Cankiri Karatekin Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi
Çalışmada inovasyonun ekonomik büyüme sürecinde yüksek katma değere sahip olan otomotiv sektörünü... more Çalışmada inovasyonun ekonomik büyüme sürecinde yüksek katma değere sahip olan otomotiv sektörünün rekabet gücü üzerindeki etkisinin belirlemesi amaçlanmaktadır. Bunun için çalışmada OICA (Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Örgütü-International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) üyesi AB (14) ülkeleri ve 1995-2020 dönemi ele alınmıştır. Çalışmada panel veri analizinin yanı sıra yatay kesit bağımlılığını dikkate alan testler kullanılmıştır. Analiz sonucunda, panele ait inovasyon göstergelerinde sadece petrol tüketimi değişkenin otomotiv sektörü rekabetinde azaltıcı bir etkisinin olduğu gözlenmiştir. Ülkelere ait analiz sonuçları incelendiğinde ise her ülke için faklı inovasyon göstergelerinin rekabet gücünü etkilediği tespit edilmiştir. Genel olarak sanayi katma değeri ve eğitim harcamaları değişkenlerinin rekabet gücü üzerinde etkili olduğu ve bu etkinin incelenen ülkeler açısından farklı oldukları belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre; özellikle beşeri sermaye göster...
Çalışmada rekabet avantajı elde etmek için yüksek çıktıya ihtiyaç duyan yeni sanayileşen ülkeleri... more Çalışmada rekabet avantajı elde etmek için yüksek çıktıya ihtiyaç duyan yeni sanayileşen ülkelerin çevreci politikalarını dikkate alarak ekonomik gelişimlerini sağlayıp sağlamadığını Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezi altında belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında 1980-2020 yılları için hipotez, panel veri analizi ile test edilmiştir. Çalışmada yatay kesit bağımlılığını dikkate alan CADF birim kök, Westerlund eşbütünleşme ve Geliştirilmiş Ortalama Grup Tahmin Edici (AMG) testleri kullanılmıştır. Edinilen bulgulara göre değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu gözlemlenmekle birlikte, Meksika, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Hindistan, Malezya ve Tayland’ da kişi başı gelirdeki artışın karbon emisyonlarını artırdığı tespit edilmiştir. Sonuç, gelişimlerini henüz tamamlamamış olan yeni sanayileşen ülkelerde beklentiler yönünde gerçekleşmiş olup, kişi başı gelirdeki artışın sanayileşme sürecinde çevresel sorunları artırdığını ileri süren çevresel Kuznets eğrisi hipote...
Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 kü... more Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 küresel krizi ile birlikte Türkiye’nin ithalat ve ihracat değerleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2008-Q1:2020-Q4 dönemi analiz edilmiştir. REDK (reel efektif döviz kuru), dış ticaret değerleri ve enflasyon değişkenleri için Augmented Dickey Fuller (ADF), Phillips Perron (PP) ve Zivot-Andrews (ZA) birim kök testleri ve kısa- uzun dönem katsayı tahminleri için sırasıyla Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM), Dinamik En Küçük Kareler Yöntemi (DOLS) ve Tam Düzeltilmiş En Küçük Kareler Yöntemi (FMOLS) yöntemleri uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile tespit edilmiştir. İki modelle yürütülen analizde elde edilen bulgular şu şekildedir: Ⅰ) Kısa dönemde REDK ithalatı azaltırken uzun dönemde hem REDK hem de enflasyon ithalatı azaltmıştır. Ⅱ) Kısa dönemde REDK ihracatı azaltırken enflasyon artırmış, uzun dönemde ise her iki değişken de ihracatı azaltmıştır. Ⅲ) Araştırılan dönemlerde ithalat ve enflasyon arasında çift yönlü nedensellik tespit edilirken, enflasyondan ihracata doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi belirlenmiştir. Analiz sonuçlarından hareketle ithalat ve ihracat üzerinde enflasyon ve REDK’nin olumsuz etkisi göz önünde bulundurulduğunda, politikaların enflasyonu azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gelişmesi neticesinde dış ticaret ve makroekonomik dengesizliğin ortadan kalkacağı ifade edilebilir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2022
Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 kü... more Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 küresel krizi ile birlikte Türkiye’nin ithalat ve ihracat değerleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2008-Q1:2020-Q4 dönemi analiz edilmiştir. REDK (reel efektif döviz kuru), dış ticaret değerleri ve enflasyon değişkenleri için Augmented Dickey Fuller (ADF), Phillips Perron (PP) ve Zivot-Andrews (ZA) birim kök testleri ve kısa- uzun dönem katsayı tahminleri için sırasıyla Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM), Dinamik En Küçük Kareler Yöntemi (DOLS) ve Tam Düzeltilmiş En Küçük Kareler Yöntemi (FMOLS) yöntemleri uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile tespit edilmiştir. İki modelle yürütülen analizde elde edilen bulgular şu şekildedir: Ⅰ) Kısa dönemde REDK ithalatı azaltırken uzun dönemde hem REDK hem de enflasyon ithalatı azaltmıştır. Ⅱ) Kısa dönemde REDK ihracatı azaltırken enflasyon artırmış, uzun dönemde ise her iki değişken de ihracatı azaltmıştır. Ⅲ) Araştırılan dönemlerde ithalat ve enflasyon arasında çift yönlü nedensellik tespit edilirken, enflasyondan ihracata doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi belirlenmiştir. Analiz sonuçlarından hareketle ithalat ve ihracat üzerinde enflasyon ve REDK’nin olumsuz etkisi göz önünde bulundurulduğunda, politikaların enflasyonu azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gelişmesi neticesinde dış ticaret ve makroekonomik dengesizliğin ortadan kalkacağı ifade edilebilir.
