Skip to main content
Sila Karacaoglu
    Turist davranışlarındaki kuşaklar arasındaki değişimlerin anlaşılması turizme ilişkin mevcut durumun değerlendirilmesi ve gelecekteki eğilimlerin tahmin edilebilmesi için oldukça önemlidir. Bu bağlamda araştırma; Bebek Patlaması, X ve Y... more
    Turist davranışlarındaki kuşaklar arasındaki değişimlerin anlaşılması turizme ilişkin mevcut durumun değerlendirilmesi ve gelecekteki eğilimlerin tahmin edilebilmesi için oldukça önemlidir. Bu bağlamda araştırma; Bebek Patlaması, X ve Y kuşakları bireylerinin tatile çıkma nedenlerini (motivasyonlar), tatil yeri seçiminde kararlarını en çok etkileyen unsurları (destinasyon imajı algısı) ve seyahat ve tatil davranışlarını karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçlardan hareketle oluşturulan çevrimiçi ve basılı anket formları kolayda örnekleme yöntemiyle 15 Ekim 2021-11 Kasım 2021 tarihleri arasında Eskişehir'de yaşayan, yılda en az bir kere seyahat eden, 21-76 yaş aralığındaki bireylere uygulanmıştır. Toplamda 413 katılımcıdan elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra istatistiksel çözümlemeler için tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) ve kikare bağımsızlık testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları; söz konusu üç kuşağın birbirinden farklı seyahat motivasyonlarının, destinasyon imajı algılarının ve seyahat davranışlarının olduğunu göstermektedir. Bebek Patlaması kuşağı bireylerinin çalışma kapsamında incelenen beş motivasyon boyutu bağlamında diğer kuşaklara göre belirgin bir motivasyon arayışlarının olmadığı görülürken, X kuşağının en fazla "rahatlama" ve Y kuşağının ise en fazla; "heyecan", "bilgi arayışı", "sosyalleşme" ve "prestij" motivasyonları doğrultusunda tatile yöneldikleri tespit edilmiştir. Ayrıca, Bebek Patlaması kuşağının tatil yerine karar vermelerinde en etkili faktörler arasında ulaşımın kolay olması ve destinasyonun doğal özellikleri ile ilgili unsurlar ön plana çıkarken, X kuşağı bireyleri için ise güvenlik, fiyat ve hizmet kalitesinin önemli olduğu bulgusuna erişilmiştir. Y kuşağı katılımcılarının ise tatil yeri seçiminde destinasyondaki manzara, kültür, sanat ve tarihe ilişkin varlıkların zengin olması, bölgeye seyahatin moda olması ve bölgedeki telekomünikasyon hizmetlerinin gelişmişliği unsurlarını önemsedikleri tespit edilmiştir.
    Electronic word of mouth communication is an important concept in the tourism industry since sharing information and experiences on various online platforms can affect tourists' perceived destination image and behavioral intentions. The... more
    Electronic word of mouth communication is an important concept in the tourism industry since sharing information and experiences on various online platforms can affect tourists' perceived destination image and behavioral intentions. The aim of this study is to investigate the relationship between electronic word of mouth communication, destination image and behavioral intentions in the context of Eskişehir case. The sampling technique used was non-probability sampling with both purposive sampling and convenience sampling. In this context, the created questionnaire form; in various digital platforms; was presented to the people who visited Eskişehir in the last 3 years. Data were collected from 392 domestic tourists between December 2020-January 2021. The socio-demographic data obtained from the participants was interpreted by calculating the frequency, percentage, mean, and standard deviation values from descriptive statistics. The top three digital platforms where the participants read/watch the most travel reviews on the internet are respectively; Instagram, Tripadvisor, and various personal travel blogs. Regression analysis with the help of SPSS program was used to test the hypotheses in the model created for the relationship between variables. The findings of the study show that electronic word of mouth communication has positive and significant results on both destination image and behavioral intentions. Also, the destination image has a positive and significant influence on future behavioral intentions.
    CBT projects initiated with large funds and great hope can fail. Hence each community has specific economic, social, environmental, cultural and political structures, it has been observed that successful CBT projects from different... more
    CBT projects initiated with large funds and great hope can fail. Hence each community has specific economic, social, environmental, cultural and political structures, it has been observed that successful CBT projects from different localities around the globe have some common success factors. Therefore, an understanding of these factors has the potential to help decision makers for the future CBT projects, and offer a roadmap for the academicians planning to study in the area. Thus, this study aims to determine in which areas do the local people living in Misi village evaluated the “%100 Misia” project as successful. Study findings from 437 residents reached by convenience sampling suggest that the great majority of participants evaluated the project being successful. A total of 16 success factor compiled from the literature review was used to evaluate the CBT project and five major success factor for the studied project was found.
