Faris Karahan

In this study, it was intended to determine the usage possibilites of some alpine plant species having high potential value as ornamental plants for landscape planning in Erzurum and environs. The investigation was conducted in 15 locations of 1750-3176 m altitudes between May 1997 and September 1998. In the study, direct plant observation methods were employed as well as floristic plant analysis. The results showed that 166 alpine plant species were found belonging 32 families and useful for landscape planning. Among these plant species 14 for water gardens, 20 for roof and terrace gardens, 32 for dry wall and rock gardens, 34 for landscape restoration works, 42 for motorway and highway planting, 41 for groundcover and 45 parterres and plant boxes can be used.

The history of agricultural terraces dates back to agricultural society; and throughout history, they have enabled agricultural activities to be carried out on lands with irregular relief. They have also served as an essential element of rural landscapes due to their architectural features, building materials, and techniques, as well as the landscapes they create. Furthermore, terraces also contribute to soil conservation by preventing erosion, adding organic matter to the soil, and harvesting rainwater. The significance of agricultural terraces in the cultural landscape has triggered the need to define and classify them. In this regard, agricultural terraces across many different locations have found their place on the List of Globally Important Agricultural Heritage Sites (GIAHS) and UNESCO cultural heritage lists. In the present study, the agricultural terraces of the Erikli neighborhood of the Uzundere district were mapped through surveys, drone shots, and orthophotos, and analy...

Bu araştırmada, Erzurum ili Tortum ilçesinde yer alan, yaklaşık 1000 yıllık tarihiyle somut mimari miras niteliğindeki Haho Manastırı, çevresiyle bir bütün olarak sürdürülebilir turizm ilkeleri bakımından değerlendirilmektedir. Araştırma kapsamında 10 soru ile doğrulanan 5 faktörden oluşan bir anket çalışması, 386 kişinin oluşturduğu 4 farklı katılımcı grupla yürütülmüştür. Anket verileri SPSS Statistics programı ile analiz edilerek, bağımsız değişkenlere (katılımcı gruplar) ait ortalama puanlar arasındaki anlamlı farklılıkları belirleyen tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi gerçekleştirilmiştir. Araştırma ile uzman gruba ait birçok faktörün ortalama puanının diğer katılımcı gruplara göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı saptanmıştır. Araştırma sonucunda Haho Manastırı’nın somut kültürel miras olarak sürdürülebilirliği için paydaş katılımı sürecinin işletildiği bir planlama çalışması ile koruma, yenileme, mekânsal tasarım ve diğer sosyo-kültürel uygulamalarla birlikte bütüncül bir canlandırma projesinin yürütülmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

Serviler, dünya genelinde yirmi civarında türü olan bir bitki cinsidir. Ülkemizde Akdeniz servisi ya da adi servi olarak bilinen bir türü doğal yayılış göstermektedir. Kent peyzajının ve saltanat bahçelerinin vazgeçilmez unsuru olan servi, daha çok park ve bahçelerde, mezarlıklarda ve kırsal alanlarda yol kenarlarında kullanılmıştır. Son dönemlerde daha ziyade mezarlık ağacı olarak anılsa da serviler; cami bahçelerinde, cami içi süslemelerde ve çinilerde, mezar taşlarında, kıyafet motiflerinde, şiirlerin görsel formunda vs. yer almış; sahip olduğu bazı özellikler ona, dinî ve sembolik anlamlar yüklemiştir. Klasik Türk şiirinde ise servi; kültürde kazandığı anlamlarla birlikte, çoğunlukla sevgili-boy-salınış ilgisinin kurulduğu bir ağaç olmuştur. Ama bazı durumlarda sevgili haricinde padişah, vezir vd. için benzetme unsuru konumuna gelmiştir. Hayâlî’nin İbrahim Paşa için yazdığı ve serv kelimesini redif olarak kullandığı kaside de bu noktada dikkat çekmektedir. Bu çalışmanın amacı; s...

Bu araştırmada, Erzurum ili Tortum ilçesinde yer alan, yaklaşık 1000 yıllık tarihiyle somut mimari miras niteliğindeki Haho Manastırı, çevresiyle bir bütün olarak sürdürülebilir turizm ilkeleri bakımından değerlendirilmektedir. Araştırma kapsamında 10 soru ile doğrulanan 5 faktörden oluşan bir anket çalışması, 386 kişinin oluşturduğu 4 farklı katılımcı grupla yürütülmüştür. Anket verileri SPSS Statistics 20.0 programı ile analiz edilerek, bağımsız değişkenlere (katılımcı gruplar) ait ortalama puanlar arasındaki anlamlı farklılıkları belirleyen tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi gerçekleştirilmiştir. Araştırma ile uzman gruba ait birçok faktörün ortalama puanının diğer katılımcı gruplara göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı saptanmıştır. Araştırma sonucunda Haho Manastırı’nın somut kültürel miras olarak sürdürülebilirliği için paydaş katılımı sürecinin işletildiği bir planlama çalışması ile koruma, yenileme, mekânsal tasarım ve diğer sosyo-kültürel uygulamalarla birlikte bütün...

