Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization althou... more Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization although it includes a geographical term. It offers a method for the current state of affairs. It is based on a statement on complexity science paradigms. Chaotic Awareness Simulation (CAS) theory coincides with the Anarchist Islands Model when it construes people’s imaginations, considerations, and behaviors in the context of ethics. In this article, as an example of efforts in claiming values in dictionaries implied in the Anarchist Islands Model, we focus on the story of the Turkish word “musait”/available for Anarchist Islands. This word is described with a meaning of women who flirt with somebody in the dictionary of the Turkish Language Institution (TDK) (tdk.gov.tr). Some of the citizens began a campaign claiming that this word should be withdrawn from the dictionary. At the end of this campaign, TDK declared formally that the meaning of “musait” is not the same in the new issue of the ...
Anarşizmin tarihsel bir nitelik taşıdığını temellendirmek maddenin kendisine has bir özelliğinden... more Anarşizmin tarihsel bir nitelik taşıdığını temellendirmek maddenin kendisine has bir özelliğinden bahsetmek olsa da anarşizmin kendisine konu edindiği pek çok kavram tartışmasında dıştalanmaktadır. Anarşizmin tarihin kuytularına itilmesinde anarşist kişilerin bilinçli çabaları da söz konusudur. Tarihin dışında bir konumda bulunmak onu evrensel, determinist ve mutlakî söylemler donatmayı imlemektedir. Bu durum anarşizmin, gündelik ve teorik politikaya ilişkin değerlendirmelerini ‘çapsızlaştırmaktadır’. Ayrıca tarihin dışında olmak, ona, üstün bir güç ve mutlakiyet verse de aslında ‘var olmayan’ bir durumu betimlemektedir. Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin yirmibirinci yüzyıl için taşıdığı imkânlarının yorumlarından birini içermektedir. Anarşizmin yirmibirinci yüzyıl imkânlarına ilişkin olarak metinde özel olarak, karmaşıklık bilimine, karmaşıklık bilimi paradigması içinde yer tutan Kaotik Farkındalık Teorisine eğildik. An...
Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization althou... more Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization although it includes a geographical term. It offers a method for the current state of affairs. It is based on a statement on complexity science paradigms. Chaotic Awareness Simulation (CAS) theory coincides with the Anarchist Islands Model when it construes people’s imaginations, considerations, and behaviors in the context of ethics. In this article, as an example of efforts in claiming values in dictionaries implied in the Anarchist Islands Model, we focus on the story of the Turkish word “müsait”/available for Anarchist Islands. This word is described with a meaning of women who flirt with somebody in the dictionary of the Turkish Language Institution (TDK) (tdk.gov.tr). Some of the citizens began a campaign claiming that this word should be withdrawn from the dictionary. At the end of this campaign, TDK declared formally that the meaning of “müsait” is not the same in the new issue of the dictionary. Both TDK and other dictionaries declared formally their meanings. So, we observe the change; some citizens want not only to squat in urban areas (Gezi Park) but also protect their values.
Kuratörlüğünü Franziska Niemand’ın yaptığı Ben Bir Bedenim İsmet Doğan’ın otuz yılı aşan sanat ya... more Kuratörlüğünü Franziska Niemand’ın yaptığı Ben Bir Bedenim İsmet Doğan’ın otuz yılı aşan sanat yaşamını yansıtan tematik retrospektif sergisidir. Resim, heykel, enstalasyon, video gibi çeşitli tekniklerle ürettiği çalışmalar; kronolojik olmayan şekilde, ancak temalar etrafında bir araya getirilmiş. Kendi sesinin kimliğini aramayla başlayan ve en sonunda kendi doğrularını mutlaklaştırarak yarattığı canavarla biten sergi insanlığın beden politikalarının da seyrini aktarmaktadır. Sergiyle birlikte yayımlanan Melez Anlatılar, İsmet Doğan’ın sanat çalışmalarına sergiyi aşan boyutta ve içerikte yaklaşmaktadır.
Anarşist Adalar, insanların düşleme, düşünme ve davranma hallerini bir bütün olarak etik dokuyla ... more Anarşist Adalar, insanların düşleme, düşünme ve davranma hallerini bir bütün olarak etik dokuyla ilişkilendiren bir model sunar. Tıpkı evrenin bütünlüğünü ele alan Karmaşıklık Bilimi gibi Anarşist Adalar Modeli de coğrafi metafora uygun olarak “Ada’yı” yeryüzüyle bütünleşik değerlendirir. Bu haliyle model, var olan karmaşıklığın anlaşılmasında bir yöntem önermektedir. Yöntemin kendisi, Kaotik Farkındalık Simülasyon Teorisi’ne etik bağlamın oturtulmasıyla işlemektedir. Bu çalışma özelinde modelin işleyişini ele almak için somut bir olaya yoğunlaşılmaktadır. TDK elektronik sözlüğünde “müsait” sözcüğünün anlamlarından birinin sahip olduğu cinsiyetçi tutuma dönük gelişen tepkiler, süreçte anlamın sözcükten dıştalanmasıyla son buldu. Olayı olgu boyutuna çıkaran kritik hal, sürecin işleyişinde gerçekleşen doğrusal olmayan ilişki örüntülerinin işletilmesi; yurttaşların kendi sözlüğüne müdahil olarak örgütlenmeyi kendisinden ve tabandan kurmasıdır. Bu çalışma kapsamında da olgunun gelenekselleşen liderlik olgusuna da Anarşist Adalar Modeli çerçevesinde yaklaşıldığını görmekteyiz. Geleneksel örgütlenmelerde liderlik bir ve/veya birkaç kişinin isminde vücut bulmaktadır. Bu bakımdan da farklı durumlar için farklılaşan birleşimler sunması beklenmektedir. Ancak, liderlik olgusunun doğrusal olmayan siyaset formları nedeniyle, ancak moderatörlük statüsünde geçici, hatta anlık niteliği söz konusudur. Lider kişi(ler), artık geleneksel yönetim şemalarının aksine anonimleşmektedir.
