Deşifre Şarkı Söyleme -Kavramlar, Tanımlar, Yöntemler, Kaynaklar-, 2018
Mesleki müzik eğitiminde öğrencilere müziksel işitme, okuma
ve yazma (MİOY) dersleri kapsamında ... more Mesleki müzik eğitiminde öğrencilere müziksel işitme, okuma
ve yazma (MİOY) dersleri kapsamında müziğin dili öğretilmeye
çalışılmaktadır. Bu derslerdeki kazanımlar müzik eğitimi için ön koşul
öğrenmeleri içerdiğinden ve diğer alan derslerine aktarılacağından MİOY
öğretimi müzik eğitiminin en önemli alanıdır. Sözlü bir müzik eserini ilk
görüşte müzik yazısına uygun olarak doğrudan sözleriyle çözümleyerek
seslendirebilme becerisi şeklinde tanımlanabilecek Deşifre Şarkı
Söyleme de MİOY öğretiminin müziksel okuma boyutuyla ilişkilidir.
Mesleki müzik eğitiminde müziksel okuryazarlığın en üst basamağı
sayılabilecek bu beceri müzik eğitimi alan her bireyin geliştirmesi
gereken bir beceridir.
Deşifre şarkı söyleme becerisi, müzisyenlere hem sınırlı bir zaman
diliminde yeni parçalar öğrenme ve öğrenilen bu parçalara eşlik edebilme
imkânı verir hem de onları kuram uygulamaktan çok sanat yapmaya ve
estetik düşünmeye yönlendirir, mekanik olmaktan kurtarır. Müzisyenlerin
ilk kez gördükleri bir eseri çalmadan ya da çalgı yardımı almadan içsel
olarak duymalarına; notaları ve müzik cümlelerini önceden tahmin
edebilmelerine katkıda bulunan bu beceri, çalgının teknik güçlüklerini
düşünmeden, müzisyenlerin tüm dikkatini müziksel ifadeye yöneltmesine
olanak verir. Böylece eserin deşifresinde, müziksel ifade ilk görüşte fark
edilir ve belleğe yerleştirilir. Birden fazla müziksel işlevi içeren deşifre
şarkı söyleme yeteneği müzisyenin kendine olan güvenini arttıran ve
onu özgür kılan bir beceridir.
Yurt dışında 1800’lü yıllardan bu yana deşifre şarkı söyleme
öğretimine yönelik çok sayıda yayımlanmış kaynak bulunmakta ve pek
çok yöntem başarılı bir şekilde uygulanmaktadır*1. Ancak ülkemizde bu alanda hiçbir uygulama ya da araştırma yapılmadığı gibi; MİOY (müziksel
işitme-okuma-yazma, solfej) dersleri kapsamında ele alınan deşifre
okuma becerisini geliştirmeye yönelik birkaç kaynak kitap dışında özgün
çalışmalar ya da kaynaklar da bulunmamaktadır **. Bununla birlikte
söz konusu derslerin (MİOY), çalgı eğitimi derslerinin ve ses eğitiminin
yer aldığı derslerin (şan, bireysel söyleme, toplu söyleme ve koro)
programlarında ise deşifre şarkı söylemeyi geliştirmeye yönelik sistemli
ve planlı hiçbir çalışmaya yer verilmemektedir.
