İslam inancına göre insanlar, Allah’a kulluk etmek ve bu konuda denenmek üzere yaratılmış olup, âhirette sorguya çekileceklerdir. Allah, merhameti gereği insanları bu husustayardımsız bırakmamış, onlara dünya ve âhiret mutluluğunu...
moreİslam inancına göre insanlar, Allah’a kulluk etmek ve bu konuda denenmek üzere yaratılmış olup, âhirette sorguya çekileceklerdir. Allah, merhameti gereği insanları bu husustayardımsız bırakmamış, onlara dünya ve âhiret mutluluğunu kazanmada yardımcı olmaları içinYaratıcı ile yaratılan arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini, hayatın amacı ve gayesini açıklayan, itikadî, amelî ve ahlakî emir ve hükümleri içeren ilahî kitaplar indirmiştir.
Kur’an-ı Kerîm’de kitaplara iman inanç esasları arasında zikredilmiş, Allah’a imandan sonra, peygamberlere ve getirdikleri kitaplara aralarında ayrım gözetmeksizin inanmanın farz kılındığı bildirilmiştir.
İnsanlık tarihinde kitapları inkâr edenler her zaman olagelmiştir. Onların çoğu Allah’ın varlığını kabul etmişler, fakat peygamberleri ve kitapları reddetmişlerdir. Bu görüşlerini de aklın mutlak hakikate ulaşmada yegâne vasıta olduğunu iddia ederek temellendirmeye çalışmışlardır. Bu itirazlar karşısında İslam âlimleri peygamberliği ve kitapları, insanlığın dünya ve âhiret mutluluğunu elde etmesi için gerekli görmüşler; bu gerekliliği de genelde insanın özelde aklın bütün alanları kapsama yetersizliğinden hareketle temellendirmeye çalışmışlardır.
Kur’ân’da insanlık tarihinde peygamber ve kitap gönderilmeyen hiçbir toplumun bulunmadığı, kimi zaman ismen kimi zamanda icmalen zikredilerek her ümmete uyarıcı olarak birçok peygamberin ve kitapların gönderildiği, ifade edilmiştir. Bu açıdan kitapların isimleri hakkında kesin bir bilgi vermek mümkün görünmemektedir. Kur’ân’da indirilen kitaplardan Tevrat, Zebûr, İncil ve Kur’ân olmak üzere sadece dördünün ismi zikredilmekte ve hepsine iman edilmesi emredilmektedir. Bunun dışında bazı peygamberlere de çeşitli sahifelerin verildiğinde bahsedilmektedir. Bununla birlikte Kur’ân’da kendisinden önceki kitap ve sahifelerin gönderildiği toplumlar tarafından ilerleyen süreçte tahrif ve tebdil edildiklerine, buna mukabil Kur’an’ın bu tür anlam ve metin inkırazından korunduğuna dikkat çekilmiştir. Bu nedenle Kur’ân’dan önceki metinler çeşitli nedenlerle bozuldukları için ilahî kitap olma vasfını kaybetmişlerdir. Dolayısıyla kitaplar arasında Allah’tan indirildiği şekliyle aslını muhafaza eden, bu özelliğini kıyamete kadar muhafaza edecek olan kitap Kur’ân’dır. Kur’an’ın bir diğer ayırt edici özelliği ise lafız ve nazmındaki üslûp yönüyle fesâhat ve belâgat özelliklerinin en mükemmeline sahip olması; manası, muhtevâsı ve gaybî bilgiler içermesi, tafsilatıyla mütevâtir olması gibi pek çok mütemayiz vasıfları taşıması yönüyle bir benzerini oluşturmakta insanların aciz kaldığı mu‘ciz bir kitap olmasıdır.