Kapıyı zorluyorum açılmıyor. Gözlüğümü çıkarıp bakıyorum binaya ARTER’i okuyorum, Her Düşenin Kan... more Kapıyı zorluyorum açılmıyor. Gözlüğümü çıkarıp bakıyorum binaya ARTER’i okuyorum, Her Düşenin Kanadı Yoktur (Not All That Falls Has Wings). Tarihleri okuyorum 09.06-18.09.2016. Cumartesileri 20.00’e kadar açık. Camdan içeri bakıyorum, öndeki devasa çalışmaya rağmen içerde birileri var. Gerilip bir daha bakıyorum. İkinci kapıyı tam da o an fark ediyorum. Sakinleşmiş halde içeriye adımımı atıyorum.
İstesek de istemesek de hafızanın isimleri, mekânları, duyguları anını beklercesine saklı tuttuğu... more İstesek de istemesek de hafızanın isimleri, mekânları, duyguları anını beklercesine saklı tuttuğunu,ancak zamanı geldiğinde anlayabiliyoruz. Attilaİlhan’ın “çünkü ayrılık da sevdâya dahil/çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili/ hiç bir ânı tek başına yaşayamazlar...” dizeleri aklıma geliyor. Ölmek de belleği aşmıyor.
Nobel Ödülleri’nin açıklanması beklenirken Akademi’den verimli tartışmalara gebe iki isim açıklan... more Nobel Ödülleri’nin açıklanması beklenirken Akademi’den verimli tartışmalara gebe iki isim açıklandı. Ödüllerden biri Nobel Barış Ödülü ve 2016 yılı sahibi Juan Manuel Santos. Juan Manuel Santos Kolombiya’da elli yıldır süregelen iç çatışmanın sonlanması için FARC gerillalarıyla antlaşma imzaladı, kalıcı barış için referanduma gitme kararı aldı. Ülkemizde yakından izlenen gelişmeler büyük yankı uyandırmış otuz yılı aşan savaş halinin sonlanmasında bir yöntem olarak ele alınabilir gözükürken, Kolombiya halkı referandumda barış anlaşmasını reddetti.
Utopias mark to getting wide borders to benefit of human. Illimitable the methodology gets will p... more Utopias mark to getting wide borders to benefit of human. Illimitable the methodology gets will power and responsibility to structuring the world wanted to live. Every utopian books have a special situation in utopian literature and evolution of its age. Enlargened world not only is phyisical but also includes scientificaly, moral, cultural and technical disciplines.
Makineler çalışıyor. Bu vinçleri çalıştıranların, bu yüksek binalarda, kulelerde oturan bizlerin,... more Makineler çalışıyor. Bu vinçleri çalıştıranların, bu yüksek binalarda, kulelerde oturan bizlerin, şehrin çehresini değiştenlerin nasıl bir yüzü olduğunu kenti cesaretlendirerek şehre gösteriyor. Imad, gün boyu gördüğümüz şehri bu hale getiren bizlere baktırıyor. Şehir kadar korkunç bir şeyle kalakalıyorum aynada. Her sitenin yeni bir yaşamı satarak kendi pazarladığı bu çağda, üzgün ve şaşkın şehir çehresine denk gelmek beni huzursuz etti her şeye karşın.
Ütopyanın sınırlarına dair yapılabilecek pek çok açıklama mevcuttur. Ancak, ütopyanın bir düşün ... more Ütopyanın sınırlarına dair yapılabilecek pek çok açıklama mevcuttur. Ancak, ütopyanın bir düşün türü olarak devam edebilme ihtimalinin en güçlü destekçisi yine temel metinlerde var olan ‘insanın kendi toplumuna bir ayna tutma’ çabasının gerekliliğinde yatar. Bu çabanın bitmeyeceği açıktır. Ancak, her ayna tutma çabasının yöntemsel olarak ütopya olmadığı, hatta ütopya olmaması gerektiği de açıktır.
Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin ... more Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin yirmibirinci yüzyıl için taşıdığı imkânlarının yorumlarından birini içermektedir. Anarşizmin yirmibirinci yüzyıl imkânlarına ilişkin olarak metinde özel olarak, karmaşıklık bilimine, karmaşıklık bilimi paradigması içinde yer tutan Kaotik Farkındalık Teorisine eğildik. Anarşizm ile Karmaşıklık Bilimi arasındaki mesafenin yapaylığını vurgulamak adına bizlerin ortaya attığı ‘Anarşist Adalar’ modellemesi aynı zamanda anarşist yazının kendisine dönük de bir hamledir.
Ütopya metinlerine dönük olarak pek çok açıdan yüzeyde kalan ortaklıklara karşın, genelleşmiş kan... more Ütopya metinlerine dönük olarak pek çok açıdan yüzeyde kalan ortaklıklara karşın, genelleşmiş kanıların farklılaşan yoğunlukları görülebilir. Ütopya metinlerini herkesin kendi okuma kariyeriyle bağlantılı olarak değerlendireceği açıktır. Ütopyaların farklı açılardan değerlendirmeleri hem metinlerin zaman-mekân ilişkilerinde hem de yazarının kişisel, kültürel, politik en nihayetinde edebî niteliklerinden kaynaklanmaktadır. Çalışma kapsamında yer alan Christianopolis ütopyası, yazarı J. Valentine Andreae’yı de bağlayan bir ağ ile aktarılacaktır. Bu bağlamda 15. yüzyıl sonlarından 17. yüzyıl ortalarına kadar geçen kültürel, ekonomik, siyasal ortama eğilerek kitabı daha geniş bir perspektifte ele almaya çalışılmaktadır. Christianopolis ütopyasında özgürlük kavramıyla ortaya çıkan görüntü, Hobbesvari “kullanılabilir” bir özgürlüğün yurttaşlara lütfedildiğidir. Christianopolis yurttaşlarında apriori olarak öngörülen “meşruluk”, iktidar tarafından biçilen görev modlarına bağlılığa gömülü durumdadır. Burada özgürlüğün varlığından değil, özgürlük kapanından söz edilebilir. Ütopya ile özgürlük olgularına eğilen bu çalışma, klasik ütopya eserlerinden biri üzerine eğilmektedir. Ancak çalışmanın etkileşimi, çağdaş siyaset etme biçimlerine dönük yeni düşünmeleri çağırmaktadır.
Süreyyya Evren ile Bige Örer’in hazırladığı ve çizimleri M. K. Peker tarafından yapılan Zaman Ma... more Süreyyya Evren ile Bige Örer’in hazırladığı ve çizimleri M. K. Peker tarafından yapılan Zaman Makinesi ile Renkli Bir Gezinti: Çocuklar İçin İstanbul Bienalleri, 1987 yılından itibaren gerçekleşen İstanbul Bienalleri'ni tanıtıyor.
“gerçekliğin bütün doğası karşısında yetersiz kalan bütün otoriteler arasında en başta “bilim ad... more “gerçekliğin bütün doğası karşısında yetersiz kalan bütün otoriteler arasında en başta “bilim adamları” gelir… Bilim adamlarının ilgileri bölük pörçüktür, mesleki kibir ve bağnazlıkları muazzamdır. Araştırdıkları olgular konusundaki kusursuz otoritelerine ve burada sağladıkları müthiş başarılara rağmen, onlardan daha dar görüşlü bir hizip ya da topluluk bilmiyorum.” William James (James:1962:387 aktaran Snow:2005:41)
“Sanat, eskiden sadece hüner sahibi sanatçıların dâhice resimler çizip becerileriyle heykeller ya... more “Sanat, eskiden sadece hüner sahibi sanatçıların dâhice resimler çizip becerileriyle heykeller yapmalarından ibaret sanılıyordu. ” bu cümle Halil Altındere ve Süreyyya Evren’in birlikte hazırladıkları Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı kitabından. Sanata dair Altındere ve Evren’nin bu betimlemesi, temel sanat eğitimininde blok flüt ve sıranın gözünde unutulan resim dosyası arasına sıkışmış bizler için, bir kurtuluş cümlesi gibi. (...) Çocukluk, her haliyle acemiliğimizi ama cesaretimizi; sınırsızlğımızı ama deneyimsizliğimizi ancak illa ki oyunculuğumuzu anlatmaz mı? Yaşamımıza dair küçücük tohumları saklı tutan çocukluk; hatalar, yaralanmalar, yanılmalar, öğrenmeler, oyunlar bileşkesidir (...).
İnsanlık tarihi bakımından ele alındığında kimi olguların eskimesi ve insanlığın düşünce, davranı... more İnsanlık tarihi bakımından ele alındığında kimi olguların eskimesi ve insanlığın düşünce, davranış dünyalarından ayrılması mümkün görünmemektedir. Kişisel olarak kendi yaşam coğrafyasında güvende ve güvenilir kişilerle birlikte olma kaygısı kişinin kendisiyle olduğu kadar dışarısıyla da ilintilidir. Kişinin ‘kendisinde’ güvende olması, kişinin dışarıda da güvende ve güvenilir kişilerle olması kadar karmaşık ve gelişkin yaklaşımları gerektirmektedir. Bu gerçekliğin kendisinin ‘sentetik’ ayrımlar yaratması, yarattığı ayrımlar üzerinden zamanmekânsal yapılar ve evreler kurması, tekrar bir gerçeklik üretmekte ve ürettiği paradigmanın paylaşımıyla da ‘gerçekliği’ işgal etmektedir. Bu döngünün süregitmesi ‘kanıksamayı’, algıyı, kavrayışı ve kavramların kendisiyle birlikte düşüncelerimizi, sonrasında da eylemlerimizi etkilemektedir.
Bu yazının konusu, dijital tarihçelerin yazılması ile distopya ve ütopya fikirlerinin birlikte al... more Bu yazının konusu, dijital tarihçelerin yazılması ile distopya ve ütopya fikirlerinin birlikte alınabileceğini düşündüğüm Frank Herbert’in yazmış olduğu Dune serisidir. Kişisel olarak ütopya/distopya edebiyatına oldukça uzak biri olduğumu söyleyebilirdim. Ancak, İzmir’de sıklıkla gittiğim ve sohbetine katıldığım sahafın ‘çok beğeneceğini düşünüyorum’ deyip bana uzattığı Dune Çöl Gezegeni kendisine önce kitaplığımda, sonrasında kitap listemde yer açtı. Dune Çöl Gezegeni’ni kurak ve sıcak bir yazda İzmir’de yeryüzünü saran kuraklık ve küresel ısınma tartışmaları arasında okumaya başlamıştım. Her sayfasında çöle, çöl sıcaklığına, bilgeliğine, sıcağa ve kuraklığa uyum sağlamaya teşne hale gelmiştim. Böylece Frank Herbert’in yazması yirmi yılı bulan kitabını -biraz da takıntılı şekilde, çünkü Sarmal Yayınlarının küçük boy baskısından okuma inadı geliştirmiştim- yedi yıl gibi uzun bir solukta okuyuverdim .
Doğrudan Dune serisi hakkında bir ‘edebiyat değerlendirmesi’ yazma fikrinin ötesinde, kitaptaki karmaşık bütünlüğü yansıtabilecek bir metnin, kitabın atmosferini yansıtması bakımından daha tutarlı olacağı kanısındayım. Bu nedenle Dune romanı ve dijital tarihçeler ile ütopya ve distopya konularını bir araya getirme gayretimi, tüm karmaşıklığına karşın, yaşamın kendisiyle eşlemek mümkündür. Gregory Bateson’ın şiirsel söylemini tekrar edersek, “örümcek ağını ıstakoza, orkideyi çuha çiçeğine ve bu dördünü bana bağlayan (Capra:1992:92) yaşamın kendisinden daha karmaşık bir şey var olmamıştır sanırım.
[Bu çalışma Mesele Kitap Dergisi'nin Temmuz 2015 103. sayısında yayımlanmıştır]
Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization althou... more Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization although it includes a geographical term. It offers a method for the current state of affairs. It is based on a statement on complexity science paradigms. Chaotic Awareness Simulation (CAS) theory coincides with the Anarchist Islands Model when it construes people’s imaginations, considerations, and behaviors in the context of ethics. In this article, as an example of efforts in claiming values in dictionaries implied in the Anarchist Islands Model, we focus on the story of the Turkish word “musait”/available for Anarchist Islands. This word is described with a meaning of women who flirt with somebody in the dictionary of the Turkish Language Institution (TDK) (tdk.gov.tr). Some of the citizens began a campaign claiming that this word should be withdrawn from the dictionary. At the end of this campaign, TDK declared formally that the meaning of “musait” is not the same in the new issue of the ...
Anarşizmin tarihsel bir nitelik taşıdığını temellendirmek maddenin kendisine has bir özelliğinden... more Anarşizmin tarihsel bir nitelik taşıdığını temellendirmek maddenin kendisine has bir özelliğinden bahsetmek olsa da anarşizmin kendisine konu edindiği pek çok kavram tartışmasında dıştalanmaktadır. Anarşizmin tarihin kuytularına itilmesinde anarşist kişilerin bilinçli çabaları da söz konusudur. Tarihin dışında bir konumda bulunmak onu evrensel, determinist ve mutlakî söylemler donatmayı imlemektedir. Bu durum anarşizmin, gündelik ve teorik politikaya ilişkin değerlendirmelerini ‘çapsızlaştırmaktadır’. Ayrıca tarihin dışında olmak, ona, üstün bir güç ve mutlakiyet verse de aslında ‘var olmayan’ bir durumu betimlemektedir. Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin yirmibirinci yüzyıl için taşıdığı imkânlarının yorumlarından birini içermektedir. Anarşizmin yirmibirinci yüzyıl imkânlarına ilişkin olarak metinde özel olarak, karmaşıklık bilimine, karmaşıklık bilimi paradigması içinde yer tutan Kaotik Farkındalık Teorisine eğildik. An...
Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization althou... more Recently, the “Anarchist Islands Model” has been proposed as a political conceptualization although it includes a geographical term. It offers a method for the current state of affairs. It is based on a statement on complexity science paradigms. Chaotic Awareness Simulation (CAS) theory coincides with the Anarchist Islands Model when it construes people’s imaginations, considerations, and behaviors in the context of ethics. In this article, as an example of efforts in claiming values in dictionaries implied in the Anarchist Islands Model, we focus on the story of the Turkish word “müsait”/available for Anarchist Islands. This word is described with a meaning of women who flirt with somebody in the dictionary of the Turkish Language Institution (TDK) (tdk.gov.tr). Some of the citizens began a campaign claiming that this word should be withdrawn from the dictionary. At the end of this campaign, TDK declared formally that the meaning of “müsait” is not the same in the new issue of the dictionary. Both TDK and other dictionaries declared formally their meanings. So, we observe the change; some citizens want not only to squat in urban areas (Gezi Park) but also protect their values.
Kuratörlüğünü Franziska Niemand’ın yaptığı Ben Bir Bedenim İsmet Doğan’ın otuz yılı aşan sanat ya... more Kuratörlüğünü Franziska Niemand’ın yaptığı Ben Bir Bedenim İsmet Doğan’ın otuz yılı aşan sanat yaşamını yansıtan tematik retrospektif sergisidir. Resim, heykel, enstalasyon, video gibi çeşitli tekniklerle ürettiği çalışmalar; kronolojik olmayan şekilde, ancak temalar etrafında bir araya getirilmiş. Kendi sesinin kimliğini aramayla başlayan ve en sonunda kendi doğrularını mutlaklaştırarak yarattığı canavarla biten sergi insanlığın beden politikalarının da seyrini aktarmaktadır. Sergiyle birlikte yayımlanan Melez Anlatılar, İsmet Doğan’ın sanat çalışmalarına sergiyi aşan boyutta ve içerikte yaklaşmaktadır.
Anarşist Adalar, insanların düşleme, düşünme ve davranma hallerini bir bütün olarak etik dokuyla ... more Anarşist Adalar, insanların düşleme, düşünme ve davranma hallerini bir bütün olarak etik dokuyla ilişkilendiren bir model sunar. Tıpkı evrenin bütünlüğünü ele alan Karmaşıklık Bilimi gibi Anarşist Adalar Modeli de coğrafi metafora uygun olarak “Ada’yı” yeryüzüyle bütünleşik değerlendirir. Bu haliyle model, var olan karmaşıklığın anlaşılmasında bir yöntem önermektedir. Yöntemin kendisi, Kaotik Farkındalık Simülasyon Teorisi’ne etik bağlamın oturtulmasıyla işlemektedir. Bu çalışma özelinde modelin işleyişini ele almak için somut bir olaya yoğunlaşılmaktadır. TDK elektronik sözlüğünde “müsait” sözcüğünün anlamlarından birinin sahip olduğu cinsiyetçi tutuma dönük gelişen tepkiler, süreçte anlamın sözcükten dıştalanmasıyla son buldu. Olayı olgu boyutuna çıkaran kritik hal, sürecin işleyişinde gerçekleşen doğrusal olmayan ilişki örüntülerinin işletilmesi; yurttaşların kendi sözlüğüne müdahil olarak örgütlenmeyi kendisinden ve tabandan kurmasıdır. Bu çalışma kapsamında da olgunun gelenekselleşen liderlik olgusuna da Anarşist Adalar Modeli çerçevesinde yaklaşıldığını görmekteyiz. Geleneksel örgütlenmelerde liderlik bir ve/veya birkaç kişinin isminde vücut bulmaktadır. Bu bakımdan da farklı durumlar için farklılaşan birleşimler sunması beklenmektedir. Ancak, liderlik olgusunun doğrusal olmayan siyaset formları nedeniyle, ancak moderatörlük statüsünde geçici, hatta anlık niteliği söz konusudur. Lider kişi(ler), artık geleneksel yönetim şemalarının aksine anonimleşmektedir.
Kapıyı zorluyorum açılmıyor. Gözlüğümü çıkarıp bakıyorum binaya ARTER’i okuyorum, Her Düşenin Kan... more Kapıyı zorluyorum açılmıyor. Gözlüğümü çıkarıp bakıyorum binaya ARTER’i okuyorum, Her Düşenin Kanadı Yoktur (Not All That Falls Has Wings). Tarihleri okuyorum 09.06-18.09.2016. Cumartesileri 20.00’e kadar açık. Camdan içeri bakıyorum, öndeki devasa çalışmaya rağmen içerde birileri var. Gerilip bir daha bakıyorum. İkinci kapıyı tam da o an fark ediyorum. Sakinleşmiş halde içeriye adımımı atıyorum.
İstesek de istemesek de hafızanın isimleri, mekânları, duyguları anını beklercesine saklı tuttuğu... more İstesek de istemesek de hafızanın isimleri, mekânları, duyguları anını beklercesine saklı tuttuğunu,ancak zamanı geldiğinde anlayabiliyoruz. Attilaİlhan’ın “çünkü ayrılık da sevdâya dahil/çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili/ hiç bir ânı tek başına yaşayamazlar...” dizeleri aklıma geliyor. Ölmek de belleği aşmıyor.
Nobel Ödülleri’nin açıklanması beklenirken Akademi’den verimli tartışmalara gebe iki isim açıklan... more Nobel Ödülleri’nin açıklanması beklenirken Akademi’den verimli tartışmalara gebe iki isim açıklandı. Ödüllerden biri Nobel Barış Ödülü ve 2016 yılı sahibi Juan Manuel Santos. Juan Manuel Santos Kolombiya’da elli yıldır süregelen iç çatışmanın sonlanması için FARC gerillalarıyla antlaşma imzaladı, kalıcı barış için referanduma gitme kararı aldı. Ülkemizde yakından izlenen gelişmeler büyük yankı uyandırmış otuz yılı aşan savaş halinin sonlanmasında bir yöntem olarak ele alınabilir gözükürken, Kolombiya halkı referandumda barış anlaşmasını reddetti.
Utopias mark to getting wide borders to benefit of human. Illimitable the methodology gets will p... more Utopias mark to getting wide borders to benefit of human. Illimitable the methodology gets will power and responsibility to structuring the world wanted to live. Every utopian books have a special situation in utopian literature and evolution of its age. Enlargened world not only is phyisical but also includes scientificaly, moral, cultural and technical disciplines.
Makineler çalışıyor. Bu vinçleri çalıştıranların, bu yüksek binalarda, kulelerde oturan bizlerin,... more Makineler çalışıyor. Bu vinçleri çalıştıranların, bu yüksek binalarda, kulelerde oturan bizlerin, şehrin çehresini değiştenlerin nasıl bir yüzü olduğunu kenti cesaretlendirerek şehre gösteriyor. Imad, gün boyu gördüğümüz şehri bu hale getiren bizlere baktırıyor. Şehir kadar korkunç bir şeyle kalakalıyorum aynada. Her sitenin yeni bir yaşamı satarak kendi pazarladığı bu çağda, üzgün ve şaşkın şehir çehresine denk gelmek beni huzursuz etti her şeye karşın.
Ütopyanın sınırlarına dair yapılabilecek pek çok açıklama mevcuttur. Ancak, ütopyanın bir düşün ... more Ütopyanın sınırlarına dair yapılabilecek pek çok açıklama mevcuttur. Ancak, ütopyanın bir düşün türü olarak devam edebilme ihtimalinin en güçlü destekçisi yine temel metinlerde var olan ‘insanın kendi toplumuna bir ayna tutma’ çabasının gerekliliğinde yatar. Bu çabanın bitmeyeceği açıktır. Ancak, her ayna tutma çabasının yöntemsel olarak ütopya olmadığı, hatta ütopya olmaması gerektiği de açıktır.
Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin ... more Bu çalışma özü itibariyle, anarşizmin tarihsel bir siyasal akım olduğunu öne sürerek; anarşizmin yirmibirinci yüzyıl için taşıdığı imkânlarının yorumlarından birini içermektedir. Anarşizmin yirmibirinci yüzyıl imkânlarına ilişkin olarak metinde özel olarak, karmaşıklık bilimine, karmaşıklık bilimi paradigması içinde yer tutan Kaotik Farkındalık Teorisine eğildik. Anarşizm ile Karmaşıklık Bilimi arasındaki mesafenin yapaylığını vurgulamak adına bizlerin ortaya attığı ‘Anarşist Adalar’ modellemesi aynı zamanda anarşist yazının kendisine dönük de bir hamledir.
Ütopya metinlerine dönük olarak pek çok açıdan yüzeyde kalan ortaklıklara karşın, genelleşmiş kan... more Ütopya metinlerine dönük olarak pek çok açıdan yüzeyde kalan ortaklıklara karşın, genelleşmiş kanıların farklılaşan yoğunlukları görülebilir. Ütopya metinlerini herkesin kendi okuma kariyeriyle bağlantılı olarak değerlendireceği açıktır. Ütopyaların farklı açılardan değerlendirmeleri hem metinlerin zaman-mekân ilişkilerinde hem de yazarının kişisel, kültürel, politik en nihayetinde edebî niteliklerinden kaynaklanmaktadır. Çalışma kapsamında yer alan Christianopolis ütopyası, yazarı J. Valentine Andreae’yı de bağlayan bir ağ ile aktarılacaktır. Bu bağlamda 15. yüzyıl sonlarından 17. yüzyıl ortalarına kadar geçen kültürel, ekonomik, siyasal ortama eğilerek kitabı daha geniş bir perspektifte ele almaya çalışılmaktadır. Christianopolis ütopyasında özgürlük kavramıyla ortaya çıkan görüntü, Hobbesvari “kullanılabilir” bir özgürlüğün yurttaşlara lütfedildiğidir. Christianopolis yurttaşlarında apriori olarak öngörülen “meşruluk”, iktidar tarafından biçilen görev modlarına bağlılığa gömülü durumdadır. Burada özgürlüğün varlığından değil, özgürlük kapanından söz edilebilir. Ütopya ile özgürlük olgularına eğilen bu çalışma, klasik ütopya eserlerinden biri üzerine eğilmektedir. Ancak çalışmanın etkileşimi, çağdaş siyaset etme biçimlerine dönük yeni düşünmeleri çağırmaktadır.
Süreyyya Evren ile Bige Örer’in hazırladığı ve çizimleri M. K. Peker tarafından yapılan Zaman Ma... more Süreyyya Evren ile Bige Örer’in hazırladığı ve çizimleri M. K. Peker tarafından yapılan Zaman Makinesi ile Renkli Bir Gezinti: Çocuklar İçin İstanbul Bienalleri, 1987 yılından itibaren gerçekleşen İstanbul Bienalleri'ni tanıtıyor.
“gerçekliğin bütün doğası karşısında yetersiz kalan bütün otoriteler arasında en başta “bilim ad... more “gerçekliğin bütün doğası karşısında yetersiz kalan bütün otoriteler arasında en başta “bilim adamları” gelir… Bilim adamlarının ilgileri bölük pörçüktür, mesleki kibir ve bağnazlıkları muazzamdır. Araştırdıkları olgular konusundaki kusursuz otoritelerine ve burada sağladıkları müthiş başarılara rağmen, onlardan daha dar görüşlü bir hizip ya da topluluk bilmiyorum.” William James (James:1962:387 aktaran Snow:2005:41)
“Sanat, eskiden sadece hüner sahibi sanatçıların dâhice resimler çizip becerileriyle heykeller ya... more “Sanat, eskiden sadece hüner sahibi sanatçıların dâhice resimler çizip becerileriyle heykeller yapmalarından ibaret sanılıyordu. ” bu cümle Halil Altındere ve Süreyyya Evren’in birlikte hazırladıkları Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı kitabından. Sanata dair Altındere ve Evren’nin bu betimlemesi, temel sanat eğitimininde blok flüt ve sıranın gözünde unutulan resim dosyası arasına sıkışmış bizler için, bir kurtuluş cümlesi gibi. (...) Çocukluk, her haliyle acemiliğimizi ama cesaretimizi; sınırsızlğımızı ama deneyimsizliğimizi ancak illa ki oyunculuğumuzu anlatmaz mı? Yaşamımıza dair küçücük tohumları saklı tutan çocukluk; hatalar, yaralanmalar, yanılmalar, öğrenmeler, oyunlar bileşkesidir (...).
