[go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu

DÜNYA TARİHİNİN ORGANİZASYONUNDA KÜRESEL BİR PERSPEKTİF

2022, Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi

Dünya tarihi dersi; öncelikle ve en önemlisi dünya tarihi ile meşgul olmalıdır. Bu gözlem basmakalıp gibi görülebilir. Aslında çılgınca ütopiktir. Gerçek şu ki güya dünya tarihi diye öğretilen derslerin çoğu, Afrika-Asya incir yaprağı olsun ya da olmasın tüm çıplaklığıyla Batı uygarlık dersleridir. Bununla birlikte doğal olarak üniversite kampüslerindeki giriş niteliğindeki tüm tarih dersleri de hangi başlığı taşırsa taşısın, aslında Batı uygarlığı ile ilgilidir. Her iki düzeyde de sonradan düşünülen eklemelerin yanısıra temel örgütlenme geleneksel ve tanıdıktır. Yani; eski Yakın Doğu, klasik Yunan ve Roma, kuzeybatı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri tarihinden oluşmaktadır. Sonuç; dünya insanlarının yaklaşık dörtte üçünün tarihini görmezden gelen “dünya tarihi” dersleridir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bu Batı yönelimli içerik o kadar bariz bir şekilde yetersiz kaldı ki genellikle güncel gazete manşetlerine cevap olsun diye yeni materyaller eklendi. Çok sayıda Asya ülkesi savaş sonrası ilk on yılda bağımsızlıklarını kazandı ve buna göre derslerin sonunda sıkışıp kaldılar. Aynı nedenle sonraki on yılda Afrika ülkeleri dikkat çekti ve muhtemelen yakın gelecekte de Latin Amerika döngüsünü bekleyebiliriz.

ABAD / JABS ANADOLU VE BALKAN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ JOURNAL OF ANATOLIA AND BALKAN STUDIES ABAD, 2022; 5(9): 343-348 ISSN: 2618-6004 e-ISSN: 2636-8188 abad@nku.edu.tr DOI: 10.32953/abad.1056005 DÜNYA TARİHİNİN ORGANİZASYONUNDA KÜRESEL BİR PERSPEKTİF* Leften S. Stavrianos** Çeviri: Bahri ATA*** Dünya tarihi dersi; öncelikle ve en önemlisi dünya tarihi ile meşgul olmalıdır. Bu gözlem basmakalıp gibi görülebilir. Aslında çılgınca ütopiktir. Gerçek şu ki güya dünya tarihi diye öğretilen derslerin çoğu, Afrika-Asya incir yaprağı olsun ya da olmasın tüm çıplaklığıyla Batı uygarlık dersleridir. Bununla birlikte doğal olarak üniversite kampüslerindeki giriş niteliğindeki tüm tarih dersleri de hangi başlığı taşırsa taşısın, aslında Batı uygarlığı ile ilgilidir. Her iki düzeyde de sonradan düşünülen eklemelerin yanısıra temel örgütlenme geleneksel ve tanıdıktır. Yani; eski Yakın Doğu, klasik Yunan ve Roma, kuzeybatı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri tarihinden oluşmaktadır. Sonuç; dünya insanlarının yaklaşık dörtte üçünün tarihini görmezden gelen “dünya tarihi” dersleridir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bu Batı yönelimli içerik o kadar bariz bir şekilde yetersiz kaldı ki genellikle güncel gazete manşetlerine cevap olsun diye yeni materyaller eklendi. Çok sayıda Asya ülkesi savaş sonrası ilk on yılda bağımsızlıklarını kazandı ve buna göre derslerin sonunda sıkışıp kaldılar. Aynı nedenle sonraki on yılda Afrika ülkeleri dikkat çekti ve muhtemelen yakın gelecekte de Latin Amerika döngüsünü bekleyebiliriz. * Stavrianos, Leften S. (1964) "A Global Perspective in the Organization of World History," in New Perspective in World