Skip to main content
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Every language that exists in the world has words that express the concept of time as a whole or in slices in order to understand and perceive the universe with the dimension of time. There are more or less time words in every language... more
Every language that exists in the world has words that express the concept of time as a whole or in slices in order to understand and perceive the universe with the dimension of time. There are more or less time words in every language across the world to express the notion of time. However, languages behave differently with regards to on which basis time is divided and named. Because there is a direct relationship between the sociocultural characteristics of the communities and the division and naming of the notion of time in their languages, and the differences in the naming and division of time between languages are based on these sociocultural properties. In the history of languages, continuation in time, which is estimated to occur at a later stage than the division of time and naming, shows more distinct differences between languages. Even in languages that have come into contact with various cultures in different regions throughout history, such as Turkic language, the strategy of continuation in time names may even differ periodically. In this article, the continuation structures seen in the basic time names kün “day”, ay “month” and yıl “year” in the Old Uyghur texts will be emphasized, and the durative time structures that are not seen in other historical periods of the Turkish language will be discussed and evaluated structurally and semantically.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
In the history of Turcology, historical Turkic language studies have focused rather on phonology and morphology, and there are not many studies on semantics. Especially the number of semantic studies about the Old Turkic period, in which... more
In the history of Turcology, historical Turkic language studies have focused rather on phonology and morphology, and there are not many studies on semantics. Especially the number of semantic studies about the Old Turkic period, in which we have witnessed the first written texts of the Turkish language, is very few. However, the diversity of meanings expressed by words, phrases or lexical bundles and syntactic strings in the Turkic runic inscriptions and the Manichaean and Buddhist texts which left over from the Uighurs, necessitates the examination of the texts of this period in terms of semantics. Because especially the meanings of words and phrases have moved away from the meanings in which the words first appeared or formed, and gained new meanings suitable for their concept areas. Monitoring the semantic ways in which words reach the target meanings from their source meanings in the Turkish language and determining the metaphors and metaphorical maps will contribute to the semantic research of the Turkish language on the one hand, and on the other hand, the principles and methods of creating new words by these means will be determined.
About the meaning of the phrases which are witnessed in Köl Tigin and Bilge Kagan inscriptions, which are one of the Turkic runic inscriptions, and which have been read as başlıgıg yüküntür- tizligig sökür-  or by changing the order as tizligig sökür- başlıgıg yüküntür- in the studies up to now, there are different interpretations about exactly what meaning is meant with these phrases. In most of the studies, especially the words başlıg and tizlig were understood with their source meanings; however other interpretations different from the source meanings were made independently from the metaphorical maps of the baş ‘head’ and tiz ‘knee’ body names in Turkic language. In this article, the relevant phrase in the Köl Tigin and Bilge Kağan inscriptions is reinterpreted based on the witnesses of baş ‘head’ and tiz ‘knee’ words in the historical Turkic written languages and the context of the başlıg ‘headed’ and tizlig ‘kneed’ forms in the Teŋrici environment, also the source-target meanings of the words in the historical Turkic language areas are metaphorically mapped.
Öz: Dillerde çokluk ile belirsizlik arasında bir korelasyon olduğu açıktır. Buna göre dillerdeki morfolojik ve sentaktik çokluk işaretleyicileri, herhangi bir nesne, kavram ya da eylemin çokluğunu ifade ederken aynı zamanda belirsizliği... more
Öz: Dillerde çokluk ile belirsizlik arasında bir korelasyon olduğu açıktır. Buna göre dillerdeki morfolojik ve sentaktik çokluk işaretleyicileri, herhangi bir nesne, kavram ya da eylemin çokluğunu ifade ederken aynı zamanda belirsizliği de barındırmaktadır. Türk dilinde çokluk ifadeleri, diğer dillerde olduğu gibi hem morfolojik hem de sentaktik işaretleyiciler ile karşılanmıştır. Türk dilinde isimler ve fiillerin önüne gelerek çokluk anlamını ifade eden çok sayıda sentaktik işaretleyici vardır. Bunlardan biri, Eski Türkçede yaygın olan ve bu yazıda gösterildiği gibi benzer anlama gelen sözcüklerle eş çift de meydana getiren telim sözcüğüdür. Bu yazıda, EOT'de (Eski Oğuz Türkçesi) delim şeklinde tanıklanan Eski Türkçedeki telim sözcüğünün, Eski Uygurca metinlerdeki örneklerden hareketle çokluk anlam alanı değerlendirilecek; çeşitli tanıklar yardımıyla ve etimolojinin prensipleri gözetilerek kökeni tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Eski Türkçe, Çokluk İşaretleyicileri, Belirsizlik, Etimoloji, telim Sözcüğü. On the Old Turkic Word telim (OOT: delim) and Its Origin As a Plurality Marker Abstract: It is clear that there is a correlation between plurality and indefiniteness in languages. Accordingly, while morphological and syntactic plurality markers in languages express the plurality of any object, concept or action, they also contain indefiniteness. Plurality expressions in Turkic language are provided with both morphological and syntactic markers as in other languages. There are many syntactic markers in the Turkic language that express the meaning of plurality by preceding nouns and verbs. One of them is the word telim, which is common in Old Turkic and forms synonyms with similar words as shown in this paper. In this paper, the word telim in Old Turkic, which is witnessed in EOT (Old Oghuz Turkic) as delim, will be evaluated in terms of plurality, based on the examples in Old Uyghur texts; With the help of various witnesses and observing the principles of etymology, its origin will be determined. Giriş Doğuşlarından bugüne yapısal olarak basitten komplekse, anlamsal olarak da somuttan soyuta, mecaza ve metafora doğru değişen ve gelişen dillerin, çokluk ifadeleri bakımından da benzer bir gelişim seyrettiğini, bu çerçevede dillerin erken zamanlarında bilhassa gramatikal bakımdan hâkim olan teklik ifadelerden, sosyo-kültürel türlenmeye bağlı olarak çokluk ifadelere ulaştığını ve böylece gramatikal teklik ve çokluk kategorilerinin belirdiğini söylemek mümkündür. Bu anlamda dillerde ilk önce teklik şekiller ortaya çıkmış, ardından en basit hâlden en kompleks yapıya doğru ilerleyen çokluk şekilleri doğmuştur, denebilir. Diller, konuşurlarının sosyo-kültürel yaşamlarındaki kompleks türlenmeye bağlı olarak, bir taraftan morfemler yardımıyla *
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Özet: Karamanlılar, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar yoğun olarak Orta ve güney Anadolu'da yaşayan Hıristiyan Türklerdir. 1924 yılında Yunanistan ile yapılan nüfus mübadelesi sonucunda, Yunanistan'a gönderilen Karamanlılar, bugün... more
Özet: Karamanlılar, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar yoğun olarak Orta ve güney Anadolu'da yaşayan Hıristiyan Türklerdir. 1924 yılında Yunanistan ile yapılan nüfus mübadelesi sonucunda, Yunanistan'a gönderilen Karamanlılar, bugün neredeyse asimile olmuşlardır. Bu makalenin konusunu, Karamanlıların kimlikleri ve kökenleri, Karamanlı ağzıyla 17.-20. yüzyıllar arasında meydana getirilen eserler ve Karamanlı ağzının belirgin yazım, ses ve şekil özellikleri oluşturmaktadır. Anahtar kelimeler: Hıristiyan Türkler, Karamanlı Türkleri, Karamanlı ağzı. On Christian Karamans and their dialect Abstract: Karamans are Christian Turks who lived in the middle and southern Anatolia until the first quarter of the twentieth century. The Karamans who were sent to Greece during the population Exchange in 1924 are nearly assimilated. The identity of the Karamans and their origin, the work of art in the Karamanli significant characteristics of the Karamanli dialect constitute the topic of this article.
Research Interests:
Özet Türk dilinde herhangi bir olay ya da olgunun hangi araçlarla gerçekleştiğini ifade eden, kimi çalışmalarda kendisinden önceki sözcüğe belli bir hâl ekiyle bağlanmış olmasından dolayı edat, kimi çalışmalarda ise anlamı göz önünde... more
Özet Türk dilinde herhangi bir olay ya da olgunun hangi araçlarla gerçekleştiğini ifade eden, kimi çalışmalarda kendisinden önceki sözcüğe belli bir hâl ekiyle bağlanmış olmasından dolayı edat, kimi çalışmalarda ise anlamı göz önünde bulundurularak zarf olarak değerlendirilen "sayesinde, aracılığı ile" anlamındaki sözcüklerin sayısı fazla değildir. Eski Türkçede de bu tür sözcüklerin sayısının fazla olmadığı dikkati çekmektedir. Türk runik harfli yazıtlarda daha çok-dUk üçün analitik yapısı ile genellikle fiil öbeklerinde karşılanan bu anlamın, Eski Uygurcada kimi sözcüklerin isim türünden sözcükler ya da sözcük öbeklerinde zarflaşma / edatlaşmasıyla meydana geldiği anlaşılmaktadır. Eski Uygurcada bir isim / isim öbeği ile kullanılarak "sayesinde, aracılığı ile" anlamında zarf olarak kullanılan sözcüklerden biri de küç sözcüğünün iyelik eki ve lokatifle kalıplaşmasıyla oluşan küçinte'dir. Eski Uygurcada genellikle iş sözcüğü ile ikileme oluşturan küç sözcüğü, aynı zamanda iyelik eki ve lokatif ile kalıplaşarak küçinte şeklinde "sayesinde, aracılığı ile" anlamıyla sentaktik düzlemde zarf görevi yüklenmiştir. Böylece Türk dilinin tarihsel dönemlerinde bir olay ya da olguya aracılık eden, vasıta olan durumlar bir zarf ile ifade edilebilmiştir. Türk dilinin yeni sözcükler ve yeni dil bilgisel yapılar bakımından en üretken dönemlerinden olan Eski Uygurcada küçinte sözcüğü dışında yine bilinen kök ve gövdelerden başka dil bilgisel sözcüklerin yaratıldığı da bilinmektedir. Bu bildiride, Eski Uygurca metinlerde küçinte sözcüğünün tanıklarından hareketle, sözcüğün sentaktik düzlem içindeki kullanılış şekilleri ve anlamları sorgulanacak, sözcüğün kökü kabul edilen küç'ün diğer sözcüklerle meydana getirdiği çift sözler ve anlamları irdelenecek, iyelik eki ve lokatifle meydana getirdiği kalıplaşma ve zarflaşma süreci ele alınacak, küç isminin hangi anlamından sözcükselleşerek "aracılığı ile" anlamlı zarfa dönüştüğü meselesi ele alınıp değerlendirilecektir.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Türklerin maddi ve manevi kültür evrenine ait birçok öğeyi tanıklayabildiğimiz ya da ipuçlarını görebildiğimiz destanlar / destansı metinler, Türk edebiyatının yazılı metinleri içerisinde yapısal ve içerik bakımından farklılık göstermekte... more
Türklerin maddi ve manevi kültür evrenine ait birçok öğeyi tanıklayabildiğimiz ya da ipuçlarını görebildiğimiz destanlar / destansı metinler, Türk edebiyatının yazılı metinleri içerisinde yapısal ve içerik bakımından farklılık göstermekte ve dolayısıyla Türk edebiyatı araştırmaları açısından ayrıca önem arz etmektedir. Birçoğu sonradan farklı Türk kültür coğrafyalarında yazıya geçirilmiş olan bu tür metinler, Türk yaşam algısının bizzat Türkler tarafından ifade edildiği metinler olarak mütalaa edilebilir. Destanlar, sunduğu antropolojik bulgular kadar, bilhassa sözlü edebiyatın teşekkülü ve yazılı edebiyata geçiş süreci ile dil araştırmaları bakımından da ayrıca önem arz etmektedir. Türk dilinin tarihsel ve modern zamanlarına ait her bir metin, Türk dili araştırmaları bakımından önemli olmakla birlikte, destansı metinler, sonradan yazıya geçirilmiş olsalar da Türk yazılı edebiyatının başlangıcından çok öncelere gittiği tahmin edilen, Türklerin belki de yaratılışından itibaren var olan ve böylece Türk
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Kadim Uygur Türkleri tarafından yazılan ve birçoğu Maniheist ve Budist çevreye ait olan metinlerin yazılış tarihleri genellikle belirsizdir. Yazılış tarihleri ifade edilmiş metinlerin ise, hangi yılda yazıldıkları tam olarak... more
Kadim Uygur Türkleri tarafından yazılan ve birçoğu Maniheist ve Budist çevreye ait olan metinlerin yazılış tarihleri genellikle belirsizdir. Yazılış tarihleri ifade edilmiş metinlerin ise, hangi yılda yazıldıkları tam olarak bilinememektedir. Bu yazıda, Uygur Türkleri tarafından 8-14. yüzyıllar arasında yazılan ya da tercüme edilen metinlerin kolofon kayıtları ve dil özelliklerine göre tarihlendirilişi ile ilgili görüşler ifade edilmiştir. Bu çerçevede Eski Uygurca metinler, dil özellikleri bakımından yeniden tasnif edilmiştir.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Özet: Bu makalede asıl adı Kitâb Hilyetü’l-insân ve Helbetü’l-lisân olarak bilinen ve bilim aleminde İbni Mühenna Lügati, İbni Mühenna Sözlüğü olarak adlandırılan Cemâleddin İbni Mühenna’ya ait olan eserin Türk dili tarihi araştırmaları... more
Özet: Bu makalede asıl adı Kitâb Hilyetü’l-insân ve Helbetü’l-lisân olarak bilinen ve bilim aleminde İbni Mühenna Lügati, İbni Mühenna Sözlüğü olarak adlandırılan Cemâleddin İbni Mühenna’ya ait olan eserin Türk dili tarihi araştırmaları ve yeri üzerinde durulmuştur. Eserde Türk dilinin fonolojik ve morfolojik özelliklerine yönelik çok önemli bilgiler verilmektedir. Yazıda, bu özellikler hakkında bilgi verilmiş, özelliklerin tarihî Türk dili çalışmaları açısından önemi üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İbni Mühenna, İbni Mühenna Lügati, Kitâb Hilyetü’l-insân ve Helbetü’l-lisân, Türkçe.
The Role and the Importance of Ibni Muhenna Dictionary in Historical Turkish Language Research
Abstract: This paper explores the place and the importance of a Turkish dictionary by Ibn Muhenna also known as Kitâb Hilyetü’l-insân, Helbetü’l-lisân and İbni Mühenna Dictionary in the history of Turkish language. The dictionary involves significant explanations of phonological and morphological features of Turkish language.  In this paper, it is aimed to disclose these features and to focus on their importance in historical Turkish language research.
Keywords: Ibn Mühenna, Ibn Mühenna Dictionary, Kitâb Hilyetü’l-insân Helbetü’l-lisân, Turkish.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: