M İ L L İ S AV U N M A Ü N İ V E R S İ T E S İ YA Y I N L A R I
GÜVENLİK TEORİLERİ
VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI
GÜVENLİK TEORİLERİ
VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Editör
Doç. Per.Alb. Güngör ŞAHİN
Grafik Tasarım
De.Me. Serap DERMAN
Baskı ve Cilt
Milli Savunma Üniversitesi
Merkez Basım ve Yayınevi
Sertifika Numarası : 36431
Yayın Numarası : 21 / 9
ISBN: 978-625-7791-15-1
İstanbul, 2021
Güvenlik teorileri ve bölgesel tehdit analizi / ed. Güngör Şahin ; graf tsrm.
Serap Derman ._ _ İstanbul : Milli Savunma Üniversitesi , 2021.
299 s. : şkl. , tbl. ; 24sm. _ _ Yayın No. ; 21 / 04
Kaynakça.
1. Güvenlik 2. Güvenlik Teorileri 3. Bölgesel Tehdit
JZ
5595
III.
BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL
GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
GİRİŞ
KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
TARİHSEL ARKA PLAN
TEHDİT ANALİZİ
DİĞER AKTÖRLER, ÇIKARLARI,
ÖNCELİKLERİ VE KAPASİTELERİ
RASYONEL DAVRANIŞ SEÇENEKLERİ
SONUÇ
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE
TEHDİT ANALİZİ
Rabia GÜNGÖRSEN1, Mertcan KÜÇÜK2
1. GİRİŞ
Afrika Boynuzu ülkeleri Etiyopya, Somali, Cibuti ve Eritre devletlerinden
meydana gelmektedir. Afrika Boynuzu ülkeleri politik, sosyo-ekonomik, yoksulluk
vb. sorunlar ve denizlerde yaşanan korsanlık olayları nedeniyle oldukça karmaşık
bir profil çizmektedir. Tüm bunlara rağmen bölgenin potas, elmas açısından
oldukça zengin doğal kaynaklara sahip olmakla beraber dünyadaki ham petrolün
önemli bir kısmı Aden Körfezi ve Süveyş kanalından geçmesi neticesinde bölgeyi
küresel arenada en kritik bölgelerden biri haline getirmektedir.3
Bu bağlamda, Afrika Boynuzu ülkeleri jeopolitik ve jeostratejik konumları
ve sahip olduğu enerji kaynakları nedeniyle geçmişten itibaren küresel
başat aktörlerin güç mücadelesine sahne olmuştur. Tarihsel bir perspektif ile
bakıldığında ise, Avrupalı devletlerinin sömürgecilik döneminde bölge ülkelerine
miras bıraktıkları yıkım nedeniyle ülkeler de hala siyasal, iktisadi ve sosyokültürel istikrar sağlanamamıştır. Sömürge dönemi sonrası ise Afrika boynuzu
ülkeleri iç ve dış dinamiklerin etkisiyle karmaşık ve gittikçe baş edilmesi zorlaşan
tehditlerle ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Bu çerçeve itibariyle çalışmada kapsamında cevap aranacak sorular şu
şekildedir. Avrupalı devletlerin sömürgecilik döneminde bölge ülkelerinde
yarattığı tahribat sonucu sömürge sonrası dönemde bölge ülkeleri hangi sorunlar
ile karşı karşıya kalmıştır? Bölge ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıktan sonra
hem kendi iç sistemlerinde hem de komşularıyla hangi sorunları yaşamıştır?
Küresel başat aktörler olan Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin’in
bölgedeki askeri varlığının boyutu ve bölgeye yönelik geliştirdiği stratejiler
nelerdir? Bu çalışmanın varsayımları ise Avrupalı devletler sömürge döneminde
1 Milli Savunma Üniversitesi, Atatürk Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (ATASAREN),
Güvenlik Araştırmaları Yüksek Lisans Programı Öğrencisi, r.gngrsn@gmail.com, https://orcid.
org/0000-0002-1422-9338.
2 Milli Savunma Üniversitesi, Atatürk Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (ATASAREN),
Güvenlik Araştırmaları Yüksek Lisans Programı Öğrencisi, mertcankucuk133@gmail.com, https://
orcid.org/0000-0002-2103-5830.
3 Mesfin Gebremichael, “Geopolitical Dynamics In The Horn Of Africa And Mechanisms
For Collaboration Between Nato And Igad Countries”, Nato Strategıc Dırectıon South, November
(2019):3.
87
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
bölge ülkelerine siyasi, askeri ve iktisadi olarak yoğun bir şekilde nüfuz
etmesinden dolayı her ne kadar sömürge sonrası dönemde bölgeden çekilseler
de bölge ülkeleri üzerinde bıraktıkları etkiler devam etmektedir. Bu durumdan
dolayı bölge ülkeleri günümüzde hala iktisadi ve askeri olarak kapasitesini
güçlendirememekte ve iç siyasal sistemlerinde istikrar sağlayamamaktadır.
Bu çalışma bölgedeki sorunları ve olası çatışma alanlarını tespit etmek amacıyla
bölgesel tehdit analizi parametrelerini kullanmaktadır. Analizi derinleştirmek için
tarihsel perspektiften yararlanılmış; sömürgecilik, inşacılık, bölgesel güvenlik
kompleksi ve neo-realizm teorik çerçeveleri ile konu incelenmeye çalışılmıştır. Bu
çalışmada, esas olarak niteliksel (kalitatif) araştırma metodolojisi benimsenmiştir.
Çalışma süresi boyunca veri analiz yöntemi olarak, içerik analizi ve belge analizi
gibi bilimsel araştırma teknikleri kullanılmıştır.
Çalışma 7 bölümden oluşmaktadır. İlk kısım giriş bölümünden oluşmaktadır.
İkinci bölümde kuramsal ve kavramsal yapı ortaya konulurken üçüncü bölümde
ise bölge ülkelerinin bağımsızlıklarına giden süreç tarihsel bir perspektif ile
incelenecektir. Dördüncü bölümde ise Etiyopya-Sudan sınır problemi hakkında
bir tehdit analizi yapılmaya çalışılacaktır. Beşinci bölümde ise Afrika Boynuzu
ülkelerine yönelik başat aktörlerin stratejileri ve askeri varlıkları incelenecektir.
Altıncı bölümde ise rasyonel davranış seçenekleri araştırılacak ve son bölümde
ise sonuç olacaktır.
2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
İlk olarak 1983›te yayımlanan Barry Buzan’ın öncü çalışması People,
State and Fear, bölgesel güvenlik kavramına ilişkin yol gösterici fikirlerin
oluşması adına önemli bir adım oldu. Buzan’ın bölgesel güvenlikte temel
varsayımı, kompleksler içindeki devletlerin arasında güvenlik bağımlılığının
kompleks dışındaki devletlerden daha yoğun olduğudur. Bu bağlamda, güvenlik
kompleksleri, devletler arası güvenlik ilişkilerinin göreceli yoğunluğu ile
ilgilidir. Bu ilişkilerde kompleksin birimleri arasındaki farklılaşma ile birimler
arasında düşmanlık ve dostluk şekilleri ve bunun sonucunda güç dağılımı ile
şekillenen bölgesel örüntülere yol açmaktadır. Bir güvenlik kompleksinin yapısı,
o kompleksin içindeki devletler tarafından, birbirleriyle ilgili güvenlik algıları
ve etkileşimleriyle oluşturulmaktadır.4 Bu algıların içerdiği güvenlik dinamikleri,
askeri, politik, ekonomik, toplumsal ve çevresel olmak üzere geniş bir sektör
yelpazesinde yansımaktadır.
4 Osman Gökhan Yandaş, “Emergıng Regıonal Securıty Complex In Central Asıa: Shanghaı
Cooperatıon Organızatıon (Sco) And Challenges Of The Post 9/11 World’’, Mıddle East Technıcal
Unıversıty, Tez Danışmanı: Oktay Tanrısever, June (2005):16.
88
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Buzan’ın kavramsal çerçevesi, hem farklı çatışma türlerinin nasıl oluştuğunu
ve yayıldığına bir yanıt oluştururken hem de bu farklı birimler arasındaki
etkileşimde anlamlı öngörülere ulaşılmasını sağlamaktadır. Bir kompleksteki
birimler arasındaki dostluk ve düşmanlık ilişkilerine yoğunlaşarak Kopenhag
Okulunun inşacı bakış açısını kullanan Buzan ve arkadaşları, birimler arası güç
dağılımını da dikkate alarak neo-realist anlayıştan da yararlanılan analiz çerçevesi
oluşturmuştur.5
Neo-realizm, devlet ve sistem olmak üzere iki seviyeli bir analiz çerçevesi
öngörerek sistemin yapısını ve işleyişini açıklamayı amaçlarken, bölgeselci
yaklaşım ise coğrafya ve devletlerarası etkileşimin rolünü üzerinden okuma
yapmaktadır. Bu noktada Bölgesel Güvenlik Kompleksi, hem neo-realist hem de
bölgeselci güvenlik yaklaşımlarını kapsayan ve tamamlayan bir uygulama alanı
sunmaktadır.6
Güvenlik kompleksleri, birim – bölge – bölgeler arası ve küresel boyutta
dört ana tehdit türüne ve bunların etkileşimi ile meydana gelmektedir. Bunlar;
büyük güçler arasındaki güç rekabeti, komşu devletler arasında ortaya çıkan
kalıcı çatışmalar; genellikle iç siyasetin neden olduğu olan devlet içi çatışmalar
ve devlet kırılganlığı, demografik bozulmalar, çevresel bozulma ve kaynak kıtlığı
gibi ulus ötesi tehditlerden kaynaklanan çatışmalardır.7 Afrika Boyunuzu bu
dört ana tehdit türünün örneklerinin bulunabileceği bir alt sistem olarak kabul
edebiliriz.
Mevcut çatışmaların kökenleri, büyük ölçüde bölgenin sömürge geçmişinden
kaynaklanmaktadır. 19.yüzyılın sonunda ve Süveyş Kanalı’nın inşasından sonra
özellikle İngiltere ve diğer sömürgeci devlet için Afrika Boynuzunun önemi
artmıştır. Sudan ve Kenya İngiltere, Erite İtalya tarafından sömürge haline gelirken
Somali üç farklı devlet (İngiltere, İtalya ve Fransa) tarafından ele geçirilmiştir.
Sömürgecilik ekonomik ve politik nedenleri ile belirgin olsa da kültürel, sosyal
ve dini faaliyetler Afrika Boynuzundaki yerel halkın politik, sosyal ve ekonomik
yaşamlarını bozmuştur. Sömürü düzeninin sürdürülmesi için İngiltere’nin “Böl,
Parçala yönet” politikası ile yerli lider ve kabile şefleri ya da bir etnik grubu
diğerine tercih ederken, İtalya doğrudan yönetimi benimsemesi iç karışıklıklara
zemin hazırlamıştır.
5 Neslihan Yavuz, and Barış Özdal. “Turkey’s Role Within Regional Security Complex Theory:
A Contextual Analysis On Turkısh Foreıgn Polıcy After September 11, 2001 Terrorıst Attacks.” Barış
Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi 8, (2021): 4.
6 Neslihan Yavuz ve Barış Özdal, a.g.m., 4.
7 Berouk Mesfin, “The Horn Of Africa As A Security Complex: Towards A Theoretical
Framework.” Institute For Security Studies (2010): 2.
89
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Misyonerlik faaliyetleri dini dengeleri, İngilizce İtalyanca gibi sömürge
devletlerinin dillerinin öğretilmesi sosyo-kültürel bozulmaları beraberinde
getirmiştir. Ekonomik açıdan ise “zenginliğin boşaltılması”8 diğer bir ifade
ile doğal kaynaklar ve işgücünün sömürülmesi, üretim ve ticaret üzerinde
sömürge devletinin kontrolü beraberinde getirirken yerel halkın zenginlikten
faydalanmasını önüne geçilerek az gelişmişliğe neden olmuştur.
Afrika Boynuzunun kolonyalizm zamanındaki temel siyasi özelliği, tek Sahra
altı Afrika devleti ve bölgenin merkezinde bulunan Etiyopya imparatorluğunun,
sömürge girişimlerine karşı bağımsızlığını korumasıdır. İmparatorluk sadece
hayatta kalmakla kalmamış, aynı zamanda neredeyse tüm bölge halkları zaman
zaman egemenliği altına almıştır. Bu da Afrika Boynuz’un sömürgeleştirilmiş
olan devletlerin (İtalyan Eritre, Fransız Somali Kıyısı (şimdi Cibuti), İngiliz
Somaliland’ı ve İtalyan Somali) Etiyopya ile sorun yaşamasına neden olmuştur.9
Tablo 2.1: Afrika Boynuzunda Sömürge ve Bağımsızlık Süreçleri.
Sömürgeciliğin, genel olarak bireylerin veya grupların bir toprak parçası
üzerindeki kontrolü veya grupların diğer bireylerinin davranışları üzerinde
hakimiyet biçimi olduğu görülmektedir. Aynı zamanda sömürgecilik Marksist
– Leninist literatürde ekonomik değişkenlerin üzerinde dururken antropolojide
8 Patrick Ziltener and Daniel Künzler “Impacts Of Colonialism–A Research Survey.” Journal Of
World-Systems Research 19, No. 2 (2013): 299.
9 Christopher Clapham, The Horn Of Africa: State Formation And Decay. (Oxford University
Press, 2017), 3.
90
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
ise kültür değişimi süreci olarak görülmüştür. Ayrıca, sömürgeciliğin aile veya
alt klan düzeyinde bireyler arasındaki sosyal ilişkilere ve süreçlere değil, grup
egemenliğine atıfta bulunduğu konusunda da yaygın bir uzlaşma mevcuttur.
Bu bağlamda grup egemenliğinin iki türü mevcuttur. Bunlar ise gruplar arası
(intergroup) ve grup içi (intragroup) egemenliktir. İkisini ayırt etmek için
kullanılan kriter kültürel homojenlik veya heterojenliktir. Bu bağlamda, gruplar
arası egemenlik kültürel olarak heterojen bir toplumdaki egemenlik sürecini ve
kültürel olarak homojen bir toplumdaki grup içi egemenliği ifade etmektedir.