Bu kitap, doktora çalışmaları ve sonucunda yazılan doktora tezini
oluşturan geniş kapsamlı bir araştırmanın konusuna ilişkin kuramsal
ve kavramsal zemini oluşturan bölümleri içermektedir. Deşifre şarkı
söyleme konusunda belli öneriler ve yeni düşünceler sunmak; müzikle
uğraşan her bireye, ilk kez gördükleri sözlü bir müzik eserini hazırlıksız
olarak seslendirme becerisi kazandırabilecek ya da var olan deşifre
becerilerini geliştirebilecek özgün bir öğretim metodu oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen bu bilimsel çalışmada, araştırmanın kuramsal boyutunun oluşturulabilmesi için konuyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklar taranmış ve konu uzmanlarının görüşlerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır. Araştırma 2004-2009 yılları arasında yürütüldüğünden, çalışmanın, kaynak tarama aşamasında toplanan veriler, bu yıllar arasında erişilebilen verilerle sınırlıdır. Müziksel işitme, müziksel okuma (solfej), deşifre okuma (sightreading), deşifre şarkı söyleme (sight-singing), ses eğitimi, koro ve koro eğitimi üzerine yazılmış, yayımlanmış Türkçe ve İngilizce bildiriler, makaleler, kitaplar, yayınlanmış ya da yayınlanmamış araştırmalar ile ders programları ve internet sayfalarından elde edilen veriler bu kitabın içeriğini oluşturmaktadır. Tüm veriler kitap için yeniden gözden geçirilmiş ve düzenlenmiştir. Ayrıca, İngilizce yazılıp yayımlanmış sekiz adet Deşifre Şarkı Söyleme öğretim metodu ve internet üzerinden deşifre şarkı söyleme öğretimine yönelik bilgiler içeren internet sayfalarından elde edilen verilere de kitapta yer verilmiştir. Ancak kitabın içeriğini oluşturan ve gerekli olduğu
düşünülen; doktora tez çalışmasının kavramsal ve kuramsal boyutunu
oluşturan bölümler dışında, tezde yer alan deneysel çalışmalara, bulgulara ve geliştirilen öğretim metoduna bu kitapta yer verilmemiştir. Alanda “ilk” Türkçe kaynak olma özelliğini taşıyan söz konusu öğretim metodu da “Deşifre Şarkı Söyleme, 1. Kitap” adıyla yayına hazırlanmaktadır.
* Söz konusu yöntemlere kitabın ÜÇÜNCÜ BÖLÜM’ünde yer verilmiş ve internet taraması yoluyla ulaşılabilen İngilizce kaynakların listesi kitabın EKLER bölümünde sunulmuştur.
** Alanda yazılmış ilk ve tek Türkçe çalışma, bu kitaba zemin oluşturan doktora tezi ve bu tezden üretilen iki bilimsel makaledir.
Bu kitap, Türkiye’de müzik öğretmeni yetiştiren kurumların eğitim
programlarında yer almayan, müzik eğitiminde yeterince üzerinde
durulmayan ya da belli bir programa bağlı olmadan sistemsiz çalışmalar
ile yürütülen deşifre şarkı söyleme eğitimine dikkati çekmesi ve bu
alanda başvurulabilecek ilk kapsamlı Türkçe kaynak niteliğinde olması
açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, bu kitabın ilgili alanda yapılabilecek
başka araştırmalara, yayınlara, eğitim-öğretim programlarına ve
uygulamalarına yol gösterip örnek olacağı da düşünülmektedir.
Kitabın birinci bölümünde konuya kısaca bir giriş yapılmış; tanımlar
ve kısaltmalar sunulmuş, ikinci bölümünde deşifre şarkı söyleme ile ilgili
kavramlara; deşifre şarkı söylemede gerekli temel bilgi ve becerilere;
deşifre şarkı söyleme kurallarına ilişkin açıklamalara, üçüncü bölümünde
ise deşifre şarkı söyleme eğitiminde kullanılan yöntemlere; ilgili araştırma ve yayınlara ve bu yayınlar arasından seçilen sekiz adet deşifre şarkı söyleme metodunu tanıtmaya yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
Kitaba kaynak olan bilimsel araştırmanın her aşamasında, uzun
ve yorucu çalışma saatlerinde, ilgi ve yardımlarını esirgemeyerek
yanımda olan, bilgi ve deneyimlerini benimle paylaşan doktora tez
danışmanım Sayın Prof. Ülkü Özgür’e, Sayın Prof. Suna Çevi̇k’; eğitim
bilimleri alanında denetim, eleştiri, yönlendirme ve önerilerde bulunarak
desteklerini esirgemeyen Sayın Yrd. Doç. Dr. Ayşe Füsun Öksüzoğlu’na,
iyi bir eğitimci olma yolunda bana yön veren, eğitimime katkısı olan
birbirinden değerli tüm öğretmenlerime ve öğrencilerime bu vesile ile bir
kez daha teşekkür ederim.
Kitabın tüm müzik eğitimcilerine, müzik araştırmacılarına,
müzik eğitimi alan ve/veya müzikle ilgilenen bireylere
faydalı olması dileğiyle…
Sevan Nart
Ankara/2018
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
of the anthems that are primarily aimed to be taught in MLC (Music Lesson Curriculumn). However, both its
prosodic, melodic and rhythmic structure, it is really very difficult to teach and sing correctly. The purpose of
this study is to suggest the musicogram technique for teaching the Turkish National Anthem, which is one of the
the objectives of MLC.
The musicogram technique (the basic component of the Active Music Listening approach) developed by Jos
Wuytack in the early 1970s and it is a kind of musical analyze method, based on listening and analyzing the
music pieces using a graphical expression technique. This technique is used for active listening and analyzing
mostly instrumental music pieces and includes applications such as drawing some kind of figures, graphics or
diagrams as well as transferring them in to movement ,body percussion and instruments. All these applications
can be effective for overcoming the difficulties of teaching the Turkish National Anthem.
From this point of view, the descriptive survey method is used to establish the musicogram technique which is
considered to be useful for teaching the musical achievements (listening / playing / singing) related to the
Turkish National Anthem in the MLC and original examples and suggestions will be offered.
Abstract: Apart from being an educational purpose and field, music is an important educational tool which has a significant place in child's personal (cognitive, emotional, motor) development and social development. Due to this importance, music education is required to start in preschool and must consistently be a part of children's school education throughout their journey. However, in Turkey, concerns and discussions continue towards applications of music education at preschool and school within the scope of formal education. One of the main reasons of these concerns and arguments is that, music education-which is a specialized area that requires expertise and knowledge-is provided by the classroom teachers in the Primary Stage I education in many public schools. During this period, when the first attitueds and perceptions of a child towards music is developed, classroom teachers' knowledge and skills on music teaching is of great importance. Therefore, music lessons provided at the classroom teaching parts of the universities are required to be observed and assesed in terms of programs, contents and applications. This study was carried out to investigate the music lessons in terms of content and applications that are provided in the undergraduate classroom teacher training programs. For this purpose, a descriptive method was followed and researches in Turkey and literature on the subject was screened. Also, recommendations relating to the results were presented. (*) Bu çalışma 16-18 Ekim 2014 tarihinde Edirne Trakya Üniversitesi'nde düzenlenen " 9. Balkan Eğitim ve Bilim Kongresi " nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
of the anthems that are primarily aimed to be taught in MLC (Music Lesson Curriculumn). However, both its
prosodic, melodic and rhythmic structure, it is really very difficult to teach and sing correctly. The purpose of
this study is to suggest the musicogram technique for teaching the Turkish National Anthem, which is one of the
the objectives of MLC.
The musicogram technique (the basic component of the Active Music Listening approach) developed by Jos
Wuytack in the early 1970s and it is a kind of musical analyze method, based on listening and analyzing the
music pieces using a graphical expression technique. This technique is used for active listening and analyzing
mostly instrumental music pieces and includes applications such as drawing some kind of figures, graphics or
diagrams as well as transferring them in to movement ,body percussion and instruments. All these applications
can be effective for overcoming the difficulties of teaching the Turkish National Anthem.
From this point of view, the descriptive survey method is used to establish the musicogram technique which is
considered to be useful for teaching the musical achievements (listening / playing / singing) related to the
Turkish National Anthem in the MLC and original examples and suggestions will be offered.
