Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Uluslararası Küçük Menderes Araştırmaları ve Tire Tarihi Sempozyumu Bildirileri
History Studies Volume 11 Issue 6
Geç Tunç Çağı’nda Aiolis ve Yakın Çevresinin Ortak Kültürel Dinamikleri ve Bölgenin Ege Dünyası ile İlişkilerinde Yerel Unsurlar2019 •
Öz: Bu çalışmada Geç Tunç Çağı'nda, sonradan büyük bir bölümü Aiolis olarak adlandırılacak topraklardaki benzer yerel unsurlar üzerinden ortak kültür dinamikleri, Ege kökenli dış etkiler ve GTÇ sonundaki durum irdelenecektir. Söz konusu topraklarda yerleşimlerin sürekliliği, yerel unsurların baskınlığı, dış etkiler ve kültürlerin varlığının gözlemlenmesi bakımından farlılıklar bulunmaktadır. Genel olarak GTÇ'deki Seha Nehri Ülkesi toprakları ile örtüşen bölgede belli yerel unsurların ortaklığından söz etmek mümkündür. Gri seramiğin yanı sıra kırmızı astarlı, Gold ware ve Silver ware seramiklerin bölgedeki başlıca yerleşimlerde kullanılmış olması belli bir ortak kültürün varlığını ortaya koymaktadır. Özellikle Smyrna'nın kuzeyindeki kıyı kesimi ile yakınındaki Ege Adaları'nda benzer bir biçimde Gri seramik olarak üretilen Miken formları belki de ortak bir öykünme durumunun çömlek ustalarınca karşılanmasını yansıtıyor olmalıdır. Panaztepe, Psara, Khios ve Lesbos'ta kullanılmış olan taş sanduka mezarlar GTÇ'de söz konusu bölge boyunca ortak kültürel unsurların varlığıyla ilgili ölü gömme gelenekleri üzerinden önemli kanıtlar sunmaktadır. Bununla birlikte bölgenin GTÇ'de dış etkilere açık olduğu Panaztepe örneğindeki gibi oda mezar ve tholoslar ile izlenebilirken, bu durum bölgenin kıyı kesiminin Ege Dünyası ile bağlantısını ve farklı kültürlerle uyumunu göstermektedir. Bu noktada Lesbos'tan Panaztepe'ye kadar olan bölgede GTÇ'de var olan yerel unsurlarla şekillenmiş olan ortak özelliklerin sonrasında Aiol göçlerinin de yayılım alanını oluşturması bir tesadüften öte bölgenin kendine özgü yapısı ile ilgili olmalıdır. Abstract: In this study, the common cultural dynamics, external influences of Aegean origin and the situation at the end of the LBA will be examined through similar local elements in the land most of which will later be called Aeolis in the Late Bronze Age. There are differences in the lands in terms of continuity of settlements, dominance of local elements, external influences and the presence of cultures. In general it is possible to mention the association of certain local elements in the region which overlaps with Seha River Land in the LBA. In addition to Grey ware, the use of red slip, Gold ware and Silver ware in the main settlements in the region reveals the existence of a certain common culture. Mycenaean pottery forms, which were produced in Grey ware in a similar way, especially in the northern part of Smyrna and in the nearby Aegean Islands, was perhaps a common emulation produced by potters. The stone cist graves used in Panaztepe, Psara, Chios and Lesbos carry important evidence on the burial traditions of the existence of common cultural elements throughout the region in question in the LBA. However, it is understood that the region is exposed to external influences in the LBA by the
Uluslararası Küçük Menderes Araştırmaları ve Tire Tarihi Sempozyumu
XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Seyyahların Gözünden Küçük Menderes Havzası ve Çevresi2018 •
Uluslararası Küçük Menderes Araştırmaları ve Tire Tarihi Sempozyumu Bildiriler
Dağlarda Birlikte Yaşamak: 20. Yüzyılın Başlarında Küçük Menderes Havzasında Göçer-Eşkıya İlişkisi2018 •
Living Together in the Mountains: Nomad-Banditry Relation in ‘Küçük Menderes’ Basin In The Begining Of 20th Century
Kültürlerin Bağlantısı/Connecting Cultures
