Skip to main content
Bayram Karakullukcu
  • Erciyes Üniversitesi Araştırma Dekanlığı Proje Destek Ofisi
  • +90 505 947 56 85

Bayram Karakullukcu

90’lı yıllardan itibaren şehirler birer marka olarak değerlendirilmekte, şehir marka kimliğinin oluşturulması da bu döneme kadar uzanmaktadır. 1977’de New York’un olumsuz imajını değiştirmek için tasarlanan “I Love New York” logosu bu... more
90’lı yıllardan itibaren şehirler birer marka olarak değerlendirilmekte, şehir marka kimliğinin oluşturulması da bu döneme kadar uzanmaktadır. 1977’de New York’un olumsuz imajını değiştirmek için tasarlanan “I Love New York” logosu bu çabaların daha eskiye götürülebileceğini göstermektedir. Şehir marka yönetiminin ilk adımlarından biri olan kurumsal marka kimliği tasarımı, kurumun hedef kitlesi ile olan bütünleşik marka iletişiminde ilk bakışta göze çarpan yüzüdür. Logolar, şehir pazarlamasının odağı olan duygusal ve deneyimsel çekiciliğe giden yolda görsel uyaranlara hitap eden ilk unsurdur (Ruzzier ve De Chernatony, 2013). Son yıllarda markaların logosunda sadeleşme ve değişime gittiği gibi şehir yönetimleri de modern logo tasarımları ile güncel bir kurumsal marka kimliği elde etmek istemektedir. Bu çalışmada Büyükşehir Belediye (BB) logolarının modern tasarım anlayışına uygun olup olmadığı ve şehir marka kimliğini yansıtmak için hangi sembol ve temaları barındırdığı sorularına cevap aranmıştır. Bu bağlamada araştırmanın amaçlarından ilki, logoları biçimsel olarak modern tasarım ilkelerine göre analiz etmek; geleneksel ve modern tasarımları tespit etmektir. Araştırmanın ikincil amacı ise BB logolarının tasarımında kullanılan sembollerin tespiti ve temalara göre sınıflandırılmasıdır.
Sosyal pazarlama, sosyal fikirlerin kabul edilebilirliğini etkilemek üzere ürün planlaması, fiyatlandırma, iletişim, dağıtım ve pazarlama araştırması süreçlerini içeren programların tasarlanması, uygulanması ve kontrolü olarak... more
Sosyal pazarlama, sosyal fikirlerin kabul edilebilirliğini etkilemek üzere ürün planlaması, fiyatlandırma, iletişim, dağıtım ve pazarlama araştırması süreçlerini içeren programların tasarlanması, uygulanması ve kontrolü olarak tanımlanmaktadır. Temel amacı birey, grup veya toplum faydası için, bireylerin tercihini daha olumlu çıktılara yönlendirerek sosyal değişimi tesis etmektir. Markalar, bu doğrultudaki pazarlama eylemlerini hedef kitleye ulaştırmak için sosyal medya hesaplarını etkili olarak kullanmaktadır. Sosyal medyada gerçekleştirilen pazarlama faaliyetlerinden bir diğeri olan gerçek zamanlı pazarlama, gündem ile ilgili dünya genelinde gelişen olaylara, anlık ve akıcı bir biçimde gösterilen yaratıcı tepkileri içermektedir. Bu çalışmanın amacı, markaların sosyal olaylar karşısında sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımları sosyal pazarlama ve gerçek zamanlı pazarlama üzerinden değerlendirmektir.