Abstract: Apart from being an educational purpose and field, music is an important educational tool which has a significant place in child's personal (cognitive, emotional, motor) development and social development. Due to this importance, music education is required to start in preschool and must consistently be a part of children's school education throughout their journey. However, in Turkey, concerns and discussions continue towards applications of music education at preschool and school within the scope of formal education. One of the main reasons of these concerns and arguments is that, music education-which is a specialized area that requires expertise and knowledge-is provided by the classroom teachers in the Primary Stage I education in many public schools. During this period, when the first attitueds and perceptions of a child towards music is developed, classroom teachers' knowledge and skills on music teaching is of great importance. Therefore, music lessons provided at the classroom teaching parts of the universities are required to be observed and assesed in terms of programs, contents and applications. This study was carried out to investigate the music lessons in terms of content and applications that are provided in the undergraduate classroom teacher training programs. For this purpose, a descriptive method was followed and researches in Turkey and literature on the subject was screened. Also, recommendations relating to the results were presented. (*) Bu çalışma 16-18 Ekim 2014 tarihinde Edirne Trakya Üniversitesi'nde düzenlenen " 9. Balkan Eğitim ve Bilim Kongresi " nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
This study was carried out to investigate the usability of 12 folk songs from the TRT Turkish folk music note archives belonging to Bartin region in general music education. In this descriptive study, musical structure and text characteristics of 12 folk songs were analyzed according to the determined criteria through content analysis. The folk songs, which are thought to be suitable for use in educational music repertoire, were rewritten using the Sibelius 7.5 note writing program and recommendations were made according to the findings. It is thought that the research will be a resource that will contribute to the transmission of the folk songs, which constitute a rich heritage in Turkish music culture, to the new generations through education, and will be an example for the studies to be conducted in order to add new folk songs in the school music repertoire from the different regions.
Method: This research was carried out by a descriptive scanning method. The population of the study was composed of individuals who were educated in Music Education Departments of the universities and the study group of the study consists of 138 graduates from this universe who voluntarily participated in the study. It was also investigated in the study whether the scores obtained from the attitude scale differ significantly according to the variables such as gender and [main] instrument [they play]. Data was collected through online participation with a “Personal Information Survey” prepared by the researcher and an "IVE Attitude Scale". The validity and reliability studies of the scale were made by the researcher who developed the scale. Data obtained were analyzed using appropriate statistical methods and findings related to the data presented in tables and interpreted.
Findings: Overall finding show that the attitudes of the participants towards the BSE course were positive in all subdimensions of the applied scale.
Implications for Research and Practice: Attitude surveys conducted in the field of education can provide important data both for individuals to develop positive attitudes about any course they study, and to turn previously acquired negative attitudes into positive ones. In this respect, this research is thought to be important in terms of offering suggestions that contribute to the development of a positive attitude toward IVE courses. It is also important to draw attention to the voice education courses within the music teacher training programs and to be a source for similar research projects in the field.
İstiklal Marşımız temel eğitimin ve müzik eğitiminin ilk basamağında öğrenilen/öğretilen ilk marştır ancak sözlü bir müzik eseri olarak yazılmadığından ve müziksel yapısının eğitim müziği özelliği taşımamasından dolayı öğretilmesi/öğrenilmesinde güçlük yaşanmaktadır. Bu güçlük marşın prozodi hatalarından kaynaklandığı gibi, ezgisinin ses genişliği, içerdiği atlamalı sesler ve kullanılan ritmik
kalıplardan da kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, marş “eksik ölçü” ile başladığından, marşın yönetimi ve seslendirilmesinde de 4/4’lük ölçüye bağlı kalınmakta zorluk yaşanabilmektedir. Dolayısıyla İstiklal Marşımızın 8 yıllık temel eğitimin öngördüğü sürede, eğitimcinin ve öğrencinin sınırlı müziksel bilgi donanımı ile tam olarak öğretilmesi ve öğrenilmesi ne yazık ki mümkün olamamaktadır.
