Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, 1000. Yılında Türk-Ermeni İlişkileri
…
2 pages
1 file
2021
Dogu ve Bati dunyalari ilk kez Troya Savaslari’nda karsi karsiya gelmislerdir. Homeros’un Ilyada adli destanindan ogrenildigine gore on yil suren bu savas, Bati dunyasini temsil eden Akalar’in galibiyeti ile neticelenmistir. Arkeolojik bulgulardan anlasildigi kadariyla bu ilk buyuk mucadele, MO.1240-1230 yillari arasina tarihlenmektedir. Son arastirmalar gostermistir ki, savaslara sahne olan Troya kenti, Troya’nin VII-a tabakasidir. Cunku bu tabakada, sehrin Akalar tarafindan yakildigina isaret eden kalin bir kul katmanina rastlanmistir.Dogu-Bati catismasinin ikinci raundu, Pers-Yunan Savaslari’dir. Bu mucadelede Bati dunyasini Yunan sehir devletleri, Dogu dunyasini ise Persler temsil etmekteydi. MO. 490-479 yillari arasinda cereyan eden bu savas hakkindaki en ayrintili bilgileri, buyuk tarihci Herodotos vermektedir. Bu mucadelenin galibi de Bati dunyasi olmustur. Eskicag tarihinde Dogu ile Bati arasindaki ucuncu buyuk mucadele, Makedonyali Buyuk Iskender ile Pers Imparatorlugu aras...
2020
Türk tarihi araştırmaları için ana dilimizdeki kaynaklara ulaşmamız Türklerin tarih sahnesine çıkmalarından çok sonra gerçekleşebilmiştir. Türkler, Orta Asya'da bulunan yazıtlar ve Karahanlı döneminde verilmiş eserler istisna tutulursa, Selçuklu dönemine kadar tarih yazıcılığında pek etkin olmamış ve Osmanlı dönemine kadar da ana dillerinde tarih eserleri meydana getirmemişlerdir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi konargöçer bir yaşam tarzı benimsemiş olmalarıdır. XI. yüzyıla gelindiğinde Selçuklular hızlı bir şekilde teşkilatlanıp bilinen dünyanın büyük bir kısmına hâkim olurken bürokratikleşmeleri askeri alandaki başarıları kadar hızlı gerçekleşmemiştir. Bürokratikleşmenin uzun bir süreç alması Türklerin kendi tarihlerini yazmalarını geciktirmiş, kendi tarihlerini yazmaya başladıkları zaman da bürokraside hâkim dil olan Farsçayı tercih etmelerine neden olmuş, bu yüzden de yaklaşık üç asır boyunca Türk dili yazı dili olarak etkin olamamıştır. Bu sebeplerden dolayı Türklerin Anadolu'ya sürekli ve yoğun olarak gelmeye başladıkları XI. yüzyılın ilk yarısından itibaren yaklaşık üç asırlık süreç hakkında Türkçe yazılmış kaynak bulamayız. Türk tarihinin en önemli kırılma noktalarının yaşandığı bu döneme ait bilgilerimizi coğrafyaya komşu milletler olan Bizans, Arap, Fars, Gürcü, Ermeni ve Süryani dilinde yazılmış eserlerden elde etmekteyiz. Bu çalışmada Türk tarihinin tanıkları olan Ermeni ve Süryani yazarları ile eserleri kronolojik sıraya göre tanıtılması ve kısaca incelenmesi çabasında bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Ermeni, Süryani, Türkler, Tarih, Kaynak Giriş Türkler, "Ortaçağ" olarak adlandırılan zaman diliminde, Orta Asya'nın bozkırlarından Kuzey Afrika coğrafyasına, Hindistan yarımadasından Avrupa'nın içlerine kadar birçok bölgede var olmuş, bu bölgelerde günümüze kadar sürecek izler bırakmış bir millettir. Özellikle X. yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslamiyet dinini benimseyen bu