Skip to main content
SEDAT  BENEK

SEDAT BENEK

Harran University, Geography, Department Member
Günümüzde şehirlerin alansal büyümesiyle birlikte bazı mekânsal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların en başında mekânsal olarak şehirsel gelişimin/yayılımının genelde verimli tarım alanlarının aleyhine doğru genişlemektedir. Bu konu... more
Günümüzde şehirlerin alansal büyümesiyle birlikte bazı mekânsal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların en başında mekânsal olarak şehirsel gelişimin/yayılımının genelde verimli tarım alanlarının aleyhine doğru genişlemektedir. Bu konu açısından bakıldığında, yerel yönetimler, şehirlerin büyüme yönlerinin kontrol mekanizmasını oluşturan ana yönetim birimleridir. Yerel yönetimlerin şehrin gelişim yönünü belirlerken verimli tarım arazilerini koruyacak şekilde bir yöntem geliştirmeleri gerekir. Bu sayede gelecek nesillere verimli tarım alanları ile birlikte planlı şehirler bırakılmış olacaktır. Dolayısıyla yerel yönetimler şehirsel büyüme yön tercihlerini sürdürülebilir arazi kullanımını dikkate alarak gerçekleştirmelidirler.
Bu çalışmanın konusunu, Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri kullanılarak Şanlıurfa şehri ve yakın çevresinde şehirsel gelişimin arazi kullanımına etkisinin incelenmesi oluşturmaktadır. Çalışmada 1985-1990-2000-2015 dönemlerine ait uydu görüntüleri kullanılarak Şanlıurfa şehri ve yakın çevresinde şehirsel gelişiminin arazi kullanımına etkisi dönemler itibariyle ortaya konularak yerleşim alanlarının hektar (ha) birimi düzeyinde gelişimi tespit edilmiştir. Şanlıurfa şehrinin ilk olarak 1985, 1990, 2000 ve 2015 yıllarına ait Landsat MSS, TM, OLI/TIRS uydu görüntüsü ArcGis 10.3 programına aktarılarak Şanlıurfa şehrinin farklı yıllara ait mevcut alanı belirlenmiştir. Veri işleme kontrolü sınıflandırma yöntemiyle maximum likelihood algoritması ile değerlerinin arazi sınıfını kodlaması ise ERDAS 9.2 yazılım programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
1985-1990-2000-2015 yıllarına ait uydu görüntülerinin analizi sonucunda, dönemler itibariyle, şehirsel alanın büyüme yönleri ve gelişimi belirgin bir şekilde ortaya konulmuştur. Buna göre Şanlıurfa şehrinin (1985’den 1990’a, 1990’dan 2000’e, 2000’den 2015’e kadar olanedilmiştir. Bu tespitler çerçevesinde şehrin alansal büyümesinin en belirgin olduğu yönler ve söz konusu bu yönlerde ortaya çıkabilecek sonuçlar değerlendirilerek daha planlı şehirsel gelişim alanları belirlenmiştir.

Today some environmental problems are emerged by spatial development of urbanization. One of the most important problem is that spatial development/propogation of urbanization expands accros onto fertile agricultural lands. In view of this topic perspective, local administrations are in autorization about direction of city development that are main establisments. As local administrations decide direction of city development, they need to form a method for protecting fertile agricultural lands. Therefore, well planned cities with fertile agricultural lands will be left to next generations. Thus, local administrations should perform their desicion on direction of city development with in care of sustainable land usage.
This study examines the effects of urban development on land use in Sanliurfa city and its immediate surroundings through Remote Sensing (RS) and Geographic Information System (GIS) techniques. This study aims to identify the development of residential areas in terms of hectare (ha) presenting the effects of urban development on land use in Sanliurfa city and its immediate surroundings by use of the aerial photographs and satellite images which belong to 1985-1990, 1990-2000, and 2000-2015 periods. Firstly Sanliurfa satellite images of the Landsat MSS, TM, OLI/TIRS in 1985, 1990, 2000 and 2015 was transferred to 10.3 ArcGis software, the available space in different years of the city of Sanliurfa was determined. Data processing control was performed using maximum likelihood method of classification and coding of the value of the land class algorithm ERDAS 9.2 software.
The analysis of satellite images which belong to 1985-1990-2000-2015 years has clearly revealed the settlement profiles of urban areas. These profiles have indicated that the area of Sanliurfa city expanded quickly (from 1985 to 1990, from 1990 to 2000, and from 2000 to 2015). In the light of these findings, better urban development areas have been identified by evaluating the most significant aspects of area growth in the city and the probable results of these supposed aspects.
Research Interests:
Özet Türkiye ile Suriye'nin arası tarihsel süreçte genellikle gergin geçmiştir. Türkiye'ye göre Suriye, Türkiye düşmanlarına ev sahipliği yaptığı, su kaynaklarının paylaşımında sorun çıkardığı ve coğrafi olarak Türkiye toprak bütünlüğüne... more
Özet Türkiye ile Suriye'nin arası tarihsel süreçte genellikle gergin geçmiştir. Türkiye'ye göre Suriye, Türkiye düşmanlarına ev sahipliği yaptığı, su kaynaklarının paylaşımında sorun çıkardığı ve coğrafi olarak Türkiye toprak bütünlüğüne müdahalede bulunduğu için "düşman" ülke iken; Suriye'ye göre de Türkiye, su kaynaklarını adil paylaşmadığı, batı ülkelerinin destekçisi olduğu, kendi toprakları (Hatay) üzerinde hak iddia ettiği için "düşman"dır.
ÖZET Gerçekleşen ölümler içerisinde suda boğulma sonucu meydana gelen ölüm olgularının oranı, yerleşim yerleri ve nüfus yoğunluğuna göre farklılıklar göstermektedir. Şanlıurfa'da Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın verilerine göre 2001-2008... more
ÖZET Gerçekleşen ölümler içerisinde suda boğulma sonucu meydana gelen ölüm olgularının oranı, yerleşim yerleri ve nüfus yoğunluğuna göre farklılıklar göstermektedir. Şanlıurfa'da Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın verilerine göre 2001-2008 yılları arasında çoğunluğu (%67,7) sulama kanallarında olmak üzere 189 boğulma vakası yaşanmıştır. Bu çalışma, Şanlıurfa ilinde suda boğulma vakalarının zamanda ve mekânda dağılışını, nedenlerini ve alınması gereken tedbirlerin tartışılmasını amaçlamaktadır. Araştırmanın veri kaynağını Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndaki boğulma vakaları nedeniyle incelenen otopsi ve ölü muayene arşivleri oluşturmaktadır. Şanlıurfa Tüneli'nden açık devre sistemiyle Yukarı Harran Ana Sulama Kanalı ve Şanlıurfa Ana Sulama Kanalı'ndan Harran Ovası'na su verilmeye başlanmıştır. Söz konusu tarihten günümüze kadar geçen süreçte gerek baraj göllerinde gerekse sulama kanallarında ve gerekse diğer su ortamlarında çok sayıda boğulma vakası meydana gelmiştir. Şanlıurfa ilindeki suda boğulma vakaları zamana, mekâna, su ortamına, cinsiyetine, yaş grubuna, yüzme bilme durumuna ve nedene bağlı olarak incelenmiştir. Boğulma çoğu olgu için önlenebilir bir durumdur. Alınacak güvenlik önlemleri meydana gelebilecek boğulma olaylarını azaltabileceği tartışılmıştır. ABSTRACT The rate of death cases caused by drowning within death occurring varies to settlements and population density. According to data of Forensic Medicine Directorate in Şanlıurfa, between 2001 and 2008 years, majority (67.7%) of these are in the irrigation channels, 189 drowning cases occurred. This study aims to discuss the measures to be taken, the causes and the distribution of drowning cases at time and place in the province of Şanlıurfa. The data sources are the death archives and autopsy examined due to drowning
ÖZET Mezopotamya'nın batısında Fırat nehri, doğusunda Dicle Nehri, kuzeyinde adeta bir hilal şeklinde bloke eden Güneydoğu Toroslar ve güneyde ise Şatül-arap (Basra Körfezi) çevrelemektedir. Yukarı Mezopotamya, coğrafi konumu itibariyle... more
