Skip to main content
  • Dr. Cumhur Kaygusuz. Rusça-Türkçe yeminli mütercim tercüman. Rusya Federasyonu Nijniy Novgorod Lobaçevskiy Devlet Ara... moreedit
  • Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu - Ankara Üniversitesi DTCFedit
Revealing the specific portrayal of information about the Battle of Stalingrad in the English press during the Great Patriotic War, this article analyzes publications in the newspaper ‘British Ally,’ which was published in Great Britain... more
Revealing the specific portrayal of information about the Battle of Stalingrad in the English press during the Great Patriotic War, this article analyzes publications in the newspaper ‘British Ally,’ which was published in Great Britain in the Russian language for Russian readers. The question arises about the necessity of applying a new direction in global science — imagology — for such research. The novelty of this study lies in being the first to examine material from a publication that has not attracted much attention from Russian scholars from the perspective of this field. The relevance of the study is determined by the need to uncover a new perspective in studying the British press during wartime. The contexts of mentions about the Battle of Stalingrad in the weekly ‘British Ally’ are presented. It is proven that although an admiring attitude towards the Soviet victories at Stalingrad slips through in some articles, the publication does not give special attention to the Battle of Volga. It is shown that the newspaper emphasizes the idea of the selfless resistance of the British army against Nazi Germany in Africa and Sicily, as well as their desire to open a second front. The authors conclude that the newspaper presents these events and desires as equivalent to the struggle of the Soviet people, which does not find approval or desired response among the newspaper’s readers (the Russian people).
Выявляется специфика представления информации о сражении под Сталинградом в английской прессе времен Великой Отечественной войны. Материалом для анализа послужили публикации в газете «Британский союзник», издаваемой в Великобритании на русском языке, предназначенной для российских читателей. Поднимается вопрос о необходимости применения для подобного рода исследований методов нового направления в мировой науке — имагологии. Новизна исследования видится в том, что впервые с точки зрения данного направления изучается материал издания, не привлекавшего широкое внимание российских ученых. Актуальность исследования обусловлена необходимостью раскрытия нового ракурса в изучении британской прессы времен войны. Приводятся контексты упоминаний о Сталинградской битве в еженедельнике «Британский союзник». Доказано, что, хотя восхищенное отношение победами советских войск под Сталинградом проскальзывает в ряде статей, издание не уделяет специального внимания Битве на Волге. Показано, что на страницах газеты проводится идея о самоотверженном сопротивлении англичан армии фашистской Германии в Африке и на Сицилии, а также сообщается об их желании открыть второй фронт. Авторы приходят к выводу, что газета подает эти события и желания как равноценные борьбе советского народа, что не находит у читателей газеты (русских людей) одобрения и желаемого для издания отклика.
Mevzubahis çalışmamız Rus asıllı Fransız gazeteci-yazar ve gezgin Lidiya Paşkova'nın eserlerinin analizini ihtiva etmektedir. Paşkova'nın zengin edebi mirasında; özellikle de Osmanlı eyaletlerine yaptığı geziler esnasında kaleme aldığı... more
Mevzubahis çalışmamız Rus asıllı Fransız gazeteci-yazar ve gezgin Lidiya Paşkova'nın eserlerinin analizini ihtiva etmektedir. Paşkova'nın zengin edebi mirasında; özellikle de Osmanlı eyaletlerine yaptığı geziler esnasında kaleme aldığı seyahatnamelerinde, bu bölgelerde yaşayan toplumların genel yapısının yanı sıra, kadın ve erkek imajı da detaylı bir biçimde tasvir edilmektedir. Modernleşme sürecine girmeye çalışan Müslüman Doğu halklarının o dönemin kadın bir yazarının bakış açısı ile tasviri, ilgili eyaletlerin toplumsal yapılarında meydana gelen değişimlerin de ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Bununla birlikte Lidiya Paşkova'nın yazdığı eserler, dönemin aydın kadınlarının gerçekleştirdikleri seyahatlerden edindikleri izlenim ve tecrübeler ışığında kendi entelektüel kimliklerini hangi temelde inşa ettiklerini, günlük hayata istinaden kullandıkları davranış ve anlatı kalıplarını ve Ortadoğu başta olmak üzere; seyahat ettikleri farklı coğrafyaları nasıl anlattıklarını kavramamızı da sağlamaktadır.  Gezileri esnasında farklı insanlarla tanışmak için özel bir çaba sarf eden Paşkova, söz konusu tanışma süreçlerinden elde ettiği izlenimleri de okurlarına aktarmıştır. Öte yandan, büyük hayranlık duyduğu güçlü Doğulu erkek imajının etkisiyle kaleme aldığı eserlerinde Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan erkek toplumunun genel bir portresini de oluşturmaya gayret etmiştir. Yine Osmanlı eyaletlerinde ikamet eden farklı sosyal sınıflara, dinlere ve etnik kökenlere mensup kadın ve erkeklerin aralarındaki fiziki ve davranışsal farklılıkların yanı sıra, kültürler arası evlilikler de yazarın üzerinde hassasiyetle durduğu bir başka önemli detay olarak karşımıza çıkmaktadır. 
The article contains the analysis of the works of the Russian-French writer, traveler and journalist Lydia Pashkova. The rich literary heritage of Pashkova and especially her travelogues that were written during her travels to the Ottoman provinces abound with a detailed description of the general structure of the societies living in these regions, as well as the image of men and women. The portrayal of the Muslim Eastern population trying to enter the process of modernization from the point of view of a female writer of that period allows us to trace in detail the changes that have occurred in the social structure of the respective provinces. Besides, the works written by Pashkova show the basis on which the enlightened women of the period built their intellectual identity in the light of the impressions and experiences they received from their travels, the behavior and narrative patterns they used in relation to daily life, and especially in the Middle East. It also allows us to understand how they describe the different regions they travel to. Special attention is paid to Lydia Pashkova's impressions of meeting different people during her travels. She often admired Oriental men. Therefore, the Russian-French traveler placed a special emphasis in her travelogues on creating a collective portrait of a man of the Ottoman Empire. She also described the differences in both the appearance and character of men and women from different provinces of the state. In addition, the article draws attention to Pashkova's attitude to cross-cultural marriages.
Doğu meselesi, 18. yüzyılın son çeyreği itibariyle Rusya İmparatorluğu'nun dış politikasına yön veren en mühim etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Rus toplumunun Müslüman bir ülke olan Osmanlı İmparatorluğu'na,... more
Doğu meselesi, 18. yüzyılın son çeyreği itibariyle Rusya İmparatorluğu'nun dış politikasına yön veren en mühim etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Rus toplumunun Müslüman bir ülke olan Osmanlı İmparatorluğu'na, geleneklerine, adetlerine, dini inancına, harp sanatlarına ve ekonomisine olan ilgisi, iki devlet arasındaki askeri, diplomatik ve ekonomik etkileşim yollarını bulma ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla diplomatik temsilcilikler tarafından kaleme alınan raporların yanı sıra, mühim bilgiler içeren edebi eserler de önemli birer kaynak niteliğine haiz olmaktadır. Bahsi geçen edebi yapıtlardan biri de Nijniy Novgorodlu Tüccar Vasiliy Baranşikov'un Amerika, Asya ve Afrika Kıtalarındaki Talihsiz Serüveni (1780-1787) adlı seyahatnamedir. Çalışmamızda söz konusu edebi eserin tarihi bir kaynak olarak güvenilirlik derecesi analiz edilirken, Türk-Rus gerginliğinin tavan yaptığı bir dönemde İstanbul'da yaşayan bir Rusya İmparatorluğu vatandaşının gözünden şehrin ve Osmanlı sosyal hayatının nasıl tasvir edildiği ve Baranşikov'un yaptığı karşılaştırmalar ışığında ''öteki'' algısı da incelenmektedir.
By the end of the XVIII century, the most important problem of the Russian’s Empire foreign policy was the “Eastern question”. The interest of the Russian society in the Ottoman’s Empire traditions, customs, religion, military affairs and economy was linked to necessity to find ways for cooperation between both states in military, diplomatic and economic spheres. In this situation, literary works served as a source of useful information apart from the reports of diplomatic embassies about an exotic country. One of them was the travel notes “Unlucky adventures of Nizhny Novgorod merchant Vasily Baranshikov in three parts of the world: America, Asia and Europe in 1780-1787”, that was published in the last third of the XVIII century (1787). The problem of authorship and authenticity of this notes also were raised in the article as well as the degree of its value as a historical source. The main attention was paid to the special features of representation of Istanbul by a Russian citizen in the East during the period of aggravation of relations between Russia and the Ottoman Empire, as well as the specifics of self-identification and perception of the “other” by our countryman.
Соседство с сверхдержавой Советским Союзом было неизбежной реальностью, которая всегда была в центре особого внимания разработчиков турецкой внешней политики. Иными словами, на протяжении ХХ века, соседство с пограничным СССР являлось... more
Соседство с сверхдержавой Советским Союзом было неизбежной реальностью, которая всегда была в центре особого внимания разработчиков турецкой внешней политики. Иными словами, на протяжении ХХ века, соседство с пограничным СССР являлось одним из постоянных решающих элементов внешнеполитических, стратегических тенденцией Турецкой Республики. В целях укрепления будущего сотрудничества между двумя близкими государствами – Россией и Турцией, у которых общие экономические, культурные связи, общая история и общие возможные интересы, изучение проблемных зон и конкретных достижений в рамках временного партнерства этих стран в определенный исторический период (например, во время «холодной войны»), естественно, крайне важны. В данной статьи рассматриваются дипломатические взаимодействия между Москвой и Анкарой времен «холодной войны» и их потенциал в контексте евразийской интеграции.
Afganistan'da 27 Nisan 1978 tarihinde gerçekleştirilen darbe ile iktidara gelen Afganistan Demokratik Halk Partisi, SSCB'den aldığı destekle radikal bir reform programını hayata geçirmiş, ancak söz konusu programın uygulanması esnasında... more
Afganistan'da 27 Nisan 1978 tarihinde gerçekleştirilen darbe ile iktidara gelen Afganistan Demokratik Halk Partisi, SSCB'den aldığı destekle radikal bir reform programını hayata geçirmiş, ancak söz konusu programın uygulanması esnasında ortaya çıkan sorunlar ülkedeki mevcut siyasi durumu daha da istikrarsız bir hale getirmiştir. Parti içindeki Halk ve Perçem kanatları arasında ortaya çıkan hizipleşme de iktidarı giderek zayıflatmış, bununla birlikte dış destekli fanatik köktendinci gruplar Hükümete karşı silahlı mücadeleye girişmişlerdir. Bu şartlar altında SSCB üst yönetimi 12 Aralık 1979 tarihinde Afganistan'a askeri müdahale kararı almıştır. Çalışmamızda söz konusu kararın alınmasına sebep olan temel faktörler incelenmektedir. 
После прихода к власти левой Народно-демократической партии Афганистана в апреле 1978 г. во главе Нур Мухаммед Тараки, внутриполитическая ситуация в Афганистане оставалась весьма нестабильной. Пользуясь всесторонней поддержкой со стороны Москвы, кадры НДПА пошли на радикальные реформы в стране. Однако из-за их неподготовленности реформы не достигали необходимых результатов. Ослабляла НДПА еще внутрипартийная борьба между фракциями «Хальк» и «Парчам». Одновременно усиливалось влияние радикальных религиозных движений и группировок, которые начали вооруженную борьбу против правящего режима. В этих условиях советское руководство 12 декабря 1979 г. принимало решение о вводе войск в Афганистан. В статье рассматриваются основные факторы, которые повлияли на процесс принятия данного решения .
