Skip to main content
İnsanoğlu, toprağın altında kalan, görünmeyen ve bilinmeyen bölgeye her zaman merak duymuş ve bu karanlık, gizemli kısmı ölüm ile ilişkilendirmiştir. Yeraltı, aşağı dünya, ölüler ülkesi, cehennem vb. isimler ile tanımlanan bu yer, bütün... more
İnsanoğlu, toprağın altında kalan, görünmeyen ve bilinmeyen bölgeye her zaman merak duymuş ve bu karanlık, gizemli kısmı ölüm ile ilişkilendirmiştir. Yeraltı, aşağı dünya, ölüler ülkesi, cehennem vb. isimler ile tanımlanan bu yer, bütün olumsuzlukların, kötülüklerin ve acının kaynağı kabul edilmiştir. Dünyanın en büyük medeniyetlerinin çok tanrılı inanç sistemine sahip halklarının anlatmalarında bu yerin tasviri yapılırken tanrılardan ve tanrıçalardan, dikey hareketle yeraltına yapılan yolculuklardan, yeraltına açılan kapılardan ve kapı bekçilerinden; yeraltı denizlerinden, nehirlerinden ve kayıkçılarından; canavar, kötü ruh vb. yeraltı varlıklarından bahsedildiği görülmektedir.Şamanist Sibirya Türklerinin inançları ve bu inançlar ile ilgili anlatmaları da benzer yöndedir. Bu tezde, şamanist Türk mitolojisinde yeraltı unsurları ve Sibirya Türk destanlarında bu unsurların veriliş şekli ele alınmıştır. Altay, Hakas, Tuva, Şor ve Yakut destanlarında yeraltı dünyasının genel özellikleri...
Throughout history in all societies, sacrifice has been one of the man's preferred ways to get closer to God or to communicate with him. Even though the practices on the sacrifice vary from society to society, they have basically... more
Throughout history in all societies, sacrifice has been one of the man's preferred ways to get closer to God or to communicate with him. Even though the practices on the sacrifice vary from society to society, they have basically remained the same. The Turks' sense and practice of sacrifice before being a Muslim correspond to ıdık/ızıh. In Siberia, this practice has been continued until recently by non-Muslim Siberian Turks who partly continuing old Turkish beliefs. Izıh sacrifice has individual aspects as well as social aspects. At the same time, the economic dimension of ızıh sacrifice is worth to be examined as it happens in every sacrifice. When considered from this point of view, the latest examples of the above-mentioned practices of sacrifice performed in the USSR have been one of the accelerating factors of complete disappearance. In the belief systems of specifically Khakass Turks and generally Siberian Turks, the disappearance of the sacrifice has greatly affected ...
99 ÖZ Türk kültüründe daha çok devlet kurumu olma özelliği ile bilinen toy, aynı zamanda doğum, ev-lenme, ölüm, kahramanlık gösterme, ad verme, karşılama, avdan veya zaferden dönme, esirlikten kurtulma, tahta çıkacak kişiyi belirleme,... more
99 ÖZ Türk kültüründe daha çok devlet kurumu olma özelliği ile bilinen toy, aynı zamanda doğum, ev-lenme, ölüm, kahramanlık gösterme, ad verme, karşılama, avdan veya zaferden dönme, esirlikten kurtulma, tahta çıkacak kişiyi belirleme, tahta çıkma, yemin etme, sofra yağmalatma vb. amaçlar-la düzenlenen kutlama veya anma geleneğidir. Türklerde bu geleneğin en önemli unsurlarından biri at yarışıdır. Türkler için atın önemi malumdur. Azeri, Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen, Uygur, Karakalpak ve Türkiye Türklerinden Sibirya Türklerine, İdil Ural Türklerinden Kafkasya Türkler-ine, Gagavuzlara ve Kırım Tatarlara kadar tüm Türklerin halk anlatmalarında atlara hususi bir yer verilmiştir. Türk destanları, kahramanların atlarının yarıştığı ve her zaman kazandığı at yarışı tasvirleri ile doludur. Bu makalede, Türk toylarından ve bunlarda gerçekleştirilen at yarışı ge-leneğini ele alındıktan sonra; Kırgızların Manas, Er Eşim, Kız Cibek, Ak Möör ve Kız Darıyka; Mirgen destanları, Türklerin toy gelen...
Research Interests:
Tarih boyunca butun toplumlarda kurban, insanin tanriya yakinlasmak icin veya onunla bir sekilde iletisime gecmek icin tercih ettigi yollardan biri olmustur. Kurbana dair uygulamalar toplumdan topluma degisse de oz olarak ayni kalmistir.... more
Tarih boyunca butun toplumlarda kurban, insanin tanriya yakinlasmak icin veya onunla bir sekilde iletisime gecmek icin tercih ettigi yollardan biri olmustur. Kurbana dair uygulamalar toplumdan topluma degisse de oz olarak ayni kalmistir. Turklerin Musluman olmadan onceki kurban anlayisi ve uygulamasi idik/izih ile karsilanmistir. Bu uygulama Sibirya’da meskun, Musluman olmayan ve eski Turk inancini kismen devam ettirmekte olan Sibirya Turkleri tarafindan son zamanlara kadar devam ettirilmistir. Izih kurbaninin bireysel oldugu kadar, toplumsal yanlari da vardir. Ayni zamanda her kurbanda oldugu gibi izih kurbaninin ekonomik boyutu da incelenmeye deger niteliktedir. Bu acidan bakildiginda, adi gecen kurban uygulamasinin son orneklerinin SSCB’de yapilmis olmasi, kurbanin tamamen ortadan kalkmasini hizlandiran etkenlerden biri olmustur. Ozelde Hakas Turkleri, genelde ise Sibirya Turklerinin inanc sistemlerinde kurbanin ortadan kalkmasi, onlarin geleneksel inanc sistemlerini de (olumsuz ...
ÖZ: Güney Sibirya Türk topluluklarından biri olan Hakasların "alıptığ nımah" adını verdikleri, tam tarihleri bilinmese de diğer destan örneklerinden daha da eski zamanlara dayandırılabilen ve birden çok tarihî tabakayı... more
ÖZ: Güney Sibirya Türk topluluklarından biri olan Hakasların "alıptığ nımah" adını verdikleri, tam tarihleri bilinmese de diğer destan örneklerinden daha da eski zamanlara dayandırılabilen ve birden çok tarihî tabakayı bünyesinde barındırdığı tespit edilebilen destan örnekleri mevcuttur. Manzum oluşu, müzik eşliğinde haycılar (destan anlatıcıları) tarafından söylenişi ve söylenişindeki kalıp ifadeler, tasvirler, tekrarlar, uyak ve redif kullanımı vb. ile tipik bir Hakas destanı olan Altın Çüs destanı, mitolojik altyapısı ve Şamanizm unsurları ile de Hakasların alıptığ nımahlarına örnek olarak gösterilmektedir. Kahramanın özelliklerinin ön plana çıkmaya başladığı, yeraltı mücadelelerinin yeraltının yeryüzündeki temsilcileri ile yeryüzünde yapılmaya başlandığı bu destanda üç ana kahraman mevcuttur: Altın Çüs, Alıp Möke ve Üzüm Han. Hakas destanları üzerine yapılan çalışmalar, destanların icrası sırasında üç kuşak anlatımının gelenek olduğunu göstermektedir. Altın Çüs destanı da Alıp Han'ın anlatımı ile başlayıp Altın Çüs'e, oradan Altın Çüs'ün yoldaşı Alıp Möke'ye ve oradan da Alıp Möke'nin oğlu Üzüm Han'a geçer. Destanda bu üç kahraman aynı anda hayattadır ve destan boyunca kahramanların üçü beraber anlatılır. Bu makale, destan kahramanlarının doğumu, adlarının verilmesi, fiziksel özellikleri; atları, savaş giyimleri ve silahları; verdikleri mücadeleler ve savaşları; onlara yardımcı ve onların karşısında olan destan kadrosu; sihir (büyü) yapma, şekil değiştirme, ölüyü diriltme ve emçilik, bilici ve sezici olma vb. olağanüstülükleri açısından Altın Çüs destanının bir incelemesi şeklindedir. İnceleme sırasında destan anlatımındaki konu sıralamasına önem verilmiş, kahramanların özellikleri ile ilgili açıklamalar bu sıralamaya göre yapılmıştır. Kahramanların özelliklerinden söz edilirken Altın Çüs destanının nazım parçalarından da örnekler verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Hakas, Altın Çüs, destan, kahraman, mitoloji. Abstract: One of the Southern Siberian Turkish communities, the Khakas have epic examples which they called “alıptıg nımah” the true date of which are not known but dating back earlier dates than other epics and bearing more than one historical layers. Being a Khakas epic with its poetic structure, told by haycıs (epic tellers) in accompany with music, usage of cliché expressions, depictions, repetitions, rhymes and repeated words, Altın Çüs Epic is given as an example of Khakas alıptıg nımahs with its mythological structure and Shaman components. There are three main heroes in this epic where the features of these heroes are in the forefront, underground fights are made on the surface with the representatives of underground on the surface: Altın Çüs, Alıp Möke and Üzüm Khan. The studies carried out into Khakas epics show that three generation telling is a tradition during the fulfilment of epics. Therefore, the epic of Altın Çüs starts with the telling of Alıp Khan, passes to Altın Çüs and then to Alıp Möke, the comrade of Alıp Möke, and finally to Üzüm Khan, the son of Alıp Möke. The three heroes in the epic are alive at the same time and all the three are told together throughout the epic. The current article is an investigation into the epic of Altın Çüs in terms of the birth of the epic heroes, name giving, physical characteristics, their horses, war clothing and weapons, the struggles they made and their wars, the cast of epic helping and opposing them, miraculousness such as magic making, change of shape, reviving the death, pharmacy, being a scientist and prophecy etc. In the investigation, the order of topics was given importance in telling the epic, the explanations with regard to the characteristics of the heroes were made depending on this order. While talking about the characteristics of the heroes, example were given from the poetic parts of Altın Çüs epic. Keywords: Khakas, Altın Çüs, epic, hero, mythology.
Öz: Mitolojilerde renk sembolizmi, önemli ve ilgi çekici bir konudur. Renklerin mitolojik metinlerdeki kullanımları incelendiğinde birçok metinde rastlantısal olmayan renk seçimlerinin yapıldığı fark edilmiştir. Türk mitolojisinin ve... more
Öz: Mitolojilerde renk sembolizmi, önemli ve ilgi çekici bir konudur. Renklerin mitolojik metinlerdeki kullanımları incelendiğinde birçok metinde rastlantısal olmayan renk seçimlerinin yapıldığı fark edilmiştir. Türk mitolojisinin ve Şamanizminin renkler konusunda önemli örneklerine sahip olan Hakas destanlarının da rastlantısal olmayan renk seçimleri açısından incelenmesi için yapılan bu çalışmada amaç, Hakas Türklerine
ait kahramanlık destanlarında ak/beyaz rengin gizli anlamlarını, taşıdığı mesajları ve sembolik değerini tespit edebilmektir. Makale beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde (birinci bölüm) renk terimi açıklanmış ve insanoğlunun rengi kullanmaya başlamasından bilim dünyasının renk ile ilgili çalışmalarına ve tespitlerine kadar olan kısım, bu bölümde verilmiştir. İkinci bölüm, Türk kültür tarihinde renk sembolizminden
bahsetmektedir. Üçüncü bölümde, Türk mitolojisinde ve Şamanizminde ak/beyaz renk konusu işlenmiştir. Dördüncü bölümde ise Türkiye Türkçesine aktarılarak yayımlanan Ah Çibek Arığ, Altın Arığ, Altın Çüs, Altın Taycı, Ay Huucın, Han Mirgen, Han Orba, Huban Arığ, Kara Kuzgun ve Öcen Beg adlı kahramanlık destanlarında ak/beyaz rengin kullanımı incelenmiştir ve bu destanlardaki uygun örnekler tespit edilmiştir. Tespit aşamasında Hakas Türklerinin alıptığ nımah adını verdikleri kahramanlık destanlarında anlatılan coğrafi şekiller, destan kahramanlarının yurtları, kahramanlara ait eşyalar, destanlardaki canlı ve cansız varlıklar renk sembolizmi açısından ele alınmıştır. Sonuç bölümünde (beşinci bölüm), dördüncü bölümdeki sembollerden hareketle Hakas kahramanlık destanlarında ak/beyaz renk hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Renk bir örtü olarak düşünülürse Hakas Türklerine ait kahramanlık destanlarında bu örtünün, tanrısal olana işaret etmek amacıyla kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: mitoloji, Türk mitolojisi, Türk Şamanizmi, Hakas, destan, kahramanlık destanı, renk, renk sembolizmi, ak, beyaz.