    This study investigated how residents' participation in local festivals may influence their subjective-well-being and their quality of life. Using data collected from local attendees of a film festival, this study examined the... more
    This study investigated how residents' participation in local festivals may influence their subjective-well-being and their quality of life. Using data collected from local attendees of a film festival, this study examined the relationship between socio-cultural impacts of a festival and subjective well-being of local residents. Findings revealed that while community benefits and cultural/edu-cational benefits are positive predictors of subjective well-being of residents, quality life concerns were found to have negative impact on the well-being of residents. Findings also revealed no significant relationship between community resource concerns and subjective well-being of residents.
    Research Interests:
    Araştırma, turizm rehberliği öğrencilerinin kariyer algılarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada nicel yöntem benimsenmiştir Araştırmanın örneklemi olasılığa dayalı olmayan örnekleme türlerinden kolayda... more
    Araştırma, turizm rehberliği öğrencilerinin kariyer algılarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada nicel yöntem benimsenmiştir Araştırmanın örneklemi olasılığa dayalı olmayan örnekleme türlerinden kolayda örnekleme yöntemine göre belirlenmiştir. Bu kapsamda Türkiye'deki devlet üniversitelerinde turizm rehberliği ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarında eğitimine devam eden 406 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak anket kullanılmıştır. Veriler Ocak 2020-Mart 2020 tarihlerinde çevrimiçi platformdan elde edilmiştir. Elde edilen verilere faktör, korelasyon, varyans analizi (ANOVA), kümeleme ve çoklu uyum analizleri uygulanmıştır. Bulgular, turizm rehberliği öğrencilerinin kariyer algılarının "işin doğası", "işin zorluğu", "işin değeri", "ekonomik getiri" "dini ifade özgürlüğü" ve "saygınlık" olmak üzere altı boyutta toplandığını; saygınlık boyutu dışında kalan diğer tüm faktörler için rehberlik mesleğinde kariyer yapma isteği duyduklarını göstermektedir. Öğrencilerin kariyer algıları genel olarak orta ve yüksek seviye aralığında olmakla beraber yükseköğrenim düzeylerine göre bir karşılaştırma yapıldığında ise lisans düzeyindeki öğrencilerin kariyer algılarının diğerlerine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bir diğer bulgu da erkek öğrencilerin kadınlara göre daha yüksek mesleki kariyer algısına sahip olduğudur. Son olarak öğrencilerin; gelecekte çalışma kartı almak istedikleri diller arasında ilk sırada İngilizcenin yer aldığı, bunu Rusça ve İspanyolcanın takip ettiği, bölgesel rehber olarak hizmet vermek istedikleri ve gelecekte uzmanlaşma bağlamında ise en çok arkeoloji, gastronomi ile sanat tarihi ve kültürel miras alanlarını tercih etmek istedikleri tespit edilmiştir.
    This study examines the nature involvement and green consumption values of nature photography tourists. A questionnaire, developed and based on the literature, was used to collect data from the members of nature photography associations... more
    This study examines the nature involvement and green consumption
    values of nature photography tourists. A questionnaire, developed and based on the literature, was used to collect data from the members of nature photography associations located in Adana and Mersin, Turkey. A total of 277 usable responses were obtained. Results suggested that attractiveness, identity expression and social bonding were the main involvement reasons for nature photographers. Results also suggested that there was a strong correlation between nature photography tourists‟ nature involvement and their green consumption values. Conclusions and implications were drawn based on the findings.
    Öz Kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve aktarılmasında rol sahibi olan aktörlerden biri turist rehberleridir. Buradan hareketle, çalışma Kapadokya Bölgesi'nde hizmet veren turist rehberlerinin bölgedeki kültürel mirasın... more
    Öz Kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve aktarılmasında rol sahibi olan aktörlerden biri turist rehberleridir. Buradan hareketle, çalışma Kapadokya Bölgesi'nde hizmet veren turist rehberlerinin bölgedeki kültürel mirasın korunmasındaki ve aktarılmasındaki rollerini araştırmayı amaçlamaktadır. Yüz yüze görüşme tekniği ve e-posta aracılığıyla 17 profesyonel turist rehberiyle 29.12.2017-05.02.2018 tarihlerinde yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak veri toplanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda; turist rehberlerini turizmin diğer aktörleriyle karşılaştırdıklarında, Kapadokya'nın kültürel değerlerinin tanıtımı, korunması, sürdürülmesi ile kültürlerarası etkileşimin sağlanması konularında en fazla kendilerinin etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, turist rehberlerinin tur esnasında gördükleri yanlışları, eksiklikleri, tahribatları yerel yönetimler ve meslek odaları ile paylaşmasının önemine vurgu yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar ışığında turist rehberlerinin bölgedeki kültürel mirasın korunmasındaki ve aktarılmasındaki rollerine ilişkin öneriler geliştirilmiştir. * Bu çalışma 29-30 Nisan 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen 2. Turizm Rehberliği Kongresi'nde bildiri olarak sunulmuştur.