Büyük Menderes'ten Denize Uzanan Yollar: Güneybatı Anadolu Erken Tunç Çağı Bağlamında Yeni Gözlemler (Roads from Büyük Menderes to the Sea: New Observations about the Early Bronze Age in Southwest Anatolia. in Turkish), Connecting Cultures, V. Şahoğlu et al (eds.), 2019.The Upper Meander valley is geographically in connection with Aegean coast via westward natural roads as well as with Mediterranean coast via southward roads. Earlier researches carried in this region and new contributions from Laodikeia-Kandilkırı excavations prove that these natural roads were actively used during the 3rd millennium BC. Raw material, products, craftsmen, technology must have been subjects of the traffic on these roads as well as some elements of administrative and religious practices. Archaeological data points to the existence of elites in Southwest Anatolia at least since the beginning of the Early Bronze Age. The main motivation of the South Western elites holding control over these roads during the Early Bronze Age must be to interrelate with their interlocutors on the sea. Finds with Cycladic affinities form 3rd millennium BC unearthed in Southwest Anatolia strengthen the idea that these interlocutors were Cycladic elites who dominated the Aegean Sea by their longboats.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi
Tunç Çağı’nda Mezopotamya ve Mısır İlişkileri Bağlamında Lapi̇s Lazuli̇2021 •
Colloquium Anatolicum
İnönü Mağarası'nda Bulunan Geç Tunç Çağı'na Ait Damgalar Üzerine Gözlemler2023 •
Önasya dünyasında geçmişleri Neolitik Çağ’a kadar uzanan mühürler, tarihöncesi ve eskiçağ toplumlarının anlaşılması konusunda önemli bilgiler sunmaktadır. Araştırmacıların çoğu, damga formlu erken dönem mühürlerin kişisel veya kurumsal mülkiyeti yansıtan objeler olmaktan çok, tekstil ürünlerine, hayvan derilerine, duvar sıvalarına, ekmeklere veya insan vücutlarına baskı yapmak amacıyla kullanılan damgalar/pintaderalar oldukları üzerinde durmaktadır. Böylesine geniş bir kullanıma sahip olan damgaların ve mühürlerin baskı yüzeylerine işlenen betimler/motifler, ait oldukları dönemin ve toplumun ekonomik, kültürel, dini ve majik birçok yönünü doğrudan veya sembolik bir şekilde anlatan ve günümüze aktaran veri kaynaklarını oluşturmaktadır. İnönü Mağarası’nda bulunan ve bu çalışma kapsamında incelenen Geç Tunç Çağı’na ait iki adet damga, biçimsel özellikleri bakımından M.Ö. 2. binyıl damga mühürleriyle yakın özellikler göstermektedir. Sağlam olarak ele geçen damganın baskı yüzeyindeki motifin Anadolu’da Erken Tunç Çağı’ndan itibaren yaygın olarak görülen “güneş kültü” sembolü ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
2006 •
"Bu çalışmada, Çukurova Bölgesi ve Anadolu’nun batı kesiminde yer alan M.Ö.II. binde yerleşmelere sahne olmuş belli başlı merkezlerde açığa çıkartılan arkeolojik verilerin olası ilişkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Çukurova Bölgesi Orta Tunç Çağı’ndan itibaren daha çok Suriye-Filistin'e yönelik bir kültürün etkisindedir. Bölgede gelişen Hurri etkisi sonucu Kizzuwatna Devleti kurulmuş ve bölge daha çok Hitit Devletiyle ilişki içinde bulunmuştur. Bu dönemlerde Ege Bölgesi’nin ilişki yönü ise, adalar ve Kıta Yunanistanı’na doğrudur. Bilindiği gibi, Ege Bölgesi’nde M.Ö.II. binin son çeyreğinde Miken Kolonilerinin yoğun bir etkisi söz konusudur. Ancak, farklı kültürel etkilerin içinde olan bu iki bölgenin, bu çağda yoğun ilişkileri kesintiye uğramıştır. Bu çalışma kapsamında incelenen iki bölgenin başlıca merkezleri arasında ele geçen buluntular ışığında yapılan değerlendirmeler de bunu ortaya koymaktadır. In this article the principal centers in both regions from the II. Millennium BC are studied. The Çukurova Region was mostly under the influence of the Syrio-Palastine Cultural Region in the Middle Bronze Age. Rich Hurrian Cultural owing to the superiority of the influence in this region, the Kizzuwatna State was established; on the other hand the region had later close relationships with the Hittite State. The contact with the Aegean comprises also the islands and the mainland Greece. There is a deep influence of the Mycenaean colonies in this region in the last quarter of the II. Millennium BC. The dense relationship between these two regions, which were under different cultural influences was interrupted in this period. The evaluations made in the light of the finds from the principal centers of both regions prove this result concluded in this article."