Abstract: Symbolism of colour in mythologies is of an important and attractive issue. Upon the review of the uses of colours in mythological texts, it was found that non-coincidental colour selections were made in many texts. The Khakas epics have significant examples of Turkish mythology and shamanism in terms of colors. The aim of this study is to examine the epics of Khakas Turks in terms of non-coincidental color choices and to determine the hidden meanings, messages and symbolic value of white color in these epics. Beg that were translated into Turkey's Turkish dialect was investigated and suitable examples in these epics were determined. The geographical shapes, the yurts of the epic heroes, the belongings of the heroes, living and non-living beings were investigated in terms of colour symbolism. In the conclusion part (fifth part), depending on the symbols discussed in the fourth part, evaluations were made over white colour in Khakas heroic sagas. Considering colour as a cloth, it was thought that this cloth was used to indicate what was divine in heroic sagas belonging to Khakas Turks. Structured Abstract: With its most apprehensible definition, colour is the perception of the reflection of light when it hits an object and transmission of it to brain so correspondence of it there. Even if there are more detailed and more complex definitions of colour in the science world, what is aimed in the current study is mystery lying under the visibility of colour rather than its definition. Considering colour as a cloth, which cloth, where and in which situation it is used comprises the problem of this study. It is possible to make out the most original, most preserved and oldest knowledge from the components of colour and this knowledge shows that the colour choice of humanity is not coincidental. In the current study, problems were limited and the way of following over these uncoincidental choices will be preferred. The examples of the perceptions of colours by the cultures in the world in terms of giving in the content of this article will be limited. The colour examples of ten epics translated into Turkey's Turkish dialect from Khakas epics having the most remarkable features and the most interesting examples of Turkish mythology and Turkish Shamanism about colours will be taken and added to this article and the hidden meanings, symbolic values of these colours will be examined. The use of colours in the earliest written sources belonging to Turks and in important post

