CBÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ
Geliş Tarihi:05.06.2019
Cilt:17, Sayı:2, HAZİRAN 2019
Doi:10.18026/cbayarsos.585209
Kabul Tarihi:27.06.2019
VERGİYE GÖNÜLLÜ UYUMU ETKİLEYEN SOSYAL FAKTÖRLERİN
VERGİ TAHSİLAT ORANLARI İLE İLİŞKİSİ: DOĞU KARADENİZ
BÖLGESİNDEKİ SEÇİLMİŞ İLLERDE BİR ARAŞTIRMA
Özgür Mustafa ÖMÜR1
Uğur BELLİKLİ2
ÖZ
Geçmişten günümüze ülkemizde vergi, devletin en önemli
finansman kaynağı olduğundan devlet için son derece önemli bir yere
sahiptir. Vatandaşlar açısından ise gelir, servet ve harcamalarda
daralmaya sebep olması, kişisel karşılığı bulunmaması ve zorla tahsil
edilmesi gibi nedenlerden dolayı vergiye gönüllü uyum kolay
olmayabilir. Devlet vergiye gönüllü uyumu sağlayabilirse, kamu
hizmetlerini yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu finansal kaynağa
daha rahat ulaşabilecektir. Yapılan çalışmalar, ekonomik ve mali
faktörlerin olduğu kadar sosyal faktörlerin de vergiye gönüllü uyumu
arttırabileceğini göstermektedir. Vergiye gönüllü uyumu arttıracak
sosyal faktörler arasında vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergi konusunda
kamu otoritesine duyulan güven konuları yer almaktadır. Bu çalışmada
söz konusu konuların Doğu Karadeniz Bölgesi’nde seçilmiş illerde
(Samsun, Trabzon ve Giresun) yaşayan vatandaşların yaş, cinsiyet,
eğitim durumu ve gelir seviyeleri gibi demografik faktörlerle ve bu
illerdeki vergi tahsilat oranlarıyla ilişkisi incelenmiştir. Demografik
faktörlere göre vatandaşların vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergi
konusunda kamu otoritesine duyulan güven konularına ilişkin anlamlı
farklılıklar tespit edilmiş, bunun yanı sıra illerin vergi tahakkuk ve
tahsilat oranları ile de sonuçların uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Vergi, Vergi Bilinci, Vergi Ahlakı, Vergi
Uyumu, Kamu Otoritesine Güven
THE RELATIONSHIP BETWEEN TAX COLLECTION RATES AND
SOCIAL FACTORS AFFECTING VOLUNTARY TAX COMPLIANCE: A
SURVEY IN SELECTED PROVINCES IN EASTERN BLACK SEA
REGİON
ABSTRACT
From past to present, tax in our country has had a very
important place for the state because tax is the most important
financial resource of the state. In terms of citizens, it may not be easy to
voluntarily adapt to the tax system due to the fact that it causes a
Giresun Üniversitesi Alucra Turan Bulutcu Meslek Yüksekokulu. Öğr. Gör. mail:
ozgur.omur@giresun.edu.tr, ORCİD: 0000-0001-5624-1020
2 Giresun Üniversitesi Alucra Turan Bulutcu Meslek Yüksekokulu. Öğr. Gör. mail:
ugur.bellikli@giresun.edu.tr, ORCİD: 0000-0002-4571-6200
1
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
reduction in income, wealth and expenditures, there is no return in
exchange and it is charged against one's will. To the extent that the
state ensures voluntary compliance, it will be able to reach the
financial resources needed to fulfill public services. In the past research,
it is argued that economic factors and financial factors as well as social
factors may increase voluntary compliance. Social factors that will
increase voluntary compliance include tax consciousness, tax ethics and
trust in public authority about taxation. This study investigates the
relationship between demographic factors such as age, gender,
educational status and income levels of citizens living in selected
Eastern Black Sea Region provinces (Samsun, Trabzon and Giresun)
and the tax collection rates within the same region. Significant
differences have been detected in terms of citizens’ tax consciousness,
tax ethics and trust in public authority on tax matters based on
demographic factors. Also, the findings are compatible with the tax
accrual and collection rates across the sample provinces.
Keywords: Tax, Tax Consciousness, Tax Ethics, Tax Compliance,
Trust to Puplic Authority.
Giriş
Vergi, devletin varlığını sürdürebilmesi için yapması gereken
harcamaların en önemli finansman kaynağı olmasına rağmen,
yükümlüler için kişisel karşılığı olmayan ve hukuki zorlamaya
dayanan bir giderdir. Bu özelliklerinden dolayı vergi, devlet için her
ne kadar önemli bir yeri olsa da, toplum üzerinde bir yük olarak
hissedilir. Toplumun vergiye karşı sempatisi ne kadar fazla olursa,
vergiye uyumu da o kadar kolay olur. Vergi yükünün hafif olması,
vergi sisteminin adaletli olması, denetimlerin ve cezaların caydırıcı
olmasının yanı sıra toplumun vergi bilincinin yüksek, vergi ahlakının
oluşmuş ve vergileme konusunda devletine güveniyor olması da
vergiye olan sempatisini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
Özellikle beyana dayalı vergi sisteminde vergiye gönüllü uyum çok
önemlidir.
Ülkemiz vergi sisteminde genel olarak beyana dayalı
vergileme söz konusudur. Beyana dayalı vergileme, vergi ile ilgili
temel yükümlülüklerin vergi mükellefi ya da mükellefin yasal
temsilcisi tarafından yerine getirilmesi anlamına gelmektedir.
(Ömürbek vd., 2007: 103-104). Bu durumda vergi idaresinin görevi
yükümlünün yapmış olduğu işlemlerin doğruluğunu araştırmaktır.
Fakat yükümlülerin vergi konusunda bilinci yüksek, vergi ahlakı
oluşmuş ve vergileme konusunda devletine güveniyor olması vergi
242 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
idaresin görevini daha da hafifletir. Bu şekilde devlet harcamalarının
finansman kaynağını rahatlıkla elde edecektir.
Bu çalışmanın amacı, vergiye gönüllü uyumu sağlamak
açısından son derece önemli olan vergi bilinci ve vergi ahlakı ile
vergileme konusunda kamu otoritesine duyulan güven kavramlarının
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde seçilmiş illerde yaşayan vatandaşların
yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve gelir seviyesi gibi demografik
faktörlerle ilişkisini araştırmaktır. Bunun yanı sıra söz konusu
ilişkilerin, vergi tahakkuk ve tahsilatı bakımından da karşılaştırılması
sağlanacaktır. Çalışmanın ana kütlesini Samsun, Giresun ve Trabzon
illerinde yaşayan vatandaşlar oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle
vergi ahlakı, vergi bilinci ve kamu otoritesine duyulan güvenin
vergileme açısından önemi üzerinde durulacak ve bu alanda daha
önce yapılmış literatüre değinilecektir. Daha sonra ise söz konusu
illerin vergi tahakkuk ve tahsilat oranları incelendikten sonra, bu
illerde yaşayan vatandaşlarla gerçekleştirilen yüz yüze anket
çalışması neticesinde alınan sonuçlar IBM SPSS Statistics 24 paket
programı ile değerlendirilip, vatandaşların vergi bilinci, vergi ahlakı
ve vergisel konularda kamu otoritesine duyulan güven konularındaki
düşüncelerinin demografik faktörlere göre anlamlı farklılıkları olup
olmadığı ortaya konulacaktır. Ayrıca vergi tahakkuk ve tahsilat
oranları ile bu sosyal faktörler arasında bir bağlantı olup olmadığı da
incelenecektir.
1. Vergi Bilinci ve Vergi Ahlakının Vergileme Açısından
Önemi
Vergi zorunlu ve karşılıksız bir kamu geliridir. Bu nedenle
toplumu oluşturan bireylerin bazıları vergiye kolay uyum
sağlayamayabilir (Pehlivan, 2015: 161). Kişiler vergi ödemeleri
karşılığında devletten kişisel bir karşılık bekleyemezler. Bununla
beraber vergi, bireylerin kullanılabilir gelirlerinde, servetlerinde ve
harcamalarında daralmalara sebep olduğu ve aynı zamanda da
bireylerin tasarruf yapabilme potansiyellerini azalttığı için genellikle
bireyler tarafından bir külfet olarak görülmekte ve hoş
karşılanmamaktadır. Bu yüzden yükümlüler yasal olarak vergi
ödemeleri zorunlu olmasına rağmen vergi ödememek için yasal ya da
yasal olmayan çeşitli yollara başvurmaktadırlar (Bilgin, 2011: 167).
Bu yollardan en bilinenleri vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınmadır.
Vergi kaçakçılığı, bir verginin yasadışı olarak ödenmemesi olarak
tanımlanır. Öte yandan, vergiden kaçınma ise yasal olarak ödenecek
vergileri azaltmak veya azaltmak için bir yol aramak durumunda
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 243
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
ortaya çıkar (W. McGee ve George, 2008: 324). Mükelleflerin vergi
kaybına neden olan bu yollara başvurmasının altında yatan durum,
vergi sonrası net kazançlarını artırmak istemelerinden
kaynaklanmaktadır (Savaşan ve Odabaş, 2005: 5).
Vergi tüm devletlerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için
önemli bir yere sahiptir. Günümüzde verginin, devletin finansman
ihtiyacını (mali fonksiyon) sağlamanın yanı sıra temel iktisadi
hedeflere ulaşmak (iktisadi fonksiyon) ve gelir dağılımında adaleti
sağlamak (sosyal fonksiyon) gibi birçok fonksiyonu vardır (Ömür ve
Gerçek, 2017: 198). Yükümlülerin ödemeleri gereken vergiyi
ödememeleri sonucunda ortaya çıkan yüksek vergi kaçırma eğilimi
beraberinde bazı önemli sorunlara da yol açmaktadır. Bunlar
arasında; yeterli vergi toplanamaması, bütçe açıklarının artması,
yüksek vergi oranı uygulamalarına yol açması, adaletsiz bir vergi
sisteminin oluşması ve dengesiz gelir dağılımının ortaya çıkması yer
alır. Ayrıca vergi kaçırma suçuyla etkin mücadele edilmemesi,
toplumdaki adalet anlayışının yıpranmasına yol açabilir ve bu durum
halkın devlete ve vergi sistemine olan güvenini sarsabilir (Öz Yalama
ve Gümüş, 2013: 82).
Vergi kaybına neden olan faktörler çok çeşitlidir fakat vergi
kaybına neden olan faaliyetleri yerine getirenler mükelleflerin bizzat
kendileridir (Savaşan ve Odabaş, 2005: 4). Yükümlülerin vergiye
karşı tutum ve davranışlarını belirleyen birçok faktör bulunmaktadır.
Bunlar kendi içinde ekonomik, mali ve idari faktörler ile ekonomik
olmayan faktörler olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır (Giray, 2016:
2). Yükümlülerin vergiye uyumunun sağlanmasında ödeme gücü,
vergi oranları, vergi sisteminin yapısı, denetimlerin sıkılığı ve
cezaların caydırıcılığı gibi ekonomik ve idari faktörler etkili
olabileceği gibi, yükümlülerin vergi bilincine ve ahlakına sahip olması
ile devletine bu konuda güvenmesi de etkili olabilmektedir
(Maciejovsky vd., 2012: 348).
Toplumun ahlak normları ile vergileme arasında yakın bir
ilişki olduğu söylenebilir. Vergi ödemeyi ahlaki açıdan önemli gören
ve vergi kaçakçılığını ayıplayan bir toplumda mükelleflerin vergiye
gönüllü uyumunun daha kolay olacağı ifade edilebilir (Aktan, 2012:
5). Vergi ahlakı, mükelleflerin vergi ödeme konusunda içsel bir
motivasyonu olarak tanımlanır. İçsel motivasyon ise dışsal bir baskı
ya da zorlama olmaksızın gönüllü olarak vergiyi ödeme veya
ödememe anlamına gelir (Aktan, 2012: 1). Yakalanma riski
olmamasına rağmen insanların gönüllü bir şekilde vergilerini
ödemelerini, başka bir ifade ile vergiye gönüllü uyumlarını açıklayan
244 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
en önemli husus, vergiye karşı “içsel motivasyon” olarak ifade edilen
vergi ahlâkıdır (Tosuner ve Demir, 2007: 9). Yani vergi ahlakı,
mükelleflerin yükümlülüklerini gönüllü olarak yerine getirmelerini
ifade etmektedir ve vergi uyumunu etkileyen önemli faktörlerden
birisidir (İzgi ve Saruç, 2011: 133). Vergi kanunları ne kadar istenilen
düzeyde olursa olsun, uygulayıcılar vergi kanunlarını ne kadar iyi
uygularsa uygulasın; eğer yükümlülerin vergi ahlâkı düşük seviyede
ise sürekli vergi kaçırma yolları arayacaklardır. O halde, bir vergi
sisteminden beklenen başarı, vergi ahlâk düzeyi yüksek
mükelleflerin sayılarının artması ile doğru orantılı olarak artabilir
(Tosuner ve Demir, 2007: 12).
Ülkeler vergi gayretini en yüksek seviyede tutma eğilimi
içerisindedir. Bunun sağlanabilmesi için vergi idaresinin ve mali
yargının etkinliğinin yanı sıra toplumu oluşturan bireylerin vergi
bilincine sahip olması da gerekmektedir (Taytak, 2010: 496-498).
Vergi bilinci, mükellefin ödediği vergi miktarı ile yararlandığı
kamusal mal ve hizmetleri ilişkilendirmesidir. Vergi bilincinin
oluşturulması için mükellefin, devletin ürettiği mal ve hizmetlerin
ancak vergiler ile finanse edilebileceğini fark etmesi gerekmektedir
(Savaşan ve Odabaş, 2005: 8). Bu kapsamda vergi bilinci, devletin
yerine getirmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin
gerçekleştirilmesi için, yükümlülerin elde ettiği gelirlerden veya
sahip oldukları servetlerinden kanunlarda belirtilen usul, esas ve
oranlara göre devlete katkıda bulunmaları gerektiğini fark etme,
bilme ve hatırlama yeteneğine sahip olmalarını ifade etmektedir
(Narta’dan aktaran Ömürbek vd., 2007: 104). Söz konusu bilinç
düzeyi ne kadar yüksek olursa vergilemede amaca o kadar kolay
ulaşılır. Çünkü vergi bilincinin yüksek olduğu toplumlarda
vatandaşlar ödedikleri vergilerin kendilerine ne şekilde döneceğini
ve bu vergilerin nerelere harcandıklarını bilirler, bunun neticesinde
de üzerlerine düşen vergi ile ilgili yükümlülüklerini kendilerinden
beklenildiği gibi ve herhangi zorlama unsuruna gerek kalmaksızın
yerine getirirler (Organ ve Yegen, 2013: 243).
Vergi bilinci, yükümlülerin vergiye karşı tutumlarını
belirleyen önemli faktörler arasında bulunmaktadır. Vergilemenin
beyan esasıyla gerçekleştirildiği ülkelerde mükelleflerin vergi
yükümlülüğünü doğru biçimde yerine getirmesi devletin
fonksiyonlarını icra etmede hayati önem taşımaktadır. Mükelleflerin
vergi ahlak düzeyinin azalması, devletin vergileme hedeflerinden
sapmalara neden olacak, vergi tahsilatını azaltacak ve vergi
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 245
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
sisteminin başarısını düşürecektir. Genel literatür incelendiğinde,
vergi bilinci oluşmuş toplumlarda mükellefin vergiyi titizlikle ödediği
gözlenirken, vergi bilinci oluşmamış toplumda ise vergiyi bir yük
olarak algılayan mükellefin vergi ödemekten kaçındığı görülmüştür.
Vergi bilinci yerleşmiş toplumda mükellef önce kendini sonra
yakınındaki mükellefleri denetleyecek ve kendinin de diğer
mükellefler tarafından denetlendiğini bildiğinden dolayı otokontrol
mekanizması oluşacaktır (Serinkan ve Erdoğan, 2017: 527). Bu
durum gelir idarelerinin denetim yükünü hafifletecektir (Güner,
2008: 8).
Vergi bilinci ve vergi ahlakının yüksek olduğu bir toplumda
mükelleflerin vergisel ödevlerini kendiliğinden yerine getirmeleri
idarenin iş yükünün hafiflemesini sağlayacaktır. Bu durum, vergi
toplama maliyetini azaltacak ve vergilendirme sürecinin aksamadan
hızlı bir şekilde tamamlanması sağlandığı için idareye daha verimli
çalışma olanağı sunacaktır. Vergi bilinç ve vergi ahlak düzeyi düşük
olan bir toplumda ise idare, toplamayı düşündüğü vergi miktarı
kadar vergi tahsil edemeyecek ve devletin bütçesinde açık meydana
gelecektir. Bu durum devlet tarafından sunulan kamu hizmetlerinin
aksamasına neden olabileceği gibi söz konusu açığı kapatmak için
verimsiz özelleştirmelerin yapılmasına, para basılmasına, iç ya da dış
borçlanmaya gidilmesine de neden olabilecektir (Organ ve Yegen,
2013: 244). Vergi bilinci ve vergi ahlakının seviyesi ile kayıt dışı
ekonominin büyüklüğü arasındaki bağlantıyı araştıran çalışmalar,
vergi bilinci ve vergi ahlakının yüksek olduğu toplumlarda kayıt dışı
ekonomi ve vergi kaçakçılığının boyutlarının daha az olduğunu
göstermiştir (Güner, 2008: 1). Yani toplumda vergi bilinci ve vergi
ahlakının düşük olması her şekilde bir takım olumsuzluklara neden
olmaktadır. Bu olumsuzluklarla karşı karşıya kalmamak için
toplumlardaki bireylerde vergi bilinci ve vergi ahlakı düzeylerinin
olabildiğince yüksek olması gerekmektedir (Organ ve Yegen, 2013:
244).
2. Vergide Kamu Otoritesine Duyulan Güvenin
Vergileme Açısından Önemi
Yükümlülerin hükümete, yasal sisteme, memur ve
bürokratlara güveniyor olmaları devlete olan güvenlerini ve
bağlılıklarını arttıracaktır. Devlete olan güven ve bağlılığın artması
ise vergi ahlakını ve bunun sonucu olarak yükümlülerin vergiye
gönüllü uyumunu olumlu yönde etkileyecektir (Bilgin, 2011: 178).