International Journal of Management Economics and Business, 2021
Ekonomik büyümenin sağlanmasında, enerji kullanımının ve elektrik enerjisi tüketiminin ülke gelir... more Ekonomik büyümenin sağlanmasında, enerji kullanımının ve elektrik enerjisi tüketiminin ülke gelirleri üzerinde yarattığı etkilerin araştırılması politika yapıcılar için önem arz etmektedir. Bu bakımdan çalışmada enerji kullanımını ifade eden petrol tüketimi ile elektrik enerjisi tüketiminin Türkiye’nin ekonomik büyümesini ne yönde ve hangi oranda etkilediğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda Türkiye’nin 1960 ve 2014 yıllarını kapsayan çalışmada, Otoregresif Dağıtılmış Gecikme Modeli (ARDL) kullanılmıştır. Analiz sonucunda uzun dönemde enerji kullanımının ekonomik büyümeyi %4.51 oranıda pozitif yönde etkilediği sonucuna varılırken, elektrik kullanımının ekonomik büyümeyi %0.62 oranında azalttığı sonucuna varılmıştır. Elektrik tüketiminin ekonomik büyüme üzerinde pozitif bir etki yaratabilmesi için elektrik üretiminin ülke içerisinde artırılması ve ithal eden değil, ihraç eden ülke konumuna gelmesi ile sağlanacağını düşülmektedir.
Tarih boyunca uluslararasında en önemli ticari ağlardan birisini oluşturan
İpek Yolunun, günümüzd... more Tarih boyunca uluslararasında en önemli ticari ağlardan birisini oluşturan İpek Yolunun, günümüzde faaliyetinin ve etkinliğinin artırılması için modern yöntemlerle tekrar canlandırılması hedeflenmektedir. Bu bakımdan üç kıtada faaliyet gösterecek proje kapsamında demir, deniz ve kara yolları iyileştirilmeleri yapılırken, bazı bölgelerde de ekonomik entegrasyon girişimleri yürütülmektedir. Böylece başta Çin olmak üzere, bir kuşak bir yol (BKBY) projesinde yer alan ülkelerin ekonomik büyümelerinin artması beklenmektedir. Bu çerçevede çalışmada, projede yer alan ülkelerde yürütülen faaliyetler, dış ticaret değerleri ve taşımacılıkla ilgili verileri incelenmiştir. İncelenen verilere göre projenin yürürlüğe girdiği 2013 yılından sonra dış ticaret ve taşımacılık verilerinde artış olduğu gözlenmiştir. Bu artış özellikle fiziki projelerin yürütüldüğü ülkelerde daha fazladır. Ülkelerarasındaki ilişkilerin proje kapsamında yürütülen altyapı çalışmalarının tamamlanmasına bağlı olarak, ticaretin ve güvenliğin artırılması ile küresel Covid-19 salgının ortadan kalkmasıyla daha fazla güçleneceği düşünülmektedir.
