The Journal of Pediatric Research 2015;2(4):193-6
DOI: 10.4274/jpr.25238
Orijinal Araştırma / Original Article
Edirne İli 2012-2013 Yılları Arası Bebek Ölümlerinin
Değerlendirilmesi
Evaluation of Infant Mortality in Edirne Between Years 2012-2013
Nükhet Aladağ Çiftdemir1, Deniz Özden2, Müge Sayın3, Altan Oksay2, Celalettin Tarım4,
Ülfet Vatansever Özbek1, Gülşah Ceylan2, Bekir Şahin2
1Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Edirne, Türkiye
2Halk Sağlığı Müdürlüğü, Edirne, Türkiye
3Selimiye Devlet Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Edirne, Türkiye
426 Nolu Aile Hekimliği Birimi, Edirne, Türkiye
ÖZ
Amaç: Bebek ölüm hızı (BÖH) bir ülke ya da bölgenin sağlık düzeyi
hakkında bilgi veren önemli sağlık göstergelerinden biridir. Çalışmada
2012-2013 yılları arası Edirne ili bebek ölümlerinin nedenlerinin
belirlenmesi, etkileyen faktörlerin araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı türde olan bu çalışma retrospektif
olarak yapılmış olup, ölen bebekler için Bebek Ölümleri İl Ön İnceleme
Komisyonu kayıtları değerlendirmeye alındı. Bebeklerin ölüm nedeni ve
önlenebilirlik durumu belirlendi. Veriler SPSS 20.0 paket programında
değerlendirilmiş olup, istatistiksel analizde yüzdelik ve Ki-kare testi
kullanılmış; p<0,05 düzeyi anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: BÖH 2012 yılında binde 8,3, 2013 yılında binde 7,5 olarak
bulunmuştur. Temel ölüm nedenlerine bakıldığında prematüre-immatürite
%39,4 (n=26), konjenital anomaliler-sendromlar %13,6 (n=9), konjenital
kalp hastalığı %12,1 (n=8) oranlarıyla ilk üç sırada yer almaktadır.
Bebek ölümlerini %86,4’ü (n=57) önlenemez, %9,1’i (n=6) önlenebilir
sebeplerle meydana gelmiş olup, iki olguda karar verilememiştir, il
dışında ölen bir olguda veri bildirilmemiştir. Ölüm nedeni önlenemez
olan bebeklerin %59,6’sı (n=34) erken neonatal dönemde, önlenebilir
olan bebeklerin %100’ü (n=6) postneonatal dönemde ölmüş olup anlamlı
fark saptanmıştır (p<0,05). Gebelik süresi, doğum ağırlığı azaldıkça
önlenemez ölüm nedeni sıklığı artarken, gebelik süresi, doğum ağırlığı
arttıkça önlenebilir ölüm nedeni sıklığı artmakta olup anlamlı fark
saptanmıştır (p<0,05).
ABSTRACT
Aim: Infant mortality rate is one of the most important medical indicators
of the quality of health services provided in a country or region. The goal
of the study is to detect causes of the infant mortality in Edirne province
in 2012 and 2013 and to investigate the factors that affect this rate.
Materials and Methods: This descriptive study was carried out
retrospectively and the authors examined Infant Mortality Provincial
Preliminary Examination reports for babies. Causes of mortality and
preventability were examined, analyzed on SPSS 20.0 program,
percentage and Chi-square test were used in statistical analysis and
p<0.05 level was accepted as significant.
Results: Infant mortality rate was found to be 8.3 per thousand in 2012
and 7.5 per thousand in 2013. The first three causes of mortality and
their percentages were prematurity-immaturity 39.4% (n=26), congenital
anomalies-syndromes 13.6% (n=9) and congenital heart diseases 12.1%
(n=8). 86.4% of child deaths (n=57) occurred due to unpreventable causes
and 9.1% (n=6) occurred due to preventable causes while no decision
could be made in 2 cases and no data were reported in 1 stillbirth case.
59.6% (n=34) of the babies whose mortality causes were unpreventable
died at early neonatal period while 100% (n=6) of the babies whose
mortality causes were preventable died at post-neonatal period and no
significant difference was detected (p<0.05). The rate of unpreventable
causes increased as gestational age and birth weight decreased while
the rate of preventable causes increased as gestational age and birth
weight increased and a significant difference was detected (p<0.05).
Yaz›flma Adresi/Address for Correspondence
Dr. Nükhet Aladağ Çiftdemir, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Edirne, Türkiye
Tel.: +90 284 235 76 41 E-posta: nukhetaladag@yahoo.com
Geliş tarihi/Received: 18.06.2015 Kabul tarihi/Accepted: 23.10.2015
193
Aladağ Çiftdemir ve ark.
Edirne İli Bebek Ölümlerinin Değerlendirilmesi
ÖZ
Sonuç: Ülkemizde ve ilimizde bebek ölümlerinin önemli kısmını
yenidoğan ölümleri oluşturmaktadır. Prematüreliğin azaltılması, perinatal
bakımın geliştirilmesi, prematüre bebeklerin bakılacağı yenidoğan yoğun
bakım ünitelerinin personel ve teknik açısından geliştirilmesi, konjenital
kalp hastalıklarının tıbbi ve cerrahi tedavilerinin yapılabileği merkezlerin
sayılarının arttırılması, yaşamla bağdaşmayan konjenital anomalilerin
gebelikte saptanıp, terminasyonun sağlanması BÖH’nin azaltılmasını
sağlayacaktır.
Anahtar Kelimeler: Bebek ölümleri, bebek ölüm hızı, bebek ölümleri
nedenleri
Giriş
Bebek ölüm hızı (BÖH) bir ülke ya da bölgenin sağlık
düzeyi hakkında bilgi veren önemli sağlık göstergelerinden
biridir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) 2013
sonuçları Türkiye’de son on yılda BHÖ’larındaki azalmanın
ivme kazandığını göstermektedir (1). 2009 yılında yayınlanan
31 sayılı “Bebek Ölümleri İzleme Sistemi” konulu genelge ile
illerde komisyonlar kurulmuş ve bebek ölümleri incelenmeye
başlanmıştır. Çalışmada 2012-2013 yılı Edirne ili bebek
ölümlerinin nedenlerinin belirlenmesi, etkileyen faktörlerin
araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem
Tanımlayıcı türde olan bu çalışma retrospektif olarak
yapılmış olup anne-babaları Edirne’de ikamet eden, doğum
ağırlıkları 500 gr veya gebelik yaşları 22 haftanın üzerinde
canlı doğan bebeklere ait Bebek Ölümleri İl Ön İnceleme
Komisyonu kayıtları ve il dışında ölen bebekler için Edirne
Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne iletilen bilgiler değerlendirmeye
alındı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tanımladığı postnatal
yedinci güne kadar erken neonatal dönem, 7-28 güne
kadar geç neonatal ve 28-364 güne kadar olan dönem ise
postneonatal dönem olarak değerlendirildi. Annelerin yaşları,
gebelik öyküleri, pariteleri, gravidaları, abortus oranları, doğum
şekilleri kaydedildi. Bebek ölüm nedenleri gruplandırılırken
Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenmiş olan ‘’Perinatal
ve Bebek Ölümleri’’ bilgi formundaki nedenler kullanıldı.
