21. yüzyıl küresel demografik değişimlerin en somut yaşandığı dönemdir. Özellikle demografik yaş ... more 21. yüzyıl küresel demografik değişimlerin en somut yaşandığı dönemdir. Özellikle demografik yaş yapısındaki değişimler, yaşlılığın görüldüğü toplumlara göre yeni bir boyut ve anlam kazanmaktadır. Yaşlıların sosyoekonomik, kültürel ve mekânsal ihtiyaçlarına yönelik akademik çalışmaların önemi giderek artmaktadır. Yaşlılık döneminde bireylerin hayatlarını aynı konut ve çevresinde devam ettirmeleri, mental sağlıkları ve başarılı yaşlanmaları bağlamında önemli bulunmuştur. Bu yönüyle yerinde yaşlanmayı mümkün kılan yaşlıların ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik çevresel düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma, Afyonkarahisar kent merkezinde 65 yaş ve üzeri yaşlı bireylerin konut çevresinden beklentilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında amaca yönelik çeşitli hipotezler oluşturulmuştur. Hipotezleri test etmek için kent merkezinde belirlenen örneklem alanındaki 374 yaşlı bireye anket uygulanmıştır. Çalışmada, açıklayıcı faktör analizi ve fark testleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda yerinde yaşlanan bireylerin erişilebilirlik, yaşlanma ile ilişkili hizmetlere yakınlık, sosyoekonomik yapı, çevresel faktörler, sosyal ağlar ve ilişkiler gibi konut çevresine ait özellikleri önemsediği tespit edilmiştir. Eğitim düzeyi ve aylık gelir konut çevresine yönelik beklentileri etkileyen önemli değişkenler arasındadır. Eğitim düzeyi yaşlıların konut çevresindeki çeşitli hizmetlere erişilebilirlik, sosyoekonomik yapı, sosyal ağlar ve ilişkilere yönelik beklentilerinin farklı olduğunu göstermiştir. Yaşlıların aylık gelirlerine göre sosyal ağlar ve ilişkilere bakış açılarının farklılaştığı anlaşılmıştır.
International Journal of Geography and Geography Education, 2024
Toponimi çalışmaları insan-yer etkileşimini anlama bağlamında her dönemde önemini korumuştur. Bir... more Toponimi çalışmaları insan-yer etkileşimini anlama bağlamında her dönemde önemini korumuştur. Bireyler, toplum ve çevre ilişkilerinin bir sonucu olarak yaşadıkları yerleri isimlendirmekte ve böylece kimliklerini inşa etmektedir. Uşak şehrinin cadde ve sokak adlarının köken ve anlamlarını inceleyen bu araştırmanın amacı, 2006 ve 2023 yıllarında cadde ve sokak adlarının oransal olarak karşılaştırılması ve mahallelere göre yoğunluklarının incelenmesidir. Bunun yanında, toponimiyle ilgili Azaryahu ve Fransız yaklaşımlarının Uşak şehri ölçeğinde birlikte irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda araştırma, 2006 yılında var olan cadde ve sokak adlarının sınıfsal verileri ile günümüz verilerinin oransal olarak karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun yanında, 2023 yılında çalışma sahası içerisindeki cadde ve sokakların mahallelere göre yoğunluğunu ve alt kategorilerin mahalle içerisindeki yoğunluğunu incelemiştir. Araştırma, 1/1000 ölçekli imar paftaları altlık olarak ArcMap 10.8 programında hazırlanmış haritalar kullanılarak yapılmıştır. Çıkan sonuçlar ise sınıflandırılarak tekrar ArcMap programına alınıp yoğunlukların dağılımı ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonucunda, alt kategorilerin gösterdiği en yüksek orandaki değişim şahıs kökenli adlarda, en düşük orandaki değişim ise topografya ile ilgili adlarda olduğu tespit edilmiştir.
Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her geçen gün şehir... more Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm- kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl- masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi- mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem- leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş- melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb. içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip- lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır.
SALİHLİ İLÇESİNDE MORFOLOJİK BİRİMLERE GÖRE KIRSAL YERLEŞMELERDE MESKEN TİPLERİ VE KULLANIM BİÇİMLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ, 2019
Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her
geçen gün şeh... more Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her
geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel
hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm-
kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır.
Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla
beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik
olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl-
masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi-
mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem-
leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz
edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde
yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük
bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim
olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır
meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son
yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş-
melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli
halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal
şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb.
içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip-
lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği
anlaşılmaktadır.
Doğal ve beşerî turizm kaynaklarını bünyesinde barındıran kentler, geçmişten günümüze turistlerin... more Doğal ve beşerî turizm kaynaklarını bünyesinde barındıran kentler, geçmişten günümüze turistlerin yoğun ilgi ve talebiyle karşılaşmaktadır. Modern turizmin gelişmeye başladığı ilk dönemden bu yana kıyı turizminin egemenliği söz konusudur. Son yıllarda kıyı turizmi ekseninde gelişen kentler, yoğun turizm talebine paralel olarak taşıma seviyesinin üzerinde turist akışı sebebiyle doyum noktasına ulaşmış durumdadır. Kıyı yerleşmelerinde bulunan doğal mekânların hızla tüketimi, tarihi ve kültürel mekanları ön plana çıkaran alternatif turizm kaynaklarının turistik açıdan değer kazanmasını sağla-mıştır. Kentler, turizm ekonomisinden daha fazla pay almak amacıyla, kendine özgü tarihi ve kültürel mekanları markalaştırma yoluna gitmektedir. Bu bağlamda kentler arasındaki markalaşma ve kent-sel kimlik oluşturma olgularının küreselleşme süreciyle olan ilişkisi birçok bilim dalı için ilgi çekici durumdadır. Turistlerin, sözü edilen fiziki ve beşeri turizm kaynaklarını mekânsal kimlik haline ge-tiren kentlere olan ilgisi ve talebi gün geçtikçe daha da artmaktadır. Bu talebin odak noktası, mar-kalaşmış ve kentsel kimlik haline gelmiş turistik değerleri görmek ve kültürel deneyim kazanmak olarak açıklanabilir. Bu araştırma, turizm kentlerinin kent kimliklerini oluşturmak ve bu kimliklerin markalaşmasıyla küreselleşme süreci arasındaki ilişki ve etkileri incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı, küreselleşme sürecinde kendine özgü fiziki ve beşeri turizm kaynaklarını kimlik haline getirip küresel turizm pazarına iyi bir şekilde tanıtan 'Marka kentler' ile sözü edilen kaynakları mekânsal kimlik haline getirme konusunda yetersiz kalmış, bu sebepten henüz "marka kent" olma yarışında geride kalmış turizm kentleri arasındaki farkları ortaya koymaktır. Araştırmanın amacına uygun olarak mekânsal markalaşmanın küreselleşme süreci üzerindeki etkisini ortaya koymak adına sözü edilen kentlerin betimsel analiz yöntemiyle karşılaştırması yapılmıştır. Araştırmanın hazırlık aşamasında marka kent kavramına uyan 16 Avrupa ülkesinden 28 şehir ziyaret edilmiştir. Bu kentler içinde Paris, Roma, Floransa ve Strazburg şehirleri örneklem olarak belirlenmiştir. Bu şehirlerin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel birikimin markalaştırılması ve kimlik haline getirilmesi bağla-mında küresel turizm pazarında daha çok öne çıktığı sonucuna varılmıştır. The cities including natural and humane tourism sources have been facing the intense interest and demand of tourists from past to present. Coastal tourism has had a dominance since the first developmental period of modern tourism. In the recent years, the cities developed by the sphere of coastal tourism have reached saturation point because of the over bearing level of tourist flow-parallel to intense tourism demand. Fast consuming the natural environmental places in the coastal areas has led the alternative tourism sources that highlight historical and cultural places to gain touristic value. Cities follow the path of branding their own historical and cultural places to take more piece from tourism economy. In this context, the relationship between globalisation and branding of cities among other cities and forming identity facts has led an interest for most sciences. The interest and demand of tourists for the cities that form spatial identity of physical and humane tourism sources mentioned above have been getting stronger day by day. The focal point of this demand is to see touristic values and gain cultural experiences that transformed into brandind and city identity. This research is prepared to form the city identities of tourism cities and study the re-latioship and effects between the branding of city identities and globalisation process. The aim of the study is to put the differences between the touristic cities that fail to turn their physical and humane tourism sources into spatial identity and fall behind in the competition and not become a "brand city" in the globalised tourism market. In accordance with the method of the research, the descriptive comparative study of these cities has been carried out in the name of the effects of spa-Geliş/
International Journal of Geography and Geography Education (, 2021
İkinci konutlar, bulunduğu mekânın sosyo-kültürel ve ekonomik yapıları üzerinde çeşitli olumlu et... more İkinci konutlar, bulunduğu mekânın sosyo-kültürel ve ekonomik yapıları üzerinde çeşitli olumlu etkilere sahiptir. İkinci konutların kent ekonomisi üzerindeki olumlu etkilerinin dışında pahalılaşma, alım gücünün düşmesi, arazi ve konut değerlerinin artması gibi olumsuz etkileri de olabilmektedir. İkinci konutların sosyo-kültürel etkileri çoğunlukla sentez bir kültürün doğması şeklinde meydana gelebileceği gibi iki toplum arasında sosyo-kültürel çatışmaya da neden olabilmektedir. Bu araştırmada, ikinci konutların sosyo-ekonomik etkilerine yönelik Foça'da yaşayan yerel halkın algı ve değerlendirmelerini belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırma örneklemi, Foça'da yaşayan yerel halk arasından rastlantısal olarak belirlenmiştir. Araştırma, nicel araştırma yöntemi ekseninde gerçekleştirilmiş olup veriler oluşturulan soru kağıtları vasıtasıyla temin edilmiştir. Toplanan veriler IBM SPSS Statistic programı vasıtasıyla analiz edilmiştir. Araştırmada sırasıyla betimsel analizler, keşfedici faktör analizi, güvenirlik ve normallik testleri, T testi ve ANOVA testi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre Foça'da yaşayan yerel halkın, ikinci konutların ekonomik katkılarıyla ilgili pozitif algıya sahip olduğu görülmesine rağmen sosyo-kültürel açıdan yerel halkın bakış açısının olumsuz yönde olduğu saptanmıştır. Yapılan fark testlerine göre yerel halkın cinsiyetlerine göre ikinci konut algılarının benzer olduğu görülmüştür. Ayrıca katılımcıların yaş, eğitim düzeyi, gelir seviyesi, meslek grubu değişkenlerine göre ikinci konut algılarının farklılaştığı tespit edilmiştir. Abstract The second homes have positive effects on the socio-cultural and economic structure of their location. Apart from the positive economic effects of second homes, it occurs increase in expense, land and houising values, decrease in purchasing power etc. It's known to have negative effects. The socio-cultural effects of the second homes can mostly occur as the occur of a synthesis culture, as well as cause socio-cultural conflict. In this research, it is aimed to determine the perceptions of the local people living in Foça regarding the socioeconomic effects of the second homes. The research sample was determined randomly among the local people living in Foça. The research was carried out on the basis of quantitative research method and the data were obtained through the questionnaires. Collected data were analyzed by using IBM SPSS Statistic sotfware. Descriptive analysis, exploratory factor analysis, reliability and normality tests, T test and ANOVA test were applied in the research, respectively. According to the research findings, although it is seen that the local people living in Foça have positive perception about the economic contributions of the second homes, it has been determined that the socio-cultural perspective of the local people has changed negatively. According to the difference tests, it is seen that the perceptions of the local people on the second home are similar according to their gender. In addition, it was determined that participants' perceptions of second home differ according to age, education level, income level and occupational group variables.
21. yüzyıl küresel demografik değişimlerin en somut yaşandığı dönemdir. Özellikle demografik yaş ... more 21. yüzyıl küresel demografik değişimlerin en somut yaşandığı dönemdir. Özellikle demografik yaş yapısındaki değişimler, yaşlılığın görüldüğü toplumlara göre yeni bir boyut ve anlam kazanmaktadır. Yaşlıların sosyoekonomik, kültürel ve mekânsal ihtiyaçlarına yönelik akademik çalışmaların önemi giderek artmaktadır. Yaşlılık döneminde bireylerin hayatlarını aynı konut ve çevresinde devam ettirmeleri, mental sağlıkları ve başarılı yaşlanmaları bağlamında önemli bulunmuştur. Bu yönüyle yerinde yaşlanmayı mümkün kılan yaşlıların ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik çevresel düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma, Afyonkarahisar kent merkezinde 65 yaş ve üzeri yaşlı bireylerin konut çevresinden beklentilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında amaca yönelik çeşitli hipotezler oluşturulmuştur. Hipotezleri test etmek için kent merkezinde belirlenen örneklem alanındaki 374 yaşlı bireye anket uygulanmıştır. Çalışmada, açıklayıcı faktör analizi ve fark testleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda yerinde yaşlanan bireylerin erişilebilirlik, yaşlanma ile ilişkili hizmetlere yakınlık, sosyoekonomik yapı, çevresel faktörler, sosyal ağlar ve ilişkiler gibi konut çevresine ait özellikleri önemsediği tespit edilmiştir. Eğitim düzeyi ve aylık gelir konut çevresine yönelik beklentileri etkileyen önemli değişkenler arasındadır. Eğitim düzeyi yaşlıların konut çevresindeki çeşitli hizmetlere erişilebilirlik, sosyoekonomik yapı, sosyal ağlar ve ilişkilere yönelik beklentilerinin farklı olduğunu göstermiştir. Yaşlıların aylık gelirlerine göre sosyal ağlar ve ilişkilere bakış açılarının farklılaştığı anlaşılmıştır.
International Journal of Geography and Geography Education, 2024
Toponimi çalışmaları insan-yer etkileşimini anlama bağlamında her dönemde önemini korumuştur. Bir... more Toponimi çalışmaları insan-yer etkileşimini anlama bağlamında her dönemde önemini korumuştur. Bireyler, toplum ve çevre ilişkilerinin bir sonucu olarak yaşadıkları yerleri isimlendirmekte ve böylece kimliklerini inşa etmektedir. Uşak şehrinin cadde ve sokak adlarının köken ve anlamlarını inceleyen bu araştırmanın amacı, 2006 ve 2023 yıllarında cadde ve sokak adlarının oransal olarak karşılaştırılması ve mahallelere göre yoğunluklarının incelenmesidir. Bunun yanında, toponimiyle ilgili Azaryahu ve Fransız yaklaşımlarının Uşak şehri ölçeğinde birlikte irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda araştırma, 2006 yılında var olan cadde ve sokak adlarının sınıfsal verileri ile günümüz verilerinin oransal olarak karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun yanında, 2023 yılında çalışma sahası içerisindeki cadde ve sokakların mahallelere göre yoğunluğunu ve alt kategorilerin mahalle içerisindeki yoğunluğunu incelemiştir. Araştırma, 1/1000 ölçekli imar paftaları altlık olarak ArcMap 10.8 programında hazırlanmış haritalar kullanılarak yapılmıştır. Çıkan sonuçlar ise sınıflandırılarak tekrar ArcMap programına alınıp yoğunlukların dağılımı ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonucunda, alt kategorilerin gösterdiği en yüksek orandaki değişim şahıs kökenli adlarda, en düşük orandaki değişim ise topografya ile ilgili adlarda olduğu tespit edilmiştir.
Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her geçen gün şehir... more Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm- kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl- masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi- mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem- leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş- melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb. içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip- lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır.
SALİHLİ İLÇESİNDE MORFOLOJİK BİRİMLERE GÖRE KIRSAL YERLEŞMELERDE MESKEN TİPLERİ VE KULLANIM BİÇİMLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ, 2019
Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her
geçen gün şeh... more Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık % 75’inden fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Her
geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel
hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm-
kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır.
Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla
beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik
olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl-
masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi-
mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem-
leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz
edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde
yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük
bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim
olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır
meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son
yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş-
melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli
halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal
şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb.
içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip-
lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği
anlaşılmaktadır.
Doğal ve beşerî turizm kaynaklarını bünyesinde barındıran kentler, geçmişten günümüze turistlerin... more Doğal ve beşerî turizm kaynaklarını bünyesinde barındıran kentler, geçmişten günümüze turistlerin yoğun ilgi ve talebiyle karşılaşmaktadır. Modern turizmin gelişmeye başladığı ilk dönemden bu yana kıyı turizminin egemenliği söz konusudur. Son yıllarda kıyı turizmi ekseninde gelişen kentler, yoğun turizm talebine paralel olarak taşıma seviyesinin üzerinde turist akışı sebebiyle doyum noktasına ulaşmış durumdadır. Kıyı yerleşmelerinde bulunan doğal mekânların hızla tüketimi, tarihi ve kültürel mekanları ön plana çıkaran alternatif turizm kaynaklarının turistik açıdan değer kazanmasını sağla-mıştır. Kentler, turizm ekonomisinden daha fazla pay almak amacıyla, kendine özgü tarihi ve kültürel mekanları markalaştırma yoluna gitmektedir. Bu bağlamda kentler arasındaki markalaşma ve kent-sel kimlik oluşturma olgularının küreselleşme süreciyle olan ilişkisi birçok bilim dalı için ilgi çekici durumdadır. Turistlerin, sözü edilen fiziki ve beşeri turizm kaynaklarını mekânsal kimlik haline ge-tiren kentlere olan ilgisi ve talebi gün geçtikçe daha da artmaktadır. Bu talebin odak noktası, mar-kalaşmış ve kentsel kimlik haline gelmiş turistik değerleri görmek ve kültürel deneyim kazanmak olarak açıklanabilir. Bu araştırma, turizm kentlerinin kent kimliklerini oluşturmak ve bu kimliklerin markalaşmasıyla küreselleşme süreci arasındaki ilişki ve etkileri incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı, küreselleşme sürecinde kendine özgü fiziki ve beşeri turizm kaynaklarını kimlik haline getirip küresel turizm pazarına iyi bir şekilde tanıtan 'Marka kentler' ile sözü edilen kaynakları mekânsal kimlik haline getirme konusunda yetersiz kalmış, bu sebepten henüz "marka kent" olma yarışında geride kalmış turizm kentleri arasındaki farkları ortaya koymaktır. Araştırmanın amacına uygun olarak mekânsal markalaşmanın küreselleşme süreci üzerindeki etkisini ortaya koymak adına sözü edilen kentlerin betimsel analiz yöntemiyle karşılaştırması yapılmıştır. Araştırmanın hazırlık aşamasında marka kent kavramına uyan 16 Avrupa ülkesinden 28 şehir ziyaret edilmiştir. Bu kentler içinde Paris, Roma, Floransa ve Strazburg şehirleri örneklem olarak belirlenmiştir. Bu şehirlerin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel birikimin markalaştırılması ve kimlik haline getirilmesi bağla-mında küresel turizm pazarında daha çok öne çıktığı sonucuna varılmıştır. The cities including natural and humane tourism sources have been facing the intense interest and demand of tourists from past to present. Coastal tourism has had a dominance since the first developmental period of modern tourism. In the recent years, the cities developed by the sphere of coastal tourism have reached saturation point because of the over bearing level of tourist flow-parallel to intense tourism demand. Fast consuming the natural environmental places in the coastal areas has led the alternative tourism sources that highlight historical and cultural places to gain touristic value. Cities follow the path of branding their own historical and cultural places to take more piece from tourism economy. In this context, the relationship between globalisation and branding of cities among other cities and forming identity facts has led an interest for most sciences. The interest and demand of tourists for the cities that form spatial identity of physical and humane tourism sources mentioned above have been getting stronger day by day. The focal point of this demand is to see touristic values and gain cultural experiences that transformed into brandind and city identity. This research is prepared to form the city identities of tourism cities and study the re-latioship and effects between the branding of city identities and globalisation process. The aim of the study is to put the differences between the touristic cities that fail to turn their physical and humane tourism sources into spatial identity and fall behind in the competition and not become a "brand city" in the globalised tourism market. In accordance with the method of the research, the descriptive comparative study of these cities has been carried out in the name of the effects of spa-Geliş/
International Journal of Geography and Geography Education (, 2021
İkinci konutlar, bulunduğu mekânın sosyo-kültürel ve ekonomik yapıları üzerinde çeşitli olumlu et... more İkinci konutlar, bulunduğu mekânın sosyo-kültürel ve ekonomik yapıları üzerinde çeşitli olumlu etkilere sahiptir. İkinci konutların kent ekonomisi üzerindeki olumlu etkilerinin dışında pahalılaşma, alım gücünün düşmesi, arazi ve konut değerlerinin artması gibi olumsuz etkileri de olabilmektedir. İkinci konutların sosyo-kültürel etkileri çoğunlukla sentez bir kültürün doğması şeklinde meydana gelebileceği gibi iki toplum arasında sosyo-kültürel çatışmaya da neden olabilmektedir. Bu araştırmada, ikinci konutların sosyo-ekonomik etkilerine yönelik Foça'da yaşayan yerel halkın algı ve değerlendirmelerini belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırma örneklemi, Foça'da yaşayan yerel halk arasından rastlantısal olarak belirlenmiştir. Araştırma, nicel araştırma yöntemi ekseninde gerçekleştirilmiş olup veriler oluşturulan soru kağıtları vasıtasıyla temin edilmiştir. Toplanan veriler IBM SPSS Statistic programı vasıtasıyla analiz edilmiştir. Araştırmada sırasıyla betimsel analizler, keşfedici faktör analizi, güvenirlik ve normallik testleri, T testi ve ANOVA testi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre Foça'da yaşayan yerel halkın, ikinci konutların ekonomik katkılarıyla ilgili pozitif algıya sahip olduğu görülmesine rağmen sosyo-kültürel açıdan yerel halkın bakış açısının olumsuz yönde olduğu saptanmıştır. Yapılan fark testlerine göre yerel halkın cinsiyetlerine göre ikinci konut algılarının benzer olduğu görülmüştür. Ayrıca katılımcıların yaş, eğitim düzeyi, gelir seviyesi, meslek grubu değişkenlerine göre ikinci konut algılarının farklılaştığı tespit edilmiştir. Abstract The second homes have positive effects on the socio-cultural and economic structure of their location. Apart from the positive economic effects of second homes, it occurs increase in expense, land and houising values, decrease in purchasing power etc. It's known to have negative effects. The socio-cultural effects of the second homes can mostly occur as the occur of a synthesis culture, as well as cause socio-cultural conflict. In this research, it is aimed to determine the perceptions of the local people living in Foça regarding the socioeconomic effects of the second homes. The research sample was determined randomly among the local people living in Foça. The research was carried out on the basis of quantitative research method and the data were obtained through the questionnaires. Collected data were analyzed by using IBM SPSS Statistic sotfware. Descriptive analysis, exploratory factor analysis, reliability and normality tests, T test and ANOVA test were applied in the research, respectively. According to the research findings, although it is seen that the local people living in Foça have positive perception about the economic contributions of the second homes, it has been determined that the socio-cultural perspective of the local people has changed negatively. According to the difference tests, it is seen that the perceptions of the local people on the second home are similar according to their gender. In addition, it was determined that participants' perceptions of second home differ according to age, education level, income level and occupational group variables.
Uploads
Papers
geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel
hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm-
kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır.
Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla
beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik
olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl-
masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi-
mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem-
leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz
edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde
yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük
bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim
olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır
meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son
yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş-
melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli
halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal
şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb.
içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip-
lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği
anlaşılmaktadır.
Abstract
The second homes have positive effects on the socio-cultural and economic structure of their location. Apart from the positive economic effects of second homes, it occurs increase in expense, land and houising values, decrease in purchasing power etc. It's known to have negative effects. The socio-cultural effects of the second homes can mostly occur as the occur of a synthesis culture, as well as cause socio-cultural conflict. In this research, it is aimed to determine the perceptions of the local people living in Foça regarding the socioeconomic effects of the second homes. The research sample was determined randomly among the local people living in Foça. The research was carried out on the basis of quantitative research method and the data were obtained through the questionnaires. Collected data were analyzed by using IBM SPSS Statistic sotfware. Descriptive analysis, exploratory factor analysis, reliability and normality tests, T test and ANOVA test were applied in the research, respectively. According to the research findings, although it is seen that the local people living in Foça have positive perception about the economic contributions of the second homes, it has been determined that the socio-cultural perspective of the local people has changed negatively. According to the difference tests, it is seen that the perceptions of the local people on the second home are similar according to their gender. In addition, it was determined that participants' perceptions of second home differ according to age, education level, income level and occupational group variables.
geçen gün şehirleşme eğilimi artmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda şehirsel
hayatın yorucu temposu nedeniyle kırsal alanlara olan ilginin artığını söylemek müm-
kündür. Bu ilgi kırsal yerleşmelerde yeni konut sunum biçimlerini ortaya çıkarmaktadır.
Dolayısıyla kırsal yerleşmelerle ilgili çalışmalar eski yaklaşımları içinde barındırmakla
beraber farklı bir boyut kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Salihli ilçesinde morfolojik
olarak ova ve dağlık alanlarda yer alan kırsal meskenlerin yapısal olarak karşılaştırıl-
masını yapmak ve değişen ihtiyaçlar neticesinde mesken kullanım pratiklerindeki değişi-
mi ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Arazi gözlem-
leri yapılarak mesken tipleri ve kullanımdaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz
edilmiştir. Çalışma sahası olan Salihli, Ege bölgesinin Kıyı Ege bölümü sınırları içinde
yer alan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geçmişten günümüze ilçede yaşayanların büyük
bir kısmı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Kır meskenleri yapı ve biçim
olarak doğal çevre şartlarına bağlılığı en güçlü olan konut tipleridir. Salihli ilçesi kır
meskenlerinde yer yer kullanılan malzemelerde değişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son
yıllarda ortaya çıkan modernleşme eğilimlerinin etkileri çalışma sahasının kırsal yerleş-
melerine sıkça yansımıştır. Gelişen ulaşım sistemleri, artan iletişim olanakları ve şehirli
halkla olan bağlantının güçlenmesi sonrasında kır meskenlerinde alışık olunan doğal
şartlara paralel olarak ortaya çıkan konut tipleri, yerini tuğla, çimento, çelik, demir vb.
içeren betonarme yapılara bırakmıştır. Ancak sahada halen doğal ortam şartlarına bağlı,karakteristik kır meskenlerine ait birçok örnek yer almaktadır. Sahada kırsal mesken tip-
lerinde yapısal ve fonksiyonel özelliklerin topoğrafyaya bağlı olarak farklılık gösterdiği
anlaşılmaktadır.
Abstract
The second homes have positive effects on the socio-cultural and economic structure of their location. Apart from the positive economic effects of second homes, it occurs increase in expense, land and houising values, decrease in purchasing power etc. It's known to have negative effects. The socio-cultural effects of the second homes can mostly occur as the occur of a synthesis culture, as well as cause socio-cultural conflict. In this research, it is aimed to determine the perceptions of the local people living in Foça regarding the socioeconomic effects of the second homes. The research sample was determined randomly among the local people living in Foça. The research was carried out on the basis of quantitative research method and the data were obtained through the questionnaires. Collected data were analyzed by using IBM SPSS Statistic sotfware. Descriptive analysis, exploratory factor analysis, reliability and normality tests, T test and ANOVA test were applied in the research, respectively. According to the research findings, although it is seen that the local people living in Foça have positive perception about the economic contributions of the second homes, it has been determined that the socio-cultural perspective of the local people has changed negatively. According to the difference tests, it is seen that the perceptions of the local people on the second home are similar according to their gender. In addition, it was determined that participants' perceptions of second home differ according to age, education level, income level and occupational group variables.