Kavurd
Kavurd | |||||
---|---|---|---|---|---|
Kirman Selçuklu Sultanı | |||||
Hüküm süresi | 1037-1063 | ||||
Sonra gelen | Kerman-Şah | ||||
Ölüm | 1073 Merv | ||||
Çocuk(lar)ı | Turan Şah, Kerman Şah, Sultan Şah | ||||
| |||||
Hanedan | Selçuklu Hanedanı | ||||
Babası | Çağrı Bey | ||||
Dini | Sünni İslam |
Kavurd Bey veya adına darp edilen sikkelerde adı Kara Arslan Bey veya tam adı Kara Arslan Ahmed Kavurd Bey (d.? - o. 1073). Selçuklu hanedanından Selçuk Bey'in büyük torunu, Çağrı Bey'in oğlu ve Alp Arslan'ın kardeşidir. Güney Fars'da Kirman meliki. Kirman'da 140 yıl hüküm sürecek olan Kirman Selçuklu Devleti kurucusu. Selçuklu Devleti tahtına çıkan yeğeni Melikşah'a karşı taht iddiası ile isyan etmesi ve bu isyanın bastırılması üzerine idam edilmiştir.
Kavurd Bey'in babası olan Çağrı Bey Büyük Selçuklu Devleti Horasan valiliği yapmakta iken doğmuştur. Doğum yeri ve doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Babası Çağrı Bey Selçuklu hanedanı kurucusu olan Selçuk Bey'in torunu ve Büyük Selçuklu Devleti kurucusu olan Tuğrul Bey'in ağabeyidir. Kavurd Bey Büyük Selçuklu Devleti ikinci sultanı olan Alp Arslan'ın ağabeyidir.
Kavurd Bey daha amcası Tuğrul Bey Büyük Selçuklu Devleti sultanı iken 1048'de güney İran'da bulunan Kirman'a vali tayin edilmişti. İdari kurumları kurulma safhasında bulunan Büyük Selçuklu Devleti'nde, bölgeler önce "amid" veya "amil" adı verilen sivil valiler ve sonra (özellikle Alp Arslan dönemi ve sonrasında) "şehna" adı verilen yarı askeri yarı sivil valiler tarafından idare edilmekte idi. Bölge valileri ya hanedan üyelerinden ya da hükümdara yakın gulam askeri olarak yetişip sivrilmiş kişiler arasından seçilip valiliğe atanmakta idiler. Bazı Selçuklu hanedanından olan bölge valilerine "melik (kral)" unvanı da verilmekte idi. Kavurd Bey Kirman Meliği ve valisi olarak hayatı sonuna kadar Kirman ve civarını idare etmiştir.[1]
Kavurd Bey'in Kirman bölgesini Sultan Tuğrul Bey'in ve Sultan Alp Arslan'ın saltanat döneminde hemen hemen bağımsız olarak yönetiği bildirmektedirler. Bir melikin alameti olan özel tuğ ve otak=çadırı bulunmaktaydı. Kendine ait bir tuğra Kirman bölgesi belgelerinde kullanılmıştır. Kendi adına sikke bastırmıştır ve bu sikkeler üzerinde kendine lakap olarak seçtiği "İmad el-Devle" unvanı bulunmaktadır.[2]
Kavurd Bey diğer Selçuklu yöneticileri gibi Kirman bölgesi ordusunda Türkmen asıllı "gulam" askerleri yetiştirmekte idi ve bu askeri görevde başarılı olan "gulam" askerlerine "ikta" adı verilen (Osmanlı tımar sisteminin öncüsü olarak) üst sahiplilik hakları dağıtmakta idi. Askerleri arasında, daha önce Tuğrul Bey'in Büveyhîler'i ortadan kaldırması ile bu devlette görev alıp rızklarını kaybetmiş olan çok sayıda Şii olan Daylam asıllı askerler de bulunmaktaydı. Kirman bölgesinde yönetiminde çok sayıda Farsça konuşan İranlı devlet memuru bulunmakta idi ve bunlar yıllarca geliştirilmiş olan İran devlet yönetimi şekillerini tabi "Kirman Selçuklu Devleti"'nde uygulamakta idiler. Kavurd Bey birçok müslüman devlet hükümdarı gibi idaresi altında bulunan bölgede yaşayan halkın refahını sağlamak ve Kirman bölgesinin ticaret zenginliğini artırmak için bölgesinde çok sayıda hanlar, hamamlar, kervansaraylar yaptırmış ve olanlara baktırmıştır. Kirman bölgesinde bulunan çöllerde kervan yollarının bakımı ve güvenliği için çöle yol işaretleri koydurmuş ve bu kervan yollarında koruma kuleleri yaptırmıştır. Bastırmış olduğu sikkeler, özellikle altın dinar sikkeleri, idare ettiği bölgede olduğu gibi yaygın olarak Selçuklu ülkesinde de tüccarların çok kullandığı inanılır değişim araçları olmuştu.[2]
1055'te amcası Tuğrul Bey'in Bağdat'ta yönetimi idare eden ve Abbasi halifesini bir kukla olarak kullanan Büveyhîler'in idaresini ortadan kaldırmak için Bağdat'a girmesi ve Abbâsî halifesini himayesi altına almasından hemen sonra Kavurd Bey de Büveyhîlere tabi olan Basra Körfezi'nin güney batı ve güney kıyılarına ve ta Umman'a kadar uzanan bir askeri sefer yapmıştı.[2]
Ertesi yıl büyük oğlu Kerman-Şah ile birlikte güney-doğu İran'da bulunan Sistan bölgesi üzerine bir askeri sefer yaptı.
1059'de başlayan Sultan Tuğrul Bey'e karşı yapılan İbrahim İnal isyanı sırasında Kirman Meliği olan Kavurd Bey amcası Tuğrul Bey'in tarafını tutup ona askeri destek sağladı.
Kavurd Bey amcası olan Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in 4 Eylül 1063'te ölmesinden ve varisinin Çağrı Bey'in oğullarından birisi olmasını veraset etmesinden sonra ortaya çıkan taht kavgalarında kardeşi olan Alp Arslan'ın sultan olmasından yana oldu. Sultan Tuğrul Bey'in öldüğü haberini İsfahan'da iken aldı ve hemen Kirman'a geri döndü. Kardeşi Sultan Alp Arslan adına Şiraz'da hutbe okuttu ama bu hutbe arkasında kendi adı da verildi. Kavurd Bey Sultan Alp Arslan'a bir mektup yazarak ona tabi olduğunu bildirdi.[1]
Kardeşi Alp Arslan sultanlık döneminde Kavurd Bey yine Kirman meliği ve valisi görevinde devam etmiştir. Tarihçiler Kavurd Bey'in kendini ağabeyinin mirasçısı olarak Büyük Selçuklu Devleti sultanlığına geçmeyi beklediğini bildirmektedirler. Buna bir gösterge olarak Kavurd Bey'in zaman zaman isyanlara karışması ve merkezi devletin, hatta Sultan'ın, bu karışıklıkları kaldırmak için Kirman bölgesine gelip tedbirler uygulaması gösterilmektedir.[1]
1064'te Kavurd Bey Fars (veya Kürt) asıllı Șabankara devleti ve hükümdarı Fazlaveyh ile çatışmalara girişmişti. Fazlaveyh merkezi hükûmetin ve Sultan Alp Arslan'ın Gürcistan seferi ile meşgul olduğu bir sırada Kirman'da başkenti bulunan Kavurd Bey'in yönettiği melikliğe bir askeri saldırıda bulundu. Fakat Kavurd Bey Fazlaveyh'i mağlup edip geri püskürtü ve Şiraz'ı eline geçirdi. Bunun üzerine Fazlaveyh Sultan Alp Arslan'ın o vakit bulunduğu Hamedan'a gitti ve burada sultan huzuruna çıkıp kardeşi Kavurd Beyi ona şikayet etti. Sultan Alp Arslan Fazlaveyh'e destek için onun emrine bir miktar asker verip ona Kavurd Beyi Şiraz'dan çıkartması için yardım sağladı. Aralık 1064'te ise Alp Arslan kendi ordusu ile Şiraz'a geldi. Kavurd Bey Şiraz'da bulunan ağırlıkları, hazinesi ve haremini Kirman'a gönderdi. Kendisi ise Basra Körfezi kıyısında korunaklı bir kaleye çekildi. Fakat Alp Arslan ordusu saldırıya geçtiği zaman Kavurd Bey'in ordusu askerleri teslim olup Sultan'dan aman dilediler. Alp Arslan'ın ordusu bu seferde 5.000 deve ve katır yükü ganimet sağladı. Bunu yeterli bulan Sultan Alp Arslan ordusu ile başkenti İsfahan'a geri gitti.[1]
Haziran 1067 Kırman meliki Kavurd Bey vezirinin teşviki ile kardeşi Sultan'a karşı tekrar isyan etti. Sultan Alp Arslan onun üzerine Kirman'a yürüdü. Vezirin Kavurd Beyi isyana teşvikinin nedenin eğer melik Sultana karşı isyan ederse kendi vezirine daha çok iyi davranacağını düşüncesiyle olduğu bildirilmektedir. Bu teşviklerle Kavurd Bey Kirman'da camilerde okunan Cuma hutbelerinden Sultan Tuğrul Bey ismini kaldırttı ve hutbeleri sadece kendi adına okuttu. Fakat Sultan Alp Arslan ordusu ile Kirman'a geldi. Önce Melik Kavurd Bey'in öncü güçleri Sultan'a mağlup oldular. Melik Kavurd Bey de iyi korunaklı "Berdesir" kalesine çekildi. Sultan Kirman'a girince onu karşılamak için Kavurd Bey Sultan'ın huzuruna gitmedi ve Sultan'ın kendini huzuruna çağrılarını yanıtsız bıraktı. Sultan, Altıntaş ve Çavlı adlı iki hacip komutasında bir öncü orduyu Kavurd Bey üzerine gönderdi. Kavurd Bey ordusu ile Sultan'ın öncü ordusu arasında yapılan muharebede Kavurd Bey mağlup düştü. Bir elçi göndererek Sultan Alp Arslan'dan kendini affetmesini istedi. Sultan bu isteği kabul edip kardeşi Kavurd Beyi affetti ve Kirman Meliki olarak kalmasına izin verdi. Ayrıca Kavurd Bey'in kızlarına (yani Alp Arslan'ın yeğenlerine) evlenmeleri için her birine 100.000'er dinar para, kıymetli elbiseler ve arazi iktaları bahşetti.[1]
1068 yılında ise tekrar Kavurd Bey Fars (veya Kürt) asıllı Şabankara devleti ve hükümdarı Fazlaveyh ile anlaşıp Sultan Alp Arslan'a isyan etti. Sultan Alp Arslan Fazlaveyh'le uğraşmayı ünlü Veziri Nizam ül-Mülk'e bıraktı. Kirman Meliki olan Kavurd Bey ise yine Berdesir kalesine kaçmıştı. Sultan Alp Arslan şahsen ordusu ile Berdesir kalesi önüne gidip bu kaleyi ve Kavurd Bey'i kuşatma altına aldı. Nizam'ül-Mülk ise Fevlaveyh'i yakaladı ve onun aman dilemesinden sonra onu affetti. Şabankara devleti meliği Fazlaveyh'e Sultan Alp Arslan eskiden Kavurd Bey'in melikliği içinde bulunan Fars bölgesini de verdi. Bunun haberini alan kalede bulunan Kavurd Bey kardeşi Sultan'a bir mektup yazarak kendinin de affedilmesini istedi. Sultan Alp Arslan bunu kabul etmek üzereydi fakat kaledeki casuslarından yeni haber aldı.Kavurd Bey gizlice Alp Arslan'ın ordusu içinde bulunan yandaşları ile irtibata geçmişti ve onlara vaatlerde bulunup onların Sultan'a karşı bir suikast düzenlemelerini planlamakta idi. Sultan Alp Arslan bu komplocuları bulup öldürttü. Fakat yapılan araştıramalar Sultan'in merkezi ordusundaki geniş bir asker kitlesinin arasında gayet büyük hoşnutsuzluk olduğu öğrenildi. Kavurd Bey'e karşı bir müstahkem kaleye hücum etmenin Sultan'ın ordusunun askerleri arasında istenmediği ortaya çıktı.Kavurd Bey'e karşı savaşmak istemedikleri ve bu hoşnutsuzluğun genellikle Türk asıllı gulam askerler arasında yaygın olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Ekim 1069'de Sultan Alp Arslan Berdesir kalesi kuşatmasını bırakıp önce Rey'e sonra başkenti İsfahan'a geri döndü.[1]
Sultan Alp Arslan kardeşi Kavurd Bey ile anlaşmazlığının baş sebebinin Kavurd Bey'in oğlu Sultan-Şah olduğuna inanmıştı. Bunun için Sultan Alp Arslan kardeşine bir mektup yazıp oğlu Sultan-Şah'ı amcası olan Sultan Alp Arslan'a teslim etmesini istedi. Fakat Kavurd Bey bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Sultan, o zamana kadar Kirman Meliğinin arazilerinde bulunan Fars bölgesi ve hatta Kirman'ın bir kısmını Kirman Melikliği'nden ayırdı ve bu arazileri ve iktalarını başka bölgelere bağladı.[1]
1070 başında hiç beklenmedik bir gelişme oldu. Kavurd Bey'in büyük oğlu Sultan-Şah bir mektup yazıp amcası Sultan Alp Arslan huzuruna çıkıp ona bir maruzat arz etmek istediğini bildirdi. Sultan bunu kabul etti ve huzuruna gelen yeğenine at, elbise 10.000 dinar değerinde diğer hediyeler ikram etti. Sultan-Şah amcası olan Sultan Alp Arslan'dan askeri yardım isteyerek bu askerlerle babası Kirman Meliği Kavurd Bey üzerine yürüyerek onu mağlup ederek Kirman bölgesi arazilerinin yönetimini kendi üzerine almak istediğini açıkladı. Sultan Alp Arslan yeğeninin bu teklifini kabul etti ve birkaç bin Türkmen askerden oluşan bir orduyu onun emrine verdi ve Sultan-Şah bu ordu ile Kirman üzerine yürüdü. Fakat Kavurd Bey ile oğlu Sultan-Şah orduları arasında yapılan savaşta Sultan-Şah ordusu yenik düştü ve Sultan-Şah'ın bu girişimi boşa çıktı.[1]
1072'de Sultan Alp Arslan doğuya Orta Asya'ya bir askeri sefere çıktığı zaman önce Merv ve sonra Raykan'a geldi. Burada büyük bir ordugah kurup Veliaht ilan etmek için bir tören yaptı. Bu tören için kendinin hakimiyetinde bulunan tüm bölge ve ülkeler liderlerine mektuplar gönderdi ve yapılan bu törende oğlu Melikşah'i veliaht gösterdiğini bildirdi ve bu mektup giden her ülkede camilerde verilen hutbelerde oğlu Melikşah'ın isminin zikredilmesini istedi. Bu bildiri Sultan Alp Arslan'ın kardeşi olan ve uzun bir zamandan beri kendisini Sultanlık için kardeşi Alp Arslan'ın vârisi olarak görmekte olan Kirman meliği Kavurd Bey tarafından gayet olumsuz karşılandı.[1]
Sultan Alp Arslan bu sefere devam etti ve büyük ordusu ile Ceyhun Nehrini güvenlikle geçebilmesi için bu nehir kenarında kurulu olan bazı kalelerin eline geçmesi gerekmekteydi. Bu kaleler Karahanlılar'a aitti ve kale komutanı olan Harezmli Yusuf El-Harezmi kaleleri teslim etmeyip çok ciddi bir direniş gösterdi. Fakat sonunda kaleler düştü ve esir düşen kale savunma komutanı olan Yusuf El-Harezmi, Sultan Alp Arslan'ın önüne getirildi. Sultan onun idam edilmesi yargısına vardı. Bu yargıyı duyan Yusuf El-Harezmi elbisesi/ayakkabısı içinde sakladığı bir kama/hançer ile Sultan'a hücum etti. Sultanı ölümcül olarak yaraladı. Bundan dört gün sonra 25 Kasım 1072'de Sultan Alp Arslan 42 yasında iken öldü.
Sultan Alp Arslan'ın ölümü ile Büyük Selçuklu Devleti Veziri olan Nizam-ül Mülk gayet dirayetli bir organizasyon ile yeni sultanın tahta geçmesini sağladı. Alp Aslan'ın sefere gitmeden önceki gönderdiği mektuplar yaptığı törenlere uyularak oğlu olan Melikşah Büyük Selçuklu Devleti sultanı olarak devlet idaresini eline aldı. Alp Aslan'ın küçük oğlu yukarı Ceyhun'daki Selçuklu bölgelerine melik tayin edildi. Alp Aslan'ın ağabeyi olan Kavurd Bey Kirman Meliği olarak tekrar hükümdarlığına devam etti. Vezir Nizam-ül-Mülk gayet çabuk olarak bu değişiklerin Bağdat'ta bulunan Abbâsî Halifesi tarafından kabul edilmesini sağladı. Nişabur'da bulunan Büyük Selçuklu Devleti hazinesi de kontrol altına alındı.
