Abdülkadir KOÇER

Like many places around the world, the wildland–urban interface areas surrounding urban regions are subject to variable levels of fire risk, threatening the natural habitats they contact. This risk has been assessed by various authors using many different methods and numerical models. Among these approaches, machine learning models have been successfully applied to determine the weights of criteria in risk assessment and risk prediction studies. In Istanbul, data have been collected for areas that are yet to be urbanized but are foreseen to be at risk using geographic information systems (GIS) and remote sensing technologies based on fires that occurred between 2000 and 2021. Here, the land use/land cover (LULC) characteristics of the region were examined, and machine learning techniques, including random forest (RF), extreme gradient boosting (XGB), and light gradient boosting (LGB) models, were applied to classify the factors that affect fires. The RF model yielded the best result...

Briquetting is considered one of the pre-treatment methods available to produce raw materials of uniform size and moisture content that are easy to process, transport, and store. The quality of briquettes in terms of density and strength depends on the physical and chemical properties of the raw material and the briquetting conditions. However, determining briquette quality is difficult, very costly, and requires long laboratory studies. In this paper, an easy, inexpensive, and fast methodology based on machine learning for the determination of quality parameters of briquette samples is presented. Compressive resistance, one of the most important briquette quality parameters, was estimated by machine learning methods, considering particle size, material moisture, applied pressure value, briquette density, shatter index, and tumbler index. Extra Trees, Random Forest, and Light Gradient Boosting regression models were used. The best estimate is seen in the Extra Trees regression model...

Özet Bir gazlaştırma sisteminin ekserji analizi kömürün yüksek bir verimle gazlaştırılması ve ürün gazlarının istenilen kompozisyonlarda ve miktarlarda elde edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Kömür gazlaştırma sistemi; bir adet gazlaştırma reaktörü ve bunu takip eden iki adet su gazı reaktöründen meydana gelmektedir. Gazlaştırma sistemi için geliştirilen sayısal modelde, sistemde kullanılacak kömürün içerisindeki karbonun tamamının gazlaştırıldığı kabul edilmiştir. Bu çalışmada, sayısal modellemesi önceden hazırlanmış olan bir kömür gazlaştırma sisteminin her bir aşaması için ekserji analizi yapılarak sistem çıkışında hidrojen gazı miktarının karbon monoksit gazı miktarının iki katı olması durumuna göre sistem parametreleri belirlenmiştir. Çeşitli bypass oranlarında (%10,%30 ve %50) sistem verimi incelenmiştir. Gazlaştırma ünitesi çıkışında hedeflenen değerin elde edilmesinde en az enerji gereksinimi, baypas oranının en büyük tutulduğu %50 oranında sağlanmıştır. Baypas oranı basit bir vana ile ayarlanabildiğinden gazlaştırma sistemi enerji gereksinimi de beklenenden düşük olmuştur. Importance Of The Bypass Rate In The Exergy Analysıs Of Coal Gasıfıcatıon System Abstract The exergy analysis has been carried out for all phases of a previously designed numerical modeling of a coal gasifier. The mentioned coal gasifier is made up of a gasification reactor and two consequent vapor water gas shift reactors. The numerical model developed for the gasification system assumes that all carbon in the coal is gasified and defines the optimum working condition as the amount of hydrogen as the double of the amount of carbon monoxide at the gasification system exit. In order to achieve the optimum parameters, the gases of the gasifier and the gases of water gas shift reactors are combined with the aid of a bypass line. Through the exergy analysis carried out in this study, the most efficient and high-yield method for the operation conditions is emphasized and highlighted, which were suggested in the previous numerical modeling study, a crucial fact for minimizing operating and investment costs.

Güneş destekli hava ısıtıcıların çok yaygın kullanım ile birlikte ısı transferi verimlerinin düşük olduğu bilinmektedir. Bu konuda çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Yapılan bu çalışmada yutucu plaka üzerine kare kesit yapay pürüzlülük oluşturularak tasarlanan bir güneş destekli hava ısıtıcısının sayısal analizi yapılmıştır. Kütle, momentum ve enerji korunumu denklemlerinin sayısal simülasyonu, yaygın kullanılan hesaplamalı akışkanlar dinamiği yazılımı olan ANSYS Fluent ile sonlu hacimler metodunu kullanarak türbülanslı, zorlanmış konveksiyon ısı transferine maruz kalan tam gelişmiş akış için 2-boyutlu olarak yapılmıştır. Yutucu plaka üzerine 1000 W.m-2 sabit ısı akısı uygulanarak 4 farklı Reynolds sayısında (4000, 8000, 12000 ve 16000) ve 3 farklı pürüzlülük oranında (5,33, 10,67 ve 16,00) akış oluşturulmuştur. Reynolds sayısına bağlı olarak Nusselt sayısı, sürtünme faktörü değişimi ve akışkan çıkış sıcaklığı irdelenmiştir. Ayrıca, Reynolds sayısının ve pürüzlülük oranının ısı art...

Gunes enerjisi, evsel sicak su temini ve endusriyel uygulamalar gibi cesitli isitma sistemlerinde kullanilir. Evsel sicak su ve endustriyel buhar uretiminde gunes enerjisinin kullanimi hem ekonomik hem de cevre dostudur. F-Chart yontemi; isitma ve evsel sicak su temininde, isil performansin kolayca belirlenmesini saglayan bir yontemdir. Bu calismada otellerdeki sicak su ihtiyacinin karsilanmasi icin gunes enerjisi sistemlerinin F-Chart methodu kullanilarak analizi yapilmistir. Farkli kollektor alanlari ve kisi sayilarina gore yillik faydalanma orani ve isil yukler hesaplanmistir. Duzlemsel ve vakum tuplu kollektorler karsilastirilmis ve incelenmistir