    Öz Bir toplumun geçmişi ile geleceği arasında bağ kuran, o toplumun sanatını, kültürünü yansıtan geleneksel el sanatları destinasyonun turistik çekiciliğini arttırmaktadır. Bazı el sanatları, turistler için hediyelik veya dekoratif bir... more
    Öz Bir toplumun geçmişi ile geleceği arasında bağ kuran, o toplumun sanatını, kültürünü yansıtan geleneksel el sanatları destinasyonun turistik çekiciliğini arttırmaktadır. Bazı el sanatları, turistler için hediyelik veya dekoratif bir eşya olarak çok anlamlı olabilmektedir. Bu araştırma, Türkiye'nin maden grubundaki ilk coğrafi işaretli ürünü olarak tescil edilmiş olan lületaşı ile lületaşı işlemeciliği sanatını tanıtmayı, lületaşı işlemeciliğinin mevcut sorunlarını irdelemeyi, söz konusu sanatın yaşatılmasının ve sürdürülebilirliğinin turizm açısından önemine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında 10.03.2019-18.03.2019 tarihlerinde 8 lületaşı ustası ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle analiz edilmiştir. Bulgular; günümüzde lületaşı ustalarının sayısının az olduğunu, genç kuşağın bu sanatı öğrenmek için istekli olmadığını göstermektedir. Katılımcılar, lületaşı işlemeciliğinin özendirilmesi ve sürdürülmesi için lise, önlisans ve lisans düzeyinde bölümlerin açılması, devletin başta gençler olmak üzere lületaşı ustalarını maddi olarak desteklemesi ve lületaşı madenciliğine ilişkin yasal düzenlemeler getirilmesinin faydalı sonuçlar vereceğini ifade etmektedirler. Son olarak uluslararası etkinlikler ve turistlere yönelik açılacak atölyeler ile lületaşının tanıtımının yapılarak Eskişehir'in turistik anlamda gelişimine katkı sağlanabileceğine vurgu yapılmıştır.
    One of the major factors that enable the maximization of the benefits of fairs the importance of which is increasing day by day is the determination of the motivations and satisfaction perceptions of the participants. In this context, the... more
    One of the major factors that enable the maximization of the benefits of fairs the importance of which is increasing day by day is the determination of the motivations and satisfaction perceptions of the participants. In this context, the study has two main objectives. The first objective is to determine the differences between (1) visitors working in different sectors of the tourism industry as professionals who have come to the Travel Turkey Izmir Fair (2018) and (2) the motivations of visitors who have the potential to participate in tourism activities. The second aim is to examine the relationship between these two different visitor types' satisfaction perception, intention to recommend and intention to revisit. As a result of the survey conducted with 317 visitors participating in the Travel Turkey Fair (2018), it was determined that the main reasons for the participation of all the visitors in the fair were the elements of purchasing, socialization and tourism theme. When the results are examined separately in terms of professional and non-professional, it is noteworthy that the motivations differ. It has been determined that professional visitors participate the fair for seminars, purchasing, ongoing information search purposes while non-professional visitors participated for tourism theme, socialization and escape motivations. The overall satisfaction of the Travel Turkey Izmir Fair (2018) was very high when the relationship between overall satisfaction, intention to revisit and intention to recommend were examined, likewise it was also concluded that the intention to revisit and intention to recommend was also high. On the other hand, there was a moderate positive relationship between the overall satisfaction, intention to revisit and intention to recommend. Furthermore, a strong and positive relationship was determined between the intention to revisit and intention to recommend. The study concludes with suggestions for trade fair organizers to increase the number of visitors to fairs in future years. Öz: Önemi gün geçtikçe artan fuarlardan elde edilecek faydaların en üst düzeye çıkarılmasını sağlayan önemli unsurların biri fuara katılanların motivasyonlarının ve memnuniyet algılarının tespit edilmesidir. Bu kapsamda araştırmanın iki temel amacı bulunmaktadır. Birinci amaç; Travel Turkey İzmir Fuarı'na (2018) gelen (1) profesyonel olarak turizm endüstrisinin farklı sektörlerinde çalışan ziyaretçiler ile (2) turizm etkinliklerine katılma potansiyeli olan ziyaretçilerin motivasyonları arasındaki farkların tespit edilmesidir. İkinci amaç ise söz konusu iki farklı ziyaretçi tipinin fuara ilişkin memnuniyet algısı, tavsiye etme niyeti ve tekrar ziyaret niyeti arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Travel Turkey Fuarı'nda (2018) katılan 317 ziyaretçi ile yapılan anket sonucunda fuarı