EconTR2021 III. International Conference on Economics , 2021
This paper aims to determine the effect of inflation and devaluation in Turkey's imports and expo... more This paper aims to determine the effect of inflation and devaluation in Turkey's imports and exports after the 2008 global crisis. In the analysis, real effective exchange rate, foreign trade, and inflation for the period 2008-Q1: 2020-Q4, ADF-PP unit root tests, Johansen cointegration analysis, and short-long term coefficient estimates, VECM, FMOLS, and DOLS methods were applied. Causality between variables was determined by the Toda-Yamamoto causality analysis. The findings of the analysis conducted with two models are as follows: i) In the short run, the real effective exchange rate decreases imports. In the long run, both the real effective exchange rate and inflation reduce imports. ii) In the short run, the real effective exchange rate decreases exports and increases inflation. In the long run, both variables decrease exports. iii) There is bidirectional causality between imports and inflation, and unidirectional causality from inflation to exports. Based on the findings; considering the negative effects of inflation and the real effective exchange rate on imports and exports, it will be possible to eliminate the foreign trade and macroeconomic imbalances by reducing inflation and increasing production.
Cankiri Karatekin Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi
Çalışmada inovasyonun ekonomik büyüme sürecinde yüksek katma değere sahip olan otomotiv sektörünü... more Çalışmada inovasyonun ekonomik büyüme sürecinde yüksek katma değere sahip olan otomotiv sektörünün rekabet gücü üzerindeki etkisinin belirlemesi amaçlanmaktadır. Bunun için çalışmada OICA (Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Örgütü-International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) üyesi AB (14) ülkeleri ve 1995-2020 dönemi ele alınmıştır. Çalışmada panel veri analizinin yanı sıra yatay kesit bağımlılığını dikkate alan testler kullanılmıştır. Analiz sonucunda, panele ait inovasyon göstergelerinde sadece petrol tüketimi değişkenin otomotiv sektörü rekabetinde azaltıcı bir etkisinin olduğu gözlenmiştir. Ülkelere ait analiz sonuçları incelendiğinde ise her ülke için faklı inovasyon göstergelerinin rekabet gücünü etkilediği tespit edilmiştir. Genel olarak sanayi katma değeri ve eğitim harcamaları değişkenlerinin rekabet gücü üzerinde etkili olduğu ve bu etkinin incelenen ülkeler açısından farklı oldukları belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre; özellikle beşeri sermaye göster...
Çalışmada rekabet avantajı elde etmek için yüksek çıktıya ihtiyaç duyan yeni sanayileşen ülkeleri... more Çalışmada rekabet avantajı elde etmek için yüksek çıktıya ihtiyaç duyan yeni sanayileşen ülkelerin çevreci politikalarını dikkate alarak ekonomik gelişimlerini sağlayıp sağlamadığını Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezi altında belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında 1980-2020 yılları için hipotez, panel veri analizi ile test edilmiştir. Çalışmada yatay kesit bağımlılığını dikkate alan CADF birim kök, Westerlund eşbütünleşme ve Geliştirilmiş Ortalama Grup Tahmin Edici (AMG) testleri kullanılmıştır. Edinilen bulgulara göre değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu gözlemlenmekle birlikte, Meksika, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Hindistan, Malezya ve Tayland’ da kişi başı gelirdeki artışın karbon emisyonlarını artırdığı tespit edilmiştir. Sonuç, gelişimlerini henüz tamamlamamış olan yeni sanayileşen ülkelerde beklentiler yönünde gerçekleşmiş olup, kişi başı gelirdeki artışın sanayileşme sürecinde çevresel sorunları artırdığını ileri süren çevresel Kuznets eğrisi hipote...
Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 kü... more Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 küresel krizi ile birlikte Türkiye’nin ithalat ve ihracat değerleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2008-Q1:2020-Q4 dönemi analiz edilmiştir. REDK (reel efektif döviz kuru), dış ticaret değerleri ve enflasyon değişkenleri için Augmented Dickey Fuller (ADF), Phillips Perron (PP) ve Zivot-Andrews (ZA) birim kök testleri ve kısa- uzun dönem katsayı tahminleri için sırasıyla Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM), Dinamik En Küçük Kareler Yöntemi (DOLS) ve Tam Düzeltilmiş En Küçük Kareler Yöntemi (FMOLS) yöntemleri uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile tespit edilmiştir. İki modelle yürütülen analizde elde edilen bulgular şu şekildedir: Ⅰ) Kısa dönemde REDK ithalatı azaltırken uzun dönemde hem REDK hem de enflasyon ithalatı azaltmıştır. Ⅱ) Kısa dönemde REDK ihracatı azaltırken enflasyon artırmış, uzun dönemde ise her iki değişken de ihracatı azaltmıştır. Ⅲ) Araştırılan dönemlerde ithalat ve enflasyon arasında çift yönlü nedensellik tespit edilirken, enflasyondan ihracata doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi belirlenmiştir. Analiz sonuçlarından hareketle ithalat ve ihracat üzerinde enflasyon ve REDK’nin olumsuz etkisi göz önünde bulundurulduğunda, politikaların enflasyonu azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gelişmesi neticesinde dış ticaret ve makroekonomik dengesizliğin ortadan kalkacağı ifade edilebilir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2022
Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 kü... more Çalışmada dış ticaret üzerinde ciddi bir etkiye sahip olan paranın değer kaybı olgusunun, 2008 küresel krizi ile birlikte Türkiye’nin ithalat ve ihracat değerleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2008-Q1:2020-Q4 dönemi analiz edilmiştir. REDK (reel efektif döviz kuru), dış ticaret değerleri ve enflasyon değişkenleri için Augmented Dickey Fuller (ADF), Phillips Perron (PP) ve Zivot-Andrews (ZA) birim kök testleri ve kısa- uzun dönem katsayı tahminleri için sırasıyla Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM), Dinamik En Küçük Kareler Yöntemi (DOLS) ve Tam Düzeltilmiş En Küçük Kareler Yöntemi (FMOLS) yöntemleri uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile tespit edilmiştir. İki modelle yürütülen analizde elde edilen bulgular şu şekildedir: Ⅰ) Kısa dönemde REDK ithalatı azaltırken uzun dönemde hem REDK hem de enflasyon ithalatı azaltmıştır. Ⅱ) Kısa dönemde REDK ihracatı azaltırken enflasyon artırmış, uzun dönemde ise her iki değişken de ihracatı azaltmıştır. Ⅲ) Araştırılan dönemlerde ithalat ve enflasyon arasında çift yönlü nedensellik tespit edilirken, enflasyondan ihracata doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi belirlenmiştir. Analiz sonuçlarından hareketle ithalat ve ihracat üzerinde enflasyon ve REDK’nin olumsuz etkisi göz önünde bulundurulduğunda, politikaların enflasyonu azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gelişmesi neticesinde dış ticaret ve makroekonomik dengesizliğin ortadan kalkacağı ifade edilebilir.
International Journal of Management Economics and Business, 2021
Ekonomik büyümenin sağlanmasında, enerji kullanımının ve elektrik enerjisi tüketiminin ülke gelir... more Ekonomik büyümenin sağlanmasında, enerji kullanımının ve elektrik enerjisi tüketiminin ülke gelirleri üzerinde yarattığı etkilerin araştırılması politika yapıcılar için önem arz etmektedir. Bu bakımdan çalışmada enerji kullanımını ifade eden petrol tüketimi ile elektrik enerjisi tüketiminin Türkiye’nin ekonomik büyümesini ne yönde ve hangi oranda etkilediğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda Türkiye’nin 1960 ve 2014 yıllarını kapsayan çalışmada, Otoregresif Dağıtılmış Gecikme Modeli (ARDL) kullanılmıştır. Analiz sonucunda uzun dönemde enerji kullanımının ekonomik büyümeyi %4.51 oranıda pozitif yönde etkilediği sonucuna varılırken, elektrik kullanımının ekonomik büyümeyi %0.62 oranında azalttığı sonucuna varılmıştır. Elektrik tüketiminin ekonomik büyüme üzerinde pozitif bir etki yaratabilmesi için elektrik üretiminin ülke içerisinde artırılması ve ithal eden değil, ihraç eden ülke konumuna gelmesi ile sağlanacağını düşülmektedir.
Tarih boyunca uluslararasında en önemli ticari ağlardan birisini oluşturan
İpek Yolunun, günümüzd... more Tarih boyunca uluslararasında en önemli ticari ağlardan birisini oluşturan İpek Yolunun, günümüzde faaliyetinin ve etkinliğinin artırılması için modern yöntemlerle tekrar canlandırılması hedeflenmektedir. Bu bakımdan üç kıtada faaliyet gösterecek proje kapsamında demir, deniz ve kara yolları iyileştirilmeleri yapılırken, bazı bölgelerde de ekonomik entegrasyon girişimleri yürütülmektedir. Böylece başta Çin olmak üzere, bir kuşak bir yol (BKBY) projesinde yer alan ülkelerin ekonomik büyümelerinin artması beklenmektedir. Bu çerçevede çalışmada, projede yer alan ülkelerde yürütülen faaliyetler, dış ticaret değerleri ve taşımacılıkla ilgili verileri incelenmiştir. İncelenen verilere göre projenin yürürlüğe girdiği 2013 yılından sonra dış ticaret ve taşımacılık verilerinde artış olduğu gözlenmiştir. Bu artış özellikle fiziki projelerin yürütüldüğü ülkelerde daha fazladır. Ülkelerarasındaki ilişkilerin proje kapsamında yürütülen altyapı çalışmalarının tamamlanmasına bağlı olarak, ticaretin ve güvenliğin artırılması ile küresel Covid-19 salgının ortadan kalkmasıyla daha fazla güçleneceği düşünülmektedir.