Keywords: mythology, Turkish mythology, Turkish Shamanism, Khakas, epic, heroic saga, colour, colour symbolism, white.
ÖZ: Güney Sibirya Türk topluluklarından biri olan Hakasların "alıptığ nımah" adını verdikleri, tam tarihleri bilinmese de diğer destan örneklerinden daha da eski zamanlara dayandırılabilen ve birden çok tarihî tabakayı bünyesinde... more
ÖZ: Güney Sibirya Türk topluluklarından biri olan Hakasların "alıptığ nımah" adını verdikleri, tam tarihleri bilinmese de diğer destan örneklerinden daha da eski zamanlara dayandırılabilen ve birden çok tarihî tabakayı bünyesinde barındırdığı tespit edilebilen destan örnekleri mevcuttur. Manzum oluşu, müzik eşliğinde haycılar (destan anlatıcıları) tarafından söylenişi ve söylenişindeki kalıp ifadeler, tasvirler, tekrarlar, uyak ve redif kullanımı vb. ile tipik bir Hakas destanı olan Altın Çüs destanı, mitolojik altyapısı ve Şamanizm unsurları ile de Hakasların alıptığ nımahlarına örnek olarak gösterilmektedir. Kahramanın özelliklerinin ön plana çıkmaya başladığı, yeraltı mücadelelerinin yeraltının yeryüzündeki temsilcileri ile yeryüzünde yapılmaya başlandığı bu destanda üç ana kahraman mevcuttur: Altın Çüs, Alıp Möke ve Üzüm Han. Hakas destanları üzerine yapılan çalışmalar, destanların icrası sırasında üç kuşak anlatımının gelenek olduğunu göstermektedir. Altın Çüs destanı da Alıp Han'ın anlatımı ile başlayıp Altın Çüs'e, oradan Altın Çüs'ün yoldaşı Alıp Möke'ye ve oradan da Alıp Möke'nin oğlu Üzüm Han'a geçer. Destanda bu üç kahraman aynı anda hayattadır ve destan boyunca kahramanların üçü beraber anlatılır. Bu makale, destan kahramanlarının doğumu, adlarının verilmesi, fiziksel özellikleri; atları, savaş giyimleri ve silahları; verdikleri mücadeleler ve savaşları; onlara yardımcı ve onların karşısında olan destan kadrosu; sihir (büyü) yapma, şekil değiştirme, ölüyü diriltme ve emçilik, bilici ve sezici olma vb. olağanüstülükleri açısından Altın Çüs destanının bir incelemesi şeklindedir. İnceleme sırasında destan anlatımındaki konu sıralamasına önem verilmiş, kahramanların özellikleri ile ilgili açıklamalar bu sıralamaya göre yapılmıştır. Kahramanların özelliklerinden söz edilirken Altın Çüs destanının nazım parçalarından da örnekler verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hakas, Altın Çüs, destan, kahraman, mitoloji.

Abstract: One of the Southern Siberian Turkish communities, the Khakas have epic examples which they called “alıptıg nımah” the true date of which are not known but dating back earlier dates than other epics and bearing more than one historical layers. Being a Khakas epic with its poetic structure, told by haycıs (epic tellers) in accompany with music, usage of cliché expressions, depictions, repetitions, rhymes and repeated words, Altın Çüs Epic is given as an example of Khakas alıptıg nımahs with its mythological structure and Shaman components. There are three main heroes in this epic where the features of these heroes are in the forefront, underground fights are made on the surface with the representatives of underground on the surface: Altın Çüs, Alıp Möke and Üzüm Khan. The studies carried out into Khakas epics show that three generation telling is a tradition during the fulfilment of epics. Therefore, the epic of Altın Çüs starts with the telling of Alıp Khan, passes to Altın Çüs and then to Alıp Möke, the comrade of Alıp Möke, and finally to Üzüm Khan, the son of Alıp Möke. The three heroes in the epic are alive at the same time and all the three are told together throughout the epic.
The current article is an investigation into the epic of Altın Çüs in terms of the birth of the epic heroes, name giving, physical characteristics, their horses, war clothing and weapons, the struggles they made and their wars, the cast of epic helping and opposing them, miraculousness such as magic making, change of shape, reviving the death, pharmacy, being a scientist and prophecy etc. In the investigation, the order of topics was given importance in telling the epic, the explanations with regard to the characteristics of the heroes were made depending on this order. While talking about the characteristics of the heroes, example were given from the poetic parts of Altın Çüs epic.

Keywords: Khakas, Altın Çüs, epic, hero, mythology.
ÖZ Bu makale, Hakas folklorunun en önemli figürlerinden biri olan köpek ile ilgili mitleri ve ritüelleri açıklar. Bu araştırma, köpeğin fonksiyonel ve sembolik özellikleri kadar köpek ve yaşam döngüsü ile ilgili ritüeller arasındaki... more
ÖZ
Bu makale, Hakas folklorunun en önemli figürlerinden biri olan köpek ile ilgili mitleri ve ritüelleri açıklar. Bu araştırma, köpeğin fonksiyonel ve sembolik özellikleri kadar köpek ve yaşam döngüsü ile ilgili ritüeller arasındaki ilişkiyi de kapsar.
Anahtar Kelimeler: Hakaslar, köpek, geleneksel dünya görüşü, ruhlar, ritüel, Şamanizm
ABSTRACT
The article describes a body of myths and rituals associated with the dog, one of the most prominent fi gures of Khakas folklore. The analysis covers the functional and symbolic aspects of the dog as well as the relationship between the dog and rituals associated with life cycles.
Key Words: Khakas people, dog, traditional worldview, spirits, ritual, shamanism
ÖZ Tarih boyunca bütün toplumlarda kurban, insanın tanrıya yakınlaşmak için veya onunla bir şekilde iletişime geçmek için tercih ettiği yollardan biri olmuştur. Kurbana dair uygulamalar toplumdan topluma değişse de öz olarak aynı... more
ÖZ
Tarih boyunca bütün toplumlarda kurban, insanın tanrıya yakınlaşmak için veya onunla bir şekilde iletişime geçmek için tercih ettiği yollardan biri olmuştur. Kurbana dair uygulamalar toplumdan topluma değişse de öz olarak aynı kalmıştır. Türklerin Müslüman olmadan önceki kurban anlayışı ve uygulaması ıdık/ızıh ile karşılanmıştır. Bu uygulama Sibirya’da meskun, Müslüman olmayan ve eski Türk inancını kısmen devam ettirmekte olan Sibirya Türkleri tarafından son zamanlara kadar devam ettirilmiştir. Izıh kurbanının bireysel olduğu kadar, toplumsal yanları da vardır. Aynı zamanda her kurbanda olduğu gibi ızıh kurbanının ekonomik boyutu da incelenmeye değer niteliktedir. Bu açıdan bakıldığında, adı geçen kurban uygulamasının son örneklerinin SSCB’de yapılmış olması, kurbanın tamamen ortadan kalkmasını hızlandıran etkenlerden biri olmuştur. Özelde Hakas Türkleri, genelde ise Sibirya Türklerinin inanç sistemlerinde kurbanın ortadan kalkması, onların geleneksel inanç sistemlerini de (olumsuz anlamda) büyük ölçüde etkilemiştir. Çünkü ızıhla ilgili uygulama ve ritüeller inancın değişik boyutlarını da içermiş, o ortadan kalkınca içerdiği inanca ait diğer unsurlar da yok olmuştur. Bu makale, Hakas Türklerinin tanrı ve ruhlarına adanmış hayvanlar olan ızıhlarla ilgili Hakas inançları ve dini törenleri üzerinde durmaktadır. Araştırma; arşivlenmiş belgeler, saha belgeleri ve yayınlanmış verilere dayandırılmıştır. Yazar, bu inanç ve uygulamaların, hangi yollarla aile ve kavim yapılarına, anlambilimlerine ve işlevlerine bağlı olduğu üzerinde durmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Adanmış hayvan, ritüel, Şamanizm, tös, kabile, ruh, totem

ABSTRACT
Throughout history in all societies, sacrifice has been one of the man’s preferred ways to get closer to God or to communicate with him. Even though the practices on the sacrifice vary from society to society, they have basically remained the same. The Turks’ sense and practice of sacrifice before being a Muslim correspond to ıdık/ızıh. In Siberia, this practice has been continued until recently by non-Muslim Siberian Turks who partly continuing old Turkish beliefs. Izıh sacrifice has individual aspects as well as social aspects. At the same time, the economic dimension of ızıh sacrifice is worth to be examined as it happens in every sacrifice. When considered from this point of view, the latest examples of the above-mentioned practices of sacrifice performed in the USSR have been one of the accelerating factors of complete disappearance. In the belief systems of specifically Khakass Turks and generally Siberian Turks, the disappearance of the sacrifice has greatly affected (in negative sense) their traditional belief systems. Because the practices and rituals about ızıh have included the different dimensions of belief, and its disappearance has caused the disappearance of the other elements that belong to this belief. This article focuses on Khakass beliefs about ızıhs which are dedicated animals to Khakass Turks’ gods and spirits, and religious ceremonies. This research is based on archived documents, field documents and published data. The author dwells on in what ways these beliefs and practices depend on the structures of family and tribe, semantics and their functions.