Geçmişten günümüze, Britanya’da hem gruplar arası hem de grup içi hâkimiyet
daha net bir şekilde görülmektedir.10
İngiliz toplumunda geçmiş dönemler aralarında güç/statünün hiyerarşik bir
düzenlemesinin var olduğu diğer bir deyişle grup içi tahakkümün bulunduğu açık
tabakalar (gruplar) vardır. Bu kapsamda, grup içi egemenlik bir sömürgecilik
biçimi olarak görülmediğinden, bu çalışmanın gereği odaklanılacak olan
durum gruplar arası egemenliktir. Bu bağlamda sömürgecilik, önemli sayıda
yerleşimcilerin kolonileştirici güçten koloniye kalıcı olarak göç ettiği gruplar
arası egemenliği ifade etmektedir.11
Şekil 2.1: Sömürgeciliğin Sınıflandırılması ve Tanımlanmasının Aşamaları.12
Bu çerçeve itibariyle, Avrupalılar 16. yüzyıl itibariyle Afrika kıtasının belirli
alanlarına sömürgecilik faaliyetlerine başlasalar da o dönem Osmanlı Devleti’nin
10 Ronald J. Horvath., “Definition of Colonialism”, Current Anthropology, Vol. 13 No.1 Feb.
(1972): 46.
11 Ronald J. Horvath.,a.g.m., 47.
12 Ronald J. Horvath.,a.g.m., 47.
91
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
etkisiyle bu çabalar uzun bir dönem durdurulmuştur.13 Ancak, 19. yüzyılın
sonlarından itibaren Avrupalı güçler Afrika’yı zengin hammadde kaynağı ve pazar
olarak görmeye başlaması ile emperyalist devletlerin bölgesel sömürgeleştirme
dürtüsü ortaya çıkmış ve Avrupalı güçler kendi yeni imparatorluklarını oluşturmak
için bölgeye gelmişlerdir. Diğer taraftan Avrupalı güçler olan İngilizler, İtalyanlar
ve Fransızlar bunu insanlık ve medeniyet için yaptıklarını iddia ederken Doğu
Afrika’da sömürgeciliği korku yoluyla dayatmanın yolunu açmışlardır. Bu
kapsamda, Avrupalı güçler Afrikalıları emperyal isteklerine uyacak şekilde
köleleştirme ve yeniden şekillendirme haklarına sahip olduklarına inanıyorlardı.
Tüm bunlara ek olarak sömürgeciliğin bir aşaması olarak, Afrikalıları geçmişlerini
unutmaya zorluyorlar ve unutkanlığı devam ettirmek için her şeyi yeniden
adlandırma metodunu kullanıyorlardı. Bunun temel amacı ise Afrikalıların maddi
ve zihinsel olarak fakirleştirmeye/zayıflatmaya çalışarak Afrikalıların ekonomik,
sanayi ve yaşam tarzlarını yok etme isteğidir.14
Dekolonizasyon döneminde ise İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası
sistem içinde yükselen milliyetçi hareketlerinin de etkisiyle 1960 yıllarda Afrika
kıtasında dekolonizasyon süreci başlamış ve 1980’li yıllara dek sürmüştür.15
Kıta genelinde dekolonizasyon sürecini hızlandıran gelişmelerin bazıları şu
şekildedir. İlk olarak, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan iktisadi
bunalım sonucu Avrupalıların sömürgeleri üzerinde kontrolünü daha fazla
sürdürememesidir. İkinci olarak ise Washington yönetiminin Avrupalı devletlere
sömürgelerini bırakması için baskı oluşturmasıdır. Üçüncüsü ise ABD Başkanı
Woodrow Wilson’un yayınladığı 14 Noktası’nda geçen self-determinasyon
ilkesidir. Dördüncüsü ise Avrupa da yaşayan halkın sömürgeci anlayışa yönelik
olumsuz bakışıdır. Beşincisi olarak ise Birleşmiş Milletlerin 14 Aralık 1960’ta
çıkardığı 1514 sayılı ‘’Koloni Ülkelerinin ve Vatandaşlarının Özgürlüğünün
Kabul Edilmesi Deklarasyonu (Declaration on the Granting of Independence to
Colonial Countries and Peoples)’’ önemli bir etkendir. Bu bağlamda, Birleşmiş
Milletlerin 1514 sayılı kararı sonucunda insanların dış müdahale, sömürgecilik
ve egemenlik eylemlerine karşı korunması kabul edilmiştir.16
13 Ahmet Kavas, ‘’İç Savaşlardan Bütünleşme Hareketlerine ve Kalkınma Hamlelerine
Afrika’nın Yeniden Dönüşümü’’,T.C. Türk İşbirliği ve Koordinasyon İdaresi Başkanlığı, Avrasya
Etüdler, 40/(2011-2): 9.
14 Macharia Munene, ‘’Conflict and Postcolonial Identities in East/the Horn of Africa’’, https://
codesria.org/IMG/pdf/chap_7_munene_the_crises_of_postcoloniality.pdf, 123-124.
15 Serhat Orakçı, ‘’ Afrika Kıtası’nda Küresel Rekabet’’, Araştırma 114, İNSAMER, (Mart
2020):22
16 Birol Akgün, Metin Çelik, “Küreselleşme Çağında ‘Üçüncü Dünya’yı Yeniden Okumak,
Avrasya Etüdleri Dergisi, Yıl: 13, Sayı: 31-32, (2007): 53.
92
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Diğer taraftan, Afrika kıtasında ülkelerinin bağımsızlıklarına kavuşması sonucu
Avrupalı sömürgeci güçler kıtadan fiili olarak çekilmiştir. Ancak sömürgecilik
sonrası dönemde her ne kadar Avrupalı devletler kıtadan fiilen çekilse de yıllar
boyunca kıta üzerinde bıraktıkları etki devam etmiş ve geliştirdikleri yeni
unsur ve araçlarla kıta üzerinde iktisadi, politik ve kültürel etkilerini sürdürmek
suretiyle derinleştirmişlerdir. Yeni sömürgecilik olarak ifade edilen bu dönemde
eski sömürgeci güçler kıta üzerinde askeri darbe, etnik karışıklıkları arttırma ve
ambargolar yoluyla nüfuzlarını devam ettirmeye çalışmışlardır.17
Afrika kıtasında dekolonizasyon dönemi inşacı perspektifle incelediğinde
ülkelerin, devlet kurma konusunda çeşitli sorunlar yaşadığı görülmektedir.
Sömürgecilik sonrası dönemde Afrika’daki devletlerin yaşadıkları acı tecrübelerin
nedeni iki farklı görüş etrafında şekillendiği belirtilmektedir. İlk görüş, Afrika
devletlerin de ortaya çıkan kötü durumlarını ontolojik kökenlere bağlamakta ve
Avrupalı devletlerin mekânsal ve zamanlar olarak bıraktıkları karşıt bileşenlerin
uyumsuzluğundan kaynaklandığını ileri sürmektedir. Bu görüşe göre bu durumu
düzeltmek için karşıt yapılara çözüm getirilmelidir. Bu bağlamda sömürgeciliğin
mirası Afrika devletlerinin refaha ulaşmaları için tehlike oluşturmaktadır
ve devletlerin güçlenmesi için bu durumdan kurtulmaları gerektiğini ileri
sürmektedir. Başka bir bakış açısına göre, sömürge sonrası Afrika devletlerinin
ortaya çıkan kötü durumunu yeterli modernizasyon kapasitelerinin olmamasına
bağlamaktadır. Batılılaşma kapsamında modernleşme süreci, ülkelerin kendilerine
alması gereken tek devlet inşa etme modeli olarak algılanmaktadır. Bu görüş,
Afrika devletlerinin uluslararası arenanın eşit bir üyesi olarak sistem içinde
ilerleme sağlayacağını belirtmektedir.18
Modern devlet inşası, kendisini klasik devlet inşasından üç karakteristik özellik
ile ayırmaktadır. Bunlar; bürokratikleşme, kurumsallaşma ve demokratikleşmedir.
Afrika Boynuzundan modern devlet inşasının süreci ve evrimi iki yöntemle
açıklanabilir. Birincisi kolonyal modeldir diğeri ise yerli modelle ilgili olandır.
Sudan, Somali, Cibuti ve Eritre birinci bölümde yer alırken Etiyopya ise ikinciye
bölümde yer almaktadır.19
İkinci Dünya Savaşı sonrası bağımsızlık hareketleri ise Eritre›nin Etiyopya ile
birleşmesine yol açarken 1956’da Sudan, 1960’ta İngiliz ve İtalyan Somaliland’ı,
17 Serhat Orakçı.,a.g.m., 22-23.
18 Redie Bereketeab, ‘’ Rethinking State-Building in the Horn of Africa: Challenges of Striking
a Balance between Traditional and Modern Institutions’’, African Studies, 70, 3, (December 2011):
376.
19 Redie Bereketeab.,a.g.m., 378.
93
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
1963’te Kenya ve 1977’de Cibuti bağımsızlığını kazanmasını sağlamıştır. Eritre,
1993’te Etiyopya ile uzun bir iç savaştan sonra bağımsızlığını kazanmış ve
1977’de bağımsız olan Cibuti bölgesi hala güçlü Fransız etkisi altındadır.20 Fakat
yeni kurulan devletlerin sınırları sömürge güçlerinin etnik, kültürel, tarihi ve dini
grupların dağılımına dikkat etmeden belirlediği koordinatlara dayanmaktadır.
Sonuç olarak bu durum etnik grupların özerklik taleplerine, devletlerin toprak
taleplerine neden olmuştur. Bu kapsamda Etiyopya-Somali, Etiyopya- Erite,
Erite- Cibuti, Kenya- Somali, Sudan- Etiyopya arasında savaş tehditleri, sınır
çatışmaları ve savaşlar gerçekleşmiştir.
Yapay sınırların öteki tarafında kalan topluluklar iç çatışmalar oluştururken
devlet düzeyinde komşular arasında sınır çatışmaları meydana gelmiş,
sömürgeciliğin bir sonucu olarak zayıf devlet yapısı oluşmuştur. Böyle bir
yapıdaki devlet ise bölge dışı aktörlerin kolaylıkla erişim sağlayabilecekleri
alanlar haline gelmiştir. Soğuk Savaş döneminde Ogaden bölgesinin mülkiyeti
nedeniyle Etiyopya ile Somali arasında 1977’de başlayan savaş, Sovyetler
Birliği’nin Etiyopya’yı askeri ve teknik açıdan desteklemesini beraberinde
ABD’nin bölgeye yönelik ilgisinin arttırmasına yol açmıştır.
Barry Buzan ve Ole Waever’ın Bölgesel Güvenlik Kompleksini detaylandırdığı
“Regions and powers: the structure of international security” kitabında,
Afrika Boynuzu bir ön-kompleks olarak tanımlanmış ve devletlerin karşılıklı
güvenlik bağımlılığının unsuruna sahip olduğu vurgulansa da entegre bir sistem
haline geldiği belirtilmiştir.21Afrika Boynuzu güvenlik kompleksi için her ne
kadar bütüncül bir yaklaşım söz konusu olmasa da güvenlik algılamalarının
değerlendirilmesi açısından bölgeselci, neo-realist ve inşacı analiz araçları
sağlaması açısından kullanışlıdır.
3. TARİHSEL ARKA PLAN
Bölgedeki devletlerin sınır ihtilafları, çatışmalar gibi sorunların kaynağının
tespit edilmesi ve devletler arası ilişkilerin daha iyi anlaşılması için bir tarihsel
bağlar incelenmelidir. Buna bağlı bölgenin özelliklerini anlamaya ve tehditlerin
analizini sağlamaya yönelik girişim için temel bir zemin oluşturulmalıdır.
Sömürge dönemi sonrası bağımsızlıklarını elde eden Afrika Boynuzundaki
devletlerinin başarısızlıklarının birçok temel sebebi bulunmaktadır. Etiyopya
20 Barry Buzan And Ole Waever,. Regions And Powers: The Structure Of İnternational Security.
No. 91. Cambridge University Press, (2003): 241.
21 Barry Buzan And Ole Waever,. Regions And Powers: The Structure Of İnternational Security.
No. 91. Cambridge University Press, (2003): 241.
94
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
hariç bu bölge de bağımsız devletler olarak ortaya çıkan topluluklar ortak bir
sömürge yönetimi deneyiminin ötesinde devlet deneyimine sahip değildi.
Bayart’ın ifadesiyle, yerli sosyal normlar ve yapılar tarafından sağlanan yönetim
anlayışı bulunmamaktadır.22
Yeni oluşan bu tür devletlerin yöneticileri etnik, dini ve kültürel olarak farklı
yapılara sahip gruplar arasında önemli nüfusa sahip olanlar ile yapılan anlaşmalar
ve kuvvetlerin bir araya gelmesi yoluyla, yaygın olarak ‘neo-patrimonyal’ olarak
tanımlanan yöntemlerle egemenliklerini sürdürmektedirler. 23
1991 yılına gelindiğinde, Etiyopya’da imparatorluk, diğer devletlerde ise
sömürge sonrası geçiş sürecinde kurulan devlet yapıları başarısız oldu. Afrika
Boynuzunun iki ana devleti olan Somali’de Ocak 1991, dört ay sonra Etiyopya’da,
darbe ve devrimler meydana gelmiş ve bölgeyi istikrarsızlaşmıştır. Bu durum
hem Eritre hem de Somaliland’da bağımsızlık ve otonomi taleplerini gündeme
getirmiştir.
Başarısız devlet yapısının etkisi, sömürgecilik tarafından yaratılan ve
sonra dekolonizasyon ile yapay sınırlar, zamanla yerli Afrika toplumlarının
kimliklerinden türetilen gruplar, devletler için baş edilmesi gereken çeşitli
sorunlar oluşturdu.24
3.1. Sorunlar
Afrika boynuzu çeşitli sorunlara ev sahipliği yapmaktadır. Sömürge dönemi
mirası olan ekonomik ve sosyal geri kalmışlık, devlet sisteminin zayıflığı, etnik
ve dini ayrışmalar ve yapay sınırlar bulunmaktadır. Bağımsızlık sonrası bölgede
yaşanan sınır çatışmaları, iç savaşlar ve devletler arası savaşlar sonucu oluşan
mülteci hareketliliği hali hazırda zor durumda olan bu devletler için ekonomik ve
sosyal bir yük daha olmuştur.
22 Bayart’ta Aktaran … Christopher Clapham,. The Horn Of Africa: State Formation And
Decay. Oxford University Press, (2017): 60.
23 Christopher Clapham,. The Horn Of Africa: State Formation And Decay. Oxford University
Press, (2017): 61-62.
24 Christopher Clapham, The Horn Of Africa: State Formation And Decay. Oxford University
Press, (2017): 61-62.
95
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Tablo 3.1: Afrika Boynuzunda Devletler Arası Çatışma.25
DEVLET
İSYANCI GRUPLAR
YIL
MOTIVASYON
YABANCI
DESTEKCI
Cibuti
Front for the
Restoration of Unity
and Democracy
Eritrean Islamic Jihad
1991
Rejim
Değişikliği
Erite
1989
Sudan
1998
Rejim
Değişikliği
Rejim
Değişikliği
Otonomi İsteği
1961
Ayrılma
1972
Ayrılma
1975
1976
Otonomi İsteği
ve
Rejim
Değişikliği
Ayrılma
1961/76
Ayrılma
Sudan,
Somali, Erite
Somali
1989
Ayrılma
Erite
1998
Rejim
Değişikliği
Ayrılma
Erite
Erite
Etiyopya
Kenya
Eritrean Democratic
Alliance
Afar Red Sea
Democratic Front
Eritrean Liberation
Front
Eritrean People’s
Liberation Front
Tigray People’s
Liberation Front
Oromo Liberation
Front
Western Somali
Liberation Front
Ogaden National
Liberation Front
Ethiopian People’s
Patriotic Front
Shifta war
1963
Etiyopya
Etiyopya
Sudan,
Somali, Mısır
Sudan, Suudi
Arabistan
Sudan
Somali
25 Berouk Mesfin, “The Horn Of Africa As A Security Complex: Towards A Theoretical
Framework.” Institute For Security Studies (2010): 5.
96
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Somali
Sudan
Somali Salvation
Democratic Front
Somali National
Movement
Al Itihad Al Islamiya
Somali Patriotic
Movement
United Somali
Congress
Al Shabab Al
Mujahedeen
Justice and Equality
Movement
Sudan Liberation
Movement
1979
Rejim
Değişikliği
Ayrılma
Etiyopya
Sudan, Erite
2003
İslamlaşma
Rejim
Değişikliği
Rejim
Değişikliği
Rejim
Değişikliği
Darfur
2003
Darfur
Erite
1981
1983
1989
1989
2006
Etiyopya
Etiyopya
Erite
Erite , Çad
Afrika Boynuzu bölgesi geçtiğimiz yüzyılda pek çok çatışmaya sahne oldu.
Sudan, Etiyopya ve Somali kültürel, ekonomik, ideolojik, dini veya politik
sebeplerle muhalif gruplara karşı uzun süreli iç savaşlar meydana gelmiştir.
Bölgede devletler arası çatışmalar daha az görülse de 1977 Somali-Etiyopya,
1998 Etiyopya-Eritre savaşları yaşanmıştır. Ancak vekalet savaşları bölgedeki
çatışmaların ortak bir özelliği olmuştur ve “düşmanınızın düşmanını desteklemek”
temel bir askeri strateji izlenmiş, Etiyopya ve Uganda Sudanlı isyancıları
desteklerken, Sudan Etiyopyalı ve Eritreli muhalif grupları desteklemiş, Eritre’de
Somalili isyancıları desteklemiştir.26 Ayrıca iklim değişikliği bölgede içme suyu,
kuraklık, ısınma ve gıda sorunlarını da beraberinde getirmiştir.27 İklimsel ve
çevresel değişiklikler toplumsal ve devletler arası ilişkilerde yeni anlaşmazlık
noktaları oluşturma ihtimali yüksektir.
26 Alexandra Magnólia Dias and Elsa González Aimé. State And Societal Challenges İn The
Horn Of Africa: Conflict And Processes Of State Formation, Reconfiguration And Disintegration.
Centro De Estudos Internacionais, (2017): 144.
27 Afrika Boynuzunda İklim Değişikliği İle İlgili Ayrıntılı Okuma İçin Bkz… Ambrosetti,
David, Deresse Ayenachew, And Thomas Guindeuil. Climatic And Environmental Challenges:
Learning From The Horn Of Africa. Centre Français Des Études Éthiopiennes, (2016).
97
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
3.2. Aktörler
3.2.1. Etiyopya
Etiyopya, Afrika’da sömürgeleşmemiş ve kendi özel yapısını sürdürmüş ender
devletlerden birisidir. Fakat çevre devletlerin maruz kaldığı sömürgecilik doğrudan
Etiyopya’yı ve bölge dinamiklerini etkilemiştir. Devletlerin bağımsızlıklarını
kazanması ile hakimiyet, mülkiyet iddiaları, sınır problemleri, otonomi talepleri
gündeme gelmiş, Etiyopya birçok çatışma, iç savaş ve devletler arası savaş taraf
olmuştur. Etiyopya’nın karşılaştığı sorunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Kraliyet yönetiminden memnun olmayan ve sosyalist bir rejim isteyen
gruplar,
- Somali’nin “Great Somalia” ideası ve Ogedan bölgesini geri almayı
planlaması,
- İtalya’nın bölgeden çekilmesi sonrası Etiyopya’dan bağımsızlık talep eden
Eritreliler,
- Bölgede otonom yapı isteyen Tigraylar, Sudan ile sınır anlaşmazlıklarıdır.
12 Eylül 1974’te Haile Selassie ve hükümeti Derg tarafından devrildi ve
iktidar askeri yönetim haline gelen Etiyopya Ordusu’na devredildi. 21 Mart
1975’te Derg, monarşiyi kaldırarak Marksist-Leninist komünizmi resmî ideolojisi
olarak benimsedi ve Etiyopya’da sosyalist bir devlet kurma süreci için geçici bir
hükümet kurdu. Devrim, ülkede diğer grupları harekete geçirdi. 1974’te yalnızca
Eritre isyanı bulunsa da ancak devrimi izleyen on yılda, merkezi otoriteye karşı
direniş daha geniş ve daha karmaşık hale geldi. Eritre Halk Kurtuluş Cephesi,
Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, Oromo Kurtuluş Cephesi, Batı Somali Kurtuluş
Cephesi, Ogaden Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin kendi amaçları için başlattıkları
mücadele iç savaşa sürüklenerek Etiyopya’da istikrarsız bir dönemi başlattı.28
Devrimlerle uğraşan Etiyopya, içerideki bölünmeler nedeniyle dış müdahale
karşı korumasız hale geldi. Bu durumu fırsat bilen Siyad Barre yönetimi,
Ogedan’ı ele geçirmek üzere savaş ilan etti. Ogaden Savaşı, 1977 Batı Somali
Kurtuluş Cephesi (WSLF) ile Etiyopya Ordusu arasında başlayan çatışmaları
Somali-Etiyopya arasında topyekûn bir harbe dönüşmüştür. Temmuz ayında
Somali Ordusu’nun çatışmalara dâhil olmasının Ogaden bölgesinin tamamı
Somali Ordusu’nun denetimine girmiştir. Fakat Etiyopya –Somali savaşının
28 Gebru Tareke, The Ethiopian Revolution: War İn The Horn Of Africa. Yale University Press,
(2009): 45-46.
98
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
oyun değiştirici etkisi SSCB’nin Somali’ye sağladığı askeri desteği keserek
Etiyopya’ya Küba’dan asker sevk etmesi ve teknik/taktik seviyede personel
sağlaması olmuştur. Etiyopya SSCB desteği ile Ogaden bölgesini geri almış ve
Somali’nin geri çekilmesini sağlamıştır.29
Somali’ye karşı zafer, ulusal uyum ve toplumsal barışa yol açmadı; tam tersine,
1980’de Etiyopya, artan iç savaşlara yol açtı. Ogaden savaşının ardından askeri
olarak güçlenmiş olan Etiyopya, isyanları bastırmaya çalıştı. 1991’de ise on yedi
yıllık askeri yönetim ardından, silahlı kuvvetlerinin tamamen yenilgiye uğraması
ve dağılmasının ardından, Marksist-Leninist Etiyopya hükümeti sona erdi.
24 Mayıs 1991’de Eritreli Halk Kurtuluş Cephesi (EPLF) Eritre’nin başkenti
Asmara’yı ele geçirdi. Dört gün sonra, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF)
otonomi elde edebilmek amacıyla yeniden harekete geçerek silahlı mücadeleyi
başlattı.1993’te Eritre’nin bağımsızlığını kazanmasıyla beraber Etiyopya,
Kızıldeniz’deki iki limanını kaybetti ve bir kez daha kara devleti haline geldi.30
Etiyopya’nın karşı karşıya olduğu bir diğer sorun ise Sudan ile olan sınır
anlaşmazlığıdır. Etiyopya ile Sudan arasındaki sınır ilk kez kabul Etiyopya’nın
kurucu babası İmparator II.Menelik tarafından İngiliz-Sudan kondominyumunda
kabul edildi. Fakat 1993’ten beri, sınırın Sudan tarafındaki el-Faşka olarak
anılan bir tarım arazisi Amhara çiftçileri tarafından işgal edildi. 2008’den beri,
Etiyopya’nın el-Faşka’yı Sudan ile yasal sınırı kabul ettiği, Sudan’ın ise Amhara
çiftçilerine toprağı ekmeye devam etme hakları verdiği fiili bir anlaşma mevcuttur.
Sınırı kesin olarak belirleme çabaları, geçici bir sınır komisyonu kurulmasına
rağmen bir ilerleme kaydedilmedi.31Nitekim, 2020 yılında el-Faşka’da Etiyopya
ve Sudan arasında çatışmalar meydana gelmesi üzerine sorun giderek ciddileşen
bir hal almaktadır.
3.2.2. Somali
Somali, Afrika boynuzu olarak adlandırılan bölgenin doğu kısmında yer
alan ve Arap Yarımadasını çevreleyen bir konuma sahiptir. Somali’nin konumu
Akdeniz ve Arap Denizi arasındaki bağlantı sağlaması diğer taraftan uluslararası
29 Mustafa Şahin, “Somali Devlet İnşa Sürecine Türkiye’nin Etkisi Ve Türk Yumuşak Güç
Kapasitesi:2011-2019”, (Yüksek Lisans Tezi, Atasaren Milli Savunma Üniversitesi, İstanbul, 2019).
30 Gebru Tareke, The Ethiopian Revolution: War In The Horn Of Africa. (Yale University Press,
2009), 2.
31 Cameron Hudson, “The Unintended Consequence Of Ethiopia’s Civil War Might Be A Border
War With Sudan” Atlantic Council, 03.03.2021 https://www.atlanticcouncil.org/blogs/africasource/
the-unintended-consequence-of-ethiopias-civil-war-might-be-a-border-war-with-sudan/ [Erişim
Tarihi: 17.03.2021].
99
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
ticaret bakımından Aden Körfezi’nin büyük önem taşıması nedeniyle stratejik
açıdan hayati öneme haizdir.32
Afrika Boynuzu’nun önemli ülkelerinden biri olan Somali’nin bayrağı
resmi olarak 12 Ekim 1954’te kabul edilmiş ve arka planı açık mavi olan ve
ortasında 5 köşeli bir yıldız bulunmaktadır. Renklerin seçiminde ise Somali’nin
bağımsızlığına katkı sağladığı için Birleşmiş Milletlerin bayrağından esinlenildiği
ileri sürülmektedir.33 Somali’nin bayrağı incelendiği takdirde, açık mavi bir alan
üzerinde beş köşeli yıldızın anlamı bulunmaktadır. Yıldızın her bir ucu Afrika
Boynuzu bölgesinde Somalili halkın yaşadığı beş bölgeyi temsil etmektedir.
Bunlar, Eski İngiliz Somaliland, İtalyan Somaliland, Cibuti, Ogaden (Etiyopya)
ve Kuzey Doğu Eyaleti (Kenya) oluşmaktadır.34
Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren yeni sömürgecilik olarak tanımlanan
süreçte, İtalyanlar Mussolini’nin iktidarlık döneminde İtalyan Doğu Afrika’sını
kurmuş ve Etiyopya’nın sınırları içine kadar genişlemiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın
bitimiyle beraber değişim rüzgârı esmiş ve kolonyal dönem son bulmaya
başlamıştır. Bu süreç itibariyle, 1960 Haziran’ında İtalyan Somalisi ve aynı yılın
Temmuz’unda İngiliz Somalisi bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Bağımsızlığını ilan
eden her iki Somali bütünleşme kararı alarak Somali Cumhuriyetini kurmuştur.
1969 yılında ise Tümgeneral Muhammed Siad Barre askeri bir darbe ile iktidarı
ele geçirmesi Somali tarihinde önemli bir olay olmuştur. Sosyalist çizgide
olan Barre, iktidara gelişiyle anayasayı yürürlükten kaldırmış ve parlamentoyu
feshetmiştir. Diğer taraftan, ülkede Latin alfabesine geçiş yaşanmış ve eğitim
kurumlarındaki dil Somalice olması gibi düzenlemeler de yapılmıştır.35
“Büyük Somali” ideasını hayata geçirmek için 1977-1978 yılında Barre
yönetimi ilk savaşını Ogaden bölgesini geri kazanmak için Etiyopya’ya açmıştır.
O dönem Sovyetler Birliği her iki ülkeyi desteklemeydi ancak savaş zamanı bir
taraf seçmek zorunda kalmış ve Moskova yönetimi Etiyopya’yı desteklemiş
ve 11.600 askeri gücünü Küba’dan Etiyopya’ya sevk etmiştir. 1977’de Barre
yönetimi Ogaden’in büyük bir bölümü üzerinde önemli bir güç sağlasa da 1978
Mart’ına kadar bölgeden çekilmiş ve savaş kaybedilmiştir. Barre yöneyimi savaş
sonrası Moskova’nın Etiyopya’yı desteklemesi nedeniyle Batı dünyasına yüzünü
çevirmiştir.36
32 Ö. Faruk Demircioğlu, ‘’Somali’nin Jeostratejik Önemi’’,Milli Savunma Üniversitesi
Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019): 19.
33 Whitney Smith, ‘’Flag of Somalia’’, https://www.britannica.com/topic/flag-of-Somalia
(Erişim Tarihi: 17.03.2021).
34 “Somalia”, CIA The World Factbook, https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/
somalia/flag (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
35 Ö. Faruk Demircioğlu.,a.g.y.26
36 Ferhat Pirinççi, Tunç Demirtaş, ‘’ Sömürgecilik Mirasının Somali’ye Etkisi’’, International
100
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Şu hususun vurgulanması mühimdir ki Somali’nin işgal altında olan bölgesi
Ogaden bölgesi zengin enerji kaynaklarına sahiptir. Ogaden Havzası 350.000
km2’lik bir alanı kaplamakta kanıtlanmış en büyük hidrokarbon içeren tortul
havzadır. Havzada tahmini olarak yaklaşık 3Tcf Trilyon Fit Küp (Trillion
Cubic Feet –Tcf) ve Calub ve Hillala rezervlerini de içeren iki büyük gaz keşfi
bulunmaktadır.37 1950 ile 1995 yılları arasında Ogaden bölgesinde 43 kuyu ve
1995 ile 2018 arasında çok daha fazlası açılmıştır. 1980›lere gelindiğinde ise,
Sovyet Petrol Arama Seferi, Calub ve Hilala’da 118 milyar metreküp olarak
tahmin edilen geniş gaz rezervlerini doğrulamıştır.38
Ogaden Savaşı’nın yenilgisi sonrası Barre yönetimi yeni çıkardığı anayasa ile
kendisine sınırsız yetkiler tanımış ve Somali halkına eziyet etmeye başlamıştır.
1989 yılı ile Barre yönetimine muhalif olanlar ile silahlı çatışmalar yaşanmaya
başlamış ve muhalifler Birleşik Somali Kongresi’ni oluşturmuşlardır. 1990 yılına
gelindiğinde ise Somali’de iç savaşın patlak vermiş ve aynı anda kuraklığın ortaya
çıkmasıyla ülke çok zor bir dönem içine girmiştir. Yaşanan çatışmalar sonrası
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1992 yılında aldığı kararla Somali’de
Umut Operasyonu’nu başlatmıştır.39
Yaşanan gelişmelerin akabinde 2004 yılında Federal Geçiş Hükümeti
kurulmuş ancak ülkede istikrar sağlanamamıştır. 2006 yılına gelindiğinde ise
ülkede İslam Mahkemeleri Birliği kurulmuştur.40 Bu süreçte ülkede merkezi
otoritenin olmaması ve yaşanan kaotik ortam sonucu dış müdahalelere karşı
savunmasız kalmıştır. 2006 yılının Haziran’ında Etiyopya çeşitli iddialar ile
Somali’yi işgal etmiş ve İslam Mahkemeler Birliği’ni (İMB) yenmiştir. İlerleyen
dönemde, İMB’nin ortadan kalkması sonucu ülke içinde terör örgütü El Şebab
etki alanı bulmuştur. Ülkenin Orta ve Güney bölgelerinde etkisini arttıran terör
örgütü Afrika Birliği’nin Geçici Federal Hükümeti’ne verdiği destek sonucunda
2010 yılına kadar Mogadişu’da etkisini büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu bağlamda
ülkede yaşanan iç savaş, terörizm ve çeşitli sorunlar kaotik ortamı körüklemiştir.
Diğer taraftan, Aden Körfezi bölgesinde ve Hint Okyanusu’nda denizlerde artan
korsanlık eylemleri nedeniyle uluslararası camianın dikkati bölgeye çevrilmiştir.41
Journal of Social Inquiry Cilt / Volume 13 Sayı / Issue 2, (Aralık 2020): 774-775
37 Southwest Energy Hıghlıghts, http://www.somalitalk.com/oil/swe.html (Erişim
Tarihi:20.03.2021).
38 Addis News Latest Ethiopian News, ‘’ Ogaden Basin – Source of Peril or Prosperity for
the Somali Region?’’, https://addisnews.net/ogaden-basin-source-of-peril-or-prosperity-for-thesomali-region/ (Erişim Tarihi: 20.03.2021).
39 Ö. Faruk Demircioğlu., a.g.y.27
40 Güngör Şahin, ‘’Sosyoekonomik, Sosyokültürel, İdari ve Siyasi Yapı’’,Milli Savunma
Üniversitesi Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul,
(2019): 50.
41 Güngör Şahin, ‘’İç Savaş ve Çözüm Bekleyen Sorunlar’’, Milli Savunma Üniversitesi
101
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
3.2.3. Eritre
Eritre’nin bağımsızlık mücadelesi, Afrika’nın çarpıcı bir özelliği olan
sömürge yönetimi altında kurulan sınırların bağımsızlık sonrası devletler ve
halklar tarafından ayrılıkçı sorunlara yol açmasının en iyi örneklerinden biridir.
Eski İtalyan kolonisi olan Eritre, Sovyetler Birliği tarafından desteklenen, Sahra
altı Afrika’da en büyük orduya sahip Etiyopya’ya karşı sürdürdüğü bağımsızlık
mücadelesini kazanarak 1993’te yapılan referandum ile devlet kurmuştur. 42
Eritre ve Etiyopya arasındaki sınırın kesin olmaması tarafları 1998-2000
arasında yeniden savaşa sürüklemiştir. Badme bölgesini üzerine anlaşmazlık
Etiyopya’nın Eritre’ye 1998 yılında savaş açmasına yol açmıştır. Savaşta her iki
devletten çok sayıda sivil ve asker kaybı yaşanmıştır. Savaşın bir diğer etkisi ise
yaklaşık bir milyona yakın insanın ise komşu ülkelere göç etmesi olmuştur. 43
Etiyopya başbakanı Abiy Ahmed, 5 Haziran 2018’de Cezayir Antlaşmasının
şartlarını ve 2002 BM destekli Eritre-Etiyopya Sınır Komisyonu (EEBC)
kararının kabul ettiğini açıklaması üzerinde Badme kasabası da dahil olmak üzere
tartışmalı bölgeleri Eritre’nin kontrolüne geçmiştir. Böylece iki devlet arasında
olumlu ilişkiler kurulmaya başlanmıştır.44
3.2.4. Cibuti
Cibuti, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan ve uluslararası
ticaret için çok önemli geçiş güzergâhı olan Bab’ül Mendep Boğazı’nda yer
alması ile stratejik bir konuma sahiptir. Cibuti, 23.200 km² coğrafi alana sahip
olsa da stratejik konumu sebebiyle uluslararası aktörler için önemli olan bir ülke
olmuştur.45
Ülkenin, Kızıldeniz’e giriş/çıkış noktasında ve Aden Körfezi’nin batısında
yer alması ayrıca Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz bölgesine oradan da Avrupa’ya
gitmeye olanak sağlayan konumu ile önemi daha da artmaktadır. Diğer
taraftan, ülkenin petrol sahalarına yakınlığı, deniz ulaşım hatlarına yakınlığı ve
Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019): 69.
42 Christopher Clapham, The Horn Of Africa: State Formation And Decay. (Oxford University
Press, 2017),111.
43 İbrahim Nassir, “Etiyopya ve Eritre Arasındaki Sınır Krizi.” Uluslararası Kriz Ve Siyaset
Araştırmaları Dergisi 2, No. 1 (2018): 129.
44 Awol K Al Lo, “Ethiopia Offers An Olive Branch To Eritrea”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.
com/opinions/2018/6/7/ethiopia-offers-an-olive-branch-to-eritrea (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
45 Ö. Faruk Demircioğlu, Afrika Boynuzu ve Jeostratejik Önemi’’, Milli Savunma Üniversitesi
Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019): 5.
102
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Bab’ül Mendep Boğazı’ndaki konumu nedeniyle küresel aktörlerin dikkatini
çekmektedir. Tüm bunlara ek olarak, Cibuti’nin yabancı devletlerin açtığı askeri
üsler sebebiyle nüfusu devamlı olarak artmaktadır.46
Cibuti’nin uluslararası sistem içinde stratejilerini belirlemesinde yaşanan
dört faktörün etkisi büyük olmuştur. Birincisi 1998-2000 yılları arasında
yaşanan Etiyopya-Eritre savaşıdır. İkincisi, Etiyopya’nın hızlı ekonomik
dönüşümüdür. Üçüncüsü, 11 Eylül’den sonra Vaşington yönetiminin Afrika
ve Arap Yarımadasına yönelik stratejisindeki değişikliklerdir. Dördüncüsü ise
Aden Körfezi ve Somali kıyılarında korsanlığın artmasıdır.47 Bu bölümler konu
bütünlüğü açısından ileride ki kısımda incelenmeye çalışılacaktır.
3.2.5. Kenya
Kenya 1963’te İngiltere’den bağımsızlığını kazandıktan sonra Etiyopya ile
1964’te karşılıklı savunma anlaşması imzaladı. Bu, Kenya ile Etiyopya arasındaki
Dostluk Antlaşması ile daha da güçlendirildi. Ogaden Savaşı sırasında Kenyalı
politika yapıcıları Büyük Somali düşüncesi sebebiyle, Somali’nin Ogaden işgali
başarılı olursa, Jubaland’ı ele geçirmeyi hedeflediği gerekçesiyle Etiyopya’yı
desteklemiştir.48 Şuan Kenya ve Somali arasında halihazırda mülteci kampları
sorunu ve deniz yetki alanı problemi devam etmektedir.49
3.3. Çıkarlar ve Öncelikler
Afrika Boynuzundaki sorunların devletlerin tarihsel geçmişleri incelendiğinde
Etiyopya açısından ülke bütünlüğünün korunması olarak ortaya çıkarken Somali
için sınırları dışarısında kalan 5 bölgenin geri kazanılması ile Büyük Somali’ye
ulaşmak, Eritre ve Cibuti için ise sömürge sonrası bağımsızlıklarını ve sınır
güvenliklerini garantiye alınması ön plana çıkmaktadır. Devletler bu önceliklere
ulaşmak için birbiri içerisinde bulunan ayrılıkçı grupları desteklemiş, iç savaşlara
taraf olmuş ve savaşlar yürütmüşlerdir.
46 Ö. Faruk Demircioğlu, Afrika Boynuzu ve Jeostratejik Önemi’’, Milli Savunma Üniversitesi
Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019): 6.
47 David Styan, ‘’ Djibouti: Changing Influence in the Horn’s Strategic Hub’’, Chatham House,
Africa Programme, (April 2013): 3.
48 Thompson, Vincent Bakpetu. Conflict İn The Horn Of Africa: The Kenya-Somalia Border
Problem 1941–2014. University Press Of America, (2015): 247.
49 “Kenya-Somalia Maritime Boundary Dispute Explained” Al Jazeera, https://www.aljazeera.
com/news/2021/3/14/somalia-kenya-maritime-dispute-explained (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
103
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Tablo 3.3: Afrika Boynuzunda Çıkarlar ve Öncelikler
Devlet
Öncelik
Çıkar
Etiyopya
Ülke Bütünlüğünü Koruma
-
Somali
Ogedan Başta Olmak
Üzere 5 Bölgeyi Ele
Geçirme
Doğal Kaynaklara
Sahip Çıkmak
Eritre
Bağımsızlık ve Sınır
Güvenliği
-
Cibuti
Sınır Güvenliği
Stratejik Konumunu
Korumak
Kenya
Sınır Güvenliği
-
3.4. Kapasite / Güç Unsurları ve Niyet
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (The International Institute
for Strategic Studies, IISS), askeri yeteneklerle ilgili The Military Balance
2020 raporu, Dünya Bankası’nın 2018 verisi ve göre SIPRİ’nin 1949-2019
askeri harcamalar veri setinden yararlanarak oluşturulan Afrika Boynuzundaki
devletlerin askeri güç ve kapasiteleri aşağıdaki gibidir.505152
Tablo 3.4: Afrika Boynuzunda Güç Dağılımı
Yetenekler
Etiyopya
Somali
Eritre
Cibuti
Kenya
Sudan
Askeri
Harcamaları50
544,8
78,9
181,5
(2003)
36,2
(2008)
1148,4
722,6
Personel
Sayısı51
138.000
19.800
201.750
13.450
29.100
124.300
Tank
462
-
270
-
78
465
Savaş Uçağı
21
-
14
-
37
56
Helikopter52
37
-
8
7
52
43
50 SIPRI Military Expenditure Database, https://www.sipri.org/databases/milex (Erişim Tarihi:
17.03.2021).
51 Armed Forced Personnel, World Bank Database, https://data.worldbank.org/indicator/
ms.mıl.totl.p1 (Erişim Tarihi:17.03.2021).
52 The Military Balance 2020, The International Institute For Strategic Studies, https://www.İiss.
Org/Publications/The-Military-Balance/Military-Balance-2020-Book (Erişim Tarihi:17.03.2021).
104
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Somali Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Uluslararası İşbirliği dış
politika parametrelerinde belirtildiği üzere, Temmuz 1960’ta bağımsız bir devlet
olarak uluslararası sisteme katılan ülkenin, 1969 yılında yaşadığı askeri darbe
ve 21 yıl süren demokratik olmayan bir rejim ayrıca ardından yaşanan iç savaş
ve terörizmin sorunlarının güvenlik ortamına olumsuz etkileri vurgulanmıştır.
