Elif Songur Dag
Elif Songür Dağ, 1977’de İstanbul’da doğdu. 1999 yılında
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamasının hemen ardından aynı bölümde, animasyon üzerine yüksek lisansa başladı. 2001’de “Gölge Oyunundan Çıkışla Cut-Out Tekniğiyle bir Canlandırma Film” başlıklı yüksek lisans tezini bitirerek çeşitli bağımsız projelerde çalışmaya başladı. Yüksek lisans uygulama projesi olan cut-out tekniğiyle çekilmiş olan animasyon filmi “E, Ge’ Bari…” ile Ankara Film Festivali, İzmir Film Festivali ve İstanbul Film Festivali’nde gösterime girdi. İllüstrasyon alanına odaklanan Elif Songür Dağ, Kök Yayıncılık,
Tudem Yayınları, Beyaz Gemi Yayınları, İmge Kitabevi Yayınları gibi yayınevleri için çocuk kitapları resimledi. Bir yandan da illüstrasyon ve eğitim konusunu bir arada düşünmeye yönelen Dağ, sanatta yeterlik / doktora sürecine başlayana kadar zaman zaman atölyesinde illüstrasyon dersleri verdi, Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak illüstrasyon derslerine girdi (2006-2008). 2007’de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nde başladığı sanatta yeterlik / doktora eğitimini, “Bilim Resimlemesinin Çocuklara Yönelik Bilimsel Kitaplarda Kullanımında Karşılaşılan Sorunlar ve Resimli Bir Bi- limsel Kitap Uygulaması”
tezi ile 2011’de tamamladı. Ulusal ve uluslararası sempozyum ve konferanslara bildirileri ile katıldı, konuşmacı olarak davet edildiği tasarım etkinliklerinde yer aldı. Makale ve bildirileri çeşitli yayınlarda yayınlandı. 2011’den bu yana Grafik Tasarım Dergisi’nde düzenli olarak yazmaktadır. Grafik tasarım, illüstrasyon ve ekslibrisleri ile ulusal ve uluslararası jürili pek çok sergide yer aldı. Yurtiçinde iki kişisel sergi açtı. Alternatif Yayıncılık tarafından 2012’de basılan “İllüstrasyon” kitabında ve Portekiz’de basılan “Contemporary Exlibris Artists” kitabında bölüm yazarlığı yaptı. 2011’den bu yana ise Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde görev yapan Elif Songür Dağ, uzmanlık alanı olan illüstrasyon derslerinin yanı sıra, grafik atölyesi, mezuniyet projesi, deneysel tasarım ve sosyal farkındalık projelerine yönelik lisans ve lisansüstü dersler vermekte, akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
......................................................................................
I am an Associate Professor of Graphic Design at the Cyprus International University, where I have been employed by the Faculty of Fine Arts, Design and Architecture since 2011. I have got the associate professor title by 2016, while I have been the Chair of the Graphic Design Department since 2012. I earned a Doctorate degree in Graphic Design at Hacettepe University, Faculty of Fine Arts by 2011. My doctorate thesis was on scientific illustrations and the usage in children's books. Before I getting the permanent position at CIU, I was a research assistant at Hacettepe University (2008-2011). I delivered illustration courses as a guest instructor at Baskent University (2006-2008). Before I start my doctorate study, I was an active illustrator and designer who has been working in the field for seven years, just after the graduation of MFA program at Dokuz Eylul University by 2001. My MFA thesis was on cut-out animation technic taking its roots from shadow playing. Within this thesis I researched the ancient roots of shadow play and created an animated shortcut movie in cut-out technic. The shortcut movie was named as “So Come on Over...” and selected for show in several Movie Festivals at Ankara, Istanbul, and Izmir.
My research interests focus on illustration, children’s book design, illustration, and scientific illustration. In 2015, I published my book “Second Golden Age of Illustration” which has gained attention in my country. I am also the author of over 20 papers mostly on illustrations as well as the conference proceedings. Additionally, as an active member of the University Curriculum Board, I am experienced in supervising and developing educative curriculums. I have been invited into several universities for giving speeches, leading workshops as much as jury members in graduate juries. Also, I regularly serve as blind reviewer for papers submitted to scientific journals.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamasının hemen ardından aynı bölümde, animasyon üzerine yüksek lisansa başladı. 2001’de “Gölge Oyunundan Çıkışla Cut-Out Tekniğiyle bir Canlandırma Film” başlıklı yüksek lisans tezini bitirerek çeşitli bağımsız projelerde çalışmaya başladı. Yüksek lisans uygulama projesi olan cut-out tekniğiyle çekilmiş olan animasyon filmi “E, Ge’ Bari…” ile Ankara Film Festivali, İzmir Film Festivali ve İstanbul Film Festivali’nde gösterime girdi. İllüstrasyon alanına odaklanan Elif Songür Dağ, Kök Yayıncılık,
Tudem Yayınları, Beyaz Gemi Yayınları, İmge Kitabevi Yayınları gibi yayınevleri için çocuk kitapları resimledi. Bir yandan da illüstrasyon ve eğitim konusunu bir arada düşünmeye yönelen Dağ, sanatta yeterlik / doktora sürecine başlayana kadar zaman zaman atölyesinde illüstrasyon dersleri verdi, Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak illüstrasyon derslerine girdi (2006-2008). 2007’de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nde başladığı sanatta yeterlik / doktora eğitimini, “Bilim Resimlemesinin Çocuklara Yönelik Bilimsel Kitaplarda Kullanımında Karşılaşılan Sorunlar ve Resimli Bir Bi- limsel Kitap Uygulaması”
tezi ile 2011’de tamamladı. Ulusal ve uluslararası sempozyum ve konferanslara bildirileri ile katıldı, konuşmacı olarak davet edildiği tasarım etkinliklerinde yer aldı. Makale ve bildirileri çeşitli yayınlarda yayınlandı. 2011’den bu yana Grafik Tasarım Dergisi’nde düzenli olarak yazmaktadır. Grafik tasarım, illüstrasyon ve ekslibrisleri ile ulusal ve uluslararası jürili pek çok sergide yer aldı. Yurtiçinde iki kişisel sergi açtı. Alternatif Yayıncılık tarafından 2012’de basılan “İllüstrasyon” kitabında ve Portekiz’de basılan “Contemporary Exlibris Artists” kitabında bölüm yazarlığı yaptı. 2011’den bu yana ise Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde görev yapan Elif Songür Dağ, uzmanlık alanı olan illüstrasyon derslerinin yanı sıra, grafik atölyesi, mezuniyet projesi, deneysel tasarım ve sosyal farkındalık projelerine yönelik lisans ve lisansüstü dersler vermekte, akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
......................................................................................
I am an Associate Professor of Graphic Design at the Cyprus International University, where I have been employed by the Faculty of Fine Arts, Design and Architecture since 2011. I have got the associate professor title by 2016, while I have been the Chair of the Graphic Design Department since 2012. I earned a Doctorate degree in Graphic Design at Hacettepe University, Faculty of Fine Arts by 2011. My doctorate thesis was on scientific illustrations and the usage in children's books. Before I getting the permanent position at CIU, I was a research assistant at Hacettepe University (2008-2011). I delivered illustration courses as a guest instructor at Baskent University (2006-2008). Before I start my doctorate study, I was an active illustrator and designer who has been working in the field for seven years, just after the graduation of MFA program at Dokuz Eylul University by 2001. My MFA thesis was on cut-out animation technic taking its roots from shadow playing. Within this thesis I researched the ancient roots of shadow play and created an animated shortcut movie in cut-out technic. The shortcut movie was named as “So Come on Over...” and selected for show in several Movie Festivals at Ankara, Istanbul, and Izmir.
My research interests focus on illustration, children’s book design, illustration, and scientific illustration. In 2015, I published my book “Second Golden Age of Illustration” which has gained attention in my country. I am also the author of over 20 papers mostly on illustrations as well as the conference proceedings. Additionally, as an active member of the University Curriculum Board, I am experienced in supervising and developing educative curriculums. I have been invited into several universities for giving speeches, leading workshops as much as jury members in graduate juries. Also, I regularly serve as blind reviewer for papers submitted to scientific journals.
less
InterestsView All (33)
Uploads
Papers by Elif Songur Dag
ÖZ
Mimarca’nın 96. sayısında belirlenen tema çerçevesinde bir çocuk kitabı incelemesi yapılmıştır. Tema, umut mekanları olarak belirlenmiştir. Yazıda umut mekanları, büyülü gerçekçilik akımı bağlamında, uzaklık, gözlemcilik, içeridelik-dışarıdalık kavramları ile ilişkili olarak ele alınmaktadır.