ÖZET Mezopotamya'nın batısında Fırat nehri, doğusunda Dicle Nehri, kuzeyinde adeta bir hilal şeklinde bloke eden Güneydoğu Toroslar ve güneyde ise Şatül-arap (Basra Körfezi) çevrelemektedir. Yukarı Mezopotamya, coğrafi konumu itibariyle geçmişten günümüze insanın yaşam alanı olmuş, burada, çok farklı ve zengin kültürler biçimlenmiştir. Bunda bölgenin jeomorfoloji, iklim, toprak, su gibi doğal çevre elemanları açısından sahip olduğu elverişli ortam etkili olmuştur. Bu coğrafi özelliklerinden dolayı Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölgesi'ndeki tarımsal faaliyetler, gerek tarihin derinliklerinde gerekse günümüzde önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla, bu makalede, GAP Bölgesi'ndeki tarımsal faaliyetlerinin tarihsel gelişimi ve yoğunluklu olarak günümüzdeki durumu incelenmeye çalışılmaktadır. ABSTRACT Mesopotamia is surrounded by the Euphrates River in the west, the Tigris River in the east, the Southeastern Taurus Mountains lie like a crescent in the north and the Persian Gulf surrounds its southern part. The Southeastern Region that is one of the seven geographical regions of Turkey composes the Upper Mesopotamia. The Upper Mesopotamia has been a living quarter of human beings and various and rich cultures have been shaped here. The natural environment factors of the region such as geomorphology, climate, soil, and water have been influential herein. On account of geographical features, agricultural activities in the Southeastern Anatolian Region both had an important place in the past and also are of importance today. For this reason, the historical evolution of the agricultural activities and more intensively the current situation is analysed in this study.
Özet Bu çalışma, Şanlıurfa iline bağlı Hilvan ilçesinde büyük oranda geçimlerini tarım işçiliğiyle sağlayan topraksız veya az topraklı mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın... more
Özet Bu çalışma, Şanlıurfa iline bağlı Hilvan ilçesinde büyük oranda geçimlerini tarım işçiliğiyle sağlayan topraksız veya az topraklı mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Hilvan Kaymakamlığı aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda eğitim-öğretim sürecinin devam ettiği dönemde, göçe katılan öğrencilerinin aileleri oluşturmaktadır. Mevsimlik tarım işçisi olan 523 aile reisi ile " yüz yüze " görüşülerek uygulanan anketler, SPSS (Statistical Package for Social Science) paket programına yüklenmiş, araştırmanın amacına göre çeşitli istatistiksel teknikler kullanılarak değerlendirilmiştir. Yılın önemli bir bölümünü dışarıda çalışarak geçiren mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının çok büyük bir kesimi okula zamanında başlayamayıp, bir kesimi de okul dönemini sonuna kadar götürememektedir. Bu durum dışında mevsimlik tarım işçileri çalışma bölgelerine giderken kullandıkları araçlar, güvenli olmadıkları için tehdit unsuru oluşturmaktadır. Gidilen yerlerde çalışma ortamlarına ilişkin yaşadıkları sorunlara bakıldığında; bunların başında beslenme, ortamın sağlıksız koşulları ve düşük ücret geldiği açıkça görülmektedir. Olumsuz barınma ve beslenme koşulları beraberinde sağlık sorunlarını da getirmektedir. Görüşülenlerin önemli bir kesiminin yeşil kart dışında herhangi bir sağlık güvencesine sahip olmadıkları saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Mevsimlik Tarım İşçiliği, Yaşam Koşulları ve Hilvan.