EconTR2021 III. International Conference on Economics , 2021
This paper aims to determine the effect of inflation and devaluation in Turkey's imports and expo... more This paper aims to determine the effect of inflation and devaluation in Turkey's imports and exports after the 2008 global crisis. In the analysis, real effective exchange rate, foreign trade, and inflation for the period 2008-Q1: 2020-Q4, ADF-PP unit root tests, Johansen cointegration analysis, and short-long term coefficient estimates, VECM, FMOLS, and DOLS methods were applied. Causality between variables was determined by the Toda-Yamamoto causality analysis. The findings of the analysis conducted with two models are as follows: i) In the short run, the real effective exchange rate decreases imports. In the long run, both the real effective exchange rate and inflation reduce imports. ii) In the short run, the real effective exchange rate decreases exports and increases inflation. In the long run, both variables decrease exports. iii) There is bidirectional causality between imports and inflation, and unidirectional causality from inflation to exports. Based on the findings; considering the negative effects of inflation and the real effective exchange rate on imports and exports, it will be possible to eliminate the foreign trade and macroeconomic imbalances by reducing inflation and increasing production.
Uploads
Papers
İpek Yolunun, günümüzde faaliyetinin ve etkinliğinin artırılması için modern
yöntemlerle tekrar canlandırılması hedeflenmektedir. Bu bakımdan üç
kıtada faaliyet gösterecek proje kapsamında demir, deniz ve kara yolları
iyileştirilmeleri yapılırken, bazı bölgelerde de ekonomik entegrasyon
girişimleri yürütülmektedir. Böylece başta Çin olmak üzere, bir kuşak bir yol
(BKBY) projesinde yer alan ülkelerin ekonomik büyümelerinin artması
beklenmektedir. Bu çerçevede çalışmada, projede yer alan ülkelerde
yürütülen faaliyetler, dış ticaret değerleri ve taşımacılıkla ilgili verileri
incelenmiştir. İncelenen verilere göre projenin yürürlüğe girdiği 2013
yılından sonra dış ticaret ve taşımacılık verilerinde artış olduğu
gözlenmiştir. Bu artış özellikle fiziki projelerin yürütüldüğü ülkelerde daha
fazladır. Ülkelerarasındaki ilişkilerin proje kapsamında yürütülen altyapı
çalışmalarının tamamlanmasına bağlı olarak, ticaretin ve güvenliğin
artırılması ile küresel Covid-19 salgının ortadan kalkmasıyla daha fazla
güçleneceği düşünülmektedir.
Conference Presentations
İpek Yolunun, günümüzde faaliyetinin ve etkinliğinin artırılması için modern
yöntemlerle tekrar canlandırılması hedeflenmektedir. Bu bakımdan üç
kıtada faaliyet gösterecek proje kapsamında demir, deniz ve kara yolları
iyileştirilmeleri yapılırken, bazı bölgelerde de ekonomik entegrasyon
girişimleri yürütülmektedir. Böylece başta Çin olmak üzere, bir kuşak bir yol
(BKBY) projesinde yer alan ülkelerin ekonomik büyümelerinin artması
beklenmektedir. Bu çerçevede çalışmada, projede yer alan ülkelerde
yürütülen faaliyetler, dış ticaret değerleri ve taşımacılıkla ilgili verileri
incelenmiştir. İncelenen verilere göre projenin yürürlüğe girdiği 2013
yılından sonra dış ticaret ve taşımacılık verilerinde artış olduğu
gözlenmiştir. Bu artış özellikle fiziki projelerin yürütüldüğü ülkelerde daha
fazladır. Ülkelerarasındaki ilişkilerin proje kapsamında yürütülen altyapı
çalışmalarının tamamlanmasına bağlı olarak, ticaretin ve güvenliğin
artırılması ile küresel Covid-19 salgının ortadan kalkmasıyla daha fazla
güçleneceği düşünülmektedir.