ziyaret edenlerin tamamının ana katılım nedenleri incelendiğinde satın alma, sosyalleşme ve fuar özellikleri unsurlarının ön plana çıktığı saptanmıştır. Sonuçlar, ticari katılımcılar ve tüketiciler nezdinde ayrı ayrı incelendiğinde ise motivasyonların farklılaştığı dikkat çekmektedir. Profesyonel turizm ve seyahat işletmecilerinin eğitim alma, satın alma, devam eden bilgi arayışı ve eğitim alma; tüketicilerin ise fuar özellikleri, sosyalleşme ve kaçış motivasyonları ile fuara katıldıkları tespit edilmiştir. Tüm ziyaretçilerin Travel Turkey İzmir Fuarı'na (2018) yönelik genel memnuniyet, tekrar ziyaret ve tavsiye etme niyetleri arasındaki ilişkileri incelendiğinde genel memnuniyetin oldukça yüksek olduğu; benzer biçimde ziyaretçilerin tekrar ziyaret etme ve tavsiye etme niyetlerinin de yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, fuardan genel memnuniyet ile tekrar ziyaret ve tavsiye etme arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki saptanmıştır. Ayrıca, tekrar ziyaret etme niyeti ile tavsiye etme arasında da kuvvetli ve pozitif bir ilişki belirlenmiştir. Araştırma, gelecek yıllardaki fuarlara ziyaretçi katılım sayılarını artırmaya yönelik fuar organizatörlerine yönelik öneriler ile son bulmaktadır.
    Özet Yüksek hizmet kalitesinin ve algılanan ziyaretçi memnuniyet seviyesinin müşteri sadakatini ve tavsiye etme niyetini etkilediği söylenebilir. Müzelerde hizmet kalitesinin ölçülmesi bir hizmet boyutunun hangi yönlerinin sorun... more
    Özet Yüksek hizmet kalitesinin ve algılanan ziyaretçi memnuniyet seviyesinin müşteri sadakatini ve tavsiye etme niyetini etkilediği söylenebilir. Müzelerde hizmet kalitesinin ölçülmesi bir hizmet boyutunun hangi yönlerinin sorun oluşturabileceğini ortaya koymakta ve böylece problemin giderilmesi için öneriler geliştirilmesine imkan tanımaktadır. Bu çalışmanın amacı Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne yönelik algılanan hizmet kalitesinin memnuniyet algısı ve tavsiye etme niyeti üzerindeki etkisini ölçmektir. Anadolu Medeniyetleri Müzesinde 449 ziyaretçiyle yapılan araştırmada hizmet kalitesi " fiziksel özellikler " , " heveslilik " , " iletişim " , " tüketilenler " ve " empati " olmak üzere 5 boyuttan oluşmuştur. "Fiziksel özellikler " boyutunun memnuniyet ve tavsiye etme niyeti üzerinde en etkili boyut olduğu saptanmıştır. Ayrıca, çalışma sonuçları, algılanan hizmet kalitesinin memnuniyet algısı ve tavsiye etme niyeti üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğunu göstermiştir. Abstract It could be claim that high service quality and perceived visitor satisfaction level influence customer loyalty and intention to recommend. Measuring the quality of service in the museums reveals which aspects of a service dimension can pose a problem and thus allows suggestions to be developed to address the problem The purpose of this study is to measure the perceived quality of service for the Museum of Anatolian Civilizations and the effect of the service quality on perception of satisfaction and intention to recommend. In a survey of 449 visitors in the Anatolian Civilizations Museum in Ankara, the service quality dimensions were identified as "tangibility", "responsiveness", "communication", "consumable" and "empathy". Furthermore it has been determined that the "tangibility" dimension is the most effective dimension on satisfaction and intention to recommend. As a further conclusion, the results of the study showed that the perceived service quality has a significant and positive effect on the perceived satisfaction and intention to recommend.
    CBT projects initiated with large funds and great hope can fail. Hence each community has specific economic, social, environmental, cultural and political structures, it has been observed that successful CBT projects from different... more
    CBT projects initiated with large funds and great hope can fail. Hence each community has specific economic, social, environmental, cultural and political structures, it has been observed that successful CBT projects from different localities around the globe have some common success factors. Therefore, an understanding of these factors has the potential to help decision makers for the future CBT projects, and offer a roadmap for the academicians planning to study in the area. Thus, this study aims to determine in which areas do the local people living in Misi village evaluated the " %100 Misia " project as successful. Study findings from 437 residents reached by convenience sampling suggest that the great majority of participants evaluated the project being successful. A total of 16 success factor compiled from the literature review was used to evaluate the CBT project and five major success factor for the studied project was found.
