Skip to main content
Bu makalede, Dijital Beşerî Bilimler olarak bilinen araç, yöntem ve yaklaşımlar bütününün, Türkiye sinema tarihi çalışmaları açısından taşıdığı potansiyeli vur- gulayacağım. Dijital Beşerî Bilimlere kısa bir giriş yaptıktan sonra, örnek... more
Bu makalede, Dijital Beşerî Bilimler olarak bilinen araç, yöntem ve yaklaşımlar bütününün, Türkiye sinema tarihi çalışmaları açısından taşıdığı potansiyeli vur- gulayacağım. Dijital Beşerî Bilimlere kısa bir giriş yaptıktan sonra, örnek pro- jelerden bahisle bugüne kadar neler yapıldığını ortaya koyacağım. Daha sonra, Yeşilçam endüstrisinin ürünü olan ve bugün çevrimiçi video paylaşım platform- larından erişilebilen film yığınından, yeni araştırma soruları sormak için nasıl yararlanılabileceğini, bu çerçevede dijital araç ve yöntemlerin ne tür olanaklar sunduğunu göstermeye çalışacağım.
Türkiye sineması dönüşüyor. Bu dönüşümün bir parçası olarak belgesel sinema da zenginleşiyor. Bir yandan belgesel film üretimi artarak belgesel sinemacılar daha görünür hale gelirken diğer yandan toplumun geçmişle ve kültürle yeni... more
Türkiye sineması dönüşüyor. Bu dönüşümün bir parçası olarak belgesel sinema da zenginleşiyor. Bir yandan belgesel film üretimi artarak belgesel sinemacılar daha görünür hale gelirken diğer yandan toplumun geçmişle ve kültürle yeni ilişkiler kurma arayışı belgesele yönelik ilgiyi canlı tutuyor. Dahası belgesel filmle kurmaca türler arasındaki geçişlilik giderek artıyor. Belgesel-kurmaca ayrımı daha az hatırlanır ve hatırlatılırken kurmaca türler belgeselin gerçeklik duygusunu daha çok ödünç alıyor. Bütün bunlar Türkiye'de belgesel filmciler açısından sorunsuz bir üretim ortamı olduğu anlamına gelmiyor. Belgeselin, hakim dağıtım, finansman ve film izleme koşulları karşısındaki açmazları devam ediyor. Hatta sinemadaki büyüme bu tartışmaları daha da hararetlendiriyor. İZDOC'u, işte bu tartışma ortamından beslenmek ve aynı zamanda bu tartışmalara katkıda bulunmak için düzenliyoruz. İZDOC İzmir Belgesel Film Tartışmaları, belgesel sinemacılarla bu alanda çalışan akademisyenlerin bir araya getirilmesi hedefiyle oluşturuldu. Katılımcılar, bir gün sürecek olan toplantı boyunca Türkiye'de belgesel sinemanın bugünkü durumunu ve geleceğini çeşitli boyutlarıyla tartışmaya açacaklar. İki oturumdan oluşan bir yuvarlak masa buluşması şeklinde gerçekleşecek olan toplantı, İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin yanı sıra belgesel sinemaya ilgi duyan tüm İzmirliler'e açık olacaktır. 2012 yılında düzenlenecek olan İZDOC toplantısı, gelecek yıllarda düzenli olarak gerçekleştirilecek olan yıllık buluşmaların birincisidir. İlerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletilecek buluşmalar ile İZDOC'un bir gelenek haline gelmesini ve yayınlanacak tartışma metinleriyle bu alanda bir bellek oluşturulmasını hedefliyoruz. İZDOC tartışmaları, toplantının ardından ücretsiz bir e-kitap halinde yayınlanarak ilgi duyan herkesle paylaşılacaktır.
Research Interests:
Osmanlı'da çocukluk algısının olup olmadığı son dönem tarih yazıcılığında sıkça sorulan sorular arasındadır. Bu bölümde Yahya Araz bize çocukların sadece küçük insanlar olmanın ötesinde Osmanlı'da çocukluk tanımının çerçevesini oluşturan... more
Osmanlı'da çocukluk algısının  olup olmadığı son dönem tarih yazıcılığında sıkça sorulan sorular arasındadır. Bu bölümde Yahya Araz bize çocukların sadece küçük insanlar olmanın ötesinde Osmanlı'da çocukluk tanımının çerçevesini oluşturan toplumsal, hukuki ve biyolojik etmenleri anlatıyor.
Research Interests:
Sinemanın ilk yıllarını, kinetoscope, vitascope ya da cinématographe gibi hareketli görüntü teknolojilerinin tarihi olarak okumak yeterli olabilir mi? Bu podcastta Prof. Nezih Erdoğan ve Serkan Şavk, Osmanlı’daki sinema deneyimini seyir... more
Sinemanın ilk yıllarını, kinetoscope, vitascope ya da cinématographe gibi hareketli görüntü teknolojilerinin tarihi olarak okumak yeterli olabilir mi? Bu podcastta Prof. Nezih Erdoğan ve Serkan Şavk, Osmanlı’daki sinema deneyimini seyir ve hayret gibi kavramlar üzerinden tartışıyorlar.

Episode No. 128
Release Date: 3 November 2013 (Türkçe)
Location: Izmir, Turkey
Editing and Production: Chris Gratien and Serkan Şavk
Bibliography courtesy of Nezih Erdoğan
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
The Journal of Ottoman Studies 49 (2017)
Research Interests:
Starting from the 2000s, the growth of cinema history has led to the broadening of subject matter and the use of more varied sources. Numerous original studies have reoriented cinema history of the Ottoman Empire and modern Turkey, even... more
Starting from the 2000s, the growth of cinema history has led to the broadening of subject matter and the use of more varied sources. Numerous original studies have reoriented cinema history of the Ottoman Empire and modern Turkey, even long after Nurullah Tilgen’s short piece in 1939 and Rakım Çalapala’s article in 1946. Scholars of film studies limited themselves not only to film criticism, but also employed the sort of textual analysis inspired by cinema and literature and historical methodology centered on archives. The historicity of films as visual sources became a focus for historians, who now embraced film in the interdisciplinary methodology of historical studies. Even after these positive steps, the study of cinema history is hampered by problems of methods, sources, and approaches. Thus, it is very important that the experts who study Ottoman and Turkish cinema history exchange ideas that clarify fundamental issues and offer suggested solutions. Such collaboration has the potential of reaching a more solid background for further research. A group of researchers working on cinema history gathered at a virtual platform in January, 2018, and conducted a round table entitled “Cinema History of Ottomans/Turkey: Method, Source and Approaches.” At this meeting, new topics were identified along with some of the above-mentioned issues. It is our hope that such fruitful meetings continue to deepen our discussions and to open new fields.
*****
Sinema tarihi alanındaki çalışmaların 2000’li yıllardan itibaren artışı ana konu başlıklarının çeşitlenmesini ve farklı kaynakların kullanımını mümkün kılmıştır. 1939’da Nurullah Tilgen’in kısa yazısı ve 1946’da Rakım Çalapala’nın bu alanda yazdığı makalenin ardından pek çok orijinal çalışma Osmanlı/Türkiye sinema tarihi çalışmalarının yönünü değiştirmiştir. Sinema çalışmaları alanındaki akademisyenler sadece film eleştirisiyle sınırlı kalmayarak, sinema ve edebiyattan esinlenen metin analizlerine ve tarihi çalışmaların arşiv merkezli yöntemlerine başvurmuştur. Bir görsel kaynak olarak filmler, kendi tarihsellikleriyle birlikte, tarihçilerin odak alanına girmiş ve tarihi çalışmalarda disiplinlerarası yöntemlerle kullanılmıştır. Bu olumlu gelişmelerle birlikte sinema tarihi çalışmaları yöntem, kaynak ve yaklaşımlar açısından halen bazı sorunları barındırıyor. Bu nedenle Osmanlı/Türkiye sinema tarihi çalışan uzmanların derinlemesine bir fikir alışverişi içinde temel sorunları belirlemesi ve çözüm önerilerini şekillendirmesi oldukça önemli. Böylesi bir işbirliği yeni araştırmalar için daha sağlam bir alt yapıya ulaşmanın potansiyelini taşıyor. Ocak 2018’de sinema ve tarih konusunda çalışmalar yürütmüş bir grup araştırmacı sanal ortamda bir araya gelip “Osmanlı/Türkiye Sinema Tarihi: Yöntem, Kaynak ve Yaklaşımlar” başlıklı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Bu toplantıda yukarıda dile getirilen noktaların bir kısmı ele alınırken, diğer yandan yeni meselelere işaret edildi. Bu tür yararlı toplantıların devam etmesini ve tartışmanın daha da derinleşip farklı mecralara yayılmasını diliyoruz.
Research Interests:
AÇIK ERİŞİM doi adresini ziyaret edin / OPEN ACCESS visit doi address >> Bu makalenin amacı, Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı (Çağan Irmak, 2021, BluTV) ve Erşan Kuneri (Cem Yılmaz, 2022, Netflix) dizilerinde, Türk sinema tarihine ilişkin... more
AÇIK ERİŞİM doi adresini ziyaret edin / OPEN ACCESS visit doi address >> Bu makalenin amacı, Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı (Çağan Irmak, 2021, BluTV) ve Erşan Kuneri (Cem Yılmaz, 2022, Netflix) dizilerinde, Türk sinema tarihine ilişkin olgu ve süreçlerin nasıl ele alındığını incelemektir. Bu amaçla, dizilerin anlatılarına, yayınlandıkları süreğen medya platformlarıyla ilişkilerine ve medya tarihinde sinema-TV-platform eksenindeki dönüşüme bakıyorum. Tarihsel olgu ve süreçlerin nasıl inşa ve temsil edildiklerini anlamak için tasvir, teleoloji ve platform kaygısı kavramlarını kullanıyorum. Tasviri, temsil ve anlatıyı kapsayan ama bununla sınırlı kalmayıp anlatı ögelerinin onlara atfedilen önem ve değere göre nasıl haritalandığını anlamamızı sağlayan bir kavram olduğu için özellikle tercih ediyorum. Sonuç olarak her iki dizinin de, Türk sinema tarihine ilişkin olgu ve süreçlere daha önce görmediğimiz yoğunlukta yer verdiğini, ancak bunları kısmen dönüştürdüklerini ortaya koyuyorum. Her iki dizinin yaratıcılarının birer musavvir gibi kendi Yeşilçam hakikatlerini inşa ettiklerini, söz konusu inşa süreçlerine teleolojik bir bakış açısının hakim olduğunu iddia ediyorum.
The aim of this article is to offer a new conceptual framework for the study of various spaces in Istanbul during the seventeenth and the eighteenth centuries. I contend that rather than the sharp distinction manifested with the... more
The aim of this article is to offer a new conceptual framework for the study of various spaces in Istanbul during the seventeenth and the eighteenth centuries. I contend that rather than the sharp distinction manifested with the public–private dichotomy, we need to focus on gradations of privacy. I offer qāpū and bāb as two new concepts borrowed from the period's own repertoire for representing the macro and micro ends of the spatial gradation. Theoretically, I draw on George Simmel's definition of doors as the interfaces of spatial formation.
Turkey’s Yeşilçam film industry produced more than 5500 films during its lifetime of 40 years. The industry had a unique narrative approach shaped around its economic model, Turkey’s ambivalent connection with modernization and the... more
Turkey’s Yeşilçam film industry produced more than 5500 films during its lifetime of 40 years. The industry had a unique narrative approach shaped around its economic model, Turkey’s ambivalent connection with modernization and the country’s domestic culture. Yet, particular characteristic qualities of the industry remained rather limited up until the last decade, in which vast databases were built up as a consequence of the digital turn. In this study, we develop a relational approach and conduct network analysis to the Yeşilçam with the aim to better understand the patterns of its constitution. Our findings suggest that Yeşilçam was not a homogenous industry as often considered by the film scholarship, rather divided into two main clusters in which professional, narrative and financial dynamics were significantly different.
In this paper, we trace the transformation of leisure culture and emergence of tourism as a form of lifestyle consumption in Turkey by analyzing the representation of Club Med Foça, in Turkish media between 1967 and 2005, during the... more
In this paper, we trace the transformation of leisure culture and emergence of tourism as a form of lifestyle consumption in Turkey by analyzing the representation of Club Med Foça, in Turkish media between 1967 and 2005, during the Club's active period in which it served as a catalyst for such cultural transformation. We deploy Critical Discourse Analysis as a methodological framework for this purpose, and examine a variety of historical resources including popular magazines, news pieces, feature films, postcards, official documents and a photo-romance series for analyzing the representational contexts involving Club Med Foça. Our analysis shows that leisure culture and lifestyle consumption in Turkey has emerged between the tension of national identity and westernization, yet, at a later stage of the country's modernization process, the main axis of tension shifted from an ambivalent relation of Turkish national identity with its western other to an ambivalent relation between the social classes in Turkey.
Turkey's Yeşilçam film industry produced more than 5500 films during its 40-year lifetime. The industry had a unique narrative approach, shaped around its economic model, Turkey's ambivalent connection with modernization and the country's... more
Turkey's Yeşilçam film industry produced more than 5500 films during its 40-year lifetime. The industry had a unique narrative approach, shaped around its economic model, Turkey's ambivalent connection with modernization and the country's domestic culture. Yet, particular characteristic qualities of the industry remained rather limited until the last decade, in which vast databases emerged as a consequence of the digital turn. In this study, we develop a relational approach and conduct network analysis, with the aim to better understand the patterns of Yeşilçam's constitution. Our findings suggest that, rather than a homogenous industry, as often considered by film scholarship, Yeşilçam was divided into two main clusters with significantly different professional, narrative and financial dynamics.
Bu araştırmada, Yeşilçam filmlerinin, YouTube üzerinden yığınsal biçimde uzaktan erişime açılması olarak tarif edebileceğimiz güncel gelişmeden hareket edilmektedir. Bu çalışmanın ilk amacı, Dijital İnsan Bilimleri ve film üslubunun... more
Bu araştırmada, Yeşilçam filmlerinin, YouTube üzerinden yığınsal biçimde uzaktan erişime açılması olarak tarif edebileceğimiz güncel gelişmeden hareket edilmektedir. Bu çalışmanın ilk amacı, Dijital İnsan Bilimleri ve film üslubunun istatistiksel analizi alanlarına ait yöntem ve araçları kullanarak Yeşilçam filmlerinin üslup özelliklerini uzak okuma yaklaşımıyla incelemektir. Çalışmanın ikinci amacı ise 1960’lı ve 70’li yıllar boyunca filmlerin biçim ve üslup özelliklerindeki dönüşümü sinema endüstrisinin tarihsel gelişimiyle ilişkilendirmektir. Böylece, kaynak yığınlarından karmaşık veri setleri üretilmesine dayanan analiz biçiminin Türk sinema tarihi açısından potansiyeli ortaya konulabilmektedir. Araştırmada, bir grup filmin metrik ölçümlemesi yapılmış ve ortaya çıkan veri seti, Yeşilçam’ın biçimsel dönüşümünü anlamak için kullanılmıştır. Makalenin ana araştırma sorusu, ortalama çekim uzunluğuna (OÇU) ve buna bağlı diğer verilere bakarak, 1960’tan 1979’a uzanan süreçte Yeşilçam filmlerinin üslup özelliklerinin açıklanabilir olduğunu göstermektir. Sonuç olarak, incelenen dönemde filmlerin üslup özelliklerinin zaman içerisinde hem dönüşüm hem de süreklilik gösterdiği ortaya konmuştur.

This research focuses on the recent release of the bulk of Yeşilçam films to remote access on YouTube. Our main goal is to study the stylistic properties of Yeşilçam films through distant reading approach by using methods and tools from Digital Humanities and statistical analysis of film style. The second goal is to relate the stylistic properties of the films to the historical development of the film industry. Thus, we demonstrate the potential of a method that is derived from the creation of complex data sets from visual resources. We did the metric measurement of a group of films and we used the data set for analyzing the formal transformation of Yeşilçam films. The main research question of this article is to prove that the stylistic properties of Yeşilçam films from 1960 until 1979 can be explained by analyzing average shot length (ASL) and other related data. We conclude that the stylistic properties of Yeşilçam films demonstrate both transformation and continuity through time.