- Afyonkarahisar Health Sciences University, Assistant Secretary Generaledit
Science process skills (SPSs) play a significant role in science education. This research aimed to determine the acquisition level of 5th-grade students in SPSs with classroom activities. The research was a case study, and the data were... more
Science process skills (SPSs) play a significant role in science education. This research aimed to determine the acquisition level of 5th-grade students in SPSs with classroom activities. The research was a case study, and the data were collected by focus group interviews, document analysis, and observations. The sample of the research was six students from the fifth grade selected based on maximum variation sampling. Science process skills focused worksheets, focus group interview schedule, and observation forms were used as data collection tools. As a result, it was found out that the students were at the average or above the average level in observing, predicting, measuring, comparing and classifying skills; and they were at below the average level in inferring, organizing data, identifying and using experimental materials, processing data and formulating models, controlling variables, experimenting, interpreting and inferring. Also, it was determined that students with high academic achievement have more acquisition in SPSs. Besides, it was found out that the development of SPSs is gender neutral, it depends on the number of activities that are made in the classroom and what is the role of the students in these activities.
Research Interests:
Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının fen bilimleri dersi öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarını bazı değişkenler açısından incelemek ve fen bilimleri dersi öğretimi öz-yeterlik inancı ile öğretmenlik uygulaması... more
Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının fen bilimleri dersi öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarını bazı değişkenler açısından incelemek ve fen bilimleri dersi öğretimi öz-yeterlik inancı ile öğretmenlik uygulaması performansları arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Çalışmada, karma yöntem kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak, öğretmen adaylarının demografik özelliklerinin bulunduğu anket; orijinali Riggs ve Enochs’ca (1990) geliştirilmiş ve Özkan, Tekkaya ve Çakıroğlu (2002) tarafından Türkçeye uyarlanıp geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan “Fen Öğretimi Öz-Yeterlik İnancı Ölçeği” ve “Öğretmenlik Uygulaması Gözlem Formu” kullanılmıştır. Araştırma evreni Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliği lisans programında öğrenim gören 600 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise uygun örnekleme yöntemiyle (Karasar, 2010) seçilen 371 öğretmen adayından oluşmaktadır. Ölçek örneklemdeki öğretmen adaylarının tümü tarafından doldurulduktan sonra eksik doldurulan 43 ölçek elenmiş ve 328 ölçek değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarından, sınıf öğretmeni adaylarının cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve fen dersi not ortalamalarına göre fen bilimleri dersi öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarında anlamlı farklılıkların olduğu görülmüştür. Ayrıca 4. sınıfta öğrenim gören sınıf öğretmeni adaylarının (n=32), fen bilimleri dersi öğretimine yönelik öz-yeterlik inancı ile fen etkinliklerine dayalı öğretmenlik uygulaması gözlem notları arasında, yüksek düzey pozitif ilişkinin olduğu belirlenmiştir.
Research Interests:
This study has two primary objectives. The first one is preparation of an efficient review book including a series of activities, which will help fourth grade students exercise what they learned in the elementary science course in a year.... more
This study has two primary objectives. The first one is preparation of an efficient review book including a series of activities, which will help fourth grade students exercise what they learned in the elementary science course in a year. The second objective is examination of the prepared book in the framework of student and teacher opinions. In this study, 10 classroom teachers are interviewed at the initial stage. As a result of these interviews, a significant need is determined for a review book for elementary science course, particularly. In the study, qualitative research methods, such as observation, interviews, document analysis and focus group discussion, are used. Data collection tools compose of review book for elementary science course, teacher interview forms, student focus group discussion form and forms, in which students evaluate all activities in the book. The review book prepared by the researchers consists of 38 activities. This book was applied to 25 fifth grade students. These interviews are supported with data of observation and document analysis. The obtained data are analyzed with the content analysis. The review book is considered efficient by teacher and students. This is because it can be applied within a short time and contains whole elementary science topics of fourth grade. Furthermore, teacher can specify students' prior knowledge at the beginning of the academic year and adjust the level and teaching methods in the course accordingly. It can also be used effectively throughout the term.