    Research Interests:
    Öz Toplum Temelli Turizm (TTT) her ne kadar toplumun çıkarına en iyi şekilde hizmet etmeyi amaçlıyor olsa da, her turizm türünde görülebileceği gibi toplumların yaşam şekilleri üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler... more
    Öz
    Toplum Temelli Turizm (TTT) her ne kadar toplumun çıkarına en iyi şekilde hizmet etmeyi amaçlıyor olsa da, her turizm türünde görülebileceği gibi toplumların yaşam şekilleri üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler bırakabilmektedir. Söz konusu etkiler, toplum üyelerinin destinasyondaki turizm gelişimine yönelik algı, tutum ve desteklerini etkilemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda çalışmada Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Anadolu Efes iş birliği ile Bursa'nın Misi Köyü'nde yürütülen " %100 Misia " TTT projesinin bir paydaşı olan yerel halkın, turizm gelişimine ilişkin algı, tutum ve desteği arasındaki ilişkilerin farklı öncüller doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır. Kolayda örnekleme yöntemi ile 437 kişiden toplanan veriler ışığında; topluluğa bağlılık, sürdürülebilir tutum, algılanan fayda, algılanan maliyet ve turizm gelişimine destek düzeyinin cinsiyete, Misi Köyü'nde yaşama süresine, turizmle ilgili bir işte kendisi ve ailesinden bir bireyin çalışıp çalışmama durumuna, turizmle ilgili bir işte katılımcının kendisinin çalışma süresine, algılanan kişisel ve algılanan toplumsal faydaya göre anlamlı bir biçimde farklılaşıp farklılaşmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Sonuçlar, cinsiyet dışında kalan değişkenlerin yerel halkın turizm gelişimine yönelik tutumlarını ve desteğini belirlemede çeşitli düzeylerde etkisinin olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Turizm Gelişimi, Toplum Temelli Turizm, Misi Köyü, Fark Analizi.

    Abstract
    Although community-based tourism aims to contribute the local community, it also has positive and negative impacts on the lives of the community as it is apparent in all forms of tourism. The impacts may also influence residents' perceptions, attitudes and support for tourism development in the destination. Accordingly, this study aims to examine relations among residents' perceptions, attitudes and support for tourism development as the shareholders in a community-based tourism project, namely " 100% Misia " , conducted in Misi Village, Bursa, under the partnership of United Nations Development Program, the Ministry of Culture and Tourism and a private Turkish company Efes Pilsen. A total of 437 responses were collected by convenient sampling and residents' perceptions, attitudes and support for tourism development were analyzed to reveal any differences on the basis of respondents' gender, residential duration, employment of the respondent or any family members in tourism business, employment duration, perceived personal benefits and perceived community benefits. Findings reveled that variables different from respondents' gender have varying degrees of influence on residents' attitudes and support for tourism development.
    Research Interests:
    This study examines tourism experiences of mobility-impaired individuals, their evaluations and expectations from tourism service providers, and their satisfaction with the services provided. Data were collected from a sample of... more
    This study examines tourism experiences of mobility-impaired individuals, their evaluations and expectations from tourism service providers, and their satisfaction with the services provided. Data were collected from a sample of respondents in Eskisehir, Turkey. The findings suggest that health is not the main barrier to travel; instead, income is found to be one of the most important factors affecting the travel patterns of the mobility impaired. Additionally, while the respondents are found to have a generally favorable evaluation of hotel attributes, transportation services are found to present a significant barrier to travel. Implications and recommendations for strategic tourism management are provided.
    Research Interests:
    Öz Yerel yiyeceklerin tescillenmesi, tanıtılması ve turizm ürününe dönüştürülmesinde coğrafi işaretleme önemli bir araçtır. Coğrafi işaretleme yerel ürünleri tescilleyerek taklitlerine karşı yasal olarak korumaktadır. Yerel yönetimler... more
    Öz Yerel yiyeceklerin tescillenmesi, tanıtılması ve turizm ürününe dönüştürülmesinde coğrafi işaretleme önemli bir araçtır. Coğrafi işaretleme yerel ürünleri tescilleyerek taklitlerine karşı yasal olarak korumaktadır. Yerel yönetimler coğrafi işaretlemeyi bölge turizmini geliştirmek için bir araç olarak kullanmaktadırlar. Araştırmanın amacı; Van Otlu Peyniri'nin özelliklerini araştırmak ve geleneksel üretim yöntemlerini tespit ederek coğrafi işaretlemeye katkıda bulunmaktır. Bu amaç doğrultusunda kolayda örneklem yöntemi kullanılarak 120 kişi ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda, katılımcıların Van Otlu Peyniri'nin, ilin tanıtımına, turizm sektörüne ve yerel ekonomiye katkı sağlayacak bir ürün olarak algıladıkları tespit edilmiştir. Abstract The Geographical Indication is an important instrument to register, to promote, to register local food and turn into touristic product. Geographical Indication System distinguises the local product with imitations and similiar one and, protects it legally Local outhorities use Geographical Indication as a means to promote and develope regional tourism The purpose of this study is to contribute the geographical indication process of Van Otlu Peynir by finding out the characteristics and traditional production ways and methods of it. For this purpose, 120 people were selected from city center of the Van Province, Edremit, Erciş, Muradiye, Gevaş, Gürpınar and Özalp Towns of Van, based convenience sampling techique and theese people were interwieved using in-depth intervew method. Descriptive research method is used for the analysis. It is found out that Van herbal cheese is perceived as a product to contribute local tourism and local economy.
    ÖZET: Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde toplum temelli turizme (TTT) odaklanan sürdürülebilir program ve projelerin arttığı gözlemlenmektedir. Ancak TTT girişimlerinin çok azı başarılı olabilmektedir. TTT girişimleri genellikle... more
    ÖZET: Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde toplum temelli turizme (TTT) odaklanan sürdürülebilir program ve projelerin arttığı gözlemlenmektedir. Ancak TTT girişimlerinin çok azı başarılı olabilmektedir. TTT girişimleri genellikle küçük ölçekli olup büyük topluluklarda bütün bireylerin katılımlarının sağlanması ve fayda elde etmeleri mümkün değildir. Maalesef bu durum turizm gelişiminden elde edilen faydaların adaletsiz dağıtılmasıyla sonuçlanmaktadır. Bu noktadan hareketle bu çalışmada Bursa'nın Misi Köyü'nde başlatılan TTT projesinin algılanan fayda ve maliyetlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın bir diğer amacı da TTT projesinin yaratığı fayda ve maliyetlerin topluluk üyeleri arasında nasıl paylaşıldığının ortaya konulmasıdır. Çalışma amaçlarının gerçekleştirilmesi için yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile veriler toplanmış ve betimsel olarak incelenmiştir. Çalışma sonuçları topluluktaki herkesin turizm gelişiminden fayda sağlamadığını göstermektedir. Benzer şekilde turizm gelişiminden fayda sağlayanların projeye daha olumlu yaklaştıkları görülmektedir. Anahtar sözcükler: Toplum temelli turizm, topluluk katılımı, Misi Köyü, Bursa. Participation and Sharing in Community Based Tourism Projects: The Case of Misi Village ABSTRACT: It is observed that sustainable programs and projects focusing on the community based tourism (CBT) are being increasingly employed in less developed and underdeveloped countries. However, there is relative evidence that majority of CBT initiatives enjoy success. CBT initiatives are generally small-scale and it is not possible for all members of communities to be involved and thus derive benefits. Unfortunately, this results in uneven distribution of the benefits of tourism development among the locals. Therefore, this study aims to examine the perceived benefits and costs of CBT project in Misi Village, Bursa. Further, the study aims to reveal how CBT based benefits and costs are shared among the local community. For the purpose of the study, semi-structured interviews were made to collect data,
    Özet: Dünya üzerinde pek çok farklı toplum ve söz konusu toplumlara ait çok çeşitli ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel özellikler bulunmaktadır. Yemek ve mutfak kültürü de toplumların kimliğini, yaşam şekillerini, beslenme... more
    Özet: Dünya üzerinde pek çok farklı toplum ve söz konusu toplumlara ait çok çeşitli ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel özellikler bulunmaktadır. Yemek ve mutfak kültürü de toplumların kimliğini, yaşam şekillerini, beslenme alışkanlıklarını ve özgünlüğünü ortaya koyan önemli kültürel miraslar arasında yer almaktadır. Günümüzde dünyanın en ünlü mutfakları arasında sayılan Türk mutfağı da tarihsel süreç içerisinde farklı toplumlarla girdiği kültürel etkileşim ile pek çok değişik kültürden etkilenmiş ve bunun sonucunda da kendi zengin mutfak kültürünü meydana getirmiştir. Araştırma konusunu teşkil eden Arap mutfağı da Türklerin İslam dinine geçişinden itibaren Türk mutfak kültürünü etkileyen ana mutfaklardan biridir. Çalışmada, Doğu Akdeniz bölgesine hâkim olan Arap yemek ve mutfak kültürünün özelliklerinin gelenekler ve din etkisi çerçevesinde irdelenmesi, Adana iline ait yemek kültürü, özellikleri ve bu kültüre etki eden unsurların üzerinde durulması amaçlanmıştır. Makale, Adana'da Arap yemek ve mutfak kültürünün sürdürülebilmesi ve geliştirilmesi için turizm sektörüne yönelik öneriler ile son bulmaktadır.
    Değişen turist eğilimlerine paralel olarak günümüzde yerel değerlere olan ilginin arttığı görülmektedir. Bu değerlerden biri olan mutfak kültürü ve yeme-içme olgusu, toplumların önemli kültürel miraslarındandır. Her toplum, coğrafi... more
    Değişen turist eğilimlerine paralel olarak günümüzde yerel değerlere olan ilginin arttığı görülmektedir. Bu değerlerden biri olan mutfak kültürü ve yeme-içme olgusu, toplumların önemli kültürel miraslarındandır. Her toplum, coğrafi koşullarına ve geleneklerine bağlı olarak kendine özgü bir yeme-içme kültürü geliştirmiştir. Bu açıdan, yerel gastronomik değerlerin özgünlüğü, destinasyonları turizm potansiyeli açısından birbirinden farklı kılmaktadır. Günümüzde,  yerel yeme-içme değerlerini koruyan ve sürdürülebilirliğini sağlayan destinasyonların, rakiplerine kıyasla çekicilik unsurları açısından daha ön plana çıktığı ve tercih edilebilirliğinin arttığı bilinmektedir. Ayrıca, özgün coğrafi kökene sahip yiyecek ve içecekler o destinasyonun imajını güçlendirmekte, markalaşmayı kolaylaştırmakta ve yerel halkın kalkınmasına da katkı sağlamaktadır. Bu bakımdan, yerel gastronomik mirasın özgünlüğünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması destinasyonların sürdürülebilirliği açısından da önemli hale gelmiştir. Bu genel çerçeve kapsamında çalışmada Adana ve Mersin illerinin geçmişten günümüze miras kalmış yerel yeme içme kültürüne ait öğeleri ikincil kaynaklar taranarak tespit edilmiştir. Makale, Adana ve Mersin’in gastronomik mirasının yazılı hale getirilerek kayıt altına alınması, yerel değerlere dikkat çekilmesi ve söz konusu değerlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlanmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Çalışma, her iki ildeki yöresel mutfağın sürdürülebilirliğinin devam ettirilebilinmesine yönelik öneriler ile son bulmaktadır.
    Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir turizm, Gastronomik Miras, Adana, Mersin.
    Research Interests:
    Son yıllarda gerek profesyonel gerekse rekreasyonel spor faaliyetleri ile turizmin ilişkisinin arttığı görülmektedir. Spor turizmi tüm dünyada oldukça büyük bir pazar oluşturmaktadır ve önemli bir kaynak olarak ele alınmaktadır. Bu... more
    Son yıllarda gerek profesyonel gerekse rekreasyonel spor faaliyetleri ile turizmin ilişkisinin arttığı görülmektedir. Spor turizmi tüm dünyada oldukça büyük bir pazar oluşturmaktadır ve önemli bir kaynak olarak ele alınmaktadır. Bu anlamda spor seyircilerinin güdülerinin bilinmesi hem spor yöneticileri hem de o spora ilişkin ürün ve hizmet pazarlayan kurum ve kuruluşlar açısından oldukça önem taşımaktadır. Çalışmada, 20-30 Haziran 2013 tarihlerinde Mersin’de gerçekleştirilen XVII. Akdeniz Oyunları’na katılan futbol maçları seyircilerinin etkinliklere katılma nedenlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca söz konusu seyircilerin Akdeniz Oyunları programına yönelik değerlendirmeleri ve Akdeniz Oyunları’nın Mersin ve halkı üzerindeki olası sosyo-ekonomik etkilere yönelik düşünceleri de araştırılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin öncelikle aritmetik ortalama, mod, medyan ve standart sapma gibi tanımlayıcı istatistikleri çıkarılmış ve araştırma amaçları doğrultusunda t-testi ve ANOVA analizi gibi testler uygulanmıştır.
    Anahtar Kelimeler: Spor turizmi, futbol, Akdeniz Oyunları, Mersin.
