Ataerkil kodlarla şekillenmiş bir toplum olan Türkiye'de, kadınlık ve erkeklik rolleri her ne kadar 90'lı yıllarla beraber kadının lehine olacak şekilde bazı değişimler yaşamış olsa da, bu süreç sınırlı şekilde ilerlemekte ve günümüzde...
moreAtaerkil kodlarla şekillenmiş bir toplum olan Türkiye'de, kadınlık ve erkeklik rolleri her ne kadar 90'lı yıllarla beraber kadının lehine olacak şekilde bazı değişimler yaşamış olsa da, bu süreç sınırlı şekilde ilerlemekte ve günümüzde kadın kimliği hala erkek egemen düzlemin normları ile belirlenmektedir. Bu noktada televizyon, gazete ve yeni medya gibi mecralar sıklıkla patriyarkal bir yapının uzantısı olarak işlev gördükleri için, kadınlık görsel medyada kendine dair olan bir öz ile betimlenmemektedir. Çoğu kez kadına dair olan tasvirler televizyon ekranlarında, özellikle de Türk dizilerinde eril arzuların estetik uzantıları olarak yansıtılmaktadır.
Bu çalışma, bahsi geçen durumun kadınlığı belirli estetik imajlara hapsettiği ve bir kafesin içine yerleştirdiği argümanı üzerinden, kafeslenmiş kadınlık terimini ortaya atmakta ve bu kavramı desteklemek adına Sandra Barkty’ın öne sürdüğü Narinlik Zorbalığı ve Colette Dowling’in ortaya attığı Sindrella Kompleksi kavramlarını ele alarak yakın dönem Türk dizilerinde kadın kimliğini incelemeyi amaçlamaktadır. İlgili çalışma için Yasak Elma ve Bir Peri Masalı dizileri örneklem olarak seçilmiştir. İlgili örneklemler kasti örneklem yöntemiyle belirlenmiş, adı geçen yapımların seçiminde ise hem dizilerin yüksek reytinge sahip olmaları, hem de oldukça yeni yapımlar olmaları tercih nedeni olmuştur. İlgili dizilerdeki analizlerde sadece başrol kadın oyuncular analize tabi tutulmuş olup, Yasak Elma dizisinin 3. Sezonunun 45 ve 46. Bölümleri, Bir Peri Masalı dizisinin ise birinci ve ikinci bölümleri incelenmiştir. Yöntem olarak ise feminist bir perspektif benimsenmiş ve betimsel analizden faydalanılmıştır. Ancak kadınlığın androsentrik bir şekilde tasvir edilerek, eril bir fantezi dünyasında kafeslenen bedenlere nasıl dönüştüğü serüveninin anlatımından önce, toplumsal cinsiyet- medya ilişkisi bağlamında Türkiye’de kadın kimliğinin Türk dizilerinde nasıl yansıtıldığına dair genel bir perspektif ortaya konulmuş, ardından ise bu çalışmadaki kafeslenmiş kadınlık kavramının ana temelini oluşturan Narinlik Zorbalığı ve Sindrella Kompleksi terimleri kısaca açıklanmıştır.