Hükümetin aldığı kararlar ve vergiler ile ilgili çıkarılan kanun
ve yönetmelikler, bireylerin vergi bilincini etkileyebilecek politik ve
246 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
siyasi faktörler arasında yer almaktadır. Siyasi gücü elinde
bulunduran hükümetler tarafından vergileme, kamu hizmetleri,
kamu harcamaları ile ilgili alınan kararlar bireylerin vergiye gönüllü
uyumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olur. Ülkeyi yöneten siyasi
iktidar tarafından alınan siyasi kararlar bireyler tarafından
benimsenirse, kişilerin vergiye karşı olumlu tavır takınmaları
sağlanır; aksi durumda ise, vergiye karşı direnç gösterme eğilimi
meydana gelecektir (Taytak, 2010: 500).
İktidardaki siyasi partiye oy vermiş olan vergi mükelleflerinin
vergisel kararlara uyumu, oy vermemiş olan mükelleflere göre daha
yüksektir. Çünkü psikolojik açıdan, desteklenen siyasal partinin karar
ve programlarını savunmak doğal bir sonuçtur. Benzer şekilde,
iktidardaki siyasal partiyi desteklemeyen mükellefler, hükümetin
mali kararlarına karşı çıkma eğiliminde olurlar. Bu nedenle, vergi
karşısında gösterilecek davranışın yönünü belirlemesi açısından
siyasal iktidarın kabulü önem arz etmektedir. Fakat siyasal iktidarın
vergisel düzenlemeleri mükelleflerin kabul edebileceği düzeyleri
aştığında, mükellefler siyasal iktidardan desteklerini çekebilecekleri
gibi, vergi karşısında daha dirençli davranışlara yönelebileceklerdir.
Yani, seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun desteğine sahip olan bir
siyasi otorite, ülkedeki vergi ahlâkını yükseltmek istiyorsa, maliye
politikalarını belirlerken finansal durumu dikkate aldığı kadar, vergi
ödeyen vatandaşların beklentilerini de dikkate almak zorundadır
(Tosuner ve Demir, 2009: 6-7). Yanlış uygulanan ekonomik ve mali
politika uygulamaları sonucunda vergi gelirlerinin etkin
kullanılmadığına dair oluşan inanç, mükelleflerin vergiye karşı
dirençlerini arttırmaktadır (Türgay, 2011: 307). Eğer devletin kötü
yönetildiği, alınan vergilerin israf edildiği, verimli olarak
değerlendirilip harcanmadığı şeklinde genel bir düşünce oluşursa,
yükümlü vergi vermekten kaçınacaktır. Eğer kişiler ödediği verginin
verimli alanlara yöneldiğini görür ve yine vergilerle yürütülen kamu
hizmetinden yararlanma imkânı bulabilirlerse, vergiye karşı
dirençleri hafifleyebilecektir (Çataloluk, 2008: 219-227).
Siyasi otoritenin vergileme konusunda yükümlüler arasında
adil ve eşit yaklaşımları, siyasi güvenin artmasını sağlarken bu
durum yükümlülerin vergi ödeme eğilimlerine de olumlu
yansımaktadır (Kitapcı, 2015: 224). Yukarıda belirtildiği gibi,
yükümlüler kamu otoritesine güvenip ödediği vergilerin verimli
alanlarda kullanıldığına da inanırsa vergiye gönüllü uyum
sağlayabilirler. Aksi halde yükümlüler vergi gelirlerinin hükümet
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 247
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
tarafından etkin olmayan bir şekilde harcandığını düşünürlerse,
mümkün olduğunca daha az vergi ödemeyi tercih edebilirler. Bu tür
davranış bir ülkede kayıt dışı ekonomik faaliyet düzeyini artırabilir
(Erkuş ve Karagöz, 2009: 129).
3. Literatür Özeti
Bu alanda yapılmış çalışmalar arasında önemli olanlardan
bazılarına değinilecek olursa;
Vergi ahlakı üzerine yapılan çalışmalardan bazıları şu
şekildedir: Saruç (2003), yaptığı çalışmada vergi ahlakının vergi
kaçakçılığı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ve yüksek vergi
ahlakına sahip kişilerin vergi kaçırmaya daha az meyilli olduğunu,
düşük vergi ahlakına sahip olanların ise daha fazla vergi kaçırmaya
meyilli olduğunu ileri sürmüştür. Savaşan ve Odabaş (2005), serbest
muhasebeci mali müşavirler ve vergi denetim elemanları ile
Türkiye’de vergi kayıp kaçaklarının nedenleri üzerine yapmış
oldukları çalışmada, vergi ahlakının bu nedenler arasında ilk
sıralarda yer aldığını belirtmişlerdir. Frey ve Torgler (2007), 30 Batı
ve Doğu Avrupa ülkesini kapsayan çalışmalarında vergi kaçakçılığı ve
vergi ahlakı arasında yüksek bir ilişki tespit etmişlerdir. Çalışmaya
göre vergi ahlakı düşük olan ülkelerde vergi kaçırma eğilimleri daha
yüksektir. Bir toplumda vergi konusunda devlete olan güvenin
artmasının vergi ahlakını olumlu şekilde etkilediği sonucuna
ulaşılmıştır. Organ ve Yegen (2013), Türkiye’de muhasebe meslek
mensuplarına yapmış oldukları çalışma sonucunda ülkemizde vergi
ahlakının artması halinde, mükelleflerin vergi ödemeye karşı daha
istekli olacakları sonucuna ulaşmışlardır. Öz Yalama ve Gümüş
(2013), Eskişehir’de vergi kaçırma eğilimini etkileyen faktörler
üzerine yaptıkları çalışmada, vergi kaçırmanın yanlış bir davranış
olduğu ve sonucunda suçluluk duygusunun hissedilmesinin vergi
kaçırma eğilimini azalttığı önermelerini mükelleflere yöneltmişlerdir.
Ankete katılan mükelleflerin % 71’i vergi ahlakının arttırılmasının
vergi kaçakçılığını azaltacağını düşünmektedir.
Vergi bilinci üzerine yapılan çalışmalardan bazıları şu
şekildedir: Savaşan ve Odabaşı (2005), yapmış oldukları çalışmada
Türkiye’de vergi kayıp ve kaçaklarının nedenleri arasında ilk üç
sırada vergi bilincinin eksikliğinin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ömürbek vd., (2007), Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi dördüncü sınıf öğrencilerine vergi ödemeyi
belirleyen faktörler üzerine yaptıkları çalışmada; vergi bilincinin
vergi ödemeyi belirleyen en önemli faktörler arasında yer aldığını
tespit etmişlerdir. Çalışmaya göre vergi ödemeyi veya ödememeyi
248 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
belirleyen en önemli faktörler sırasıyla, ödenen vergilerin çok açık ve
net olarak nerelerde kullanıldığının bilinmesi, daha şeffaf ve hesap
verebilir devlet yönetimidir. Organ ve Yegen (2013), yapmış
oldukları çalışma sonucunda ülkemizde vergi bilinci artması halinde
mükelleflerin vergi ödemeye karşı daha istekli olacakları sonucuna
ulaşmışlardır. Serinkan ve Erdoğan (2017), çalışmalarında vergi
bilinci oluşmuş toplumlarda mükellefin vergiyi titizlikle ödediğini
ifade etmişler, vergi bilinci oluşmamış toplumda ise vergiyi bir yük
olarak algılayan mükellefin vergi ödemekten kaçındığı sonucuna
ulaşmışlardır.
Vergileme konusunda kamu otoritesine duyulan güven
hakkında yapılmış çalışmalardan bazıları şu şekildedir: Torgler
(2004), Aysa ülkelerinde vergi ahlakını etkileyen faktörler üzerine
yapmış olduğu çalışmada, vergilemede hükümete ve yasal sisteme
duyulan güvenin vergi ahlakını olumlu etkilediği sonucuna
ulaşılmıştır. McGee ve Rossi (2006), Arjantin’de hukuk, ekonomi ve
işletme bölümlerinde eğitim gören öğrenciler üzerine yapmış
oldukları çalışmada, hükümet sisteminin bozuk ve insan haklarının
ihlal edildiğini düşünen kişilerin vergi kaçırmaya daha meyilli olduğu
sonucuna ulaşmışlardır. Hazman (2009), yapmış olduğu çalışma
sonucunda, mükelleflerin devlet politikalarının başarısız olduğunu
düşünmelerinin, vergiye karşı olumsuz tavır takınmalarına neden
olduğunu tespit etmişlerdir. Bilgin (2011), Türkiye’de vergi ahlakını
etkileyen faktörleri tespit etmek amacıyla yapmış olduğu
çalışmasında; siyasete ve demokrasiye önem veren, hükümete
güvenen bireylerin vergi ödeme konusunda daha fazla istekli
olduğunu belirlemiştir. Bu değişkenlerden siyasetin önemi ve
hükümete güven değişkenlerinin anlamlı çıkması, yükümlülerin
kamu idaresine yönelik güvenin sağlanması durumunda vergi ödeme
konusunda daha fazla istekli olacaklarını göstermektedir.
Aşan (2014), yapmış olduğu çalışmada kamu otoritesinin adil,
saydam, gerçekçi ve hoşgörülü uygulamaları sayesinde mükelleflere
karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini ve bunun neticesinde
toplumun vergiye gönüllü uyum düzeyinin artabileceğini ifade
etmiştir. Çalışmaya göre, kamu otoritesi vergi sistemindeki karışıklığı
azaltacak düzenlemelere gitmelidir. Gerçekçi, uygulanabilir vergi
politikaları geliştirmesiyle birlikte kamu otoritesine güven duygusu
arttırabilmektedir. Korlu vd., (2016), yapmış oldukları çalışmada,
Bursa’da yaşayan vatandaşların yerel vergi bilincini belirleyen en
önemli faktörün “adalet ve eşitlik” olduğunu tespit etmişlerdir.
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 249
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
Çalışmaya göre, adalet ve eşitlik konusundaki algının gelişmesi ve
yerleşmesi için halkı bilgilendirmek, belediyeye güven duymalarını
sağlamak ve belediye yönetimini benimsetmek vergisel sorunların
çözümünde yerel yönetime yardımcı olacaktır.
Demografik faktörler vergi ahlakı davranışını önemli ölçüde
belirlemektedir. Demografik faktörlerden birisi de yaştır. Bu konuda
yapılan araştırmaya göre genelde yaşlı insanların, vergisel konularda
cezai yaptırımlara karşı daha duyarlı oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla vergi ahlakı ile yaş arasında anlamlı bir ilişki vardır
(Torgler, 2004: 253). Orviska ve Hudson (2002), tarafından vergi
kaçakçılığı konusunda yapılan anket çalışmasına göre; vergi
kaçırmanın yaşlı insanlar arasında daha az görüldüğü, bunun
nedeninin de yaşlıların gençlere göre vergi kaçırmanın yanlış bir
davranış olduğuna daha çok inandığı ve yaşlı insanların
yakalanmaktan daha çok korktuğu ifade edilmektedir. İpek ve Kaynar
(2009), yapmış oldukları çalışmada, Çanakkale ilindeki yükümlülerin
vergi uyumları üzerinde demografik unsurların etkili olduğunu tespit
etmişlerdir. Yaşın vergi uyumu üzerindeki etkileri açısından, özellikle
50 yaş ve üzeri yükümlülerin vergi mevzuatını basit ve anlaşılır
bulmadığı, aynı şekilde vergi sisteminin ekonomik gelişmelere uyum
sağlamadığı yönündeki düşüncelerinin olduğu tespit edilmiştir. Bilgin
(2011), çalışmasında emeklilerin vergi ahlakının daha yüksek
olduğunu tespit etmiştir. Bu durumun sebebi olarak vergi ahlakının
genellikle yaş ile birlikte artıyor olması ve emeklilerin yaş
ortalamasının da yüksekliği gösterilmiştir.
Cinsiyet ile vergiye gönüllü uyum hakkında yapılan çalışmalar
arasında: Ömürbek vd. (2007), yapmış oldukları çalışmada, cinsiyet
ile vergi uyumu arasında anlamlı bir ilişkinin varlığını ortaya
koymuşlardır. Çalışmaya göre, erkek öğrencilerin kız öğrencilere
nazaran vergiye daha fazla uyumlu oldukları ya da vergiyi bir
vatandaşlık görevi olarak algıladıkları tespit edilmiştir. Bu çalışmanın
aksine Torgler (2004), yapmış olduğu çalışmada, kadınların
erkeklere göre vergi konusunda daha fazla uyumlu olduklarını ifade
etmiştir. Kadınlar erkeklere göre daha çok risk karşıtı davranışlara
sahiplerdir. Bu nedenle kadınlarda vergi ahlakı düzeyinin erkeklere
göre daha yüksek olduğu düşünülebilir. Benzer şekilde İpek ve
Kaynar (2009), Çanakkale ilindeki kadın yükümlülerin erkek
yükümlülere oranla vergisel uyum düzeylerinin daha yüksek
olduğunu ifade etmişlerdir. Bu çalışmalardan farklı olarak McGee ve
George (2008), yapmış oldukları çalışmada vergi konusunda kadınlar
ve erkeklerin eşit duyarlılıklara sahip olduğunu belirtmişlerdir.
250 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
Eğitim seviyesi ile mükelleflerin vergi uyumu arasındaki
ilişkiye bakılacak olursa, eğitim seviyesi yüksek olan mükelleflerin,
vergilerin ekonomik ve sosyal işlevleri konusunda daha bilinçli
oldukları ve vergi kaçırma eğilimlerinin daha düşük seviyelerde
olduğu ifade edilebilir. Aynı zamanda eğitim düzeyi yüksek olan
mükelleflerin yasaları daha kolay anladıkları ve yapılan değişikliklere
daha kolay ayak uydurdukları görülmektedir (Tuay ve Güvenç, 2007:
20). Bu durumu destekler şekilde Saruç ve Sağbaş (2003), yapmış
oldukları çalışmada eğitim seviyesi yüksek olan kişilerin etik
değerlerinin daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir. Bu çalışma
neticesinde, vergi kaçırma konusundaki sorunların eğitime ağırlık
vererek azaltılabileceği ifade edilebilir.
4. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Seçilmiş İllerde Vergi
Tahakkuk ve Tahsilat Oranları
Çalışmanın ana kütlesini Samsun, Giresun ve Trabzon
illerinde yaşayan vatandaşlar oluşturduğundan vergi tahakkuk ve
tahsil rakamları ve oranları bu iller itibariyle incelenecektir.
Tablo 1’de 2011 – 2016 yılları arasında Samsun, Trabzon ve
Giresun illerinde genel bütçe vergi gelirleri tahakkuk ve tahsilat
rakamlarına yer verilmiştir. Seçili illerin genel bütçe vergi gelirleri
tahakkuk ve tahsilat rakamlarının bir önceki yıla göre sürekli artmış
olduğu görülmektedir. İllerdeki bu rakamların sıralamasına bakılacak
olursa, nüfuslarıyla orantılı bir şekilde Samsun’un her yıl ilk sırada,
Trabzon’un ikinci ve Giresun’un üçüncü sırada olduğu görülebilir.
Seçili illerden tahsil edilen verginin, Türkiye genelinde toplam
tahsilat içindeki ortalama payı Samsun için % 0,60, Trabzon için %
0,35 ve Giresun için % 0,10’dur. Seçili üç ilin toplam vergi hasılatı
içindeki payı ise % 1 seviyelerindedir.
Tablo 1 incelenecek olursa, seçili iller arasında tahakkuk eden
verginin tahsilata oranları arasında çok büyük fark olmadığı
görülmektedir. Ancak çok fark olmamakla birlikte seçili illerde
belirtilen yıllar arasında, Samsun’un hep ilk sırada yer aldığı
görülmektedir. Samsun’u ortalama % 2 farkla Trabzon takip
etmektedir. Giresun ili ise belirtilen yıllarda seçili iller arasında son
sırada yer almaktadır.
Tablo 1. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Seçilmiş İllerde 2011-2016 Yılları Arasındaki
Tahakkuk-Tahsilat Rakamları ve Oranları (Milyon TL ve %)
Samsun
Trabzon
Giresun
Yıllar
Tahakkuk Tahsilat Oran Tahakkuk Tahsilat Oran Tahakkuk Tahsilat Oran
2011
1.988,- 1.639,- 82,45
1.282,- 1.031,- 80,44
367,288,- 78,53
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 251
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
2012
2013
2014
2015
2016
2.204,- 1.839,- 83,45
1.410,- 1.150,- 81,61
398,318,- 79,92
2.462,- 2.052,- 83,35
1.583,- 1,288,- 81,33
449,357,- 79,60
2.812,- 2.314,- 82,30
1.837,- 1.481,- 80,62
507,396,- 78,09
3.269,- 2.673,- 81,77
2.168,- 1.741,- 80,31
586,449,- 76,68
3.774,- 2.922,- 77,42
2.637,- 2.041,- 77,40
713,523,- 73,40
Kaynak: http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/VI/GBG1.htm
Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle
İlişkisi: Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Seçilmiş
İllerde Bir Araştırma
5.1.
Araştırmanın Amacı ve Kapsamı
Bu araştırmanın amacı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde seçilmiş
illerde yaşayan vatandaşların, vergi bilinci ve vergi ahlakı
konularındaki farkındalıklarını incelemek, ayrıca vergisel konularda
kamu otoritesine duyulan güven hakkındaki düşüncelerini ortaya
koymaktır.
Çalışmanın ana kütlesini Samsun, Giresun ve Trabzon
illerinde yaşayan vatandaşlar oluşturmaktadır. Söz konusu illerin
2016 yılındaki güncel merkez il ve ilçe nüfusları Tablo 2’de yer
almaktadır.
5.
Tablo 2. 2016 Yılı Araştırma Kapsamındaki İllerin Merkez İl ve İlçe Nüfus Sayıları
İlçe
Toplam Nüfus
Erkek Nüfusu
Kadın Nüfusu
Samsun
1 295 927
640 699
655 228
Giresun
292 614
145 022
147 592
Trabzon
779 379
385 009
394 370
TOPLAM
2 367 920
1 170 730
1 197 190
Kaynak: www.tuik.gov.tr adresindeki verilerden yararlanılarak
hazırlanmıştır.
Söz konusu illerin her birinde vatandaşlarla gerçekleştirilen
yüz yüze anket çalışmasının neticesinde toplam 748 adet ankete
cevap alınabilmiştir. Bu bakımdan ana kütleyi temsil etme açısından
yeter sayıda anket elde edildiği ifade edilebilir.