Key Words: Sacred animal, ritual, shamanism, tyos, clan, spirit, totem
Özet Bir milletin duygu dünyasını, düşünce tarzını, yaşam biçimini, örf ve adetlerini, gelenek göreneklerini kısaca kültürel zenginliklerini içinde barındıran değerlerin en önemlilerinden biri, o millete ait sözlü anlatı ürünlerinden olan... more
Özet Bir milletin duygu dünyasını, düşünce tarzını, yaşam biçimini, örf ve adetlerini, gelenek göreneklerini kısaca kültürel zenginliklerini içinde barındıran değerlerin en önemlilerinden biri, o millete ait sözlü anlatı ürünlerinden olan masallardır. Kültürel zenginlik açısından oldukça köklü bir geçmişe sahip olan Kırgızların da masalları verimli bir şekilde işledikleri görülür. Temellerinde mitolojik ve Şamanik unsurların yer aldığı, olağanüstülüklerin bolca verildiği Kırgız masallarında sihir unsuru özellikle ve birçok amaçla kullanılmıştır. Ortadan kaybolma, görünmez olmayı sağlama; kişiyi etkisi altına alma; kötü kişileri ve varlıkları engelleme ve cezalandırma; kişiyi anında bir yerden başka bir yere götürme; güç ve kontrol sağlama; sınırsız mal, mülk ve rızık verme, zengin etme; şans getirme; gençleştirme, yaşlandırma; hastayı iyileştirme, ölüyü diriltme; dünyadaki her yeri ve her şeyi gösterme gibi amaçlar için sihri sağlayan nesnelere başvurulmuştur. Bu makalede, bu sihirli nesnelerin neler olduğu ve özellikleri gibi konular üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kırgız, masal, sihirli masallar, sihir, sihirli nesne MAGICAL OBJECTS IN KIRGHIZ FAIRY TALES COMPILED BY BRUDNIY AND ESHMAMBETOV Abstract One of the most important values bearing the world of feelings, thinking style, way of life, customs and traditions, shortly, the richness of a community is the fairy tales, which is one of the verbal narration products of it. Having a long standing background in terms of cultural richness, Kirghiz people work on fairy tales
Geçmişten 2013 yılına kadar "Çankırı Merkez’de Hıdırellez Geleneği" ile ilgili inanç ve pratikler hakkında yazılmış bir makaledir.
Geçmişten 2013 senesine kadar "Çankırı Merkez’de Hıdırellez Geleneği" ile ilgili inanç ve pratikler hakkında yazılmış bir makaledir.
ÖZ: Yaşamış oldukları geniş coğrafya üzerinde, gelecek nesillere çok sayıda sözlü anlatı ürünü, özellikle de destan bırakan Türklerin kadın kahraman bakımından en fazla örneğe sahip olan destanları, Hakas Türklerine aittir. Altın Arığ, Ay... more
ÖZ: Yaşamış oldukları geniş coğrafya üzerinde, gelecek nesillere çok sayıda sözlü anlatı ürünü, özellikle de destan bırakan Türklerin kadın kahraman bakımından en fazla örneğe sahip olan destanları, Hakas Türklerine aittir. Altın Arığ, Ay Huucın, Ah Çibek Arığ ve Huban Arığ gibi destanlar, savaşçı kadın kahramanların anlatıldığı Hakas destanlarından Türkiye Türkçesine aktarılan örnekler arasındadır. Bu destanlardan Huban Arığ, bir destan kahramanında bulunması gereken özelliklerin yanı sıra, erken dönem destan örneklerinde görüldüğü üzere, ana kahramanının bünyesinde ve destan genelinde mitolojik unsurların ağır bastığı bir destandır.
Yapılan incelemeler sonucunda kahramanın olağanüstü doğumu, ad alması, fiziksel özellikleri, atı, savaş giyimi ve gereçleri, erginlenme sürecine girerek maceraya atılışı, ölümü gibi kahramanlık destanlarında genel itibarıyla mevcut olan basamakların, Huban Arığ destanında da mevcut olduğu söylenebilir. Makalede bilhassa dikkat çekilmek istenen özellikler ise mitolojik altyapısı sayesinde destanda yer alan ve anlatı geleneği içerisinde yüzyıllardır kendini korumayı başaran olağanüstü varlıklardan yardım alma, sihirli nesnelere sahip olma, yeraltına inme, şekil değiştirme, hava olaylarına müdahale etme, ölüyü diriltme ve hastayı sağaltma, sihir (büyü) yapma gibi özelliklerdir. Bu özelliklerin tamamı, ilk dönem şamanlarına ait özelliklerdir ve tam bir savaşçı, iyi bir lider ve dünya nizamını sağlama konusunda öncü destan kahramanı Huban Arığ, bu özellikleri bünyesinde barındırdığı için Sibirya sahası Türk destanlarının kahramanlarından en çok incelemeye değer bulunanlar arasında yer almaktadır.
Makalede, özelde Huban Arığ destanının ana kahramanı üzerinden Hakas Türklerinin alp kız yiğitlik destanlarındaki kadın kahramanların özellikleri, genelde ise mitolojik unsurları ağır basan Sibirya sahası Türk kahramanlık destanlarında kahramanların özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir. Kahramanın özelliklerinden söz edilirken Huban Arığ destanının nazım parçalarından da örnekler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Huban Arığ, Hakas, mitoloji, destan, kahraman, kadın kahraman.

ABSTRACT: Khakass Turks, among other Turkic people, have the majority of the female heroine epics. Epics like Altın Arığ, Ay Huucın, Ah Çibek Arığ and Huban Arığ are among the examples of female heroine epics that are translated to Turkish dialect that is spoken in Turkey. Among these epics Huban Arığ, as seen in the early epic examples, has mythological elements which are dominant in both main character and in epic in general, besides the features that must be found in a epic hero.
As a result of the research it can be said that,  steps that are found in all heroic epics such as the epic hero's extraordinary birth, name taking, physical properties, horses, war clothing and equipment, the process of maturity, entering into the adventure and death; are also present in the epic Huban Arığ. Specifically emphasized features in this article, owing to their mythological base, had their place in epics and narrative tradition that let them to survive for centuries, are as follows; getting help from extraordinary beings, having magical objects, going underground, shape changing, interfering atmospheric phenomena, resurrecting dead, healing the patient and casting spells. All of these features belong to early shamans. Having the superior characteristics such as being a true warrior, a great leader and a pioneer in providing the world order, Huban Arig is one of the heros in Turkic epic that is worth researching most.
This article gives information in particular, about the characteristics of heroines in female warrior prowess epics of the Khakas Turks through the main character of the Huban Arığ epic; and in general, gives information about the characteristics of the heroes in Siberian field Turkic prowess epics in which predominates mythological elements. While explaining the characteristics of the heroine, examples from the verses of the Huban Arig epic are also presented.

Keywords: Huban Arığ, Khakass, mythology, epic, hero, heroine.
ABSTRACT A ring is not just a piece of jewelry that indicates commitment, endless unity and loyalty; it is a symbol that has a chain of common meanings intertwined with similar features in different geographies. It is seen that rings in... more
ABSTRACT
A ring is not just a piece of jewelry that indicates commitment, endless unity and loyalty; it is a symbol that has a chain of common meanings intertwined with similar features in different geographies. It is seen that rings in myths, epics, legends, fairy tales and folk stories provide features such as power, control, wisdom, youth, earthly and spiritual prosperity, good fortune, invisibility, shape changing, talking with plants and animals. Heroes wearing these rings that protect the human soul from the evil will not suffer in any way. In the stories of the west, it is often mentioned about cursed rings that effects its owner in a bad manner and brings only bad luck. These rings, located in places that can be associated with the underground such as the ground, the hole, the cave and the water bed, are given to the heroes by supernatural beings or wise men. Supernatural beings, such as demons or giants, are trapped in these rings, many of which are magical, as slaves of the rings at an unknown time. When the hero rubs his ring, reverses it, puts it in his mouth; when he hits the ring or whistles to it, the slave of the ring comes out and asks the hero for his wish. This wish is carried out by the slave right after the hero tells the slave what he wishes. In this article, many examples from the Chinese myths to the Arabic tales, from the Babylonian Talmud to the descriptions of Scandinavian, Celtic, Welsh, French and Spanish culture have been examined in order to determine the characteristics of the rings mentioned in folkloric tales. In addition, many examples of Turkish folk literature from Dede Korkut to Anatolian tales were also discussed.
Key Words: ring, magic, mythology, epic, tale, shape change