8 Aralık 1991'de Belarus'ta imzalanan ve Sovyetler Birliği'nin varlığını fiilen sona erdiren Belovejsk Antlaşması'nın kabul edilmesinin hemen ardından radikal bir dönüşüm sürecine giren Rusya'da Ekim 1993 olayları, büyük tartışmalara... more
8 Aralık 1991'de Belarus'ta imzalanan ve Sovyetler Birliği'nin varlığını fiilen sona erdiren Belovejsk Antlaşması'nın kabul edilmesinin hemen ardından radikal bir dönüşüm sürecine giren Rusya'da Ekim 1993 olayları, büyük tartışmalara sebep olan 1996 başkanlık seçimleri ve 1998 mali krizi gibi pek çok önemli hadise yaşanmıştır. Söz konusu çalışmada Sovyetler Birliği sonrası Rusya'sı çok partili siyasal sisteminin kuruluşu, değişimi ve gelişimi yukarıda bahsi geçen olaylar bağlamında incelenmekte ve Vladimir Putin önderliğindeki Birleşik Rusya hareketinin ortaya çıkışı ve iktidara geliş süreçleri de ayrıca analiz edilmektedir.
После подписания Беловежских соглашений 8 декабря 1991 в Беларуси, прозванные «гибелью» Советского Союза, наблюдается радикальный процесс трансформации в России. Также, в этот период в стране возникли весьма важные события, как Черный Октябрь, Президентские выборы 1996 года и дефолт 1998 года, которые до сих пор остаются предметом острых дискуссий. В данной работе рассматриваются процессы формирования, изменения и развития многопартийной политической системы постсоветской России в контексте данных событий. Кроме этого анализируются формирование и эволюция правящей Всероссийской политической партии «Единая Россия» под руководством Владимира Путина.
Как известно, современная социально-политическая ситуация на евразийском пространстве обладает огромным потенциалом развития и открывает широкие возможности экономического взаимодействия для всех государств региона. Одним из наглядных... more
Как известно, современная социально-политическая ситуация на евразийском пространстве обладает огромным потенциалом развития и открывает широкие возможности экономического взаимодействия для всех государств региона. Одним из наглядных примеров подобного взаимодействия служит активное экономическое сотрудничество между Турцией и Россией. Однако современная ситуация на Ближнем Востоке, война с радикальным исламизмом, инициировавшим деструктивные процессы в странах региона, создают препятствия развитию нормальных межгосударственных отношений. Неизбежно эти процессы влияют и на развитие турецко-российских отношений. Вовлеченность Турции и России в сирийские события невольно затрагивает исторически сложившиеся геополитические интересы государств в регионе, а также весьма болезненные этнотерриториальные проблемы, до настоящего времени не нашедшие своего разрешения.
В целях укрепления будущего сотрудничества и предотвращения возможных конфликтов между двумя близкими государствами – Россией и Турцией, у которых имеются общие экономические, культурные связи, общая история, общие возможные интересы, - изучение проблемных зон и конкретных достижений в рамках временного партнерства этих стран в кризисные исторические периоды, такие, например, как период Холодной войны, представляется крайне важным и актуальным. В этой связи можно сказать, что исследование турецко-советских отношений в контексте формирования международной военно-политической конфронтации не только позволяет понять мотивацию внешнеполитической стратегии Турции и СССР, но и дает возможность глубоко изучить те внутренние и внешние факторы, которые влияли на характер и динамику турецко-советских отношений в исторически важный период XX века.
Актуальность данной работы заключается в комплексном подходе к изучению формирования и трансформации турецко-советских отношений в контексте международного военно-политического противостояния. Мы старались максимально подробно рассмотреть именно те аспекты отношений двух стран, которые по разным причинам еще не получили в российской историографии достаточного освещения. Например, переговорный процесс 1964-67 гг. и подписание Договора об экономическом и техническом сотрудничестве между СССР и Турцией от 25 Марта 1967 г., в результате которого были сооружены несколько крупных промышленных объектов при технической и экономической поддержке СССР в Турции.
Atatürk dönemi Türk dış politikasının önemli stratejik karakteristiklerinden biri, diğer ülkelerle herhangi bir askeri müttefiklik kurulması fikrinden uzak durulmasıdır. Bu bağlamda, 2. Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar geçen süre... more
Atatürk dönemi Türk dış politikasının önemli stratejik karakteristiklerinden biri, diğer ülkelerle herhangi bir askeri müttefiklik kurulması fikrinden uzak durulmasıdır. Bu bağlamda, 2. Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar geçen süre zarfında genç Türkiye Cumhuriyeti, SSCB de dahil olmak üzere pek çok ülke ile dostluk ve tarafsızlık antlaşmaları imzalamıştır. Fakat tüm bu olumlu gelişmelere rağmen 1934 yılından itibaren Türk-Sovyet ilişkilerinde önce duraklama, ilerleyen zamanlarda da belirgin bir gerileme gözlenmektedir. Mevzubahis durumun en mühim sebeplerinden biri Montrö (Boğazlar) Sözleşmesi'nin imzalanması, diğeri ise  2. Dünya Savaşı esnasında Ankara’nın izlediği tarafsızlık politikasıdır. Söz konusu çalışmada 1936-1946 dönemi itibariyle Türk-Sovyet ilişkilerinde yaşanan transformasyon süreci incelenmektir. 
В годы правления Ататюрка одной из важных характерных черт внешнеполитической стратегии новой Турецкой республики являлось воздержание от военного сотрудничества с другими странами. В этой связи Турция подписала договоры о дружбе и нейтралитете со многими государствами, в том числе с СССР до Второй мировой войны. Однако, с 1934 г. в советско-турецких отношениях началась стагнация, а затем наблюдалось поступательное ослабление партнерства. В качестве из главных причин данной ситуации можно назвать подписание Конвенции Монтре и политику нейтралитета, которую вела Анкара в ходе Второй мировой войны. В статье рассматривается трансформация турецко-советских отношений в период 1936-1946 гг.
Статья посвящена истории разработки, принятия и осуществления Доктрины Трумэна и Плана Маршала в контексте советско-турецких отношений. Авторы рассматривают эти две ключевые инициативы во внешней политике США на начальном этапе «холодной... more
Статья посвящена истории разработки, принятия и осуществления Доктрины Трумэна и Плана Маршала в контексте советско-турецких отношений. Авторы рассматривают эти две ключевые инициативы во внешней политике США на начальном этапе «холодной войны» с целью анализа влияния геополитического противостояния двух сверхдержав на состояние отношений между Анкарой и Москвой. Программы экономической помощи явились важнейшими рычагами влияния США на выстраивание послевоенной системы международных отношений, оказав решающее влияние на послевоенный внешнеполитический курс Турции, в особенности в отношении СССР, и во многом предопределив её дальнейшую стратегию в период «холодной войны». В данной работе рассматриваются причины сближения позиций США и Турции по вопросам отношений с СССР, анализируется процесс выработки и принятия плана помощи Турции, а также последствий его реализации. Статья раскрывает истоки американо-турецкого взаимодействия, основанного на разделении общей позиции по противодействию Москве, и может быть использована в качестве материала для изучения проблем российско-турецких отношений в историческом контексте.
The article is devoted to the history of elaboration, adoption and implementation of the Truman Doctrine and the Marshall Plan in the context of the Soviet-Turkish Relations. The authors observe these two key US external policy’s initiatives of the beginning of the Cold War for the analysis of the influence of geopolitical confrontation between the superpowers on the state of relations between Moscow and Ankara. The economic aid programs were significant leverages of the US influence on shaping the postwar system of international relations, which impacted decisively on the Turkish postwar foreign policy, especially toward the USSR, and predetermined to a large extent its further policy in the Cold War. The current article considers the reasons for rapprochement between the US and Turkey stands on the relations with the USSR, analyses the process of elaboration and adoption of aid plans for Turkey and the outcomes of their implementation. The article explores the origins of the US-Turkey cooperation based on sharing the common stance on confronting Moscow and can be used as a source of information on the Russian-Turkish relations problem in historical context.
Послевоенный период в советско-турецких отношениях характеризуется поиском путей реализации обеими сторонами своих национальных интересов. Главную роль в этом процессе, несмотря на плодотворное сотрудничество в довоенный период,... more
Послевоенный период в советско-турецких отношениях характеризуется поиском путей реализации  обеими  сторонами  своих  национальных  интересов. Главную роль в этом процессе, несмотря на плодотворное сотрудничество в довоенный период, сыграло членство Турции в НАТО. Целью данной статьи является рассмотрение причин вступления Турции в альянс и влияние фактора членства Турции в НАТО на советско-турецкие отношения.
The period after the Second World War in the Soviet-Turkish relations is characterized by searching for ways of implementation by both sides of their national interests. In spite of the prewar fruitful cooperation between both countries, the membership of Turkey in NATO played the decisive role in this process. The article is aimed at consideration of the reasons for Turkey’s accession to the Alliance and the impact of the factor of Turkey’s NATO membership on the Soviet-Turkish relations.
Во время решения Кипрского конфликта военным путем в 1974г. Москва оказала скрытую политическую поддержку Анкаре. На протяжении военного вмешательства, которое осуществлялось по инициативе Турции на острове в июле 1974г., СССР воздержался... more
Во время решения Кипрского конфликта военным путем в 1974г. Москва оказала скрытую политическую поддержку Анкаре. На протяжении военного вмешательства, которое осуществлялось по инициативе Турции на острове в июле 1974г., СССР воздержался открыто осуждать военную операцию турецкой армии, поскольку присутствие турецких войск на острове практически являлось серьезной проблемой и глубоким противоречием между странами-союзниками НАТО. В статье рассматривается развитие советско-турецких дипломатических и экономических отношений в контексте данного кризиса.
During the resolution of the Cyprus issue by military intervention in 1974, Moscow has given secret political support to Ankara. Throughout the Turkish military invasion of the island country of Cyprus in July 1974, USSR refrained from criticizing the military operation of the Turkish army. Because Turkey's military presence on the island, it was a serious problem and contradiction for nato-member countries. The article deals with the development of Soviet-Turkish diplomatic and economic relations in the context of the Cyprus conflict.
Во время «холодной войны» наблюдалось резкое столкновение интересов ведущих мировых игроков на международной арене. В этих условиях советско-турецкие отношения оставались в определенных, узких рамках с момента завершения... more
Во время «холодной войны» наблюдалось резкое столкновение интересов ведущих мировых игроков на  международной  арене.  В  этих  условиях  советско-турецкие  отношения  оставались  в  определенных, узких рамках  с  момента завершения Второй мировой войны  до  начала 1960-х гг. Однако начиная  с  1960  г. наблюдалось значительное сближение и улучшение данных отношений. В  статье рассматривается процесс  создания  на  территории  Турции  крупных  предприятий  при  советской  экономической  и  технической помощи в контексте советско-турецкого соглашения от 25 марта 1967 г.

During the «Cold War», there was a sharp clash of interests of the leading players in the international arena. Under these  conditions,  the  Soviet-Turkish  relations  remained  within  narrow  bounds  until  the  early  1960s.  However,  since 1960, there was a significant rapprochement and improvement of these relations. The article deals with the Soviet economic and technical assistance in the context of the Soviet-Turkish agreement of March 25, 1967, which envisaged the construction of large enterprises in the territory of  Turkey.
Для современной Турецкой Республики «Великая Октябрьская Революция» была не только большим политическим изменением, которое реализовалось на территории своего бывшего врага; но и одним из важных элементов своего формирования. В этой... more
Для современной Турецкой Республики «Великая Октябрьская Революция» была не только большим политическим изменением, которое реализовалось на территории своего бывшего врага; но и одним из важных элементов своего формирования. В этой работе даётся попытка отразить Турецкий взгляд на эту проблему.
For the modern Turkish Republic, the great October Revolution which took place in the territories of an old enemy was not a political change only. It was also one of the important causes of it's own establishment. The article deals with the reflect the Turkish point of view one the subject.
SOVYET GÖZÜNDEN İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI… 80 milyon civarı insanın hayatını kaybetmesine yol açan, tarihin en ölümcül askerî mücadelesi olan ve bu zamana kadar genellikle Batılı Müttefiklerin gözünden okuduğumuz İkinci Dünya Savaşı, Türkçede... more
SOVYET GÖZÜNDEN İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI…
80 milyon civarı insanın hayatını kaybetmesine yol açan, tarihin en ölümcül askerî mücadelesi olan ve bu zamana kadar genellikle Batılı Müttefiklerin gözünden okuduğumuz İkinci Dünya Savaşı, Türkçede ilk kez cephenin diğer tarafından, Sovyetler Birliği’nin gözünden Dr. Cumhur Kaygusuz"un çevirisi ile okurlarla buluşuyor. Rusya’nın önde gelen tarihçileri Aleksey İsayev ve Artyom Drabkin tarafından kaleme alınan Büyük Vatanseverlik Savaşı, 20. Yüzyıl titanlarının girdikleri amansız mücadelenin kalbine iniyor ve savaşı çok yabancı olduğumuz bir pencereden takip etme şansı sunuyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra gizliliği kaldırılan arşiv belgeleri ve dönemin tanıklarıyla yapılan mülakatlar neticesinde ortaya çıkan bu kitap, dört yıl süren dehşetengiz mücadeleyi tüm çıplaklığıyla anlatıyor.
Molotov-Ribbentrop Paktı nasıl ortaya çıktı?
Sovyetler Birliği, Alman işgaline gerçekten hazırlıksız mı yakalandı?
22 Haziran 1941’de Stalin nasıl bir güne uyandı?
Kızıl Ordu’nun durumu nasıldı?
Almanlar Moskova önlerinde nasıl durduruldu?
Stalin, Churchill ve Roosevelt’le nasıl anlaştı?
İngiliz ve Amerikan yardımları Sovyet savaş çabasına nasıl etki etti?
Kızıl Ordu Mançurya’da Japonları nasıl mağlup etti?
Bu ve benzer pek çok soruyu ustalıkla yanıtlayan Büyük Vatanseverlik Savaşı, okurları Doğu Polonya’dan Kiev’e, Leningrad’dan Barents Denizi’ne, Kırım’dan Stalingrad’a ve Berlin’den Mançurya’ya götürürken dünyanın dört bir yanına sıçrayan savaş alevlerini yerinde görme şansı sunuyor. Büyük Vatanseverlik Savaşı, İkinci Dünya Savaşı’na bambaşka bir pencereden bakmak isteyenler için önemli bir başvuru kitabı.
Halkı için öyle bir güvenlik ve sükûnet ortamı tesis etmek istedi ki, egemenliği altındaki topraklarda yaşayan herkes emniyet içinde (hırsızlık ya da yağma tehlikesi olmaksızın), tıpkı başlarının üzerinde taşıdıkları sıradan-basit kil... more
Halkı için öyle bir güvenlik ve sükûnet ortamı tesis etmek istedi ki, egemenliği altındaki topraklarda yaşayan herkes emniyet içinde (hırsızlık ya da yağma tehlikesi olmaksızın), tıpkı başlarının üzerinde taşıdıkları sıradan-basit kil çömlekler misali altın taşıyabilmeliydi...
Rusçanın ve Rus Dilinde Eğitimin Tanıtımı ve Geliştirilmesi Programı Perm Ulusal Politeknik Araştırma Üniversitesi (Perm) Puşkin Devlet Rus Dili Enstitüsü (Moskova) DİPLOMA Cumhur Kaygusuz ‘‘Rusça ve Rusya’da eğitimin kariyerim için... more
Rusçanın ve Rus Dilinde Eğitimin Tanıtımı ve Geliştirilmesi Programı
Perm Ulusal Politeknik Araştırma Üniversitesi (Perm)
Puşkin Devlet Rus Dili Enstitüsü (Moskova)
DİPLOMA
Cumhur Kaygusuz
‘‘Rusça ve Rusya’da eğitimin kariyerim için önemi’’ konulu uluslararası makale yarışmasında kazandığı BİRİNCİLİK sebebiyle işbu diplomayı almaya hak kazanmıştır.
Perm Ulusal Politeknik Araştırma Üniversitesi Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı N.A. Şevelyov
6 Kasım 2014
Perm
Birincilik Takdirnamesi Radyo Gümüş Yağmuru tarafından tertip edilen Uluslararası Rus Sözü Yarışmasında sergilediği mükemmel Rusça bilgisi ve organizasyona fevkalade hazırlığı sebebiyle, Cumhur Kaygusuz işbu takdirname ile... more
Birincilik Takdirnamesi
Radyo Gümüş Yağmuru tarafından tertip edilen Uluslararası Rus Sözü Yarışmasında sergilediği mükemmel Rusça bilgisi ve organizasyona fevkalade hazırlığı sebebiyle,
Cumhur Kaygusuz işbu takdirname ile ödüllendirilmiştir.
Aralık 2011
Takdirname Bilimsel ve pratik bir etkinlik olan Anabasis 2011 Öğrenci Konferansları kapsamında tertip edilen Rusya Tarihi Araştırmaları Çalıştayında en iyi bildiriyi sunması sebebiyle Cumhur Kaygusuz işbu takdirname ile... more
Takdirname
Bilimsel ve pratik bir etkinlik olan Anabasis 2011 Öğrenci Konferansları kapsamında tertip edilen Rusya Tarihi Araştırmaları Çalıştayında en iyi bildiriyi sunması sebebiyle Cumhur Kaygusuz işbu takdirname ile ödüllendirilmiştir.
Prof. Dr. Yevgeniy Molev
Nijniy Novgorod Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi Dekanı
1 Nisan 2011
Rusya Federasyonu 030400097000 nolu Rusça Devlet Test SERTİFİKASI (Ortalama not: 92,8) Şehir: Moskova Veriliş Tarihi: 05.02.2020 Geçerlilik süresi: Süresiz İşbu sertifika ile Cumhur Kaygusuz'un TORFL 3 seviyesinde Rusça bilgisine sahip... more
Rusya Federasyonu
030400097000 nolu Rusça Devlet Test SERTİFİKASI (Ortalama not: 92,8)
Şehir: Moskova
Veriliş Tarihi: 05.02.2020  Geçerlilik süresi: Süresiz
İşbu sertifika ile Cumhur Kaygusuz'un TORFL 3 seviyesinde Rusça bilgisine sahip olduğu tasdik olunur.
Söz konusu sınav, Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi'nde gerçekleştirilmiştir.
İmza-damga Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı İ. P. Gerasimova
Rusya Federasyonu Federal Bütçeli Özerk Yükseköğretim Kurumu Nijniy Novgorod Lobaçevskiy Devlet Üniversitesi MESLEKİ GELİŞİM BELGESİ Veriliş Tarihi 2 Ekim 2014 İşbu belge ile CUMHUR KAYGUSUZ’un 29 Eylül-02 Ekim 2014 tarihlerinde Nijniy... more
Rusya Federasyonu
Federal Bütçeli Özerk Yükseköğretim Kurumu
Nijniy Novgorod Lobaçevskiy Devlet Üniversitesi
MESLEKİ GELİŞİM BELGESİ
Veriliş Tarihi 2 Ekim 2014
İşbu belge ile
CUMHUR KAYGUSUZ’un
29 Eylül-02 Ekim 2014 tarihlerinde Nijniy Novgorod Lobaçevski Devlet Üniversitesi’nde düzenlenen "Küreselleşme çağında toplumsal çatışma ve sosyal etkileşim süreçlerinin yeni biçimleri" konulu profesyonel ek eğitim programını başarı ile tamamlayarak mesleki alanda kaydettiği gelişim tasdik olunur.
Как известно, в начальной стадии Холодной войны, Турция вела конкурентную политику, которая предусматривала тесные отношения в контекстве возможного стратегического партнёрства с США. Нельзя сказать, что в данный период Анкара крайне... more
Как известно, в начальной стадии Холодной войны, Турция вела конкурентную политику, которая предусматривала тесные отношения в контекстве возможного стратегического партнёрства с США. Нельзя сказать, что в данный период Анкара крайне нуждалась в политическом сотрудничестве с Москвой, поскольку одной из главной причиной ее вступления в НАТО была агрессивная политическая позиция правительства СССР  против Турции. Однако, после завершения Карибского кризиса, наблюдаются ненадёжность и сомнение в отношениях с США, а в советско-турецких отношениях наоборот, конкретное смягчение и сближение в внешнеполитическом курсе Анкары.