karanlık

Ayrıca bakınız: Karanlık

Türkçe

Köken

karan + -lık

Söyleniş

• IPA^(anahtar): /ka.ɾan.ˈlɯc/
• Heceleme: ka‧ran‧lık

Zıt anlamlılar

• aydınlık

Ad

karanlık (belirtme hâli karanlığı, çoğulu karanlıklar)

1. bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan, ışığı olmayan şahıs veya şey

   Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. — H. S. Tanrıöver

2. perişanlık, sıkıntı, üzüntü

   Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. — Y. K. Karaosmanoğlu

Çekimleme

karanlık adının çekimi

		tekil	çoğul
yalın		karanlık	karanlıklar
belirtme		karanlığı	karanlıkları
yönelme		karanlığa	karanlıklara
bulunma		karanlıkta	karanlıklarda
ayrılma		karanlıktan	karanlıklardan
tamlayan		karanlığın	karanlıkların
iyelik
		tekil	çoğul
1. tekil	yalın	karanlığım	karanlıklarım
	belirtme	karanlığımı	karanlıklarımı
	yönelme	karanlığıma	karanlıklarıma
	bulunma	karanlığımda	karanlıklarımda
	ayrılma	karanlığımdan	karanlıklarımdan
	tamlayan	karanlığımın	karanlıklarımın
2. tekil	yalın	karanlığın	karanlıkların
	belirtme	karanlığını	karanlıklarını
	yönelme	karanlığına	karanlıklarına
	bulunma	karanlığında	karanlıklarında
	ayrılma	karanlığından	karanlıklarından
	tamlayan	karanlığının	karanlıklarının
3. tekil	yalın	karanlığı	karanlıkları
	belirtme	karanlığını	karanlıklarını
	yönelme	karanlığına	karanlıklarına
	bulunma	karanlığında	karanlıklarında
	ayrılma	karanlığından	karanlıklarından
	tamlayan	karanlığının	karanlıklarının
1. çoğul	yalın	karanlığımız	karanlıklarımız
	belirtme	karanlığımızı	karanlıklarımızı
	yönelme	karanlığımıza	karanlıklarımıza
	bulunma	karanlığımızda	karanlıklarımızda
	ayrılma	karanlığımızdan	karanlıklarımızdan
	tamlayan	karanlığımızın	karanlıklarımızın
2. çoğul	yalın	karanlığınız	karanlıklarınız
	belirtme	karanlığınızı	karanlıklarınızı
	yönelme	karanlığınıza	karanlıklarınıza
	bulunma	karanlığınızda	karanlıklarınızda
	ayrılma	karanlığınızdan	karanlıklarınızdan
	tamlayan	karanlığınızın	karanlıklarınızın
3. çoğul	yalın	karanlığı	karanlıkları
	belirtme	karanlığını	karanlıklarını
	yönelme	karanlığına	karanlıklarına
	bulunma	karanlığında	karanlıklarında
	ayrılma	karanlığından	karanlıklarından
	tamlayan	karanlığının	karanlıklarının

Alt kavramlar

• alaca karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı, yarı karanlık, zifirî karanlık

Deyimler

karanlık

• karanlığa gömülmek,
• karanlığa kalmak,
• karanlığı deşmek,
• karanlığı yırtmak,
• karanlık basmak,
• karanlık çökmek,
• karanlık etmek,
• karanlık kesilmek,
• karanlıkta göz kırpmak
• karanlıkta kalmak,

Türetilmiş kavramlar

• karanlıkça,
• karanlıkçı,
• karanlıkçık,
• karanlıkken,
• karanlıkla,
• karanlıklı,
• karanlıksa,
• karanlıksız

Çeviriler

karanlık

• Almanca: Dunkelheit (de) d, Dunkel (de) n
• Arapça: ظَلَامْ‎ (ar) e (ẓalām)
• Azerice: qaranlıq (az)
• Çekçe: temnota (cs), tma (cs)
• Fince: pimeys (fi), pimeä (fi)
• Gagavuzca: karannık (gag)
• İngilizce: dark (en), darkness (en)
• İsveççe: mörker (sv) n
• Karaçay-Balkarca: karangı (krc)
• Tatarca: qarañğı (tt), qarañğılıq (tt)

  Kırım Tatarcası: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.

• Türkçe:

  Eski Türkçe: karanku‎ (otk) (karanku), tünerik‎ (otk) (tünerik)

• Türkmence: garaňky (tk)

Ek okumalar

• Vikipedi'de karanlık

Ön ad

karanlık (karşılaştırma daha karanlık, üstünlük en karanlık)

1. gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (hâl)

   Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. — A. Ümit

2. kanunlara, töreye, yasalara uygun olmayan

   Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. — M. Ş. Esendal

3. karışık
4. ışıksız

   Gel, dayan, dayanabilirsen bu karanlık acıya.

Atasözleri

• Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır

Çeviriler

karanlık

• Almanca: dunkel (de)
• Arapça: مُظْلِمْ‎ (ar) e (muẓlim) ،مُظْلِمة‎ (ar) d (muẓlime)
• Felemenkçe: donker (nl)
• Fince: valoton (fi)
• İngilizce: dark (en)
• İsveççe: mörk (sv)
• Rusça: тёмный (ru) (tyómnıy)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "karanlık" maddesi