Özet Karbon ayak izi, kullanımı son yıllarda yaygınlaşan ve insan tüketim faaliyetlerinin doğa üzerindeki kalıcı etkisini ifade etmede kullanılan bir terimdir. Karbon ayak izi genellikle, bir ürün, hizmet veya bölge ile ilişkili etkinlik ya da işlemin bir sonucu olarak yayılan ya da eşdeğer sera gazı olarak tanımlanır. Binalarda karbon ayak izi hesaplanması, son yıllarda en çok ilgi duyulan araştırmalardan biridir. Günümüzde özellikle ofis binaları enerji verimliliği bakımından daha gelişmiş durumdadır ve binalarda ısıtmanın önemi azalmaktadır; ancak elektrik kullanımının payı yine de artmaktadır. eşdeğeri emisyonlar da dikkate alındığında, binanın ihtiva ettiği emisyonu toplam emisyonun önemli bir kısmından sorumludur. Bu çalışmada Akdeniz Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu'nun karbon ayak izi çıkartılmıştır. Bunun için Annex 2014 hesaplama kriterlerini kullanılarak binanın karbon ayak izi miktarı 98.307 kg/yıl olarak hesaplanmıştır. Karbon ayak izi binadaki top...

Gun gectikce gelisen teknoloji ve nufus yogunlugu ile birlikte artan enerji acigi yenilenebilir enerji kaynaklarin onemini artirmistir. Bu yenilenebilir enerji kaynaklarindan birisi de, hayvansal ve evsel atiklarin islenmesiyle uretilen biyogazdir. Hayvan, bitki ve cop artiklarindan biyogaz uretiminde son zamanlarda uzerinde en fazla durulan ve arastirma yapilan konular arasindadir. Bu calismada, Turkiye’de uretim yapan biyogaz tesislerinin yillik uretim miktarlari ve bu uretilen biyogaz’dan, elde edilen elektrik enerji miktari tespit edilmistir. Biyogazdan elde edilen elektrik enerjisinin Turkiye’de tuketilen toplam enerji miktarina orani tespit edilmis, tablo ve grafik haline getirilmistir. Biyogaz uretiminin arttirilmasi ulke sartlarinda mumkun olmakla beraber, biyogaz uretimi acisindan gerekli olan hayvan, bitki ve cop atiklarinin daha etkin bir sekilde kullanilmasi gerekmektedir. Turkiye’de biyogaz uretiminin artirilmasi, tuketilen elektrik enerjisinin yenilenebilir enerjilerden saglanmasi acisindan onem arz etmektedir.

Turkiye’de tarimsal artiklar onemli bir biyokutle enerji kaynagidir. Bu calismada, tarimsal artiklardan biri olan aycicegi saplari, kalip isitmali ve konik kalipli, 15 kW gucunde konik helezon tip briketleme makinesinde briketlenmistir. Denemede kullanilan materyalin nem icerigi % 10, geometrik ortalama capi 0.705 mm’dir. Calismada, briketlerin kalitesi ile ilgili briket fiziksel ozellikleri (yogunluk, kirilma direnci, dayaniklilik direnci, basinc direnci ve su alma direnci) ile briketleme makinesinin kapasitesi ve enerji tuketim degerleri belirlenmistir. Test oncesi butun briketler 7 gun boyunca 23.5°C ve % 65 bagil neme sahip kapali cevre sartlarinda bekletilmistir. Calisma sonunda ortalama 56 mm capinda ve 25 mm merkez delikli dis yuzeyi kismen karbonize olmus silindirik briketler elde edilmistir. Briketlerin yogunlugu, kirilma direnci, dayaniklilik direnci, basinc direnci ve su alma direnci sirasi ile ortalama 1195 kg m -3 , % 99.4, % 97.7, 2780 N ve % 80.5 olarak bulunmustur. B...

Parallel to its developing industry and population growth, the energy demand of Turkey has increased steadily. In addition to existing energy resources, using new energy resources to meet the national energy demand has a great importance for the economic benefits. Biomass energy, one of the renewable energy resources, has recently increased its popularity and numerous studies have been made on it. The gasification technology, which is one of the cleanest and efficient biomass energy conversion technologies, has a great importance and its nation-wide attraction increases rapidly. In this study, the biomass energy conversion process by using a fixed bed gasifier has been studied for the Thrace Region in Turkey. The biomass energy potential of the region, the contribution rate of this potential for the meeting of the national energy demand have been investigated for the all

Solar energy is used for variety of heating systems such as domestic hot water systems and industrial applications. The use of solar energy for domestic hot water and steam generation in industry is economical and environmentally friendly. "The F-chart" is a method that provides an easy way to determine the thermal performance of the solar heating and hot water systems. In this study, the solar systems are analyzed with the F-chart method in order to meet the hot water requirements of hotels. Annual fraction and heating loads for different solar collector areas and number of people is estimated. Flat plate and evacuated tube type collectors are compared and analysed.

Güne¸s enerjisiçevre duyarlılı˘ gı ve enerjï uretimi açısındanönemli bir enerji kayna˘ gıdır. Güne¸s enerjisi destekli sistemlerin tasarımında sistemin kurulaca˘ gı yerdeki ı¸sınım verilerinin bilinmesï onemli bir ayrıntıdır. I¸sınımölçümleri belirli noktalarda yapılmaktadır. Her yatırım yapılacak bölgedë olçüm istasyonu bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda dahä oncekiçalı¸smalardan ortayaçıkan deneye dayalı (ampirik) mo-deller kullanılarak güne¸s ı¸sınım tahmini yapılmaktadır. Buçalı¸smada Ni˘ gde ili ı¸sınım tahmini için iki farklı ampirik modelin verileri ile meteoroloji veriler kar¸sıla¸stırılmı¸stır. Ortalama mutlak hata yüzdesi (MAPE), ortalama sapma hatası (MBE) ve karekök hatası (RMSE) gibi istatistiksel hata analizleri yapılmı¸stır.

