In this study, which looks at the expectations of life/future with the poor foreigner/refugee with the eyes of the poor settled, the risks which come along with the lack of civil rights and refugee rights, and the states of vulnerability and helplessness in such cities have been questioned.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
The youth population poverty along with unemployment are on the list of problems needed to be solved by the individuals and by the countries because those problems accompany a great variety of psychological, social and cultural problems.... more
The youth population poverty along with unemployment are on the list of problems needed to be solved by the individuals
and by the countries because those problems accompany a great variety of psychological, social and cultural problems. That is why
the policies developed by the countries in order to prevent poverty and unemployment are crucially important. Employment of the
young population is supposed to be the most immediate regulation among those policies. On the other hand, entrepreneurship should
be encouraged and training courses should be organized. Above all, while doing all those, institutions of the society should work in
coordination.
In this study, the education of youth in the world and in Turkey, the situation in terms of poverty and employment are
discussed moving from various studies and reports .
Research Interests: