Skip to main content
Mustafa GENÇOĞLU

    Mustafa GENÇOĞLU

    University of Usak, History, Faculty Member
    1864 ve 1867 Vilayet Nizamnameleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nda modern vilayetler kurulmaya başlandı. Bu bağlamda İşkodra, 1867/1868'de modern bir vilayete dönüştürüldü. Yeni vilayetin idari taksimatında ve sınırlarında bazı... more
    1864 ve 1867 Vilayet Nizamnameleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nda modern vilayetler kurulmaya başlandı. Bu bağlamda İşkodra, 1867/1868'de modern bir vilayete dönüştürüldü. Yeni vilayetin idari taksimatında ve sınırlarında bazı değişiklikler yapıldı. Osmanlı Rus Savaşı'ndan sonra toprak kayıpları sebebiyle vilayet sınırları daraldı ve idari taksimatı yeniden ele alınıp İşkodra ve Draç sancaklarına bölündü. Fakat modern vilayet yönetiminin tesisi ve işleyişi bölgenin sosyo-kültürel yapısına bağlı olarak kolay olmadı. Özellikle, vilayetin kuzeyindeki İşkodra Sancağı'nda kabile gelenekleri ve yaşam tarzı halen etkindi. Bu toplulukların merkeziyetçi modern vilayet düzenini benimsemeleri zordu. Mahalli halkla herhangi bir çatışma bölgedeki Osmanlı hâkimiyetini zayıflatabilirdi. Dolayısıyla Osmanlı hükümeti, modern vilayet sisteminde eski kabile yapıları ve oluşumlarını kabul etmek zorunda kaldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Osmanlı Devleti, modern bir vilayet sistemi kurmak ...
    Çeşme Deniz Savaşı'ndaki büyük yenilgi (1770), Osmanlı bahriyesinde modernleşme faaliyetlerinin başlamasına vesile olmuştur. Bu tarihten itibaren Osmanlı devlet adamları batı bilgi ve teknolojisinin ülkeye taşınması için gayret... more
    Çeşme Deniz Savaşı'ndaki büyük yenilgi (1770), Osmanlı bahriyesinde modernleşme faaliyetlerinin başlamasına vesile olmuştur. Bu tarihten itibaren Osmanlı devlet adamları batı bilgi ve teknolojisinin ülkeye taşınması için gayret etmişlerdir. Bunun için Batılı danışman ve uzmanlardan faydalanmışlar ve Avrupa'ya öğrenci göndermişlerdir. Bu araştırmada başlangıçtan 1918'e kadar bu iki yol tahlil edilmeye çalışılacaktır. Dolayısıyla bu çalışmayla, Osmanlı bahriyesinin modernizasyonundaki bilgi ve teknoloji transferinin özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Özellikle Tanzimat döneminde bilgi ve teknoloji transferinde İngiliz modeli benimsendi. Onun için birçok deniz subayı ve personeli tahsil ve talim görmek için İngiliz donanmasına ve tersanelerine gönderildiler. Ayrıca birçok İngiliz donanma uzmanı Osmanlı bahriyesinde yüksek rütbelerle çalışmak için davet edildiler. Ancak İngiltere'den birçok savaş gemisi, mekanik aksam ve motor ithal edilmesi yüzünden İngiliz ge...
