stand
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Ad
[değiştir]stand
- Doğru yazım: :[1] stant
İngilizce
[değiştir]Eylem
[değiştir]stand
stand eyleminin çekimi
Söyleniş
[değiştir]- [1] ayakta durmak
- [2] aday olmak
- [3] uzunlukta olmak
- [4] durgun olmak
- [5] dik durmak
Örnekler
[değiştir]- [1] Here I stand, wondering what to do next.
- [2] Do not leave your car standing in the road.
- [3] He stood the broom in a corner and took a break.
Köken
[değiştir]- (Ana Hint-Avrupa dili): *standaną → (Eski İngilizce): standan → (Orta İngilizce): standen
Ad
[değiştir]stand (çoğulu stands)
Örnekler
[değiştir]- [1] I took my stand upon an eminence […] to look into their several ladings.
- [2] They have a four-game stand at home against the Yankees.
- [3] She took the stand and quietly answered questions.