2002 •
Ege Bölgesi'nin en uzun akarsuyu olan Büyük Menderes Irmağı, Dinar-Sandıklı arasındaki dağlık arazide doğar. Burada bulunan kaynak kollarından biri Dinar'ın hemen kuzeydoğusundaki kireç taşı dikliklerinde yer alan karstik kökenli Antik Çağ'ın ünlü Marsyas kaynağından doğan koldur. Marsyas kaynağı çoğu zaman Büyük Menderes'in başlangıcı sayılır. Daha uzun olan ikinci kol ise Sandıklı Ovası'nı çeviren yüksek dağlardan inen derelerin birleşmesinden oluşur. Çivril Ovası'na kavuşan bu ikinci kol Büyük Menderes adını alır. Bir süre aynı ovanın ekseni doğrultusunda aktıktan sonra Çal'da keskin bir dirsek yaparak batıya döner ve üçüncü bir kaynak olan Banaz Çayı ile birleşir. Günümüzde bu birleşme Banaz Çayı olarak adlandırılmaktadır. Büyük Menderes daha güneyde Sarayköy yakınlarında kendi adını taşıyan çöküntü ovasına girer. Honaz Dağı eteklerini izleyerek gelen Aksu Çayı'nı da aldıktan sonra genellikle ovanın güney kenarına yakın ve yaklaşık 200 km. uzunluğ...
Batı Anadolu Geç Tunç Çağı kültürel sürecinin anlaşılmasında önemli bir merkez konumunda yer alan Beycesultan Höyüğü’nde 2007 yılında başlatılan yeni dönem kazıları, bölgede Geç Tunç Çağ kronolojisini yeniden değerlendirmek ve bölgesel ilişkileri anlamak için önemli veriler sunmuştur. Höyüğün hem batı hem de doğu konisinde gerçekleştirilen çalışmalarda Geç Tunç Çağı mimarisine, mekân kullanımına ve yerleşim planlamasına ilişkin bilgilerimize yeni veriler eklenmiştir. Özellikle her iki konide açığa çıkarılan taş temelli kerpiç duvarlı ve birbirlerine bitişik nizamda inşa edilen çok odalı yapılar mimari geleneğin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Batı koniye nazaran çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu doğu konideki Geç Tunç Çağı araştırmaları ise batı konideki kültürel sürecin tamamlayıcı bir öğesi olarak sunduğu bilgilerle, yerleşimde bu kültür sürecinin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu alanda yürütülen çalışmalarda büyük bir mekânda tespit edilen Hitit Dönemi...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of Emergency Medicine, Trauma and Acute Care
Association between blood groups and clinical outcomes in critically ill COVID-19 patients: A retrospective studyCarmel
«Empathie et relation avec Dieu selon Edith Stein», Carmel n. 183 (2023) 77-94 (texte complet).2023 •
د افغانستان د بهرنیو چارو وزارت
په افغانستان کې د امریکا بهرنی سیاست2019 •
2023 •
Recherches en didactique des langues et des cultures
Construction et nature des savoirs disciplinaires dans l'enseignement des langues étrangères2014 •
International Journal of Scientific Research in Environmental Sciences
The Use of Nano Zero Valent Iron in Remediation of Contaminated Soil and Groundwater2013 •
Biogeosciences
Contrasting carbon dioxide fluxes between a drying shrub wetland in Northern Wisconsin, USA, and nearby forests2009 •
Frontiers in Chemistry
Why Is the Range of Timescale So Wide in Glass-Forming Liquid?2020 •
Revista De Pedagogia
El Enunciador Móvil Notas Para Ir Más Allá De Rigoberto Lanz2015 •
International Journal of Herbal Medicine
Pharmacological evaluation of vrishyakarma (Aphrodisiac activity) of leaf of Clitoria ternatea Linn. (Aparajita- Blue variety)2020 •