Kent Ve Kültür

Trabzon'da sokakta yürüdüğünüzde gözüne çarpacak ilk şey her sokak başında bulunan camekânlardır. Yıllardır işe giden, işten dönen, okula geç kalan, dolmuş bekleyen, ev gezmesine giden, arkadaşıyla buluşacak olan herkes uğrar o tezgâhlara. Zaman zaman kuyruk bile bekler insanlar. Tek bir şey için: Kıtır kıtır bir simit... Ancak ülke genelinde simit denilince akla gelenin aksine başkadır Trabzon simidi. Bir kere öyle tombul pastane simitlerine benzemez. Avuç içi kadardır. Tadımlıktır. Hem öyle diğer şehirlerdeki gibi kara da değildir bizim simit. Pekmeze gerek duymaz ustalar. Batırmazlar. Karartmazlar. Unu başkadır. En kalitelilerden gelir fırınlara. Susamı da başkadır derler. Öyle her susama benzemez. Ustalar ellerini korkak da alıştırmamışlardır. Bolca bularlar simidi susama. Bunlar mıdır Trabzon'un simidini farklı yapan diye sordum ustalara. Aynı susamla, aynı unla başka yerde de aynı simit yapılır o zaman. "Yoookkk!" dediler. "O un buranın suyuyla yoğrulacak. O hamur buranın havasında mayalanacak. İşte o simit anca öyle Trabzon simidi olacak. "

#ankara #kentin muhalif yüzü #çevrimiçi #kartografi

Kentin Muhalif Yüzü'nde bu ay Gülşah Aykaç, çevrimiçi ağların maddi olmayan kartografik bir katman olarak başkent Ankara'yı nasıl etkilediğini araştırıyor.

https://xxi.com.tr/i/cevrimici-ankara-aglari