History, Bulletin by NCSS. Ayrıca Heidi Roupp (1997) Teaching World History A Resource Book, (Ed). New York: M. E. Sharpe, s. 8-9. *** [Ç.N.] Leften S. Stavrianos (1913-2004), Northwestern Üniversitesinde ve California Üniversitesinde çalışmış Yunan kökenli Kanadalı tarih profesörü. Bir Küresel Tarih: Tarihöncesinden 21. Yüzyıla (A Global History: From Prehistory to the 21st Century), (NJ: Prentice Hall, 1998) ve 1453’ten beri Balkanlar (The Balkans since 1453, (New York: Rinehart, 1958; 2008 4. Baskı) kitabı ile meşhurdur. William H. McNeill Hakikatin Peşinde adlı (çev. İsmail Aydın, Ankara: Vadi Yayınevi, 2020:79-80) otobiyografisinde “Biz rakiptik ve bunu başından beri biliyorduk.” ifadesini kullanır. Bu çeviri ile Türkiye’de tarih öğretmenlerinin, William H. McNeill’in olduğu kadar, Leften S. Stavrianos’un küresel tarih ile ilgili görüşlerini öğrenmeye bir başlangıç yapabilmelerini istedim. *** Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi. Başvuru/Submitted: 10.01.2022 Kabul/Accepted: 18.04.2022 343 Ata, B. (2022). Dünya Tarihinin Organizasyonunda Küresel Bir Perspektif. ABAD, 5(9), 343-348. Bu yamalı bohça tamirciliği entektüel olarak savunulamaz ve pedagojik olarak felakettir. Savunulamaz, çünkü nihai ürün ne balık ne kuş, ne Batı uygarlığı ne de dünya tarihidir. Amiral Perry’ye zemin hazırlamak için Japonya, Robert Clive’i tanıtmak için Hindistan, David Livingstone ve Cecil Rhodes için Afrika’dan söz ediliyor. Bu tür şeyler “Avrupa ve dünya ilişkileri” olarak doğru bir şekilde tanımlanabilir. Ama her ne kadar dünya ilişkileri vurgulansa da nasıl ki XIV. Louis döneminde ya da Fransız Devrimi döneminde “Fransa ve Avrupa İlişkileri Tarihi” Avrupa tarihi değilse böyle bir ders dünya tarihi değildir. Yamalı bohça tamirciliği, dersleri patlama noktasına kadar şişirdiği için pedagojik olarak felakettir. Geçen yarım yüzyılda ders kitaplarımıza ne yaptığımızı bir düşünün. İlk olarak daha geniş kapsam uğruna ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri ekledik. Ardından ders kitaplarını günümüze kadar getirmek için iki dünya savaşı yılları arasını, II. Dünya Savaşı ve savaş sonrası gelişmeler hakkında daha fazla bölüm ekledik ve şimdi küresel perspektife ulaşma çabasıyla Afrika, Orta Doğu, Hindistan ve Çin hakkında daha fazla bölüm ekliyoruz. Neredeyse hem derslerin yönetilemez, hem ders kitaplarının uygulanamaz hȃle gelmesi pek şaşırtıcı değil... Bu geçmiş kayıtlar, aşağıdaki sonuçlara işaret etmektedir: Dünya tarihi ve Batı uygarlığı dersleri doğası gereği ve temel olarak farklıdır: Bunlar herhangi bir şekilde birleştirilemez ve bütünleştirilmemelidir. Her bir öğretmen, Batı uygarlığı mı yoksa dünya tarihi mi sunacağına dair temel politika kararını vermelidir. Seçimi; Batı uygarlığı ise öğretmen şu anda öğretilmekte olan şeyle büyük ölçüde devam edebilecektir. Seçimi; dünya tarihi ise öğretmen, temelde yeni bir küresel bakış açısıyla yeniden başlaması gerekecektir. Bu yeni bakış açısı ne anlama geliyor ve neleri içeriyor? Londra, Paris veya Washington’da yerleşik olmaktan ziyade Ay’a tünemiş bir gözlemcinin perspektifi anlamına gelir. Bu tarihin her dönemi için bölgesel veya