Turkiye, findik uretiminde nicelik ve nitelik acisindan dunyada ilk sirada yer almaktadir. Findik zurufu, findik hasadi sonrasi ortaya cikan ve cogunlukla degerlendirilmeyen biyokutle materyalidir. Bu calismada, %14 nem icerigine ve 1.023 mm geometrik ortalama capa sahip findik zurufu laboratuvar olcekli 3 kW guclu pelet makinesinde peletlenmis ve pelet kalitesi ile ilgili fiziksel ozellikler belirlenmistir. Peletlerin fiziksel ozellikleri ile ilgili olarak hacim yogunlugu, parca yogunlugu, dayaniklilik direnci, darbe direnci ve nem alma durumu belirlenmistir. Ayrica calismada pelet makinesinin kapasitesi hesaplanmistir. Fiziksel testler oncesinde peletler 7 gun sure ile 24C sicaklik ve %55 nem icerigine sahip cevre sartlarinda bekletilmistir. Calisma sonunda, ortalama 6.1 mm capinda ve 27 mm uzunlugunda peletler elde edilmistir. Findik zurufu peletlerinin parca ve hacim yogunlugu sirasi ile ortalama 1307 kg/m3 ve 724 kg/m3 bulunmustur. Findik zurufu peletlerinin fiziksel testler s...

Production of energy from biomass there are three main thermochemical conversion methods such as combustion, pyrolysis and gasification. In this study, it was evaluated that gasification performance and importance of hydrogen purification of groundnut shell residues. The numerical model developed for the gasification system assumes that all carbon in the mixture is gasified. The gasifier temperature is 877 °C (1150 K) for developed model. According to result of study, gasification efficiency calculated as 81.27 is quite high. The high content of ORR2 in groundnut shell residues directly affects H2 and CH4 contents in SYNGAS

Greenhouse cultivation is widespread in Turkey, and tomato, pepper and eggplant among the vegetables are grown densely in greenhouses. Every year, huge amounts of crop residue are produced from these greenhouses, and the vast majority of these residues are dumped in landfills and out of the greenhouses without evaluating in any way. These crop residues are organic matters and can be evaluated as a biomass energy source. In this study, dried ground greenhouse pepper crop residues were briquetted in the hydraulic press with maximum capacity of 210 MPa and a punch-conical die set, and physical properties of briquettes regarding briquette quality were determined. The briquetting experiments were conducted at 7.06 % moisture content (w.b.), 0.732 mm geometric mean diameter of ground pepper crop samples using three pressure levels of 115, 150 and 185 MPa. The briquettes were kept in a room at 20o C temperature and 50% relative humidity for 7 days to ensure their stabilization. The density...

Bu calismada, Turkiye’nin farkli bolgelerinde bulunan Istanbul, Ankara, Antalya ve Erzurum illerinde insa edilen ideal bir binanin enerji performans kimligi tespit edilip karsilastirilmaktadir. Bu yapi, Cevre ve Şehircilik Bakanligi'na ait BEP-TR (Bina Enerji Performansi) Programi kullanilarak enerji performans degeri ve enerji kimlik belgesi acisindan degerlendirilmektedir. Bu kapsamda, binalara ait proje verileri (bina geometrisi, isitma, aydinlatma, mekanik ve havalandirma teknik degerleri) BEP-TR Programi'na girilmistir. Girilen bu verilerin isiginda binanin isitilmasi ve sogutulmasi icin ihtiyac duyulan net enerji miktari, binada gunisigi etkileri goz onune alinarak, gunisigindan yararlanilmayan sure ve gunisiginin etkili olmadigi alanlar icin aydinlatma enerji ihtiyacinin ve tuketiminin hesaplanmasi ve yine binaya ait sera gazi emisyonu tespit edilmistir. Binalara ait enerji performansi Istanbul, Ankara ve Erzurum icin C sinifi Antalya icin ise D sinifi olarak tespit e...

Gunes enerjisi cevre duyarliligi ve enerji uretimi acisindan onemli bir enerji kaynagidir.  Gunes enerjisi destekli sistemlerin tasariminda sistemin kurulacagi yerdeki isinim verilerinin bilinmesi onemli bir ayrintidir. Isinim olcumleri belirli noktalarda yapilmaktadir. Her yatirim yapilacak bolgede olcum istasyonu bulunmamaktadir. Bu gibi durumlarda daha onceki calismalardan ortaya cikan deneye dayali (ampirik) modeller kullanilarak gunes isinim tahmini yapilmaktadir. Bu calismada Nigde ili isinim tahmini icin iki farkli ampirik modelin verileri ile meteoroloji veriler karsilastirilmistir. Ortalama mutlak hata yuzdesi (MAPE), ortalama sapma hatasi (MBE) ve karekok hatasi (RMSE) gibi istatistiksel hata analizleri yapilmistir.

Turkiye’de zeytin bahcelerinden her yil onemli miktarlarda budama artigi ortaya cikmaktadir. Bu calismada, zeytin bahcelerinden budama islemleri sonucu ortaya cikan biyokutle artiklari, iki farkli nem (%11 ve %15) ve uc farkli parcacik boyutunda (2,4 ve 6 mm) peletlenmistir. Arastirmada peletleme parametrelerinin belirlenmesi kapsaminda pelet yigin yogunlugu, pelet parca yogunlugu, mekanik dayaniklilik direnci, basinc direnci, gerilme direnci ve nem alma direnci gibi fiziksel ozellikleri belirlenmistir. Ayrica peletleme makinesinin uretim kapasitesi hesaplanmis ve elektrik tuketimi olculmustur. Calisma sonucunda, nem icerigine bagli olarak uretim kapasitesi 60 ile 83 kg/h arasinda degismistir. Yigin yogunlugu ve parca yogunlugu ise sirasiyla,  521 ile 684 kg/m 3 ve 981 ile 1232 kg/m 3 arasinda degismistir. Pelet nem iceriginin artmasiyla, pelet yogunluklari dusmustur.