Araştırmada kullanılan anket formu dört kısımdan
oluşmaktadır. İlk kısımda ankete katılan vatandaşların yaş, cinsiyet,
eğitim seviyesi, aylık kazanç ve yaşanılan şehir gibi soruların yer
aldığı demografik değişkenlere yer verilmiştir. İkinci kısımda vergi
bilinci konusu, üçüncü kısımda vergi ahlakı konusu ve son kısımda
ise vergide kamu otoritesine duyulan güven konusu ile ilgili 5’li likert
ölçeğinde tanımlanmış 18 adet önermeye yer verilmiştir. Ölçekte 1:
252 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
Kesinlikle Katılmıyorum, 5: Kesinlikle Katılıyorum olarak
tanımlanmıştır.
5.2.
Araştırma Değişkenleri
Araştırmada hem ankette önceden belirlenmiş olan hem de
yapılan faktör analizi neticesinde doğrulanan 3 faktörün ortaya
çıktığı görülmektedir. Araştırmanın yazımında kolaylık sağlaması
açısından bu faktörler “F” harfi ile ifade edilmiştir. Ortaya çıkan
faktörler şu şekilde ifade edilebilir:
- F1: Vergi Bilinci,
- F2: Vergi Ahlakı,
- F3: Vergide Kamu Otoritesine Duyulan Güven,
Hazırlanan anket formundaki 18 adet önermenin üç faktöre
eşit şekilde dağılımı gerçekleştirilmiştir. Faktörlere giren önermelere
araştırma bulguları ve bulguların değerlendirilmesi başlığı altında
ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir.
5.3.
Araştırma Hipotezleri ve Verilerin Analiz Edilmesi
Araştırmada test edilmek amacıyla beş hipotez oluşturulmuş
ve istatistiksel anlamlılık düzeylerine göre test edilmiştir. Hipotezler
oluşturulurken ölçülmek istenen vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide
kamu otoritesine duyulan güven konularındaki düşüncelerin farklı
olup olmadığı amacından hareket edilmiştir. Araştırmanın temel
hipotezleri şu şekildedir:
H1: Araştırma kapsamında vatandaşların cinsiyetleri
açısından vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine
duyulan güven konularındaki düşünceleri farklıdır.
H2: Araştırma kapsamında vatandaşların yaşları açısından
vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine duyulan güven
konularındaki düşünceleri farklıdır.
H3: Araştırma kapsamında vatandaşların eğitim seviyeleri
açısından vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine
duyulan güven konularındaki düşünceleri farklıdır.
H4: Araştırma kapsamında vatandaşların aylık kazançları
açısından vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine
duyulan güven konularındaki düşünceleri farklıdır.
H5: Araştırma kapsamında vatandaşların yaşadıkları iller
açısından vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine
duyulan güven konularındaki düşünceleri farklıdır.
Yukarıdaki bilgilerden hareketle araştırmada öncelikle
ölçeğin güvenilirlik düzeyinin tespiti için güvenilirlik testi
yapılmıştır. Yapılan güvenilirlik testine göre, güvenilirlik katsayısı
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 253
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
Cronbach Alpha değeri 0,871 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuca göre
ölçeğin “yüksek derecede güvenilir” olduğu ifade edilebilir (Kalaycı,
2006: 125):
Araştırma verilerinin değerlendirilebilmesi için hangi
testlerin kullanılacağına karar verilebilmesi açısından verilerin
normal dağılıma sahip olup olmadığı, ayrıca verilerin homojenliğinin
incelenmesi istatistiksel hesaplamalar için gerekli bir durumdur. Bu
bağlamda verilerin normal dağılıma sahip olup olmadığını test etmek
amacıyla “Tek Örneklem Kolmogorov Smirnov Testi” yapılmış, test
sonucunda
anlamlılık
satırındaki
değerlerin
istatistiksel
hesaplamalarda sınır değeri kabul edilen 0,05’ten küçük olduğu
görülmüştür. Bu durumda verilerin normal dağılıma sahip
olmadığı ifade edilebilir. Verilerin homojen olup olmadığını test
amacıyla ise “Tek Yönlü Varyans Analizi” testinin varyansların
homojenliği sekmesi kullanılmıştır. Varyansların homojenliği
tablosundaki anlamlılık satırındaki değerlerden, faktörlerin ikisinin
homojen olduğu, birinin ise homojen olmadığı anlaşılmıştır. Bu
durumda verilerin tamamının homojen olmadığı ifade edilebilir.
Yukarıda açıklamalar ışığında verilerin değerlendirilmesinde
parametrik olmayan testlerin kullanılacağı anlaşılmaktadır.
Araştırma hipotezleri test edilirken bağımsız örneklemler için Mann
Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi ve Spearman Korelasyon
analizi uygulanmıştır. Vatandaşların cinsiyetleri açısından vergi
bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine duyulan güven
konularındaki düşüncelerinin farklı olup olmadığını ölçmek amacıyla
iki bağımsız değişkene bağlı olarak, Mann Whitney U testi; yaş
durumu, eğitim seviyesi, aylık kazanç ve yaşanılan şehir açısından ise
verilerin değişkenlerle ilişkini ölçmek için ikiden fazla değişkene
bağlı olarak Kruskal Wallis H testi kullanılmıştır. Faktörler arasında
ilişki olup olmadığını tespit etmek amacıyla ise Spearman Korelasyon
analizi uygulanmıştır.
5.4.
Araştırma Bulguları, Bulguların Değerlendirilmesi
Araştırma sonuçlarına ilişkin bulgular ve bulguların
değerlendirilmesinde öncelikle ankete katılan vatandaşların
demografik özelliklerine ilişkin bilgiler sunulmuş ardından
vatandaşların vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide kamu otoritesine
duyulan güven konularındaki düşünceleri genel olarak aşağıda
açıklanmıştır.
Tablo 3. Ankete Katılan Vatandaşların Demografik Özellikleri
254 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
Cinsiyet
Yaş
Aylık Kazanç
Eğitim Düzeyi
Yaşanılan Şehir
Erkek
Kadın
Toplam
12-18
18-30
30-60
60 ve Üzeri
Toplam
0 – 1.500
1.500 – 5.000
5.000 – 8.000
8.000 ve Üzeri
Toplam
İlköğretim
Lise
Önlisans/Lisans
Lisansüstü
Toplam
Samsun
Giresun
Trabzon
Toplam
Frekans
460
288
748
80
336
278
54
748
383
311
46
8
748
195
275
249
29
748
306
136
306
748
Yüzde (%)
61,5
38,5
100
10,7
44,9
37,2
7,2
100
51,2
41,6
6,1
1,1
100
26,1
36,8
33,3
3,9
100
40,9
18,2
40,9
100
Tablo 3’te ankete katılan vatandaşların demografik
özelliklerine ve bunların analiz sonuçlarına yer verilmiştir. Tablodan
da anlaşılacağı üzere erkeklerin (% 61,5) ankete katılım oranı daha
yüksektir. Ankete genç yaş grubunun (18 – 30 – % 44,9) ilgisinin
daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Vatandaşların yarıdan
fazlasının (% 51,2) gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu, anket
katılımcılarının yarısına yakınının (% 40,9) ise Samsun ve Trabzon
illerinde yaşadığı tablodan anlaşılmaktadır.
Tablo 4’te vatandaşların; vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergide
kamu otoritesine duyulan güven konularıyla ilgili önermelere ilişkin
genel yargılarına yer verilmiştir. Tablo oluşturulurken önermelerin
yer aldığı faktörlere göre sınıflandırma yapılmıştır.
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 255
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
Tablo 4. Vatandaşların Vergi Bilinci, Vergi Ahlakı ve Vergide Kamu Otoritesinde
Duyulan Güvene İlişkin Genel Yargıları
Std.
Anketteki Önermeler
N
Ortalama
Sapma
F1: Vergi Bilinci
Senede devlete toplam ne kadar vergi ödediğimi
748
2,7433
1,2455
biliyorum
Bugün ödenmeyen vergiler gelecek nesillerin vergi ve
748
3,5816
1,1570
borç yükünü artırmaktadır.
Vergi mevzuatı hakkında yeterince bilgi sahibiyim.
748
2,8503
1,2020
Bir mükellef olarak ödediğim vergilerin tamamının
748
3,0495
1,1680
farkındayım.
Ödenen vergiler sayesinde devletin sunduğu kamu
748
3,3476
1,1522
hizmeti aksamaz.
Devletten beklediğim
hizmetlerin vergilerimi
748
3,3302
1,2154
ödeyerek gerçekleşeceğini biliyorum.
F2: Vergi Ahlakı
Vergi kutsal bir vatandaşlık görevidir.
748
3,8128
1,1300
Vergi kaçıran birini görürsem ayıplarım.
748
3,7834
1,1389
Vergi kaçırdığım duyulursa çok utanırım.
748
3,7848
1,1641
Vergi kaçırmak hırsızlık gibidir.
748
3,9733
1,1155
Elime fırsat geçse de kesinlikle vergi kaçırmam.
748
3,7995
1,1650
Vergi oranları çok yüksek olsa da kesinlikle vergi
748
3,5321
1,2516
kaçırmam.
F3: Vergide Kamu Otoritesine Duyulan Güven
Devletime vergi konusunda güveniyorum.
748
3,0749
1,2737
Ödediğim vergilerin devlet tarafından yerinde
748
2,8904
1,2184
kullanıldığına tam olarak inanıyorum.
Türkiye’de az kazanandan daha az, çok kazanandan
748
2,7326
1,3653
daha çok vergi alındığına inanıyorum.
Ülkemizde vergi yükü tüm topluma eşit olarak
748
2,5214
1,2411
dağıtılmaktadır.
Devlet topladığı vergileri tüm toplumun ihtiyaçlarına
748
2,8382
1,2187
göre harcamaktadır.
Vergisini tam olarak ödemeyenlerin cezalandırıldığını
748
2,6604
1,3640
düşünüyorum.
Tablo 4 incelendiğinde vatandaşların vergi bilinci ve vergi
ahlakı konularına ilişkin önermelere genel olarak katıldıkları
görülmektedir. Bu bağlamda vatandaşların vergisel konularla ilgili
oldukları, yani vergi bilinçlerinin yüksek olduğu ve vergi ahlakına
sahip oldukları ifade edilebilir. Ancak vatandaşların senede devlete
ödedikleri vergi konusunda (2,74) kararsız kaldıkları da dikkat
çekmektedir. Vergilemede kamu otoritesine duyulan güvene ilişkin
önermeler incelendiğinde vatandaşların genelde kararsız kaldıkları
görülmektedir. Standart sapmalar açısından bakıldığında “Türkiye’de
256 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alındığına inanıyorum”
önermesi en yüksek (1,3653) değere sahiptir. En az standart
sapmaya (1,1155) “Vergi kaçırmak hırsızlık gibidir” ifadesi sahiptir.
Genel yargılara ilişkin bulguların değerlendirilmesinin
ardından, vatandaşların cinsiyet değişkeni için Mann Whitney U testi,
gerçekleştirilmiş ve bulgular analiz edilmiştir.
Tablo 5. Cinsiyet Değişkenine Göre Mann Whitney U testi Sonuçları
Sıra
Z
Faktörler
Cinsiyet
N
P (Sig)
Ortalaması
Değeri
Erkek
460
390,36
F1: Vergi Bilinci
-2,544
0,011**
Kadın
288
349,16
Erkek
460
368,92
F2: Vergi Ahlakı
-0,896
0,370
Kadın
288
383,42
Erkek
460
352,88
F3: Vergide Kamu
-3,463
0,001*
Otoritesine Duyulan Güv
Kadın
288
409,03
* p <0,01 % 1 anlamlılık düzeyinde katılımcıların cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık vardır.
** p ˂0,05 % 5 anlamlılık düzeyinde katılımcıların cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık vardır.
Tablo 5’te yer alan Mann Whitney U testi sonuçlarına göre iki
faktörde cinsiyete göre anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır. Araştırmaya
katılan vatandaşların cinsiyetleri ile vergi bilincine ve vergide kamu
otoritesine duyulan güvene ilişkin önermeler arasında sırasıyla 0,05
ve 0,01 düzeyinde anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Bu durumda
cinsiyet açısından bu faktörler için H1 hipotezi kabul edilir. Anlamlı
farklılığın ortaya çıktığı vergi bilinci faktöründe erkeklerin sıra
ortalaması (390,36) kadınların sıra ortalaması (349,16)’ndan daha
yüksektir. Bu bağlamda erkeklerin vergi bilincinin kadınlardan daha
yüksek olduğu ifade edilebilir. Vergide kamu otoritesine duyulan
güven faktöründe ise kadınların sıra ortalaması (409,03) erkeklerin
sıra ortalaması (352,88)’ndan daha yüksektir. Buna göre kadınların
erkeklere göre vergide kamu otoritesinde daha fazla güven
duydukları belirtilebilir. McGee ve George (2008) ise kadınlar ve
erkeklerin vergi konusunda eşit duyarlılıklara sahip olduğunu tespit
etmişlerdir.
Aşağıdaki Tablo 6’da yer alan Kruskal Wallis H testi sonuçları
incelenirse her faktörde vatandaşların yaşlarına göre anlamlı
farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Dolayısıyla tüm faktörler
için H2 hipotezi kabul edilir.
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 257
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
Tablo 6. Yaş Değişkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları
Sıra Ort.
Serbestlik
χ2
Faktörler
Yaş
N
Der.
Değeri
12 – 18
80
301,17
18 – 30 336
355,26
F1: Vergi Bilinci
3
23,174
30 – 60 278
405,53
60 +
54
443,08
12 – 18
80
326,67
18 – 30 336
343,83
F2: Vergi Ahlakı
3
23,877
30 – 60 278
419,15
60 +
54
406,33
12 – 18
80
421,67
F3: Vergide
18 – 30 336
363,60
Kamu
3
7,070
Otoritesine
30 – 60 278
365,72
Duyulan Güven
60 +
54
415,76
P (Sig)
0,000*
0,000*
0,070**
* p˂0,01 % 1 anlamlılık düzeyinde katılımcıların yaşlarına göre anlamlı farklılık vardır.
** p˂0,05 % 5 anlamlılık düzeyinde katılımcıların yaşlarına göre anlamlı farklılık vardır.
Sonuçlar incelenecek olursa; vergi bilinci faktöründe en
yüksek sıra ortalaması 30 ile 60 ve üzeri yaş grubuna aittir.
Dolayısıyla diğer yaş gruplarına göre bu yaş grubunun vergi bilinci
konusuna daha duyarlı oldukları ifade edilebilir. Vergi ahlakı
faktöründe en yüksek sıra ortalaması 30 ile 60 ve üzeri yaş grubuna
aittir. Diğer yaş gruplarına göre orta yaş grubunun vergi ahlakı
konusunda daha duyarlı oldukları görülmektedir. Vergide kamu
otoritesine en çok güven duyan yaş grubu ise 12 – 18 ve 60 yaş ve
üzeri grubudur. Bu sonuçları destekler şekilde Orviska ve Hudson
(2002), Bilgin (2011) çalışmalarında yaşlı ve emekli insanların vergi
ahlakının daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.
Yaş değişkenine ilişkin gerçekleştirilen analiz ve
yorumlamaların ardından, vatandaşların eğitim seviyesi değişkenine
göre Kruskal Wallis H testi gerçekleştirilmiştir. Bu sonuçlar Tablo
7’de yer almaktadır.
Tablo 7’de yer alan test sonuçları incelenecek olursa, tüm
faktörlerde vatandaşların eğitim seviyelerine göre anlamlı
farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Diğer bir ifadeyle bu
faktörler için H3 hipotezi kabul edilir.
Tablo 7’de yer alan sonuçlara göre, vergi bilinci faktöründe
lisansüstü eğitim seviyesindeki vatandaşların sıra ortalaması
(487,21) diğer eğitim seviyesindeki vatandaşlara göre daha
yüksektir. Bu bağlamda lisansüstü eğitim seviyesindeki vatandaşların
vergi bilinçlerinin diğer eğitim seviyesindekilere göre daha yüksek
olduğu ifade edilebilir.
258 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
Tablo 7. Eğitim Seviyesi Değişkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları
Eğitim
Sıra
Serbestlik
χ2
Faktörler
N
P (Sig)
Seviyesi
Ort.
Der.
Değeri
İlköğretim
195 367,10
Lise
275 353,44
F1: Vergi
3
12,150 0,007*
Bilinci
Önlisans/Lisans 249 390,43
Lisansüstü
29
487,21
İlköğretim
195 398,49
Lise
275 351,42
F2: Vergi
3
7,166
0,067**
Ahlakı
Önlisans/Lisans 249 375,33
Lisansüstü
29
424,93
İlköğretim
195 419,76
F3: Vergide
Lise
275 362,82
Kamu
3
11,931 0,008*
Otoritesine
Önlisans/Lisans 249 355,79
Duyulan Güv. Lisansüstü
29
341,60
* p˂0,01 % 1 anlamlılık düzeyinde katılımcıların eğitim seviyelerine göre anlamlı farklılık vardır.
** p˂0,05 % 5 anlamlılık düzeyinde katılımcıların eğitim seviyelerine göre anlamlı farklılık vardır.
Vergi ahlakı faktörüne bakıldığında, benzer şekilde lisansüstü
eğitim seviyesindeki vatandaşların (424,93) diğer eğitim
seviyesindeki vatandaşlara göre daha fazla hassasiyet gösterdikleri
ifade edilebilir. Ancak vergide kamu otoritesine duyulan güven
faktörüne bakıldığında ilköğretim seviyesindeki vatandaşların
(419,76) diğer eğitim seviyesindeki vatandaşlara göre vergisel
konularda kamu otoritesine daha fazla güven duydukları
görülmektedir. Bu sonuçlar Tuay ve Güvenç (2007), Saruç ve Sağbaş
(2003)’ın
yapmış
oldukları
çalışma
sonuçlarıyla
da
desteklenmektedir.
Araştırmada ankete katılan vatandaşların aylık kazançlarına
göre anlamlı farklılıklar olup olmadığını test edebilmek için Kruskal
Wallis H Testi gerçekleştirilmiştir. Tablo 8’de bu teste ilişkin sonuçlar
yer almaktadır. Tablo 8 incelendiğinde iki faktörde aylık kazanç
değişkenine göre anlamlı farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir.
Dolayısıyla bu faktörler için H4 hipotezi kabul edilir.
Tablo 8. Aylık Kazanç Değişkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları
Sıra
Serbestlik
χ2
Faktörler
Aylık Kazanç
N
P (Sig)
Ort.
Der.
Değeri
0 – 1.500 383 336,91
1.500 – 5.000 311 411,85
F1: Vergi
3
24,085 0,000*
Bilinci
5.000 – 8.000
46
424,79
8.000 ve üzeri
8
433,00
0 – 1.500 383 374,75
F2: Vergi
3
0,072
0,995
Ahlakı
1.500 – 5.000 311 373,22
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 259
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
F3: Kamu
Otoritesine
Duyulan
Güven
5.000 – 8.000
8.000 ve üzeri
0 – 1.500
1.500 – 5.000
5.000 – 8.000
8.000 ve üzeri
46
8
383
311
46
8
378,20
390,94
389,39
358,58
329,92
536,63
3
9,997
0,019**
* p˂0,01 % 1 anlamlılık düzeyinde katılımcıların aylık kazançlarına göre anlamlı farklılık vardır.
** p˂0,05 % 5 anlamlılık düzeyinde katılımcıların aylık kazançlarına göre anlamlı farklılık vardır.
Tablo 8 incelendiğinde aylık kazancı 8.000,-TL ve üzeri olan
vatandaşların (433,00) diğer kazanç gruplarındaki vatandaşlara göre
vergi bilinci konusunda daha duyarlı olduğu anlaşılmaktadır. Ankete
katılan vatandaşlardan yine aylık kazancı 8.000,-TL ve üzeri olan
vatandaşların (536,63) diğer kazanç gruplarındaki vatandaşlara göre
kamu otoritesine vergisel konularda daha fazla güvendikleri Tablo
8’den anlaşılmaktadır. Vergi ahlakı bakımından ise aylık kazanç
değişkeni bakımından anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir.
Tablo 9. Yaşanılan Şehir Değişkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları
Yaşanılan
Sıra
Serbestlik
χ2
Faktörler
N
P (Sig)
Şehir
Ort.
Der.
Değeri
Samsun
306 386,67
F1: Vergi Bilinci
Giresun
136 331,69
2
6,653
0,036**
Trabzon
306 381,36
Samsun
306 377,53
F2: Vergi Ahlakı
Giresun
136 343,24
2
3,701
0,157
Trabzon
306 385,36
F3: Vergide
Samsun
306 406,53
Kamu
Giresun
136 330,92
2
13,344 0,001*
Otoritesine
Trabzon
306 361,84
Duyulan Güven
* p˂0,01 % 1 anlamlılık düzeyinde katılımcıların yaşadıkları şehre göre anlamlı farklılık vardır.
** p˂0,05 % 5 anlamlılık düzeyinde katılımcıların yaşadıkları şehre göre anlamlı farklılık vardır.
Tablo 9’daki sonuçlar incelenecek olursa iki faktörde
vatandaşların yaşadıkları şehirlere göre anlamlı farklılıklar olduğu
görülmektedir. Bu iki faktör için H5 hipotezi kabul edilir.
Sıra ortalamaları bakımından Samsun ve Trabzon illeri
birbirlerine çok yakın olmakla birlikte Samsun ilinde yaşayan
vatandaşların (386,67) diğer illerde yaşayan vatandaşlara göre vergi
bilinçlerinin daha yüksek olduğu Tablo 9’daki sonuçlardan
anlaşılmaktadır. Benzer şekilde Samsun ilinde yaşayan vatandaşların
(406,53) diğer illerde yaşayan vatandaşlara göre vergisel konularda
kamu otoritesine daha fazla güvendikleri araştırma sonuçlarına
dayanılarak ifade edilebilir.
260 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
Bulunan bu sonuçların illerin vergi tahakkuk ve tahsilat
rakamları ve oranlarıyla da uyumlu olduğu ifade edilebilir (Çok fark
olmamakla birlikte seçilen illerde belirtilen yıllar arasında, Samsun
hep ilk sırada yer almaktadır. Samsunu ortalama % 2 farkla Trabzon
takip etmektedir. Son olarak da Giresun ili belirtilen yıllarda seçili
iller arasında son sırada yer almaktadır).
Tablo 10. Faktörler Arasındaki İlişkinin Spearman Korelasyon Analizi Sonuçları
Faktörler
F1
F2
F3
r
1
0,314
0,323
F1
p
0,000*
0,000*
r
1
0,281
F2
p
0,000*
r
1
F3
p
* p˂0,01 % 1 düzeyinde anlamlı ilişki vardır.
Tablo 10 incelendiğinde; tüm faktörler arasında anlamlı ve
pozitif ilişkiler olduğu görülmektedir. Ancak korelasyon
katsayılarının 0,5’in altında olması nedeniyle bu ilişkilerin yüksek
düzeyde olmadığı tespit edilmiştir.
6. Sonuç
Vergiye gönüllü uyumu arttıracak sosyal faktörler arasında
vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergileme konusunda kamu otoritesine
duyulan güven kavramları yer almaktadır. Yapılan ulusal ve
uluslararası çalışmalar vergiye gönüllü uyumu arttırmak için
ekonomik ve mali faktörler gibi sosyal faktörlerin de oldukça önemli
olduğunu ortaya koymuştur. Vergi bilinci ve ahlakı yüksek ve
vergileme konusunda devletine güven duygusu oluşmuş olan
yükümlülerin vergiye uyumunun daha kolay olduğu yapılan
çalışmalarda da sıkça dile getirilmektedir.
Bu çalışmada öncelikle, vergi bilinci ve ahlakı ile vergileme
konusunda kamu otoritesine duyulan güven konularının Doğu
Karadeniz Bölgesi’nde seçilmiş illerde yaşayan vatandaşların yaş,
cinsiyet, eğitim durumu ve gelir seviyesi gibi demografik faktörlerle
ilişkisi ele alınarak bu illerde yaşayan vatandaşların söz konusu
konularda farkındalıkları ve düşünceleri tespit edilmiştir. Daha sonra
bu durumun illerin vergi tahakkuk-tahsilat oranları ile ilişkisi ortaya
konulmuştur.
Çalışma kapsamında ele alınan illerde yaşayan vatandaşların
vergi bilinci, ahlakı ve kamu otoritesine duyulan güven konuları yaş,
cinsiyet, eğitim durumu ve gelir seviyesi gibi demografik faktörler ile
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 261
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
ilişkisi araştırılmıştır. Bulunan sonuçlara göre, cinsiyet ile vergi
bilinci, ahlakı ve kamu otoritesine duyulan güven faktörleri arasında
anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Erkeklerin kadınlara göre vergi
bilincinin daha yüksek olduğu, buna karşılık kadınların da erkeklere
göre vergi ahlakının daha yüksek olduğu ve vergileme konusunda
kamu otoritesine daha fazla güvendikleri sonucuna ulaşılmıştır. Söz
konusu illerde yaşayan vatandaşların yaşları ile vergi bilinci, ahlakı
ve kamu otoritesine duyulan güven faktörleri arasında anlamlı
ilişkiler tespit edilmiştir. Buna göre 30 yaş üzerindeki vatandaşların
vergi bilinci ve ahlakının gençlere oranla daha yüksek olduğu, gençler
ile 60 yaş ve üzeri vatandaşların da vergileme konusunda devlete
daha fazla güven duydukları sonucuna ulaşılmıştır.
Yine çalışma sonuçlarına göre eğitim seviyesi ile vergi bilinci,
ahlakı ve kamu otoritesine güven duygusu arasında anlamlı ilişkiler
tespit edilmiştir. Buna göre vergi bilinci ve ahlakı en yüksek olan
vatandaşlar lisansüstü eğitim seviyesine sahiptir. Bunları lisans ve ön
lisans eğitimine sahip olanlar takip etmektedir. Vergileme konusunda
kamu otoritesine duyulan güven konusunda durum tam tersi olup,
eğitim seviyesi düştükçe vergileme konusunda güvenin daha da
arttığı, buna karşılık eğitim seviyesi yükseldikçe kişilerin kamu
otoritesine vergileme konusundaki duyduğu güven duygusunun
diğerlerine göre azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu konuda devlete en
fazla güvenen kesim ilköğretim seviyesindeki vatandaşlardır. Gelir
seviyesi ile vergi bilinci ve kamu otoritesine duyulan güven arasında
anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Buna göre, kazancı 0 ile 1.500,-TL
arasında, yani en fazla asgari ücret seviyesinde olanların vergi bilinci
üst gelir gruplarındaki vatandaşlara göre oldukça düşük çıkmıştır.
Bununla beraber vergileme konusunda kamu otoritesine en fazla
güvenenler, diğerlerine göre oldukça yüksek farkla aylık gelir
seviyesi yüksek olan (+ 8.000,-TL) vatandaşlardır.
Seçili iller arasında vergi bilinci konusunda Samsun ve
Trabzon illeri hemen hemen aynı seviyede olmasına rağmen Samsun
az farkla önde yer almıştır. Giresun ili vergi bilinci açısından diğer iki
ilin gerisinde kalmıştır. Vergi ahlakı açısından iller arasında anlamlı
farklılık tespit edilememiştir. Vergileme konusunda kamu otoritesine
en fazla güvenen iller sırasıyla Samsun, Trabzon ve Giresun’dur. Bu
sonuçlarla beraber son 6 yılın genel bütçe vergi gelirleri tahakkuktahsilat oranlarına bakılacak olursa, bu üç ilin rakamları birbirine çok
yakın olmasına rağmen Samsun hep ilk sırada, Trabzon ikinci ve
Giresun üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Bu sonuç illerde
yaşayan vatandaşların vergi bilincinin ve bu konuda kamu
262 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
otoritesine duydukları güvenin artmasıyla vergi tahsil oranlarının da
artacağı anlamına gelmektedir.
Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, vergi bilinci ve
vergi ahlakı kavramlarının birbirini tamamladığı görülmektedir.
Vergi konusunda bilinçli vatandaşların vergi ahlaklarının da oluştuğu
ifade edilebilir. Sonuç olarak seçili illerde; vergi bilinci, vergi ahlakı
ve vergileme konusunda kamu otoritesine duyulan güven ile vergi
tahakkuk-tahsilat oranları arasında da anlamlı bir uyumun olduğu
ifade edilebilir. Dolayısıyla devletin kamu harcamalarının genel
finansman kaynağı olan vergi gelirlerini arttırması için, tüm
toplumun vergi bilincini ve ahlakını arttırmaya yönelik çalışmalar
yapması ve vergi idaresinin vergileme konusunda daha adil, şeffaf ve
mükellef lehine hizmet sunması gerekmektedir. Bunun neticesinde
vergileme konusunda kamu otoritesine duyulan güvenin artması
sağlanabilir.
Kaynakça
AKTAN, C. C. (2012), Vergi Psikolojisinin Temelleri ve Vergi
Ahlakı,
www.canaktan.org/ekonomi/kamu_maliyesi/vergipsiko/vergi-psik.pdf, adresinden alındı (15.04.2017).
AŞAN, S. (2014), “Mükellef ve Kamu Otoritesi Açısından Vergi
Ahlakının Değerlendirilmesi”. Journal of Life Economics, Cilt 1, ss. 6979.
BİLGİN, H. K. (2011), “Türkiye’de Vergi Ahlakının
Belirleyicileri”. ODTÜ Gelişme Dergisi, Ağustos, Sayı 38, ss. 167-190.
ÇATALOLUK, C. (2008), “Vergi Karşısında Mükelleflerin
Tutum ve Davranışları”. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Cilt 20, ss. 228-242.
ERKUŞ, H. ve KARAGÖZ, K. (2009), “Türkiye’de Kayıt Dışı
Ekonomi ve Vergi Kaybının Tahmini”. Maliye Dergisi, Ocak-Haziran,
Sayı 156, ss. 126-140.
FREY, B. S. ve TORGLER, B. (2007), “Tax Morale and
Conditional Çooperation, Journal of Comparative Economics”, Vol. 35
No: 1, ss. 136-159.
GİRAY, F. (2016), Vergi Teşvik Sistemi ve Uygulamaları, 3.
Baskı, Ekin Yayın, Bursa.
GÜNER, Ü. (2008), Türkiye’de Vergi Bilincinin ve Vergi
Ahlakının Oluşmasında Gelir İdaresinin Rolü, Yüksek Lisans Tezi,
Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 263
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
HAZMAN, G. G. (2009), “Vergi Bilincini Etkileyen Muhtemel
Dışsal Etkenlerin Lojistik Regresyon Analizi ile Tespiti”. Akademik
İncelemeler, Cilt 4, Sayı: 1, ss. 53-71.
KALAYCI, Ş. (2006), SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik
Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım, Ankara.
KİTAPÇI, İ. (2015), Vergi Etiği Vergi Psikolojisi, Verginin SosyoPsikolojik Teorisi, 3. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara.
KORLU, R. K., ÇETİNKAYA, Ö. ve GERÇEK, A., (2016), 1Yerel
Vergi Bilincinin Faktör Analizi ile Değerlendirilmesi: Bursa Örneği”.
Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 14, Sayı: 28, ss. 443-465.
İPEK, S. ve KAYNAR, İ. (2009), “Demografik Faktörlerin Vergi
Uyumuna Etkisi: Bir Anket Çalışmasının Sonuçları”, Maliye Dergisi,
Temmuz-Aralık, Sayı 157, ss. 116-130.
İZGİ, K. ve SARUÇ, N. T. (2011), “Sosyo-Kültürel Faktörlerin
Vergi Ahlakı Üzerindeki Etkisi: Üniversite Öğrencilerine Yapılan
Anket Çalışması”. Ekonomi Bilimler Dergisi, Cilt 3, Sayı: 2, 133-142.
MACİEJOVSKY, B. SCHWARZENBERGER, H. ve KİRCHLER, E.
(2012), “Rationality Versus Emotions: The Case of Tax Ethics and
Compliance”. Journal of Business Ethics, Vol. 109 No: 3, ss. 339-350.
MCGEE, R. W. ve GEORGE, B. (2008), “Tax Evasıon And Ethıcs:
A Survey Of Indıan Opınıon”. Journal of Accounting, Ethics & Public
Policy, Vol. 9, No: 4, ss. 301-332.
MCGEE, R. W. ve ROSSİ, M. J. (2006), “The Ethıcs Of Tax
Evasıon: A Survey Of Law And Busıness Students In Argentına, The
Sixth Annual International Business Research Conference”.
https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=875892
adresinden alındı (15.01.2018).
ORGAN, İ. ve YEGEN, B. (2013), “Vergi Bilinci Ve Vergi Ahlakı
Oluşumunda Muhasebe Meslek Mensuplarının Rolü: Adana Örneği”.
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 27, Sayı: 4,
ss. 241-270.
ORVİSKA, M. ve HUDSON, J. (2002), “Tax Evasion, Civic Duty
and The Law Abiding Citizen”. European Journal of Political Economy,
Vol. 19, ss. 83–102.
ÖMÜR, Ö. M. ve GERÇEK, A. (2017), “Türkiye ve Avrupa Birliği
Üyesi Ülkelerde Servet Vergilerinin Karşılaştırılması”. MCBÜ Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt 15, Sayı: 2, ss. 197-216.
ÖMÜRBEK, N., ÇİÇEK, H. G. ve ÇİÇEK, S. (2007), “Vergi Bilinci
Üzerine Bir İnceleme: Üniversite Öğrencileri Üzerinde Yapılan
Anketin Bulguları”. Maliye Dergisi, Cilt 153, ss. 102-122.
264 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019
Vergiye Gönüllü Uyumu Etkileyen Sosyal Faktörlerin Vergi Tahsilat Oranları İle İlişkisi:
Doğu Karadeniz Bölgesindeki Seçilmiş İllerde Bir Araştırma
ÖZ YALAMA, G. ve GÜMÜŞ, E. (2013), “Vergi Kaçırma
Eğilimini Etkileyen Faktörler: Eskişehir’den Bulgular”. Uluslararası
Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, Cilt 9, Sayı: 20, ss. 77-97.
PEHLİVAN, O. (2015), Kamu Maliyesi, Celepler Matbaacılık,
Trabzon.
SARUÇ, N. T. (2003), “Vergi Etiğinin Vergi Kaçırma Üzerindeki
Etkisi: Deney ve Anket Yöntemiyle Yapılan Bir Araştırma”. Vergi
Sorunları, Cilt 176, ss. 156-166.
SARUÇ, N. T. ve SAĞBAŞ, İ. (2003), “Vergi Etiğinin Ölçümü:
Türkiye Üzerine Ampirik Bir Çalışma”. Afyon Kocatepe Üniversitesi
İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt 5, Sayı: 1, ss. 79-96.
SAVAŞAN, F. ve ODABAŞ, H. (2005), “Türkiye’de Vergi Kayıp
ve Kaçakçılıklarının Nedenleri Üzerine Ampirik Bir Çalışma”. SÜ İİBF
Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Cilt 10, ss. 1-28.
SERİNKAN, C. ve ERDOĞAN, M. (2017), “Vergi Bilinci Üzerine
Ampirik Bir Araştırma: Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi
Örneği”. MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 6, Sayı: 4, ss. 515529.
TAYTAK, M. (2010), “İlköğretim II. Kademe Öğrencilerinde
Vergi Bilincinin Tespiti: Ampirik Bir Araştırma”. Maliye Dergisi, OcakHaziran, Sayı: 158, ss. 496-512.
TORGLER, B. (2004), “Tax Morale in Asian Countries”, Journal
of Asian Economics, Vol. 15, No: 2, ss. 237-266.
TOSUNER, M. ve DEMİR, İ. C. (2007), “Toplumsal Bir Olgu
Olarak Vergi Ahlakı”. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Cilt 9, Sayı: 3, ss. 1-20.
TUAY, E. ve GÜVENÇ, İ. (2007), Türkiye’de Mükelleflerin
Vergiye Bakışı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Daire
Başkanlığı, Yayın No:51.
TÜRGAY, T. (2011), Kamu Gelirleri ve Vergi Politikaları, Kamu
Ekonomisi, Ed. Kökocak, A. Ekin Yayın, Bursa.
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/VI/GBG1.htm
adresinden alındı (05.01.2018).
http://www.tuik.gov.tr adresinden alındı (17.01.2018).
İktisadi ve idari Bilimler Sayısı
| 265
Özgür Mustafa ÖMÜR-Uğur BELLİKLİ
266 | Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt: 17, Sayı: 2, Haziran 2019