ÖZET
Yüzük, sadece bağlılık, sonsuz birliktelik ve sadakat belirten bir takı değildir; o, değişik coğrafyalarda benzer özelliklerle iç içe geçmiş, ortak anlamlar zincirine sahip bir semboldür. Mit, destan, efsane, masal ve halk hikayesi gibi anlatılarda yüzüklerin güç, kontrol, bilgelik, gençlik, maddi ve manevi refah, iyi şans, görünmezlik, şekil değiştirme, bitki ve hayvanlarla konuşabilme gibi özellikler sağladığı görülür. Ruhun kötü etkilerinden insanı koruyan bu yüzükleri takan kahramanlar hiçbir şekilde yara almaz. Genellikle Batı’nın anlatılarında sahibini kötü etkileyen, taşıyan kişiye uğursuzluktan başka bir şey getirmeyen lanetli yüzüklerden bahsedilir. Yer yarığı, delik, mağara ve su yatağı gibi yeraltı ile ilişkilendirilebilecek yerlerde bulunan bu yüzükleri kahramanlara doğaüstü varlıklar veya bilge kişiler verir. Çoğu sihirli olan bu yüzüklere ifrit veya dev gibi doğaüstü varlıklar, bilinmeyen bir zamanda yüzüğün kölesi olarak hapsolmuştur. Kahraman yüzüğü ovduğunda, ters çevirdiğinde, ağzına koyduğunda; yüzüğe vurduğunda veya ona doğru ıslık çaldığında yüzüğün kölesi ortaya çıkar ve kahramana dileğini sorar. Kahraman ona dileğini söyler söylemez de bu dilek, köle tarafından gerçekleştirilir. Bu makalede, halk anlatılarında geçen yüzüklerin özelliklerinin tespit edilebilmesi için Çin mitlerinden Arap masallarına, Babil Talmudu’ndan İskandinav, Kelt, Galler, Fransız ve İspanyol kültüründeki anlatılara kadar birçok örnek incelenmiştir. Ayrıca Dede Korkut’tan Anadolu masallarına kadar birçok Türk halk edebiyatı örneği de ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: yüzük, sihir, mitoloji, destan, masal, şekil değiştirme
Öz: Yaratılışından itibaren insanoğlu, varoluşunu ve evreni anlayabilmek adına sürekli gözlemde bulunmuştur. Gökyüzü, onun gözlem yapabilmesi ve bir şeyleri anlamlandırabilmesi için sonsuz bir kaynak oluşturmuştur. Birtakım benzetmeler... more
Öz: Yaratılışından itibaren insanoğlu, varoluşunu ve evreni anlayabilmek adına sürekli gözlemde bulunmuştur. Gökyüzü, onun gözlem yapabilmesi ve bir şeyleri anlamlandırabilmesi için sonsuz bir kaynak oluşturmuştur. Birtakım benzetmeler ile başarılı tespitler, önemli hesaplamalar yapan insan toplulukları, var oldukları dönemin en büyük medeniyetlerini kurmaya da vâkıf olmuştur. Sirius çift yıldızı, medeniyetlerin gökyüzü ile ilgili benzetmelerine, anlatmalarına ve hesaplamalarına en çok konu olan yıldızlardandır. Bu çift yıldıza medeniyetler gizemli bir şekilde önem vermiştir. Bu makale, bu gizemin ortaya konulması ve Türklerin de bu gizeme sahip anlatmalarının tespit edilip değerlendirilmesi ile ilgilidir. Siriusyen kültür için önemli semboller olan gök tanrı, ışık, yıldız, ok ve yay ile kurt ve köpek unsurları, dünya mitolojilerinde ve Türk mitolojisinde paralellik gösteren örnekleri ile bu makalede incelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Sirius, gök tanrı, ışık, yıldız, ok-yay, kurt-köpek

Astract: Since the time of creation, mankind has been constantly observing in order to understand its own existence and the universe. The sky has provided an endless source for them to be able to observe and understand the surrounding. Human societies made succesful findings and crucial calculations by using metaphors and as a result, they managed to establish the greatest civilizations of their time. Sirius  is one of those stars that has always been the main subject of metaphors, narratives and calculations of different civilizations. Almost all civilizations have mysteriously attached ultimate importance to this pair of stars. This article aims to present this mystery through identifying and evaluating Turkish narratives that contain it. The crucial symbols for sirius culture such as; sky god, light, star, arrow, bow, wolf and dog and which are similar in Turkish and World mythologies have been studied in this article.
Keywords: Sirius, sky god, light, star, arrow-bow, wolf-dog
99 ÖZ Türk kültüründe daha çok devlet kurumu olma özelliği ile bilinen toy, aynı zamanda doğum, ev-lenme, ölüm, kahramanlık gösterme, ad verme, karşılama, avdan veya zaferden dönme, esirlikten kurtulma, tahta çıkacak kişiyi belirleme,... more
99 ÖZ Türk kültüründe daha çok devlet kurumu olma özelliği ile bilinen toy, aynı zamanda doğum, ev-lenme, ölüm, kahramanlık gösterme, ad verme, karşılama, avdan veya zaferden dönme, esirlikten kurtulma, tahta çıkacak kişiyi belirleme, tahta çıkma, yemin etme, sofra yağmalatma vb. amaçlar-la düzenlenen kutlama veya anma geleneğidir. Türklerde bu geleneğin en önemli unsurlarından biri at yarışıdır. Türkler için atın önemi malumdur. Azeri, Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen, Uygur, Karakalpak ve Türkiye Türklerinden Sibirya Türklerine, İdil Ural Türklerinden Kafkasya Türkler-ine, Gagavuzlara ve Kırım Tatarlara kadar tüm Türklerin halk anlatmalarında atlara hususi bir yer verilmiştir. Türk destanları, kahramanların atlarının yarıştığı ve her zaman kazandığı at yarışı tasvirleri ile doludur. Bu makalede, Türk toylarından ve bunlarda gerçekleştirilen at yarışı ge-leneğini ele alındıktan sonra; Kırgızların Manas, Er Eşim, Kız Cibek, Ak Möör ve Kız Darıyka; Mirgen destanları, Türklerin toy geleneklerinin ve bu toylarda yapılan at yarışlarının destanlara yansıması açısından incelenmeye çalışılmıştır. At yarışlarının düzenlenme sebebinin diğer destanlardan farklı olması ve destandaki at yarışı tasvirlerinin can-lılığı nedeniyle Hakas destanı Altın Taycı da bu makalede ayrıca incelenmiştir. ABSTRACT "Toy" is mostly known to be a state institution in the Turkish culture however, at the same time it is also known as a celebration or commemoration ceremony organized for the occasions such as; birth, marriage, death, demonstration of heroism, name giving, welcoming, returning from hunt or victory, salvation from captivity, determining the succession to the throne, accession to the throne, oath taking and house looting (sofra yağmalatma?). One of the most important elements of this tradition among Turks is the horse race whose significance for Turks does not need explanation. Horses have a special place in all Turkic narrations that belong to: Azeri, Uzbek, Kyrgyz, Kazakh, Turkmen, Uyghur, Karakalpak, Turkish, Siberian Turks, Ural Turks, Caucasusian Turks and Gagauz and Crimean Tatars. The Turkic epics are filled with descriptions of horse racing, where heroes' horses race and always win. In this article, of Tuva; The Khan Mirgen epics of the Khakas were mentioned after mentioning the Turkic "toy" and the horse racing tradition realized in them. Due to the fact that the reasons for the arrangement of the horse races are different from the other epics and the portraits of the horse race in the epic are alive, Khakassian Legend Altın
Renklerin evrensel tanımlarından yola çıkarak sembolik anlamlarına ulaşmaya çalışan ve belirli bir Türk coğrafyasının incelenmesi ile sınırlandırılmış olan bu makalede, Güney Sibirya sahasında yaşamını sürdüren Hakas Türklerinin alıptığ... more
Renklerin evrensel tanımlarından yola çıkarak sembolik anlamlarına ulaşmaya çalışan ve belirli bir Türk coğrafyasının incelenmesi ile sınırlandırılmış olan bu makalede, Güney Sibirya sahasında yaşamını sürdüren Hakas Türklerinin alıptığ nımahlarından yani kahramanlık destanlarından Türkiye Türkçesine aktarılan on örneğin sarı renk sembolizmi açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Türklerin zengin renk söz varlıkları hakkındaki bir dizi çalışmanın ikinci basamağını oluşturan bu makalenin giriş bölümünde renk konusuna kısaca değinilmiştir. Makalenin birinci bölümü, Türk kültüründe; ikinci bölümü ise Türk mitolojisi ve Şamanizminde sarı renk kullanımı ile ilgilidir. Üçüncü bölüm, Hakas Türklerinin kahramanlık destanlarından Ah Çibek Arığ, Altın Arığ, Altın Çüs, Altın Taycı, Ay Huucın, Han Mirgen, Han Orba, Huban Arığ, Kara Kuzgun ve Öcen Beg adlı destanlarda altın sarısı ve düz sarı örneklerin destan metinlerinden alınarak çalışmaya aktarıldığı bölümdür. Bu bölüm, örnek sayısının ve çeşitliliğinin fazla olmasından dolayı yeryüzü şekilleri, yer/yurt/ülke, saray/ev/otağ ve saraya/eve/otağa ait unsurlar, at ve ata ait unsurlar, kahramanlar ve kahramanlara ait unsurlar, ölüm ile ilgili unsurlar, hayvanlar ve bitkiler alt başlıklarına ayrılmış; bu alt başlıklar da kendi içlerinde uygun alt başlıklar ile detaylandırılmıştır. Sonuç bölümünde ise, bir önceki bölümden hareketle Hakas Türklerinin kahramanlık destanlarında sarıg/sarı renk hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Kutsal/tanrısal olana işaret edilirken altın sarısı; yeryüzü tasvirleri ile yeraltı ve yeraltının yeryüzü temsilcilerinden yani kötü, zararlı, uğursuz, hastalıklı olanlardan bahsedilirken ise düz sarı renk kullanımının özellikle tercih edildiği tespit edilmiştir. 
Anahtar Kelimeler: mitoloji, Türk mitolojisi, Türk Şamanizmi, Hakas, destan, renk, sarı, sarıg, altın.

In the current study trying to reach their symbolic meanings based on the universal definitions of colours and limited with the investigation of a certain Turkish geography, it is aimed to study ten samples of the heroic epics translated into Turkey Turkish from the heroic epics (alıptıg nımahları) of Khakas Turks living in the Southern Siberia in terms of yellow colour symbolism. In the introduction part of this study forming the second step of a set of studies into the rich colour vocabulary of Turks, the subject of colour was shortly mentioned. The first part of the study is over the use of yellow colour in Turkish culture while the second part is related to its use in Turkish Mythology and Shamanism. The third part of the study is the part where golden yellow and straight yellow samples in the epics of Ah Çibek Arığ, Altın Arığ, Altın Çüs, Altın Taycı, Ay Huucın, Han Mirgen, Han Orba, Huban Arığ, Kara Kuzgun and Öcen Beg, which are among the heroic epics of Khakas Turks, were taken from the epic texts and transferred to the study. Because of the abundancy of samples and variety, this part was divided into the sub-divisions of land forms, place/homeland/country, palace/home/otağ (state tent) with the elements regarding palace/home/otağ, horse and elements regarding horse, heroes and elements regarding heroes, elements regarding death, animal and plants; and these sub-divisions were also divided into sub-divisions with suitable headings and were detailed. In the conclusion part, some evaluations were made with regard to sarıg (yellow) colour in the heroic epics of Khakas Turks depending on the previous part. It was found that golden yellow was referred to what is holy/heavenly while straight yellow was particularly preferred in reference to earth descriptions with the underground and the representatives of underground in the surface, namely in the meaning of bad, harmful, inauspicious and morbid.
Keywords: Mythology, Turkish Mythology, Turkish Shamanism, Hakas, epic, colour, yellow, sarıg, gold
Özet: Hakaslar, Güney Sibirya’da yaşayan Türk boylarından biridir. Hakas adıyla anılan başlıca Türk boyları Sagaylar, Kaçinler, Koyballar, Beltirler ve Kızıllardır. Bunlardan Kaç, Sagay ve Koybal boyları, Abakan vadisinde ve civar... more
Özet: Hakaslar, Güney Sibirya’da yaşayan Türk boylarından biridir. Hakas adıyla anılan başlıca
Türk boyları Sagaylar, Kaçinler, Koyballar, Beltirler ve Kızıllardır. Bunlardan Kaç, Sagay ve
Koybal boyları, Abakan vadisinde ve civar steplerde; Kızıllar ise Yüz stebinde oturmaktadır. Bu
çalışmada, Güney Sibirya’da yaşayan ve lehçe tasnifinde kuzey-doğu grubunda yer alan Hakas
Türkçesindeki sıfatlar üzerinde hangi eklerle, kelimeler ve yapılarla nasıl pekiştirme ve
derecelendirme yapıldığının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Hakas
Türkçesindeki bazı eserler taranarak sıfatların derecelendirilmesini sağlayan yapılar ve
kullanımlar ortaya çıkarılmış ve konu, cümle örnekleriyle açıklanmaya çalışılmıştır. Ele alınan
konunun Hakas gramer kitaplarındaki işlenişi de verilmiştir. Çalışmanın sonucunda aynı kökten
gelen Hakas Türkçesi ve Türkiye Türkçesinin bunca zamana ve mesafelere rağmen çok da
ayrışmadığı ve farklılaşmadığı; lehçeler arasında sıfatların pekiştirilmesi ve
derecelendirilmesinde birçok ortak kullanımın olduğu görülmüştür. Ancak her iki lehçelenin
gramer kitaplarına bakıldığında aslında bu konunun ayrıntılı olarak işlenmediği de
anlaşılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Hakas, Hakasça, sıfat, sıfatlarda pekiştirme, derecelendirme
REINFORCEMENT AND GRADATION OF ADJECTIVES IN TURKIC HAKAS
LANGUAGE
Abstract: Khakas people is one of the Turkic tribes living in the southern Siberia. Major Turkish
tribes known as Khakas are Sagais, Kachins, Koibals, Beltirs and Kyzyls. Kach, Sagai and Koibal
tribes live in the Abakhan Valley and the steppes around and Kyzyls live in Yüz steppes. In the
current study, it was aimed to investigate with which suffixes, words and structures, and how the
adjectives in Turkic Khakas language in the southern Siberia which is considered in the northeastern
group in dialect classification are reinforced and gradated. In this sense, some works were
scanned in the Turkic Khakas language, the structures and usages allowing the classification of
adjectives were determined and they were tried to explain with examples. The way that the issue
in question was studied in Khakas grammar books was also given. It was found at the end of the
study that despite all this time and distance, the two dialects coming from the same origin did not
differ so much and that there are a great many common usages in the reinforcement and gradation
of the adjectives between the two languages. However, it was also found that this issue was not
studied in the grammar books of the two dialects in detail.
Keywords: Khakas, Khakas language, adjective, reinforcement in adjectives, gradation
ÖZET Türkler, sözlü kültür örneklerinin en erken dönemlerinden itibaren kadına önemli bir yer vermiş ve bu örneklerde kadını her zaman üstün bir şekilde anlatmıştır. Yaratılış ile ilgili mitolojik anlatmalarından Oğuz Kağan Destanı’na,... more
ÖZET

Türkler, sözlü kültür örneklerinin en erken dönemlerinden itibaren kadına önemli bir yer vermiş ve bu örneklerde kadını her zaman üstün bir şekilde anlatmıştır. Yaratılış ile ilgili mitolojik anlatmalarından Oğuz Kağan Destanı’na, Köktürk harfli Yenisey yazıtlarından Dede Korkut Kitabı’na kadar Türklerin İslamiyet öncesi pek çok edebi ürünü Ak Ana, Umay, Güneş Ana, Ateş Ana, Ayısıt, İnkey, Ana Maygıl, dişi su iyeleri gibi yaratıcı, bereket ve refah sağlayıcı, sağaltıcı, koruyucu vb. dişilerden bahseder. Mitoloji, destan ve tarih üçgeninde Türklerin güçlü kadın kahramanlarına sıklıkla rastlanır ve bu kadınların birbirleri ile ilişkili oldukları noktalarda önemli ipuçları gizlidir. Tarih sahnesinden ve efsanelerden bildiğimiz Amazonlar ile Turan başbuğu Tomris Hatun ve onun askeri gücü, Dede Korkut’un güçlü hanımları ve onların kırk ince belli kızları ile Selçukluların Terken (Türkan) hatunu ve onun kudreti, Karakalpakların Kırk Kız Destanı’nda anlatılan savaşçı kadınları ile Anadolu’nun Bacıyan-ı Rum teşkilatı, Türk kadınının gücünü anlatma konusunda birbirini tamamlayan örneklerdir.
Bu bildiride, Türk mitolojisindeki ve destanlarındaki savaşçı, mücadeleci, destekçi, denetleyici, sahiplenici vb. kadın kahramanlar hakkında kısa bilgiler verildikten sonra Hakas Türklerinin kız alp yiğitlik destanlarından Ah Çibek Arığ’ın kadın kahramanı ve onun savaşçı özellikleri anlatılmaktadır. Hakasların kadın destan kahramanları sayıca fazladır ve bu durum incelenmeye değerdir. Hem bu açıdan hem de destanlarda görmeye alışkın olduğumuz erkek kahramanların özelliklerinin bir kadın kahramanda bulunuyor olmasının incelenmesi açısından bu bildiri önemli bir konuyu içermektedir.

Anahtar Kelimeler: Türk kadını, mitoloji, destan, Hakas, Ah Çibek Arığ.
Renkler, insanlık tarihinde sadece görsel ayırt edici ve algı zenginleştirici olma özellikleri ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda kültürel ve sembolik bir derinliğe de sahip olmuştur. Renklerin algılanışı, sembolizmi ve kültürel... more
Renkler, insanlık tarihinde sadece görsel ayırt edici ve algı zenginleştirici olma özellikleri ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda kültürel ve sembolik bir derinliğe de sahip olmuştur. Renklerin algılanışı, sembolizmi ve kültürel bağlamdaki önemi, bu çalışmanın merkezinde yer almaktadır. Bu bildirinin amacı, renk sembolizminin daha önce bilinen kabullerinden yola çıkarak toplumsal boyutlarını incelemek ve Türklerin yaşadığı belirli bir coğrafyada renklerin sembolizmi üzerine odaklanmaktır. Bildirinin giriş bölümünde (birinci bölüm) renk, sembolizm ve renk sembolizmi kavramları açıklanmaktadır. İkinci bölüm, Türk kültür tarihinde kara/siyah renk sembolizminden bahsetmektedir. Üçüncü bölümde, Türk mitolojisinde ve Şamanizminde kara/siyah renk konusu işlenmektedir. Dördüncü bölümde ise Türkiye Türkçesine aktarılarak yayımlanan Ah Çibek Arığ, Altın Arığ, Altın Çüs, Altın Taycı, Ay Huucın, Han Mirgen, Han Orba, Huban Arığ ve Kara Kuzgun adlı kahramanlık destanlarında kara/siyah rengin kullanımı incelenmekte ve bu destanlardaki uygun örnekler tespit edilmektedir. Tespit aşamasında; Hakas Türklerinin alıptığ nımah adını verdikleri kahramanlık destanları, Hakas kahramanlık destanlarının bu dokuz örneğinde kara kelimesinin geçtiği yerlerden hareketle, renk sembolizmi açısından ele alınarak alt başlıklara ayrılmaktadır. Sonuç bölümünde (beşinci bölüm) ise, dördüncü bölümdeki tespitlerden yola çıkılarak Hakas kahramanlık destanlarında kara/siyah renk hakkında değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu rengin yeraltını, kötülüğü, bilinmeyeni yani genellikle olumsuz sembolik anlamları içermekle beraber olumlu anlamda da güce işaret ettiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: mitoloji, Türk mitolojisi, Türk Şamanizmi, Hakas, destan, kahramanlık destanı, renk, renk sembolizmi, kara, siyah
ÖZET: Masallar, kökleri en eskiye dayanan, anlatım ve motif zenginliğine zaman içerisinde zenginlik katarak günümüze kadar gelmeyi başarabilen, en canlı sözlü kültür öğelerinden biridir. Derinlerinde birçok mana barındıran bu anlatmalar,... more
ÖZET: Masallar, kökleri en eskiye dayanan, anlatım ve motif zenginliğine zaman içerisinde zenginlik katarak günümüze kadar gelmeyi başarabilen, en canlı sözlü kültür öğelerinden biridir. Derinlerinde birçok mana barındıran bu anlatmalar, insanın bilinçdışının topluma farkında olmadan aktarılmasını sağlayarak insan topluluklarının davranışlarını belirlemede önemli bir rol oynar. Anadolu masalları, Türk kültürünün yaşayan hazinelerindendir ve Türklere bu hazineyi koruyarak gelecek nesillere aktarma görevi düşmektedir. Bizim gibi alan araştırmacılarına düşen görev ise masalın en orijinal ve etkileyici parçası olan motife inerek bir masal metninde motiflerden hareketle masalı araştırmak ve mukayese konusunda zengin örneklere sahip olan masal metinleri üzerine bilimsel çalışmalar yapmaktır.
Bu bildiride Pertev Naili Boratav’ın Az Gittik Uz Gittik, Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Masalları ve Umay Türkeş Günay’ın Elazığ Masalları ve Propp Metodu kaynakları temel alınarak Anadolu masallarındaki kıyafet ve aksesuarların masal metinleri içerisinde nasıl kullanıldığı incelemiştir. Masal ve motif kavramları tanımlanarak Anadolu’da anlatılan masallarda yer alan sihirli kıyafet ve aksesuarlar ile sihir özelliği olmayan kıyafet ve aksesuarlar kısaca açıklanmaya çalışılmıştır. Masal kahramanları için önemli özelliklere sahip olan veya masal anlatımı sırasında şahıslardan bahsederken kullanılan gömlek, yelek, ehram, palto, ferace, tebdil-i kıyafet ve peçe; başörtüsü, duvak, şapka ve külah; çorap, çarık, terlik ve nalın; yüzük, bilezik, gerdanlık, inci ve taç; mendil, tespih ve kemer gibi kıyafet ve aksesuarlardan en dikkat çekici olanları, masal cümleleri ile birlikte bu bildiride sunulmuştur. Bu kıyafet ve aksesuarlar bildiri kapsamında, olağanüstülük özelliklerinden sosyal statüyü belirleme özelliklerine kadar birçok açıdan da ele alınmıştır. Bu sayede halk anlatılarının en küçük unsurundan yola çıkılarak farklı bir bakış açısıyla Anadolu masallarının incelenmesi, canlılıklarının sürdürülmesi ve geleceğe aktarılması konusunda bir katkı sağlanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: masal, motif, kıyafet, aksesuar, Anadolu.