Bu nedenle ulusal marşımızın öğretimi/öğrenilmesinde yaşanan bu zorlukların üstesinden gelinebilmesi; öğretim programlarında yer alan ilgili kazanımların en etkili ve doğru şekilde gerçekleştirilebilmesi için bu bölümde eğitimcilere yeni bir öğretim tekniği olarak “müzikogram” kullanımı önerilmiştir. Bölümde İstiklal Marşının “müziksel” öğretimine öncelik verilmesine rağmen öğretim programlarındaki kazanımlar ve müzik ders kitaplarındaki konu sıralaması dikkate alınarak “Ulusal Marşımıza Saygı” ve “İstiklal Marşı Şiiri” başlıklı konuların işlenişine ilişkin de açıklama ve etkinlik örneklerine yer verilmiştir
ve yazma (MİOY) dersleri kapsamında müziğin dili öğretilmeye
çalışılmaktadır. Bu derslerdeki kazanımlar müzik eğitimi için ön koşul
öğrenmeleri içerdiğinden ve diğer alan derslerine aktarılacağından MİOY
öğretimi müzik eğitiminin en önemli alanıdır. Sözlü bir müzik eserini ilk
görüşte müzik yazısına uygun olarak doğrudan sözleriyle çözümleyerek
seslendirebilme becerisi şeklinde tanımlanabilecek Deşifre Şarkı
Söyleme de MİOY öğretiminin müziksel okuma boyutuyla ilişkilidir.
Mesleki müzik eğitiminde müziksel okuryazarlığın en üst basamağı
sayılabilecek bu beceri müzik eğitimi alan her bireyin geliştirmesi
gereken bir beceridir.
Deşifre şarkı söyleme becerisi, müzisyenlere hem sınırlı bir zaman
diliminde yeni parçalar öğrenme ve öğrenilen bu parçalara eşlik edebilme
imkânı verir hem de onları kuram uygulamaktan çok sanat yapmaya ve
estetik düşünmeye yönlendirir, mekanik olmaktan kurtarır. Müzisyenlerin
ilk kez gördükleri bir eseri çalmadan ya da çalgı yardımı almadan içsel
olarak duymalarına; notaları ve müzik cümlelerini önceden tahmin
edebilmelerine katkıda bulunan bu beceri, çalgının teknik güçlüklerini
düşünmeden, müzisyenlerin tüm dikkatini müziksel ifadeye yöneltmesine
olanak verir. Böylece eserin deşifresinde, müziksel ifade ilk görüşte fark
edilir ve belleğe yerleştirilir. Birden fazla müziksel işlevi içeren deşifre
şarkı söyleme yeteneği müzisyenin kendine olan güvenini arttıran ve
onu özgür kılan bir beceridir.
Yurt dışında 1800’lü yıllardan bu yana deşifre şarkı söyleme
öğretimine yönelik çok sayıda yayımlanmış kaynak bulunmakta ve pek
çok yöntem başarılı bir şekilde uygulanmaktadır*1. Ancak ülkemizde bu alanda hiçbir uygulama ya da araştırma yapılmadığı gibi; MİOY (müziksel
işitme-okuma-yazma, solfej) dersleri kapsamında ele alınan deşifre
okuma becerisini geliştirmeye yönelik birkaç kaynak kitap dışında özgün
çalışmalar ya da kaynaklar da bulunmamaktadır **. Bununla birlikte
söz konusu derslerin (MİOY), çalgı eğitimi derslerinin ve ses eğitiminin
yer aldığı derslerin (şan, bireysel söyleme, toplu söyleme ve koro)
programlarında ise deşifre şarkı söylemeyi geliştirmeye yönelik sistemli
ve planlı hiçbir çalışmaya yer verilmemektedir.