ABSTRACT
Social marketing is defined as the design, implementation and control of programs including product planning, pricing, communication, distribution and marketing research processes to influence the acceptability of social ideas. Its main purpose is to establish social change by directing individuals' preference to more positive outcomes for the benefit of the individual, group or society. Brands use social media accounts effectively in order to reach the target audience for marketing activities. Real-time marketing, which is one of the social media marketing strategy, includes creative and instantaneous responses to the global events on the agenda. The aim of this study is to evaluate the messages of brands from social media accounts through social marketing and real time marketing.
Geleneksel pazarlama anlayışı ile dijital platformların birlikte kullanıldığı pazarlama 4.0 döneminde hikâyeleştirmeye dayalı içerik üretimi sayesinde müşterilerin aktif katılımı ve tüketim ile üretimin iç içe geçtiği bir pazar yapısı söz... more
Geleneksel pazarlama anlayışı ile dijital platformların birlikte kullanıldığı pazarlama 4.0 döneminde hikâyeleştirmeye dayalı içerik üretimi sayesinde müşterilerin aktif katılımı ve tüketim ile üretimin iç içe geçtiği bir pazar yapısı söz konusudur. Bu ortamda kullanılabilecek etkili bir enstrüman olan transmedya hikâyeleştirme bir ürün, marka veya eser ile ilgili hikâyelerin birbirinden farklı boyutlarının değişik medya kanallarında sistematik bir şekilde sunulması olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada transmedya hikâyeleştirme, Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi Projesi ekseninde ele alınmıştır. Roman, müze, katolog-kitap, belgesel ve belgeselin kitabından oluşan bir ürün ailesine sahip olan Masumiyet Müzesi Projesi, bir transmedya hikâyeleştirme örnek olayı olarak incelenmiştir. Transmedya hikâyeleştirme kavramının konsept yaratıcısı Henry Jenkins tarafından oluşturulan 7 transmedya hikâyeleştirme prensibi temel alınarak içerik analizi gerçekleştirilmiş ve Masumiyet Müzesi Projesi'nin transmedya hikâyeleştirmeye örnek olarak gösterilecek boyutları tespit edilmiştir.

Traditional marketing and digital platforms are used together in the marketing 4.0. There is a market structure in which consumption and production interwoven by using content production based on storytelling. Transmedia storytelling, an effective instrument that can be used in this process, is defined as the systematic presentation of different dimensions of a product, brand, or work related stories in different media channels. In this study, transmedia storytelling was taken up in the axis of Orhan Pamuk's Innocence Museum Project. The Museum of Innocence project, which has a product family consisting of novel, museum, catalog-book, documentary and documentary's book, has been studied as a transmedia storytelling case study. Content analysis based on 7 transmedia storytelling principles created by Henry Jenkins, the concept creator of the Transmedia storytelling concept, was conducted and the dimensions of the Museum of Innocence Project as an example of transmedia storytelling have been identified.
The competition which steps down from the country level to city level with globalization, obliges cities to change their viewpoints about their management. In that case, city marketing which is adapted to cities in terms of marketing... more
The competition which steps down from the country level to city level with globalization, obliges cities to change their viewpoints about their management. In that case, city marketing which is adapted to cities in terms of marketing approaches stands in the breach. The unique cultures that cities have increase the effectiveness of city marketing. As a result of that, implementations of capital of cultures emerge.

In this study, Eskisehir 2013 Turkish World Capital of Culture's appearance on media is analyzed over news from the websites of the national papers. The dates of March 2013 and March 2014 when the Turkish World Capital of Culture happened, news of 5 national newspapers (Haberturk, Radikal, Yenicag, Yeni Safak and Zaman) featured on the internet are subjected to content analysis. AST (Actors-Strategies-Target Groups) City Marketing Model that is generated from ‘Levels of Place Marketing’ table (Kotler, Haider & Rein, 1993) and other city marketing literature is applied to determine the theme and categories of content analyses. Themes are actors, strategies and target groups and per theme consist of categories. These are local actors (governor, mayor, universities etc.), national actors (ministers, organisations etc.) and international actors (ambassadors, foundations etc.) as actors; image marketing (logos, slogans etc.), charm and attraction marketing (events, cultural and historical heritages etc.), infrastructure marketing (cultural service areas etc.) and celebrity marketing (historical figures, artists etc.) as strategies; tourists, residents, business/industrial enviroment and export market as target groups. Codes in news texts were found out in compliance with categories and tabulated numerically.

Actors which took a major role in the process of Eskisehir 2013 TWCC, activities which are shown as models for city marketing strategies and prominent target groups are assessed over the data on news. It is possible to say that many activities were happened in the project where official actors took dominant role, Turkvizyon drew attention as a mega organization, many important figures were commemorated, particularly Yunus Emre and Nasrettin Hodja and besides children, youth and artists involved in these activities as target groups.