Bunlar immatürite-prematürite, postmatürite, intrakranial
kanama, doğum tramvası, hidrosefali, sepsis, nekrotizan
enterokolit, menenjit, hepatit, ensefalit, tetanoz, alt solunum
yolu enfeksiyonu, gastroenterit, diğer enfeksiyon hastalıkları,
respiratuvar distres sendromu, hava kaçağı sendromları,
perinatal hipoksi ve hipoksik iskemik ensefalopati, mekonyum
aspirasyon sendromu, pulmoner hipertansiyon, diğer
solunum sistemi hastalıkları, şok, konjenital kalp hastalığı,
diğer kalp hastalıkları, konjenital anomaliler ve sendromlar,
nörolojik hastalıklar, nöromüsküler hastalıklar, genetik
hastalıklar, metabolik hastalıklar, metabolik bozukluklar,
immün yetmezlikler, endokrinolojik hastalıklar, böbrek
194
ABSTRACT
Conclusion: Neonatal deaths comprise a vast majority of infant
mortality cases in our country and worldwide. Decreasing prematurity,
improving perinatal care, developing staff and technical requirements
of newborn intensive care units, increasing the number of centers to
give medical and surgical care for congenital heart diseases, terminating
congenital anomalies during pregnancy will help dropping infant
mortality rate.
Keywords: Infant mortality, infant mortality rate, causes of infant
mortality
yetmezliği, diğer böbrek hastalıkları, kanama diyatezi, anemi,
hidrops fetalis, malnütrisyon, postoperatif nedenler, kazalar ve
travma, ani bebek ölüm sendromu, çocuk ihmali ve istismarı
olarak belirlenmişti. Ölen olguların “Ev Halkı Tespit Fişi”,
“Gebe İzlem Kartı”, “Bebek İzlem Kartı”, hastanede öldüyse
epikriz raporu ve hastane dosyası, defin ruhsatı, yapılmışsa
otopsi raporu, sağlık kuruluşu dışında (evde, yolda) meydana
gelen ölümlerde sözel otopsi raporu incelendi. Bu inceleme
sonucunda ölüm nedeni ve önlenebilirlik durumu belirlendi.
Bebek ölüm hızı=(0-364 günlük ölen bebek sayısı/toplam canlı
doğum sayısı)x1000 formülüne göre hesaplandı. Veriler SPSS
20.0 paket programında değerlendirildi, istatistiksel analizde
yüzdelik ve Ki-kare testi kullanıldı p<0,05 düzeyi anlamlı kabul
edildi.
Bulgular
Edirne ilinde 2012 yılında 4,221 canlı doğum, 35 bebek
ölümü, 2013 yılında 4,151 canlı doğum 31 bebek ölümü
gerçekleşmiş olup, ölümlerin 10 tanesi il dışındadır. BÖH 2012
yılında binde 8,3, 2013 yılında binde 7,5 olarak bulunmuştur.
Ölümlerinin %53’ü (n=35) erken neonatal, %13,6’sı (n=9) geç
neonatal, %33,3’ü (n=22) postneonatal dönemde meydana
gelmiştir. Cinsiyet dağılımlarına bakıldığında %62,1’nin erkek
olduğu saptanmıştır. Bebeklerin %60,6’sı (n=40) sezaryan
ile doğmuş olup, doğum ağırlıkları ortalaması 1964±1071
(min: 500-max: 4050) gr, gebelik haftası ortalaması 32,7±5,9
(min: 23-max: 41) haftadır. Düşük doğum ağırlıklı olguların
oranı %62,1 (n=41) idi. Anne yaşı ortalaması 26±6 (min:15max: 40) idi. Annelerin %66,7’sinde (n=44) hiç düşük
öyküsü yokken, %4,5’inde (n=3) isteyerek düşük yapma,
%7,6’sında (n=5) ölü doğum öyküsü mevcuttu. Bebeklerin
hepsi sağlık kuruluşunda doğmuş olup, %86,4’ü (n=57) sağlık
kuruluşunda, %12,1’i (n=8) evde, %1,5’i (n=1) ambulansta
ölmüştü. Anne baba arasında akrabalık %12,1 (n=8), gebelikte
yeterli izlem (≥4 izlem) %59,1 (n=39), annede sigara içme
%33,3 (n=22) oranındaydı. Anne ve babaların %60’ının
(n=39) ilkokul ve altı eğitim düzeyine sahip olduğu belirlendi.
Doğan bebeklerin %47’sine (n=31) canlandırma uygulanmış
olup, 2’sinin (%3) amniyon sıvısında mekonyum saptanmıştı.
Temel ölüm nedenlerine bakıldığında prematüre-immatürite
Aladağ Çiftdemir ve ark.
Edirne İli Bebek Ölümlerinin Değerlendirilmesi
%39,4 (n=26), konjenital anomaliler-sendromlar %13,6
(n=9), konjenital kalp hastalığı %12,1 (n=8) oranlarıyla ilk
üç sırada yer almaktadır (Şekil 1). Bebek ölümlerini %86,4’ü
(n=57) önlenemez, %9,1’i (n=6) önlenebilir sebeplerle
meydana gelmiş olup, 2 olguda karar verilememiştir, il
dışında ölen bir olguda veri bildirilmemiştir. Yedi olguya
otopsi yapılmış olup, ölüm nedenleri sepsis, respiratuvar
distres sendromu, çocuk istismarı, kusma sonucu gıda
aspirasyonuna bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği, CMV
enfeksiyonuna bağlı gelişen komplikasyon, alt solunum yolu
enfeksiyonu olarak saptanmıştır. Bir bebekte ölüm nedeni
otopsi ile aydınlatılamamış olup, adli tahkikatla aydınlatılması
uygun görülmüştür. Ölüm nedeni önlenemez olan bebeklerin
%59,6’sı (n=34) erken neonatal dönemde, önlenebilir olan
bebeklerin %100’ü (n=6) postneonatal dönemde ölmüş olup
anlamlı fark saptanmıştır (p<0,05). Gebelik süresi, doğum
ağırlığı azaldıkça önlenemez ölüm nedeni sıklığı artarken,
gebelik süresi, doğum ağırlığı arttıkça önlenebilir ölüm nedeni
sıklığı artmakta olup anlamlı fark saptanmıştır (p<0,05).
Tartışma
Anne ve çocuk sağlığının yeterliliğinin değerlendirilmesi
ve sağlık hizmeti sunumunun planlanması için en önemli
ölçüt bebek ölümüdür (2-4). Bir bebeğin ölme riskini
arttıran nedenler, o ülkenin sosyo-ekonomik dengeleri,
kültürel özellikleri, kamusal olanakları ve olanaksızlıkları ile
belirmektedir. Yapılan çalışmalar pek çok ülkede sosyoekonomik düzey ile bebek ölümlülüğü arasında güçlü bir ilişki
olduğunu göstermektedir. Türkiye’de uzun yıllar ekonomi
seviyesine göre yüksek bir bebek ve çocuk ölümlülüğü düzeyi
mevcuttu (Türkiye bilmecesi) (5). Türkiye’de bebek BÖH
1960’lı yılların ortalarında binde 163, 1980’li yılların başında
binde 121, 1990’lı yılların başında binde 66, 2000’li yıllarda
binde 29 düzeylerinde saptanmıştır (6). Sağlık Bakanlığı
verilerine göre 2012 ve 2013 yıllarında Türkiye BÖH sırasıyla
binde 9,6, binde 10,2 idi. Edirne ili BÖH her iki yılda da
Türkiye ortalamasının altında bulunmuştur (sırasıyla binde 8,3,
binde 7,5). 2012 yılında en yüksek BÖH Ardahan’da (binde
19,6), en düşük BÖH Burdur’da (binde 4,9) iken, 2013 yılında
Şekil 1. 2012-2013 yılları Edirne bebek ölümü nedenleri
en yüksek BÖH Şanlıurfa’da (binde 16,1), en düşük BÖH
Tunceli’de (binde 5,3) bildirilmiştir.