Abstract
This study is carried out to identify living standards of seasonal agricultural workers in Hilvan County of Şanlıurfa that largely rely on agriculture and have sufficient or little cultivable lands. Study sample is composed of families of the students who attend schools affiliated to Hilvan County Directorate of National Education and are involved in temporary migration before the school term ends in a year. " Face to face " interviews were held with and questionnaires were applied to heads of 523 families which live on seasonal agricultural labor. The results were assessed by using SPSS (Statistical Package for Social Science) through various statistical techniques required for the study purpose. Majority of the children of families who
Özet: Şanlıurfa ili, genel arazi bölünüşü içerisinde tarım alanları bakımından hem Türkiye'deki tarım alanlarına (% 36), hem de GAP Bölgesi'ndeki tarım alanlarına (% 43) göre daha avantajlı bir orana (% 64,1) sahiptir. Bu bakımdan il,... more
Özet: Şanlıurfa ili, genel arazi bölünüşü içerisinde tarım alanları bakımından hem Türkiye'deki tarım alanlarına (% 36), hem de GAP Bölgesi'ndeki tarım alanlarına (% 43) göre daha avantajlı bir orana (% 64,1) sahiptir. Bu bakımdan il, mevcut tarım potansiyeli itibariyle zengin ve elverişli bir durum arz etmektedir. Ancak, modern tarım açısından ele alındığında, bu zengin tarım potansiyelinin yeterince değerlendirilmemesinin bir sonucu olarak, çok ciddi temel yapısal sorunlarının bulunduğu dikkat çekmektedir. Bu makalede, GAP çerçevesinde Şanlıurfa ilinin tarımsal yapısının temel sorunlarının başında gelen tarım alanlarının yapısal özellikleri ve coğrafi dağılışı, sulama durumu, tarımsal işletme yapısı, arazi toplulaştırma ve tesviyesi, makineleşme, kaliteli tohum kullanımı, gübre ve tarımsal ilaç kullanımı, çiftçi örgütlenmesi, sermaye, ulaşım ve pazarlama konuları incelenmeye çalışılmıştır. Abstract: The province of Şanlıurfa has more fertile lands (64.1%) comparing to the other agricultural lands in Turkey (36 %) and the lands in the GAP Region (43%, SouthEast Anatolian Project). Therefore the province is promising a rich and available situation in terms of having agricultural lands. However, when the province is analyzed in terms of using modern agricultural vehicles, as result of lack of not benefiting form the lands enough, it is seen that there are serious structural problems. In this study; the most important issues of the structural features such as agricultural features and geographical dispersion of the lands, irrigation situation, agricultural business structure, mechanization, using quality germs (seeds) using chemical fertilizers and agricultural chemicals, farmer organizations, capital, transportation and marketing are examined.
Bu makalede, gerek ülkemizde ve gerekse uluslararası arenada çok konuşulan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve bu projenin Şanlıurfa ilinin sosyo-ekonomik yapısında meydana getirdiği değişme/gelişmeler irdelenmiştir. GAP öncesinde,... more
Bu makalede, gerek ülkemizde ve gerekse uluslararası arenada çok konuşulan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve bu projenin Şanlıurfa ilinin sosyo-ekonomik yapısında meydana getirdiği değişme/gelişmeler irdelenmiştir. GAP öncesinde, Şanlıurfa ilinin sektörel yapısının oransal dağılımına bakıldığında, % 54,7 ile hizmet sektörü birinci sırada, % 41,8 ile tarım sektörü ikinci sırada ve °/o 3,4 ile de sanayi sektörü üçüncü sırada yer almaktaydı. GAP ile birlikte (1990) tarım sektörü (% 53,1) ikinci sıradan birinci sıraya, hizmet
sektörü (% 35,3) birinci sıradan ikinci sıraya gelmiştir. Ancak, sektörler arasında gittikçe ağırlığı artan sanayi sektörü (% 11,4), sıralaması değişmeden, üçüncü sırada yerini korumuştur. Sonuçta, söz konusu projenin ilin sosyo- ekonomik yapısında, hedeflenen veya beklenen düzeyde olmasa da, ciddi
değişme/gelişmeler meydana getirdiği ve getirmeye devam edeceği eğilimi ortaya çıkmaktadır.
Coğrafi bölge ayırımına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta Fırat bölümünde yer alan Şanlıurfa iline bağlı bir ilçe merkezi olan Hilvan, ekonomik potansiyeli zengin olmakla birlikte sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından 857 ilçe... more
Coğrafi bölge ayırımına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta Fırat bölümünde yer alan Şanlıurfa iline bağlı bir ilçe merkezi olan Hilvan, ekonomik potansiyeli zengin olmakla birlikte sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından 857 ilçe arasında 794. sırada bulunmaktadır. GAP ile birlikte ilçe sınırlan içerisinde ve çevresinde gerçekleşen, inşaat çalışmaları devam eden ve planlama aşamasında olan birçok projenin doğrudan ve dolaylı etkisiyle Hilvan, önemli bir konuma gelmiş ve gelmeye devam etmektedir. Bu süreçte, Hilvan’ın sürdürülebilir bir şekilde kalkınabilmesi için başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok konuda ciddi yatırımların/iyileştirmelerin yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Hilvan, GAP, Sosyo-ekonomik gelişmişlik, Şanlıurfa.
Dünyada kalkınma adına yapılan çalışmaların temel amacı, toplumların yaşam standartlarının yükseltilmesidir. Bu temel amacın gerçekleşebilmesi için kalkınmaya söz konusu olan coğrafi mekânın, öncelikle, doğal ve beşeri ortam koşullarının... more
Dünyada kalkınma adına yapılan çalışmaların temel amacı, toplumların yaşam standartlarının yükseltilmesidir. Bu temel amacın gerçekleşebilmesi için kalkınmaya söz konusu olan coğrafi mekânın, öncelikle, doğal ve beşeri ortam koşullarının bir bütünlük içerisinde belirlenmesi, sosyal, kültürel, ekonomik ve çevreye ait bütün bileşenleri birlikle düşünülerek kararlarının geliştirilmesi ve bunların sonucunda da planlar yaparak hayata geçirilmesi gerekmektedir. Giderek önem kazanan bu olgunun en önemli özelliği, yerel ekonomileri yerel aktörlerle harekete geçirmeyi sağlamaktır. Bölgesel kalkınmayı yerel kurumlarla gerçekleştirmek için Türkiye, Bölgesel Kalkınma Ajanslarının(BKA) kurulması için yasa çıkartmıştır. Kurulması öngörülen bu BKA’larından birisi de, Tatvan’ın da içinde bulunduğu Van merkez olmak üzere Van, Bitlis,
Muş ve Hakkari illerini kapsayan ajanstır. Dolayısıyla bu çalışmada, coğrafi konumunu temel referans alarak, Van Gölü Havzası’nda yer alan Tatvan’ın doğal ve beşeri kaynaklarını tümünü, kalkınmanın temel aracı sayarak, bunlardan verimli bir şekilde nasıl yararlanılabileceğini yerel aktörlerle tespit etmek ve uygulamaya geçirmek amacıyla yapılması gerekenler irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tatvan, Tatvan’ın Coğrafi Konumu, Van Gölü Havzası, Doğal ve Beşeri Kaynaklar, Bölgesel Kalkınma Ajanslarının (BKA).
GAP Bölgesinin kalkınabilmesi, tarım ve (arıma dayalı sanayinin desteklenerek, geliştirilmesine bağlıdır. Çünkü tarım ve tarıma dayalı sanayi, bölgenin gelişebilmesi için stratejik bir konuma sahiptir. GAP alanındaki illerde 2001 yılı... more
GAP Bölgesinin kalkınabilmesi, tarım ve (arıma dayalı sanayinin desteklenerek, geliştirilmesine bağlıdır. Çünkü tarım ve tarıma dayalı sanayi, bölgenin gelişebilmesi için stratejik bir konuma sahiptir. GAP alanındaki illerde 2001 yılı itibariyle, faaliyet gösteren tarıma dayalı sanayi işletmelerinin sayısı 738'dır. Bu işletmelerin % 59.5’i tekstil sanayisi oluşturmaktadır. Bu sektör, aynı zamanda, bölge imalat sanayisinde çalışanlarının % 64'ünü istihdam etmektedir. Tekstil ve hammaddeleri, bölge ihracatının % 60’ını, Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatının içinde ise % 9.5'ini oluşturmaktadır. Bölgenin imalat sanayisi içinde, tekstil sanayisinin gerek işletme, gerek istihdam ve gerekse katma değer açısından yoğunlukta olması, GAP ile birlikte pamuk tarım alanlarının ve dolayısıyla üretiminin
artmasının bir sonucudur.
Bölgede pamuk üretimi ile tekstil sanayisinin, gelişine trendinin saptanması ve bu doğrultuda "planlanması" gerekir. Bu planlamanın coğrafi yönden birçok etkisi olacağı düşüncesindeyiz. Bunlardan birincisi; coğrafi olarak hammadde, sanayi ve hizmet sektörlerinin dengeli bir şekilde oluşmasına yardımcı olacağı, İkincisi ise; bu
sektörlerde istihdam alanlarının artması soncunda bölge dışına olan göç hareketinin durdurulmuş olacağıdır.

Anahtar Sözcükler: GAP, Tekstil, Pamuk, Planlama.