As functional, symbolic and emotional needs are satisfied by cities (Rainisto, 2003), TWCC was a “flagship cultural project that is promise of exciting entertainment opportunities” (Kavaratzis, 2005). Many artists performed in events about Turkish culture and many visitors around the Turkish World, especially children and young people came together in Eskişehir. TWCC was a bright era for hospitality industry, leisure and souvenir sector. It was a chance for Eskişehir’s narrative as a flagship Project in terms of Rivas’ city branding model (2013). Historical and cultural backgrounds (Yunus Emre, Nasreddin Hodja and other cultural values) were shown by cultural events. All these efforts refreshed identity and image of Eskişehir as well as brand reputation.
The aim of this research is investigating the effect of public institutions on city marketing of pecific cities which are generally accepted as the centre of religious beliefs. The current research will examine the official internet sites... more
The aim of this research is investigating the effect of public institutions on city marketing of pecific cities which are generally accepted as the centre of religious beliefs. The current research will examine the official internet sites of these citys’ public authorities. After conducting the content analysis on the determined official internet sites, examples of mystic and religious marketing efforts have been idetified and suggestions have been made about the management of internet sites and social media accounts of the institutions in Konya.

Bu çalışmanın amacı, Konya şehri ile dünya genelindeki önemli inanç merkezlerine ev sahipliği yapan Mekke, Vatikan ve Kudüs şehirlerinin kamu kurumlarının internet siteleri karşılaştırılarak şehir pazarlamasına kamu kurumlarının etkisini mercek altına almaktır. Belirlenen internet sitelerine uygulanan içerik analizi ile birlikte, mistik ve dini pazarlamaya örnek teşkil edebilecek uygulamalar tespit edilmiş ve Konya’da bulunan kurumların internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının yönetimi konusunda önerilerde bulunulmuştur.
Karla kaplandığında göz kamaştırıcı manzarasıyla, kış mevsiminde de yapılabilecek etkinlikleriyle ve Erciyes kayak merkezine olan yakınlığıyla Kapadokya alternatif bir kış turizmi destinasyonudur. Kış mevsiminin koşullarını bir avantaja... more
Karla kaplandığında göz kamaştırıcı manzarasıyla, kış mevsiminde de yapılabilecek etkinlikleriyle ve Erciyes kayak merkezine olan yakınlığıyla Kapadokya alternatif bir kış turizmi destinasyonudur. Kış mevsiminin koşullarını bir avantaja dönüştürmek, bu mevsimi kent kimliğinin bir parçası haline getirmek ve bu durumu kültürel etkinliklerle taçlandırmak
destinasyonun imajını yükseltmektedir.

