İtilaf Devletleri’nin Doğu Trakya’da Mondros mütarekesinin ilgili maddeleri uyarınca demiryollarını işgal etme uygulaması mütareke ahkâmına aykırı şekilde peyderpey Osmanlı Devleti topraklarını işgale dönüşmüştür. Bu işgal sonucunda başta...
moreİtilaf Devletleri’nin Doğu Trakya’da Mondros mütarekesinin ilgili maddeleri uyarınca demiryollarını işgal etme uygulaması mütareke ahkâmına aykırı şekilde peyderpey Osmanlı Devleti topraklarını işgale dönüşmüştür. Bu işgal sonucunda başta devlet yönetimine müdahale edilmesi olmak üzere pek çok hukuk dışı uygulama İtilaf Devletleri ordularınca gerçekleştirilmiştir. Bu hukuk dışı hareketlerin uygulayıcısı olarak Yunanistan, bölgede tarihsel ve siyasi emelleri olması dolayısıyla ön plana çıkmış, yaptığı uygulamalar diğer İtilaf Devletlerince de tasdik edilmiş ve destek görmüştür. Bu uygulamalardan gasp, asayişi bozmaya yönelik faaliyetler, din ve milliyete yönelik aşağılama, öldürme, eğitim, iletişim ve ulaşım haklarından mahrum etme, zirai ve ticari faaliyetleri sonlandırma, çete kurma, yerli halkı silahlandırarak birbirine kırdırma, halkı korkutarak bölgeden kaçırtmaya ve göç etmeye zorlama gibi hukuk dışı yollar sistematik biçimde gerçekleştirilmiştir.
İtilaf Devletleri kadim devirlerden beri komşuluk eden Rum, Türk, Musevi, Bulgar ve Ermeniler arasında birbirlerine karşı acımasız bir düşmanlık yaratacak tohumları ekmişlerdir. İşgalin ilk anlarından itibaren Rum Patrikhanesi Osmanlı otoritesini tanımamaya başlamış, el altından izci ve çete teşkilatları kurmuş, Yunanistan’ın Doğu Trakya’yı ilhak edebilmesi için her türlü maddi ve manevi yardımı yapmışlardır. Nitekim bir buçuk yıl içinde gitgide büyüyen ve kapsamı genişleyen işgal hareketi 1920 yılının Temmuz ayı itibariyle bir istila ve ilhaka dönüşmüştür. 10 Ağustos 1920’de Sevres Antlaşması’nın imzalanmasıyla Doğu Trakya 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’ne kadar Yunanistan’ın resmi işgali altında olmuştur.