Ankara merkez ve ilceleri bazli olan bu calisma, gunes kolektoru ve gunes paneli performanslarini en ust duzeye cikarmak icin optimum egim acisinin belirlenmesi ile ilgilidir. Ankara ilinde sabit gunes kolektorleri genellikle yaklasik 40° egim acisinda yerlestirilmektedir. Bu calismada, Ankara il ve ilceleri icin yillik optimum egim acisi 34°±1 olarak hesaplanmis buna karsin yil icerisindeki optimum egim acilarinin 1-67° arasinda degistigi hesaplanmistir. Bu calismanin sonuclari literaturdeki benzer calismalar ile karsilastirildiginda benzer calismalarin sonuclari ile uyumlu oldugu gorulmustur. Ayrica, alti aylik periyotlar icin 15° ve 56°, mevsimlik (kis, ilkbahar, yaz, sonbahar) periyotlar icin ise sirasiyla 62°, 23°, 6° ve 49° olarak hesaplanmistir ve optimum egim acilari icin gunes isinim degerleri bulunmustur. Sadece yilda iki kez egim acisi degistirildiginde birim alana dusen enerji miktari arttirildigindan yillik egim acisi sabit olanlara gore yaklasik % 5 verim artisi saglar. Diger taraftan egim acisi her ay degistirildiginde ise bu oran yaklasik % 8’e ulasabilir. Gunes kolektorleri ve panellerin kullanim verimliligini arttirmak icin, egim acisini ayda bir kez veya yilda en az iki kez ayarlanmasi tavsiye edilir.

Aims: Comprehension of the local solar radiation is important for many applications of solar energy systems. The global solar radiation on horizontal surface at the location of interest is the most critical input parameter employed in the design and prediction of the performance of solar energy systems.

Knowledge of the local solar radiation is important for many applications of solar energy systems. The global solar radiation on horizontal surface at the location of interest is the most critical input parameter employed in the design and prediction of the performance of solar energy systems. In this study, 3 empirical sunshine based models are compared correlating the monthly mean daily global solar radiation on a horizontal surface with monthly mean sunshine records for Nigde, Turkey. Models are compared using coefficient of determination (R2), the root mean square error (RMSE), the mean bias error (MBE) and the t-statistic. According to our results, all the models fitted the data adequately and can be used to estimate the specific monthly global solar radiation. The t-statistic was used as the best indicator; this indicator depends on both, and is more effective for determining the model performance. The agreement between the estimated and the measured data were remarkable and t...

Aims: The performance of a solar collector is highly influenced by its orientation and its angle of tilt with the horizon. Both the orientation and tilt angle change the solar radiation reaching the surface of the collector. Previous studies show that south is the optimum orientation direction. By utilizing maximum solar energy through the optimum tilt, we are able to harness the energy needed without polluting our environment. It reduces the CO2 emissions in the atmosphere which is a major culprit for Global warming. Study Design: In this study, the optimum tilt angle for the south facing single axis solar collector has been determined in order to maximize the system performance. Place and Duration of Study: Department of Mechanical Engineering, Akdeniz University, 2014- 2015. Methodology: The equations which calculate total solar radiation falling on tilted surface for optimum tilt angle the monthly, the seasonally, the semi-annually, the annually, latitude ±15° and latitude are solved with a computer code which is written in MATLAB and should be modular toallow users to update component modules easily as new findings become available. Results: The results convey that the optimum tilt angle changed between 1 (June) and 65° (December) throughout year in Antalya, Turkey. The loss in the amount of collected energy is around 1% if the angle of tilt is adjusted seasonally instead of using βopt for each month of the year. Conclusion: Energy loss when using the yearly average fixed angle is approximately 7% compared with the monthly optimum tilt.

Gün geçtikçe gelişen teknoloji ve nüfus yoğunluğu ile birlikte
artan enerji açığı yenilenebilir enerji kaynakların önemini
artırmıştır. Bu yenilenebilir enerji kaynaklarından birisi de,
hayvansal ve evsel atıkların işlenmesiyle üretilen biyogazdır. Hayvan,
bitki ve çöp artıklarından biyogaz üretiminde son zamanlarda üzerinde
en fazla durulan ve araştırma yapılan konular arasındadır. Bu
çalışmada, Türkiye‟de üretim yapan biyogaz tesislerinin yıllık üretim
miktarları ve bu üretilen biyogaz‟dan, elde edilen elektrik enerji
miktarı tespit edilmiştir. Biyogazdan elde edilen elektrik enerjisinin
Türkiye‟de tüketilen toplam enerji miktarına oranı tespit edilmiş,
tablo ve grafik haline getirilmiştir. Biyogaz üretiminin arttırılması
ülke şartlarında mümkün olmakla beraber, biyogaz üretimi açısından
gerekli olan hayvan, bitki ve çöp atıklarının daha etkin bir şekilde
kullanılması gerekmektedir. Türkiye‟de biyogaz üretiminin artırılması,
tüketilen elektrik enerjisinin yenilenebilir enerjilerden sağlanması
açısından önem arz etmektedir.

Öz: Çalışmada, çay fabrikası artıkları katı yakıt olarak kullanılmak üzere peletlenmiştir. Öğütülmüş çay atıkları, %12.68 nem içeriğinde ve 0.62 mm geometrik ortalama çapında ve laboratuvar ölçekli 3 kW güçlü pelet makinesinde çevre şartlarında peletlenmiştir. Peletlerin kalitesi ile ilgili fiziksel özellikleri olarak hacim yoğunluğu, parça yoğunluğu, mekanik dayanıklılık direnci, darbe dayanım direnci, basınç direnci ve nem alma durumu belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada, pelet makinesinin kapasitesi ölçülmüştür. Fiziksel testler öncesinde peletler 7 gün süre ile 24 C sıcaklık ve %55 bağıl nem şartlarında bekletilmiştir. Çalışma sonunda, ortalama 6.1 mm çapında, 23.5 mm uzunluğunda ve kütlesi 0.8 g peletler elde edilmiştir. Çay peletlerinin hacim ve parça yoğunluğu 601 kg m-3 ve 1158 kg m-3 , mekanik dayanıklılık direnci %81 ve basınç direnci 476 N bulunmuştur. Peletlerin nem alma direnci ortam sıcaklığı ve nemine bağlı olarak değişmiştir. Peletler düşük sıcaklık ve bağıl nem koşullarında nem kaybetmiştir. Çay peletlerinin fiziksel testler sonucu sağlam yapıda olduğu görülmüştür. Pelet makinesinin kapasitesi 46 kg h-1 olarak bulunmuştur. Abstract: In this study, the tea factory wastes were pelleted for the utilization as a solid fuel. The moisture content and geometric mean diameter of ground tea wastes were 12.68% and 0.62 mm, respectively. A laboratory-scale pelleting machine with an electrical motor powers of 3 kW was used for pelleting of raw material. Physical properties related to pellet quality such as bulk density, particle density, durability, compressive resistance and moisture sorption of pellets were determined. Also, the average capacity of the pelleting machine was measured. The pellets were stored under ambient conditions of 24 °C temperature and 55% relative humidity during 7 days before testing. At the end of study, the average diameter, length and mass of the pellets were 6.1 mm, 23.5 mm and 0.8 g, respectively. The average bulk density, particle density, durability and compressive resistance of pellets were found as 601 kg m-3 , 1158 kg m-3 , 81% and 476 N, respectively. Moisture content of pellets were decreased at low temperature and relative humidity conditions. As a result, physical tests showed that produced pellets were strong. The average pellet production capacity of the pelleting machine was found to be 46 kg h-1 .

Özet Ülke nüfusunun artışı ve gelişmekte olan sanayi ile birlikte enerjiye olan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Bu talebi karşılamak için mevcut enerji kaynaklarının yanı sıra yeni enerji kaynaklarına da ihtiyacımız olduğu ülke ekonomisi açısından gereklidir. Son dönemlerde üzerinde pek çok çalışmaların yapıldığı biyokütle enerji üretimi bu konuya ilgiyi artırmıştır. Biyokütlenin temiz ve verimli bir şekilde enerjiye dönüşüm teknolojileri arasında gazlaşma teknolojisi büyük bir öneme sahip olup, son zamanlarda büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bu çalışmada sabit yataklı gazlaştırıcı kullanılarak biyokütlenin enerjiye dönüştürülmesi durumunda Trakya bölgesi biyokütle enerji potansiyeli ve ülke enerji ihtiyacının karşılanmasındaki payı, bölgede üretilebilecek her bir biyokütle yakıt türü için hesaplanmıştır. Bu çalışma, biyokütlenin ülke enerji ihtiyacının karşılanmasında ciddi bir paya sahip olabileceğini göstermiş ve sürdürülebilir bir gelecek için dikkatle ele alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Anahtar Kelimeler: Biyokütle, fosil yakıtlar, yenilenebilir enerji, sabit yatak. Abstract Parallel to its developing industry and population growth, the energy demand of Turkey has increased steadily. In addition to existing energy resources, using new energy resources to meet the national energy demand has a great importance for the economic benefits. Biomass energy, one of the renewable energy resources, has recently increased its popularity and numerous studies have been made on it. The gasification technology, which is one of the cleanest and efficient biomass energy conversion technologies, has a great importance and its nationwide attraction increases rapidly. In this study, the biomass energy conversion process by using a fixed bed gasifier has been studied for the Thrace Region in Turkey. The biomass energy potential of the region, the contribution rate of this potential for the meeting of the national energy demand have been investigated for the all

Özet Bu çalışmada, Türkiye'nin farklı bölgelerinde bulunan İstanbul, Ankara, Antalya ve Erzurum illerinde inşa edilen ideal bir binanın enerji performans kimliği tespit edilip karşılaştırılmaktadır. Bu yapı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait BEP-TR (Bina Enerji Performansı) Programı kullanılarak enerji performans değeri ve enerji kimlik belgesi açısından değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, binalara ait proje verileri (bina geometrisi, ısıtma, aydınlatma, mekanik ve havalandırma teknik değerleri) BEP-TR Programı'na girilmiştir. Girilen bu verilerin ışığında binanın ısıtılması ve soğutulması için ihtiyaç duyulan net enerji miktarı, binada günışığı etkileri göz önüne alınarak, günışığından yararlanılmayan süre ve günışığının etkili olmadığı alanlar için aydınlatma enerji ihtiyacının ve tüketiminin hesaplanması ve yine binaya ait sera gazı emisyonu tespit edilmiştir. Binalara ait enerji performansı İstanbul, Ankara ve Erzurum için C sınıfı Antalya için ise D sınıfı olarak tespit edilmiştir. Abstract In the present article, İstanbul, Ankara, Antalya and Erzurum provinces in Turkey to building energy performance were identified and compared for a 4-storey building. This building energy performance, BEP-TR software (Energy Performance of Buildings) developed by Turkey Environment and Urban Ministry are determined using the program. It was calculated for building heating, cooling, lighting and ventilation for energy consumption to according to different provinces. Also at the building greenhouse gas