    Research Interests:
    Hızla yaşlanan nüfus ve yaşlanmanın etkisiyle oluşan engeller, doğuştan gelen özürler, kronik hastalıklar, ulaşım ve iş kazaları gibi sebeplerle toplumdaki engelli insanların sayısı her geçen gün artış göstermektedir. Yapılan... more
    Hızla yaşlanan nüfus ve yaşlanmanın etkisiyle oluşan engeller, doğuştan gelen özürler, kronik hastalıklar, ulaşım ve iş kazaları gibi sebeplerle toplumdaki engelli insanların sayısı her geçen gün artış göstermektedir. Yapılan araştırmalar, 2050 yılında tüm dünyadaki engelli ve yaşlı nüfusunun iki milyarı bulacağını öngörmektedir (T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2014). Yıldan yıla artış gösteren bu rakamlar ile birlikte dünya toplumlarında engellilere olan kayıtsızlık, yerini her alanda herkesin eşit fırsatlara sahip olacağı düşüncesine bırakmıştır. Sosyal yaşamda eşitlik ilkesiyle birlikte seyahat ve turizm endüstrisi de sayıları hiç de azımsanmayacak olan bu turist grubuna yönelik hizmet sunmaya başlamıştır. Engelli sayısının tüm dünyada kayda değer şekilde yüksek olması ve engellilerin seyahat ve turizm faaliyetlerine genellikle aile bireyleri veya refakatçileri eşliğinde katılmaları, engelli turizm pazarını önemli hale getirmiş ve bu pazar diliminin ekonomik olarak kazançlı olmasını sağlamıştır. Engelli turizm pazarı her geçen gün büyümekte ve sektörde güç kazanmaktadır. Küresel turizm pazarında, bu turizm alanı gelişen ve büyüyen bir niş pazar olarak adlandırılmaktadır (Freeman ve Selmi, 2010, s. 472). Günümüzde gelişmiş ülkeler, dünya nüfusunun %15’ini teşkil eden bu büyük azınlığın yarattığı turizm potansiyelinden pay alabilmek için rekabet içindedir. Bu çalışmanın Türkiye’deki engelli turizminin güçlü/zayıf yönlerinin gözden geçirilmesi ve bu turizm türünün ülkemiz açısından fırsat/tehditlerinin ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması beklenmektedir. Ayrıca çalışmanın Türkiye’deki engelli turizm pazarının genel durumunun değerlendirilmesi ve ileriye yönelik stratejilerin oluşturulması konusunda yardımcı olması hedeflenmektedir. Bu amaçla ikincil verilerden yararlanarak (internet siteleri, haberler, makaleler, raporlar ve mevzuat) SWOT analizi yapılmış ve bu alanda yapılması gereken çalışmalar tespit edilmeye çalışılmıştır.
    Anahtar Kelimeler:Turizm, Engelli Turizm Pazarı, Türkiye, SWOT Analizi.
    Research Interests:
    Ekoturizm, turizm endüstrisi içinde hızla gelişen çok sayıda turizm türünü kapsayan şemsiye bir kavram olarak dikkat çekmektedir. Özellikle uluslararası talebin yapısındaki değişiklikler, artan eğitim seviyesi ve çevre konularına karşı... more
    Ekoturizm, turizm endüstrisi içinde hızla gelişen çok sayıda turizm türünü kapsayan şemsiye bir kavram olarak dikkat çekmektedir. Özellikle uluslararası talebin yapısındaki değişiklikler, artan eğitim seviyesi ve çevre konularına karşı artan ilgi ve bilinç ekoturizm türlerine olan talebi artırmaktadır. Bu nedenle çalışmada, Doğu Akdeniz Bölgesi’nin en büyük ili olan Adana’nın ekoturizm potansiyelini belirlemek, bölgede ekoturizm faaliyetlerinin yapılamamasının nedenlerini ortaya koymak ve bu nedenlere yönelik çözüm önerileri geliştirmek amaçlanmıştır. Bu amaçla, Adana ilinin ekoturizmi konusunda fikir beyan edebileceği düşünülen kamu kurumu yöneticileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, otel ve acenta yöneticileri ve akademisyenlerden oluşan toplam 15 kişiyle 25.01.2013-21.02.2013 tarihleri arasında yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Adana’da ekoturizm faaliyetleri yapılabilecek öncelikli destinasyonların Aladağlar Milli Parkı, Ağyatan Lagünü, Akça Tekir Yaylası, Akyatan Lagünü ve Yumurtalık Lagünü olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Adana ili ve çevresinde ekoturizm faaliyetleri yapılamamasının ilk beş nedeninin; yatırım, alt yapı ve üst yapı eksikliği, yerel halkın bilinçsizliği ve potansiyel ekoturizm alanlarının kirletilmesi olduğu bulgulanmıştır. Bildiri, Adana’da ekoturizm hedef pazarlarına dönük alt ve üst yapı ile hizmetlerinin sağlanması paralelinde tutundurma faaliyetlerinin yapılması önerisi ile son bulmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Adana, Ekoturizm, Doğal değerler, Sorunlar, Çözüm önerileri.
    Research Interests: