Türkiye'de Basından Medyaya Değişim, Dönüşüm ve Modernleşme, 2019
Araştırmamızın dayanak noktası belirli bir dönem içerisinde ele alınan bir sinema dergisinin ince... more Araştırmamızın dayanak noktası belirli bir dönem içerisinde ele alınan bir sinema dergisinin incelenmesi, genel anlamda ise sinema ile modernleşmenin ne gibi bir ilişkisi olduğudur. Amacımız bu düzlemde sinemanın modernleşmeye etkilerinin ne olduğunu, bireylerin gündelik yaşam pratiklerinde ne gibi bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktır. Dönemin özellikleri de göz önünde bulundurulmuş ve dergi sayılarının içerikleri bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Göstergebilimsel açıdan çözümlenmiştir. Bu sayılar incelenirken unutulmaması gereken sınırlı bir etkiye sahip iletişim araçlarının var olduğu dönemde, o dönemki dergilerin takipçileri üzerindeki etkileri günümüzdeki dergilerin sahip olduğu etkinin boyutuyla değerlendirilmeyecek kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu bilmektir. Araştırmada kullanılacak olan yöntem söylem analizi ve göstergebilimdir. Belirli kütüphanelerden ulaşılacak olan dergi sayılarının belirli sayıda haberleri ve yorumları görsel içerikleri ile ele alınıp analize tabii tutulmuştur. Araştırma Soruları Türkiye'de yayın yapmakta olan dergiler modernleşme eğilimleri ile etkileşimde midir? 1960'lı yıllarda dönemin politik ve toplumsal durumu nasıldır? Yeni Sinema dergisinin içerikleri yayımlandığı dönemin koşullarıyla ilgili içeriklere sahip midir? Yeni Sinema dergisinin modernleşme olgusuna bakışı nasıldır? Araştırmamız kapsamında genel olarak modernleşme kavramı ekseninde dergi yayıncılığı ve dönemin politik, sosyolojik koşullarını ele almakla birlikte, bu ilişkiyi somutlaştırmak adına örneklem olarak Türkiye'de 1960'lı yıllarda yayımlanan "Yeni Sinema" adlı dergi incelenmiştir. Evren olarak ise bu dönem Yeni Sinema dergisinin yayınlandığı sürecin bir kısmını karşılayan Mart 1966 ilk sayı, Aralık 1966 ve Ocak 1967 ortak sayısı olan sayı 4 ve Aralık 1967 sayı 13 incelenmiştir. Yani toplamda 4 dönem ancak üç dergi incelenmiştir.
İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük ö... more İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük önem vermiş ve teknik sayesinde bugünlere gelebilmişlerdir. Sosyal, kültürel ve politik sistemlerini sürdürürken büyük anlatılar inşa etmiş, türdeşlerinin kaderinin bu anlatılara bağlı olduğunu iddia ederek tarihin her döneminde kitlelere toplumsal refah, insani gelişme ve adaletli yaşam konularında ütopik bir gelecek vaat etmişlerdir. Bu anlatıların politik şekillenişi nasıl olursa olsun elden düşürmedikleri en önemli şey teknik olmuştur. Önce buharlı makineler ve sanayi devrimi, sonra bilgisayarın hayata yerleşmesi ve günümüzde bilgisayar teknolojileri ve biyo-teknolojinin insanlığı nereye götüreceği öngörülemeyen muazzam birlikteliği, toplumsal anlatıların kendilerini sürekli güncellemeleri gerekliliğini ortaya koymuştur. Soğuk savaşın sona ermesi ile 90’lı yılların sonuna gelindiğinde ortada tek bir anlatı hüküm sürüyordu. Liberal anlatı. İnsana özgürlük, topluma refah ve insan hakları, sermayeye sınırların kaldırıldığı bir dünya, devletlere sorunsuz ilişkiler vaadi, küresel yoksulluk, işsizlik ve terör gibi konularla topyekûn mücadele umudu, liberal anlatının birkaç önemli iddiasıdır. Ancak gelinen nokta yapay zekâ çalışmalarının biyo-teknoloji ile birleşmesi, bilgisayar teknolojilerinin bilgiyi veri haline dönüştürmesidir. Hem istenmeyen deforme bir bedenden genetik mühendisliği ile kurtulma ve mükemmel/süper insan olma umudu, diğer yandan günlük hayatın her anında tüm eylemlerimizin teknoloji ile sayısallaştırılıp veriye dökülmesi ve milyarlarca sayıdaki büyük veri içerisinde kayıt altına alınması durumu ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum beraberinde iki önemli bakış açısını ve yapay zekâ felsefesini tartışmaya açmıştır. İnsanların umudu olan mükemmel refah seviyesinde bir dünya umudu mu ya da verinin kontrolüyle gelişen bir dijital diktatörlük, yani teknolojik distopya mı? Sözgelimi diğer birçok alanda olduğu gibi habercilik sektöründe de artış gösteren yapay zekâ pratikleri dijital verilerin toplumları yöneten en güçlü araç olması potansiyeli yaratır mı? Bu çalışmada yapay zekâ felsefesi liberal anlatı ve dijital habercilik bu bakış açısı ile tartışılmıştır.
Migration, Politics, Violence and Women’s Studies , 2017
There is a crucial relationship between technology and journalism in era we live in. One can asse... more There is a crucial relationship between technology and journalism in era we live in. One can assert that journalism practices in our time have changed to the extent that we wouldn’t expect. However, that is not biggest factor we should talk about media’s transformation. There is one another problem for today’s journalists and media experts need to overcome. That is how information about reality needs to be shaped and shared. After technology brought unforeseen developments for newsrooms and in the wake of digital media’s high-speed usage, a lot of complicated data are produced on online media platforms. Previously right to control information was in state’s power. Then, a new type of journalists has learnt to use data in the garb of open source on online environments. They asked themselves that “can you code, are you good at helping people learn about their world, and do you see how software as civic media might contribute to some sort of democratic or social good / making the world a better place?” (Lewis, & Usher, 2013, 603). Thanks to these new data users, a new type of journalism has started that we call it open source journalism. In this paper our objective is to understand and analyze components of this latest kind of journalism which mostly take place on digital environments. We aim to answer questions that “Are journalism in a structural transformation due to effects of internet and new data users? Are there any other parameters if so?”.
Keywords: Empire, Multitude, Journalism, Open Source Intelligence, Structural Conversion.
International Symposium of New Media From The Past to The Future Book, 2017
There is a crucial relationship between new media and dystopian films, which describe the future ... more There is a crucial relationship between new media and dystopian films, which describe the future of the current societies. It is a well-known fact by the social scientists that mass communication has contributed the transformation of humankind since especially at the beginning of Twentieth Century. It is because of the fact that media is the heart of societies which it affects culturally, politically and economically. On the other and media has a massive role on global networks and regulations. After all things considered, it might be argued that in the future, media (old, new or converged) will be very effective and it will determine the relationship between citizens and power, which probably will be pretty different from today. In this study, it is aimed to analyze that how new media environment shapes individuals in Black Mirror which portraits both new media tools and the individuals negatively. It can be proposed that series’ third season would best fit to what it is aimed. Each chapter is examined separately within the frame of ideology, sociology and technical features. Research questions asked in the study are as follows: 1. According to Black Mirror series, how will the new media environment shape the individuals? 2. What kind of relation will new media have with politics, society and military, economic and legal institutions? 3. What kind of social classes will appear in the future according to Black Mirror series? And what will the new media’s perspective on the disadvantageous groups?
Key words: Black Mirror, Dystopia, New Media, Social Media, Future
İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük ö... more İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük önem vermiş ve teknik sayesinde bugünlere gelebilmişlerdir. Sosyal, kültürel ve politik sistemlerini sürdürürken büyük anlatılar inşa etmiş, türdeşlerinin kaderinin bu anlatılara bağlı olduğunu iddia ederek tarihin her döneminde kitlelere toplumsal refah, insani gelişme ve adaletli yaşam konularında ütopik bir gelecek vaat etmişlerdir. Bu anlatıların politik şekillenişi nasıl olursa olsun elden düşürmedikleri en önemli şey teknik olmuştur. Önce buharlı makineler ve sanayi devrimi, sonra bilgisayarın hayata yerleşmesi ve günümüzde bilgisayar teknolojileri ve biyo-teknolojinin insanlığı nereye götüreceği öngörülemeyen muazzam birlikteliği, toplumsal anlatıların kendilerini sürekli güncellemeleri gerekliliğini ortaya koymuştur. Soğuk savaşın sona ermesi ile 90’lı yılların sonuna gelindiğinde ortada tek bir anlatı hüküm sürüyordu. Liberal anlatı. İnsana özgürlük, topluma refah ve insan hakları, sermayeye sınırların kaldırıldığı bir dünya, devletlere sorunsuz ilişkiler vaadi, küresel yoksulluk, işsizlik ve terör gibi konularla topyekûn mücadele umudu, liberal anlatının birkaç önemli iddiasıdır. Ancak gelinen nokta yapay zekâ çalışmalarının biyo-teknoloji ile birleşmesi, bilgisayar teknolojilerinin bilgiyi veri haline dönüştürmesidir. Hem istenmeyen deforme bir bedenden genetik mühendisliği ile kurtulma ve mükemmel/süper insan olma umudu, diğer yandan günlük hayatın her anında tüm eylemlerimizin teknoloji ile sayısallaştırılıp veriye dökülmesi ve milyarlarca sayıdaki büyük veri içerisinde kayıt altına alınması durumu ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum beraberinde iki önemli bakış açısını ve yapay zekâ felsefesini tartışmaya açmıştır. İnsanların umudu olan mükemmel refah seviyesinde bir dünya umudu mu ya da verinin kontrolüyle gelişen bir dijital diktatörlük, yani teknolojik distopya mı? Sözgelimi diğer birçok alanda olduğu gibi habercilik sektöründe de artış gösteren yapay zekâ pratikleri dijital verilerin toplumları yöneten en güçlü araç olması potansiyeli yaratır mı? Bu çalışmada yapay zekâ felsefesi liberal anlatı ve dijital habercilik bu bakış açısı ile tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Liberal Anlatı, Dijital Habercilik, Yapay Zekâ, Dijital Diktatörlük, Distopya
Ag toplumu, internet sayesinde gelisen dijital iletisim teknolojilerinin gunluk etkilesimlere yan... more Ag toplumu, internet sayesinde gelisen dijital iletisim teknolojilerinin gunluk etkilesimlere yansimasi, onlari kapsamasi ve kendi dijital dunyasina dâhil etmesi sonucunda sekillenmistir. Internet, kendi seslerini duyuramayan, ustelik devletlerin veya burokrasinin magduru olmus sessiz yiginlar icin bir bakima seslerini duyurduklari en etkili mecra olmustur. Ag toplumu, hem politik hem sosyolojik ve hem de ekonomik etkileri olan bir mecra olarak gelisimini surdurmektedir. Ag toplumunun yukselisi ve kullanici sayisinin artmasi ile kitleler internette, gercek yasamlarinda insa edemedikleri ortamlari ve ozgurce fikir alisverisinde bulunabilecekleri paylasim platformlari olusturmuslardir. Ag toplumunun temeli bu platformlarin etkili olmasina dayanmaktadir. Ag toplumunda bircok politik meselenin yaninda, gunluk ve gundeme dair basit ya da eglence icerikli konular da tartisilabilmektedir. Ancak bireylerin bircok sorusunun yaniti olan, bilgiyi edinme, tasima ve aktarma sureclerini bunyesind...