millet, İslam dininin sadece bir mensubu olarak kalmamış, aynı zamanda bayraktarlığını da üstlenerek Sünnilik mezhebinin baskı altından kurtulmasını ve gelişmesini sağlamıştır. Türk tarihi Anadolu'yu yurt edinmelerinden yüzlerce yıl öncesine tarihlense de Türkler benimsedikleri konargöçer yaşam tarzı sebebiyle kendi tarihlerini yazmakta epey gecikmişlerdir. Orta Asya'da ikamet ettikleri dönemlerde diktikleri yazıtlar ve sayıları az olsa da verdikleri eserlerle aktarımda bulunmaya gayret eden bu millet bir süre sonra çeşitli nedenlerden dolayı bu aktarımı ihmal etmiştir. Bu eserler Türk tarihini aydınlatmada yetersiz kaldığından erken dönem çalışan tarihçilerin ilk başvurduğu yer kadim Çin medeniyetinin yıllıkları olmuştur. Zaman içerisinde birçok nedenden dolayı yurtlarını terketmek zorunda kalıp batı istikametine sürekli bir yöneliş gösteren Türk toplulukları, kendi tarihlerini yazmayı ihmal etmişlerdi. Özellikle Anadolu'ya kalıcı olarak gelmeye başladıkları XI. yüzyıldan itibaren İbn Bibi'nin Selçuklu hanedanının tarihini yazmaya başladığı XIII. yüzyılın sonlarına kadar kendi tarihlerini yazma gereksinimi duymamışlardır. Türk tarihinin en önemli devirlerini oluşturan, Anadolu'nun Türkleşmesinin ve yurt edinilmesinin yaşandığı bu dönem hakkında bilgilerimizi coğrafyada yaşanan veya komşu olan milletlere mensup kronikçilerden öğrenmekteyiz. Bu milletler içerisinde Türkleri yakından tanıma fırsatı bulmuş, bazen dost bazen de düşman olmuş iki kadim millet olan Ermeniler ve Süryaniler dikkate değerdir. Ermeni tarih yazıcılığının temelleri miladi takvimin ilk yüzyıllarına kadar eskiye dayanmaktadır. Köklü bir geçmişe sahip olan Ermeni tarihçiliği, Türk tarihi açısından kıymetli eserler üretmiştir. Bu eserlerin diğer ortaçağ Hıristiyan toplumlarda olduğu gibi kilise eksenli olduğunu görmekteyiz. Ermeni
Eski Çağ Tarihi ve Uygarlıkları
ÖNSÖZ 19. yüzyıl boyunca Batı, Osmanlı coğrafyası dâhilinde-yeterli bir bilgi ve tecrübeye sahip değilken-pek çok arkeolojik yerleşmeyi staj alanına çevirerek keşfediyordu. Kutsal Kitap içinde geçen Sumer, Hitit, Babil, Asur gibi pek çok Eski Çağ medeniyetinin yerleşim alanı olan Mısır, Mezopotamya ve Anadolu coğrafyasında bu uluslara ait arkeolojik ve filolojik pek çok malzemeyi de gün ışığına çıkartıyordu. Ama bu yıllarda arkeolojik malzemelerin hangi Eski Çağ ulusuna ait olduğu konusunda onların hiçbir bilgisi de yoktu. Hatta "Yağmacı Arkeoloji" kavramı kapsamında gerçekleştirilmiş olan kazılarda keşfedilen çivi yazılı belgelerin öneminin bile farkına varılamamıştı bu yıllarda. Daha sonraki dönemde ise çivi yazılı belgelerin deşifre edilebilmesi ve okunabilmesi için uzun bir zamanın geçmesi beklenecekti. Uzun uğraşlardan sonra Sami dillerden Akadça, Asurca, Babilce sonrada Sumerce deşifre edilebildi. 1915 yılı ise Hititçenin çözüldüğü ve dünyaya duyurulacağı bir yıl oldu. Batı' da bu ölü dillerin deşifre edilmesi, okunmaya ve anlaşılmaya başlanmasıyla özellikle Sumercenin Ural-Altay dil grubuna ait olduğu hemen yazılıp çizildi. Hititçe için ise çözüldüğü an, Hint-Avrupa dili olduğu iddiası çok fazla itibar görmemişti bu yıllarda.