İnsanlık tarihi bakımından ele alındığında kimi olguların eskimesi ve insanlığın düşünce, davranı... more İnsanlık tarihi bakımından ele alındığında kimi olguların eskimesi ve insanlığın düşünce, davranış dünyalarından ayrılması mümkün görünmemektedir. Kişisel olarak kendi yaşam coğrafyasında güvende ve güvenilir kişilerle birlikte olma kaygısı kişinin kendisiyle olduğu kadar dışarısıyla da ilintilidir. Kişinin ‘kendisinde’ güvende olması, kişinin dışarıda da güvende ve güvenilir kişilerle olması kadar karmaşık ve gelişkin yaklaşımları gerektirmektedir. Bu gerçekliğin kendisinin ‘sentetik’ ayrımlar yaratması, yarattığı ayrımlar üzerinden zamanmekânsal yapılar ve evreler kurması, tekrar bir gerçeklik üretmekte ve ürettiği paradigmanın paylaşımıyla da ‘gerçekliği’ işgal etmektedir. Bu döngünün süregitmesi ‘kanıksamayı’, algıyı, kavrayışı ve kavramların kendisiyle birlikte düşüncelerimizi, sonrasında da eylemlerimizi etkilemektedir.
Bu yazının konusu, dijital tarihçelerin yazılması ile distopya ve ütopya fikirlerinin birlikte al... more Bu yazının konusu, dijital tarihçelerin yazılması ile distopya ve ütopya fikirlerinin birlikte alınabileceğini düşündüğüm Frank Herbert’in yazmış olduğu Dune serisidir. Kişisel olarak ütopya/distopya edebiyatına oldukça uzak biri olduğumu söyleyebilirdim. Ancak, İzmir’de sıklıkla gittiğim ve sohbetine katıldığım sahafın ‘çok beğeneceğini düşünüyorum’ deyip bana uzattığı Dune Çöl Gezegeni kendisine önce kitaplığımda, sonrasında kitap listemde yer açtı. Dune Çöl Gezegeni’ni kurak ve sıcak bir yazda İzmir’de yeryüzünü saran kuraklık ve küresel ısınma tartışmaları arasında okumaya başlamıştım. Her sayfasında çöle, çöl sıcaklığına, bilgeliğine, sıcağa ve kuraklığa uyum sağlamaya teşne hale gelmiştim. Böylece Frank Herbert’in yazması yirmi yılı bulan kitabını -biraz da takıntılı şekilde, çünkü Sarmal Yayınlarının küçük boy baskısından okuma inadı geliştirmiştim- yedi yıl gibi uzun bir solukta okuyuverdim .
Doğrudan Dune serisi hakkında bir ‘edebiyat değerlendirmesi’ yazma fikrinin ötesinde, kitaptaki karmaşık bütünlüğü yansıtabilecek bir metnin, kitabın atmosferini yansıtması bakımından daha tutarlı olacağı kanısındayım. Bu nedenle Dune romanı ve dijital tarihçeler ile ütopya ve distopya konularını bir araya getirme gayretimi, tüm karmaşıklığına karşın, yaşamın kendisiyle eşlemek mümkündür. Gregory Bateson’ın şiirsel söylemini tekrar edersek, “örümcek ağını ıstakoza, orkideyi çuha çiçeğine ve bu dördünü bana bağlayan (Capra:1992:92) yaşamın kendisinden daha karmaşık bir şey var olmamıştır sanırım.
[Bu çalışma Mesele Kitap Dergisi'nin Temmuz 2015 103. sayısında yayımlanmıştır]
Ütopya’nın 500. Yılında Türkçe okur için son sevindirici haber 21.yüzyıl kahramanlarından Ursula... more Ütopya’nın 500. Yılında Türkçe okur için son sevindirici haber 21.yüzyıl kahramanlarından Ursula Le Guin’den geldi. Türkiyeli okurları Le Guin’in 87. yaşını Türkçeye Can Eryümlü tarafından Başlama Yeri (The Beginning Place) olarak çevrilen kitabın yeni basımıyla kutladılar.
Uploads
Papers by hidir eliguzel
Bu çalışma özelinde modelin işleyişini ele almak için somut bir olaya yoğunlaşılmaktadır. TDK elektronik sözlüğünde “müsait” sözcüğünün anlamlarından birinin sahip olduğu cinsiyetçi tutuma dönük gelişen tepkiler, süreçte anlamın sözcükten dıştalanmasıyla son buldu. Olayı olgu boyutuna çıkaran kritik hal, sürecin işleyişinde gerçekleşen doğrusal olmayan ilişki örüntülerinin işletilmesi; yurttaşların kendi sözlüğüne müdahil olarak örgütlenmeyi kendisinden ve tabandan kurmasıdır. Bu çalışma kapsamında da olgunun gelenekselleşen liderlik olgusuna da Anarşist Adalar Modeli çerçevesinde yaklaşıldığını görmekteyiz. Geleneksel örgütlenmelerde liderlik bir ve/veya birkaç kişinin isminde vücut bulmaktadır. Bu bakımdan da farklı durumlar için farklılaşan birleşimler sunması beklenmektedir. Ancak, liderlik olgusunun doğrusal olmayan siyaset formları nedeniyle, ancak moderatörlük statüsünde geçici, hatta anlık niteliği söz konusudur. Lider kişi(ler), artık geleneksel yönetim şemalarının aksine anonimleşmektedir.
Christianopolis ütopyasında özgürlük kavramıyla ortaya çıkan görüntü, Hobbesvari “kullanılabilir” bir özgürlüğün yurttaşlara lütfedildiğidir. Christianopolis yurttaşlarında apriori olarak öngörülen “meşruluk”, iktidar tarafından biçilen görev modlarına bağlılığa gömülü durumdadır. Burada özgürlüğün varlığından değil, özgürlük kapanından söz edilebilir. Ütopya ile özgürlük olgularına eğilen bu çalışma, klasik ütopya eserlerinden biri üzerine eğilmektedir. Ancak çalışmanın etkileşimi, çağdaş siyaset etme biçimlerine dönük yeni düşünmeleri çağırmaktadır.
Doğrudan Dune serisi hakkında bir ‘edebiyat değerlendirmesi’ yazma fikrinin ötesinde, kitaptaki karmaşık bütünlüğü yansıtabilecek bir metnin, kitabın atmosferini yansıtması bakımından daha tutarlı olacağı kanısındayım. Bu nedenle Dune romanı ve dijital tarihçeler ile ütopya ve distopya konularını bir araya getirme gayretimi, tüm karmaşıklığına karşın, yaşamın kendisiyle eşlemek mümkündür. Gregory Bateson’ın şiirsel söylemini tekrar edersek, “örümcek ağını ıstakoza, orkideyi çuha çiçeğine ve bu dördünü bana bağlayan (Capra:1992:92) yaşamın kendisinden daha karmaşık bir şey var olmamıştır sanırım.
[Bu çalışma Mesele Kitap Dergisi'nin Temmuz 2015 103. sayısında yayımlanmıştır]
Bu çalışma özelinde modelin işleyişini ele almak için somut bir olaya yoğunlaşılmaktadır. TDK elektronik sözlüğünde “müsait” sözcüğünün anlamlarından birinin sahip olduğu cinsiyetçi tutuma dönük gelişen tepkiler, süreçte anlamın sözcükten dıştalanmasıyla son buldu. Olayı olgu boyutuna çıkaran kritik hal, sürecin işleyişinde gerçekleşen doğrusal olmayan ilişki örüntülerinin işletilmesi; yurttaşların kendi sözlüğüne müdahil olarak örgütlenmeyi kendisinden ve tabandan kurmasıdır. Bu çalışma kapsamında da olgunun gelenekselleşen liderlik olgusuna da Anarşist Adalar Modeli çerçevesinde yaklaşıldığını görmekteyiz. Geleneksel örgütlenmelerde liderlik bir ve/veya birkaç kişinin isminde vücut bulmaktadır. Bu bakımdan da farklı durumlar için farklılaşan birleşimler sunması beklenmektedir. Ancak, liderlik olgusunun doğrusal olmayan siyaset formları nedeniyle, ancak moderatörlük statüsünde geçici, hatta anlık niteliği söz konusudur. Lider kişi(ler), artık geleneksel yönetim şemalarının aksine anonimleşmektedir.
Christianopolis ütopyasında özgürlük kavramıyla ortaya çıkan görüntü, Hobbesvari “kullanılabilir” bir özgürlüğün yurttaşlara lütfedildiğidir. Christianopolis yurttaşlarında apriori olarak öngörülen “meşruluk”, iktidar tarafından biçilen görev modlarına bağlılığa gömülü durumdadır. Burada özgürlüğün varlığından değil, özgürlük kapanından söz edilebilir. Ütopya ile özgürlük olgularına eğilen bu çalışma, klasik ütopya eserlerinden biri üzerine eğilmektedir. Ancak çalışmanın etkileşimi, çağdaş siyaset etme biçimlerine dönük yeni düşünmeleri çağırmaktadır.
Doğrudan Dune serisi hakkında bir ‘edebiyat değerlendirmesi’ yazma fikrinin ötesinde, kitaptaki karmaşık bütünlüğü yansıtabilecek bir metnin, kitabın atmosferini yansıtması bakımından daha tutarlı olacağı kanısındayım. Bu nedenle Dune romanı ve dijital tarihçeler ile ütopya ve distopya konularını bir araya getirme gayretimi, tüm karmaşıklığına karşın, yaşamın kendisiyle eşlemek mümkündür. Gregory Bateson’ın şiirsel söylemini tekrar edersek, “örümcek ağını ıstakoza, orkideyi çuha çiçeğine ve bu dördünü bana bağlayan (Capra:1992:92) yaşamın kendisinden daha karmaşık bir şey var olmamıştır sanırım.
[Bu çalışma Mesele Kitap Dergisi'nin Temmuz 2015 103. sayısında yayımlanmıştır]