Bu yazıda Hayykitap tarafından yayımlanmış olan “Borulardaki Ayı” adlı resimli çocuk kitabı; illüstrasyon ve çocuklar açısından değerlendirilmiştir. Kurgusal bir kitap olan “Borulardaki Ayı” Arjantinli yazar Julio Cortázar tarafından yazılmış ve İspanyol illüstratör Emilio Urberuaga tarafından resimlenmiştir. Büyülü gerçekçilik akımının temcilcilerinden olan Cortázar’ın bu öyküsü önce Historias de Cronopios y de famas adlı kitapta yer almış, daha sonra Libros del Zorro Rojo tarafından İspanya'da yayımlanmış. Kitap, illüstrasyonları ile metnin ötesinde bir anlam katmanı kuruyor. Metinde bir apartmanda borularda yaşayan bir ayının mecerası anlatılırken, biz bu öyküyü illüstrasyonlardakiş detaylarla aynı zamanda Cortázar’ın kendi öyküsü olarak da algılayabiliyoruz.
Çocuk kitabı, illüstrasyon, mekan, resimli kitap, büyülü gerçekçilik
Bear in the Pipes: From Magical Realism to Spaces of Hope
ABSTRACT
A children's book was analyzed within the framework of the theme determined in the 96th issue of Mimarca. The theme was determined as spaces of hope. In the article, places of hope are discussed in the context of the magical realism movement in relation to the concepts of distance, observation, interiority-exteriority.
In this article, the illustrated children's book "Bear in the Pipes" published by Hayykitap is discussed in terms of illustration and children. "The Bear in the Pipes" is a fictional book written by Argentine author Julio Cortázar and illustrated by Spanish illustrator Emilio Urberuaga. This story by Cortázar, one of the representatives of the magical realism movement, first appeared in the book Historias de Cronopios y de famas and was later published in Spain by Libros del Zorro Rojo. With its illustrations, the book builds a layer of meaning beyond the text. While the text tells the story of a bear living in pipes in an apartment building, we can also perceive this story as Cortázar's own story with the details in the illustrations.
Children's book, illustration, space, picture book, magical realism
Mimarca’nın 89. sayısında belirlenen tema çerçevesinde mekânın çocuk kitabındaki görselleştirilmesi ve kullanımı üzerine bir çocuk kitabı incelemesi yapılmıştır. Tema,
mekânın bir sahne olarak algılanması konusuna kapı açmaktadır. Sahne düşüncesi, temsil fikriyle birlikte olgunlaşır. Ele alınan kitap, zor duygularla ilgili bir kitaptır. Duygular gibi kavramların temsilinde mekân nasıl kullanılmıştır?
Bu yazıda Martı Yayınları tarafından yayımlanmış olan “Üzüntü Kapını Çaldığında” adlı resimli çocuk kitabı; illüstrasyon yönü ve çocuklarla kurulan ilişki açısından değerlendirilmiştir. Kurgusal bir kitap olan “Üzüntü Kapını Çaldığında” Hollandalı yazar ve illüstratör Eva Eland tarafından yazılıp resimlenmiştir. Sade ve minimalist bir anlatımla, doğal bir duygu olan üzüntü ile baş edebilmeyi aktarmakta. İçeriği kadar tasarımı ve sanatsal değeri ile de üzerinde konuşulmayı hak ediyor. Aileler, bu kitapla çocuklarıyla daha önce konuşmadıkları konuları, hiç düşünmedikleri açılardan paylaşma fırsatı bulabilirler.
Anahtar Kelimeler: Çocuk kitabı, Mekân algısı, Duygular, İllüstrasyon
ABSTRACT
Within the framework of the theme determined in the 89th issue of Mimarca, a children’s book review was made on the visualization and use of the space in the children’s book. The theme opens the door to the perception of space as a scene.
Stage thinking matures with the idea of representation. The book under consideration is a book about difficult emotions. How was space used to represent concepts such as emotions? In this article, the children’s book named “When Sadness Comes to
Call” published by Martı Publications; evaluated in terms of illustration and children. “When Sadness Comes to Call” which is a fictional book, was written and illustrated by Dutch writer and illustrator Eva Eland. It describes how to deal with sadness, which is a natural feeling using a pure and minimalist expression. It deserves to be discussed with its design and artistic value as well as its content. With this book, families can find the opportunity to share the things they have never talked about with their
children in ways they never thought possible.
Keywords: Children’s book, Perception of space, Emotions, Illustration
Doğa ile uyum içinde yaşama, doğaya dönüş temaları gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Mimarca’nın 88. sayısı için belirlenen “Uz(ak)laştığımız Doğa” teması, bu hassasiyetler çerçevesinde seçilmiştir. Bu bağlamda doğa ile ilişkimiz, bir tasarımcı / illüstratör bakış açısıyla, çocuk kitapları çerçevesinden değerlendirilmektedir. Çocuk kitapları çocuklarla ilintili olduğu kadar, kadar kendi geleceğimizle de çeşitli bağlarla bağlıdır.
Bu yazıda Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” adlı resimli çocuk kitabı; doğa, illüstrasyon ve çocuklar açısından değerlendirilmiştir. Kurgu dışı bir kitap olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” doğada kolaylıkla karşılaşabildiğimiz çiçekleri tanıtıyor. İngiliz illüstratör Charlotte Voake tarafından hazırlanan kitapta yer verilen çiçeklerin çoğu içinde bulunduğumuz coğrafyada da gözümüzün aşina olduğu türler. Çocukların aktif okuma yapabilmesine uygun bir başvuru kitabı olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” doğayla ilişki kurmayı ve daha fazla gözlemci olmayı cesaretlendiren yapısıyla dikkat çekiyor. Ebeveynler bu kitabı çocukları ile birlikte okuyarak birlikte keşfedebilir, kitabın bu anlamda iletişimi de güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Anahtar Sözcükler: Çocuk kitabı, Doğa, İllüstrasyon
Barınma, mimarlıkla ilişkilendirildiğinde konut, ev ve yuva gibi kavramları da beraberinde taşır. Bu yazının konusu ise, barınma ve yuva kavramlarını sanatsal bir dışavurumla ele almaktır. İkinci kişisel sergim olan “Yerçekimsiz” 2014 yılında İzmir İKSEV Galeri’de açılmıştı. Serginin temeli; yuva, aidiyet, göçerlik gibi temalara dayanıyordu. Bu makale, hem söz konusu serginin temasını yuva kavramı üzerinden tartışmayı hem de illüstrasyonlarla konuya sanatsal bir perspektif kazandırmayı amaçlamıştır.
Anahtar Kelimeler: yuva, yerçekimsiz, illüstrasyon, sanat, kuşlar
ABSTRACT
Sheltering carries along concepts such as house, home, and nest when it is associated with architecture. The focus of this article is to embrace sheltering and home concepts through an artistic expression. “Weightless,” my second solo exhibition, was held in 2014 at IKSEV Gallery, İzmir. The theme of the exhibition was based on home, sense of belonging, and nomadism. Aim of this article is to criticize the theme of this exhibition through the concept of home, as well as bringing in an artistic perspective to the subject with some illustrations.
Keywords: home, weightless, illustration, art, birds
ABSTRACT
The Fisherman of Halicarnassus or Cevat Şakir Kabaağaçlı is well known as an author, who loves Bodrum. In fact, he has layers beneath his personality as a tour guide, researcher of Anatolian culture, botanist, sea lover, and painter as well as being a man of letters. As an illustrator and painter who got trained in Fine Arts in Europe, his artwork has a pivotal role in Turkish graphic design history. Although it is an important issue, is not discussed enough yet. The enthusiasm of his life has affected his illustrations and he was capable of creating emotionally intensive artwork. Kabaağaçlı is one of the most important milestones of Turkish graphic design history. The article states the importance of Cevat Şakir Kabaağaçlı’s illustrator identity which is rather an under-investigated aspect of his artist being. Besides the literary review, the interview is chosen as a research method for this article. First interviews are done by Kabaağaçlı’s daughter İsmet Noonan, Turgay Gönenç and Efdal Sevinçli. The photographs are taken from the original artwork by the researcher, from their archive by permission. The research has been enriched by updates and written as an article.
Dijital işlerin hızla üretilebildiği günümüzde ilüstrasyona harcanan zaman da teknik olanaklarla birlikte kısalmaktadır. Artık bir çok bilgisayar yazılımıyla elde çizilmiş-boyanmış etkisi taşıyan dijital ilüstrasyonları yaratmak olası. Ancak bu doygunluk ve bolluk, insan ruhundaki başka bir gereksinimi büyütüyor olamaz mı? Craft / el işçiliği tam da bu zamanda yeniden yükselmekte... Yakın zamana kadar boş zaman etkinliği olarak küçümsenen el işleri, bugün farklı bir tasarım anlayışıyla yeniden yaratılıyor. Elbette yapılan işin kitchleşmemesi için bu tür uygulamaların rafine bir estetik duygusu ve seçicilik ile tasarlanması önem kazanmaktadır. Dikiş ya da nakış ile yapılan işlemeler bir illüstrasyon yöntemi olarak seçildiğinde aslında izlenen yol elde çizim ya da dijital uygulamalarda kullanılan yola benzer olmaktadır.(...)
olacaktır.
ÖZ
Mimarca’nın 96. sayısında belirlenen tema çerçevesinde bir çocuk kitabı incelemesi yapılmıştır. Tema, umut mekanları olarak belirlenmiştir. Yazıda umut mekanları, büyülü gerçekçilik akımı bağlamında, uzaklık, gözlemcilik, içeridelik-dışarıdalık kavramları ile ilişkili olarak ele alınmaktadır.
Bu yazıda Hayykitap tarafından yayımlanmış olan “Borulardaki Ayı” adlı resimli çocuk kitabı; illüstrasyon ve çocuklar açısından değerlendirilmiştir. Kurgusal bir kitap olan “Borulardaki Ayı” Arjantinli yazar Julio Cortázar tarafından yazılmış ve İspanyol illüstratör Emilio Urberuaga tarafından resimlenmiştir. Büyülü gerçekçilik akımının temcilcilerinden olan Cortázar’ın bu öyküsü önce Historias de Cronopios y de famas adlı kitapta yer almış, daha sonra Libros del Zorro Rojo tarafından İspanya'da yayımlanmış. Kitap, illüstrasyonları ile metnin ötesinde bir anlam katmanı kuruyor. Metinde bir apartmanda borularda yaşayan bir ayının mecerası anlatılırken, biz bu öyküyü illüstrasyonlardakiş detaylarla aynı zamanda Cortázar’ın kendi öyküsü olarak da algılayabiliyoruz.
Çocuk kitabı, illüstrasyon, mekan, resimli kitap, büyülü gerçekçilik
Bear in the Pipes: From Magical Realism to Spaces of Hope
ABSTRACT
A children's book was analyzed within the framework of the theme determined in the 96th issue of Mimarca. The theme was determined as spaces of hope. In the article, places of hope are discussed in the context of the magical realism movement in relation to the concepts of distance, observation, interiority-exteriority.
In this article, the illustrated children's book "Bear in the Pipes" published by Hayykitap is discussed in terms of illustration and children. "The Bear in the Pipes" is a fictional book written by Argentine author Julio Cortázar and illustrated by Spanish illustrator Emilio Urberuaga. This story by Cortázar, one of the representatives of the magical realism movement, first appeared in the book Historias de Cronopios y de famas and was later published in Spain by Libros del Zorro Rojo. With its illustrations, the book builds a layer of meaning beyond the text. While the text tells the story of a bear living in pipes in an apartment building, we can also perceive this story as Cortázar's own story with the details in the illustrations.
Children's book, illustration, space, picture book, magical realism
Mimarca’nın 89. sayısında belirlenen tema çerçevesinde mekânın çocuk kitabındaki görselleştirilmesi ve kullanımı üzerine bir çocuk kitabı incelemesi yapılmıştır. Tema,
mekânın bir sahne olarak algılanması konusuna kapı açmaktadır. Sahne düşüncesi, temsil fikriyle birlikte olgunlaşır. Ele alınan kitap, zor duygularla ilgili bir kitaptır. Duygular gibi kavramların temsilinde mekân nasıl kullanılmıştır?
Bu yazıda Martı Yayınları tarafından yayımlanmış olan “Üzüntü Kapını Çaldığında” adlı resimli çocuk kitabı; illüstrasyon yönü ve çocuklarla kurulan ilişki açısından değerlendirilmiştir. Kurgusal bir kitap olan “Üzüntü Kapını Çaldığında” Hollandalı yazar ve illüstratör Eva Eland tarafından yazılıp resimlenmiştir. Sade ve minimalist bir anlatımla, doğal bir duygu olan üzüntü ile baş edebilmeyi aktarmakta. İçeriği kadar tasarımı ve sanatsal değeri ile de üzerinde konuşulmayı hak ediyor. Aileler, bu kitapla çocuklarıyla daha önce konuşmadıkları konuları, hiç düşünmedikleri açılardan paylaşma fırsatı bulabilirler.
Anahtar Kelimeler: Çocuk kitabı, Mekân algısı, Duygular, İllüstrasyon
ABSTRACT
Within the framework of the theme determined in the 89th issue of Mimarca, a children’s book review was made on the visualization and use of the space in the children’s book. The theme opens the door to the perception of space as a scene.
Stage thinking matures with the idea of representation. The book under consideration is a book about difficult emotions. How was space used to represent concepts such as emotions? In this article, the children’s book named “When Sadness Comes to
Call” published by Martı Publications; evaluated in terms of illustration and children. “When Sadness Comes to Call” which is a fictional book, was written and illustrated by Dutch writer and illustrator Eva Eland. It describes how to deal with sadness, which is a natural feeling using a pure and minimalist expression. It deserves to be discussed with its design and artistic value as well as its content. With this book, families can find the opportunity to share the things they have never talked about with their
children in ways they never thought possible.
Keywords: Children’s book, Perception of space, Emotions, Illustration
Doğa ile uyum içinde yaşama, doğaya dönüş temaları gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Mimarca’nın 88. sayısı için belirlenen “Uz(ak)laştığımız Doğa” teması, bu hassasiyetler çerçevesinde seçilmiştir. Bu bağlamda doğa ile ilişkimiz, bir tasarımcı / illüstratör bakış açısıyla, çocuk kitapları çerçevesinden değerlendirilmektedir. Çocuk kitapları çocuklarla ilintili olduğu kadar, kadar kendi geleceğimizle de çeşitli bağlarla bağlıdır.
Bu yazıda Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” adlı resimli çocuk kitabı; doğa, illüstrasyon ve çocuklar açısından değerlendirilmiştir. Kurgu dışı bir kitap olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” doğada kolaylıkla karşılaşabildiğimiz çiçekleri tanıtıyor. İngiliz illüstratör Charlotte Voake tarafından hazırlanan kitapta yer verilen çiçeklerin çoğu içinde bulunduğumuz coğrafyada da gözümüzün aşina olduğu türler. Çocukların aktif okuma yapabilmesine uygun bir başvuru kitabı olan “Mini Yaban Çiçekleri Rehberi” doğayla ilişki kurmayı ve daha fazla gözlemci olmayı cesaretlendiren yapısıyla dikkat çekiyor. Ebeveynler bu kitabı çocukları ile birlikte okuyarak birlikte keşfedebilir, kitabın bu anlamda iletişimi de güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Anahtar Sözcükler: Çocuk kitabı, Doğa, İllüstrasyon
Barınma, mimarlıkla ilişkilendirildiğinde konut, ev ve yuva gibi kavramları da beraberinde taşır. Bu yazının konusu ise, barınma ve yuva kavramlarını sanatsal bir dışavurumla ele almaktır. İkinci kişisel sergim olan “Yerçekimsiz” 2014 yılında İzmir İKSEV Galeri’de açılmıştı. Serginin temeli; yuva, aidiyet, göçerlik gibi temalara dayanıyordu. Bu makale, hem söz konusu serginin temasını yuva kavramı üzerinden tartışmayı hem de illüstrasyonlarla konuya sanatsal bir perspektif kazandırmayı amaçlamıştır.
Anahtar Kelimeler: yuva, yerçekimsiz, illüstrasyon, sanat, kuşlar
ABSTRACT
Sheltering carries along concepts such as house, home, and nest when it is associated with architecture. The focus of this article is to embrace sheltering and home concepts through an artistic expression. “Weightless,” my second solo exhibition, was held in 2014 at IKSEV Gallery, İzmir. The theme of the exhibition was based on home, sense of belonging, and nomadism. Aim of this article is to criticize the theme of this exhibition through the concept of home, as well as bringing in an artistic perspective to the subject with some illustrations.
Keywords: home, weightless, illustration, art, birds
ABSTRACT
The Fisherman of Halicarnassus or Cevat Şakir Kabaağaçlı is well known as an author, who loves Bodrum. In fact, he has layers beneath his personality as a tour guide, researcher of Anatolian culture, botanist, sea lover, and painter as well as being a man of letters. As an illustrator and painter who got trained in Fine Arts in Europe, his artwork has a pivotal role in Turkish graphic design history. Although it is an important issue, is not discussed enough yet. The enthusiasm of his life has affected his illustrations and he was capable of creating emotionally intensive artwork. Kabaağaçlı is one of the most important milestones of Turkish graphic design history. The article states the importance of Cevat Şakir Kabaağaçlı’s illustrator identity which is rather an under-investigated aspect of his artist being. Besides the literary review, the interview is chosen as a research method for this article. First interviews are done by Kabaağaçlı’s daughter İsmet Noonan, Turgay Gönenç and Efdal Sevinçli. The photographs are taken from the original artwork by the researcher, from their archive by permission. The research has been enriched by updates and written as an article.
Dijital işlerin hızla üretilebildiği günümüzde ilüstrasyona harcanan zaman da teknik olanaklarla birlikte kısalmaktadır. Artık bir çok bilgisayar yazılımıyla elde çizilmiş-boyanmış etkisi taşıyan dijital ilüstrasyonları yaratmak olası. Ancak bu doygunluk ve bolluk, insan ruhundaki başka bir gereksinimi büyütüyor olamaz mı? Craft / el işçiliği tam da bu zamanda yeniden yükselmekte... Yakın zamana kadar boş zaman etkinliği olarak küçümsenen el işleri, bugün farklı bir tasarım anlayışıyla yeniden yaratılıyor. Elbette yapılan işin kitchleşmemesi için bu tür uygulamaların rafine bir estetik duygusu ve seçicilik ile tasarlanması önem kazanmaktadır. Dikiş ya da nakış ile yapılan işlemeler bir illüstrasyon yöntemi olarak seçildiğinde aslında izlenen yol elde çizim ya da dijital uygulamalarda kullanılan yola benzer olmaktadır.(...)
olacaktır.
ISBN : 978-975-499-368-4
Masal Kitabı
Bugün Hiperaktivite ve Dikkat Bozukluğu, çocukların ortalama %5'inde görülmektedir. Yaygın bir tanımla, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik ve dikkat azlığı ile kendini gösteren bir bozukluktur. Bu durumu yaşayan çocuklar dikatlerini odaklama konusunda sorun yaşarlar. Dolayısıyla algıları, diğer çocuklara göre farklılık göstermektedir. Resimli kitaplar, yukarıda söz edildiği gibi çocuk eğitiminde oldukça ciddi öneme sahiptir ancak HDBS sendromu olan çocuklar genel yaş dönemlerine ve gelişim düzeylerine denk bir gelişme gösteremediklerinden dolayı, kendilerine özel bir yaklaşımın gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Bu bildiride, Hiperaktivite ve Dikkat Bozukluğu Sendromu olan çocuklara yönelik resimli kitapların resimleme, sayfa tasarımı ve tipografi gibi fiziksel özeliklerinin nasıl olması gerektiği konusunda bir öneri getirilmektedir. Doğru ve algılanabilir görsel verilerle geçirilebilecek bir çocukluk, özel gereksinimli çocuklarda ileriki yaşamlarını da belirleyecek son derece önemli bir etkendir.
Tasarım disiplinleri arasındaki sınırların eridiği günümüzde, çok disiplinli çalışmalar önem
kazanmaktadır. Özellikle de kent yaşamı ve kültürü gibi toplumun tamamını ilgilendiren tasarım
sorunları, disiplinlerearası yaklaşımlarla çok katmanlı ve farklı açılardan yaklaşılmış
çözüm önerilerine gereksinim duymaktadır. Bu bağlamda Mimarlık ve Grafik Tasarım disiplinleri
de kentsel alanların tasarımında birbirini etkileyen ve inceleyen iki ilgili alandır.
Bu çalışma, Kuzey Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’nın önemli bir kamusal alanı olan Sarayönü Meydanı’nı
ele almaktadır. Tarih boyunca sahip olduğu konumu ve kullanımı açısından değerli bir
nitelik sürdürmüş olan bu meydan, günümüzde koruma altındadır. Ancak meydanda bulunan
tarihi yapı ve yapısallar varlıklarını sürdürüyor olsa da yapı yüzeylerindeki müdahaleler,
grafik ögelerdeki karmaşıklıklar ve uygunsuz kullanımlarından kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır.
Korunan bir bölgenin sürdürülebilirliğine zarar veren bu durum, bir paradoksu
beraberinde getirmektedir. Kültürel açıdan çeşitlilik ve zenginlik gösteren kentsel bir alanı
kapsayan çalışma, bu çelişkileri ortaya koyarak çözüm geliştirilmesinin ivediliğine işaret eder.
Araştırma, Sarayönü Meydanı hakkında daha önce yapılmış olan literatür çalışmalarına; Grafik
Tasarımcı ve Mimar olan iki akademisyenin gözlemlerine dayanmaktadır. Bu örnek üzerinden
kent yaşamında önemli yeri olan meydanların, mevcut durumlarının iyileştirilmesi ve
yenilerinin tasarlanmasında görsel iletişimin önemine vurgu yapılmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Kent Kültürü, Kentsel Alan, Görsel Kültür, Görsel İletişim Tasarımı, Lefkoşa,
Sarayönü Meydanı, Kuzey Kıbrıs
.............................................................
Abstract
Multidisciplinary studies are getting importance while the boarders in between the design
subjects have been losing nowadays. Design issues are concerns of all public living in a city.
So such problems affecting the city culture should be dealt from different angles in multi
layered formats with cross fields of design. In this respect, architecture and graphic design
are interdisciplinary studies which have interest and influence each other in design of urban
spaces.
This study focuses on an urban space in North Cyprus. Sarayönü square has always been
an important public place in the capital city of Nicosia. It has a cultural value with its background
and locates in a conservation area. Although historical buildings around the square
are remaining, there are concerns / problems relating to disturbances on building surfaces,
pollutions /complications of graphical elements and their inconvenient use. There exists
a paradox for the sustainability of the prominent part of the city which was planned to be
protected. The study presents the conflicts and indicates the instance of the situations in
Sarayönü square.
The research is based on literature review on this particular place and the observations
of two academicians; an architect and a graphic designer. By this detailed case study, it is
aimed to make an emphasis on visual communication design while creating new squares or
rehabilitating the existing ones which take notable place in city culture.
Keywords: City Culture, Urban Space, Visual Culture, Visual Communication Design,
Sarayönü Square / Nicosia- Lefkoşa, North Cyprus
üzerinde yazı ve işaretler bulunan bilgilendirici ve yönlendirici grafik tasarım ögelerinden /
ortamlarındandır. Toplumsal yaşamı kolaylaştırmada oldukça önemli bir yere sahiptir. İnsanın
damarlarında dolaşan kanın organizmayı oluşturan birimlere pompalanması-yönlendirilmesi nasıl
ki kişi için yaşamsal bir öneme sahip ise, insanların kentteki dolaşımını sağlayan tabelalar da
bir yandan insanları bilgilendirip yönlendirirken, diğer yandan onların beğeni düzeylerini, tinsel,
güzelduyusal (estetik) niteliklerini geliştirmede çok önemli bir yere sahip bildirişim ögeleridir.
Tabelaların grafik tasarım ve uygulama açısından sahip oldukları nitelikler, bir resim, bir heykel, bir
şarkı, bir kitap vb. gibi ondan yararlanan insanların güzelduyusal niteliklerine katkı yapar. Büyük
illerde yaşayanlar, özellikle ilk kez gelenler, o kentteki yerlerini bulmayı, o kentteki yaşamlarını
yüksek oranda tabelalar aracılığıyla düzenleyebilir / gerçekleştirebilir: Gidecekleri durağı,
binecekleri taşıtı, ulaşacakları yeri (evi, hastaneyi, belediyeyi vb) ancak üzerinde yazılar, işaretler
taşıyan bu nesnelerin yol göstericiliğiyle bulabilir.
Bu bildiride, kamusal ortamlar ve toplumsal yaşamdaki öneminden hareketle kapsamlı bir şekilde
ele alınan -kentlerin genel görüntüsünde çok büyük ve de önemli bir görsel dizge oluşturantabelalar
hem grafik tasarım açısından hem de kamu yaşamı ve kamu yönetimi anlayışının
göstergesi olarak irdelenmekte; grafik tasarım ve uygulamalar açısından sorunları belirlenmekte;
çözümü için önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Kamu, Kamusal Alan, Kent, Grafik Tasarım, Tabela, Gösterge.