    In the classical period of the Ottoman Empire, legal education was given in madrasahs. However, with the change in the Ottoman Legal system that emerged with the Tanzimat reforms and the establishment of Western courts, qualified... more
    In the classical period of the Ottoman Empire, legal education was given in madrasahs. However, with the change in the Ottoman Legal system that emerged with the Tanzimat reforms and the establishment of Western courts, qualified personnel trained with modern legal education were needed. In order to eliminate this deficiency, law education at the academic level has been started since 1970s. In our research, after the historical process related to modern legal education was given briefly, the details of the attempt to open the first private law school in Turkey were examined. This attempt was discovered by chance, thank to the documents found in the Maarif Nezareti, Heyet-i Teftişiye Fund, while studying in the archive about the history of education. In this study, the stage, purpose and result of this attempt will be tried to evaluate. Thus, it is aimed to form a basis for new researches on the subject. Keywords: Legal Education, Private Law School, Turkish Legal History
    Osmanli Devleti guclu bir merkezi ve tasra teskilati uzerinde yukselmistir. Devlet zayiflamaya baslayinca dogal olarak tasra teskilatinda da ciddi sorunlar bas gostermistir. Tasra idaresindeki eksiklikleri gidermek uzere bazi tedbirler... more
    Osmanli Devleti guclu bir merkezi ve tasra teskilati uzerinde yukselmistir. Devlet zayiflamaya baslayinca dogal olarak tasra teskilatinda da ciddi sorunlar bas gostermistir. Tasra idaresindeki eksiklikleri gidermek uzere bazi tedbirler alinmasina ragmen bu hususta basari saglanamamistir. II. Mahmut’un saltanatiyla birlikte, modern yonetim ilkelerine uygun olarak devletin yeniden yapilanmasina yonelik reform cabalari, tasra teskilatinda da bazi degisiklikler yapilmasina sebep olmustur. Ancak bu cabalarin yeterli olmamasi ve bazi siyasi gelismeler tasra idaresinde kapsamli bir yeniden yapilanmayi zorunlu hale gelmistir. Bu baglamda 1864’te ve 1871’de yururluge sokulan vilayet nizamnameleriyle tasra yonetiminde koklu bir idari duzenleme yapilmistir. Bu nizamnamelerle, onceki gecici tedbirlere nazaran tasra idaresi bastan ele alinarak koklu ve yeni bir vilayet orgutlenmesine gidilmistir. Bu orgutlenmede eskilerinin yerini alan yeni idari birimler ayrintili olarak tanimlanmis, en ustten ...
    Bu arastirmanin konusunu teskil eden 1915-1917 arasi Mentese Sancagindaki ibtidâilerin teftisleri, iki ders yilini kapsamaktadir. Bu surecte, Mugla (sancak merkezi), Fethiye, Marmaris, Milas, Koycegiz, Bodrum kazalarindaki ve bu kazalara... more
    Bu arastirmanin konusunu teskil eden 1915-1917 arasi Mentese Sancagindaki ibtidâilerin teftisleri, iki ders yilini kapsamaktadir. Bu surecte, Mugla (sancak merkezi), Fethiye, Marmaris, Milas, Koycegiz, Bodrum kazalarindaki ve bu kazalara bagli koylerdeki ibtidâiler teftis edilmistir. Basbakanlik Osmanli Arsivi Maarif Fonu Heyet-i Teftisiye Katalogunda bulunan bu teftis raporlari, egitim calismalari acisindan okul binalarinin durumu, egitim arac-gerecleri, ogrencilerin devami, ogretim kadrolari, tedrisatin niteligi gibi bircok degerli bilgiyi ihtiva eden essiz kaynaklardir. Bu calismada I. Dunya Savasi esnasinda Mentese Sancagindaki ibtidâiler, teftis raporlarindaki veriler isiginda incelenerek degerlendirilmeye calisilacaktir. Bu vesileyle Mugla egitim tarihine de katkida bulunulmasi amaclanmaktadir.
    Sultan Mahmud II was the first Ottoman Sultan sending students to abroad. When it was followed only a policy towards military aims in the beginning, the education abroad has been opened to the other fields with the influence of the... more
    Sultan Mahmud II was the first Ottoman Sultan sending students to abroad. When it was followed only a policy towards military aims in the beginning, the education abroad has been opened to the other fields with the influence of the comprehensive reforms especially in the period of Tanzimat. Sultan Abdulhamid II has considered the policy of education abroad fairly like his predecessors. However, beginning from 1890’s the Young Turcs’ effective campaign against the regime by means of the press has affected the education abroad policy of Sultan Abdulhamit II negatively. As a result, except for the military field and a few civilians the study abroad were canceled.This study is based on many documents in the various catalogues in the Prime Ministry Ottoman Archives and the biographic sources. In this article firstly it will be research that how many students were sent to which countries in the period of Sultan Abdulhamid II. Then it will be analized the education fields, the identities a...
    Bu makalede 1831-1842 yillari arasinda Usak sehir merkezinin nufus yapisi incelenmektedir. Usak, o donemde Kutahya sancagina bagli bir kazaydi. Bu arastirma, Osmanli Arsivlerinde yer alan dort nufus defterine dayanmaktadir. Ilk olarak, bu... more
    Bu makalede 1831-1842 yillari arasinda Usak sehir merkezinin nufus yapisi incelenmektedir. Usak, o donemde Kutahya sancagina bagli bir kazaydi. Bu arastirma, Osmanli Arsivlerinde yer alan dort nufus defterine dayanmaktadir. Ilk olarak, bu kayitlar Osmanli Turkcesinden Turkceye cevrilmis ve kayitlardaki veriler Access Veri Tabanina kaydedilmistir. Daha sonra bu veriler, sorgulama yontemi ile incelenmeye calisilmistir. Boylece sehrin nufus yapisi tablolar ve grafiklerle analitik olarak degerlendirilmistir. Nufus defterlerinde sadece erkeklerin kayitli olmasi, nufus yapisina dair kapsami daraltmis, ozellikle cinsiyet ozelliklerinin belirlenmesinin onune gecmistir. Dolayisiyla verilerin elverdigi olcude nufustaki degisim, yas, dogum ve olum oranlari incelenerek kent merkezinin nufus yapisi belirlenmeye calisilmistir.
    Sultan II. Mahmut, yurtdışına öğrenci gönderen ilk Osmanlı padişahıdır. Başlangıçta sadece askerî amaçlara yönelik bir politika takip edilirken bilhassa Tanzimat döneminde yapılan kapsamlı reformların tesiriyle yurtdışı eğitim, diğer... more
    Sultan II. Mahmut, yurtdışına öğrenci gönderen ilk Osmanlı padişahıdır. Başlangıçta sadece askerî amaçlara yönelik bir politika takip edilirken bilhassa Tanzimat döneminde yapılan kapsamlı reformların tesiriyle yurtdışı eğitim, diğer alanlara da açılmıştır. Sultan II. Abdülhamid önceleri selefleri gibi yurtdışı eğitime oldukça önem vermiştir. Ancak 1890’lardan itibaren Jön Türklerin basın-yayın yoluyla Avrupa’daki rejim karşıtı etkili
    kampanyaları, II. Abdülhamit’in yurtdışı eğitim politikasını olumsuz yönde etkilemiştir. Neticede askerî alan ve bir kaç sivil dışında yurtdışı eğitime son verilmiştir. Bu çalışma, öncelikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde çeşitli kataloglardaki belgelere ve biyografik kaynaklara dayanmaktadır. Bu makalede Sultan II. Abdülhamit döneminde hangi ülkelere kaç öğrenci gönderildiği araştırılacaktır. Daha sonra öğrenim alanları, öğrencilerin kimlikleri ve bilimsel katkıları analiz edilecektir. Amacımız, Sultan II. Abdülhamid’in yurtdışı eğitim politikasının mahiyetini saptayabilmektir. Bu bağlamda Jön Türklerin bu siyaset üzerindeki rolleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.
    ÖZ 1864 ve 1867 Vilayet Nizamnameleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nda modern vilayetler kurulmaya başlandı. Bu bağlamda İşkodra, 1867/1868'de modern bir vilayete dönüştürüldü. Yeni vilayetin idari taksimatında ve sınırlarında bazı... more
    ÖZ
    1864 ve 1867 Vilayet Nizamnameleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nda modern vilayetler kurulmaya başlandı. Bu bağlamda İşkodra, 1867/1868'de modern bir vilayete dönüştürüldü. Yeni vilayetin idari taksimatında ve sınırlarında bazı değişiklikler yapıldı. Osmanlı Rus Savaşı'ndan (1877-1878) sonra toprak kayıpları sebebiyle vilayet sınırları daraldı ve idari taksimatı yeniden ele alınıp İşkodra ve Draç sancaklarına bölündü. Fakat modern vilayet yönetiminin tesisi ve işleyişi bölgenin sosyo-kültürel yapısına bağlı olarak kolay olmadı. Özellikle, vilayetin kuzeyindeki İşkodra Sancağı'nda kabile gelenekleri ve yaşam tarzı halen etkindi. Bu toplulukların merkeziyetçi modern vilayet düzenini benimsemeleri zordu. Mahalli halkla herhangi bir çatışma bölgedeki Osmanlı hâkimiyetini zayıflatabilirdi. Dolayısıyla Osmanlı hükümeti, modern vilayet sisteminde eski kabile yapıları ve oluşumlarını kabul etmek zorunda kaldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Osmanlı Devleti, modern bir vilayet sistemi kurmak suretiyle İşkodra vilayetine hizmet etmeye çalıştı.
    Maarif Nezareti'nin talimatıyla Erzurum Vilayeti'nde 1910'da maarif teftişleri gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda Mekatib-i İbtidaiye Müfettişleri Erzurum Vilayeti'ne bağlı Erzincan livası ve Kiğı, Hınıs, Tortum, Keskim... more
    Maarif    Nezareti'nin    talimatıyla Erzurum    Vilayeti'nde    1910'da  maarif    teftişleri gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda Mekatib-i İbtidaiye Müfettişleri Erzurum Vilayeti'ne bağlı Erzincan livası ve Kiğı, Hınıs, Tortum, Keskim (Yusufeli), Karakilise (Ağrı), İspir kazalarındaki
    ibtidai ve rüştiye okullarını teftiş  etmişlerdir.  Müfettişler,  düzenledikleri teftiş raporlarında, okulların bina durumları,  öğretmen  ve  öğrencilerin  sayıları ve nitelikleri hakkında önemli bilgiler vermişlerdir. Aynca şahit oldukları sorunlarla ilgili kendi görüş ve tavsiyelerini bildirmişlerdir. Bu raporların yanında Erzurum Valisi  de Maarif Nezareti'ne vilayetin eğitim 
    sorunları hakkında kendi görüşlerini içeren çarpıcı bir yazı göndermiştir. Dolayısıyla gerek müfettiş raporları gerekse valinin mülahazaları, tarihsel olarak bölgenin eğitim durumunu ve bu konudaki sıkıntıları ortaya koymaktadır.
    Anahtar Sözcükler: Erzurum, Eğitim, Teftiş, ibtidai Mektep, Osmanlı.
    Boyalıca Köyü, bugün Çankırı’nın Esentepe Mahallesidir. Bu araştırmayla 1844-1852 tarihleri arasında Boyalıca’nın nüfus ve toplum yapısını belirlemeye çalışacağız. Çalışmanın temel kaynağı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Çankırı’ya ait... more
    Boyalıca Köyü, bugün Çankırı’nın Esentepe
    Mahallesidir. Bu araştırmayla 1844-1852 tarihleri
    arasında Boyalıca’nın nüfus ve toplum yapısını
    belirlemeye çalışacağız. Çalışmanın temel kaynağı,
    Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Çankırı’ya
    ait 1843 numaralı Nüfus Defteri’dir. Defter, 1844
    nüfus sayımında Çankırı (o dönemde Kengiri)
    Sancağı merkezine bağlı köylerin nüfus bilgilerini
    ihtiva etmektedir. Boyalıca Köyü, nüfus defterinin
    11 ile 25. sayfaları arasında yer almaktadır.
    Araştırmamızda defterdeki Boyalıca ile ilgili
    kayıtlar, çeşitli yönleriyle tetkik edilmeye gayret
    edilmiştir. Böylece köyün nüfusu, yaş ortalaması,
    aile yapısı, halkın fiziksel özellikleri vd. gibi birçok
    konu aydınlatılmaya çalışılmıştır. Neticede
    bu çalışmanın diğer bir hedefi, Boyalıca’nın ve
    dolayısıyla Çankırı’nın sosyal ve yerel tarihine
    katkı sağlayabilmektir.
    Öz Çeşme Deniz Savaşı'ndaki büyük yenilgi (1770), Osmanlı bahriyesinde modernleşme faaliyetlerinin başlamasına vesile olmuştur. Bu tarihten itibaren Osmanlı devlet adamları batı bilgi ve teknolojisinin ülkeye taşınması için gayret... more
    Öz
    Çeşme Deniz Savaşı'ndaki büyük yenilgi (1770), Osmanlı bahriyesinde modernleşme faaliyetlerinin başlamasına vesile olmuştur. Bu tarihten itibaren Osmanlı devlet adamları batı bilgi ve teknolojisinin ülkeye taşınması için gayret etmişlerdir. Bunun için Batılı danışman ve uzmanlardan faydalanmışlar ve Avrupa'ya öğrenci göndermişlerdir. Bu araştırmada başlangıçtan 1918'e kadar bu iki yol tahlil edilmeye çalışılacaktır. Dolayısıyla bu çalışmayla, Osmanlı bahriyesinin modernizasyonundaki bilgi ve teknoloji transferinin özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Özellikle Tanzimat döneminde bilgi ve teknoloji transferinde İngiliz modeli benimsendi. Onun için birçok deniz subayı ve personeli tahsil ve talim görmek için İngiliz donanmasına ve tersanelerine gönderildiler. Ayrıca birçok İngiliz donanma uzmanı Osmanlı bahriyesinde yüksek rütbelerle çalışmak için davet edildiler. Ancak İngiltere'den birçok savaş gemisi, mekanik aksam ve motor ithal edilmesi yüzünden İngiliz gemi sanayiine bağımlılığın artması, Osmanlı gemi endüstrisini montajcı bir konuma indirgemiştir. II. Abdülhamid döneminde rota bir miktar Almanlara doğru çevrildikten sonra II. Meşrutiyet'te tamamen İngilizlere döndürüldü. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı bahriyesi Alman bahriye subaylarına teslim edildi. Aslında bu dönemde Osmanlı bahriyesinde Almanların komuta dışında bir tesiri görülmemektedir. Neticede İngiliz modelindeki Osmanlı bahriyesi, Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kalmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı bahriyesi, Osmanlı modernleşmesi, teknoloji transferi, denizcilik eğitimi, yabancı uzmanlar.
    6 Nisan 1916-23 Haziran 1916 tarihleri arasında Mamuratülaziz Sancağı’ndaki 61 okul, Merkez Liva Mekâtib-i İbtidâiye Müfettişi tarafından denetlenmiştir. Daha sonra teftiş raporları, Mamuratülaziz Vilayeti Maarif Müdürlüğü’ne... more
    6 Nisan 1916-23 Haziran 1916 tarihleri arasında Mamuratülaziz
    Sancağı’ndaki 61 okul, Merkez Liva Mekâtib-i İbtidâiye Müfettişi
    tarafından denetlenmiştir. Daha sonra teftiş raporları, Mamuratülaziz
    Vilayeti Maarif Müdürlüğü’ne gönderilmiştir. Başbakanlık
    Osmanlı Arşivi Maarif Fonu Heyet-i Teftişiye Kataloğu’nda
    bulunan bu raporlar, Birinci Dünya Savaşı’nda Mamüratülaziz
    Sancağı’ndaki ilköğretime dair önemli bilgileri ihtiva etmektedir.
    Bu çalışmada, teftiş raporları marifetiyle Mamuratülaziz
    Sancağı’nın eğitim-öğretime ilişkin verileri değerlendirilecek ve
    bölgedeki ilköğretimin durumu, bina, öğretmen ve eğitimin
    niteliği bakımlarından tespit edilmeye çalışılacaktır.
    Özet Osmanlı Devleti güçlü bir merkezi ve taşra teşkilatı üzerinde yükselmiştir. Devlet zayıflamaya başlayınca doğal olarak taşra teşkilatında da ciddi sorunlar baş göstermiştir. Taşra idaresindeki eksiklikleri gidermek üzere bazı... more
    Özet Osmanlı Devleti güçlü bir merkezi ve taşra teşkilatı üzerinde yükselmiştir. Devlet zayıflamaya başlayınca doğal olarak taşra teşkilatında da ciddi sorunlar baş göstermiştir. Taşra idaresindeki eksiklikleri gidermek üzere bazı tedbirler alınmasına rağmen bu hususta başarı sağlanamamıştır. II. Mahmut'un saltanatıyla birlikte, modern yönetim ilkelerine uygun olarak devletin yeniden yapılanmasına yönelik reform çabaları, taşra teşkilatında da bazı değişiklikler yapılmasına sebep olmuştur. Ancak bu çabaların yeterli olmaması ve bazı siyasi gelişmeler taşra idaresinde kapsamlı bir yeniden yapılanmayı zorunlu hale gelmiştir. Bu bağlamda 1864'te ve 1871'de yürürlüğe sokulan vilayet nizamnameleriyle taşra yönetiminde köklü bir idari düzenleme yapılmıştır. Bu nizamnamelerle, önceki geçici tedbirlere nazaran taşra idaresi baştan ele alınarak köklü ve yeni bir vilayet örgütlenmesine gidilmiştir. Bu örgütlenmede eskilerinin yerini alan yeni idari birimler ayrıntılı olarak tanımlanmış, en üstten en aşağıya kadar taşra idarecilerinin görev ve yetkileri belirlenmiş ve yeni temsili kurumlar ihdas edilmiştir. Sonuçta 1864 ve 1871 nizamnameleri, Türk idare tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Abstract The Ottoman state has been risen upon a strong central and provincial institution. When the state has become weak naturally the serious problems also came into in the provincial administrations. Although some measures has been taken to remove the deficiencies in the provincial administration it has not been succesfull at this matter. With the reign of Mahmud II, the reform efforts in the administration of the state as suitable for the modern administrative principles has brougt some important changes to the provincial institution, too. However the insufficiency of these efforts and some political developments has required a comprehensive reform in the provincial institution. At this juncture, by the regulations of the province in 1864 and 1871 it has been made a radical administrative reorganization in the provincial administration. By means of these regulations the provincial administration has been completely and deeply changed in respect of the former temporary measures. In this organization the new administrative units has been define one by one, the duties and authorities of the provincial administrators as hierarchical have been determined in detail. Moreover new represantative institutions has been established. As a result the regulations of 1864 and 1871 has been a turning point in the history of the Turkish administration on account of its effects