Bu çerçevede, ülkenin stratejik önceliklerinin ilk olarak ulusun egemenliğinin
ve toprak bütünlüğünün korunması ve sürdürülebilir ekonomik refahının
geliştirilmesi olarak beyan edilmiştir. Diğer taraftan, Somalili mültecilerin
barışçıl bir şekilde evlerine dönmesi ve Somali’den yasadışı göçmen akışının
tersine çevrilmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Tüm bunlara ek olarak,
Somali halkının kültürel kimliğinin güçlendirilmesinin de önemine değinilmiştir.
Daha geniş bir perspektifle ise Federal Somali Cumhuriyeti, Dış Politikasını
Afrika entegrasyonu kapsamında Doğu Afrika’daki komşuları ile işbirliği
içinde ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) bir üyesi olduğunu
vurgulanmıştır.53
Cibuti’nin ise dış politika stratejilerini belirlemesinde bölgede yaşanan dört
gelişmenin etkisi büyük olmuştur. İlk olarak, 1998-2000 arasındaki EtiyopyaEritre savaşıdır. İkincisi ise Etiyopya’nın hızlı ekonomik dönüşümüdür. Üçüncüsü,
11 Eylül’den sonra Washington yönetiminin Afrika ve Arap Yarımadasına
yönelik stratejisindeki değişikliklerdir. Dördüncüsü ise, Aden Körfezi ve Somali
kıyılarında korsanlığın artmasıdır. İlk olarak, Cibuti için limanları ve Etiyopya
ile olan demiryolu hayati önem taşımaktadır. Bağımsızlığından itibaren Cibuti
limanlarını genişletmiş ve Etiyopya bu limanların önemli bir müşterisi olmaya
devam etmiştir. 1991 yılında Eritre’nin Etiyopya’dan bağımsızlığını kazanması ile
Massava ve Assab limanları (Etiyopya dağlarına daha doğrudan erişim sağlayan)
üzerinde egemenliğini kaybetmesi, başlangıçta Cibuti üzerinden yapılan ticarette
sınırlı bir etkiye sahipti. Diğer taraftan, 1998-2000’de Etiyopya ile Eritre arasında
yaşanan savaşın ardından ithalat ve ihracatının neredeyse tamamını Cibuti
üzerinden sağlamıştır.54
Cibuti’nin stratejilerini belirleyen ikinci faktör ise Etiyopya ekonomisinin
hızlı büyümesi olmuştur. Bu bağlamda, Cibuti egemenliğini ve Etiyopya’ya karşı
ekonomik manevra kabiliyetini korumaya özen göstermiştir. Cibuti kentleşme,
altyapı geliştirmesini arttırma ve hem yerli hem de yabancı doğrudan yatırımları
arttırmaya özen göstermiştir.55
53 Ministry of Foreign Affairs & International Cooperation Federal Republic of Somalia,
Foreign Policy, https://www.mfa.gov.so/policy-issues/foreign-policy/ (Erişim Tarihi: 13.03.2021).
54 David Styan., a.g.m., 3.
55 David Styan.,a.g.m., 4.
105
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Stratejilerine etki eden üçüncü faktör ise 11 Eylül saldırılarıdır. 11 Eylül
saldırılarından bir yıl sonra Vaşington yönetimi Afrika Boynuzu Birleşik
Ortak Görev Gücü (Combined Joint Task Force–Horn of Africa -CJTF-HOA)
kurmuştur ve 2008 yılında oluşturulan ABD Afrika Komutanlığı (US Africa
Command AFRICOM) ile birleştirilmiştir. Ayrıca, Washington yönetiminin
Cibuti’deki Lemonnier Kampı’ndaki tesisleri Afrika kıtasındaki tek kalıcı
üssü haline gelmiştir. Askeri üs bölgede gözetleme yapma ve malzemeleri
barındırmasının yanı sıra bölgedeki korsanlıkla mücadele ve diğer çok taraflı
görevler için lojistik merkezi konumundadır. Dördüncü faktör ise, Aden Körfezi
ve Hint Okyanusu’ndaki çok taraflı askeri operasyonlar ile korsanlıkla mücadele
tedbirleri amacıyla oluşturulan mekanizmalardır. Bu kapsamda Cibuti, NATO ve
AB kuvvetleri ve pek çok askeri ve deniz işbirliği için elverişli bir yer haline
gelmiştir.56
4. TEHDİT ANALİZİ
Son zamanlarda uluslararası medyaya yansıyan Etiyopya- Sudan sınır
problemi, bir savaşa dönüşebilir mi sorusunu gündeme getirmiştir. Etiyopya
ile Sudan arasındaki sınır ilk kez kabul Etiyopya’nın kurucusu İmparator
II.Menelik tarafından 1902’de İngiliz-Sudan kondominyumunda kabul edildi.
Fakat 1993’ten beri, sınırın Sudan tarafındaki al-Fashaga olarak anılan bir tarım
arazisi Amhara çiftçileri tarafından işgal edildi. 2008’den beri, Etiyopya’nın alFashaga’yı Sudan ile yasal sınırı kabul ettiği fakat Sudan’ın Amhara çiftçilerine
toprağı ekmeye devam etme hakları verdiği fiili bir anlaşma mevcuttur. Sınırı
kesin olarak belirleme çabaları, geçici bir sınır komisyonu kurulmasına rağmen
bir ilerleme kaydedilmedi.57 Nitekim, 2020 yılında al-Fashaga’da meydana gelen
çatışmalar sorun giderek ciddileşen bir hal almaktadır.
4.1.Coğrafi ve Zamansal Boyutu
Etiyopya ve Sudan arasında anlaşmazlık noktası olan al-Fashaga, SudanEtiyopya ve Eritre’nin ortasında bulunmaktadır. Ayrıca Tigray’ın bölge üzerinde
toprak talebi de bulunması sorunu daha karmaşık hale getirmektedir. Etiyopya’nın
Tigray’a karşı operasyonun başlamasıyla beraber Tigrayanlı mültecilerin doğu
Sudan’a geçişi sınır bölgesindeki gerginlikler artırmıştır.
56 David Styan.,a.g.m., 4.
57 Cameron Hudson, “The Unintended Consequence Of Ethiopia’s Civil War Might Be A
Border War With Sudan” Atlantic Council, 03.03.2021 https://www.Atlanticcouncil.Org/Blogs/
Africasource/The-Unintended-Consequence-Of-Ethiopias-Civil-War-Might-Be-A-Border-WarWith-Sudan/ (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
106
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Şekil 4.1: Al-Fashaga’nın Lokasyonu58
Zamansal olarak 1993’den beri devam eden anlaşmazlık 2020 yılında sıcak
temaslara evrilmiştir. 15-26 Aralık 2020’de yaşanan çatışma sonrası 4 Sudan
askeri hayatını kaybetmiştir.59 Sudan ise Al-Fashaga’ya geçmeye çalışan 45
kişiyi tutuklamıştır.60 Bunun üzerine 14 Şubat 2021’de bölgeye giren Etiyopyalı
askerler Sudan’dan geri çekilmesini talep etmiştir. 23 Şubat’ta Sudan Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Mansur Boulad Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte,
“Doğu sınırlarındaki Al-Fashaa bölgesinden çıkarılan Etiyopya güçlerin 1902
Anlaşmasının ihlali61olarak kabul edildiğini ve Sudan’ın tartışmalı bölgeden
çekilmeyeceğini belirtmiştir.
58 “Etiyopya ve Sudan arasındaki sınır krizinin anatomisi”, TRT Haber, https://www.trthaber.
com/haber/dunya/etiyopya-ve-sudan-arasindaki-sinir-krizinin-anatomisi-548171.html
[Erişim
Tarihi:17.03.2021].
59 Samy Magdy, “Sudan: Ethiopian Forces Killed Troops İn Cross-Border Attack” Abc News,
https://abcnews.go.com/ınternational/wirestory/sudan-ethiopian-forces-killed-troops-crossborder-attack-74765213 [Erişim Tarihi: 17.03.2021].
60 “Sudan Taking Control Of Land On Border With Ethiopia- Minister” Reuters, https://www.
reuters.com/article/uk-sudan-ethiopia-idukkbn2900j3 [Erişim Tarihi:17.03.2021].
61 Bahram Abdelmonem, “Sudan Says Will Not Withdraw From Disputed Area” Anadolu
Ajansı, 23.02.2021 www.aa.com.tr/en/africa/sudan-says-will-not-withdraw-from-disputed-area/
[Erişim Tarihi: 17.03.2021].
107
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Etiyopya
Tigray’a
karşı
mücadele
başlatır.
2020
Sudan
sınırdan
geçen 45
Tigray’lıyı
yakalar.
Etiyopya
askerleri alFashaga’ya
girer.
Etiyopya
Sudan’dan
askerlerini
bölgeden
çekmesini
ister.
Sudan Etiyopya
güçlerini alFashaga’dan
çıkarır.
Sudan - Etiyopya
Sınır Çatışması
15-26 Aralık 2020
3.Oca.21
14.Şub.21
23.Şub.21
2.Mar.21
Şekil 4.2: Sudan-Etiyopya Çatışma Kronolojisi
4.2. Tehdidin Nispi ve Mutlak Zararı
Sınır çatışmasının olası bir savaşa dönüşmesi senaryosunda Sudan ve
Etiyopya ile bölgedeki diğer aktörlerin pozisyonu, kazançları ve zararlarının
tahmin edilmesi gerekmektedir.
108
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Senaryo 1: Etiyopya’nın Düşüşü
Tablo 4.3: Olası Sudan -Etiyopya Savaşında Taraflar
SUDAN
ETİYOPYA
Aktörler
Askeri Gücü
Hedefleri
Aktörler
Askeri Gücü
Hedefleri
Sudan
124.300
personel
465 Tank
56 Savaş
Uçağı
ElFashaga’yı
ele geçirmek
Etiyopya
138.000
personel
462 Tank
21 Savaş
Uçağı
elFashaga’yı
ele
geçirmek
Tigray
Kurtuluş
Otonomi ve
bağımsızlık
Kenya
29.100
personel
78 Tank
37 Savaş
Uçağı
Somali’yi
dengelemek
Somali
Ogedan’ı geri
almak
Sudan ve Etiyopya’nın kara gücü göreli olarak eşit olsa da hava üstünlüğü (5621) Sudan’dan yana olacaktır. Diğer yandan Sudan’ın bölgeye asker sevki için yerel
bir direnç gösterecek grup bulunmazken Etiyopya’nın el-Fashaga’ya ulaşmasını
zorlaştıracak Tigray Kurtuluş Cephesi bulunmaktadır. Tigray Kurtuluş Cephesi
her ne kadar bölge üzerinde toprak talebi bulunsa da otonomi ve bağımsızlık
hedefine ulaşması için Sudan ile ortak hareket edecektir. Bu durum Etiyopya’nın
sınırları içerisinde çatışmaların meydana gelme ihtimalini arttırmaktadır. Sudan
ve Tigray Etiyopya’ya ağır darbeler vermesi ve savaşın Sudan açısından ilerleme
sağlaması Etiyopya’nın askeri direncinin/günün zayıfladığı algısını oluşturabilir.
Somali bir kez daha Etiyopya’nın zayıf anından yararlanarak Ogedan için savaşa
dahil olabilir.
4.3. Gerçekleşme Olasılığı
Sudan ile Etiyopya arasındaki sınır sorunun çatışmaya dönüşme ihtimali
güncel ve olası bir durumdur. 17 Mart 2021’de yayınlanan haberlere göre sınır
sorunu bölgesel rekabeti tetiklemekte. Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın
inşasının tamamlanması ile Nil’in akış hızının yavaşlaması Sudan ve Mısır’ı
Etiyopya’ya karşı harekete geçmeye itmektedir.62 Tigray ve al-Fashaga sorunu
62 Sudan And Ethiopia Border Clashes Fuel Wider Tensions, The Defense Post, https://www.
thedefensepost.Com/2021/03/16/Sudan-Ethiopia-Border-Clashes/ (Erişim Tarihi:17.03.2021).
109
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
üzerinde Etiyopya’yı zayıflatma amacını güden bu ülkeler bölgesel bir savaşa yol
açabilir.
4.4. Tahribatı Giderme Kapasitesi
Tablo 4.4: Afrika Boynuzunda Ekonomik Durum ve Nüfus Artışı. 63
Afrika Boynuzu devletlerinin ekonomik durumu göz önüne alındığında
Etiyopya ve Kenya’nın maddi imkanlarının arttığı gözlenirken Sudan’ın bölünmesi
sonrası ekonomik kayıp yaşadığı ve neredeyse ekonomik büyüklüğünün yarısını
kaybettiği değerlendirilebilir. Bu durumda savaş senaryosunda devletlerin
ekonomik olarak tahribatı giderme yetenekleri sınırlı olduğu kanısına varılabilir.
Nüfus artış hızlarının ortalama 2.18 olması savaş durumunda devletlerin insan
kayıplarını giderme konusunda çatışmanın şiddetine göre 2 ila 5 yıla ihtiyaçları
olduğunu göstermektedir. Maddi ve nüfus kaybının yanı sıra diğer kayıplar
dikkate alındığı takdirde çatışma ülkeler için rasyonel bir eylem değildir.
5. DİĞER AKTÖRLER, ÇIKARLARI, ÖNCELİKLERİ VE KAPASİTELERİ
Afrika Boynuzu ülkelerinin stratejik konumlarının yanı sıra ticaret yollarına
yakınlığı nedeniyle küresel aktörlerin ilgisini çekmekte ve pek çok küresel aktör
bölgede etkin olmaya çalışmaktadır.