Öz: Ankara merkez ve ilçeleri bazlı olan bu çalışma, güneş kolektörü ve güneş paneli performanslarını en üst düzeye çıkarmak için optimum eğim açısının belirlenmesi ile ilgilidir. Ankara ilinde sabit güneş kolektörleri genellikle yaklaşık 40 eğim açısında yerleştirilmektedir. Bu çalışmada, Ankara il ve ilçeleri için yıllık optimum eğim açısı 34°1 olarak hesaplanmış buna karşın yıl içerisindeki optimum eğim açılarının 1-67° arasında değiştiği hesaplanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları literatürdeki benzer çalışmalar ile karşılaştırıldığında bu çalışmaların sonuçları ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca, altı aylık periyotlar için 15 ve 56, mevsimlik (kış, ilkbahar, yaz, sonbahar) periyotlar için ise sırasıyla 62, 23, 6 ve 49 olarak hesaplanmıştır ve optimum eğim açıları için güneş ışınım değerleri bulunmuştur. Sadece yılda iki kez eğim açısı değiştirildiğinde birim alana düşen enerji miktarı arttırıldığından yıllık eğim açısı sabit olanlara göre yaklaşık % 5 verim artışı sağlar. Diğer taraftan eğim açısı her ay değiştirildiğinde ise bu oran yaklaşık % 8'e ulaşabilir. Güneş kolektörleri ve panellerin kullanım verimliliğini arttırmak için, eğim açısını ayda bir kez veya yılda en az iki kez ayarlanması tavsiye edilir. Anahtar Kelimeler: Güneş kolektörü, PV panel, optimum eğim açısı, güneş ışınımı, verim, Ankara. Abstract: This study that is Ankara province and districts based deals with the determination of the optimum tilt angle to maximize the performances of solar collector and solar panel. In Ankara, fixed solar collectors are usually placed at slope of 40. In this study, annual optimum tilt angle for Ankara province and districts was calculated as 34°1 however the optimum angles during the year were calculated between 1° and 67°. The results of this study are compared with similar studies in the literature they were found to be consistent with the results of similar studies. Also, the tilt angle was calculated for the six months periods as 15° and 56°, for seasonal periods (winter, spring, summer, autumn) as 62°, 23°, 6° and 49°, respectively and solar radiation for optimum angles of inclination were found. When the tilt angle is changed only twice a year, due to increasing the amount of energy per unit area, according to the annual tilt angle fixed product they provides energy efficiency by about 5%. On the other hand, when the tilt angle is changed every month this ratio can be reached approximately 8%. For increasing the utilization efficiency of solar collectors and panels, it is recommended adjusting of the tilt angle once a month or at least twice a year.

Güne¸s enerjisiçevre duyarlılı˘ gı ve enerjï uretimi açısındanönemli bir enerji kayna˘ gıdır. Güne¸s enerjisi destekli sistemlerin tasarımında sistemin kurulaca˘ gı yerdeki ı¸sınım verilerinin bilinmesï onemli bir ayrıntıdır. I¸sınımölçümleri belirli noktalarda yapılmaktadır. Her yatırım yapılacak bölgedë olçüm istasyonu bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda dahä oncekiçalı¸smalardan ortayaçıkan deneye dayalı (ampirik) mo-deller kullanılarak güne¸s ı¸sınım tahmini yapılmaktadır. Buçalı¸smada Ni˘ gde ili ı¸sınım tahmini için iki farklı ampirik modelin verileri ile meteoroloji veriler kar¸sıla¸stırılmı¸stır. Ortalama mutlak hata yüzdesi (MAPE), ortalama sapma hatası (MBE) ve karekök hatası (RMSE) gibi istatistiksel hata analizleri yapılmı¸stır.

Özet Karbon ayak izi, kullanımı son yıllarda yaygınlaşan ve insan tüketim faaliyetlerinin doğa üzerindeki kalıcı etkisini ifade etmede kullanılan bir terimdir. Karbon ayak izi genellikle, bir ürün, hizmet veya bölge ile ilişkili etkinlik ya da işlemin bir sonucu olarak yayılan ya da eşdeğer sera gazı olarak tanımlanır. Binalarda karbon ayak izi hesaplanması, son yıllarda en çok ilgi duyulan araştırmalardan biridir. Günümüzde özellikle ofis binaları enerji verimliliği bakımından daha gelişmiş durumdadır ve binalarda ısıtmanın önemi azalmaktadır; ancak elektrik kullanımının payı yine de artmaktadır. eşdeğeri emisyonlar da dikkate alındığında, binanın ihtiva ettiği emisyonu toplam emisyonun önemli bir kısmından sorumludur. Bu çalışmada Akdeniz Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu'nun karbon ayak izi çıkartılmıştır. Bunun için Annex 2014 hesaplama kriterlerini kullanılarak binanın karbon ayak izi miktarı 98.307 kg/yıl olarak hesaplanmıştır. Karbon ayak izi binadaki toplam elektrik enerjisi tüketimi, yüksekokul personelinin günlük ulaşım değerleri ve personel araçlarının kullandığı yakıt türleri göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır. Abstract Carbon footprint, use in recent years under the permanent nature of the activity and human consumption effect is a term used to express. Carbon footprint is usually associated with a product, service, or activity or process area as a result of the spreading or equivalent is defined as greenhouse gases. Calculation of the carbon footprint of buildings, in recent years, interest in research is one of the most. Nowadays, especially office buildings are more advanced in terms of energy efficiency and the importance of decreasing heating in buildings; however, the share of electricity use is still increasing. Equivalent emissions also considered, building a substantial part of the total emission of molasses is responsible for emission. In this study, Akdeniz University Health Services Vocational School of removing the carbon footprint. To do this, using the criteria of Annex 2014 calculation the building's carbon footprint has been calculated the amount. The total electrical energy consumption in the building of carbon footprint, College personnel log transport values and staffing tools uses fuel types are calculated taking into consideration.

Özet Bir gazlaştırma sisteminin ekserji analizi kömürün yüksek bir verimle gazlaştırılması ve ürün gazlarının istenilen kompozisyonlarda ve miktarlarda elde edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Kömür gazlaştırma sistemi; bir adet gazlaştırma reaktörü ve bunu takip eden iki adet su gazı reaktöründen meydana gelmektedir. Gazlaştırma sistemi için geliştirilen sayısal modelde, sistemde kullanılacak kömürün içerisindeki karbonun tamamının gazlaştırıldığı kabul edilmiştir. Bu çalışmada, sayısal modellemesi önceden hazırlanmış olan bir kömür gazlaştırma sisteminin her bir aşaması için ekserji analizi yapılarak sistem çıkışında hidrojen gazı miktarının karbon monoksit gazı miktarının iki katı olması durumuna göre sistem parametreleri belirlenmiştir. Çeşitli bypass oranlarında (%10,%30 ve %50) sistem verimi incelenmiştir. Gazlaştırma ünitesi çıkışında hedeflenen değerin elde edilmesinde en az enerji gereksinimi, baypas oranının en büyük tutulduğu %50 oranında sağlanmıştır. Baypas oranı basit bir vana ile ayarlanabildiğinden gazlaştırma sistemi enerji gereksinimi de beklenenden düşük olmuştur. Importance Of The Bypass Rate In The Exergy Analysıs Of Coal Gasıfıcatıon System Abstract The exergy analysis has been carried out for all phases of a previously designed numerical modeling of a coal gasifier. The mentioned coal gasifier is made up of a gasification reactor and two consequent vapor water gas shift reactors. The numerical model developed for the gasification system assumes that all carbon in the coal is gasified and defines the optimum working condition as the amount of hydrogen as the double of the amount of carbon monoxide at the gasification system exit. In order to achieve the optimum parameters, the gases of the gasifier and the gases of water gas shift reactors are combined with the aid of a bypass line. Through the exergy analysis carried out in this study, the most efficient and high-yield method for the operation conditions is emphasized and highlighted, which were suggested in the previous numerical modeling study, a crucial fact for minimizing operating and investment costs.

Özet: Türkiye, fındık üretiminde nicelik ve nitelik açısından dünyada ilk sırada yer almaktadır. Fındık zurufu, fındık hasadı sonrası ortaya çıkan ve çoğunlukla değerlendirilmeyen biyokütle materyalidir. Bu çalışmada, %14 nem içeriğine ve 1.023 mm geometrik ortalama çapa sahip fındık zurufu laboratuvar ölçekli 3 kW güçlü pelet makinesinde peletlenmiş ve pelet kalitesi ile ilgili fiziksel özellikler belirlenmiştir. Peletlerin fiziksel özellikleri ile ilgili olarak hacim yoğunluğu, parça yoğunluğu, dayanıklılık direnci, darbe direnci ve nem alma durumu belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada pelet makinesinin kapasitesi hesaplanmıştır. Fiziksel testler öncesinde peletler 7 gün süre ile 24C sıcaklık ve %55 nem içeriğine sahip çevre şartlarında bekletilmiştir. Çalışma sonunda, ortalama 6.1 mm çapında ve 27 mm uzunluğunda peletler elde edilmiştir. Fındık zurufu peletlerinin parça ve hacim yoğunluğu sırası ile ortalama 1307 kg/m 3 ve 724 kg/m 3 bulunmuştur. Fındık zurufu peletlerinin fiziksel testler sonucu oldukça sağlam yapıda olduğu görülmüş, dayanıklılık direnci ve darbe direnci değerleri sırası ile %97.72 ve %99.60 olarak belirlenmiştir. Peletlerin nem alma direnci ortam sıcaklığı ve nemine bağlı olarak değişmiş ve düşük sıcaklık ve nem koşullarında peletlerin bir miktar nem kaybettikleri saptanmıştır. Pelet makinesinin kapasitesi 67 kg/h olarak bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Pelet, fındık zurufu, pelet fiziksel özellikleri Abstract: Turkey is the biggest producer and exporter in the World in terms of quantity and quality of hazelnut production. Hazelnut husk is a biomass material, emerged after harvest and not evaluated. In this study, hazelnut husk were pelleted in a laboratory-scale pelleting machine with an electrical motor power of 3 kW. Moisture content and geometric main diameter of ground hazelnut husk used in the experiment were 14% and 1.023 mm, respectively. Physical properties of pellets such asbulk density, particle density, durability, impact resistance and moisture sorption were determined. Also, the capacity of the pelleting machine was determined. Before testing, the briquettes were kept in a room at 24°C temperature and 55% relative humidity during 7 days. At the end of this study, pellets was obtained at the average diameter of 6.1 mm and length of 27 mm. The average bulk density and particle density of hazelnut husk pellets were 1307 kg/m 3 and 724 kg/m 3 , respectively. The results of physical tests showed that hazelnut husk pellets were quite strong, and durability and impact resistance values of pellets were 97.72% and 99.60%, respectively. Moisture sorption of pellets was changed depending on the ambient temperature and humidity, and the pellets lost the limited moisture at the low temperature and humidity conditions. The average pellet production capacity of the pelleting machine was found to be 67 kg/h.

Aims: Comprehension of the local solar radiation is important for many applications of solar energy systems. The global solar radiation on horizontal surface at the location of interest is the most critical input parameter employed in the design and prediction of the performance of solar energy systems. Study Design: In this study, 3 empirical sunshine based models are compared correlating the monthly mean daily global solar radiation on a horizontal surface with monthly mean sunshine records for Nigde, Turkey Place and Duration of Study: Methodology: Models are compared using coefficient of determination (R 2), the root mean square error (RMSE), the mean bias error (MBE) and the t-statistic.

Knowledge of the local solar radiation is important for many applications of solar energy
systems. The global solar radiation on horizontal surface at the location of interest is the most
critical input parameter employed in the design and prediction of the performance of solar energy
systems. In this study, 3 empirical sunshine based models are compared correlating the monthly
mean daily global solar radiation on a horizontal surface with monthly mean sunshine records for
Nigde, Turkey. Models are compared using coefficient of determination (R2), the root mean square
error (RMSE), the mean bias error (MBE) and the t-statistic. According to our results, all the
models fitted the data adequately and can be used to estimate the specific monthly global solar
radiation. The t-statistic was used as the best indicator; this indicator depends on both, and is more
effective for determining the model performance. The agreement between the estimated and the
measured data were remarkable and the method was recommended for use in Nigde, Turkey.