KavurdbBey bunu kabul etmedi. Türk hanedanları kurallarına göre Sultanlığın babadan oğla değil de en yaşlı ve en yetenekli hanedan üyesinin eline geçmesi kuralını ileri sürerek Melikşah'ın değil de kendinin Büyük Selçuklu Devleti Sultanı olduğu iddiasını öne sürdü.
Kavurd Bey'in Kirman Melikliği ordusu ile yeni sulatan Melikşah'ın merkezi sultanlık ordusu Ocak 1074'te[3] Hamedan yakınlarında bir muharebeye giriştiler. Melikşah emrinde bulunan orduda Türkmen asıllı gulam askerlerinin orduya İranlı, Kürt ve Arab asıllı askerinin alınmış olduğundan tedirgin olup kendi tarafında savaşmayacaklarından ve taraf değiştireceklerinden korkmaktaydı. Babasının Ekim 1069'de Berdesir kalesi kuşatmasında Kavurd Bey'in sultanlık ordusunda yandaşlar bulmasını ve bu nedenle kale kuşatmasını bırakmasının hatırından çıkartmamıştı. Fakat amcasının Kirman ordusunda bulunan çok sayıda İranlıların ve özellikle Daylamlı Şiilerin çok sayıda bulunması Melikşah sultanlık ordusunda toptan olarak taraf değiştirme olmasına bir bakıma engel oldu. Ayrıca sultanlık ordusunda bulunan gulamlıktan yetişme Türkmen emirler ve subaylar Melikşah'a sadık kaldılar. Bu muharebeyi Kavurd Bey tarafı kaybetti. Kavurd Bey yeni sultan yeğeni Melikşah'ın otağına getirildi. Kavurd Bey orada yeğeninden aman diledi ve yeğeni hayatını bağışlarsa ülkeden çok uzaklara Umman'a gidebileceğini yeğenine bildirdi. Melikşah amcasını affedip onu Umman'a emir olarak göndermeye razı olur gibi idi. Fakat Vezir Nizam-ül-Mülk buna gayet ısrarla itiraz etti. Sultana hele yakın akrabası olan bir sultan ihanet edenlerin af edilemeyeceğinde ısrar etti. Bunun üzerine Kavurd Bey idam edildi. Bazı tarihçiler bu idamın boğulma şeklinde diğerleri zehirlenme şeklinde olduğunu bildirmektedirler.
Fakat Melikşah Kavurd Bey'in oğullarına daha merhametli davrandı. Sultan-Şah Rukn-ül-Devle idam edilmiş babasının yerine tabi Kirman Selçuklu Devleti meliki yapıldı. Birkaç yıl sonra Melikşah Kavurt Bey'in diğer oğlu olan Turanşah'a Fars eyalet valiliği verdi.
Popüler kültürde yeri
[değiştir | kaynağı değiştir]2023 yılında TRT 1'de yayınlanan Alparslan: Büyük Selçuklu dizisinde Kaan Yalçın tarafından canlandırılmıştır.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e f g h i Köymen, Mehmed Altay (1972 4.baş. 2001) Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi Cilt.III Alp Arslan ve Zamanı, Ankara:Türk Tarih Kurumu Basımevi ISBN 975-16-0116-9
- ^ a b c Bosworth, C. E. (1968). "The Political and Dynaştic History of the İranian World (A.D. 1000–1217)". İn Frye, R. N. (ed) The Cambridge History of Iran, Volume 5: The Saljuq and Mongol periods. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 1–202. ISBN 0-521-06936-X. (İngilizce)
- ^ Bazı tarihçiler bu muharebenin Nisan 1074'te olduğunu bildirirler.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Köymen, Mehmet Altay, (2004), Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 9789751601193.
- Merçil, Erdoğan (2000). Müslüman Türk devletleri tarihi. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınevi. ss. 52. ISBN 9751602319.
- Bosworth, C. E. (1968). "The Political and Dynastic History of the Iranian World (A.D. 1000–1217)". In Frye, R. N. (ed) The Cambridge History of Iran, Volume 5: The Saljuq and Mongol periods. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 1–202. ISBN 0-521-06936-X. (İngilizce)
Kavurd Ölümü: 1073
| ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: ' |
Kerman Selçuklu Devleti Sultanı 1037 - 1063 |
Sonra gelen: Kerman Şah |