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Bilimsel, teknolojik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelere bağlı olarak, öğretim programlarında da çeşitli yenilikler yaşanmaktadır. Bu bağlamda fen bilimleri dersi öğretim programında 2005, 2013 ve 2017 yıllarında Milli Eğitim... more
Bilimsel, teknolojik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelere bağlı olarak, öğretim programlarında da çeşitli yenilikler yaşanmaktadır. Bu bağlamda fen bilimleri dersi öğretim programında 2005, 2013 ve 2017 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı’nca çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca 2017 yılında uygulamaya konulan öğretim programında izleme ve değerlendirme çalışmaları yapılıp, 2018 yılında çeşitli düzeltme çalışmaları yapılarak güncel hale getirilmiştir. Bu çalışmada güncellemesi yapılan
öğretim programı incelendiğinden 2018 programı olarak adlandırılmıştır. Bununla birlikte her üç öğretim programında da (2005, 2013 ve 2018 fen bilimleri öğretim programı) öğrencilere bilimsel süreç becerilerini (BSB) kazandırmak amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bu üç öğretim programında BSB’ye yer verilmesi beklenmektedir. Bu nedenle bu çalışmada 2005, 2013 ve 2018 fen bilimleri dersi öğretim programlarını BSB açısından karşılaştırmak amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın bir önceki adımı olarak
2005 ve 2013 fen bilimleri programı BSB açısından karşılaştırılmıştır. 2018 fen bilimleri programının da BSB açısından incelenerek bu çalışmalara dâhil edilmesi gereği duyulmuştur. Bu bağlamda, 2005, 2013 ve 2018 yılı öğretim programları temel ilkeler, içerik, hedefler, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme olmak üzere beş boyutta BSB açısından karşılaştırılmıştır. Bu boyutlar aynı zamanda bulguların yer aldığı temaları oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama araçları bu üç öğretim programıdır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Öğretim
programları içerik analiziyle incelenerek kodlanmıştır. Hedefler analiz edilirken her bir kazanım, diğer bölümler analiz edilirken ise her bir cümle analiz birimi olarak kabul edilmiştir. Elde edilen kodlar ilgili olduğu temanın altına yerleştirilmiştir. Çalışma sonunda temel ilkeler temasında BSB’ye 2005 programında dolaylı şekilde (BSB sözcüğü kullanılmadan) yer verildiği belirlenirken, 2013 ve 2018 programlarının iki amacında ise BSB’ye doğrudan yer verildiği tespit edilmiştir. 2005 ve 2013
programları vizyonunun öğrencileri fen okur-yazarı olarak yetiştirmek şeklinde belirlendiği ve fen okuryazarlığının bir boyutunun BSB olduğu ifade edilmiştir. 2018 programında ise fen okur-yazarlığı açıklanırken BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği tespit edilmiştir. Her üç öğretim programında da BSB’nin tanımının yapıldığı belirlenmiştir. Öğretim programlarındaki bu tanımların alan yazınla uyumlu olduğu görülmüştür. İçerik temasında ise 2005 ve 2013 programlarında BSB’nin tüm öğrenme alanlarıyla ilişkilendirildiği belirtilmiştir. 2018 programında ise böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. 2005 programında (diğer iki programın aksine) öğrencilere kazandırılması amaçlanan BSB’ler sınıflandırılarak net bir şekilde belirtilmiştir. Ayrıca 2005 programında her ünitenin içeriği açıklanırken “Ünitenin Odağı” bölümünde o ünitede kazandırılması amaçlanan BSB’lerin belirtildiği görülmüştür. 2013 ve 2018 programlarında ise üniteler tanıtılırken BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği tespit edilmiştir. Kazanımlar temasında, 2005 programında diğer iki programın aksine BSB kazanımlarının verildiği belirlenmiştir. Ayrıca bilgi kazanımlarıyla BSB kazanımlarının ilişkilendirildiği de tespit edilmiştir. Diğer iki programda böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. Bununla birlikte 2013 ve 2018 programlarının kazanımlarında BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği belirlenmiştir. Öğrenme öğretme süreci temasında her üç öğretim programında da benimsenen strateji ve yöntemler açıklanırken BSB’ye yer verilmediği belirlenmiştir. Ayrıca 2005 programında etkinlik örneklerinin verildiği ve bu etkinlik örneklerinden bazılarının ilgili olduğu BSB kazanımlarıyla (örnek olarak) eşleştirildiği görülmüştür. Ancak diğer iki programda böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. Değerlendirme temasında ise her üç öğretim programda da BSB’ye net bir şekilde yer verilmediği belirlenmiştir.
öğretim programı incelendiğinden 2018 programı olarak adlandırılmıştır. Bununla birlikte her üç öğretim programında da (2005, 2013 ve 2018 fen bilimleri öğretim programı) öğrencilere bilimsel süreç becerilerini (BSB) kazandırmak amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bu üç öğretim programında BSB’ye yer verilmesi beklenmektedir. Bu nedenle bu çalışmada 2005, 2013 ve 2018 fen bilimleri dersi öğretim programlarını BSB açısından karşılaştırmak amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın bir önceki adımı olarak
2005 ve 2013 fen bilimleri programı BSB açısından karşılaştırılmıştır. 2018 fen bilimleri programının da BSB açısından incelenerek bu çalışmalara dâhil edilmesi gereği duyulmuştur. Bu bağlamda, 2005, 2013 ve 2018 yılı öğretim programları temel ilkeler, içerik, hedefler, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme olmak üzere beş boyutta BSB açısından karşılaştırılmıştır. Bu boyutlar aynı zamanda bulguların yer aldığı temaları oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama araçları bu üç öğretim programıdır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Öğretim
programları içerik analiziyle incelenerek kodlanmıştır. Hedefler analiz edilirken her bir kazanım, diğer bölümler analiz edilirken ise her bir cümle analiz birimi olarak kabul edilmiştir. Elde edilen kodlar ilgili olduğu temanın altına yerleştirilmiştir. Çalışma sonunda temel ilkeler temasında BSB’ye 2005 programında dolaylı şekilde (BSB sözcüğü kullanılmadan) yer verildiği belirlenirken, 2013 ve 2018 programlarının iki amacında ise BSB’ye doğrudan yer verildiği tespit edilmiştir. 2005 ve 2013
programları vizyonunun öğrencileri fen okur-yazarı olarak yetiştirmek şeklinde belirlendiği ve fen okuryazarlığının bir boyutunun BSB olduğu ifade edilmiştir. 2018 programında ise fen okur-yazarlığı açıklanırken BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği tespit edilmiştir. Her üç öğretim programında da BSB’nin tanımının yapıldığı belirlenmiştir. Öğretim programlarındaki bu tanımların alan yazınla uyumlu olduğu görülmüştür. İçerik temasında ise 2005 ve 2013 programlarında BSB’nin tüm öğrenme alanlarıyla ilişkilendirildiği belirtilmiştir. 2018 programında ise böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. 2005 programında (diğer iki programın aksine) öğrencilere kazandırılması amaçlanan BSB’ler sınıflandırılarak net bir şekilde belirtilmiştir. Ayrıca 2005 programında her ünitenin içeriği açıklanırken “Ünitenin Odağı” bölümünde o ünitede kazandırılması amaçlanan BSB’lerin belirtildiği görülmüştür. 2013 ve 2018 programlarında ise üniteler tanıtılırken BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği tespit edilmiştir. Kazanımlar temasında, 2005 programında diğer iki programın aksine BSB kazanımlarının verildiği belirlenmiştir. Ayrıca bilgi kazanımlarıyla BSB kazanımlarının ilişkilendirildiği de tespit edilmiştir. Diğer iki programda böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. Bununla birlikte 2013 ve 2018 programlarının kazanımlarında BSB’ye dolaylı olarak yer verildiği belirlenmiştir. Öğrenme öğretme süreci temasında her üç öğretim programında da benimsenen strateji ve yöntemler açıklanırken BSB’ye yer verilmediği belirlenmiştir. Ayrıca 2005 programında etkinlik örneklerinin verildiği ve bu etkinlik örneklerinden bazılarının ilgili olduğu BSB kazanımlarıyla (örnek olarak) eşleştirildiği görülmüştür. Ancak diğer iki programda böyle bir uygulamayla karşılaşılmamıştır. Değerlendirme temasında ise her üç öğretim programda da BSB’ye net bir şekilde yer verilmediği belirlenmiştir.