Ulus-devletlerde milli bayramlar uzun yillar boyunca buyuk coskularla ve eksilmeyen heyecanlarla ... more Ulus-devletlerde milli bayramlar uzun yillar boyunca buyuk coskularla ve eksilmeyen heyecanlarla kutlanmaktadir. Turkiye Cumhuriyeti Devleti de milli bayramlarini kurulusundan bugune dek kutlamaktadir. Ancak ozellikle 1980’lerde tum dunyada ve Turkiye’de etkili olmaya baslayan serbest piyasa modeli ile kapitalizm kok salmis ve tum yasam deneyimlerinde oldugu gibi ulus-devlet egemenligi konusunda da medya politikalarina yonelik algi ve anlayislarda birtakim degisimler yaratmistir. Kulturel ve kimliksel olarak donusen medya, yerli veya ulusal degerlere oldugu kadar kuresellesme dusuncesinin etkisi ile de gelisen kuresel yapiya iliskin farkli egilimler gostermeye baslamistir. Bu egilimlerin temelinde ise kuresellesmenin toplumlarin gun - delik yasam pratiklerinde yarattigi bazi degisiklikler ve bu degisiklikler sonucunda ulusal degerlerin yasadigi anlamsal deger kayiplari bulunmaktadir. Bu calismada, Turkiye tarihinde ulusal egemenligin en buyuk somut gostergesi olmus olan Turkiye Buyu...
Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz al... more Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz alan bir hayat yaşamak amacındadır. Öyle ki bilgi bile sadece enformasyon boyutuyla tüketimin nesnesi konumuna gelmiştir. Diğer yandan saf bilgi, iktidarın, kendini yeniden inşa etmek için yararlandığı bir araç haline dönüşmüştür. Bilgi, toplumu tüm yönetsel süreçler hakkında aydınlatan güçlü bir olgu olduğu için yeterince bilgi sahibi olan bireyler, bu bilgiyi her türlü yaşam alanlarında ve süreçlerde kullanacakları için özgürleşmektedirler. Böylelikle politik olanın da ayırdına vararak daha iyi yönetim, daha fazla insan hakları ve daha sağlam bir demokrasi umudu için özgür ve saf bilgiye ihtiyaç duyarlar. Tüm insanlığın yararına olan bilgi bir yanıyla büyük bir güç aracına da çevrilebilir. Küresel yönetim mekanizmaları ve aktörleri için bilgi kısmen özgür bırakılmalıdır. Onlara göre toplumun refahı için kamusala dair bilgi sadece yönetim mekanizmalarını ellerinde tutan seçkin sınıfın eli...
Göz insanın en güçlü uzuvlarından biridir. İnsanlık bu önemli unsura ilk çağlardan bu yana önem v... more Göz insanın en güçlü uzuvlarından biridir. İnsanlık bu önemli unsura ilk çağlardan bu yana önem vermiştir. Bu farkındalık saf haliyle zaten güçlü iken teknikle birleştikten sonra boyut değiştirerek kültürü beslemiş, insanlara büyük sorunlarla başa çıkabilmeleri için büyük avantajlar sağlamıştır. Birçok düşünür fotoğrafın yararlarından bahsetmiştir. Nitekim tarih boyunca süregelen resmetme geleneği, Sanayi Toplumu sonrasında daha da değer kazanmıştır. Öyle ki bir noktadan sonra toplumların kendilerini ifade etmesinde ve kapsamlı sosyolojik gelişmelerin temelinde, insanların gördüklerini resmetme gayretinin etkileri görülmüştür. Sanayi Toplumu sonrası gelişen teknik ve makineleşme, insanın yaratıcı düşüncesinin sınırsız alanıyla birleşince fotoğraf kültürü çağdaş toplum olmanın lokomotiflerinden biri olmuştur. Fotoğraf ilk bulunduğu dönemlerde ağırlıklı olarak günlük hayatı resmetme aracı olarak kullanılırken, zamanla belge niteliği kazanmış, belgelerin çoğaltılmasını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Nihayetinde fotoğraf kitleselleşmiştir. Modernitenin güçlü araçlarından ve tetikleyicilerinden biri olan fotoğraf, optik özelliği ile bireyin ve toplumun gerçeklik algısını da derinden etkileyerek yeni görme biçimleri ve buna bağlı yeni kültürler oluşturulmasında önemli bir araç olmuştur. Fotoğraf ile homo sapiens (bilen insan), yerini homo-videns'e (gören insan) bırakmıştır. Fotoğraf yoluyla dünyayı farklı görmeye başlamış olan modern insan, görsel kültürün yükselişini sağlamıştır. Bu çalışmada insan için resmetmeyi olanaklı kılan, resmettiğini çoğaltabilmeyi gerçekleştiren fotoğrafın yarattığı kültür analiz edilmiştir. Bu analizde fotoğraf tarihinden örneklerle fotoğraflarda ideoloji, gündelik hayat ve gerçekliğin inşası irdelenmiştir.
Abstract Today, individuals make use of the possibilities of digital media according to their needs reThe eye is one of the most powerful limbs of humankind. Humanity has given importance to this important tool since the early ages. While this awareness was already strong in its pure form, it fed culture by changing size after merging with technique. It has given people great advantages to deal with major problems. Many thinkers have mentioned the benefits of photograph. As a matter of fact, tradition of painting that has been going on throughout history has gained more value after the Industrial Society. On the basis of societies' self-expression and comprehensive sociological developments, the effects of people's efforts to portray what they see were seen. Photographic culture has become one of the locomotives of contemporary society when the technical and mechanization developed after the Industrial Society and the unlimited area of human creative thought are combined. While photography was used mainly as a tool for drawing daily life, it gained the quality of a document over time and enabled the reproduction and spread of documents. Ultimately, photography has become mass. Photography is one of the powerful tools and triggers of modernization. It has been an important tool for creating new forms of vision and related new cultures by deeply affecting the perception of reality of the individual and society with its optical feature. With the photograph, homo sapiens (the human knowing) has been replaced by homo-videns (the human seeing). Modern people, who started to see the world differently through photography, provided the rise of visual culture. In this study, the culture created by the photograph which enables people to paint and reproduce them is analyzed. In this analysis, ideology, daily life and the construction of reality are examined with examples from the history of photography.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2020
İnsanların sağlık hakkının en temel insan haklarından birisi olduğu birçok ülkede kabul edilmekte... more İnsanların sağlık hakkının en temel insan haklarından birisi olduğu birçok ülkede kabul edilmektedir. Bu nedenle devletler sağlık hizmetlerini olabildiğince yaygın bir şekilde her vatandaşı için olanaklı hale getirmenin yollarını aramaktadır ya da aramalıdır. Bunu yaparken de nihai amaçları maddi gelir elde etmek olmamalıdır. Ancak bazı ticari özel sermaye kuruluşlarının sağlık alanında söz hakkı elde etmeye başlaması ile tıp, ticari ve endüstriyel bir alan haline dönüşmektedir. Bununla birlikte günümüz insanlarının yaşamlarında oldukça yer kaplayan iki önemli kavram olan sağlık ve güzellik, endüstriyel ve ticari kuruluşlarca önemli bir kazanç alanı olarak görülmekte, insan bedeninin yapılacak tıbbi müdahaleler ile her zaman bir öncekinden daha sağlıklı ve güzel olabileceği vaat edilmektedir. Daha öncesinde hedef kitleye ulaşmanın zorluğu ile karşı karşıya olan sağlık kuruluşları, bugün sosyal medya ağlarında önemini arttıran sağlık ve güzellik trendleri çerçevesindeki değişimlere bağlı olarak ve insan bedenini dönüştürme iddiası ile rahatça etkin olabilmekte ve temelde ticari olan söylemlerini kolaylıkla yayabilmektedir. Bu çalışmada amaç, özel sağlık kuruluşlarının etkili bir sosyal medya platformu olan Instagram üzerinden inşa ettikleri güzellik ve sağlık söylemini analiz etmektir. Nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada amaçsal örnekleme ile elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi ile incelenmiştir.
ABSTRACT It is accepted in many countries that people's health right is one of the most fundamental human rights. However, as some commercial and private equity institutions start to have a say in the field of health, medicine becomes a commercial and industrial field. Nonetheless, health and beauty, two important concepts that occupy a lot of space in the lives of today's people, are regarded as an important gain area by industrial and commercial organizations, and it is promised that the human body will always be healthier and more beautiful than the previous one. Faced with the difficulty of reaching the target audience before, health institutions can easily be effective and can easily spread their commercial discourses due to the changes in the framework of health and beauty trends that increase their importance in social media networks and with the claim of transforming the human body. The aim of this study is to analyze the discourse of beauty and health that private health institutions build on Instagram, an effective social media platform. In the study carried out with qualitative research method, the data obtained by purposeful sampling were analyzed by descriptive and content analysis.
Medya her döneminde politik olmuştur. Çünkü ortaya koyduğu ürünlerin dili ve söylemi politiktir. ... more Medya her döneminde politik olmuştur. Çünkü ortaya koyduğu ürünlerin dili ve söylemi politiktir. Bunun bir diğer nedeni medya söylemleri, iktidar sahiplerinin ya istemedikleri ya da dönüştürmek istedikleri türden söylemlerdir. Bundan olsa gerek güçlü iktidarların karşı savaş başlattıkları pek çok kurumun başında medya gelmektedir. Medyayı denetim altına almak ve öyle tutmak aykırı ya da marjinal söylemlerin yaşam alanlarını daraltmaktadır. İnternetin ve sosyal ağların gelişmesine kadar gazeteciler için var olabilmelerinin yegâne şartı ana akım medya kuruluşlarının birinde bulunmaktı. Ancak bugün sosyal internet ağları farklı boyutlarda yeni bağımlılıklar veya tartışmalı durumlar yarattıkları gibi artık gazetecilik mesleğinin de icra edilebileceği birer alan haline gelmiştir. Bazı gazeteciler alternatif bir alan olarak değerlendirdikleri YouTube platformunda da mesleklerini icra etmeye çalışmaktadır. Bu çalışmada YouTube ortamının yapısı, haberciliğe elverişli olup olmadığı ve burada habercilik mesleğinin devam edip edemeyeceği gibi konular YouTube platformunda habercilik yapmaya çalışan gazeteciler üzerinden incelenmiştir. Bulguların değerlendirilmesi sonucunda söylenebilir ki YouTube görüntülü haberlerin üretilmesi ve hedef kitleye ulaştırılması için popüler bir mecra haline gelmektedir. Bu çalışma göstermiştir ki, geleneksel medya ile sınırlı kalmayan gazeteciler, habercilik deneyimlerine YouTube gibi sosyal medya platformları üzerinden devam edebilmekte ve belirli bir hedef kitleye ulaşabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Alternatif Medya, Gazetecilik, Gazeteciler, Sosyal Medya, YouTube.
İşgücü, küresel iş piyasası ve ekonomik düzeni anlamlandırmak noktasında anahtar kavramlardan bir... more İşgücü, küresel iş piyasası ve ekonomik düzeni anlamlandırmak noktasında anahtar kavramlardan biridir. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası belirginleşen sınıfsal ayrımlar işçi sınıfının toplumsal ilişkileri belirleyen bir güç olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Önce temel insan hakları ihlallerinin yaşandığı fabrika düzeni, kadın erkek arasında zaten çelişkili olan ayrımcı algı ve düşünceler, işgücü piyasasına da yansımış, kadınların ikincil ve dezavantajlı konumlarını pekişmiştir. Kadınların işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcı tutumların yanı sıra, iş dışında da suiistimalleri ve diğer hak kayıpları devam etmiştir. Bu durum dünyanın pek çok ülkesinde benzer şekilde cereyan etmektedir. Güvenle çalışma hakkının her bireye sağlanması gerektiği pek çok anayasa ve yasada birer hak olarak kabul edilmiştir. Ancak pratikte evrensel insan hakları olan bazı haklar gibi çalışma ve güvende olma hakkı özellikle kadın işçiler açısından göz ardı edilmektedir. Gazetecilik, kendi tarihinin her döneminde dezavantajlı veya öteki olarak görülen birey veya grupların sesi olmaya gönüllü olmuştur. Özellikle araştırmacı gazetecilik sistemsel kusurları gün yüzüne çıkarmakta yetkindir. Gazeteciliğin bu yönü zaman zaman başarılı filmlere de konu olmuştur. Türkçeye Sınır Ötesinde (Bordertown) olarak çevrilmiş olan film de bunlardan biridir. Bu çalışmada kadınların uğradıkları hak suiistimalleri, film üzerinden nitel araştırma yöntemi ile analiz edilmiştir. Analizde kadınların insan hakları ihlalleri, yaşama, barınma güvenle, adil ve eşitlikçi bir ortamda çalışabilme kategorileri çerçevesinde incelenmiştir. Sonuçta ise her ne kadar araştırmacı gazeteciliğin insan hakları ihlallerini duyurmakta yetkin olsa da geleneksel anlamda bir araştırmacı gazetecilik anlayışının gün geçtikçe zayıfladığı, filmde ise araştırmacı gazeteciliğin hakların ihlaline karşı tavrı ABD’li bir gazeteci üzerinden sunularak Meksika’nın Juarez kenti Üçüncü Dünya özellikleri çerçevesinde gösterilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Araştırmacı Gazetecilik, Bordertown, İşgücü Piyasası, İnsan Hakları İhlali, Kadın İşçiler
The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2020
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyu... more ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu kitlelerin sosyal ağlara geçişi ile etkilenen konumunda bulunarak okuyucularını takip etmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde gazeteler de birer birey gibi sosyal medya ağlarında görünürlüğünü arttırma çabasındadır. Buna bağlı olarak gazetelerin YouTube gibi video temelli bir ortamda yayına başlamaları ise mesleki olarak kâğıttan videoya geçiş olarak da değerlendirilmiştir. Çünkü yazılı basının video temelli bir sosyal medya platformu olan YouTube'da yayıncılık faaliyetlerinde bulunması gazeteciliğin dijital dönüşümüne ilişkin önemli bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada matbu olarak da yayına devam eden gazetelerin YouTube kanallarının habercilik pratik ve deneyimleri incelenmiştir. YouTube'da gazetelerin hangi haber konularının izleyici kitlesi (aboneler) tarafından talep edilip onaylandığını (en fazla görüntülendiği) anlamak ve tartışmak bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Diğer yandan gazetelerin dijital dönüşümü ve sosyal ağlardaki akışa dahil olmasının altında yatan nedenler sorgulanmış ve tartışılmıştır. Bu bağlamda nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni çerçevesinde ele alınan gazetelerden elde edilen veriler içerik analizine dayalı betimsel analiz tekniği ile irdelenmiştir. Yapılan analizde bireyleri eğlendirecek, insanların ilginç bulduğu veya ideoloji, çatışma ve duygu yoğunluklu video haberlerin daha fazla görüntüleme sayısına ulaştığı anlaşılmıştır. Diğer yandan çoğu ana akım gazetelerin artık YouTube kanalı oluşturduğu ve bu kanallarını birer televizyon gibi kullanmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır. ABSTRACT Newspapers, which have determined the societies and the course of their relationship in the historical context, had to follow their readers this time as they were affected by the transition of the masses to the social networks. Today, newspapers, like individuals, try to increase their visibility in social media networks. On the other hand, publishing activities started on YouTube, a video-based social media platform of print media, which can also be a transition from paper to video. In this study reasons for the digital transformation of newspapers and their inclusion in the flow in social networks have been questioned and discussed. The purpose of this research is to understand and discuss which news topics of newspapers are requested and approved by the audience (subscribers) on YouTube. In this context, the data obtained from the newspapers, which are handled within the framework of the case study, which is one of the qualitative research methods, were analyzed with the descriptive analysis technique based on content analysis. In the analysis, it was understood that entertaining, interesting or ideology, conflict Submit Date
Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 2020
The gender of individuals is decisive in their participation in social life. The pros and cons of... more The gender of individuals is decisive in their participation in social life. The pros and cons of having gender have been at the center of the lives of people living together in every period of history. Individuals fit into certain patterns with their sexual identities and the perspectives of societies in which they live. Perceptions and attitudes of other people and societies towards gender have always been influential factors in maintaining social order. The formation of gender perception takes place at every stage of human relations and the ideology of these perceptions and attitudes is rebuilt in the monopoly of the dominant classes. Social norms and values both transform and become a part of the perception of gender. Media and presentations are among the most effective tools in the production of dominant identities. The dominant ideological apparatuses, which hold the media, produce messages that define not only biological but also sociological judgments about male and female identities. The film is one of the strong areas of media ecology that validates the dominant ideology in a society. It did not take long to understand the effect of modern cinema on societies. At this point, animated films, which are a relatively new field other than classical cinema production, produce messages that appeal to both children and adults. In this study, the animation films Ice Age-I, Shrek-I and Winx Club: The Secret of the Lost Kingdom were subjected to a qualitative analysis based on the idea that animated films also contain messages that reproduce gender perception.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Haber, tarih serüveninde yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Günümüz medya ve iletişim sistemleri derin... more Haber, tarih serüveninde yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Günümüz medya ve iletişim sistemleri derin bir yapısal dönüşüm geçirmektedir. Bu yapısal dönüşüm alıcı kitle için mesaj haline getirilen saf bilginin ve haber kavramının da dönüşmesine ön ayak olmaktadır. Bu gelişim karşısında Google algoritmaları (ve diğer arama motorları algoritmaları), gazeteci ve haberci biçimlerini ve işlevlerini de yapı söküme uğratmaktadır. Bu çalışmada haberin dönüştürülmesi, paylaşılması ve özgürleştirilmesi gibi kavramsal ve felsefi bakış açıları ile gazetecilikte yaşanan yapısal dönüşüm değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bilginin özgürce paylaşılması ve dağılımı konusunda internetin ne şekilde aktif bir rol üstlendiği değerlendirilmiştir. Yeni nesil gazeteci anlayışının küresel savaş ve demokrasi krizi içerisinde bilgiyi ve onun kontrolünü tekelinde tutan İmparatorluk'a (küresel sistemler) karşı alternatif bir ağ yaratabileceği açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak yeni nesil gazeteciler haberleri optimize ederken habercilik etik kurallarını da ihlal etmek durumunda kalabilmektedir. Bu nedenle habercilikte SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) kriterleri tartışma konusu olmaktadır. Yine de yeni nesil gazeteciler, internetin editöryel ve yazılımsal olanaklarını kullanarak saf bilginin özgürleşmesini ve küresel dolaşıma girmesini sağlamak için, SEO kriterlerinden yararlanabilmektedir. Bu bakış açısıyla arama motorlarının güncel etkileri sonucu habercilikte yaşanan yapısal dönüşümü irdelemek için, tüm haber web siteleri olarak değerlendirilen evren içerisinden amaçsal örneklem olarak belirlenen 12 haber web sitesinin SEO sorumluları ile derinlikli yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler ışığında nitel araştırma yöntemiyle betimsel bir analiz yapılarak sonuca varılmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Dijital Medya, Haber, Yapısal Dönüşüm, Yeni Nesil Gazetecilik, SEO Kriterleri.
Türkiye'de Basından Medyaya Değişim, Dönüşüm ve Modernleşme, 2019
Araştırmamızın dayanak noktası belirli bir dönem içerisinde ele alınan bir sinema dergisinin ince... more Araştırmamızın dayanak noktası belirli bir dönem içerisinde ele alınan bir sinema dergisinin incelenmesi, genel anlamda ise sinema ile modernleşmenin ne gibi bir ilişkisi olduğudur. Amacımız bu düzlemde sinemanın modernleşmeye etkilerinin ne olduğunu, bireylerin gündelik yaşam pratiklerinde ne gibi bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktır. Dönemin özellikleri de göz önünde bulundurulmuş ve dergi sayılarının içerikleri bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Göstergebilimsel açıdan çözümlenmiştir. Bu sayılar incelenirken unutulmaması gereken sınırlı bir etkiye sahip iletişim araçlarının var olduğu dönemde, o dönemki dergilerin takipçileri üzerindeki etkileri günümüzdeki dergilerin sahip olduğu etkinin boyutuyla değerlendirilmeyecek kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu bilmektir. Araştırmada kullanılacak olan yöntem söylem analizi ve göstergebilimdir. Belirli kütüphanelerden ulaşılacak olan dergi sayılarının belirli sayıda haberleri ve yorumları görsel içerikleri ile ele alınıp analize tabii tutulmuştur. Araştırma Soruları Türkiye'de yayın yapmakta olan dergiler modernleşme eğilimleri ile etkileşimde midir? 1960'lı yıllarda dönemin politik ve toplumsal durumu nasıldır? Yeni Sinema dergisinin içerikleri yayımlandığı dönemin koşullarıyla ilgili içeriklere sahip midir? Yeni Sinema dergisinin modernleşme olgusuna bakışı nasıldır? Araştırmamız kapsamında genel olarak modernleşme kavramı ekseninde dergi yayıncılığı ve dönemin politik, sosyolojik koşullarını ele almakla birlikte, bu ilişkiyi somutlaştırmak adına örneklem olarak Türkiye'de 1960'lı yıllarda yayımlanan "Yeni Sinema" adlı dergi incelenmiştir. Evren olarak ise bu dönem Yeni Sinema dergisinin yayınlandığı sürecin bir kısmını karşılayan Mart 1966 ilk sayı, Aralık 1966 ve Ocak 1967 ortak sayısı olan sayı 4 ve Aralık 1967 sayı 13 incelenmiştir. Yani toplamda 4 dönem ancak üç dergi incelenmiştir.
İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük ö... more İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük önem vermiş ve teknik sayesinde bugünlere gelebilmişlerdir. Sosyal, kültürel ve politik sistemlerini sürdürürken büyük anlatılar inşa etmiş, türdeşlerinin kaderinin bu anlatılara bağlı olduğunu iddia ederek tarihin her döneminde kitlelere toplumsal refah, insani gelişme ve adaletli yaşam konularında ütopik bir gelecek vaat etmişlerdir. Bu anlatıların politik şekillenişi nasıl olursa olsun elden düşürmedikleri en önemli şey teknik olmuştur. Önce buharlı makineler ve sanayi devrimi, sonra bilgisayarın hayata yerleşmesi ve günümüzde bilgisayar teknolojileri ve biyo-teknolojinin insanlığı nereye götüreceği öngörülemeyen muazzam birlikteliği, toplumsal anlatıların kendilerini sürekli güncellemeleri gerekliliğini ortaya koymuştur. Soğuk savaşın sona ermesi ile 90’lı yılların sonuna gelindiğinde ortada tek bir anlatı hüküm sürüyordu. Liberal anlatı. İnsana özgürlük, topluma refah ve insan hakları, sermayeye sınırların kaldırıldığı bir dünya, devletlere sorunsuz ilişkiler vaadi, küresel yoksulluk, işsizlik ve terör gibi konularla topyekûn mücadele umudu, liberal anlatının birkaç önemli iddiasıdır. Ancak gelinen nokta yapay zekâ çalışmalarının biyo-teknoloji ile birleşmesi, bilgisayar teknolojilerinin bilgiyi veri haline dönüştürmesidir. Hem istenmeyen deforme bir bedenden genetik mühendisliği ile kurtulma ve mükemmel/süper insan olma umudu, diğer yandan günlük hayatın her anında tüm eylemlerimizin teknoloji ile sayısallaştırılıp veriye dökülmesi ve milyarlarca sayıdaki büyük veri içerisinde kayıt altına alınması durumu ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum beraberinde iki önemli bakış açısını ve yapay zekâ felsefesini tartışmaya açmıştır. İnsanların umudu olan mükemmel refah seviyesinde bir dünya umudu mu ya da verinin kontrolüyle gelişen bir dijital diktatörlük, yani teknolojik distopya mı? Sözgelimi diğer birçok alanda olduğu gibi habercilik sektöründe de artış gösteren yapay zekâ pratikleri dijital verilerin toplumları yöneten en güçlü araç olması potansiyeli yaratır mı? Bu çalışmada yapay zekâ felsefesi liberal anlatı ve dijital habercilik bu bakış açısı ile tartışılmıştır.
Migration, Politics, Violence and Women’s Studies , 2017
There is a crucial relationship between technology and journalism in era we live in. One can asse... more There is a crucial relationship between technology and journalism in era we live in. One can assert that journalism practices in our time have changed to the extent that we wouldn’t expect. However, that is not biggest factor we should talk about media’s transformation. There is one another problem for today’s journalists and media experts need to overcome. That is how information about reality needs to be shaped and shared. After technology brought unforeseen developments for newsrooms and in the wake of digital media’s high-speed usage, a lot of complicated data are produced on online media platforms. Previously right to control information was in state’s power. Then, a new type of journalists has learnt to use data in the garb of open source on online environments. They asked themselves that “can you code, are you good at helping people learn about their world, and do you see how software as civic media might contribute to some sort of democratic or social good / making the world a better place?” (Lewis, & Usher, 2013, 603). Thanks to these new data users, a new type of journalism has started that we call it open source journalism. In this paper our objective is to understand and analyze components of this latest kind of journalism which mostly take place on digital environments. We aim to answer questions that “Are journalism in a structural transformation due to effects of internet and new data users? Are there any other parameters if so?”.
Keywords: Empire, Multitude, Journalism, Open Source Intelligence, Structural Conversion.
International Symposium of New Media From The Past to The Future Book, 2017
There is a crucial relationship between new media and dystopian films, which describe the future ... more There is a crucial relationship between new media and dystopian films, which describe the future of the current societies. It is a well-known fact by the social scientists that mass communication has contributed the transformation of humankind since especially at the beginning of Twentieth Century. It is because of the fact that media is the heart of societies which it affects culturally, politically and economically. On the other and media has a massive role on global networks and regulations. After all things considered, it might be argued that in the future, media (old, new or converged) will be very effective and it will determine the relationship between citizens and power, which probably will be pretty different from today. In this study, it is aimed to analyze that how new media environment shapes individuals in Black Mirror which portraits both new media tools and the individuals negatively. It can be proposed that series’ third season would best fit to what it is aimed. Each chapter is examined separately within the frame of ideology, sociology and technical features. Research questions asked in the study are as follows: 1. According to Black Mirror series, how will the new media environment shape the individuals? 2. What kind of relation will new media have with politics, society and military, economic and legal institutions? 3. What kind of social classes will appear in the future according to Black Mirror series? And what will the new media’s perspective on the disadvantageous groups?
Key words: Black Mirror, Dystopia, New Media, Social Media, Future
İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük ö... more İnsanlar kendileri ve kurmuş oldukları yaşamsal formlarını ayakta tutabilmek için tekniğe büyük önem vermiş ve teknik sayesinde bugünlere gelebilmişlerdir. Sosyal, kültürel ve politik sistemlerini sürdürürken büyük anlatılar inşa etmiş, türdeşlerinin kaderinin bu anlatılara bağlı olduğunu iddia ederek tarihin her döneminde kitlelere toplumsal refah, insani gelişme ve adaletli yaşam konularında ütopik bir gelecek vaat etmişlerdir. Bu anlatıların politik şekillenişi nasıl olursa olsun elden düşürmedikleri en önemli şey teknik olmuştur. Önce buharlı makineler ve sanayi devrimi, sonra bilgisayarın hayata yerleşmesi ve günümüzde bilgisayar teknolojileri ve biyo-teknolojinin insanlığı nereye götüreceği öngörülemeyen muazzam birlikteliği, toplumsal anlatıların kendilerini sürekli güncellemeleri gerekliliğini ortaya koymuştur. Soğuk savaşın sona ermesi ile 90’lı yılların sonuna gelindiğinde ortada tek bir anlatı hüküm sürüyordu. Liberal anlatı. İnsana özgürlük, topluma refah ve insan hakları, sermayeye sınırların kaldırıldığı bir dünya, devletlere sorunsuz ilişkiler vaadi, küresel yoksulluk, işsizlik ve terör gibi konularla topyekûn mücadele umudu, liberal anlatının birkaç önemli iddiasıdır. Ancak gelinen nokta yapay zekâ çalışmalarının biyo-teknoloji ile birleşmesi, bilgisayar teknolojilerinin bilgiyi veri haline dönüştürmesidir. Hem istenmeyen deforme bir bedenden genetik mühendisliği ile kurtulma ve mükemmel/süper insan olma umudu, diğer yandan günlük hayatın her anında tüm eylemlerimizin teknoloji ile sayısallaştırılıp veriye dökülmesi ve milyarlarca sayıdaki büyük veri içerisinde kayıt altına alınması durumu ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum beraberinde iki önemli bakış açısını ve yapay zekâ felsefesini tartışmaya açmıştır. İnsanların umudu olan mükemmel refah seviyesinde bir dünya umudu mu ya da verinin kontrolüyle gelişen bir dijital diktatörlük, yani teknolojik distopya mı? Sözgelimi diğer birçok alanda olduğu gibi habercilik sektöründe de artış gösteren yapay zekâ pratikleri dijital verilerin toplumları yöneten en güçlü araç olması potansiyeli yaratır mı? Bu çalışmada yapay zekâ felsefesi liberal anlatı ve dijital habercilik bu bakış açısı ile tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Liberal Anlatı, Dijital Habercilik, Yapay Zekâ, Dijital Diktatörlük, Distopya
Ag toplumu, internet sayesinde gelisen dijital iletisim teknolojilerinin gunluk etkilesimlere yan... more Ag toplumu, internet sayesinde gelisen dijital iletisim teknolojilerinin gunluk etkilesimlere yansimasi, onlari kapsamasi ve kendi dijital dunyasina dâhil etmesi sonucunda sekillenmistir. Internet, kendi seslerini duyuramayan, ustelik devletlerin veya burokrasinin magduru olmus sessiz yiginlar icin bir bakima seslerini duyurduklari en etkili mecra olmustur. Ag toplumu, hem politik hem sosyolojik ve hem de ekonomik etkileri olan bir mecra olarak gelisimini surdurmektedir. Ag toplumunun yukselisi ve kullanici sayisinin artmasi ile kitleler internette, gercek yasamlarinda insa edemedikleri ortamlari ve ozgurce fikir alisverisinde bulunabilecekleri paylasim platformlari olusturmuslardir. Ag toplumunun temeli bu platformlarin etkili olmasina dayanmaktadir. Ag toplumunda bircok politik meselenin yaninda, gunluk ve gundeme dair basit ya da eglence icerikli konular da tartisilabilmektedir. Ancak bireylerin bircok sorusunun yaniti olan, bilgiyi edinme, tasima ve aktarma sureclerini bunyesind...
Ulus-devletlerde milli bayramlar uzun yillar boyunca buyuk coskularla ve eksilmeyen heyecanlarla ... more Ulus-devletlerde milli bayramlar uzun yillar boyunca buyuk coskularla ve eksilmeyen heyecanlarla kutlanmaktadir. Turkiye Cumhuriyeti Devleti de milli bayramlarini kurulusundan bugune dek kutlamaktadir. Ancak ozellikle 1980’lerde tum dunyada ve Turkiye’de etkili olmaya baslayan serbest piyasa modeli ile kapitalizm kok salmis ve tum yasam deneyimlerinde oldugu gibi ulus-devlet egemenligi konusunda da medya politikalarina yonelik algi ve anlayislarda birtakim degisimler yaratmistir. Kulturel ve kimliksel olarak donusen medya, yerli veya ulusal degerlere oldugu kadar kuresellesme dusuncesinin etkisi ile de gelisen kuresel yapiya iliskin farkli egilimler gostermeye baslamistir. Bu egilimlerin temelinde ise kuresellesmenin toplumlarin gun - delik yasam pratiklerinde yarattigi bazi degisiklikler ve bu degisiklikler sonucunda ulusal degerlerin yasadigi anlamsal deger kayiplari bulunmaktadir. Bu calismada, Turkiye tarihinde ulusal egemenligin en buyuk somut gostergesi olmus olan Turkiye Buyu...
Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz al... more Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz alan bir hayat yaşamak amacındadır. Öyle ki bilgi bile sadece enformasyon boyutuyla tüketimin nesnesi konumuna gelmiştir. Diğer yandan saf bilgi, iktidarın, kendini yeniden inşa etmek için yararlandığı bir araç haline dönüşmüştür. Bilgi, toplumu tüm yönetsel süreçler hakkında aydınlatan güçlü bir olgu olduğu için yeterince bilgi sahibi olan bireyler, bu bilgiyi her türlü yaşam alanlarında ve süreçlerde kullanacakları için özgürleşmektedirler. Böylelikle politik olanın da ayırdına vararak daha iyi yönetim, daha fazla insan hakları ve daha sağlam bir demokrasi umudu için özgür ve saf bilgiye ihtiyaç duyarlar. Tüm insanlığın yararına olan bilgi bir yanıyla büyük bir güç aracına da çevrilebilir. Küresel yönetim mekanizmaları ve aktörleri için bilgi kısmen özgür bırakılmalıdır. Onlara göre toplumun refahı için kamusala dair bilgi sadece yönetim mekanizmalarını ellerinde tutan seçkin sınıfın eli...
Göz insanın en güçlü uzuvlarından biridir. İnsanlık bu önemli unsura ilk çağlardan bu yana önem v... more Göz insanın en güçlü uzuvlarından biridir. İnsanlık bu önemli unsura ilk çağlardan bu yana önem vermiştir. Bu farkındalık saf haliyle zaten güçlü iken teknikle birleştikten sonra boyut değiştirerek kültürü beslemiş, insanlara büyük sorunlarla başa çıkabilmeleri için büyük avantajlar sağlamıştır. Birçok düşünür fotoğrafın yararlarından bahsetmiştir. Nitekim tarih boyunca süregelen resmetme geleneği, Sanayi Toplumu sonrasında daha da değer kazanmıştır. Öyle ki bir noktadan sonra toplumların kendilerini ifade etmesinde ve kapsamlı sosyolojik gelişmelerin temelinde, insanların gördüklerini resmetme gayretinin etkileri görülmüştür. Sanayi Toplumu sonrası gelişen teknik ve makineleşme, insanın yaratıcı düşüncesinin sınırsız alanıyla birleşince fotoğraf kültürü çağdaş toplum olmanın lokomotiflerinden biri olmuştur. Fotoğraf ilk bulunduğu dönemlerde ağırlıklı olarak günlük hayatı resmetme aracı olarak kullanılırken, zamanla belge niteliği kazanmış, belgelerin çoğaltılmasını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Nihayetinde fotoğraf kitleselleşmiştir. Modernitenin güçlü araçlarından ve tetikleyicilerinden biri olan fotoğraf, optik özelliği ile bireyin ve toplumun gerçeklik algısını da derinden etkileyerek yeni görme biçimleri ve buna bağlı yeni kültürler oluşturulmasında önemli bir araç olmuştur. Fotoğraf ile homo sapiens (bilen insan), yerini homo-videns'e (gören insan) bırakmıştır. Fotoğraf yoluyla dünyayı farklı görmeye başlamış olan modern insan, görsel kültürün yükselişini sağlamıştır. Bu çalışmada insan için resmetmeyi olanaklı kılan, resmettiğini çoğaltabilmeyi gerçekleştiren fotoğrafın yarattığı kültür analiz edilmiştir. Bu analizde fotoğraf tarihinden örneklerle fotoğraflarda ideoloji, gündelik hayat ve gerçekliğin inşası irdelenmiştir.
Abstract Today, individuals make use of the possibilities of digital media according to their needs reThe eye is one of the most powerful limbs of humankind. Humanity has given importance to this important tool since the early ages. While this awareness was already strong in its pure form, it fed culture by changing size after merging with technique. It has given people great advantages to deal with major problems. Many thinkers have mentioned the benefits of photograph. As a matter of fact, tradition of painting that has been going on throughout history has gained more value after the Industrial Society. On the basis of societies' self-expression and comprehensive sociological developments, the effects of people's efforts to portray what they see were seen. Photographic culture has become one of the locomotives of contemporary society when the technical and mechanization developed after the Industrial Society and the unlimited area of human creative thought are combined. While photography was used mainly as a tool for drawing daily life, it gained the quality of a document over time and enabled the reproduction and spread of documents. Ultimately, photography has become mass. Photography is one of the powerful tools and triggers of modernization. It has been an important tool for creating new forms of vision and related new cultures by deeply affecting the perception of reality of the individual and society with its optical feature. With the photograph, homo sapiens (the human knowing) has been replaced by homo-videns (the human seeing). Modern people, who started to see the world differently through photography, provided the rise of visual culture. In this study, the culture created by the photograph which enables people to paint and reproduce them is analyzed. In this analysis, ideology, daily life and the construction of reality are examined with examples from the history of photography.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2020
İnsanların sağlık hakkının en temel insan haklarından birisi olduğu birçok ülkede kabul edilmekte... more İnsanların sağlık hakkının en temel insan haklarından birisi olduğu birçok ülkede kabul edilmektedir. Bu nedenle devletler sağlık hizmetlerini olabildiğince yaygın bir şekilde her vatandaşı için olanaklı hale getirmenin yollarını aramaktadır ya da aramalıdır. Bunu yaparken de nihai amaçları maddi gelir elde etmek olmamalıdır. Ancak bazı ticari özel sermaye kuruluşlarının sağlık alanında söz hakkı elde etmeye başlaması ile tıp, ticari ve endüstriyel bir alan haline dönüşmektedir. Bununla birlikte günümüz insanlarının yaşamlarında oldukça yer kaplayan iki önemli kavram olan sağlık ve güzellik, endüstriyel ve ticari kuruluşlarca önemli bir kazanç alanı olarak görülmekte, insan bedeninin yapılacak tıbbi müdahaleler ile her zaman bir öncekinden daha sağlıklı ve güzel olabileceği vaat edilmektedir. Daha öncesinde hedef kitleye ulaşmanın zorluğu ile karşı karşıya olan sağlık kuruluşları, bugün sosyal medya ağlarında önemini arttıran sağlık ve güzellik trendleri çerçevesindeki değişimlere bağlı olarak ve insan bedenini dönüştürme iddiası ile rahatça etkin olabilmekte ve temelde ticari olan söylemlerini kolaylıkla yayabilmektedir. Bu çalışmada amaç, özel sağlık kuruluşlarının etkili bir sosyal medya platformu olan Instagram üzerinden inşa ettikleri güzellik ve sağlık söylemini analiz etmektir. Nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada amaçsal örnekleme ile elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi ile incelenmiştir.
ABSTRACT It is accepted in many countries that people's health right is one of the most fundamental human rights. However, as some commercial and private equity institutions start to have a say in the field of health, medicine becomes a commercial and industrial field. Nonetheless, health and beauty, two important concepts that occupy a lot of space in the lives of today's people, are regarded as an important gain area by industrial and commercial organizations, and it is promised that the human body will always be healthier and more beautiful than the previous one. Faced with the difficulty of reaching the target audience before, health institutions can easily be effective and can easily spread their commercial discourses due to the changes in the framework of health and beauty trends that increase their importance in social media networks and with the claim of transforming the human body. The aim of this study is to analyze the discourse of beauty and health that private health institutions build on Instagram, an effective social media platform. In the study carried out with qualitative research method, the data obtained by purposeful sampling were analyzed by descriptive and content analysis.
Medya her döneminde politik olmuştur. Çünkü ortaya koyduğu ürünlerin dili ve söylemi politiktir. ... more Medya her döneminde politik olmuştur. Çünkü ortaya koyduğu ürünlerin dili ve söylemi politiktir. Bunun bir diğer nedeni medya söylemleri, iktidar sahiplerinin ya istemedikleri ya da dönüştürmek istedikleri türden söylemlerdir. Bundan olsa gerek güçlü iktidarların karşı savaş başlattıkları pek çok kurumun başında medya gelmektedir. Medyayı denetim altına almak ve öyle tutmak aykırı ya da marjinal söylemlerin yaşam alanlarını daraltmaktadır. İnternetin ve sosyal ağların gelişmesine kadar gazeteciler için var olabilmelerinin yegâne şartı ana akım medya kuruluşlarının birinde bulunmaktı. Ancak bugün sosyal internet ağları farklı boyutlarda yeni bağımlılıklar veya tartışmalı durumlar yarattıkları gibi artık gazetecilik mesleğinin de icra edilebileceği birer alan haline gelmiştir. Bazı gazeteciler alternatif bir alan olarak değerlendirdikleri YouTube platformunda da mesleklerini icra etmeye çalışmaktadır. Bu çalışmada YouTube ortamının yapısı, haberciliğe elverişli olup olmadığı ve burada habercilik mesleğinin devam edip edemeyeceği gibi konular YouTube platformunda habercilik yapmaya çalışan gazeteciler üzerinden incelenmiştir. Bulguların değerlendirilmesi sonucunda söylenebilir ki YouTube görüntülü haberlerin üretilmesi ve hedef kitleye ulaştırılması için popüler bir mecra haline gelmektedir. Bu çalışma göstermiştir ki, geleneksel medya ile sınırlı kalmayan gazeteciler, habercilik deneyimlerine YouTube gibi sosyal medya platformları üzerinden devam edebilmekte ve belirli bir hedef kitleye ulaşabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Alternatif Medya, Gazetecilik, Gazeteciler, Sosyal Medya, YouTube.
İşgücü, küresel iş piyasası ve ekonomik düzeni anlamlandırmak noktasında anahtar kavramlardan bir... more İşgücü, küresel iş piyasası ve ekonomik düzeni anlamlandırmak noktasında anahtar kavramlardan biridir. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası belirginleşen sınıfsal ayrımlar işçi sınıfının toplumsal ilişkileri belirleyen bir güç olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Önce temel insan hakları ihlallerinin yaşandığı fabrika düzeni, kadın erkek arasında zaten çelişkili olan ayrımcı algı ve düşünceler, işgücü piyasasına da yansımış, kadınların ikincil ve dezavantajlı konumlarını pekişmiştir. Kadınların işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcı tutumların yanı sıra, iş dışında da suiistimalleri ve diğer hak kayıpları devam etmiştir. Bu durum dünyanın pek çok ülkesinde benzer şekilde cereyan etmektedir. Güvenle çalışma hakkının her bireye sağlanması gerektiği pek çok anayasa ve yasada birer hak olarak kabul edilmiştir. Ancak pratikte evrensel insan hakları olan bazı haklar gibi çalışma ve güvende olma hakkı özellikle kadın işçiler açısından göz ardı edilmektedir. Gazetecilik, kendi tarihinin her döneminde dezavantajlı veya öteki olarak görülen birey veya grupların sesi olmaya gönüllü olmuştur. Özellikle araştırmacı gazetecilik sistemsel kusurları gün yüzüne çıkarmakta yetkindir. Gazeteciliğin bu yönü zaman zaman başarılı filmlere de konu olmuştur. Türkçeye Sınır Ötesinde (Bordertown) olarak çevrilmiş olan film de bunlardan biridir. Bu çalışmada kadınların uğradıkları hak suiistimalleri, film üzerinden nitel araştırma yöntemi ile analiz edilmiştir. Analizde kadınların insan hakları ihlalleri, yaşama, barınma güvenle, adil ve eşitlikçi bir ortamda çalışabilme kategorileri çerçevesinde incelenmiştir. Sonuçta ise her ne kadar araştırmacı gazeteciliğin insan hakları ihlallerini duyurmakta yetkin olsa da geleneksel anlamda bir araştırmacı gazetecilik anlayışının gün geçtikçe zayıfladığı, filmde ise araştırmacı gazeteciliğin hakların ihlaline karşı tavrı ABD’li bir gazeteci üzerinden sunularak Meksika’nın Juarez kenti Üçüncü Dünya özellikleri çerçevesinde gösterilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Araştırmacı Gazetecilik, Bordertown, İşgücü Piyasası, İnsan Hakları İhlali, Kadın İşçiler
The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2020
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyu... more ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu kitlelerin sosyal ağlara geçişi ile etkilenen konumunda bulunarak okuyucularını takip etmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde gazeteler de birer birey gibi sosyal medya ağlarında görünürlüğünü arttırma çabasındadır. Buna bağlı olarak gazetelerin YouTube gibi video temelli bir ortamda yayına başlamaları ise mesleki olarak kâğıttan videoya geçiş olarak da değerlendirilmiştir. Çünkü yazılı basının video temelli bir sosyal medya platformu olan YouTube'da yayıncılık faaliyetlerinde bulunması gazeteciliğin dijital dönüşümüne ilişkin önemli bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada matbu olarak da yayına devam eden gazetelerin YouTube kanallarının habercilik pratik ve deneyimleri incelenmiştir. YouTube'da gazetelerin hangi haber konularının izleyici kitlesi (aboneler) tarafından talep edilip onaylandığını (en fazla görüntülendiği) anlamak ve tartışmak bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Diğer yandan gazetelerin dijital dönüşümü ve sosyal ağlardaki akışa dahil olmasının altında yatan nedenler sorgulanmış ve tartışılmıştır. Bu bağlamda nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni çerçevesinde ele alınan gazetelerden elde edilen veriler içerik analizine dayalı betimsel analiz tekniği ile irdelenmiştir. Yapılan analizde bireyleri eğlendirecek, insanların ilginç bulduğu veya ideoloji, çatışma ve duygu yoğunluklu video haberlerin daha fazla görüntüleme sayısına ulaştığı anlaşılmıştır. Diğer yandan çoğu ana akım gazetelerin artık YouTube kanalı oluşturduğu ve bu kanallarını birer televizyon gibi kullanmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır. ABSTRACT Newspapers, which have determined the societies and the course of their relationship in the historical context, had to follow their readers this time as they were affected by the transition of the masses to the social networks. Today, newspapers, like individuals, try to increase their visibility in social media networks. On the other hand, publishing activities started on YouTube, a video-based social media platform of print media, which can also be a transition from paper to video. In this study reasons for the digital transformation of newspapers and their inclusion in the flow in social networks have been questioned and discussed. The purpose of this research is to understand and discuss which news topics of newspapers are requested and approved by the audience (subscribers) on YouTube. In this context, the data obtained from the newspapers, which are handled within the framework of the case study, which is one of the qualitative research methods, were analyzed with the descriptive analysis technique based on content analysis. In the analysis, it was understood that entertaining, interesting or ideology, conflict Submit Date
Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 2020
The gender of individuals is decisive in their participation in social life. The pros and cons of... more The gender of individuals is decisive in their participation in social life. The pros and cons of having gender have been at the center of the lives of people living together in every period of history. Individuals fit into certain patterns with their sexual identities and the perspectives of societies in which they live. Perceptions and attitudes of other people and societies towards gender have always been influential factors in maintaining social order. The formation of gender perception takes place at every stage of human relations and the ideology of these perceptions and attitudes is rebuilt in the monopoly of the dominant classes. Social norms and values both transform and become a part of the perception of gender. Media and presentations are among the most effective tools in the production of dominant identities. The dominant ideological apparatuses, which hold the media, produce messages that define not only biological but also sociological judgments about male and female identities. The film is one of the strong areas of media ecology that validates the dominant ideology in a society. It did not take long to understand the effect of modern cinema on societies. At this point, animated films, which are a relatively new field other than classical cinema production, produce messages that appeal to both children and adults. In this study, the animation films Ice Age-I, Shrek-I and Winx Club: The Secret of the Lost Kingdom were subjected to a qualitative analysis based on the idea that animated films also contain messages that reproduce gender perception.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Haber, tarih serüveninde yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Günümüz medya ve iletişim sistemleri derin... more Haber, tarih serüveninde yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Günümüz medya ve iletişim sistemleri derin bir yapısal dönüşüm geçirmektedir. Bu yapısal dönüşüm alıcı kitle için mesaj haline getirilen saf bilginin ve haber kavramının da dönüşmesine ön ayak olmaktadır. Bu gelişim karşısında Google algoritmaları (ve diğer arama motorları algoritmaları), gazeteci ve haberci biçimlerini ve işlevlerini de yapı söküme uğratmaktadır. Bu çalışmada haberin dönüştürülmesi, paylaşılması ve özgürleştirilmesi gibi kavramsal ve felsefi bakış açıları ile gazetecilikte yaşanan yapısal dönüşüm değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bilginin özgürce paylaşılması ve dağılımı konusunda internetin ne şekilde aktif bir rol üstlendiği değerlendirilmiştir. Yeni nesil gazeteci anlayışının küresel savaş ve demokrasi krizi içerisinde bilgiyi ve onun kontrolünü tekelinde tutan İmparatorluk'a (küresel sistemler) karşı alternatif bir ağ yaratabileceği açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak yeni nesil gazeteciler haberleri optimize ederken habercilik etik kurallarını da ihlal etmek durumunda kalabilmektedir. Bu nedenle habercilikte SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) kriterleri tartışma konusu olmaktadır. Yine de yeni nesil gazeteciler, internetin editöryel ve yazılımsal olanaklarını kullanarak saf bilginin özgürleşmesini ve küresel dolaşıma girmesini sağlamak için, SEO kriterlerinden yararlanabilmektedir. Bu bakış açısıyla arama motorlarının güncel etkileri sonucu habercilikte yaşanan yapısal dönüşümü irdelemek için, tüm haber web siteleri olarak değerlendirilen evren içerisinden amaçsal örneklem olarak belirlenen 12 haber web sitesinin SEO sorumluları ile derinlikli yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler ışığında nitel araştırma yöntemiyle betimsel bir analiz yapılarak sonuca varılmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Dijital Medya, Haber, Yapısal Dönüşüm, Yeni Nesil Gazetecilik, SEO Kriterleri.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2019
İçinde yaşadığımız çağ, bireylerin kişisel özellikleri ve yetenekleri ile değil de sahip olduklar... more İçinde yaşadığımız çağ, bireylerin kişisel özellikleri ve yetenekleri ile değil de sahip oldukları genetik özellikleri ile sınıflandırıldığı ve yaşama dâhil edildiği bir dönemdir. Bu dönemde sağlık ve bilişim temelli teknolojik ilerlemeler insan bedenini daha fazla restore ve modifiye etme iddiasını her geçen gün arttırmaktadır. Genetik bilimi, moleküler biyoloji, yapay zekâ ve bilişimdeki teknolojik gelişmeler, insanlara sahip oldukları bedensel dezavantajlardan kurtulma vaadi vermektedir. Ancak bu vaat, bazı bilim insanları ve düşünürler tarafından insanın özü ve kimliği için büyük bir tehlike olarak değerlendirilmektedir. Genetik biliminin ilerlemesiyle, insanlar sahip oldukları kalıtımsal özellikleri konusunda sınava tabii tutularak, doğum öncesi veya sonrası bir takım testlere alınmaktadır. İnsana özgü mahrem bilgiler enformasyon haline getirilmekte ve beden bilim için araçsallaştırılmaktadır. Büyük veri çağında insanlar birer veri olarak kodlanmaktadır. Bilim, insanları kalıtsal özelliklerine göre yaşam alanlarına dâhil etme ya da etmeme üzerinden genetik bir ayrımcılığa doğru gitmektedir. David Le Breton, Bedene Veda adlı eseri üzerinden yaşanılması muhtemel ayrımcılık olgusunu, genetik ve insan bedeni üzerinden sorgulamaktadır. Bu çalışmada Bedene Veda adlı eser bu yönüyle bir analize tabii tutulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Araçsallaştırma, Bedene Veda, Büyük Veri, Genetik Ayrımcılık, David Le Breton
Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz al... more Özet Günümüz toplumu, kültür endüstrisinin yaşam pratikleri ile her şeyi tüketen ve on-dan haz alan bir hayat yaşamak amacındadır. Öyle ki bilgi bile sadece enformasyon boyutuyla tüketimin nesnesi konumuna gelmiştir. Diğer yandan saf bilgi, iktidarın, kendini yeniden inşa etmek için yararlandığı bir araç haline dönüşmüştür. Bilgi, toplumu tüm yönetsel süreçler hakkında aydınlatan güçlü bir olgu olduğu için yeterince bilgi sahibi olan bireyler, bu bilgiyi her türlü yaşam alanlarında ve süreçlerde kullanacakları için özgürleşmektedirler. Böylelikle politik olanın da ayırdına vararak daha iyi yönetim, daha fazla insan hakları ve daha sağlam bir demokrasi umudu için özgür ve saf bilgiye ihtiyaç duyarlar. Tüm insanlığın yararına olan bilgi bir yanıyla büyük bir güç aracına da çevrilebilir. Küresel yönetim mekanizmaları ve aktörleri için bilgi kısmen özgür bırakılmalıdır. Onlara göre toplumun refahı için kamusala dair bilgi sadece yönetim mekanizmalarını ellerinde tutan seçkin sınıfın elinde olmalıdır. Bu nedenle asıl bilgi saklı tutulur. Aynı zamanda bu bilginin nere-den ve hangi yolla biriktirildiği de bir başka tartışma konusudur. Devletler toplu-mu ve bireyi ayırt etmeksizin gözetim altında tutmakta, onlara dair her türlü veriyi elindeki tüm olanaklarla (dijital veya diğer ortamlar aracılığı ile) toplamaktadırlar. Böylelikle konuşulan, yazılan ve paylaşılan hiçbir bilgi kişiye özel kalamamaktadır. Mevcut durum böyle iken bilginin özgürlük olduğu bilincini paylaşan söylem ak-törleri insanların hayatlarına dair bilgiye sınırsız erişimi ve gerçeklikler hakkında gerekli bilgiye sahip olmaları için söylemi açımlama savaşımına girmektedirler. Edward Snowden, bu açımlayıcılara verilebilecek iyi bir örnektir. Bu çalışmada toplumun dijitalleşmesinin yarattığı kültür ve aldığı hal, bilginin dijital ortamlarda akışı, söylemin kurulması, kapatılması ve açımlaması savaşımı Edward Snowden Olayı örneğinde tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: açımlama, Edward Snowden, gözetim, kapatılma, söylem.
Wars, having negative effects on local, national and global scales, violate the fundamental right... more Wars, having negative effects on local, national and global scales, violate the fundamental rights of living beings and, in general, cause irreversible casualties. War is a phenomenon that affects life itself and the entire social structure and institutions. Although death, physical injury, or psychological consequences are well known to war, their macro-level damage to the social structure is often overlooked. The mass media also tend to focus on the obvious consequences of the war while ignoring its structural impact on society. This research applies content analysis to the images of the war theme awarded in various categories by the World Press Photo Organization, towards inquiring to what extent possible impacts and consequences of wars are represented via such images. The study concludes that usually Western photojournalists create war narrative while the geography of conflict depicted is mostly non-Western. It also concluded that the war was visualized by themes such as death, injury and disability, displacement, hunger, and deprivation, that the moments of war are highlighted while its long-term implications are ignored; that war is portrayed without subjects by symbolic images, often indirect; and that war is viewed as a hierarchical field in terms of the perpetrator and the victim. Key Terms: photojournalism, World Press Photo, visualisation of war, Western gaze, war photography
Bugün yapay zekâ teknolojisi alanında yaşananlar, 1900’lü yılların başlarında birçok toplum için ... more Bugün yapay zekâ teknolojisi alanında yaşananlar, 1900’lü yılların başlarında birçok toplum için hayal denilebilecek şeylerdir. Tüm yaşam formlarını ve alanlarını derinden etkileyen teknolojik süreç, birçok mesleği olduğu gibi gazetecilik mesleğini de derinden etkilemektedir. Zaman, emek ve mekân bağımlılığını ortadan kaldıran, her zaman olduğundan çok daha hızlı bir biçimde haber üretim süreçlerini olanaklı kılan algoritmik haber teknolojisi, yapay zekâda makine öğrenmesi ile insana özgü bir takım yetenek ve reflekslerin, robotlar tarafından da gerçekleşmesini beraberinde getirmektedir. Teknolojik ilerleme her dönemde stresli ve sancılı dönüşümler yaratmış ve derin etkiler bırakmıştır. Bu ilerlemenin gelecekte ortaya koyabileceği sonuç ise çok daha keskin biçimde belirmeye başlamaktadır. Yapay zekâ yazılımlarının mesleklerde yaygın kullanımı, toplumları büyük nüfuslar halinde duygusal bir çözülmeye götürmektedir. Bu nedenle insanların mesleksiz kalmaları ve işlevsiz birer canlıya dönüşme riski tartışılmaya başlamıştır. Özellikle makine öğrenmesi sayesinde robot yazılımlar insanlar gibi düşünmeye ve hareket etmeye başlamakta ve yeni çözümlerini önceki deneyimlerinden kazandıkları izlenimleri ile oluşturmaktadır. Deyim yerindeyse insan aklına ve öğrenmesine yakın bir yazılım teknolojisi etkisini, iş kollarında ve yer edindiği alanlarda her geçen gün arttırmaktadır. Bu çalışma, yapay zekâ yazılımları ile makine öğrenmesi kavramlarından hareketle yapay zekâ gelişmelerinin genelde toplum ve meslekler özelde ise gazetecilik üzerindeki etkilerini tartışmaktadır.
Uploads
Books
Anahtar Kelimeler: Liberal Anlatı, Dijital Habercilik, Yapay Zekâ, Dijital Diktatörlük, Distopya
Keywords: Empire, Multitude, Journalism, Open Source Intelligence, Structural Conversion.
Key words: Black Mirror, Dystopia, New Media, Social Media, Future
Papers
Abstract
Today, individuals make use of the possibilities of digital media according to their needs reThe eye is one of the most powerful limbs of humankind. Humanity has given importance to this important tool since the early ages. While this awareness was already strong in its pure form, it fed culture by changing size after merging with technique. It has given people great advantages to deal with major problems. Many thinkers have mentioned the benefits of photograph. As a matter of fact, tradition of painting that has been going on throughout history has gained more value after the Industrial Society. On the basis of societies' self-expression and comprehensive sociological developments, the effects of people's efforts to portray what they see were seen. Photographic culture has become one of the locomotives of contemporary society when the technical and mechanization developed after the Industrial Society and the unlimited area of human creative thought are combined. While photography was used mainly as a tool for drawing daily life, it gained the quality of a document over time and enabled the reproduction and spread of documents. Ultimately, photography has become mass. Photography is one of the powerful tools and triggers of modernization. It has been an important tool for creating new forms of vision and related new cultures by deeply affecting the perception of reality of the individual and society with its optical feature. With the photograph, homo sapiens (the human knowing) has been replaced by homo-videns (the human seeing). Modern people, who started to see the world differently through photography, provided the rise of visual culture. In this study, the culture created by the photograph which enables people to paint and reproduce them is analyzed. In this analysis, ideology, daily life and the construction of reality are examined with examples from the history of photography.
ABSTRACT
It is accepted in many countries that people's health right is one of the most fundamental human rights. However, as some commercial and private equity institutions start to have a say in the field of health, medicine becomes a commercial and industrial field. Nonetheless, health and beauty, two important concepts that occupy a lot of space in the lives of today's people, are regarded as an important gain area by industrial and commercial organizations, and it is promised that the human body will always be healthier and more beautiful than the previous one. Faced with the difficulty of reaching the target audience before, health institutions can easily be effective and can easily spread their commercial discourses due to the changes in the framework of health and beauty trends that increase their importance in social media networks and with the claim of transforming the human body. The aim of this study is to analyze the discourse of beauty and health that private health institutions build on Instagram, an effective social media platform. In the study carried out with qualitative research method, the data obtained by purposeful sampling were analyzed by descriptive and content analysis.
Anahtar Kelimeler: Alternatif Medya, Gazetecilik, Gazeteciler, Sosyal Medya, YouTube.
Özellikle Sanayi Devrimi sonrası belirginleşen sınıfsal ayrımlar işçi sınıfının toplumsal ilişkileri belirleyen bir
güç olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Önce temel insan hakları ihlallerinin yaşandığı fabrika düzeni, kadın
erkek arasında zaten çelişkili olan ayrımcı algı ve düşünceler, işgücü piyasasına da yansımış, kadınların ikincil
ve dezavantajlı konumlarını pekişmiştir. Kadınların işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcı tutumların yanı sıra,
iş dışında da suiistimalleri ve diğer hak kayıpları devam etmiştir. Bu durum dünyanın pek çok ülkesinde benzer
şekilde cereyan etmektedir. Güvenle çalışma hakkının her bireye sağlanması gerektiği pek çok anayasa ve
yasada birer hak olarak kabul edilmiştir. Ancak pratikte evrensel insan hakları olan bazı haklar gibi çalışma ve
güvende olma hakkı özellikle kadın işçiler açısından göz ardı edilmektedir. Gazetecilik, kendi tarihinin her
döneminde dezavantajlı veya öteki olarak görülen birey veya grupların sesi olmaya gönüllü olmuştur. Özellikle
araştırmacı gazetecilik sistemsel kusurları gün yüzüne çıkarmakta yetkindir. Gazeteciliğin bu yönü zaman
zaman başarılı filmlere de konu olmuştur. Türkçeye Sınır Ötesinde (Bordertown) olarak çevrilmiş olan film de
bunlardan biridir. Bu çalışmada kadınların uğradıkları hak suiistimalleri, film üzerinden nitel araştırma yöntemi
ile analiz edilmiştir. Analizde kadınların insan hakları ihlalleri, yaşama, barınma güvenle, adil ve eşitlikçi bir
ortamda çalışabilme kategorileri çerçevesinde incelenmiştir. Sonuçta ise her ne kadar araştırmacı gazeteciliğin
insan hakları ihlallerini duyurmakta yetkin olsa da geleneksel anlamda bir araştırmacı gazetecilik anlayışının
gün geçtikçe zayıfladığı, filmde ise araştırmacı gazeteciliğin hakların ihlaline karşı tavrı ABD’li bir gazeteci
üzerinden sunularak Meksika’nın Juarez kenti Üçüncü Dünya özellikleri çerçevesinde gösterilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Araştırmacı Gazetecilik, Bordertown, İşgücü Piyasası, İnsan Hakları İhlali, Kadın İşçiler
Anahtar Kelimeler: Dijital Medya, Haber, Yapısal Dönüşüm, Yeni Nesil
Gazetecilik, SEO Kriterleri.
Anahtar Kelimeler: Liberal Anlatı, Dijital Habercilik, Yapay Zekâ, Dijital Diktatörlük, Distopya
Keywords: Empire, Multitude, Journalism, Open Source Intelligence, Structural Conversion.
Key words: Black Mirror, Dystopia, New Media, Social Media, Future
Abstract
Today, individuals make use of the possibilities of digital media according to their needs reThe eye is one of the most powerful limbs of humankind. Humanity has given importance to this important tool since the early ages. While this awareness was already strong in its pure form, it fed culture by changing size after merging with technique. It has given people great advantages to deal with major problems. Many thinkers have mentioned the benefits of photograph. As a matter of fact, tradition of painting that has been going on throughout history has gained more value after the Industrial Society. On the basis of societies' self-expression and comprehensive sociological developments, the effects of people's efforts to portray what they see were seen. Photographic culture has become one of the locomotives of contemporary society when the technical and mechanization developed after the Industrial Society and the unlimited area of human creative thought are combined. While photography was used mainly as a tool for drawing daily life, it gained the quality of a document over time and enabled the reproduction and spread of documents. Ultimately, photography has become mass. Photography is one of the powerful tools and triggers of modernization. It has been an important tool for creating new forms of vision and related new cultures by deeply affecting the perception of reality of the individual and society with its optical feature. With the photograph, homo sapiens (the human knowing) has been replaced by homo-videns (the human seeing). Modern people, who started to see the world differently through photography, provided the rise of visual culture. In this study, the culture created by the photograph which enables people to paint and reproduce them is analyzed. In this analysis, ideology, daily life and the construction of reality are examined with examples from the history of photography.
ABSTRACT
It is accepted in many countries that people's health right is one of the most fundamental human rights. However, as some commercial and private equity institutions start to have a say in the field of health, medicine becomes a commercial and industrial field. Nonetheless, health and beauty, two important concepts that occupy a lot of space in the lives of today's people, are regarded as an important gain area by industrial and commercial organizations, and it is promised that the human body will always be healthier and more beautiful than the previous one. Faced with the difficulty of reaching the target audience before, health institutions can easily be effective and can easily spread their commercial discourses due to the changes in the framework of health and beauty trends that increase their importance in social media networks and with the claim of transforming the human body. The aim of this study is to analyze the discourse of beauty and health that private health institutions build on Instagram, an effective social media platform. In the study carried out with qualitative research method, the data obtained by purposeful sampling were analyzed by descriptive and content analysis.
Anahtar Kelimeler: Alternatif Medya, Gazetecilik, Gazeteciler, Sosyal Medya, YouTube.
Özellikle Sanayi Devrimi sonrası belirginleşen sınıfsal ayrımlar işçi sınıfının toplumsal ilişkileri belirleyen bir
güç olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Önce temel insan hakları ihlallerinin yaşandığı fabrika düzeni, kadın
erkek arasında zaten çelişkili olan ayrımcı algı ve düşünceler, işgücü piyasasına da yansımış, kadınların ikincil
ve dezavantajlı konumlarını pekişmiştir. Kadınların işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcı tutumların yanı sıra,
iş dışında da suiistimalleri ve diğer hak kayıpları devam etmiştir. Bu durum dünyanın pek çok ülkesinde benzer
şekilde cereyan etmektedir. Güvenle çalışma hakkının her bireye sağlanması gerektiği pek çok anayasa ve
yasada birer hak olarak kabul edilmiştir. Ancak pratikte evrensel insan hakları olan bazı haklar gibi çalışma ve
güvende olma hakkı özellikle kadın işçiler açısından göz ardı edilmektedir. Gazetecilik, kendi tarihinin her
döneminde dezavantajlı veya öteki olarak görülen birey veya grupların sesi olmaya gönüllü olmuştur. Özellikle
araştırmacı gazetecilik sistemsel kusurları gün yüzüne çıkarmakta yetkindir. Gazeteciliğin bu yönü zaman
zaman başarılı filmlere de konu olmuştur. Türkçeye Sınır Ötesinde (Bordertown) olarak çevrilmiş olan film de
bunlardan biridir. Bu çalışmada kadınların uğradıkları hak suiistimalleri, film üzerinden nitel araştırma yöntemi
ile analiz edilmiştir. Analizde kadınların insan hakları ihlalleri, yaşama, barınma güvenle, adil ve eşitlikçi bir
ortamda çalışabilme kategorileri çerçevesinde incelenmiştir. Sonuçta ise her ne kadar araştırmacı gazeteciliğin
insan hakları ihlallerini duyurmakta yetkin olsa da geleneksel anlamda bir araştırmacı gazetecilik anlayışının
gün geçtikçe zayıfladığı, filmde ise araştırmacı gazeteciliğin hakların ihlaline karşı tavrı ABD’li bir gazeteci
üzerinden sunularak Meksika’nın Juarez kenti Üçüncü Dünya özellikleri çerçevesinde gösterilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Araştırmacı Gazetecilik, Bordertown, İşgücü Piyasası, İnsan Hakları İhlali, Kadın İşçiler
Anahtar Kelimeler: Dijital Medya, Haber, Yapısal Dönüşüm, Yeni Nesil
Gazetecilik, SEO Kriterleri.
Veda adlı eseri üzerinden yaşanılması muhtemel ayrımcılık olgusunu, genetik ve insan bedeni üzerinden sorgulamaktadır. Bu çalışmada Bedene Veda adlı eser bu yönüyle bir analize tabii tutulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Araçsallaştırma, Bedene Veda, Büyük Veri, Genetik Ayrımcılık, David Le Breton
Anahtar Kelimeler: açımlama, Edward Snowden, gözetim, kapatılma, söylem.
This research applies content analysis to the images of the war theme awarded in various categories by the World Press Photo Organization, towards inquiring to what extent possible impacts and consequences of wars are represented via such images. The study concludes that usually Western photojournalists create war narrative while the geography of conflict depicted is mostly non-Western. It also concluded that the war was visualized by themes such as death, injury and disability, displacement, hunger, and deprivation, that the moments of war are highlighted while its long-term implications are ignored; that war is portrayed without subjects by symbolic images, often indirect; and that war is viewed as a hierarchical field in terms of the perpetrator and the victim.
Key Terms: photojournalism, World Press Photo, visualisation of war, Western gaze, war photography
Anahtar kelimler: Algoritmik Habercilik, Dijital Medya, İşsizlik, Makine Öğrenmesi, Yapay Zekâ