Aims: The performance of a solar collector is highly influenced by its orientation and its angle of tilt
with the horizon. Both the orientation and tilt angle change the solar radiation reaching the surface
of the collector. Previous studies show that south is the optimum orientation direction. By utilizing
maximum solar energy through the optimum tilt, we are able to harness the energy needed without
polluting our environment. It reduces the CO2 emissions in the atmosphere which is a major culprit
for Global warming.
Study Design: In this study, the optimum tilt angle for the south facing single axis solar collector
has been determined in order to maximize the system performance.
Place and Duration of Study: Department of Mechanical Engineering, Akdeniz University, 2014-
2015.
Methodology: The equations which calculate total solar radiation falling on tilted surface for
optimum tilt angle the monthly, the seasonally, the semi-annually, the annually, latitude ±15° and
latitude are solved with a computer code which is written in MATLAB and should be modular toallow users to update component modules easily as new findings become available.
Results: The results convey that the optimum tilt angle changed between 1 (June) and 65°
(December) throughout year in Antalya, Turkey. The loss in the amount of collected energy is
around 1% if the angle of tilt is adjusted seasonally instead of using βopt for each month of the year.
Conclusion: Energy loss when using the yearly average fixed angle is approximately 7%
compared with the monthly optimum tilt.

Greenhouse cultivation is widespread in Turkey, and tomato, pepper and eggplant among the vegetables are grown densely in greenhouses. Every year, huge amounts of crop residue are produced from these greenhouses, and the vast majority of these residues are dumped in landfills and out of the greenhouses without evaluating in any way. These crop residues are organic matters and can be evaluated as a biomass energy source. In this study, dried ground greenhouse pepper crop residues were briquetted in the hydraulic press with maximum capacity of 210 MPa and a punch-conical die set, and physical properties of briquettes regarding briquette quality were determined. The briquetting experiments were conducted at 7.06 % moisture content (w.b.), 0.732 mm geometric mean diameter of ground pepper crop samples using three pressure levels of 115, 150 and 185 MPa. The briquettes were kept in a room at 20º C temperature and 50% relative humidity for 7 days to ensure their stabilization. The density, shatter index, tumbler index, water resistance and equivalent humidity content (humidity resistance) of briquettes were then determined. Briquettes were produced with an average diameter of 61.6 mm during the briquetting process. The result of physical tests showed that the produced briquettes were extremely high quality. The maximum density, shatter and tumbler resistance were 1075 kg/m 3 , 98.21% and 90.83% at compression pressure of 185 MPa, respectively. Additionally, while the effect of ambient humidity on all briquettes was very limited, they were completely disintegrated when dunked in container filled water for very short time lower than 30 seconds.

Türkiye'de tarımsal artıklar önemli bir biyokütle enerji kaynağıdır. Bu çalışmada, tarımsal artıklardan biri olan ayçiçeği sapları, kalıp ısıtmalı ve konik kalıplı, 15 kW gücünde konik helezon tip briketleme makinesinde briketlenmiştir. Denemede kullanılan materyalin nem içeriği %10, geometrik ortalama çapı 0.705 mm'dir. Çalışmada, briketlerin kalitesi ile ilgili briket fiziksel özellikleri (yoğunluk, kırılma direnci, dayanıklılık direnci, basınç direnci ve su alma direnci) ile briketleme makinesinin kapasitesi ve enerji tüketim değerleri belirlenmiştir. Test öncesi bütün briketler 7 gün boyunca 23.5C ve %65 bağıl neme sahip kapalı çevre şartlarında bekletilmiştir. Çalışma sonunda ortalama 56 mm çapında ve 25 mm merkez delikli dış yüzeyi kısmen karbonize olmuş silindirik briketler elde edilmiştir. Briketlerin yoğunluğu, kırılma direnci, dayanıklılık direnci, basınç direnci ve su alma direnci sırası ile ortalama 1195 kg m-3 , %99.4, %97.7, 2780 N ve %80.5 olarak bulunmuştur. Briketleme makinesinin kapasitesi ve elektrik enerjisi tüketimi ise sırası ile ortalama 94 kg h-1 ve 7.97 kWh olmuştur. Agricultural residues are important sources of biomass energy in Turkey. In this study, sunflower stalks, one of the significant agricultural residues in some parts of Turkey, were briquetted in a conical screw type briquetting machine with die-heater and tapered die, with an electrical motor power of 15 kW. Moisture content and geometric main diameter of milled sunflower stalks used in the experiment were 10% and 0.705 mm, respectively. In the study, briquette physical properties such as density, shatter resistance, tumbler resistance, compressive resistance and water resistance on the quality of briquettes, and briquette production capacity and energy consumption of briquetting machine were determined. Before testing, the briquettes were kept in a room at 23.5ºC temperature and 65% relative humidity during 7 days. At the end of the study, cylindrical briquettes were obtained at an external diameter of 56 mm with a central hole of 25 mm, and all surfaces of briquettes were partially carbonized due to die heating during briquetting process. The average density, shatter resistance, tumbler resistance, compressive resistance, water resistance and humidity resistance of sunflower stalk briquettes were found to be 1195 kg m-3 , 99.4%, 97.7%, 2780 N and 80.5%, respectively. The average briquette production capacity and electrical energy consumption of briquetting machine were found to be 94 kg h-1 and 7.97 kWh, respectively.

Solar energy is used for variety of heating systems such as domestic hot water systems and industrial applications. The use of solar energy for domestic hot water and steam generation in industry is economical and environmentally friendly. " The F-chart " is a method that provides an easy way to determine the thermal performance of the solar heating and hot water systems. In this study, the solar systems are analyzed with the F-chart method in order to meet the hot water requirements of hotels. Annual fraction and heating loads for different solar collector areas and number of people is estimated. Flat plate and evacuated tube type collectors are compared and analysed.

In this study, a modeling study was carried out to investigate the potential of hydrogen production from greenhouse tomato and pepper residues blending in different rates (0%, 25%, 50%, 75% and 100%) by air-steam gasification. The numerical model developed for the gasification system assumes that all carbon in the mixture is gasified. Air to fuel rate and steam to fuel rates are 0.05 due to high content of O 2 in biomass residues. The gasifier temperature is 877 C (1150 K) for developed model. According to the result of this study, increasing tomato residues blending rate increases hydrogen content of syngas. It is mainly caused by the content of O 2 in tomato residues being higher than content of O 2 in pepper residues. This study shows that the O 2 content of greenhouse residues is an important factor in syngas production, especially in H 2 production.