ulusal önemden ziyade küresel olaylar ve hareketlerle ilgilenmemiz anlamına gelir. Daha spesifik olarak, klasik dönemde Han hanedan dönemi Çin’inin her bakımdan Roma İmparatorluğu ile eşit olduğunun anlaşılması anlamına gelir. Orta Çağ`da Moğolların, Magna Carta’dan son derece daha önemli olduğu; Erken modern zamanlarda Rusya’nın karadaki genişlemesi ve batı Avrupa’nın deniz aşırı genişlemesi aynı şekilde reformasyon ve din savaşlarından daha dikkate değerdir. Bununla beraber bugün küresel olarak önemli gelişmeler; soğuk savaş blokları ve krizleriyle değil, daha ziyade Batı hegemonyasının ortadan kalkması ve ekoloji sorunu gibi yeni küresel kaygıların meydana gelmesiyle ilgili olması gerekir. 344 Ata, B. (2022). Dünya Tarihinin Organizasyonunda Küresel Bir Perspektif. ABAD, 5(9), 343-348. Mantık yoluyla yapılan bu genel önermelerle aşağıdaki üç tavsiye bir dünya tarihi dersi düzenlemek için kılavuz olarak sunulmuştur. 1. Ders, tutarlı bir bakış açısıyla tüm insanlık tarihine genel bir bakış içermelidir. Bu dünya tarihinin dinamiklerini ve onun bölgesel karşılıklı ilişkilerini netleştirmek için gereklidir. Belirli bir bölgenin bölümlere ayrılmış olarak incelenmesi, o bölgenin başka bölgelerle ve bir bütün olarak dünya tarihiyle ilişkisinin anlaşılmasından önce gelmezse değerinin çoğunu kaybeder... 2. Bütünün yapısı kavrandığında parçalarının (veya bölgelerin) incelenmesi anlamlı ve kavranabilir hȃle gelir. Birkaç bölgenin ayrıntılı incelenmesi “posta direği çukuru açmanın” (post-holing) öğretici bir şeklidir. Bu çeşitli halkların tarihlerinin ve kültürlerinin derinlemesine incelenmesini mümkün kılar. Kesin sayı mevcut zamana ve öğrencilerin geçmişine ve yeteneklerine göre değişecektir. Her halükȃrda hepsini kapsamak için nefes nefese ve yüzeysel bir bölgeden diğerine geçişte acele etmeye gerek yoktur. Örneğin, bir komünist ülkenin incelenmesi, o toplumun ayırt edici komünist özellikleri açıklığa kavuşturulursa yeterli olacaktır. Böylece öğrenciler teoride ve pratikte komünizmin anlamını ve doğasını anlayacaklardır. Aynı şekilde öğrenciler az gelişmiş bir toplumun “profilini” tanıyıp örneğin; düşük üretkenliğini ve kişi başına düşen geliri, yüksek doğum ve ölüm oranını ve az gelişmiş eğitim imkânlarını ve teknolojik becerileri kavradılarsa azgelişmiş bir ülkenin incelenmesi yeterli olacaktır. 3. Geçmişi bugünle ilişkilendirmek için her türlü çaba gösterilmelidir, böylece dünya tarihi, öğrencinin en üst düzeyde ilgi ve alakasına hitap edebilir. Bunu akılda tutarak ben ve iş arkadaşlarım 1966’da “bölge” bölümlerinin Geri dönüş (Flashback) tekniğine göre düzenlendiği dünya tarihi metni olan `İnsanın Küresel Tarihi`ni (The Global History of Man) yayınladık. İlk olarak mevcut koşulları tanımlıyor, analiz ediyoruz ve ardından bunların çağlar boyunca tarihsel evrimini izliyoruz. Öğrencilerin bu uygulamaya tepkisi, Toynbee’nin tabiriyle tarihin anlamsız “birbiri ardına gelen lanet bir şey” olması gerekmediğini keşfetmelerini sağladığı için bir tür rahatlamadır. Ayrıca geriye dönüş (Flashback) tekniği, “bölge” yaklaşımını kullanan her öğretmenin başına bela olan temel seçim problemini çözmeye yarar. Sadece Batı uygarlığı ile bir yılda başa çıkmanın yeterince zor olduğu sık sık tartışılır. Hindistan, Çin, Orta Doğu, Afrika ve diğer tüm uygarlıkları kapsaması nasıl mümkün olabilir? Cevap: Elbette bu, tüm bu bölgelerin binlerce yıllık tarihinde çılgınca bir hamle anlamına gelebilecek tarzda “örtme” olmaksızın bunun imkânsız olduğudur. Geriye dönüş (Flashback) tekniği, dikkati bugünü açıklamaya yardımcı olan olaylar, 345 Ata, B. (2022). Dünya Tarihinin Organizasyonunda Küresel Bir Perspektif. ABAD, 5(9), 343-348. güçler ve kişiliklerle sınırlayarak bu gerçek problem ile başa çıkmaya yardımcı olur. “Bugüncülük” olarak adlandırdıkları şeyi reddetmeye alışkın olan titiz tarihçiler (Puristler), seçkin İngiliz tarihçi C.V. Wedgwood’un aşağıdaki gözlemini dikkate alabilirler: “Çok sayıda tarihçi onlardan ne beklendiğini tam olarak anlayamadı. Onlar kasıtlı olarak bugünü bırakıp, geçmişe döndüler. Ölülere karşı görevlerini yanlış yönlendirilmiş bir vicdanla düşünmeye başladılar. Bu bir saçmalıktı. Çünkü yaşayanlarla ilgisi olanlar hariç hiç kimsenin ölülere karşı bir görevi yoktur.” Yukarıdaki yorumlar, dünya tarihi öğretimine bir yaklaşım olarak sunulmaktadır. Bu öyle bir yaklaşımdır ki yayınlanmadan önce hem de yayınlandıktan sonra geniş çapta test edilmiş ve memnuniyet verici sonuçlar vermiştir. Şüphesiz, dünya tarihi ihtiyacı ve potansiyeli bir kez kabul edildikten sonra başka yöntemler de gelişecektir. Bugün en az Perikles Atinası ya da Rönesans İtalyası ya da Elizabeth İngilteresi kadar yaratıcı ve heyecan verici bir dönemde yaşıyoruz. Bu aynı zamanda insanların kader kavşağında hazır durduğu bir dönemdir. Öyle ki bir yol herkes için güvenlik ve esenliğe gitmekte, diğer yol da herkes için yıkım ve sefalete gitmektedir. Dünya tarihi, müfredattaki en heyecan verici ve anlamlı ders olabilir ve olmalıdır. Dünya tarihi öğretimindeki güçlükleri küçümsemek istemem, ama onları abartmamak da gerekir. Yakın tarihli bir konferansta bir öğretmenin bilgece gözlemini aklımızda tutabiliriz: “İyi öğrettiğinizde her zaman öğrencilerin yüzde yetmiş beşi ortanca değer (medyan) üzerindeymiş gibi görünüyor.” Notlar 1. Stavrianos’un atıfta bulunduğu İnsanın Küresel Tarihi (The Global History of Man) Allyn &Bacon tarafından 1966’da basıldı ve şu an baskısı yoktur. Stavrianos yakın zamanda bu makalede sunulan yaklaşıma dayalı olarak iki yeni dünya tarihi yayınladı. Bunlar; Geçmişimizden Yaşam Çizgileri: Yeni Bir Dünya Tarihi (Lifelines from Our Past: A New World History) (NY: M.E. Sharpe 1992) ve Bir Küresel Tarih: Tarihöncesinden Şimdiye (A Global History: From Prehistory to the Present), (NJ: Prentice Hall, 1995). 2. C. V. Wedgwood, Velvet Studies (London: Cape, 1946), s. 157. 346 Ata, B. (2022). Dünya Tarihinin Organizasyonunda Küresel Bir Perspektif. ABAD, 5(9), 343-348. Ekler 1 - Stavrianos, Leften S. (1964) "A Global Perspective in the Organization of World History," in New Perspective in World History, Bulletin by NCSS. Ayrıca Heidi Roupp (1997) Teaching World History A Resource Book, (Ed). New York: M. E. Sharpe, s. 8-9. 347 Ata, B. (2022). Dünya Tarihinin Organizasyonunda Küresel Bir Perspektif. ABAD, 5(9), 343-348. 348