5.1. Amerika Birleşik Devletleri
2001 saldırılarının ardından ABD, Afrika Boynuzu’nda Sonsuz Özgürlük
Boynuzu Operasyonu’nu (Operation Enduring Freedom-Horn of Africa OEFHOA) hem terörizmle hem de korsanlığa karşı askeri bir görev olarak Ekim 2002’de
63 World Bank, https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.
CD?end=2019&locations=SD-ET-SO-DJ-ER-KE&start=2009 (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
110
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
başlatmıştır. Bu doğrultuda ABD, Afrika Boynuzu Birleşik Ortak Görev Gücü
(The Combined Joint Task Force-Horn of Africa CJTF-HOA) ve Afrika Boynuzu
Sonsuz Özgürlük Boynuzu Operasyonu (Operation Enduring Freedom-Horn of
Africa OEF-HOA) ile aynı zamanda kurulmuştur. Afrika Boynuzu Birleşik Ortak
Görev Gücü (The Combined Joint Task Force-Horn of Africa CJTF-HOA) resmi
sorumluluk alanı Cibuti, Eritre, Etiyopya, Kenya, Seyşeller, Somali ve Sudan’dan
oluşmaktadır. Bu alanın dışında Komorlar, Liberya, Mauritius, Ruanda, Tanzanya
ve Uganda’da da operasyonlar yürütmüştür. Şubat 2007’de ABD Başkanı George
W. Bush, merkezi Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan Amerika Birleşik
Devletleri Afrika Komutanlığı’nın (United States Africa Command-AFRICOM)
kurulduğunu duyurmuştur. İlerleyen süreçte, 1 Ekim 2008’de ise Afrika Boynuzu
Birleşik Ortak Görev Gücü’nün (The Combined Joint Task Force-Horn of AfricaCJTF-HOA) sorumluluğu ABD Merkez Komutanlığı’ndan (United States Central
Command) AFRİCOM’a devredilmiştir.64
5.1.1. Amerika Birleşik Devletleri ve Somali
Siad Barre hükümetinin 1991›de çökmesinden bu yana ülkede merkezi bir
hükümet bulunmamaktadır. Somali›de merkezi hükümetin olmaması ülkenin
farklı yerlerinde faaliyet gösteren birçok silahlı ve terörist grupların ortaya
çıkmasına neden olmuştur.65 O zamandan itibaren başarısız devlet olan Somali,
milis yapılar ve terör örgütü El Şebab güçleri ile kırılgan Geçiş Dönemi Federal
Hükümeti (Transitional Federal Government TFG) arasındaki çatışmalar nedeniyle
büyük ölçüde bölünmüş bir görünüm sergilemektedir. Vaşington yönetimi Geçiş
Dönemi Federal Hükümeti’ne desteğini sürdürürken diğer taraftan kendi kendini
ilan eden Somaliland Cumhuriyeti’ne Somali’ye yönelik “ikili yol” politikasının
bir parçası olarak terör örgütü El-Şebab güçlerini ortadan kaldırmak için yardım
sağlamaktadır.66 Diğer taraftan, ABD, 2006’dan beri Somali’deki askeri varlığını
güçlendirmektedir. Bu bağlamda, 2015 yılında, Kismayo Havalimanı’ndaki
bir üsten insansız hava araçları kullandığı ve terörle mücadele operasyonları
yürüttüğü bildirmiştir. Ayrıca, Camp Baledogle ise Somali’nin özel kuvvetlerini
(Danab) eğitmek için kullanılmakta olduğu belirtilmiştir.67
64 Neil Melvin, ‘’ The Foreıgn Mılıtary Presence In The Horn of Afrıca Regıon’’, SIPRI
Background Paper, (2019): 20.
65 Tegegne Edemealem Mekuriyaw, ‘’ United States Policy towards Horn of Africa Since
1991’’, International Journal of Political Science and Development, Vol. 4(4), (April 2016): 136.
66 Andrew Manners, ‘’United States’Foreign Policy in the Horn of Africa: A Profile’’,Independent
Strategic Analysis Of Australia’s Global Interests, Future Directions International, (7 June 2012):
.4-5
67 Neil Melvin.,a.g.m., 22-23.
111
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
5.1.2. Amerika Birleşik Devletleri ve Etiyopya
Afrika’nın en büyük silahlı kuvvetlerinden biri olan Etiyopya diğer Afrika
Boynuzu ülkeleri ile sınır komşusu olması ve 80 milyonluk nüfusu ile ABD için
büyük önem taşımaktadır. ABD yönetimi Hıristiyan bir ülke olan Etiyopya’nın
özellikle 11 Eylül sonrası kendi deyimiyle terörizme karşı savaş söylemi sonucu
Somali ve bölgede faaliyet gösteren terör örgütü El Şebab’a karşı söylemleri
nedeniyle önemi daha da artmıştır.68
Her ne kadar Vaşington yönetimi Etiyopya›daki insan hakları ihlallerini ve
2005 ve 2010 seçimlerinin uygulanmasını reddediyor olsa da yine de iki ülke
arasında özellikle güvenlik alanında güçlü ilişkiler mevcuttur. Amerika Birleşik
Devletleri’nin ayrıca Etiyopya›da Arba Minch’te bir askeri üssü vardır. Bu
bağlamda, ABD ülkeyi Afrika Boynuzu’nda terörle mücadele için bir partner
olarak görmekte ve ülkeye iktisadi yardımlarda da bulunmaktadır. Örneğin,
Ogaden bölgesi çeşitli afetler, kuraklık ve kıtlık riski ile karşı karşıya kalmış
ve Vaşington yönetimi Ağustos 2007›den bu yana Ogaden’e yaklaşık 53
milyon dolarlık acil yardım sağlamıştır. Ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne
göre ülkede, yardım parasının çoğu demokrasiyi aşındırmak ve mevcut rejimi
güçlendirmek için kullanılmıştır. Diğer taraftan ABD, Etiyopya ile Eritre
arasındaki 1998-2000 arasındaki sınır savaşını sona erdirmek için Cezayir
Anlaşması’na aracılık etmiştir.69
ABD yönetimi Etiyopya’da 2003 yılından bu yana, özellikle Afrika Boynuzu
Sonsuz Özgürlük Operasyonu’nun (Operation Enduring Freedom-Horn of Africa
OEF-HOA) bir parçası olarak bir dizi askeri tesisi kullanmıştır. ABD ordusu ayrıca
Hurso Eğitim Akademisi›nde Etiyopya güçleri için askeri eğitim vermiştir.70
5.1.3. Amerika Birleşik Devletleri ve Cibuti
ABD’nin deniz keşif üssü haline gelen Camp Lemonnier’i Cibuti 2001 yılında
ABD yönetime kiralamıştır. ABD, 13 Mayıs 2003’te Afrika Boynuzu Birleşik
Ortak Görev Gücü’nü (The Combined Joint Task Force – Horn of Africa CJTFHOA) Cibuti’ye taşımış ve ilerleyen dönemde Camp Lemonnier, ABD’nin
Afrika’daki tek kalıcı askeri üssü haline gelmiştir71
68
69
70
71
112
Andrew Manners.,a.g.m., 2.
Tegegne Edemealem Mekuriyaw.,a.g.m., 137.
Neil Melvin.,a.g.m., 21.
Neil Melvin.,a.g.m., 20-21.
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
5.1.4. Amerika Birleşik Devletleri ve Eritre
ABD’nin Eritre ile ilişkileri, Vaşington yönetimin Etiyopya ile bağlarını
güçlendirmesinden bu yana önemli ölçüde gerilmiştir. Diğer taraftan ise ABD’nin
Asmara’yı Somali’deki terör örgütü El-Şebab’ı desteklemek ve hatta Etiyopya’da
terör saldırıları planlamakla suçlanmaktadır. Ancak, Afewerki Hükümeti
suçlamaları reddetmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda iki ülkenin ilişkileri kötü
bir düzeyde seyrettiği görülmektedir. 72
5.2. Rusya
Yeltsin dönemi birçok araştırmacı tarafından Afrika’da uyguladığı politikalar
nedeniyle kayıp yıllar olarak nitelendirilmektedir ancak Yeltsin’in son
dönemlerinin 1996 Ocak’ından itibaren ilk önce Dışişleri Bakanı ve ardından
Başbakan olarak göreve gelen Yevgeny Primakov ile dönüşümler başlamıştır.
Bu bağlamda, Haziran 2000 tarihli “Rusya Federasyonu Dış Politika Konsepti”
belgesi ile dış politikaya yönelik yeni yaklaşımın genellikle liderliğin Yeltsin’den
Putin’e geçişinin bir sonucu olarak görüldüğünü ilan etmiştir. Öte yandan, 19982000 Etiyopya-Eritre savaşı sırasında uçaklar ve roketler de dahil olmak üzere Rus
silahlarının her iki tarafça da kullanıldığı bilinmektedir. Yeni yüzyılın başından
itibaren Eritre, Etiyopya ve Kenya da dahil olmak üzere Afrika ülkelerinin liderleri
ve dışişleri bakanları tarafından Rusya’ya birkaç resmi ziyaret gerçekleştirilmiş
ve buna karşılık olarak Rus bakanlar da Afrika ülkelerini ziyaret etmiştir. Hatta,
Putin, Rusya’nın Sahra Altı Afrika’yı ziyaret eden ilk Rus lideri olmuş ve 2006’da
kıta ile ticari bağlarını genişletme niyetinin sinyalini vermiştir. Putin, 2007’de
G-8 zirvesi ile Rusya’nın Afrika’ya ilgisini açıkça belli etmiş ve Afrika’nın
enerji sorununun çözümünün kıtanın kalkınmasına yol açacağına işaret etmiştir.
Ayrıca, Putin Afrika cumhurbaşkanlarına ve hükümetlerine “Afrikalılar Günü”
kutlamaları için bir tebrik mesajı göndermiştir.73
5.2.1. Rusya ve Etiyopya-Eritre-Sudan
Rusya’nın özellikle Eritre, Sudan ve Afrika Boynuzu’nun diğer aktörleriyle
iyi ilişkilerinin geliştirmesi Vaşington-Moskova’nın Soğuk Savaş rekabetinde
olduğu gibi kritik Kızıldeniz / Süveyş Kanalı bölgesinde jeopolitik etkiyi yeniden
tesis etmek için bir meydan okuma olarak kabul edilebilir. Moskova’nın uzun
vadeli dış politika hedefi Afrika’daki küresel güçlerin özellikle Amerika Birleşik
72 Andrew Manners.,a.g.m., 7.
73 Mehmet Cem Oğultürk, ‘’ Russia’s Renewed Interests in the Horn of Africa As a Traditional
and Rising Power’’, Rising Powers Quarterly Volume 2, Issue 1, (2017): 127-128.
113
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Devletleri ve Çin’in etkisine karşı koymayı amaçlayan çok kutuplu bir uluslararası
sistemin oluşumudur. Diğer taraftan, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’ndeki (United Nations Security Council UNSC) veto hakkı ile Afrika
rejimleri için uluslararası ilişkilerde önemli bir güç kaynağıdır. Bu bağlamda,
Rusya Afrika devletlerine yaptırım ve silah ambargosu uygulamasına karşı
oyu ile gelecekteki potansiyel silah pazarlarına girmesini sağlamaktadır. Diğer
taraftan silah satışlarını bir geçiş noktası olarak kullanan Moskova, Afrika’da
siyasi, askeri ve ticari ilişkileri yeniden kurmakta aktif rol oynamaktadır. Afrika
Boynuzu ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi Rusya için giderek önem kazanırken
bölge ülkeleri arasında yaşanan sorunlar Rusya için hangi devletin öncelikli
olduğu sorusunu ortaya çıkarmıştır. Eritre ve Sudan siyasi ve ekonomik bağları
güçlendirmiş olsa da, Etiyopya ile ilişkileri geliştirmek özellikle Çin ile rekabette
Afrika’nın geri kalanını kazanmak için çok önemlidir.74
5.2.2. Rusya ve Somali
Somali, Rusya’nın Afrika Boynuzu’nda eski nüfuzunu kazanması için
jeopolitik konumu nedeniyle önemli bir diğer ülkedir. Somali uzun süreli
istikrarsızlığı nedeniyle devleti yeniden inşa etmeye yardımcı olacak stratejik bir
ortağa ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede, 19 Nisan 2016’da Somali Başbakanı
Omar Abdirashid Ali Sharmarke, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile
ikili bir görüşme yapmıştır. Başbakan Sharmarke, Somali ordusunun Doğu
Afrika merkezli El Kaide’ye bağlı bir terör örgütü El- Şebab ile mücadeledesini
güçlendirmek ve ülke ekonomisini geliştirmek için Ruslardan yardım istemiştir.
Görüşmede Lavrov, Rusya’nın Somali’nin düşman bölgedeki terörizmle
savaşmasına yardımcı olmak için askeri işbirliğini düşünmeye hazır olduğunu
belirtmiştir.75
5.3. Çin
Çin›in Afrika›ya olan ilgisi, 1949›dan sonra bölgesel bir güçten küresel bir güç
olma sürecinde önemli ölçüde artmıştır. 1950›lerin sonlarında bağımsızlıklarını
kazanan ülkeleri tanıyan Çin, etkisini tüm Afrika›ya yaymaya çalışmıştır. Bu,
bağımsız Afrika hükümetlerinin bugüne kadar olumlu bir şekilde karşılanmıştır.
Soğuk Savaş sırasında Çin, bağımsız Afrika›da nüfuz sahibi olmak için hem Batı
hem de Sovyetler Birliği ile rekabet etti. 1970 yılına gelindiğinde Çin, bölgedeki
tüm ülkelerle (Etiyopya, Kenya, Somali, Sudan) diplomatik ilişkiler kurmuştur.
74 Mehmet Cem Oğultürk.,a.g.m., 130-131.
75 Mehmet Cem Oğultürk.,a.g.m., 130-131.
114
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Günümüzde güvenlik koşullarının ikamet eden diplomatik personeli engellediği
Somali hariç tüm bu ülkelerde Çin›in bir büyükelçiliği bulunmaktadır.76
Çin›in bu ilişkilerinin derinliği önemli ölçüde farklılık gösterse de, 1960›ların
başından bu yana, tüm siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve eğitim alanlarını
içermektedir. Soğuk Savaş›ın sona ermesinden bu yana Çin, bölgedeki ideolojik
temelli yaklaşımdan uzaklaşarak doğal kaynaklara, ticari bağlara ve siyasi etkiye
erişime odaklandı.77Bu, özellikle Çin ekonomik olarak güçlenmesi ve yeni
pazarlara yönelmesini beraberinde getirmesiyle doğru orantılı gerçekleşmiştir.
Çin’in Afrika ile yoğun ilişkilerinin bir sonraki dönemi, Sovyetler Birliği’nin
çöküşünün diğer dış aktörler için yer bıraktığı Soğuk Savaş’ın sonunu takip
etmektedir. Soğuk Savaş›ın ardından Batı, büyük ölçüde liberal barış yaklaşımı
ile Afrika›da alan kazanmaya çalışsa da, Batı ile ittifakı eleştiren Afrika
rejimleri diğer devletlere yaklaşmaya başladı. Bu durum, Çin›in hızlı ekonomik
yükselişi ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma için kaynak sağlama ihtiyacı ile
perçinlenerek Çin daha sonra enerji ve hammadde kaynaklarını çeşitlendirmek ve
pazar oluşturmak için Afrika›ya yönelmesini beraberinde getirmiştir. Bu durum,
1990›lardan beri çok sayıda yeni stratejik ortaklık ile sonuçlanmıştır.78
Çin, Afrika Boynuzundaki beş ülkenin tümü ile başarılı bir şekilde iyi ilişkiler
sürdürmüştür. Pekin milyonlarca dolarlık yardım ve kredi sağladı, altyapı
projeleri inşa etti, tercihli ticaret anlaşmalarını genişletti, askeri teçhizat sattı ve
bölge ülkelerine BM›de ve diğer uluslararası forumlarda siyasi destek sundu.
Çin, uzun yıllar bölgeye sağlık ekipleri gönderdi ve Afrikalıların Çin›de eğitim
görmeleri için burslar sağlayarak geleceğin liderleriyle ilişkileri geliştirmek için
çaba sarf etmiştir.79
Genel olarak Çin, Afrika’daki çabalarını başlangıçta “tek Çin politikası” için
destek bulmak iken doğal kaynaklara, özellikle petrole, aynı zamanda gaz, bakır,
demir, balık, kereste vb. ulaşmak istemesi, hızla büyüyen ekonomisine yeni bir
pazarda mal ve hizmetlere ulaşmak olduğunu söyleyebiliriz.
Çin, Çin-Afrika İşbirliği Forumu aracılığıyla Boynuz ve Afrika›nın geri
kalanıyla işbirliğini resmileştirdi. 2000 yılında Pekin›de oluşturulan ikinci
76 David H. Shinn, “China’s Approach To East, North And The Horn Of Africa.” Testimony
Before The Us Economic And Security Review Commission, Hearing On “China’s Global Influence:
Objectives And Strategies,” July 21 (2005): 1.
77 David H. Shinn, a.g.m., 1.
78 Ylönen, Aleksi. “The Dragon And The Horn: Reflections On China–Africa Strategic
Relations.” Insight On Africa 12, No. 2 (2020): 145.
79 David H. Shinn, a.g.m., 6.
115
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
bakanlar toplantısı 2003 yılında Addis Ababa’da gerçekleşti.80 Kıtada özellikle
2010›larda artan ekonomik iş birliklerine ek olarak kritik altyapının inşası ve
kontrolünün oluşturulmasını sağlayan fiziksel bir mevcudiyet oluşturarak
güvence altına almayı amaçladı.81 Bu doğrultuda Cibuti’de askeri üs kurmuştur.
Bununla birlikte, 2013 yılında Kuşak ve Yol Girişimi’ni duyurulması ve Afrika
Boynuzu’nda fiziksel ve daha kalıcı bir varlık oluşturma çabalarının artmasıyla
birlikte, Çin bölgeye eşi benzeri görülmemiş bir şekilde odaklanmıştır. Çin,
Afrika Boynuzu’ndaki rolünü, devletlerin iç işlerine müdahale etmeyen tarafsız
bir ekonomik ortak olarak sunmaya devam etse de ortak ülkelerdeki Çin etkisi,
basit ekonomik işbirliğinin çok ötesine geçiyor.82
5.3.1. Çin ve Somali
Somali ve Çin, 1960 yılında ilk diplomatik ilişkilerini kurduktan beri yakın
bağlarını sürdürmüşlerdir. Somali, 1970’lerin başlarında Çin’in BM’de temsil
edilmesini aktif olarak desteklemiştir. Somali 1991’de başarısız bir devlet haline
geldiğinden beri Çin, Somali’nin geleceğiyle ilgili BM tartışmalarında aktif rol
oynamıştır.
Mogadişu’daki Çin büyükelçiliği, diğer birçok büyükelçilikle birlikte 1991’de
güvenlik nedeniyle kapatıldı, ancak Çin diplomatik ilişkilerini sürdürmeye devam
ediyor. Somali’de Çin, ulusal tiyatro, Hargeisa su kaynağı, sigara fabrikası, ulusal
stadyum, hastane, yollar, çiftlikler ve bir elektrik santrali gibi önemli tesisler inşa
etti. İki ülke, bir dizi ekonomik ve ticari anlaşma imzalanmış, sağlık ekipleri,
askeri değişimler ve askeri yardım da ilişkinin önemli bir parçasıydı.83 Çin,
ayrıca Somali ve Kenya arasında bulunan sorun için uzlaşma zemini oluşturmaya
çalışmış ve çabaları finanse etmiştir. Somali barış sürecinin diğer girişimler
gibi BM, Avrupa Birliği’ni desteklemiş, Somali›de olası bir BM barışı koruma
operasyonuna yardım etme konusundaki desteği ve istekliliğini belirtmiştir.84
5.3.2. Çin ve Etiyopya
Etiyopya, kısmen ABD’nin baskısı nedeniyle 1970 yılına kadar Çin ile ilişki
kuramadı. İmparator Haile Selassie ertesi yıl Pekin’i ziyaret etse de ilişkiler
hemen kurulmadı. 1974’te Haile Selassie’nin devrilmesinden sonra Çin, yeni
askeri rejimi ile bağlantılar kurdu. Çin, Etiyopya - Somali Savaşında silah desteği
80
81
82
83
84
116
David H. Shinn, a.g.m., 7.
Aleksi Ylönen, a.g.m., 145.
Aleksi Ylönen, a.g.m., 145.
David H. Shinn, a.g.m., 11.
David H. Shinn, a.g.m., 11.
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
sundu. Çin ayrıca Etiyopya’dan bağımsızlık isteyen Eritre Kurtuluş Cephesi’ne de
yardım sağladı. Etiyopya’nın askeri hükümetinin 1991’de devrilmesinden sonra
ilişkiler iyileşmeye başladı. Çin, 1998-2000 yıllarında Eritre ile yaşadığı ihtilaf
sırasında Etiyopya’nın önemli bir askeri teçhizat tedarikçisiydi. Bu işbirliği, ilgili
savunma bakanlarının ara sıra ziyaretleri de dahil olmak üzere devam etmiştir.85
Çin, her ne kadar ticari anlaşmalar ile ilerlese de, artan sayıda yardım projesi
gerçekleştirmiştir. Yol ve köprü inşaatı, enerji ve su temini projeleri, sulama
ve konutlara odaklanırlar. Etiyopya’daki en büyük Çin projesi, Tekeze Nehri
üzerinde 300 milyon dolarlık hidroelektrik barajı ve elektrik santrali inşaatı
olarak kayıtlara geçmiştir.86
5.3.3. Çin ve Eritre
Çin, 1993 yılında bağımsızlığını kazanan Eritre ile ilişkiler kurdu. İlişkiler
iyi başlamasına rağmen, 1998›de Eritre ve Etiyopya arasında çıkan çatışmanın
ardından karmaşık bir hal aldı. Çin, çatışma sırasında her iki ülkeye de büyük
miktarlarda askeri teçhizat satması ilişkileri germiştir. Bu, Çin›in Eritre ile
bağlarını önemli ölçüde sınırlamıştır.
Ticaret çok küçük ve neredeyse tamamen Çin’in Eritre’ye yaptığı ihracattan
oluşuyor. İki ülke bir kültür anlaşması imzaladı ve Çin, Eritreli sporculara eğitim
verdi. Çin bazı acil yardım önerdi, başkentte bir hastane inşa etti ve periyodik
olarak Eritre’ye sağlık ekipleri gönderiyor. Üst düzey askeri değişimler devam
ediyor; Çin, mayın tespiti ve temizliğine yardımcı oldu. Şubat 2005’te Pekin’e
yaptığı ziyarette, Cumhurbaşkanı Asaias Eritre’nin Çin’in Tayvan politikasına
ve insan hakları konusundaki tutumuna verdiği desteği tekrarlamıştır. İsaias,
Çin’in Afrika’ya yaptığı yardıma övgüde bulundu ve bunun samimi olduğunu ve
siyasi şartların olmadığını söyledi. Eritre’nin Çin’den ulaşım, altyapı inşaatına
katılımını artırmasını ve madencilik, balıkçılık, telekomünikasyon ve teknoloji
alanlarında işbirliğini genişletmesini beklediğini de sözlerine ekledi.87
5.3.4. Çin ve Cibuti
Cibuti ve Çin arasında 1979 yılında ilk ilişkiler kurdu. Cibuti’nin cumhurbaşkanı
Çin’i dört kez ziyaret etmesi ilişkilere verilen önemi vurgulamaktadır. Cibuti ve
Çin’in ekonomik ve teknik işbirliği konusunda bir anlaşması var ve Çin Halk
Sarayı’nı, stadyumu, ayakta tedavi kliniğini, konut projelerini ve Dışişleri
85 David H. Shinn, a.g.m., 9
86 David H. Shinn, a.g.m., 9.
87 David H. Shinn, a.g.m., 10.
117
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Bakanlığı binası gibi önemli yerleri inşa etmiştir. 88 Çin, Cibuti’deki askerî
üssünü 1 Ağustos 2017’de faaliyete geçirdi. Burada konuşlandırdığı donanması
vasıtasıyla da Aden Körfezi ve Somali açıklarında devriye, koruma, insanî
yardım, ortak eğitim ve tatbikat faaliyetleri düzenlemeyi planlamaktadır.89
5.3.5. Çin ve Sudan
Çin 1959›da Sudan ile ilişkiler kurdu, ancak Sudan’daki Sovyet yanlısı
Komünist parti ve Çin-Sovyet rekabeti ilk yıllarda ilişkilerin gelişmesini engelledi.
Sudan Komünist partisi 1971›de Nimeiri hükümetine karşı başarısız bir darbe
girişimine karıştığında, Çin askeri teçhizat tedarik etme ve silahlı kuvvetleri
eğitme teklifinde bulunarak avantaj sağladı. O zamandan beri Çin, çeşitli Sudan
hükümetlerine önemli bir silah tedarikçisi oldu. Çin›den Sudan›a yapılan silah
teslimatları arasında mühimmat, hafif silahlar, çekili obüsler, uçaksavar silahları,
anti-personel ve tanksavar mayınları, tanklar, helikopterler ve savaş uçakları
bulunuyor. Çin, Sudan›da biri T-55 tanklarının montajı için olmak üzere üç silah
fabrikasının kurulmasına yardım etti. 1990›ların ortalarından beri, silah arzı Çin›e
petrol tedariki ile bağlantılı hale geldi.90
Sudan için Çin önemli bir ekonomik ortaktır.1996 yılında Çin Ulusal Petrol
Şirketi (CNPC), Sudan’ın Heglig ve Unity sahalarındaki petrol üretimini
geliştirmek için bir konsorsiyumuna dahil oldu. 1998’de CNPC’nin inşaat kolu,
bu petrol sahalarından Kızıldeniz’e 930 mil uzunluğunda bir boru hattının inşasına
katıldı. Petrol sektörü dışındaki ekonomik işbirliği, Harbin Power of China’nın
yedi elektrik trafo merkezi ve 1.000 mil iletim hattı inşa etmek için yaptığı 400
milyon dolarlık bir projeyi içeriyor. Çin, Nil’in ikinci katarakttaki Kajbar barajının
inşası için finansmanın yüzde 75’ini (200 milyon $) sağladı ve Çinli şirketler,
barajla bağlantılı projeleri inşa eden bir konsorsiyuma dahil olmuşlardır. Sudan,
Nil’den Port Sudan’a su aktaracak 345 milyon dolarlık bir boru hattı inşa etmek
ve Alfashir kasabası için 325 milyon dolarlık bir su sistemini finanse etmek için
Çin ile anlaşmalar imzalamıştır. 91
Siyasi işbirliği de Sudan-Çin ilişkilerinin önemli bir parçasıdır. Sudan, Çin’i
tek Çin politikası ve insan hakları konusundaki yaklaşımını güçlü bir şekilde
desteklemektedir. Buna karşılık Çin, Batı’nın Sudan’ın Darfur’daki eylemlerine
yönelik eleştirilerini azalmasını ve eyleme dönüşmesini engellemektedir. Çin,
88 David H. Shinn, a.g.m., 10.
89 Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, “Cibuti’de Üs Savaşları” Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/
analiz/cibuti-de-us-savaslari/1856262 [Erişim Tarihi: 15.03.2021].
90 David H. Shinn, a.g.m., 7-8.
91 David H. Shinn, a.g.m., 7-8.
118
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Sudan’a yönelik BM yaptırımlarını durdurmayı başaramamasına rağmen, ABD
tarafından hazırlanan kararları, BM Güvenlik Konseyi’nde oylamaya geldiğinde
çekimser kalmaktadır. BM Güvenlik Konseyi, Darfur’daki durumu Uluslararası
Ceza Mahkemesi’ne (ICC) taşımayı önerdiğinde, Çin ABD, Brezilya ve Cezayir
ile çekimser kaldı. Çin’e uluslararası platformlarda Sudan’a verdiği destek ve
ortak çıkarları için ikili ilişkileri geliştirdiğini söyleyebiliriz.92
6. RASYONEL DAVRANIŞ SEÇENEKLERİ
Tablo 6.1: Sudan-Etiyopya Savaş Senaryosuna göre Rasyonel Davranış Seçenekleri.
Bölgedeki
Aktörler
Rakip
Seçenekler
Etiyopya
Sudan
Sınır sorununu diplomatik olarak çözülmesini
sağlamak
Sudan
Etiyopya
Tigray’a destek vermek
Etiyopya’yı zayıflatmak
Somali
Etiyopya
Sudan ve Tigray’ı desteklemek
Kenya
Somali
Etiyopya’yı desteklemek
Cibuti ve Eritre
-
Tarafsız kalmak
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Etiyopya ve Sudan arasında olası bir sınır
savaşı yaşanırsa Etiyopya’nın izleyeceği en akılcı yol sınır sorunun kendisini için
tahribatını azaltmak amacıyla diplomatik kaynakları kullanması öngörülebilir.
Sorunun diğer muhatabı olan Sudan ise kendi çıkarları doğrultusunda Etiyopya’yı
zayıflatmak ve yenmek amacıyla Tigray’ı destekleyeceği ileri sürülebilir. Bölgenin
diğer aktörleri olan Somali ise tarihsel süreçten itibaren sorunlar yaşadığı
Etiyopya’ya karşı Sudan’ın yanında yer alacağı ve Etiyopya’yı zayıflatmak
amacında stratejiler geliştireceği ileri sürülebilir. Kenya ise bölgede çıkarlarının
çatıştığı Somali’ye karşı ve bölgenin dinamikleri kendi çıkarları doğrultusunda
kullanmak için Etiyopya’yı destekleyeceği düşünülebilir. Diğer taraftan, Cibuti
ve Erite mevcut sorun karşısında tarafsız kalmasının bölge genelindeki çıkarları
doğrultusunda en doğru seçenek olduğu düşünülebilir.
92 David H. Shinn, a.g.m., 7-8.
119
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
7. SONUÇ
Afrika Boynuzu jeopolitik ve jeostratejik konumu, sahip olduğu enerji
kaynakları nedeniyle geçmişten günümüze siyasi, iktisadi ve sosyo-politik
olarak dünyanın en kaotik bölgelerinden biridir. Uluslararası ticaret için önemli
yollar olan Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ne kıyısı olması sebebiyle geçmişten
itibaren küresel başat aktörlerin güç mücadelesine sahne olmuştur. Avrupalı
devletlerinin sömürgecilik faaliyetleri Afrika Boynuzu ülkeleri üzerinde yarattığı
tahribat nedeniyle ülkeler de hala siyasal, iktisadi ve sosyo-kültürel istikrar
sağlanamamıştır.
Afrika Boynuzu ülkeleri 1960’lı yıllar ile başlayan bağımsızlık süreci ile
beraber Avrupalı emperyalist devletler fiilen ülkeden çıksa da Afrika ülkelerinde
çeşitli sorunları miras bırakmışlardır. Bu nedenle, Afrika Boynuzu ülkeleri
bağımsızlıklarını kazandıktan sonraki süreçte iç sistemlerinde askeri, iktisadi ve
siyasi olarak tam anlamıyla istikrarı sağlayamamışlardır. Diğer taraftan, devlet
kurma sürecini başarı ile tamamlayamayan bölge ülkeleri komşuları ile çeşitli
sorunlarında vuku bulması bölgedeki istikrarsızlığı arttırmıştır. Diğer taraftan
bölgedeki terörizm, sınır anlaşmazlıkları, deniz haydutluğu gibi sorunlar bölge
ülkelerini zayıflatmakta ve dış müdahalelere açık hale getirmektedir. Ayrıca bölge
ülkelerinin sahip olduğu enerji kaynakları ve stratejik konumları nedeniyle ABD,
Rusya ve Çin gibi küresel aktörler bölge ile ilgili kendi çıkarları doğrultusunda
çeşitli stratejiler geliştirmekte ve bölgedeki sorunların derinleşmesine yol
açmaktadır.
120
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
KAYNAKÇA
“Etiyopya ve Sudan arasındaki sınır krizinin anatomisi”, TRT Haber, https://www.trthaber.com/
haber/dunya/etiyopya-ve-sudan-arasindaki-sinir-krizinin-anatomisi-548171.html [Erişim
Tarihi:17.03.2021].
“Kenya-Somalia Maritime Boundary Dispute Explained” Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/
news/2021/3/14/somalia-kenya-maritime-dispute-explained (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
“Somalia”, CIA The World Factbook, https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/somalia/
flag, (Erişim Tarihi: 17.03.2021)
“Sudan Taking Control Of Land On Border With Ethiopia- Minister” Reuters, https://www.reuters.
com/article/uk-sudan-ethiopia-idukkbn2900j3 (Erişim Tarihi:17.03.2021)
Abdelmonem, Bahram, “Sudan Says Will Not Withdraw From Disputed Area” Anadolu Ajansı,
23.02.2021 www.aa.com.tr/en/africa/sudan-says-will-not-withdraw-from-disputed-area/
(Erişim Tarihi: 17.03.2021).
Addis News Latest Ethiopian News, “Ogaden Basin – Source of Peril or Prosperity for the Somali
Region?’’,
https://addisnews.net/ogaden-basin-source-of-peril-or-prosperity-for-thesomali-region/, (Erişim Tarihi: 20.03.2021)
Akgün, Birol, Metin Çelik, “Küreselleşme Çağında ‘Üçüncü Dünya’yı Yeniden Okumak, Avrasya
Etüdleri Dergisi, Yıl: 13, Sayı: 31-32, (2007)
Ambrosetti, David, Deresse Ayenachew, And Thomas Guindeuil. Climatic And Environmental
Challenges: Learning From The Horn Of Africa. Centre Français Des Études Éthiopiennes,
(2016).
Armed Forced Personnel, World Bank Database, https://data.worldbank.org/indicator/ms.mıl.totl.
p1 (Erişim Tarihi:17.03.2021)
Bereketeab, Redie, ‘’ Rethinking State-Building in the Horn of Africa: Challenges of Striking a
Balance between Traditional and Modern Institutions’’, African Studies, 70, 3, December
(2011)
Buzan, Barry And Ole Waever,. Regions And Powers: The Structure Of İnternational Security. No.
91. Cambridge University Press, (2003).)
Christopher Clapham, The Horn Of Africa: State Formation And Decay. Oxford University Press,
(2017).
Cutbill, Catherine C., “Djibouti’”, https://www.britannica.com/place/Djibouti (Erişim Tarihi:
20.03.2021)
121
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
Demircioğlu, Ö. Faruk, ‘’Somali’nin Jeostratejik Önemi’’, Milli Savunma Üniversitesi Yayınları,
Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019)
Demircioğlu, Ö. Faruk, Afrika Boynuzu ve Jeostratejik Önemi’’, Milli Savunma Üniversitesi
Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul,
(2019)
Dias, Alexandra Magnólia and Elsa González Aimé. State And Societal Challenges İn The Horn Of
Africa: Conflict And Processes Of State Formation, Reconfiguration And Disintegration.
Centro De Estudos Internacionais, (2017).
Horvath, Ronald J., ‘’Definition of Colonialism’’, Current Anthropology, Vol. 13 No.1 Feb. (1972)
Hudson, Cameron, “The Unintended Consequence Of Ethiopia’s Civil War Might Be A Border
War With Sudan” Atlantic Council, 03.03.2021 https://www.atlanticcouncil.org/blogs/
africasource/the-unintended-consequence-of-ethiopias-civil-war-might-be-a-border-warwith-sudan/ (Erişim Tarihi: 17.03.2021)
Kavas, Ahmet, ‘’ İç Savaşlardan Bütünleşme Hareketlerine ve Kalkınma Hamlelerine Afrika’nın
Yeniden Dönüşümü’’, T.C. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, Avrasya
Etüdler, 40/ (2011-2)
Lo, Awol K Al, “Ethiopia Offers An Olive Branch To Eritrea”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.
com/opinions/2018/6/7/ethiopia-offers-an-olive-branch-to-eritrea
(Erişim
Tarihi:
17.03.2021).
Magdy, Samy, “Sudan: Ethiopian Forces Killed Troops İn Cross-Border Attack” Abc News, https://
abcnews.go.com/ınternational/wirestory/sudan-ethiopian-forces-killed-troops-crossborder-attack-74765213 (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
Manners, Andrew, ‘’ United States’ Foreign Policy in the Horn of Africa: A Profile’’, Independent
Strategic Analysis Of Australia’s Global Interests, Future Directions International, (7
June 2012)
Mekuriyaw, Tegegne Edemealem, ‘’ United States Policy towards Horn of Africa Since 1991’’,
International Journal of Political Science and Development, Vol. 4(4), (April 2016)
Melvin, Neil, ‘’The Foreıgn Mılıtary Presence In The Horn Of Afrıca Regıon’’, SIPRI Background
Paper, (2019)
Mesfin, Berouk, “The Horn Of Africa As A Security Complex: Towards A Theoretical Framework.”
Institute For Security Studies (2010).
Mesfin, Gebremichael, “Geopolitical Dynamics İn The Horn Of Africa And Mechanisms For
Collaboration Between Nato And Igad Countries”, Nato Strategıc Dırectıon South,
November (2019).
122
3. BÖLÜM
AFRİKA BOYNUZU BÖLGESEL GÜVENLİK VE TEHDİT ANALİZİ
Ministry of Foreign Affairs & International Cooperation Federal Republic of Somalia, Foreıgn
Polıcy, https://www.mfa.gov.so/policy-issues/foreign-policy/, (Erişim Tarihi: 13.03.2021)
Munene, Macharia, “Conflict And Postcolonial Identities İn East/The Horn Of Africa”, https://
codesria.org/ımg/pdf/chap_7_munene_the_crises_of_postcoloniality.pdf
Nassir, İbrahim, “Etiyopya ve Eritre Arasındaki Sınır Krizi.” Uluslararası Kriz Ve Siyaset
Araştırmaları Dergisi 2, No. 1 (2018).
Oğultürk, Mehmet Cem, ‘’ Russia’s Renewed Interests in the Horn of Africa As a Traditional and
Rising Power’’, Rising Powers Quarterly Volume 2, Issue 1,(2017)
Orakçı, Serhat, ‘’Afrika Kıtası’nda Küresel Rekabet’’, Araştırma 114, s.22, İNSAMER, (Mart
2020)
Pirinççi, Ferhat, Tunç Demirtaş, ‘’Sömürgecilik Mirasının Somali’ye Etkisi’’, International Journal
of Social Inquiry Cilt / Volume 13 Sayı / Issue 2, (Aralık 2020)
Shinn, David H., “China’s Approach To East, North And The Horn Of Africa.” Testimony Before
The Us Economic And Security Review Commission, Hearing On “China’s Global
Influence: Objectives And Strategies,” July 21 (2005).
SIPRI Military Expenditure Database, https://www.sipri.org/databases/milex (Erişim Tarihi:
17.03.2021).
Smith, Whitney, ‘’Flag of Somalia’’, https://www.britannica.com/topic/flag-of-Somalia, (Erişim
Tarihi: 17.03.2021)
Southwest Energy Hıghlıghts, http://www.somalitalk.com/oil/swe.html, (Erişim Tarihi:20.03.2021)
Styan, David, ‘’Djibouti: Changing Influence in the Horn’s Strategic Hub’’, Chatham House,
Africa Programme, (April 2013)
Sudan And Ethiopia Border Clashes Fuel Wider Tensions, The Defense Post, https://
www.thedefensepost.com/2021/03/16/sudan-ethiopia-border-clashes/
(Erişim
Tarihi:17.03.2021)
Şahin, Güngör, ‘’İç Savaş ve Çözüm Bekleyen Sorunlar’’, Milli Savunma Üniversitesi Yayınları,
Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör Şahin, İstanbul, (2019)
Şahin, Güngör, ‘’Sosyoekonomik, Sosyokültürel, İdari ve Siyasi Yapı’’, Milli Savunma
Üniversitesi Yayınları, Somali Barış, İstikrar ve Kurumsallaşma, Editör: Güngör
Şahin, İstanbul, (2019)
Şahin, Mustafa, “Somali Devlet İnşa Sürecine Türkiye’nin Etkisi ve Türk Yumuşak Güç
Kapasitesi:2011-2019”, Yüksek Lisans Tezi, Atasaren Milli Savunma Üniversitesi,
123
GÜVENLİK TEORİLERİ VE
BÖLGESEL TEHDİT ANALİZİ
İstanbul, (2019).
Tareke, Gebru, The Ethiopian Revolution: War İn The Horn Of Africa. Yale University Press,
(2009).
The Military Balance 2020, The International Institute For Strategic Studies, https://www.iiss.org/
publications/the-military-balance/military-balance-2020-book
Thompson, Vincent Bakpetu. Conflict In The Horn Of Africa: The Kenya-Somalia Border Problem
1941–2014. University Press Of America, (2015).
World Bank, https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.CD?end=2019&locations=SDET-SO-DJ-ER-KE&start=2009 (Erişim Tarihi: 17.03.2021).
World Bank, https://data.worldbank.org/indicator/SP.POP.GROW?contextual=default&end=
2019&locations=SD-ET-SO-DJ-ER-KE&start=2000&view=chart (Erişim Tarihi:
17.03.2021).
Yandaş, Osman Gökhan, “Emergıng Regıonal Securıty Complex In Central Asıa: Shanghaı
Cooperatıon Organızatıon (Sco) And Challenges Of The Post 9/11 World’’, Mıddle East
Technıcal Unıversıty, Tez Danışmanı: Oktay Tanrısever, June (2005).
Yavuz, Neslihan ve Barış Özdal. “Turkey’s Role Within Regional Security Complex Theory: A
Contextual Analysis On Turkısh Foreıgn Polıcy After September 11, 2001 Terrorıst
Attacks.” Barış Araştırmaları Ve Çatışma Çözümleri Dergisi 8, (2021).
Yılmaz, Tuğrul Oğuzhan, “Cibuti’de Üs Savaşları” Anadolu Ajansı, Erişim Tarihi: 15.03.2021
https://www.aa.com.tr/tr/analiz/cibuti-de-us-savaslari/1856262
Ylönen, Aleksi. “The Dragon And The Horn: Reflections On China–Africa Strategic Relations.”
Insight On Africa 12, No. 2 (2020).
Ziltener, Patrick and Daniel Künzler. “Impacts Of Colonialism–A Research Survey.” Journal Of
World-Systems Research 19, No. 2 (2013).
124