Bebek ölümleri ölümün gerçekleştiği zamana göre
değerlendirildiğinde %53’ü erken neonatal ölüm, %13,6’sı
geç neonatal ölüm, %33,3’ü postneonatal ölüm olarak
belirlendi. Türkiye verilerinin değerlendirildiği çalışmada
erken neonatal ölüm oranı %56,5, geç neonatal ölüm oranı
%19,5, postneonatal ölüm oranı %23,9 saptanmıştır (2).
Bu sonuçlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bebek
ölümlerinin en önemli nedeninin yenidoğan ölümleri olduğunu
göstermektedir, bu yüzden BÖH’nin düşürülmesinde en
etkili faktör neonatal ölüm hızının düşürülmesidir. Prematüre
doğum hızı giderek artmaktadır, prematüre doğumların
önlenmesi neonatal ve BÖH’nin azaltılması için kilit role
sahiptir. Bebek ölümlerinin %60’ını prematüre ve düşük
doğum ağırlıklı bebekler oluşturmaktadır (2). Neonatal ölümler
daha çok gebelik ve doğumla ilgili faktörlerden, postneonatal
ölümler çevresel ve sosyo-ekonomik faktörlerden etkilenirler.
TNSA 2013 verilerine göre genel olarak annenin eğitim
düzeyi ile çocuğun ölüm riski arasında negatif bir ilişki
bulunmaktadır. Annesi eğitimsiz ya da ilkokulu tamamlamamış
olan çocukların yaşamın ilk yılındaki ölüm olasılığının annesi
lise ve daha yüksek eğitime sahip çocuklardan yaklaşık olarak
üç kat daha fazla olduğu görülmektedir (sırası ile 1000 canlı
doğumda 26 ve 9) (1). Bu durum eğitimle birlikte annenin
doğurganlığını düzenleme, beslenme, doğum öncesi bakım,
çocuk bakımı ile ilgili konularda daha çok bilgi sahibi olması
ile ilişkilidir (7). Bizim olgularımızda da anne eğitim düzeyi
%60 oranında ilkokul ve altı düzeyindeydi. DSÖ yeterli
doğum öncesi bakımı ilk bakım gebeliğin ilk 3 ayında olmak
üzere en az 4 kez sağlık personeli tarafından yapılmış olması
olarak tanımlamaktadır. Olgularımızın annelerinin %60’ı
yeterli doğum öncesi bakım almıştı. Ölen bebeklerimizde
düşük doğum ağırlıklı olanların oranı %62,1, ortalama doğum
ağırlıkları 1900 gr, ortalama doğum haftası 32 idi. Bebeklerin
%60’ı sezeryan ile dünyaya gelmişti. TNSA verilerine göre
2008’de %37 olan sezeryan ile doğum oranı 2013’de %48’e
yükselmiştir. Kentlerde yaşayan kadınlarda kırsal bölgelerde
yaşayan kadınlara göre oranın daha yüksek ve eğitim ve refah
düzeyi ile artmaktadır (1,2). Bebeklerin %47’sine doğumda
canlandırma uygulanmış olması bu bebeklerin doğumdan
itibaren yüksek riskli bebekler olduğunu göstermektedir.
Dünyada gelişmiş ülkelerdeki bebek ölüm nedenlerine
bakıldığında konjenital anomaliler, prematürelik ve düşük
doğum ağırlığı ile ilişkili morbiditeler, ani bebek ölümü
sendromu, maternal hastalıklara bağlı morbiditeler ve kazalar
olarak belirlenmiştir (8). Korkmaz ve ark.’nın (2) ülkemizde
kullanılan ulusal kayıt sistemindeki verileri değerlendirdikleri
çalışmalarında bebek ölümlerinin en sık nedeni prematürelik
ve ilişkili morbiditeler olarak saptanmıştır. İlimizde de
Türkiye geneli ile benzer bebek ölümlerinin yaklaşık %40’ı
prematürelik nedeniyle gerçekleşmişti. Konjenital anomalilersendromlar ve konjenital kalp hastalıkları nedeni ile ölüm oranı
ise %25,7 idi. Önlenebilirlik açısından değerlendirildiğinde
yüksek oranda (%86,4) önlenemez olduğuna karar verilmiş
olup, bu ölümlerin çoğu (%60) erken neonatal dönemde,
195
Aladağ Çiftdemir ve ark.
Edirne İli Bebek Ölümlerinin Değerlendirilmesi
önlenebilir nedenle olan ölümlerin hepsi postneonatal
dönemde gerçekleşmişti.
Ülkemizde ve ilimizde bebek ölümlerinin önemli kısmını
yenidoğan ölümleri oluşturmaktadır. Ancak yenidoğan
ölümlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler ile BÖH
azaltılabilecektir. Prematüreliğin azaltılması, perinatal bakımın
geliştirilmesi, prematüre bebeklerin bakılacağı yenidoğan
yoğun bakım ünitelerinin personel ve teknik donanım açısından
geliştirilmesi, yaşamla bağdaşan konjenital kalp hastalıklarının
tedavilerinin yapılabileceği merkezlerin sayılarının arttırılması,
yaşamla bağdaşmayan konjenital anomalilerin gebelikte
saptanıp, terminasyonun sağlanması BÖH’ün azaltılmasını
sağlayacaktır.
Yazarlık Katkıları
Etik Kurul Onayı: Çalışma için Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden
onay alınmıştır, Konsept: Nükhet Aladağ Çiftdemir, Deniz
Özden, Müge Sayın, Bekir Şahin, Dizayn: Nükhet Aladağ
Çiftdemir, Deniz Özden, Ülfet Vatansever Özbek, Veri
Toplama veya İşleme: Nükhet Aladağ Çiftdemir, Deniz Özden,
Altan Oksay, Müge Sayın, Celalettin Tarım, Bekir Şahin,
Gülşah Ceylan, Analiz veya Yorumlama: Nükhet Aladağ
Çiftdemir, Deniz Özden, Ülfet Vatansever Özbek, Literatür
Arama: Nükhet Aladağ Çiftdemir, Altan Oksay, Müge Sayın,
Celalettin Tarım, Yazan: Nükhet Aladağ Çiftdemir, Hakem
Değerlendirmesi: Editörler kurulu ve Editörler kurulu dışında
olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir, Çıkar Çatışması:
Yazarlar herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir,
196
Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden
finansal destek alınmamıştır.
Kaynaklar
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması. Ankara: Hacettepe
Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2013.
Korkmaz A, Aydın Ş, Duyan Çamurdan A, ve ark.Türkiye’de
bebek ölüm nedenlerinin ve ulusal kayıt sisteminin
değerlendirilmesi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2013;
56: 105-21.
Vançelik S, Işık M, Toraman AR, Aktürk Z. Infant mortality in
northeastern Anatolia and associated factors. Turk J Med Sci
2012; 42: 157-66.
Balcı E, Küçük E, Gün İ, Gülgün M, Kılıç B, Çetinkara K.
Kayseri İli Melikgazi ilçesi’nde 2006 yılında meydana gelen
bebek ölümleri. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
2008; 22: 323-6.
Ergin I, Hassoy H. Bebek ölümlüğünde eşitsizlikler: Dünya
ve Türkiye’deki duruma dair bir değerlendirme. İzmir Dr.
Behçet Uz Çocuk Hast. Dergisi 2011; 1: 98-104.
Koç İ, Eryurt MA. Türkiye’de beş yaş altında gerçekleşen
ölümlerin zamanlamasının ve sayısal büyüklüğünün
değişimi:1978-2008. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi
2011; 54: 39-44.
Yüksel İ, Koç İ. Türkiye’de bebek ölüm hızı halen bir bilmece
mi? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2010; 53: 87-97.
Mathews TJ, Minino AM, Osterman MJ, Strobino DM,
Guyer B. Annual summary of vital statistics: 2008. Pediatrics
2011; 127: 146-57.