Sinema filmleri, geniş kitlelere hitap etme özelliği ile bu etkinliklerden biridir. 2013 yılı kışında Kapadokya’da çekilen Kış Uykusu filmi, Nuri Bilge Ceylan’ın uluslararası bilinirliği ve aldığı
ödüller sayesinde Kapadokya’nın imajının uluslararası medyada görülmesi sağlanmıştır. Kış Uykusu filminin resmi internet sayfasında yer alan 246 İngilizce internet sitesinden 54’ünde
Kapadokya’nın peyzajı, tarihi, kültürel etkinlikleri ve turistik yönü ile ilgili yorumlara rastlanmıştır.
Kültür ve şehir, disiplinler arası çalışmaların odağındaki iki kavramdır ve ekonomik bağlamda birbirleriyle yoğun etkileşim içerisindedirler. Bunun yanında kültür, ekonomi ekseninde değerlendirilirken yozlaşma tehlikesi ile karşı... more
Kültür ve şehir, disiplinler arası çalışmaların odağındaki iki kavramdır ve ekonomik bağlamda birbirleriyle yoğun etkileşim içerisindedirler. Bunun yanında kültür, ekonomi ekseninde değerlendirilirken yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Bu çalışmada, kültürel mirasın, etkinliklerin ve ürünlerin tanıtılması, korunması ve geliştirilmesinin ekonomik boyutu olan “kültür ekonomisi” yaklaşımı ile “şehir pazarlanması” arasındaki ilişki 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Eskişehir özelinde incelenecektir.
Research Interests:
Sosyal medya uygulamalarına, bireysel ve kurumsal kullanım olmak üzere iki temel taraftan yaklaşılmalıdır. Bireysel kullanıcının hedef kitle ya da en ilkel deyişle pazar, kurumsal alanınsa zaman ve uzam tasarrufu sağlayabilecek odak... more
Sosyal medya uygulamalarına, bireysel ve kurumsal kullanım olmak üzere iki temel taraftan yaklaşılmalıdır. Bireysel kullanıcının hedef kitle ya da en ilkel deyişle pazar, kurumsal alanınsa zaman ve uzam tasarrufu sağlayabilecek odak haline geldiği sosyal medya uygulamaları, bu bakışta mütüalist bir ilişki yaratabilmektedir. Bu karşılıklı ve iç içe geçmiş faydacılık, her geçen gün gelişen teknolojinin de yardımıyla, çeşitli örgütlenmeleri; pazarlama ve tüketim faaliyetlerini; teşhircilik unsurlarını; denetim ya da gözetim kaygılarını; kimlik karmaşalarını; yabancılaşma, şeyleşme ya da metalaşma olgularını barındırmaktadır.
Psikoloji biliminin sıra dışı kişiliklerinden olan Carl Gustav Jung’un ortaya koyduğu analitik psikoloji kuramı birçok alanda kullanılmış, yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Bu çalışmada analitik psikoloji kuramında geçenarketiplerden... more
Psikoloji biliminin sıra dışı kişiliklerinden olan Carl Gustav Jung’un ortaya koyduğu analitik psikoloji kuramı birçok alanda kullanılmış, yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Bu çalışmada analitik psikoloji kuramında geçenarketiplerden biri olan persona, sosyal medya kullanıcıları düzeyinde incelenmeye çalışılmıştır. Latince olan persona sözcüğü, maske anlamına gelmektedir. Antik tiyatroda oyuncuların taktığı maskelere de bu isimverilmektedir. Analitik psikolojide bu sözcük, toplumun onayını sağlamak amacıyla bireylerin dış dünyaya karşıtaktığı maskeler ya da takındığı kimlik olarak tanımlanmaktadır. Jung buna “toplumsal maske” demektedir.Günümüzde de bireyler sanal toplumda kendine yer edinmek, takipçi sayısını artırmak hatta ünlü olmak için bir maske oluştururlar. Bu iki maskenin iç içe geçmesiyle sanal maske ortaya çıkmaktadır. Gerçek hayatta olduğugibi bireylerin sanal personasına bağımlı hale gelmesi kendine yabancılaşmasına neden olabilmektedir.Çalışmanın amacı bireylerin sosyal medyada personalarını sergileme dinamiklerini, literatür taraması vegözlemlerle ulaşılan verileri inceleyerek eleştirel bir bakış açısı sunmaktır.
UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasları listesine eklenen semâ, Konya şehir markasının özgün kültürel unsurlarından birisidir. Mevlâna Celâleddin-i Rumî döneminde bir dinî ritüel olarak icrâ edilirken, Mevlevîler... more
UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasları listesine eklenen semâ, Konya şehir markasının özgün kültürel unsurlarından birisidir. Mevlâna Celâleddin-i Rumî döneminde bir dinî ritüel olarak icrâ edilirken, Mevlevîler tarafından belirli kurallara bağlanarak bir âyin formuna ulaşmış ve postmodernizmin etkisiyle piyasa koşullarında metalaşmıştır. Bu dönüşümler yaşanırken her dönem yeniden üretilmiştir. Araştırmanın amacı semânın kültürel yeniden üretim sürecinin kültürel, sosyal ve ekonomik boyutlarının tespit edilmesi, temaların oluşturulması ve Konya şehrinin markalaşmasına etkisinin tartışılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda semânın kültürel boyutları beş tema altında (medeniyet, eğitim, sanat, din ve ekonomi) detaylı olarak incelenmiş ve üç dönem (geleneksel, klasik ve modern/postmodern) üzerinden analiz edilmiştir. Çoklu durum çalışması deseni ve tematik veri analizi olarak tasarlanan bu bölüm araştırmanın nitel analizini kapsamaktadır. Araştırmanın nicel analiz bölümünde ise 2019 yılında, 7-17 Aralık günleri arasında Mevlâna’nın Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri olarak anılan Şeb-i Arûs etkinliklerine katılan yerli (557) ve yabancı (474) toplam 1031 ziyaretçiye uygulanan anket çalışması yürütülmüştür. Uygulanan anketin hazırlanmasında “Etkinlik Deneyimi”, “Şehir Markası ile Etkinlik Uyumu” ve “Yeniden Ziyaret-Tavsiye” ölçeklerinden yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre etkinlik deneyiminin; şehir markası ile etkinlik uyumuna ve yeniden ziyaret-tavsiye tutumuna pozitif etki ettiği tespit edilmiştir.
_____________________________________
ABSTRACT
Semâ added to the list of Intangible Cultural Heritage of Humanity by UNESCO, which is one of the original cultural elements of the Konya city brand. It was performed as a religious ritual by Mevlana Celaleddin-i Rumi; It reached the form of a ritual by being bound by certain rules by the Mevlevi and became a commodity in market conditions with the effect of postmodernism. Each period has been reproduced while these transformations are being implemented. The aim of the research is to determine the cultural, social and economic dimensions of the cultural reproduction process of semâ, to create themes and to discuss the effect on the branding of the city of Konya. For this purpose, the cultural dimensions of semâ were examined in detail under five themes (civilization, education, art, religion and economy) and analyzed over three periods (traditional, classical and modern/postmodern). This section, which is designed as a multiple case study design and thematic data analysis, covers the qualitative analysis of the research. In the quantitative analysis part of the research, a survey was conducted with a total of 1031 visitors, 557 locals and 474 foreigners, who participated in the Şeb-i Arus events, which is known as Mevlana’s Vuslat Anniversary International Commemoration Ceremonies, between 7-17 December 2019. “Event Experience”, “Fit Between Event and City’s Brand” and “Revisit Recommendation” scales were used in the preparation of the applied questionnaire. According to the results of the analysis, it has been determined that the “Event Experience” has a positive effect on “Fit Between Event And City’s Brand” and on the “Revisit-Recommendation” attitude.
Küreselleşme ile birlikte ülkeler düzeyinden şehirler düzeyine inen rekabet, şehirlerin yönetim bakış açılarını değiştirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada pazarlama yaklaşımlarının şehirlere uyarlanmış hali olan şehir pazarlaması... more
Küreselleşme ile birlikte ülkeler düzeyinden şehirler düzeyine inen rekabet, şehirlerin yönetim bakış açılarını değiştirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada pazarlama yaklaşımlarının şehirlere uyarlanmış hali olan şehir pazarlaması devreye girmektedir. Şehirlerin sahip olduğu özgün kültürler, şehir pazarlamasının etkinliğini artırmaktadır. Bu durumun yansıması olarak kültür başkentliği uygulamaları ortaya çıkmıştır.