ABSTRACT: Tales are one of the liveliest cultural components based on old ages, being able to reach the current time by enriching the narration and motives in time. These narrations baring profound meanings play a significant role in determining the behaviours of communities by allowing to convey the unconsciousness of human being to the community implicitly. Anatolian tales are the living treasures of Turkish culture and the Turk has the task of preserving and conveying this treasure to the coming generations. Our responsibility as the field researchers is to investigate the tale by going back to its origin, finding the motive as the most impressive part depending on the motives in the text of the tale and carry out scientific researches into the texts of tales which are of rich examples in terms of comparison.
In the current paper, how clothes and accessories in Anatolian tales were used in the Anatolian texts were investigated based on the sources of Az Gittik, Uz Gittik by Pertev Naili Boratav, Erzurum Masalları by Bilge Seyidoğlu and Elazığ Masalları by Umay Türkeş Günay with Propp Method. By defining the concepts of tale and motive, magic clothes and accessories taking place in the tales told in Anatolia and those having no feature of magic were explained in short. Having an important role for the heroes in tales or used while talking about people in telling the tale, shirt, waist, ehram, coat, ferace, disguise and purdah; scarf, veil, hat and cap; sock, rawhide sandal, slipper and wooden sandal; ring, bracelet, necklace, pearl and crown; handkerchief, prayer beads and belt as the most striking clothes and accessories were presented in the current paper with the clauses used in the tales. These clothes and accessories were examined in different terms varying from being extraordinary characteristics to their features of determining the social status. In this way, it was aimed to investigate the Anatolian tales from a different point of views depending on the smallest component of public narrations, so contributing in terms of maintaining their liveliness and conveyance to the future.

Keywords: tale, motive, clothe, accessory, Anatolia.
ÖZET: Birçok uygarlığın beşiği olan Anadolu, bu uygarlıkların kültürlerini hala her köşesinde taşımaktadır. Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra bu eski uygarlıkların kültürleri özellikle Türk halk kültürü ile yeni bir sentez... more
ÖZET: Birçok uygarlığın beşiği olan Anadolu, bu uygarlıkların kültürlerini hala her köşesinde taşımaktadır. Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra bu eski uygarlıkların kültürleri özellikle Türk halk kültürü ile yeni bir sentez oluşturmuş ve bu sentez günümüze kadar devam etmiştir.Halk kültürü unsurları, Türk halkının duygularını aktardığı ve hayatlarından izler taşıyan, en önemli unsurlardır. Geleneksel kültürü yeni kuşaklara aktarma görevinin yanında gelenek, görenek, halk sanatları ve sözlü kültür ile bir ulusun kültürel kişiliğini yansıtma açısından da en canlı ve anlamlı belgeleridir. Bu kültür unsurları sayesinde Türk toplumunda aile, dostluk, dayanışma ve paylaşma gibi önemli kavramlar gelişmiş ve yerleşmiştir. Halk kültürünü tanıtmak, yeni kuşaklara aktarmak, geliştirmek ve yaşatmak için bu kültürün araştırılması ve belgelenmesi amaçlı projelerin yapılması gerekmektedir. Bu projeler, bölgelerin yerel kalkınması açısından da önemlidir. Çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından verilen proje desteklerinden yararlanarak yapılan proje örneklerinden biri de “Şanlıurfa El Sanatları ve Sözlü Kültür Projesi”dir. Bu çalışma, Şanlıurfa Valiliği ile Gazi Üniversitesi Türk El Sanatları Araştırma Uygulama Merkezi arasında yapılan bir protokolle sürdürülmüştür. Bu proje çerçevesinde il merkezinde, ilçelerde ve köylerde alan çalışması yapılmış, elde edilen veriler kitap haline getirilmiş ve Şanlıurfa Geleneksel El Sanatları Merkezi kurulmuştur. Bu bildiride yerel kalkınmada halk kültürü projelerinin önemi vurgulanarak Şanlıurfa El Sanatları ve Sözlü Kültür Projesi’nin yöreye katkıları örneklerle açıklanacaktır.
Anahtar Kelime: Yerel kalkınma, halk kültürü, sözlü kültür, el sanatları, gelenek

ABSTRACT: Being a cradle of many civilizations, Anatolia still possesses those civilizations’ cultures on every corner. After Turks settled in Anatolia, those ancient civilizations’ cultures formed a synthesis with especially Turkish folk culture. This synthesis has been carried on until today. Folk culture constituents are the most important ones by which Turkish people pass on their emotions while also carry marks of their lives. Folk culture constituents have the duty to pass traditional culture to the young. Besides, these are the most significant records of culture in the way these constituents reflect the tradition, folk culture, oral culture and cultural identity of a nation. By virtue of these cultural constituents, some important notions like family, friendship, solidarity and sharing have been developed and took hold.
In order to publicize, pass on to new generations, develop and conserve this cultural heritage, projects should be done that aim to investigate this culture and document it. These projects are also important for local development of related regions. One of the examples of such projects is “Şanlıurfa handcrafts and oral culture project”. This work is performed due to a protocol made by Governorate of Şanlıurfa and Gazi University. Within the scope of this project field study has been done in central city, city districts and villages; acquired data has been gathered in a book and Şanlıurfa traditional handcraft center has been founded. In this paper, by emphasizing the importance of folk culture projects in local development contribution of Şanlıurfa handcrafts and oral culture project to the region is explained with sample cases.
Key Words: Local development, folk culture, oral culture, handcraft, tradition.
ÖZET: Şanlıurfa’nın köklü geleneklerinden biri olan heket söyleme geleneğinin ilk olarak ne zaman başladığı bilinmese de bu gelenek, elektriğin olmadığı dönemlerde, özellikle geceleri, ev halkının hoşça vakit geçirebilmelerini sağlayan... more
ÖZET: Şanlıurfa’nın köklü geleneklerinden biri olan heket söyleme geleneğinin ilk olarak ne zaman başladığı bilinmese de bu gelenek, elektriğin olmadığı dönemlerde, özellikle geceleri, ev halkının hoşça vakit geçirebilmelerini sağlayan hem eğlenceli hem de kültürel bir yol olmuştur. Radyo, televizyon ve diğer teknolojik aletlerden henüz faydalanılmaya başlanmadığı dönemde Şanlıurfa’nın sözlü kültürü oldukça canlıdır ve heket söylemek de oldukça yaygındır. Bu dönemde heketçiler ev ev gezer ve her evde hürmet görür. Ev sahipleri tarafından evlerinin başköşesine oturtulan heketçiler yedirilir, içirilir ve gece de o evde misafir edilir. Hem büyükleri hem de küçükleri anlattıkları ile etkisi altına almayı başaran heketçilerde çok özel bir yetenek olduğu açıktır. Heketleri o kadar gerçekçi anlatırlar ki dinleyenler bu heketin yaşanmış olduğunu sanır. Hem onların heket söylemelerine hem de ev sahipleri tarafından çok iyi ağırlanmalarına özenen kişiler de heketçi olmak için uğraşmıştır ve böylece heket söyleyenlerin sayısı da artmıştır. Bu da bir geleneğin doğmasını sağlamıştır.
Bu bildiri, hem hikâyelerden hem de masallardan çeşitli unsurları bünyesinde barındıran ama Şanlıurfa’ya özgü olan heket söyleme geleneği hakkında yapılan bir araştırmanın ürünü olarak yazılmıştır. 

Anahtar Kelimeler: Şanlıurfa, heket, heketçi, hikâye, masal

ABSTRACT: It is not known when Şanlıurfa's long-standing tradition of heket telling begins, but this tradition has become a way of fun and a cultural thing, especially during the days when there is no electricity, particularly at night, allowing the household members to have a good time. In the period when radio, television and other technological instruments have not yet been utilized, Şanlıurfa's verbal culture is very lively and it is quite common to tell heket. At this time, the heket tellers visit every house and are treated with respect in each one of them. The heket tellers who are settled by their hosts in the seat of honour of their houses are fed, treated well and are hosted in that house at night. It is obvious that heket tellers, who have succeeded in influencing both adults and young people with what they told, have a very special ability. The hekets are so realistic that listeners think that heket has really happened. People who aspire to heket tellers way of telling hekets and to the way they are treated by the hosts have also struggled to become heket tellers themselves and thus the number of heket tellers has greatly increased. This has made a tradition come true.
This paper is written as a product of a research on the tradition of heket-telling which is unique to Şanlıurfa but also contains various elements from both stories and fairy tales.

Keywords: Şanlıurfa, heket, heket teller, story, fairy tale