Skip to main content
Bu çalışma; Ahmed Me’âbî’nin Dîvânı’nından hareketle şairin hayatını, edebî şahsiyetini, şiirlerinin dinî ve tasavvufî tahlilini ve Dîvân’ın tenkitli metninin incelemesi üzerinedir. Me’âbî, XVIII. yüzyılda yaşamış mutasavvıf bir şairdir.... more
Bu çalışma; Ahmed Me’âbî’nin Dîvânı’nından hareketle şairin hayatını, edebî şahsiyetini, şiirlerinin dinî ve tasavvufî tahlilini ve Dîvân’ın tenkitli metninin incelemesi üzerinedir.
Me’âbî, XVIII. yüzyılda yaşamış mutasavvıf bir şairdir. Asıl adı Ahmed’dir. Kaynaklarda doğum tarihi geçmemektedir. Hayatı hakkında kısıtlı bilgiye sahip olduğumuz şair, H. 1213 (M. 1798-99) yılında Girit’in Kandiye şehrinde vebadan dolayı hayatını kaybetmiştir. Şair, Halvetî tarikatına mensup post sahibi bir şeyhtir.
Ahmed Me’âbî’nin tespit edebildiğimiz dört eseri bulunmaktadır. Bunlar; Dîvân, Musaffâ, Terceme-i Ezhârü’l-Akdesiyye ve Hazarâtü’l-Hams Risalesi’dir. Tezimize konu olan Dîvân’ın tek nüshası Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Koleksiyonu Mütefferik Bölümü’nde 08024/02 numarada kayıtlıdır. Çalışmamız bu cilt üzerinden yapılmıştır.
Ahmed Me’âbî’nin Dîvân’ı orta hacimli bir eserdir. Tarafımızdan hazırlanan eser 2 kaside, 136 gazel, 2 murabba, 3 muhammes ve 1 müseddes olmak üzere toplam 144 şiirden meydana gelmiştir. Eserin muhtevasında dinî ve tasavvufî söyleyişin ağırlıkta olduğu görülmektedir.
Eser giriş ve dört ana bölümden meydana gelmektedir. Giriş kısmında XVIII. yüzyılın Osmanlı ve Dîvân şiiri hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Ahmed Me’âbî’nin hayatı ve edebî kişiliği hakkında elde edilen bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde Dîvân’ın şekil, ahenk, dil ve üslup özellikleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde Dîvân’ın dinî ve tasavvufî tahlili yapılmıştır. Son bölümde de Dîvân’ın nüsha özellikleri, metnin kuruluşunda dikkat edilen hususlar ve çeviri yazı metni bulunmaktadır.
Silsile, tasavvufta bir tarikatın birbirine icâzet veren şeyhlerinin isimlerini ihtiva eden liste anlamında kullanılmıştır. Silsile ve icâzetnâmelerle yazılı bir gelenek ve kültür ortaya konmuştur. Bu silseleler tarikat tarihlerini ortaya... more
Silsile, tasavvufta bir tarikatın birbirine icâzet veren şeyhlerinin isimlerini ihtiva eden liste anlamında kullanılmıştır. Silsile ve icâzetnâmelerle yazılı bir gelenek ve kültür ortaya konmuştur. Bu silseleler tarikat tarihlerini ortaya çıkarmak için tarihi birer belge özelliğindedir. Tasavvufta silsilenin Hz. Muhammed ile başladığı kabul edilir. Hz. Muhammed’ten itibaren günümüze kadar silsileler ulaşmaktadır. Günümüze kadar gelen silsileler Hz. Ali ve Hz. Ebûbekir üzerinden gelmektedir. Silsile, icazetnâme özelliği de göstermektedir. Silsilesiz mürşid geçerli kabul edilmez. Silsile yazılmaya başlanmasından itibaren silsileler yazılmış ve köklü bir gelenek ortaya konmuştur. Silsileler tarikatler tarafından kullanılmıştır. Bu gelenek yüzyıllarca devam etmiş ve birçok coğrafyaya yayılmıştır.
Makalemize konu olan Ahmed Meâbî’nin silsilesi Halvetiyye tarikatine mensuptur. Halvet, yalnız kalıp tenha bir köşeye çekilmek demektir. Halvet’in tarikat olarak ortaya çıkışı Ömer el-Halvetî ile başlar. Tarikatın kollara ayrılması ikinci pir olarak bilinen Yahya Şirvanî’den başlar. Halvetî tarîkatının bu kollarından Semmâniyye koluyla Meâbî’ye ulaşır.
Ahmed Meâbî, 18. yy’da Girit’te yaşamış olan bir şairdir. Lağımcıbaşızâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendi olarak tanınan Meâbî, Kandiye’de doğmuştur. Daha sonra Medine-i Münevvere’de ikamet eden Şeyh Şemmâs-ı Kâdirî Hazretlerinden hilafete almıştır. Kandiye’ye giderek irfan ilmiyle tekkede posta oturdu. 1213 (1798-1799) tarihinde vebaya tutulmuş ve defnedilmiştir. Mezarı Kandiye’dedir. Ahmed Meâbî mutasavvıf bir şairdir. Ahmed Meâbî’nin Dîvân’ı, Musaffâ isimli Muhammediyye tarzında mesnevisi, Terceme-i Ezhârü’l-Akdesiyye ve  Hazarâtü’l-Hams Risalesi olmak üzere elde olan bilgilere göre dört eseri vardır.
Makalemizde bahsedilen silsilenâme Ahmed Meâbî’nin divanının son varaklarında bulunmaktadır. Ahmed Meâbî’nin Dîvân’ı İstanbul Millet Kütüphanesi A.E. Mütefferik bölümünde AEMtf08024/02 numarasıyla demirbaşa kayıtlıdır. 52b-90b varakları arasında 144 manzumeden oluşan mürettep bir divanı vardır. Halveti tarikatine mensup olan Ahmed Meâbî 40 beyitlik bir kaside ile silsilenâmesini kaleme almıştır. Silsile Hz. Ali’den başlayıp Ahmed Meâbî’ye kadar 34 mutasavvıftan bahseder. Silsilenin bir beytinde genel olarak ilk mısraında silsileden ikinci mısrada Halvetiyye’nin özelliklerinden bahsetmektedir. Elde edilen çıkarımlar genel bir değerlendirme yapılacaktır.
Tasavvufî metinlerde alegorik üslûbun kullanımı son derece yaygındır. Bunun en önemli sebebi tasavvufî unsurların soyut anlam dünyâsının anlatımına alegorik ve sembolik üslûbun önemli kolaylaştırıcı katkı sağlıyor olmasıdır. Bu tür bir... more
Tasavvufî metinlerde alegorik üslûbun kullanımı son derece yaygındır. Bunun en önemli sebebi tasavvufî unsurların soyut anlam dünyâsının anlatımına alegorik ve sembolik üslûbun önemli kolaylaştırıcı katkı sağlıyor olmasıdır. Bu tür bir tasavvufî eser olan Şeyh Muhammed el-Ömerî’nin el-Ezhârü’l-Akdesiyye fi’l-Ulûmi’l-İlâhiye isimli eseri XVIII. yüzyıl şâirlerinden Giritli Ahmed Meâbî tarafından bir kısmının 13 varaklık mensûr tercümesinin yapılması sûretiyle edebiyatımıza kazandırılmıştır. Çalışmaya söz konusu olan tercüme Süleymâniye Kütüphânesi Giresun Yazmaları, nr. 3629’da yer almaktadır. Eser; yaratılış, anâsır-ı erbaa ve ahlât-ı erbaanın yaratılması, insan ve uzuvlarının yaratılması, kendini ve allah’ı bilmek ve bunun imkânı, allah’ın varlığının delillendirilmesi, beden ve rûhun alegorik hikâyesi, risâlenin sonuç bölümü konularının işlendiği 7 ana kısımdan oluşmaktadır. Çalışmada Ahmed Meâbî ve Şeyh Muhammed el-Ömerî hakkında bilgi verildikten sonra eserin muhtevâ incelemesi metin anlamlandırılmak sûretiyle yapılmıştır. İncelemenin sonunda risâlenin hikâye kısmında yer alan tasavvufî unsurların tablosu oluşturulmuştur. Ayrıca çalışmanın ikinci bölümünde eserin çeviriyazıya aktarımı yapılmıştır. Burada Arapça-Farsça unsurların tercümeleri yapılarak dipnotta asıl kaynakları ile birlikte verilmiştir.