balbal

Tunceli’nin her yeri kültür veya kültür tarihi araştırması yapanlar için özel imkânlar ve kültür unsurları sunmaktadır.
Hozat’ta karşılaştığımız en ilginç durum at başlı mezar taşlarının, bizim araştırmamıza kadar koç başlı mezar taşları olarak bilinmesi ve kilimlerde kullanılan damgaların yöreye ait olduğunun ifade edilmesiydi.
Geleneğin temsilcisi olan insanların, geleneksel usullerle meydana getirdikleri belgeler, okumuşların belgelerine göre tarihi süreci ve otantik kültürü daha sağlıklı ifade ederler. Bu nedenle geleneğin önemli temsilcileri olan etnografya eserlerinden mezar taşları, halı, kilim ve benzerleri, kültür tarihi araştırmalarında en otantik belgeler olarak araştırmacıları beklemektedir.

Ekim 22, 2020 TÜRKLERDE; AND İÇME VE ANDLAŞMA RİTÜELİ İLE AND KADEHİ KÜLTÜRÜ VE SAÇI SAÇMAK: Ölüm, ebedi hayat, söz verme, sözleşme ve savaş ile ilişkilendirilen ant kadehi, Türk Sanatı'nın geleneksel motiflerindendir. Ölen alpler için dikilen ve heykel niteliği taşıyan balballar, alplerin ant kadehinden hayat suyu içerek ölümden sonraki yaşamlarında sonsuzluğa kavuşmasını sağlardı. Bu İslam sonrası dönemde Türklerde; Cennetliklere zencefilden kadehlerde sunulan Cennet suyu olarak nitelendirilen içecek Ab-ı Kevser (hayat suyu) ecel ve şehadet şerbeti olarak nitelendirilmiştir. Türklerde "And içme" denilmesinin nedeni ise; "Er Erdemi" kazanmış savaşçının Tanrıya verilen sözü yani "andı" tamamlamasını ifade etmektedir. And kadehinin sembolik anlamda kullanılmayan gerçek anlamda kullanılanı ise; yapılan anlaşmalarda söze bağlılık ile kan kardeşliği amacıyla kımız dolu kadehe sözleşme yapan taraflar kanlarını akıtarak kadehten içerek söze bağlılıklarını bu şekilde (sözümüzü/andımızı tutmazsak kanımız aksın anlamında sözleşmeleri) karşılıklı AND içmeleridir. "And içme" deyimi verilen söze bağlılık anlamında Türkçemize bu ritüel/gelenek ile geçmiştir....

The Turkic group of the Polovtsian tribes had inhabited Eastern European steppes in the 11th-13th centuries. Their presence had confirmed not only by literary sings and burials, but also by balbals. A subject of the authors’ consideration is series of Polovtsian sculptures from the Seversky Donets basin, which reveals the processes of cultural genesis the Turkic’s monumental art. Cultural genesis touches the questions of typology, composition and iconography, which associated with the perception of European sculpture. Male and female images denote social cultural genesis. According to them determined, age social characteristics, portraiture, religiosity. Statues from sacred places and sanctuaries clarify semantics questions.

The author analyzes the history of the recent period of studying the medieval stone statues of Saryarka (the Kazakh Uplands) from the early 1990s until now. Field surveys were mainly conducted by a research team led by Zh.K. Kurmankulov. During this period, a number of summarizing and special papers have been published (L.N. Ermolenko, Zh.K. Kurmankulov). L.N. Ermolenko developed an iconographic classification of medieval statues, systematized their attributes, and identified types of the Kipchak “sanctuaries”. The researcher suggested the reconstruction of the semantics of the Turkic complex “statue – fence – balbals” and the Kipchak “sanctuaries” with statues. In her works, she proves the originality of Western Turkic statues, raises questions about the landscape context of medieval sites including statues, the impact of natural factors on the preservation of statue’s original position, discusses the issue of the original appearance of statues, etc. Based on the analysis of the current state of knowledge about Saryarka stone statues, the author of the paper formulates the main objectives of further research: the study of structures with statues using the excavation method, redocumentation of statues using the state of modern methods, equipment and computer technologies, conducting petrographic studies, creating an electronic database, etc."