[go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu

flying car thesis

how made flying cars and driving

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ UÇAN OTOMOBİLLER Bitirme Tezi Abidin GÜN 2014010214081 Tez Danışmanı Prof.Dr. M. Bahattin ÇELİK Mayıs-2020 ii T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ’NDE BİTİRME TEZİ OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UÇAN OTOMOBİLLER Abidin GÜN 2014010214081 Tez Danışmanı Prof. Dr. M. Bahattin ÇELİK Mayıs-2020 iii KABUL VE ONAY Abidin GÜN tarafından hazırlanan “UÇAN OTOMOBİLLER” başlıklı bu tezin Bitirme Tezi olarak uygun olduğunu onaylıyorum. Prof. Dr. M. Bahattin ÇELİK Tez Danışmanı ………………………….. Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Otomotiv Mühendisliği Programında Bitirme Tezi olarak kabul edilmiştir. …/…/2020 Ünvanı, Adı SOYADI (Kurumu) İmzası Başkan: ……………………………….…………………………..(KBÜ) .………………. Üye:……………………………….………………………………. (KBÜ) ………………… Üye:………………………………..……………………………… (KBÜ) ………………… ..… /.… /2020 KBÜ Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulu, bu tez ile Lisans derecesini onamıştır. iv TEŞEKKÜR Çalışmamın planlanmasında, araştırılmasında, yürütülmesinde ve oluşumunda ilgi ve desteğini esirgemeyen tez danışmanım Sayın ÇELİK hocama ve bu yıl vefat eden rahmetli Prof. Dr. Bülent ÖZDALYAN hocama şükran borçluyum. v ÖNSÖZ 17 Aralık 1903’te Wright kardeşler tarafından yapılan ilk uçak ve 1885 yılında Mercedes Benz tarafından ilk motorlu taşıt (otomobil) patenti alınmasından sonra bu iki ayrı sektörde farklı tasarım ve yenilikler günümüze kadar süregelmiştir. Bugünün uçak ve otomobil teknoloji ve mantalitesi özellikle ikinci cihan harbi sonrasında ki soğuk savaş yıllarının eserleridir. Zaman ilerledikçe televizyon, sinema, dergi gibi görsel medyanın özellikle çizgi film ve animasyon ağırlıklı film, dizi yapımları uçak ve otomobil karışımı (uçan otomobiller) tasarımlara yer verilmiştir. Bunların dışında bazı firmaların, askeri faaliyet yürüten şirketlerin ve fütüristik tasarımların etkisi ile bu konu sürekli bir beklenti haline gelmiştir. Zaman zaman bazı örnekler yapılmış olsa bile bunlar seri üretime geçememiş ve beklentileri karşılayamamıştır. 2000’li yıllarda başlayan insansız hava araçlarının sivil kullanımda yaygın hale gelmesi, ülkelerin ve uluslararası örgütlerin egzoz emisyonlarına karşı yaptırımlarından dolayı elektrikli araç kullanımına yönelme ve trafik yoğunluğuna çözüm bulma gibi sebeplerden dolayı uçabilen otomobiller hakkında ar-ge çalışmaları ilerlemiştir. Bu tez çalışmamda uçabilen otomobiller hakkında yapılmış, yapılmakta olan ve yapılabilecek uygulamalar hakkında bilgi sunulacaktır. Ayrıca uçabilen otomobillerin ihtiyaç, altyapı, teknik gereksinimleri hakkında bilgi sunulacaktır. vi KISALTMALAR HP: beygir gücü anlamına gelir, 1 hp= 0,746 kw. KW: kilowatt saat anlamına gelir, 1 kw= 1.341 hp. Kg: SI birim sisteminde ağırlık birimi. RPM: dönen cismin 1 dakika başına 1 dönme. %: yüzde anlamına gelir. °: derece anlamına gelir. ILS: aletli iniş sistemi (uçaklarda kullanılan sistemdir). yy. : yüz yıl anlamına gelir. GPS: küresel konumlama sistemi. 3b: 3 boyut anlamına gelir. ISO: Uluslararası Standartlık Örgütü)'ün kısaltmasıdır. PiH: plug-in hibrit yani geçmeli hibrit anlamına gelir. MPH: bir saatte kat edilen mil. KPH: bir saatte kat edilen km. PPL: özel pilot lisansı. DESS: dinamik eğri stabilizatör sistemi. €: Avrupa birliğinin resmi para birimidir. ABD: Amerika Birleşik Devletleri. CAA: sivil havacılık idaresi. vii TABLO LİSTESİ Tablo 1 örnek pervane bıçak sayı karekteristiği ..................................................................... 6 Tablo 2 Hava araçları yaygın üretim standarları .................................................................... 12 Tablo 3 Hafif paraşütlü uçan otomobil değerleri .................................................................. 21 viii ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1 Yatay kalkış yapan otomobil ....................................................................................... 3 Şekil 2 Dikey kalkış yapabilen otomobil ................................................................................... 4 Şekil 3 Nasa’nın örnek kanat profili ......................................................................................... 5 Şekil 4 Aeromobil uçan otomobil .......................................................................................... 14 Şekil 5 Airbus fly car konsept ................................................................................................ 15 Şekil 6 Tf-x uçan otomobil .................................................................................................... 17 Şekil 7 Pal-v uçan otomobil ................................................................................................... 18 Şekil 8 Taylor aerocar ............................................................................................................. 20 Şekil 9 Hafif paraşütlü uçan otomobil ................................................................................... 22 ix ÖZET T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Tezin adı Türü Tez danışmanı Yazar Teslim tarihi Sayfa adedi Anahtar kelimeler Uçan Otomobiller Bitirme tezi Prof. Dr. M. Bahattin ÇELİK Abidin GÜN 2020 40 Otonom otomobiller, Uçan arabalar, Sürücüsüz otomobiller Globalleşen dünyada kişisel ve toplumsal taşımacılığın artması, fosil yakıtların tükenmesi aynı zamanda bu fosil yakıtların küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Hem trafik yoğunluğunu azaltmak hem de karbondioksit oranını azaltmak için temiz elde edilmiş enerjiye sahip elektrikli otomobiller kullanılmalıdır. Bu elektrikli otomobillerin kullanılması ve yaygınlaşması için gereken tüm imkanların sağlanabilmesi gerekir. Trafikte daha kontrollü ve daha hızlı kararlar alınabilmesini sağlayan, sürücüye ek olarak harici güvenlik sistemleri veya dahili donanımlar kullanılarak sürüş güvenliğini sağlamak için ihtiyaç duyduğumuz teknolojiler ve yapabileceğimiz teknolojiler sürücüye gerek kalmadan tamamen otonom araç kontrol sistemleri ve bu sistemlerin alt başlıklarının belirlenmesi. A noktasından B noktasına karayolu ulaşımı olmadan veya Karayolu ile devam ederken istenildiğinde ve uygun alan bulunduğundan otomobili uçabileceği yani hava yolu ile ulaşımını devam etmesi için gerekli olan tasarımlar. Otomobillerin uçabilmesi için fiziksel altyapı, ilave kontrol mekanizmaları ve Uluslararası düzeyde standartların belirlenmesi. Bu otomobillerin hayata kazandırdıkları avantaj ve dezavantajları. Kısacası bu tez çalışmasında yukarıda belirtilen elektrikli otomobiller, sürücüsüz otomobiller, otonom ve uçabilen otomobiller hakkında olacaktır. Tez konusunun uçabilen otomobiller olduğu için trafik problemleri, küresel ısınma, güvenlik sistemleri, yüksek hızda anlık görüntü işleyebilen ekran kartları gibi birçok konunun da bilinmesi ve anlatılması gerekir. Günümüze kadar uçabilen otomobillerle alakalı yazılan makale, dergi ve tezlerden yanı sıra imal edilen projeler, üniversite çalışmaları ve seri üretimler hakkında analizler sunulacaktır. Bunlarınla birlikte yapılabilecek tasarımlar, gelecekte olabilecek problemler ve çözümler hakkında olacaktır. x ABSTRACT T.C. KARABÜK UNIVERSITY FACULTY OF ENGINEERING AUTOMOTİVE ENGINEERING DEPARTMENT Thesis name Type Advisor Writers Submission date Total page Keywords Fly Cars Thesis Prof. Dr. M. Bahattin ÇELİK Abidin GÜN 2020 40 Autonom cars, Flying cars, Driverless cars Increased personal and social transportation, depletion of fossil fuels also cause global warming of these fossil fuels. To reduce traffic density and reduce the rate of carbon dioxide, electric cars with clean energy must be used. All the necessary facilities must be provided for the use and spread of these electric cars. The technologies we need and technologies that we can do to ensure driving safety by using external safety systems or internal equipment in addition to the driver, which enables more controlled and faster decisions in traffic. What are the necessary designs for the car to fly like an airplane when requested from the A-point to the B-point without the transportation of the highway or when going by the highway and since there is a suitable area. Physical infrastructure, additional control mechanisms and international standards for cars to fly. The advantages and disadvantages of these cars. In short, this thesis will be about electric cars, driverless cars and flying cars. As the thesis topic is flying cars, many issues such as traffic problems, global warming, security systems, graphics cards that can process high-speed snapshots should be known and explained. In addition to articles, journals and theses written about cars that can fly until today, analysis will be presented on the projects produced, university studies and mass productions. The designs that can be made with these will be about the problems and solutions that may occur in the future. xi İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY ............................................................. iv TEŞEKKÜR ....................................................................... v ÖNSÖZ ............................................................................ vi KISALTMALAR ............................................................... vii TABLO LİSTESİ ............................................................. viii ŞEKİL LİSTESİ ................................................................. ix ÖZET ................................................................................ x ABSTRACT ...................................................................... xi 1.GİR İŞ ............................................................................ 1 2. UÇAN OTOMOBİLLER İN GEREKSİNİM LER İ ..................... 3 2.1 Kalkış Sistemleri ................................................................................................ 4 2.1.1 Kanatlı kalkış Sistemleri ................................................................................. 4 2.1.2 Pervaneli kalkış Sistemleri .............................................................................. 6 2.2 Havada kontrol sistemleri ................................................................................... 7 2.3 Otonom ve Otopilot sistemi ............................................................................... 8 2.3.1 Otopilot nedir? ............................................................................................. 8 2.3.2 Otonom sürüş ............................................................................................... 9 2.4 Uluslararası standartlar ..................................................................................... 11 2.4.1 Uluslararası otomobil standartları.............................................................. 11 2.4.2 Uluslararası uçak standartları .................................................................... 12 2.5 Uçan otomobillerin emisyon etkileri ................................................................ 13 3. YAPILAN BAZI PROJELER ........................................... 14 3.1 Aeromobile uçan araba ..................................................................................... 14 3.2 Airbus vahana ................................................................................................... 15 3.3 Terrafugia tf-x uçan otomobil .......................................................................... 16 3.4 Pal-v Liberty ..................................................................................................... 17 3.5 Taylor aerocar ................................................................................................... 19 4. HAFİF PARAŞÜTLÜ UÇAN OTOMOBİL TASARIM I .......... 21 SONUÇ VE ÖNERİLER ..................................................... 23 KAYNAKÇA .................................................................... 25 ÖZGEÇMİŞ ...................................................................... 27 xii 1.GİRİŞ Trafik sıkışıklığı, insanların hayal kurma becerisi, artan nüfus ve artan taleplerin hızlı karşılanmayacak kadar hızlı genişlemesi gibi birçok sebeplerden dolayı Uçan otomobiller gündeme gelmiştir. Havacılık sektörü ile otomobil teknolojisinin harmanlayıp belirli kriterler içerisinde uçan otomobiller belki de geleceğin vazgeçilmez bir parçası olacaktır. Geçtiğimiz yüzyılda uçaklar ve seri üretilen otomobiller yaşam şeklimizi değiştirdi. Genel nüfus için uygun fiyatlı otomobiller şehirlerden uzak olmamızı sağladığı ve uçaklar uzak yerlere seyahat süresini önemli ölçüde azalttı. Bugün yüzyılda bu hayalim gerçekleşebileceğini görebiliriz. Bunu yapabilmek için gökyüzüne bakmalıyız. Bu tez çalışmasında uçabilen otomobillerin uçma dinamiklerini ve toplumsal etkisi üzerinde duracağız. Tarihsel sürece baktığımız zaman 1903 yılında ilk uçak okumaya başladıktan yaklaşık bir buçuk sene sonra uçan araba hayalini ortaya koyulmaya başlamıştır. Hatta kaza ile sonuçlanan birkaç örneği o yıllarda yapılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Ticari Marka Ofisinde çeşitli uçan arabalar için yaklaşık 80 patent bulunmaktadır. Bu modelleri bazıları uçmayı başardı fakat seri üretime başlayan da olmadı. Uçan otomobilleri fonksiyonlarına baktığımız zaman yolda hareket ederken kanatlarını açması veya helikopter gibi dikey kalkış yapabileceği pervaneleri yardımıyla havalanması ve havada belirli bir süre yol aldıktan sonra eğer istenirse havada sabit durabilmesi, en sonunda da iniş yapabilmeli. Uçaklarında bunun gibi süreçlerden geçtiği halde uçabilen otomobillerden farkı hafif olması, tekerlere harika vermemesi ve sadece uçmak için tasarlanmış olmalarıdır. Otomobillerinde uçaklar gibi kolaylıkla yapabilmeleri için normal otomobillerden farklı birkaç özellik daha sahip olmaları gerekir. Bunlar aerodinamik olarak çok belirgin ve katı özellikler olmakla birlikte hafifletilmiş karoseri tasarımlarına sahip olmaları gerekir. Otomobillerde kullan içten yanmalı motorların ve tahrik taşıma organlarının (vites kutusu, şaft, diferansiyel, aks) ağır olması ve verimlerinin çok düşük olması o otomobil için uçmasını zor hale getirmektedir. Havacılık sektöründe katı kuralları uygulanması ve bu uygulamalardan dolayı otomobil firmalarının bu konuya yıllar boyunca önem vermemesi ne sebebiyet vermiştir. Fakat Azalan petrol üretimi ve buna paralel olarak batarya teknolojisindeki gelişmeler elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasını sebebiyet vermesi ile uçabilen otomobiller elektrikli olma fikri daha cazip gelmiştir. Nitekim son yıllarda yapılan bazı ar-ge çalışmalarında özellikle elektrikli prototipler üzerinde durulmuştur. Aslında bu konu çok karmaşık ve kolay isimlendirilemeyen örnek yere sahiptir. Kimi tasarım otomobilin dikey kalkış yapabilmesini ve dikey iniş yapabilmesine sahibinden kimi tasarımlarda uçaklar gibi belli bir süre boyunca hızlandıktan sonra yatay kalkış yapıp daha sonra yatay iniş yapabilecek tasarımlara sahiptirler. Bazı prototipler de kanatları iç içe sığdır olabilecek şekilde tasarlanırken bazı prototipleri kanatlar geriye doğru veya aşağıya doğru kapandığı görülmektedir. Bu farklar tasarlanan otomobilin ağırlığına, ağırlık merkezine, uçabileceği mesafeye ve fiyatına göre değişir. 1 Uçabilen otomobillerin havada kontrol edilebilmesi kalkış esnasında ve iniş esnasında aynı anda birçok otomobilin kontrollü bir şekilde kaza yapmadan veya tekrar havalanabilmesi gibi problemleri ortadan kaldırabilmek için sürücülere ayrıca farklı eğitimler verilmesi gerekir. Toplumsal yaşam alanlarında bu tür otomobillerin kullanılabilmesi için gerekli yerlerin tahsis edilmesi gerekir. Uluslararası seyahatlerde veya deniz, okyanus, göl gibi farklı yerler için gerekli olan yasal süreçler ve hükümler olmalıdır. Bunların zorluğu tarihsel süreçte uçan otomobillerin seri üretimde veya satışında engellemelere sebebiyet vermiştir. Bu yüzden üretilmesi ve kullanılması yıllar geçtikçe özlem halini gelmektedir. 2015 yılında Avrupalı bir firma uçan otomobil yapmak için ar-ge geliştirirken test esnasında kaza yaparak uçan otomobiller ile alakalı konuyu gündeme getirmiştir. Özellikle otomobillerin hem havada hem de karada hareket ederken sahip olmaları gereken güvenlik sistemleri. Yolcuların, araç kullanan kişinin ve yayaların bunlardan nasıl etkileneceği bunların şehir planlamasına nasıl bir etki yapacağını analiz edilmesi sistemin kurulması için önemlidir. Bu tez çalışmasında otomobillerin uçması için gereksinimlerin neler olduğunu, kalkış ve iniş sistemlerinin çeşitlerini ve birbirlerinden farklarını ,Otonom hareket edebilmeleri onların ulusal ve uluslararası Standartları ve çeşitli hükümlerinin neler olması gerektiğine göz önüne alınmalı. Günümüze kadar yapılan uçan otomobil projelerini, ar-ge çalışmalarını ve prototipleri gözden geçirip daha sonra eksiklerden yola çıkarak örnek bir proje nelerdir. Neler yapılmalı diye göz gezdireceğiz. 2 2. UÇAN OTOMOBİLLERİN GEREKSİNİMLERİ Dünya üzerindeki tüm karayollarının birbiri ile bağlı, belli kurallar ve levhalar ile toplu bir kullanıma sahiptir. Uçan otomobillerin yaygınlaşması için yine aynı kurallara ihtiyaç vardır. Kaza olmaması, firmaların haklı rekabet içerisinde olması ve benzeri hususlar göz önüne alındığında uçan otomobillerin uluslararası örgütler tarafından kontrollü gelişmesi elzemdir. Fakat bazı ülkelerin belirli gölgelerinde veya eyaletlerinde uçan otomobillerin belirli frekans da kullanılmasına izin verilmektedir. Bazı açılardan uçan otomobiller hem kara hem hava yollarının kural ve normlarını kullanılması gerekir. İlerleyen bölümlerde bu konuya değineceğiz. Otomobil yerde hareket ederken Karayolları kurallarına göre havada hareket ederken Hava Yolları kurallarına uyulması gerekir. Bu anlamda bazı karışıklıklara sebebiyet verebilir. bunların oluşmaması için firmaların uçabilen otomobilleri yaparken uygulaması gereken standartları belirleyebilecek tasarımlar belirli periyotlar içerisinde tüm dünyada uçabilen otomobilleri ortak standartlar haline gelecektir. Yolda hareket ederken istenildiğinde veya belirli konfigürasyonları sahip olduğundan otomobili uçak gibi hazırlanabilmesi ve yolla hareket etmeden oturduğu yerden helikopter gibi havaya kalkması aslında prensip olarak birbirinden farklıdırlar. Firmaların geliştirdikleri ar-ge çalışmaları ve tasarımlar Bu kuralların oluşmasında önemli bir yer tutar. Aşağıda gösterilen 2 görseller bu tasarımların farklılıklarını ortaya koymaktadır. Şekil-1 ve şekil-2 de bulunan Uçan otomobil örnek tasarımları birbirlerinden farklı olması farklı standartlar gerektirdiğinin önemli birer kanıtlarıdır. Şekil 1 yatay kalkış yapabilen otomobil 3 Şekil 2 dikey kalkış yapabilen otomobil Euro Ncap testlerinde gösterildiği üzere otomobillerde Belli başlı bazı kaza simülasyonları yapılır. Bu simülasyonlar da otomobilin yayaya vereceği hasar ve otomobil içindeki şoförü alabileceği hasar ile alakalı bir puanlama yapılır. Aynı puanlama Amerika Birleşik Devletleri'nde ve bazı diğer uluslararası örgütler tarafından yapılmaktadır. Bu testlerde Otomobilin önden çarpması, yandan çarpması gibi simülasyonlar yapılır. Uçabilen otomobillerde de bu tür testler güvenlik açıklarının bulunması için gereklidir. 2.1 Kalkış Sistemleri 2.1.1 Kanatlı kalkış Sistemleri Uçan otomobillerden bağımsız olarak bir nesnenin havaya kalkması için gerekli birkaç parametre vardır. Nesnenin yukarı kalkma hareketi nesnenin ağırlığından daha fazla olması gerekir. Yani yerçekimi ivmesini yenmesi gerekir. Yerçekimi ivmesini yenmek için kanada veya bir pervaneye ihtiyaç duyulur. Aslında pervanelerin bıçakları kanat gibidir. Pervane ve kanatların dünya üzerinde belirli standartları vardır. Uçaklarda motorun itme karakteristiğine ve ağırlığına göre belirli kanat profilleri vardır. Bu kanat profilleri Yıllar içerisinde standart hale gelmiştir. Örnek olarak Nasa’nın belirlediği bazı kanat profilleri şekil 3 de gösterilmektedir. Uçağın ağırlığını yenip havalanması için düz bir zeminde belirli bir hıza çıkması gerekir. Kanat yüzeyinde oluşan hava sirkülasyonu ile kanat üstünde düşük, kanat altında yüksek hava basıncı oluşur. Böylece havalanmaya başlar ve havada ağırlığı değişmediği sürece uçak itme gücü artıkça daha da yukarıya çıkar. İtme gücü düştüğü zaman uçak inişe geçer. 4 Şekil 3 Nasa’nın örnek kanat profili Uçaklarda olduğu gibi otomobilin de uçabilmeleri için eğer kanatlı ve belirli bir mesafe hareket ettikten sonra kalkması için yine aynı kanat profillerine sahip olmaları gerekir. Prensip olarak benzer olsa da otomobilin aynı zamanda yerde hareket esnasında eni ve boyu kısmen sınırlıdır. Bunun sebebi otomobilin trafikte de olacağından. Hem uçması için gereken kanat uzunluğuna sahip olması hem de yerde hareket kabiliyetini sınırlandırmaması için kanatların katlanabilir veya esneyebilir olması gerekir. Bazı örneklerine baktığımızda malzeme yorulmasının en aza indirmek ve uçuş güvenliğini sağlamak için yekpare kanat ve arkaya doğru katlanır. Ayrıca daha az parça olması ağırlığını da azaltır. Uçan otomobile kanat takıldığı zaman otomobilin en ve boyunda artış olacağından güvenlik zafiyetine neden olur. Bunun oluşmaması için de ayrıca küt tasarımlardan kaçınılması gerekir. Uçak kanat uçlarında türbülansını azaltmak için kanat tasarımı değişir. Winglet denilen ve vorteks şeklindeki bu parçalar günümüz uçakları için olmazsa olmaz parçalardır. Uçan otomobilin kanadında da olması istenirse tasarım olarak yer kaplamasına sebep olur. Otomobilin havada hareketini sağlaması için pervane veya turbojet gibi itki sistemi gerekir. Tasarımsal olarak itki sisteminin ikili olması halinde kanat üzerinde olması ve mümkün oldukça kandın orta kısmında olması istenir. Böyle bir tasarım otomobilin yerde hareketini kısıtlar. Kanatlar uzun olduğunda atalet momentleri artar. Atalet momentinin artması havada kontrolün daha sağlıklı olmasını sağlar. Bütün detaylar değerlendiğinde otomobilin havada en az yakıt tüketimi ve uçması istenilip aynı zamanda yerdeyken kolay manevra yapabilmesi gerekir. Kanat yüzey alan artışı gibi detaylar tasarımlara göre değişiklik gösterir. 5 2.1.2 Pervaneli kalkış Sistemleri Helikopterler ve dronlar gibi dikey kalkış yapabilen hava araçlarında havadan tutunabilmesi ve hareket edebilmesi için pervaneleri ihtiyaç duyarlar. Pervane bıçakları prensip olarak uçak kanatlarına benzerler. Kanatlar sabittir üzerine gelen havayı kanadın üst ve alt yüzeylerine göndererek basınç farkı oluştururlar. Pervane bıçaklarının da alt ve üst yüzeyleri havayı iki ayrı parçaya bölerek basınç farkı oluşturur. Pervane döndüğünde önünde bulunan havayı arkasına hızlı bir şekilde gönderir. Dikey kalkış yapan hava araçlarında bu pervanelerin dönmesiyle yukarıda bulunan hava aşağıya gönderilir. Böylece hava aracı havada tutunur veya hareket eder. Pervanelerin dönüş hızı değiştirilerek veya bıçaklarının açıları değiştirilerek hava aracının hızını ve yüksekliğini ayarlanabilir. Ayrıca dikey kalkış yapabilen hava araçlarında pervanenin yönü değiştirilerek kızı havada tutulması hatırla bilir ve azaltılabilir. Hava aracının ağırlığı ve hızına göre pervanenin dış çapı tasarlanır. Genel olarak 1 beygir (hp) motor gücünün 2 kg kaldırma kuvveti sağlar ve pervanelerin en verimli çalışma aralığı 2500 ile 3000 devir/dakika (RPM) arasındadır. Bu değerler pervane bıçak sayılarına ve çaplarına göre değişir. Tablo 1 de görüldüğü üzere bıçak uzunluklarına göre ve bıçak sayılarına göre kaldırma kuvvetleri lineer artmaz. Pervane seçimi çok farklılık gösterir. Tablo 1 örnek pervane bıçak sayı karakteristikleri Helikopterler veya dronlarda olduğu gibi eğer otomobilin dikey kalkış yapılması isteniyorsa pervane kullanılır. Pervane kanatlara göre uçan otomobiller için kolaylık sağlar. Daha az yer kaplar ve malzeme yorulması ve güvenlik açısından avantajlıdır. Kanatlı hava araçlarında kanatlar kaldırma kuvvetini sağlar. Araç hız aldıkça kaldırma kuvveti artar. Aynı zamanda pervaneye ihtiyaç duyar. Fakat bu pervaneni sadece yatayda hareket etmesi içindir. Sadece pervaneli hava araçlarında ise yatay ve düşey hareketi pervane sağlar. Düşey hareket ve havada tutunma için pervanenin ihtiyaç duyduğu kaldırma kuvveti en az aracın ağırlığı kadar olması gerekir. Bu yüzden uçan otomobil tasarımlarında daha az tercih edilir. Hatta bazı 6 melez küçük hava araçlarında pervaneye binen kaldırma kuvveti yükünü azaltmak için pervane kullanılır. 2.2 Havada kontrol sistemleri Otomobili uçarken yön vermek direksiyon ile mümkün değildir. Uçaklarda bulunan kanat uçlarındaki parçalarla veya helikopterlerde bulunan pervanenin açısının değiştirerek yön verilebilir. Genel itibarla otomobil havalandıktan sonra tekerlere iletilen tahrik gücünün tamamen kesilmesi ve kaldırma sistemine aktarılması gerekir. Otomobilin havada kontrolünün kolay olması için atalet momentinin yüksek olması istenir. Çünkü ağırlık olarak hafif hava araçlarına benzer oldukları için ani hava boşluklarına karşı koymaları daha zor olacaktır. Otomobillerin yerde hareketlerinin dengeli olmaları için ön ve arka tekerlere inen ağırlık dağılımları %50-50 olması istenir. Bazı durumlarda bu dağılım değişir. Uçan otomobil tasarlarken ağırlık dağılımı kesinlikle %50-50 olması lazım. Yakıt tankı konumu iyi ayarlanmalı ki havada yakıt azalmaya başladığında ağırlık merkezi değişmemesi. Otomobilin yerde iken havada kontrol edilmesi için hazırlanması gereken sistemler:     Kalkışa geçmeden aerodinamik açıdan otomobilin savrulmaması için küt veya açık yerler varsa kapatılmalı. Pervaneler ve varsa kanatlar uçma pozisyonuna getirilmeli. Direksiyon sistemi tekerleri kontrol etmekten çıkarılıp uçma ekipmanların hareketine sağlamalıdır. Eğer tekerleklere sağlanan tahrik sistemi ile havada itme sisteminin güç kaynakları aynı ise tekerleklerden ayrılmalı. Havada bazı ekipmanları kullanması gerekmez. Bunların kapatılması veya yerde iken kullanılması çok önemli değilse eklenmemesi otomobilin uçmasını ve verimini artırır. Bular:        Uçuş esnasında otomobil yan aynaları hem ses emisyonu hem de aerodinamik açıdan dezavantajlı olacağından kapatılmalı. Akslara baskı olmadığı zaman süspansiyon açılır ve tekerler askıda kalır. Bu durum otomobile önden bakıldığı zaman yüzey alanını artırdığı için dezavantajlıdır. Uçuş esnasında aktif süspansiyon var ise gerdirilmeli. Rüzgarın etkisiyle tekerlekler dönebilir veya kalkıştan sonra teker dönmeye devam eder. Bu dönme hareketi uçağın dengesini bozabilir. Yükseğe çıktıkça oksijen seviyesi düşeceği için içten yanmalı motorların emme basıncı azalır ve verimi düşer. Bu yüzden sübap mekanizması ayarlı olmalı. Araç elektrikli ise yükseğe çıkıldıkça havanın soğumasıyla batarya kapasitesi azalır. Bu nedenle batarya içi sıcaklık koruma sistemi entegre edilmeli. Uçan otomobillerin aerodinamik açıdan daha uygun olmaları için boylarının uzun olması önemlidir. Dikey kalkış yapan otomobillerde havada tutunmanın daha dengeli olabilmesi için tüm pervanelerin eksenleri birbirlerine 0.5° ile 1° çakışık olmalıdır. 7 2.3 Otonom ve Otopilot sistemi Uçan otomobillerin kolay yönlendirilmesi için ayrıca otonom veya otopilot entegere edilebilir. Özellikle otopilot sayıca çok fazla olabilecek uçan otomobil trafiğini azaltmaya yönelik gereklidir. 2.3.1 Otopilot nedir? Otomatik pilot ya da İngilizcesi ile autopilot, aracın hidrolik, mekanik ve elektronik sistemlerini kullanarak uçağı sadece belirli şartlar altında yönlendiren yazılım aracıdır. Uçuş planını takip edebilen bu sistem, hız ve yüksekliğin yanı sıra uçağın burnunun baktığı yeri (heading) de sabitleyebilir. Pilotlar, kalkış ve iniş noktaları dışında çoğunlukla uçağı otomatik pilot tarafından kontrollü olarak yönlendirir. Yolcu uçakları ve kargo uçakları otopilot sisteminin en sık kullanıldığı taşıtlardır.  Otopilot Ne İşe Yarar? Otopilot, uçaklarda kalkış hariç diğer çoğu kontrol mekanizmasında rol alabilir. Genel olarak uçağın ağırlık merkezi etrafındaki hareketini denetler ve uçağı güvenlik parametrelerine göre yönlendirir. Uçuş öncesinde hazırlanan rota verisi bu yazılıma yüklenir. Pilot tarafından görev verildiği andan itibaren de bu rota dahilinde uçağı kontrol eder. Uçaklar; tek eksenli, iki eksenli ve üç eksenli olmak üzere üç farklı tip otomatik pilot yazılımlarına sahip olabilir. Yeni nesil hava araçları, geliştirilmiş üç eksenli otomatik pilotlar ile yönlendirilebilir. Bu tür oto pilotlar, dönüş ve yatış hareketleri ile beraber dümeni kontrol ederek sapma hareketini yönlendirebilir. Modern sistemlerde klasik uçuş manevralarının çoğunu otomatik pilot gerçekleştirebilir. Tırmanış uçuşu ve alçalış uçuşu ise çok uç durumlar dışında pilotlar tarafından yönlendirilir. Otomatik pilot, tüm işlemleri pilotun komutları doğrultusunda gerçekleştirir.  Otopilot Ne Zaman Devreye Girer? Otomatik pilot, kalkıştan bir süre sonra devreye girer ve inişten bir önce kapatılır. Bunun dışında yardımcı pilot olarak pilotun görüş alanının azaldığı ya da uçuş sisteminin arızalandığı noktalarda da pilotun kontrolünde olmak üzere devreye girebilir. Bu yazılımın yetkileri uçaktan uçağa göre değişebilir.  Otomatik Pilot, Bir Uçağı İndirebilir mi? Gerekli komutlar doğrultusunda uçağı indirebilir. Buna otomatik iniş sistemi denir. Uçak zorlu şartlar altında iniş yapmaya çalışıyorsa -örneğin görüş açısını tamamen kapatan sis gibi bir durum varsa- ILS (Instrument Landing System) yardımı ile uçağın inişi, belirli güvenlik parametreleri doğrultusunda gerçekleştirilir. Bu tür durumlarda uçağın diğer sistemleri ile birlikte hareket eden oto pilot, kokpit ekibinin kontrolünde inişi sağlar. 8 2.3.2 Otonom sürüş Otonom, kelime anlamı olarak herhangi bir birimin otomatik olarak kendini yönetmesi olarak ifade edilebilir. Otonomu insan vücudunun kendi kendine çalışmasına benzetilebilir ve bu durum teknolojiye entegre edilmiş olarak düşünülebilir. Örneğin sahip olduğu çeşitli sensor yardımıyla çevresini algılaya bilmek için insan müdahalesine ihtiyaç duymadan bağımsız bir şekilde hareket edebilme yeteneğine sahip otomobillerden bahsedilebilir. Navigasyon yardımıyla kendi kendine gidebilme becerisine sahip olan bu araçlar insanlık için bir devrim niteliğinde. Bu yüzden bu kadar ilgi çekiyor ve otonom, insanlar tarafından meraklı bir şekilde takip ediliyor. Son bulgulara bakılacak olursa insanlık bu merakı sonucu vermiş olduğu emeğin karşılığını almış durumda.  Tarihsel Süreci Otonom araçların tarihi 20. yy. başlarına dayanıyor. Detaylı olarak bir inceleme yapılacak olursa da 1920-1930 yıllarında gözlerden kaçmaması gereken gelişmeler oldu. Bu yıllardan otonom araçların müjdesi insanlığa haber edilmişti. Kendi başına seyir halinde gidebilme becerisine sahip ilk araç modelleri 1980’li senelerde ortaya çıkmıştı. Bunlardan ilki 1984 senesinde Carnegie Mellon Üniversitesi’nin yapmış olduğu Navlab ve ALV projelerinin katkılarıyla hayat buldu. Bu projeyi 1987 senesinde Mercedes-Benz firmasının ve Bundeswehr Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği Eureka Prometheus projesi izledi. Daha sonra bu iki aracın yanı sıra onlarca şirket binlerce otonom otomobiller üretti. Bu otomobillerden bazıları günümüzde bazı ülkelerde trafiğe çıkmış durumda. Hatta günümüze bakacaksak olursak daha çarpıcı iddialar var. Elon Musk, 2019 yılının sonlarına doğru 1 milyon sürücüsüz taksinin yollarda olacağı iddiasında bulundu.  Otonom Araçların Özellikleri Radar sistemiyle özelliği otonom araçların radarları yakın objeleri algılamak için üretilmiş bir ürün olma özelliği taşıyor. Arka tamponda yer alan kaza önleyici sistemler sayesinde sürücüye alarm sinyali vermeyi aracın kör noktasında bir obje algıladığı zaman ihmal etmiyor. Bir diğer özelliği ise şerit takip ederken sağladığı kolaylık. Ön cama yerleştirilen kameralar vasıtasıyla yol yüzeyi, yol kenarları ve şeritler üçlüsü arasındaki bağıntı kontrastı algılayıp şeritleri tanıma amacıyla tasarlanıyor. Otomobil bulunduğu şeridi sürücünün bilgisi dışında terk ederse direksiyona gönderilen kısa süreli titreşimler sayesinde sürücüyü uyarılıyor ve olası bir kaza engellenmiş oluyor. Ayrıca lidar özelliği Google’ın aracında kullanılan Velodyne araç üstü Lidar sistemi 64 lazerin 900 rpm (rotation per minute, dönme sayısı/dakika) ile araca 360-derecelik bir nokta bulutu görüntüsü almasına yardımcı oluyor. Başlıca diğer fonksiyonlardan bahsedilecek olursa bunlardan biri olarak kızılötesi kamerayı sayabiliriz. Gece görüşü sistemleri sayesinde gözle görülemeyen ve yansıması yapılamayan kızılötesi ışıkları yola yönlendiriliyor ve ön cama monte edilmiş alıcılar sayesinde bu ışık algılanarak araç içi ekran tespit edilmiş, muhtemel objeleri yansıtılmış oluyor. Geriye kalan üç özellik de stereo kameralar, GPS/Atalet 9 Ölçüm Ünitesi ve tekerlek kodlayıcılar olarak ifade edilebilir. Stereo Kameralar en başta bahsedilen ön cama monte edilen kameralar aracılığıyla aracın önünde bulunan yolun gerçek zamanlı 3b görüntülerinin çıkarılmasını bu sayede yayaların sahip olduğu konumdan ve yürüme hızından yola çıkarak ilerleyen sürede nerede olabileceğinin tahmininin yapılmasına olanak sağlıyor. Olası bir çarpışmanın yani kazanın önüne geçiliyor. GPS/Atalet Ölçüm Ünitesi de araçta bulunan sensörler sayesinde işlevini gerçekleştiriyor. Aracın nereye gideceği, nerede bulunduğu bilgisi bu sensörler yardımıyla öğreniliyor. Son olarak da bakılacağı üzere tekerlek kodlayıcılarından bahsetmek mümkün. Tekerlekte yer alan bu kodlayıcılar aracın hızını ölçerek sürücüye bilgi aktarıyor. Böylelikle tüm bunlar değerlendirilecek olursa araçların birçok temel görevi otomatik bir biçimde bilimin ışığında hata payı en az olacak şekilde yapılması sağlanmış oluyor.  Neleri Kolaylaştırdı? Otonom özelliği barındıran araçlar insan hayatını kolaylaştıran birçok etkiye sahip. Örneğin araçlarda bulunan bazı işlerin otomatik olarak gerçekleşmesi kazaları önleyici bir etkiyi içinde barındırıyor. Şerit takip özelliği olası bir şoför dikkatsizliği sonucu oluşan şerit değişikliğinden kaynaklı oluşabilecek bir kazayı önleyebilir. Araçta bulunan radar sistemi sayesinde artık park yapmak sürücüler için basit. Dijital kameralar sayesinde aracın çevresini görebilen sürücüler aynı zamanda kör noktalar dahil her noktada bulunan cisimleri de görmüş oluyor ve sürücü kazasız bir park yapıyor. Bunlar avantajlar olarak öne çıkarken ek olarak da eklenecek etkiler mevcut. Araç sektöründe ayrı bir parantez açılmasının öncüsü olan otonom özellikli araçlar gün gittikçe de yayılarak gelişiyor. Bu noktada en önemli şey bu değişimden en iyi şekilde yararlanıp bu değişimi daha ileri taşıyabilmek.  Otonom Dezavantajları Her teknolojik ürün ilk olarak getireceği avantajlarla dikkatleri üzerine çekiyor fakat unutmamak lazım ki en güzel bir buluş bile beraberinde dezavantajlar getirebilir. Bu noktada en elzem nokta otonom özelliğinin iyice gelişip yayılmasından sonra oluşabilecek durumlar. Örneğin bunca otomatik özellik hayata geçtikten sonra daha da geliştiği bir varsayılsın. Otomatik yapılardan sonra şoförlere gerek kalmadan kendi kendini kilitleyip açabilen sonrasında da sürüşü gerçekleştiren araçların olduğunu ve bu araçların çok yaygın biçimde kullanıldığını düşünmek şüphesiz bütün şoförleri tedirgin eder. Böyle bir durumda şoförlerin işlerinden olacağı ve hizmet sektörünün de bundan büyük şekilde etkilenebileceği söylenebilir. Buradan da biraz daha beyin fırtınası yapılırsa bu otonom özellikler robotik de başka alanlara yayılabilir. Tabii etkilenebilecek sektörler sıralanabilir hatta bunlar şu an hayal de gelebilir fakat yıllar önce de günümüzde bulunan teknoloji harikası ürünler bir hayaldi. Çok yakın bir gelecek için bir yaygınlaşmadan söz edilmese dahi bundan 40 50 yıl sonra robotlaşmanın ve otomatikleşmenin yaygın olduğu bir hayat görmek hiç de sürpriz olarak algılanmamalı. 10 2.4 Uluslararası standartlar Uçabilen otomobillerin kullanılması ve yaygınlaşması için kurallar gerekir. Seri üretime geçerken standartlar gerekir. Bu yüzden standartlar çok önemlidir. Şimdiden gelecekte uçan otomobiller için hangi standartlar olacağını bilemeyiz fakat nasıl bir yol izleneceği az çok bellidir. Otomobilin yerde hareketi için standart otomobil kuralları ve havada ise uçak standartları olabilir. 2.4.1 Uluslararası otomobil standartları Otomotiv endüstrisi ile ilgili en yaygın standartlar şunlardır:  IATF 16949: Müşteri ve düzenleyici otorite gereksinimlerini karşılamak veya aşmak için üretilen ve sürekli geliştirilen güvenli ve güvenilir ürünlerin üretimini desteklemek için otomotiv endüstrisi ile çalışılır. Otomotiv endüstrisi için üretim yapan çoğu kuruluşun, Uluslararası Otomotiv Görev Gücü (IATF) tarafından geliştirilen IATF 16949 sertifikasına sahip olması gerekmektedir.  ISO 9001: IATF 16949 kendi kendine yeterli bir kalite standardı olarak tasarlanmadığı için, bunun yerine kapsamlı bir KYS ile birlikte en iyi şekilde çalıştığı için, ISO 9001 sertifikası, müşteri memnuniyetinde iyileşme göstermek isteyen otomotiv şirketleri için büyük bir anlam ifade ediyor. Maliyetler, paydaş ilişkileri, yasal uyumluluk, risk yönetimi, iş bilgileri ve yeni iş çekimleri.  ISO 14001: Çevre yönetim sistemleri - veya EMS için uluslararası standart olarak ISO 14001, dünya çapında 250.000'den fazla kuruluş için birincil EMS sertifikasıdır. Çevresel etkisinin tüm yönlerini yönetmek ve olumlu bir şekilde kontrol etmek isteyen herhangi bir işletme için küresel standart olan ISO 14001 sertifikası, işletmenizin çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliği konusunda ciddi olduğunuzu göstermenin kanıtlanmış bir yoludur.  ISO 45001: Otomotiv üreticileri, güvenilir ürün ve hizmetler sunmanın yanı sıra, çalışanlarına ve ziyaretçilerine güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sağlamak için sürekli çaba göstermelidir. Şirketlere hastalık, yaralanma ve - en kötü senaryolarda - ölümle sonuçlanabilecek faktörleri kontrol etmek ve ortadan kaldırmak için bir çerçeve sağlamak nihai hedefiyle, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği sertifikasını almak, herhangi bir kuruluşun üst yönetiminin desteklemesi için ihtiyatlı bir harekettir. 11 2.4.2 Uluslararası uçak standartları Hava araçlarının üretim standartları otomotivden farklı olarak iniş ve kalkış sistemleri farklılıklarından dolayı daha kapsamlıdır. Uçan otomobillerin en belirgin özellikleri uçaklara benzerdir. Hava araçları endüstrisi ile ilgili en yaygın standartlar tablosu: Tablo 2 Yaygın hava araçları üretim standarları ALT KOMİTE ALT KOMİTE ADI YAYINLANAN STANDARTLAR ALT STANDARLAR ISO/TC 20/SC 1 Havacılık ve uzay elektrik gereksinimleri 62 4 ISO/TC 20/SC 4 Havacılık bağlantı elemanları 92 14 ISO/TC 20/SC 6 Standart atmosfer 8 0 ISO/TC 20/SC 8 Havacılık ve uzay terminolojisi 22 0 ISO/TC 20/SC 9 Hava kargo ve yer ekipmanları. 69 4 ISO/TC 20/SC 10 Havacılık ve uzay sıvı sistemleri ve bileşenleri 80 13 ISO/TC 20/SC 13 Uzay veri ve bilgi aktarım sistemleri 86 18 ISO/TC 20/SC 14 Uzay sistemleri ve 172 operasyonları 40 ISO/TC 20/SC 16 İnsansız uçak sistemleri 3 12 ISO/TC 20/SC 18 Malzeme 6 2 12 2.5 Uçan otomobillerin emisyon etkileri NASA, Boeing ve Airbus dahil olmak üzere birçok şirket, uçan arabaların elektrikli versiyonlarını geliştirmek için yarışıyor. Teknoloji, gösteriden kabaca beş yıl ve konuşlandırmadan 10 yıl uzaklıktadır. Michigan Üniversitesi ve Ford Motor’nun araştırmasına göre, bir kez gerçeğe dönüştüklerinde, uçan elektrikli arabalar, belirli uygulamalarda geleneksel arabalardan çok daha az sera gazı emisyonu üretecek. Özellikle, Salı Nature Communications dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, uçan elektrikli otomobiller, yolcularla tamamen yüklendiğinde ve uzun mesafelerde seyahat ederken çok daha sürdürülebilir bir seçenek olacak. Resmi olarak elektrikli dikey kalkış ve iniş uçakları veya VTOL'ler olarak bilinen uçan elektrikli arabaların tasarımı şirkete göre değişir. Ancak genel olarak, bir araba ve iki veya daha fazla elektrikli pervanesi olan bir uçak arasındaki bir artıyı andırırlar. Bazıları 150 mil / saat hıza çıkabilir. Araştırmacılar, şirketlerin kamuya açık verilerini kullanarak, uçan elektrikli otomobillerin enerji kullanımını ve emisyonlarını geleneksel otomobillerin emisyonlarıyla karşılaştırdı. Uçan elektrikli otomobillerin, 100 kilometre veya yaklaşık 62 mil boyunca bir pilot taşırken geleneksel arabalara göre% 35 daha düşük sera gazı emisyonlarına sahip olacağını buldular. Uçan elektrikli arabalar, aynı mesafedeki bir yolculuk için bir pilot ve üç yolcu ile tamamen yüklendiğinde daha da iyi çalıştı. Bu senaryoda, geleneksel arabalara göre% 52 daha düşük sera gazı emisyonlarına sahip olacaklardı. Verimlilik açısından, araştırmacılar uçan elektrikli otomobillerin kalkış ve iniş için önemli enerji kullandıklarını, ancak seyir sırasında oldukça verimli olduklarını keşfettiler. Bu, daha uzun yolculuklarda genel olarak en verimli oldukları anlamına gelir. Keoleian, ekibinin uçan elektrikli otomobillerin en iyi şekilde uygulanmasının uzun mesafelerde birden fazla yolcu taşıyan bir hava taksi hizmeti olacağı sonucuna vardı. Böyle bir hizmet, yoğun trafik sıkışıklığı veya dolambaçlı yolların olduğu bölgelerdeki araba yolculuklarının yerini alabilir. Örnek olarak, Keoleian Detroit'ten Cleveland'a araba yolculuğuna baktığımız zaman Darboğazlara ek olarak, rota Erie Gölü çevresinde bir sarma yoluna sahiptir. Nihayetinde, Keoleian, elektrikli araba uçmak gibi yeni teknolojilerin, yakın zamanda güç sektörünü ülkenin en büyük gezegen ısınma emisyonu kaynağı olarak aşan taşımacılık sektörünün karbonsuz olmaya yardımcı olabileceği aşikar. Sonuç olarak uçan otomobiller A noktasından B noktasına yolcu taşınırken o aralıkta yerde yol kavislerinin havada olmaması verimini ve sabit hıza imkan tanımasından dolayı emisyon açısından daha avantajlıdır. Buna ek olarak eğer otomobil elektrikli olursa ayrıca elektrikli motorların her devir bandında yaklaşık aynı tork eğrisine sahip olması uçan otomobilin verimini katlar. Verimin artırılmasına ayrıca dikey kalkış yapan otomobiller yerine yatay kalkış yapan otomobil tercih edilmesi daha iyi olur. Ses emisyonu da ayrıca bir problem olarak görülmektedir. Uçan otomobillerdin irtifa almasıyla ve sayılarının artmasıyla ses emisyonu artar. 13 3. YAPILAN BAZI PROJELER 3.1 Aeromobile uçan araba Kanatları arkaya doğru katlanan bu model yaklaşık 1990’lı yıllardan başlayan bir ar-ge çalışmasıdır. Günümüze kadar 4 ayrı prototip geliştirilmiş ve son prototip 2017 yılından beri üzerinde çalışılmaktadır. Avrupalı üreticiler tarafında yapılması özellikle uçan otomobiller için standartların belirlenmesi için kilit nokta halindedir. Tasarım olarak uçan otomobile prensibine önayak olan bir model, ancak AeroMobil uçan araba son tasarım haline gelmedi. AeroMobil 3.0 prototipi tanıtımı önde gelen Viyana Öncüleri Festivali'nde yapıldı. Uçuş dinamikleri ve güvenlik katsayıları test edilmek için üzerinde uğraşılıyor. AeroMobil ilk olarak geçen yıl 2.5 sürümüyle göklere çıktı. Şirketin yaptığı açıklamaya göre, yeni sürüm, 2.5 sürümünün yayınlanmasından sonraki 10 ay içinde geliştirilmiş ve üretilmiştir ve "son ürüne çok yakındır". Yeni prototip Klein ve şirketin diğer kurucu ortağı Juraj Vaculik tarafından tasarlandı. Ağırlıklı olarak nihai ürün için kullanılacak malzemelerden üretilmiştir ve mevcut tüm ana özelliklere sahiptir. Bunlar arasında aviyonik ekipman, otopilot ve gelişmiş bir paraşüt dağıtım sistemi bulunmaktadır. Şekil 4 Aeromobil uçan otomobil AeroMobil, normal şehir park yerlerine park edilebileceğini zaman aracı boyut olarak bir limuzinle veya büyük bir lüks sedanla aynı görünüyor. Kalkış mesafesini kısaltan ve verimliliği artıran engebeli arazide ve değişken açılı kanatlarda inmesine ve inmesine izin veren sağlam bir süspansiyona sahiptir. Ayrıca düşük bakım maliyeti olduğu söylenir ve standart benzinle çalışır. AeroMobil 3.0 için birincil kullanım, nihai performansını, özellik setini ve özelliklerini test etmek ve iyileştirmektir. Bu Ekim ayından bu yana gerçek uçuş koşullarında test edildi ve düzenli bir uçuş test programına girdi. Slovakya Ultra Hafif Uçuş Federasyonu 14 tarafından onaylanmış olmasının yanı sıra, AeroMobil 3.0, hem otomobil hem de hafif spor uçağı olarak AB'de sertifika alabilecek şekilde tasarlanmıştır. 8 Mayıs 2015'te AeroMobil 3.0 prototipi, Janíkovce (LZNI) yakınındaki bir test uçuşu sırasında Nitra Havalimanı'nda düştü. Uçak dönmeye başladı ve balistik paraşüt konuşlandırıldı. Pilot Stefan Klein, bel ağrısı şikayeti ile ambulansla hastaneye gönderildi, ancak daha sonra ciddi bir problem yaşamadı. Mavic Air, ileri gövdeye darbe hasarı verdi. Şirket, tasarımın geliştirilmesinin devam edeceğini belirtti. Haziran 2015'te şirket yeni bir prototip geliştirildiğini belirtti. Bu kaza aynı zamanda uçan otomobillerin güvenliği ile alakalı şüpheleri üzerine çekti. Aeromobil tasarımı şekil 4’de görüldüğü üzere tamamlanmış ve uçabilir haldedir. Fakat güvenlik katsayısı gibi standartların belirlenmesi ve uçacağı ülkelerin havacılık kanunlarına uyması için tasarımı devam etmektedir. 3.2 Airbus vahana Airbus bir süredir Vahana uçan otonom araç projesinden duruyor , ancak Cenevre Otomobil Fuarı'nda Italdesign ile ortaklaşa oluşturulan bir konsept tasarımı sergiliyor bu tasarım son hali değildir. Gösteri aracı modüler işlevsellik sunar, yani hem yerde hem de havada çalışır ve Airbus bunun artan kentsel trafik sıkışıklığı sorununa potansiyel bir cevap olduğunu düşünmektedir. Kısacası otomobil iki parçadan oluşmaktadır. Ana gövde yerde hareket ederken aks kısmını kullanır. Havalanması için de pervane modülünü kullanır. Böylece toplamda 3 parçadan oluşur. Şekil 5 airbus fly car konsept Gördüğünüz gibi, tasarım duyarlılıkları açısından uygun bir bilim kurgu ama pratiklik göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Konsept araç, talep üzerine çağrılabilen bir ağ oluşturmak için diğerleriyle birlikte çalışacak ve yolcular mobil cihazlarında bir uygulamadan yola çıkacak şekilde tasarlanmıştır. Kapsül tabanlı tasarım, zemin veya hava nakil modüllerine bağlanabilir ve müşterilerin tercih ettikleri taşıma yöntemini belirtmelerini sağlar. Ayrıca, maksimum verimlilik için mevcut diğer taşıma yöntemleriyle birlikte kullanılmak üzere tasarlanmıştır. 15 Airbus ve Italdesign, yaratılmalarını, herhangi bir kullanıcı hakkında bildiklerini kullanan yapay zeka platformunu ve en iyi seyahat seçeneklerini belirlemek için mevcut rotaları ve transit seçeneklerini içeren 'Pop Up Sistemi' olarak adlandırıyor. Ana aracın kendisi, biniciyi tutan ve hem yer hem de hava modülleriyle eşleştirilebilen bir yolcu kapsülüdür ve Airbus, teknoloji daha yaygın hale geldiğinde hiperloop sistemleri ile çizginin altına düştüğünü ileri sürmektedir. Pop.Up'un üçüncü bir bölümü mevcut projenin mevcut teknoloji hype söz konusu olduğunda tüm üslere temas etmesini sağlar - geçiş sırasında kullanıcıyla "tamamen sanal bir ortamda" yanıt verecek ve etkileşime girecek bir arayüz. Her şeyi düşündüler. Bu şeyi gerçeğe dönüştürmek dışında: 8,5 metre uzunluğundaki monokok karbon fiber yolcu bölmesi, ölçekli zemin modülü ve quadcopter drone havası gibi Cenevre'deki gösteri katında ve ölçeklendirilmiş olsa da, hala bir kavram aktarma sistemi. En azından bu durumda ve yakın gelecekte yolcuları feribot etmek pek olası değildir, ancak en azından uygulanabilir bir yere ulaşmak için biraz daha fazla çalışmak istememizi sağlayabilecek çok güzel bir tasarım, genişleyen ve giderek daha yoğun olan şehirlerimizde gezinmek için günlük seçenek. 3.3 Terrafugia tf-x uçan otomobil Bu Terrafugia TF-X ve kesinlikle havadaki otomotiv için en iyi örnek olabilir. Halen üretimde olan Boston Amerika Birleşik Devletleri merkezli şirket tarafından inşa edilen bu ürün, yollar, pistler veya hoş estetiklerle sınırsız bir ulaşım geleceğinin için önemli bir adım. Dört açık fikirli insanı barındıracak TF-X, dikey kalkış yapabiliyor ve böylece bir pist ihtiyacını olmuyor. Kanatlar kapandığında, standart tek bir garaja sıkışacak ve böylece kişisel uçağınızı saklamak için bir alana olan ihtiyacı ortadan kaldıracaktır .Bir (PiH) plug-in hibrid düzenlemesi, bir megawatt çıkış üretmek için 300 bg'lik bir benzinli motorla birleştirilen bir çift elektrik motoru ile güçlendirilmiştir. Hava itişi, arkadaki kanallı bir fan ve her geri çekilebilir kanadın ucunda bir pervane ile sağlanır. TF-X'in ne kadar hızlı yola çıkacağını bilmiyoruz, ancak havadan bir kez 500 MPH hıza kadar 200 mph hızında uçacak. Bu, Londra'dan Cenevre'ye üç saatin altında ve tek bir sınırda atlayabileceğiniz anlamına gelir. Firmaların zaten amaçları büyük metropoller arasındaki mesafeleri kat edecek modeller tasarlamak. Ancak kuşkusuz TF-X ile ilgili birkaç küçük sorun var. Birincisi, oldukça işlenmiş görüntülerden çıkmış olabileceğiniz gibi, henüz mevcut yeni modelleri yok ama eski modelleri mevcut. Terrafugia, uçan arabayı üretime getirmenin '8-12 yıl sürmesi beklenen' bir süreç olduğunu söylüyor, bu da gerçekçi bir şekilde bir tane görmeden önce önümüzdeki on yılın ortası olacağı anlamına geliyor. TF-X'in tam olarak ne kadar tutabileceği henüz belli değil, ancak Terrafugia son fiyatın 'bugünün son derece lüks arabalarıyla eşit olabileceğini' tahmin edilmektedir. Ama Bir Bugatti Veyron kadar pahalı olsa bile bu uçan otomobil aynı zamanda uçabilir. 16 Şekil 6 tf-x uçan otomobil Terrafugia, TF-X'in “modern bir otomobil sürmekten istatistiksel olarak daha güvenli olması gerektiğini” düşünüyor ve uçmayı öğrenmenin sadece beş saatlik bir eğitim alacağını söylüyor. Bu son derece önemli çünkü sürüş lisansı ayrıca uçan otomobiller için büyük bir handikap. Bu, en azından kısmen, yüksek derecede özerklik sayesinde: TF-X, bir kez havaya uçtuğunda kendini etkili bir şekilde uçuracak. Ancak sürücü kontrolleri geçersiz kılabilir ve insan girişi olmadan otomatik olarak inebilir. Başarısızlık durumunda, TF-X tam araç paraşütünü konuşlandırabilir, Paraşüt ile acil iniş uçan arabanın terra firmasına güvenli bir şekilde yüzmesini sağlar. Teoride kusursuz, ancak hem araba satın alan halkı hem de filo alıcılarının gökyüzünü kişisel uçaklarla doldurmanın güvenli ve mantıklı bir şey olduğuna ikna etmek bir süre için zor olmaya devam edecek. Karıştırıcı yasa koyucuların şu anda kendi kendini süren arabaların içine girdiğini düşünün, ardından karışımıza dikey boyutu ekleyin ve dünya devletleri otomobili bulmak için sekiz ila on iki yıllık gelişmelerin her birine ihtiyaç duyacağı açıktır. 3.4 Pal-v Liberty PAL-V Liberty bir motosiklet araba ile bir helikopter birleşimidir. Bu nedenle, PAL-V Liberty'yi çalıştırmak için hem ehliyet hem de helikopter pilot lisansı gerekebilir. Gyroplane prensibi onları birkaç iyi nedenden dolayı çok avantajlı tasarıma sahiptir. Gyroplane prensibi bize sadece güvenli ve kullanımı kolay bir uçan araba sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kompakt bir hale getirmemizi ve kullanılabilir bir uçan araba inşa etmenin en önemli faktörü olan mevcut düzenlemeler dahil etmemizi sağlıyor. PAL-V. Baş Mühendisi. [2] PAL-V Liberty'yi uçurmak için bir uçak derecelendirilen PPL (özel pilot lisansı) türünüzü almanız gerekir. Buna teorik ve pratik eğitim dahildir. Pratik eğitim, bir kişinin sınava girmesi için 30 ila 40 saat arasında sürer. 17 Yerde, pervane ve rotor durdurulur ve güç tekerleklere yönlendirilir ve üç tekerlekli bir araba olarak hareket etmesini sağlar. Bu kalkış ve iniş için daha kolay ve daha güvenli olacaktır. Buna ek olarak, pervanenin ağırlık merkezinden geçmesini sağlayarak havada stabil olmasını sağlamak için yüksek bir ağırlık merkezine sahiptir. Bunlar en iyi seçimlerdi, ama aynı zamanda uçan arabanın geliştirilmesinde de büyük bir zorluk yarattı. 2005 yılında bir teknoloji yüksek ağırlık merkezi için bir çözüm sağlamıştır. Carver aracı tarafından Hollandalı bir şirket tarafından üretilen bir çözüm. Bu Dinamik Eğri Stabilizatör Sistemi (DESS) yol güvenliğini sağlamıştır. 2009 yılında PAL-V eğim sistemini Prototip X1 ile yolda test etti. Başarılı testten sonra PAL-V, PAL-V ONE olarak da bilinen Prototip X2'yi üretmeye başladı. PAL-V, 2012'de ilk uçuşunu PAL-V ONE ile yaptı. O zamanlar, şirket, üretim türünü geliştirmek için fon arıyorlardı. 2012 yılında tahmini birim fiyat 300.000 € civarındaydı. Bu konsepti kanıtlayarak, PAL-V kanıtlanmış teknolojilere dayanan ilk ticari uçan otomobil modelinin tasarımına başladı. Şubat 2017'de PAL-V, pazarlama kampanyasına PAL-V Liberty'nin halka açılmasıyla başladı ve ilk ticari uçan otomobili satmaya başladıklarını açıkladı. Üretim modeli ilk olarak 6 Mart 2018'de İsviçre'deki Cenevre Otomobil Fuarı'nda gösterildi. CEO Robert Dingemanse, tüm sertifika gereksinimlerinin 2021'de tamamlanacağını söyledi. PAL-V'nin Liberty Sport ve Liberty Pioneer olmak üzere 2 farklı baskısı var. Spor sürümü temel modeldir. Pioneer sürümü sınırlı sayıda üretilen modeldir. Bu model başka herhangi bir PAL-V'den önce teslim edilecektir. Ayrıca mevcut tüm seçenekleri içerir. Fiyatlar, sipariş vermek istediğiniz ülkeden farklı olacaktır. Avrupa'dan bir PAL-V Liberty sipariş etmek isterseniz, Spor sürümü 300.000 € 'dan başlayacak ve Pioneer sürümü 500.000 € olacaktır. 90 Pioneer Sürümünü teslim ettikten sonra PAL-V Sport Edition'ı göndermeye başlayacak. İlk teslimatın 2021'de gerçekleşmesi bekleniyor. Şekil 7 pal-v uçan otomobil 18 3.5 Taylor aerocar Aerocar International'ın Aerocar'ı (genellikle Taylor Aerocar olarak adlandırılır), 1949'da Longview, Moulton Taylor tarafından tasarlanan ve inşa edilen bir Amerikan yolda gidebilen uçağıydı. Altı örnek yapılmasına rağmen, Aerocar asla üretime asla geçemedi.  Tasarım ve gelişim Tarihsel olarak Taylor'ın gezilebilir bir uçak tasarımı 1946'ya kadar uzanır. Delaware'e yaptığı bir yolculuk sırasında, daha önce yolda gidebilen bir uçak olan Airphibian tasarlayan mucit Robert E. Fulton, Jr. Taylor, Fulton’un tasarımının çıkarılabilir kanatlarının yerine katlanır kanatların yerini alacağını fark etti. Prototip Aerocar, yol aracının bir kişi tarafından beş dakika içinde uçuş moduna dönüştürülmesini sağlayan katlanır kanatlar kullandı. Arka plaka yukarı çevrildiğinde, operatör pervane şaftını bağlayabilir ve bir itici pervane takabilir. Aynı motor, ön tekerlekleri üç ileri manuel şanzımandan geçirdi. Bir uçak olarak kullanıldığında, yol şanzımanı sadece boşta bırakıldı (taksi sırasında geri vites kullanılarak desteklenebiliyordu.) Yolda, kanatlar ve kuyruk ünitesi aracın arkasına çekilecek şekilde tasarlandı. Taylor ayrıca pervaneyi arabanın arkasına da koydu, bu yüzden Aerocar yola çıktığında çıkarılması gerekmeyecekti. Aerocarlar saatte 100 km yol alabilir ve saatte 190 km/saat üst hıza çıkabiliyordu.  Test ve belgelendirme Sivil sertifika, ABD Sivil Havacılık İdaresi (CAA) himayesinde 1956 yılında kazanıldı ve Taylor, 500 sipariş alabilmesi şartıyla Ling-Temco-Vought ile seri üretim için bir anlaşmaya vardı. Bu sayıdaki alıcıların sadece yarısını bulabildiğinde, üretim planları sona erdi ve 2008'den beri hala uçarken, diğeri Taylor tarafından tek Aerocar III'e yeniden inşa edildi. 2013'te Disney filmi olan Planes, aerocar olan Franz aka Fliegenhosen'e dayanan bir karakterle tasarımı ile onurlandırdı. Aerocar III olarak yeniden inşa edilen dört Aerocar I, bir Aerocar II ve bir Aerocar I vardır.  N101D 1954 Taylor Aerocar Seri Numarası 3, N101D olarak kaydedildi. N101D (1954) Greg Herrick'in Yellowstone Havacılık A.Ş.'ye aittir. Uçuş durumunda korunur ve Minneapolis'teki Anoka County-Blaine Havalimanı'nın güney batı tarafında yer alan Golden Wings Uçuş Müzesi'nde sergilenmektedir. Bu uçak Jake Schultz'un "A Drive In the Clouds" kitabındaki kapağın üzerinde uçan bir uçuşa sahip. Aralık 2011'de N101D, 1,25 milyon ABD doları fiyatla satışa sunulmaya başlandı.  N102D N102D (1960) sarı ve yeşildir. Son inşa edilen ve hala uçan tek Aerocar, Ed Sweeney'e aittir ve Florida, Kissimmee'deki Kissimmee Gateway Havaalanı'nda bulunan Kissimmee Hava Müzesi'nde sergilenmektedir. N102D, daha iyi performans 19 sağlayan daha büyük O-360 Lycoming motoruyla üretilen tek Aerocardı. Aerocar yasal ve sürülen tek otomobildir. Şu anda sahibinin oğlu Sean Sweeney tarafından uçuyor. Daha önce TV sitcom The New Bob Cummings Show'da kullanılan aktör Bob Cummings'e aitti. Aynı zamanda ilk olarak 28 Eylül 2008 Pazar günü yayınlanan James May'ın BBC2'deki "Büyük Fikri" nde yer aldı. Bu araçtan esinlenilen Ed Sweeney şu anda Aerocar firmasını Aerocar firması aracılığıyla geliştiriyor.  N103D N103D (1956) kırmızı kanatlı kırmızı / siyah renge boyanmıştır. 1981'den beri Colorado, Grand Junction'dan Carl Felling ve Marilyn Stine'ye aittir. Bir zamanlar Küba'da Fidel Castro'nun kardeşi Raúl Castro'yu uçurdu. Piste bir ata çarptı ve uçağa zarar verdi. 1961-1963 yılları arasında Aerocar, Star Stations (Don Burden) ve Wik's Air Service, Inc. arasında sözleşme altında çalıştırıldı. Portland, Oregon'daki KISN (910AM) radyo istasyonu için trafik izleme (AIRWATCH) uçağı olarak kullanıldı "Scotty Wright" tarafından uçuruldu (Scotty Wright, trafik izleme yayınları sırasında Aerocar'ın oyunculuk pilotu tarafından kullanılan takma addı). Birkaç pilot, II. Dünya Savaşı gazisi Guilford Wikander, Wik's Air Service, Inc. Başkanı ile başlayan AIRWATCH hizmetini sağladı. Guilford, kız kardeşi Ruth Wikander, W.John Jacob III, Wayne Nutsch ve Alan Maris tarafından takip edildi. Scotty Wright, Nutsch'un N103D'de AIRWATCH görevini gerçekleştiren 350 uçuş saatine sahip olduğunu bildirdi. Trafik raporlaması 07:00 - 08:30 ve 16:30 - 18:00 saatleri arasındaydı. Aerocar'ın AIRWATCH görevleri sırasında kırmızı kalplerle beyaza boyanmıştır ve kanatların üstünde ve altında KISN harfleri vardı. Şekil 8 Taylor aerocar 20 4. HAFİF PARAŞÜTLÜ UÇAN OTOMOBİL TASARIMI Bu tasarımda daha hafif olması için paraşüt tercih edildi. Tasarım da aracın arka kısmında paraşüt toplama yeri mevcut. Tablo 3 hafif paraşütlü uçan otomobil değerleri Genel karakteristiği Yolcu sayısı:1 Kapasite: 2 Uzunluk: 3 metre Kanat açıklığı:4 metre Yükseklik: 1.4 metre Kanat alanı: 16 metre kare Boş ağırlığı: 750 kg Kalkış ağırlığı: 1000 kg Yakıt kapasitesi: 100 kg Motor seçeneği: 120 hp Performans Maksimum hız: 240 km/saat Uçuş hızı: 210 km/saat Havada tutunma hızı: 80 km/saat Menzil: 400 km Servis yüksekliği: 2400 metre 21 Şekil 9 Hafif paraşütlü uçan otomobil 22 SONUÇ VE ÖNERİLER Uçan otomobiller her şeyi değiştirecek. Çok kısa bir süre önce, birkaç yeni şirket, birkaç kısa sürede ticari olarak piyasaya sürülecek olan uçan arabaları duyurdu. Bazıları yol yasal olacak ve uçağa dönüşecek şekilde tasarlanmış olsa da, bazıları esasen masif, oturma, insansız hava araçları olacaktır. Uçan araba fikri yeni bir şey değil. Bilim kurgu yazarları ve film yapımcıları onlarca yıldır bu fikri dizi ve filmlerde ortaya koymuşlardır. Yıldız Savaşları, Blade Runner ve Beşinci Eleman gibi filmlerin hepsi, uçan otomobillerin sadece bir olasılık değil, günlük yaşamın bir parçası olduğu bir geleceği (veya uzun zaman önce) aktif olarak salladı. 40 yıl sonra, uçan arabalar çoğu bilim kurgu özelliğinin bir parçası olmaktan çıkıp birer araç halline gelecektir. Bunun en büyük göstergesi elektrikli otomobillerin ve batarya teknolojisinin gelişmesi olarak söyleyebiliriz. Anti-gravür sürücüler, iticiler ve yerçekimi alan jeneratörleri aşamasında olmasa da, pilot lisansı olması koşuluyla hem yol hem de uçması güvenli olan araçların kullanılması muhtemel. Peki bu ne demek? Aslında çok fazla şey anlatıyor. Araba, kişisel bilgisayar ve cep telefonunda olduğu gibi, erken benimseme fiyatlara göre belirlenecektir. Engelleyici fiyatlandırma sadece üst prensibi (ve pilot lisansı alabilenlerin) yatırım yapmasını sağlayacaktır. Ancak, havalı lansmanlardan sonra teknolojinin maliyeti tekil kullanıcıyı etkileyecek ve fiyatlar pek istediğimiz ölçüde olmayacaktır. Fiyat düştükçe talep de artar. Daha fazla uçan araba varsa, seyahat ağlarının davranış biçimini değiştirmeye ihtiyaç olacaktır. Bu davranışlar şu anda oluşmamıştır ve gelecekte oluşacaktır. Seyahat şeklimizdeki bu değişiklik, yolların daha az tıkanıklık yaratacağı anlamına geliyor. Ayaklarını yerden kesmek isteyenler için iyi haber ve gökyüzü daha yoğun olacaktır. Bu da farklı problemler yaratacaktır. Uçabilen otomobiller için şüphesiz kendi yasalarına ihtiyaç duyacaktır ve pilot lisansın niteliği, bir sürüş testinin çizgileri boyunca daha fazla olacak şekilde değişecektir. Aslında, hafif uçakların orta irtifa kişisel kullanım uçuşlarına kıyasla, şehir tabanlı uçuşun farklı doğası nedeniyle muhtemelen ayrı bir lisans haline gelecektir. Şehirler değişecek Artan sayıda uçan araba doğal olarak şehirlerimizin düzeninde ve boyutlarında bir değişikliğe yol açacaktır. Bina sakinleri yerde olma konusunda daha az endişe duyacakları için binaları doğal olarak daha uzun olacak. Daha uzun binalar, taze ekmek almak gerektiğinde en üst kattan en alt kata seyahat etmenin pratik olmayacağı anlamına gelir, bu nedenle bu süper yapıların içinde alışveriş merkezleri olması muhtemel olacaktır. Yürüyüş yolları kolayca sokaklara yayılabilir, binaları birbirine bağlayabilir, teorik olarak hiç olmayacak veya 23 istemezlerse yere dokunması gereken gökyüzü seviyesi topluluklar oluşturabilir. Benzer şekilde çatı katındaki park / iniş, bina tasarımında da dikkate alınacaktır, aksi takdirde marangozlara veya yeraltı otopark yapılarına verilecek olan alan boş bırakılacaktır. Yolda daha az araba olacağı için tıkanıklık rahatlayacak ve genel olarak yollar daha güvenli hale gelecektir. Fakat bu sadece bir tahmin, bir araca sahip olmayı ve çalıştırmayı daha ucuz hale getirecektir. Hatta sigorta primleri düşebilir. Daha az araba ve daha fazla alan, parklarda ve topluluk alanlarındaki artışla şehir alanlarının yeniden canlandırılması anlamına gelebilir. Tabii ki bu, birkaç kuşak bilim kurgu yazımı ve bebeklik döneminde yeni bir teknoloji tarafından teşvik edilen spekülasyonlardır. Ancak dünyanın otomobil için ne kadar hazırlıksız olduğu ve bunun inşaat mühendisliğinden ortalama evlerin tasarımına kadar her şeyi nasıl yeniden tanımladığı göz önüne alındığında, şimdi bir yüzyılın dünyanın nasıl farklı görünebileceğini görmek zor değil. 2010 yılında, seri üretimin 1908'de otomobili yaygın olarak kullanıma sunmasıyla birlikte dünyada 1 milyar otomobil duruyordu. Sadece bir yüzyılda artık dünyadaki her 7 kişiye bir araba var. Bunun dünyadaki en izole edilmiş veya en fakir topluluklardan bazılarını içerdiğini düşünürsek son kullanıcı için aradaki boşluk çok fazla olabilir. 2100 veya 2200 yılına gelindiği zaman şuan söylediğimiz neylerin gerçek olup olmadığını kimse bilemez fakat uçan otomobiller insanların hayatına dokunacağı muhtemel bir gerçektir. 24 KAYNAKÇA  USA pattent Office Provisional application No. 61/922,754, filed on Dec. 31,2013  USA pattent Office Subject to any disclaimer, the term of this patent is extended or adjusted under 35 U.S.C. 154(b) by 0 days.  USA pattent Office Subject to any disclaimer, the term of this tent i tended diusted under 35 ps g 5), O Gy JuS days.  https://www.uspto.gov/  Test Pilot Survives Flying Car Crash. AeroMobil prototype suffers major damage after failed test flight. Flying dergisi May 12, 2015  https://www.washingtonexaminer.com/news/faa-braces-for-flying-cars-thatnow-require-no-license-or-registration o (flying cars permission in USA/Chicago)  https://www.euroncap.com/en/about-euro-ncap/how-to-read-the-stars/ (Euro Ncap test sonucunda verdikleri puanlama kriterleri)  https://www.grc.nasa.gov/www/k-12/airplane/geom.html o (Nasa’nın belirlediği kanat profil örnekleği)  https://en.wikipedia.org/wiki/Torque_effect oluşan hareketin fiziği)  https://www.flyingmag.com/technique/accidents/test-pilot-survives-flyingcar-crash/.  Rechargeable Batteries Applications Handbook Yazar: Gates Energy Products Sayfa:87  https://en.wikipedia.org/wiki/Velodyne_LiDAR (Velodyne radar sisteminin çalışma prensibi)  Tech firm Velodyne moves from audio to self-driving cars yazar:Brent Snavely 26 Ağustos 2016 (https://www.usatoday.com/story/money/cars/2016/08/28/tech-firmvelodyne-moves-audio-self-driving-cars/89525612/) (Dönme hareketinden dolayı 25  (https://www.iso.org/standards.html)Aerospace industry specific amplifications and requirements to ISO 9001:1994. AS9100 Revision A (2001)  (https://en.wikipedia.org/wiki/ISO/TS_16949)automotive chain and production It is based on the ISO 9001 standard  The (https://media.daimler.com/marsMediaSite/ko/en/13744534 PROMETHEUS project launched in 1986: Pioneering autonomous driving  (https://www.slashgear.com/aeromobile-3-0-flying-car-prototype-debuts30353147/) Slovakya hafif uçak federasyonun uçan otomobil için verdiği sertifika haberi hakkında.  https://www.aeromobil.com/ (aeromobil uçan araba)  https://www.airbus.com/newsroom/stories/Vahana-has-come-to-an-end.html (airbus firmasının vahana model uçan arabası)  https://terrafugia.com/who-we-are/tf-x/ (tarrafugia uçan araba)  https://www.pal-v.com/ (pal-v uçan araba)  https://www.eaa.org/eaa-museum/museum-collection/aircraft-collectionfolder/1949-taylor-aerocar---n4994p (taylor aerocar uçan araba) industry supply 26 ÖZGEÇMİŞ Abidin GÜN 1996 yılında Erzincan’de doğdu. İlköğretimi Erzincan’de tamamladı. Lise öğrenimi Erzincan Lisesin’de almaya başladı ve Erzincan’da tamamladı. 2014 yılında Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümünde okumaya başladı. Halen Karabük Üniversitesi’nde okumaktadır. RESUME Abidin GÜN He was born in 1996 in Erzincan. He completed his primary education in Erzincan. He started his high school education in Erzincan High School and completed it in Erzincan. In 2014, he started to study at Karabuk University Faculty of Engineering, Automotive Engineering Department. He is currently studying at Karabük University. 27