Karadeniz Arastirmalari Merkezi, 2016
Amaç Kadınlarda serviks kanseri önemli bir sağlık sorunudur. Serviks kanseri tarama yöntemleri invazif kanser insidansını ve mortalitesini azalttığı düşünülen az sayıdaki tarama yönteminden biridir. Sağlık Bakanlığı son dört yıldır 30-65 yaş kadınlarda HPV numune alma veya pap-smear ile tarama başlatmıştır.
Journal of Turkish Studies, 2015
Iğdır Araştırmaları - I, 2022
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
2022
Tarih çalışmalarının en geniş alanını kapsayan Eskiçağ Tarihi'nin yazılı kaynakları, tarihin başlangıcı anlamına gelmektedir. Öncelikle Eskiçağ Tarihi'nin sınırlarını bilmek ve çalışma alanlarını belirlemek önemlidir. Sonrasında Eski Mısır ve Mezopotamya'da başlayan, ardından diğer Eskiçağ coğrafyasında görülecek tarih dönemlerinin yazılı kaynaklarının türlerini, ürünlerini, yazan kişileri ve bu kişilerin bazılarının eserleri hakkında bilgiler vererek Eskiçağ Tarihi yazılı kaynakları hakkında bilgi sahibi olabilmekteyiz.
Tarih Bilimi ve Metodolojisi, 2019
Anasay
Ortaçağda çeşitli toplumlara ev sahipliği yapmış olan Doğu Karadeniz ve çevresi, Doğu-batı ticaretinde pek çok mühim limanıyla önemli yer tutmuştur. Ticaret ağının yanı sıra göç yollarının da yaklaşık olarak bu liman şehirlerinden geçiyor olması, Karadeniz ve çevresinde aktif bir siyasî ve sosyal yaşamı beraberinde getirmiştir. Müslümanların fetih yönlerini Anadolu’nun içlerinden devam ettirmeleri Doğu Karadeniz’i ilk İslam fetihlerinin dışında bırakmıştır. Türklerin ise Selçuklularla birlikte Anadolu’yu fethetmesi Doğu Karadeniz’in de siyasi karakterini değiştirmiştir. Ayrıca Kafkasya’nın ve Van Gölü havzasının Ermeni krallıkları da bölgeyle siyasî ve iktisadî ilişkiler kurmuşlardır. Bu ilişkiler Ermeni kaynaklarına da yansımış olmakla birlikte bu kaynakların ihtiva ettiği tarihi kayıtların gerek İslam kronikleriyle gerekse dönemin diğer kaynaklarıyla karşılaştırılması tarih disiplini için oldukça elzemdir. Bu çalışmada; Ortaçağ Ermeni kaynaklarında yer alan Karadeniz ve çevresiyle...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Dementia and Geriatric Cognitive Disorders Extra, 2012
Myśl Ekonomiczna i Polityczna, 2016
Journal of Child and Family Studies - J CHILD FAM STUD, 2002
Genetics Selection Evolution, 2004
Applied Scientific Research, 1996
Earth and Planetary Science Letters, 1997
Northeastern Naturalist, 2005
National Tax Journal, 2005
Biochimica et Biophysica Acta (BBA) - Biomembranes, 1981
Deadly Skills The SEAL Operative s Guide To Eluding Pursuers Evading Capture And Surviving An
European Journal of Heart Failure Supplements, 2003
Entomologia Experimentalis et Applicata, 1982
Dental Science Updates, 2021
British Journal of Ophthalmology, 2001
Disease and Molecular Medicine, 2016