Bu çalışmada, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği’nin (TDKB) medyadaki görünürlüğü, ulusal gazetelerin internet sitelerindeki haberler ekseninde ele alınmıştır. Başkentliğin gerçekleştiği Mart 2013-Mart 2014 tarihleri arasında, HaberTürk, Radikal, Yeniçağ, Yeni Şafak, Zaman Gazetelerinin internet sitelerinde yayınlanan haberler içerik analizine tabi tutulmuştur. İçerik analizinin tema ve kategorilerinin belirlenmesinde, şehir pazarlaması literatüründen faydalanılarak oluşturulan ASH Aktörler-Stratejiler-Hedef Grupları Modeli kullanılmıştır.

Eskişehir 2013 TDKB sürecinde yoğunlukla rol alan aktörler, şehir pazarlaması stratejilerine örnek gösterilecek faaliyetler ve öne çıkan hedef gruplar haberlerdeki veriler üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda, resmi aktörlerin başat rol aldığı; bir mega organizasyon olarak Türkvizyon’un dikkat çektiği; başta Yunus Emre ve Nasreddin Hoca olmak üzere tarihi şahsiyetlerin anıldığı; hedef grup olarak da sanatçılar, çocuklar ve gençlere yönelik çok sayıda etkinliğin basında yer aldığı söylenebilir.

The competition which steps down from the country level to city level with globalization, obliges cities to change their viewpoints about their management. In that case, city marketing which is adapted to cities in terms of marketing approaches stands in the breach. The unique cultures that cities have increase the effectiveness of city marketing. As a result of that, implementations of capital of cultures emerge.

In this study, Eskisehir 2013 Turkish World Capital of Culture's appearance on media is analyzed over news from the websites of the national papers. The dates of March 2013 and March 2014 when the Turkish World Capital of Culture happened, news of 5 national newspapers (Haberturk, Radikal, Yenicag, Yeni Safak and Zaman) featured on the internet are subjected to content analysis. AST (Actors-Strategies- Target Groups) Model is applied by making use of city marketing literature to determine the theme and categories of content analyses.

Actors which took a major role in the process of Eskisehir 2013 TWCC, activities which are shown as models for city marketing strategies and prominent target groups are assessed over the data on news. It is possible to say that many activities were happened in the project where official actors took dominant role, Turkvizyon drew attention as a mega organization, many important figures were commemorated,
particularly Yunus Emre and Nasrettin Hodja and besides children, youth and artists involved in these activities as target groups.
ÖZ Şehirlerin de birer ürün gibi pazarlanabileceği düşüncesinin dünya geneline yayılması ile birlikte şehir yönetimleri hem şehir sakinlerine, hem de şehre gelebilecek ziyaretçilere ve yatırımcılara yönelik farklı pazarlama faaliyetleri... more
ÖZ
Şehirlerin de birer ürün gibi pazarlanabileceği düşüncesinin dünya geneline yayılması ile birlikte şehir yönetimleri hem şehir sakinlerine, hem de şehre gelebilecek ziyaretçilere ve yatırımcılara yönelik farklı pazarlama faaliyetleri ile şehirlerarası rekabette öne çıkmaya çalışmaktadır. Bu çabaların yoğunlaştığı önemli alanlardan birisi de kültürel üretim biçimleridir. Toplumsal yaşamdaki semboller, birer kültürel sermaye olarak üretim sürecine sokularak kültürel ürünlere dönüşmektedir. Aynı şekilde şehirlerin sahip olduğu kültürel ve tarihi değerler de birer ürün olarak hedef kitleye sunulmakta ve her şehir daha çok ziyaretçi ve yatırım çekmek için cazibe merkezi olmaya çalışmaktadır. Şehir pazarlaması ve markalaşması olarak da ifade edilebilecek bu süreç için farklı turizm biçimlerinin yanında, M.I.C.E. (Meetings, Incentives, Conferences, Exhibitions) olarak da bilinen etkinlik sektörü, cazibe yaratma konusunda giderek önem kazanmaktadır. Temel olarak deneyime dayanan bir kültürel üretim biçimi olarak görülen etkinlikler, şehirlerin imajlarının yenilenmesine, ziyaretçilerin çekilmesine, şehir sakinlerinde hissedilebilir bir gurura ve yaşam kalitesinin yükseldiği algısına, toplumsal birlikteliğin artırılmasına ve birçok sektörde ekonomik bir canlılığın yaşanmasına sebep olmaktadır. Fuar, kongre, konferans, sergi, festival ve diğer kültür-sanat etkinliklerinin planlanması, tanıtılması, düzenlenmesi ve sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesi süreci etkinlik pazarlaması olarak tanımlanmaktadır. Etkinlik pazarlaması için önemli faktörlerden birisi de kongre merkezleridir. Büyük ölçekli etkinliklerin gerçekleşmesi için gerekli olan mekânsal altyapıyı sağlayan kongre merkezleri, şehirdeki diğer paydaşların da desteği ile son yıllarda şehir pazarlaması için başat aktörlerden biri haline gelmiştir. Konya merkez ilçe belediyelerinden biri olan Selçuklu Belediyesi'nin himayesinde inşa edilen ve 29 Ekim 2017 tarihinde faaliyete geçen Selçuklu Kongre Merkezi 2 yıl gibi kısa sürede Konya'nın çehresini değiştirmiştir. Estetik görüntüsünün yanı sıra ev sahipliği yaptığı orta ölçekli toplantılarla ve uluslararası bilinirliğe sahip olan sanatçıların verdiği konserler de dahil olmak üzere yüzlerce kültür-sanat etkinliğiyle kısa sürede yıldız gibi parlamıştır. Bu çalışmada, SKM'nin Konya'daki kültür-sanat dokusuna, sosyal ve ekonomik ilişkilere etkileri; kültürel üretim, etkinlik pazarlaması ve şehir pazarlaması ekseninde ele alınmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay analizi kullanılmış; veri oluşturmak için SKM'yi en üst düzeyde temsil eden Genel Müdür Fatih Kocagüzel ile yapılandırılmamış mülakat gerçekleştirilmiş; oluşturulan verilerin analizi için içerik analiz yöntemlerinden betimsel ve kategorisel analiz tercih edilmiş ve yorumlanmıştır.

ABSTRACT

With the idea that cities can be marketed as products, city administrations are trying to stand out in inter-city competition with their different marketing activities aimed at their target audiences. Cultural production is one of the important areas in which these efforts are concentrated. Symbols in social life are transformed into cultural products by being put into the production process as cultural capital. Similarly, the cultural and historical values of the cities are presented to the target audience as a product. In this way, each city tries to be a center of attraction to attract more visitors and investments. This can be expressed as place marketing and branding. Different forms of tourism are gaining importance in creating attraction for place marketing and branding. M.I.C.E. (Meetings, Incentives, Conferences, Exhibitions) also known as the event sector is one of these types of tourism. Events are seen as a form of cultural production based primarily on experience. Events also lead to renewing the image of the cities, attracting visitors, perceiving the pride and the quality of life of the city residents, increasing social togetherness, and economic viability in many sectors. Event marketing is defined as the process of planning, promoting, organizing and managing in a sustainable manner the fairs, congresses, conferences, exhibitions, festivals and other culture and art activities. One of the important factors for event marketing is convention centers. Providing the necessary spatial infrastructure for the realization of large-scale events, convention centers have become one of the leading actors for city marketing in recent years with the support of other stakeholders in the city. The Selcuk Congress Center, which was built under the auspices of the Selcuk Municipality and became operational on October 29, 2017, changed the face of Konya in as little as 2 years. In addition to its aesthetic appearance, it has shone like a star in a short time with its medium sized meetings and hundreds of culture and art events including concerts
İnternet ve bilişim teknolojilerinin turizm sektöründe kullanılmaya başlamasıyla yaşanan büyük dönüşüm, turizm pazarının bütününde internet sitelerinin hâkimiyetinin oluşması sonucunu doğurmuştur. B2B (business to business – işletmeden... more
İnternet ve bilişim teknolojilerinin turizm sektöründe kullanılmaya başlamasıyla yaşanan büyük dönüşüm, turizm pazarının bütününde internet sitelerinin hâkimiyetinin oluşması sonucunu doğurmuştur. B2B (business to business – işletmeden işletmeye), B2C (business to customer – işletmeden müşteriye), C2B (customer to business – müşteriden işletmeye) gibi e-ticaret modellerini kullanan bu siteler, turizm sektörünün hemen hemen bütün aktörleri ile bir şekilde işbirliği içerisindedir. Diğer yandan her bir turizm işletmesi kendi internet siteleri üzerinden de e-ticaret ve pazarlama yapma olanağına sahiptir. Müşteriler ise salt turizm tüketicisi olarak kalmayıp, arz ve talep piyasalarını değiştirecek düzeyde turizm ürünlerinin üretim sürecine katılma konusunda internetin bütün olanaklarını kullanmaktadır. Bu bölümün ilk ana başlığı, yukarıda kısaca giriş yapılan ve e-turizm olarak ifade edilen turizmde elektronik ticaret konusudur.
E-ticaretin yaygınlaşması, rekabetin artması ve dünya genelinde meydana gelen sosyo-teknolojik gelişmeler, bireylerin daha konfor düşkünü ve olaylara daha fazla tepki gösterme eğiliminde olmaları ile sonuçlanmıştır. Bu dönüşüm nedeniyle ortaya çıkan pazar koşullarında müşteri şikâyet yönetimi, üzerinde durulması gereken önemli bir konu olarak dikkat çekmektedir. İkinci ana başlık olarak belirlenen turizm sektöründe müşteri şikâyet yönetimi, tüketicilerinin çevrimdışı şikâyet davranışları e-turizm örnekleri üzerinden değerlendirilmiştir.
Kentsel bellek, her zaman ilk düşünüldüğünde akla gelen pratiklerden meydana gelmeyip, insanların gündelik hayatlarının derinliklerine saklanmış deneyimlerin de izlerini taşır. Lefebvre’in sözünü ettiği, belirsizlik ve akıl dışı olanı... more
Kentsel bellek, her zaman ilk düşünüldüğünde akla gelen pratiklerden meydana gelmeyip, insanların gündelik hayatlarının derinliklerine saklanmış deneyimlerin de izlerini taşır. Lefebvre’in sözünü ettiği, belirsizlik ve akıl dışı olanı taşıyan “yaşanan mekan”, “görülen ancak gözden kaçan” gerçekliklerin tezahürüdür. Her gün farkında olmayarak üzerinden geçilen bir patika, kentin çerçevesi belirlenmiş planlarının, geceleri ışıldayan lambalarla belirlenmiş yollarının aralarındaki biçimsiz imzalardır. Bu imzalar, belirli bir resmiyeti temsil etmeseler de, kentin asıl sahipleri olan kent sakinleri tarafından atılmaktadırlar.