Tarihsel süreç göstermiştir ki, hemen hemen her kültür, her millet, her din ve her fikir akımı kendi sanatını yaratmıştır. Sanat eserlerinin birçoğu kişisel beceri ve yaklaşımlarla doğmuş daha sonra geniş kitlelere yayılmıştır. Resim, heykel, edebiyat, müzik gibi görsel ve işitsel sanatların tamamında doğa bir tema olarak işlenmiştir. Bu sanatlarda doğa, çoğunlukla onun bir yansıması ya da benzeşmesi şeklinde yorumlanmıştır. Bonsai sanatı ise tıpkı peyzaj sanatında olduğu gibi, hem görsel bir sanat eseri hem de bütünüyle doğanın kendisi olmuştur. Bu makale Bonsai sanatının tarihini, Uzakdoğu bahçe sanatı ve sosyo-kültürel yaşamındaki yerini ve temel özelliklerine göre Bonsai' lerin sınıflandırılmasını özetlemektedir.Historical process has shown that nearly every culture, religion and school of thought has created its own art. Many art creations have been spread to larger communities after they were born with authentic individual abilities and approaches. Nature was used as a con...

ÖZ İnsanoğlunun yaşam mücadelesinde en önemli aşamalardan biri, tarımsal faaliyetlere başlamasıdır. Tarımsal faaliyetlerle birlikte insanoğlu doğa ile etkileşime geçerek tarımsal peyzajın temellerini atmıştır. Tarımsal peyzaj genel olarak doğa içindeki tarımsal amaçlı yapılar ile tarımsal faaliyet ve ürünlerin oluşturduğu manzaralardan oluşmaktadır. Tarımsal peyzajın önemli parçalarından biri de tarımsal teras bahçeleridir. Tarımsal teraslar, eğimli arazilerde arazi eğiminin değiştirilerek tarımsal faaliyetlere uygun hâle getirilmesini sağlayan geleneksel sistemlerdir. Binlerce yıldır arazi kullanımı ve gıda üretiminin temel unsurlarını oluşturan teraslar, dik eğimlerde bile tarımsal faaliyetlerin yapılmasına imkan tanımakta ve yüzey akışlarını azaltarak sulama ve yağmur suyundan maksimum seviyede yararlanmayı sağlamaktadır. Yüzey akış hızının azalması ile birlikte erozyon da engellenmektedir. Bunun yanında terasların yapımında kullanılan malzemeler ve içerisinde yetiştirilen bitkilerin kırsal peyzajla oluşturduğu kompozisyon, estetik olarak çok güzel manzaralar sunmaktadır. Bu manzaraların somut bölümünü taş duvarlar, sulama arkları, teras yüzeyi, sebze, meyve yetiştiriciliği ve bağcılık için ayrılmış parseller oluştururken; somut olmayan bölümünü ise nesilden nesile aktarılarak gelen mimari yapım teknikleri ve diğer kültürel unsurlara sağladığı katkılar oluşturmaktadır. Bu çalışma Türkiye'nin Erzurum ili, Uzundere ilçesinde yürütülmüştür. Çalışmanın amacı, geleneksel tarımın bir parçası olan ve çeşitli nedenlerle kullanımı gün geçtikçe azalan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarımsal teras bahçelerinin yapısal ve bitkisel özelliklerini tespit ederek, kültürel miras bağlamında değerlendirmektir. Çalışma kapsamında ilçedeki tarımsal teras bahçelerinden dokuzu yapısal özellikleri (teras duvarı genişliği ve yüksekliği, arazi eğimi, sulama ve drenaj sistemleri, teras duvarlarının yapımında kullanılan malzemeler ve inşa tekniği) ve kullanılan bitkiler bakımından incelenerek, somut ve somut olmayan kültürel miras bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışmanın ile ilçedeki terasların; tarıma uygun olmayan marjinal arazilerde tarımsal üretim yapmaya imkan tanıdığı, terasların inşasında kullanılan malzemelerin bazen bir akarsu yatağından toplanan bazen de arazinin üzerinde bulunduğu ana kayanın kırılması suretiyle temin edilen taş ve kayalar olduğu, teras duvarlarının kuru taş duvar tekniği ile inşa edildiği, duvarların yapımında dayanıklılığı arttırmak için eski ve geleneksel bir sistem olan hatıl uygulamasına başvurulduğu ve teraslarda sulama sistemi olarak sulama kanallarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Tarımsal teras bahçelerinde yetiştirilen bitkilerin ise genel olarak ceviz, kiraz, vişne, elma, dut, kuşburnu ve kızılcık gibi meyve türleri olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çalışma ile teraslarda üretilen bitkilerin asırlar boyunca ilçenin mutfak kültüründe birçok tatlı, marmelat, pekmez gibi ürünlerin ana maddesini oluşturması, geleneksel festivaller, şenlikler ve etkinlikler gibi birçok somut olmayan kültürel miras unsuruna katkı sağlaması bakımından bölgedeki tarımsal terasların önemi vurgulanmıştır. Çalışmanın sonucunda, özellikle kırsal alanlardan kentlere olan göç, arazilerin miras yoluyla parçalanması ve tarımsal faaliyetlerin terk edilmesiyle birlikte artık bakımsız durumda olan terasların korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla birtakım önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler Kültürel miras, tarımsal peyzaj, tarımsal teras, taş duvar, Uzundere.

Özet Türkiye, ekstrem yükseklik farklılıkları, derin vadi sistemleri, kayalık yamaçlar ve hem yatay hem de dikey yönde değişen ekosistemler nedeniyle Avrasya boyunca Sedum türlerinin önemli yayılış alanlarından biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye'de özellikle ekoturime ...

... 7. Karahan, F. and H. Yilmaz, 2000, Determination of Some Alpine Plants Suitable for Landscape Design in Erzurum and Its Surroundings. ... Published by Suit Science and Sport Culture and Research Cognizant, Semiha Press, p 196, Ankara. 10. ...