Bu kitap, doktora çalışmaları ve sonucunda yazılan doktora tezini
oluşturan geniş kapsamlı bir araştırmanın konusuna ilişkin kuramsal
ve kavramsal zemini oluşturan bölümleri içermektedir. Deşifre şarkı
söyleme konusunda belli öneriler ve yeni düşünceler sunmak; müzikle
uğraşan her bireye, ilk kez gördükleri sözlü bir müzik eserini hazırlıksız
olarak seslendirme becerisi kazandırabilecek ya da var olan deşifre
becerilerini geliştirebilecek özgün bir öğretim metodu oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen bu bilimsel çalışmada, araştırmanın kuramsal boyutunun oluşturulabilmesi için konuyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklar taranmış ve konu uzmanlarının görüşlerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır. Araştırma 2004-2009 yılları arasında yürütüldüğünden, çalışmanın, kaynak tarama aşamasında toplanan veriler, bu yıllar arasında erişilebilen verilerle sınırlıdır. Müziksel işitme, müziksel okuma (solfej), deşifre okuma (sightreading), deşifre şarkı söyleme (sight-singing), ses eğitimi, koro ve koro eğitimi üzerine yazılmış, yayımlanmış Türkçe ve İngilizce bildiriler, makaleler, kitaplar, yayınlanmış ya da yayınlanmamış araştırmalar ile ders programları ve internet sayfalarından elde edilen veriler bu kitabın içeriğini oluşturmaktadır. Tüm veriler kitap için yeniden gözden geçirilmiş ve düzenlenmiştir. Ayrıca, İngilizce yazılıp yayımlanmış sekiz adet Deşifre Şarkı Söyleme öğretim metodu ve internet üzerinden deşifre şarkı söyleme öğretimine yönelik bilgiler içeren internet sayfalarından elde edilen verilere de kitapta yer verilmiştir. Ancak kitabın içeriğini oluşturan ve gerekli olduğu
düşünülen; doktora tez çalışmasının kavramsal ve kuramsal boyutunu
oluşturan bölümler dışında, tezde yer alan deneysel çalışmalara, bulgulara ve geliştirilen öğretim metoduna bu kitapta yer verilmemiştir. Alanda “ilk” Türkçe kaynak olma özelliğini taşıyan söz konusu öğretim metodu da “Deşifre Şarkı Söyleme, 1. Kitap” adıyla yayına hazırlanmaktadır.
* Söz konusu yöntemlere kitabın ÜÇÜNCÜ BÖLÜM’ünde yer verilmiş ve internet taraması yoluyla ulaşılabilen İngilizce kaynakların listesi kitabın EKLER bölümünde sunulmuştur.
** Alanda yazılmış ilk ve tek Türkçe çalışma, bu kitaba zemin oluşturan doktora tezi ve bu tezden üretilen iki bilimsel makaledir.
Bu kitap, Türkiye’de müzik öğretmeni yetiştiren kurumların eğitim
programlarında yer almayan, müzik eğitiminde yeterince üzerinde
durulmayan ya da belli bir programa bağlı olmadan sistemsiz çalışmalar
ile yürütülen deşifre şarkı söyleme eğitimine dikkati çekmesi ve bu
alanda başvurulabilecek ilk kapsamlı Türkçe kaynak niteliğinde olması
açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, bu kitabın ilgili alanda yapılabilecek
başka araştırmalara, yayınlara, eğitim-öğretim programlarına ve
uygulamalarına yol gösterip örnek olacağı da düşünülmektedir.
Kitabın birinci bölümünde konuya kısaca bir giriş yapılmış; tanımlar
ve kısaltmalar sunulmuş, ikinci bölümünde deşifre şarkı söyleme ile ilgili
kavramlara; deşifre şarkı söylemede gerekli temel bilgi ve becerilere;
deşifre şarkı söyleme kurallarına ilişkin açıklamalara, üçüncü bölümünde
ise deşifre şarkı söyleme eğitiminde kullanılan yöntemlere; ilgili araştırma ve yayınlara ve bu yayınlar arasından seçilen sekiz adet deşifre şarkı söyleme metodunu tanıtmaya yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
Kitaba kaynak olan bilimsel araştırmanın her aşamasında, uzun
ve yorucu çalışma saatlerinde, ilgi ve yardımlarını esirgemeyerek
yanımda olan, bilgi ve deneyimlerini benimle paylaşan doktora tez
danışmanım Sayın Prof. Ülkü Özgür’e, Sayın Prof. Suna Çevi̇k’; eğitim
bilimleri alanında denetim, eleştiri, yönlendirme ve önerilerde bulunarak
desteklerini esirgemeyen Sayın Yrd. Doç. Dr. Ayşe Füsun Öksüzoğlu’na,
iyi bir eğitimci olma yolunda bana yön veren, eğitimime katkısı olan
birbirinden değerli tüm öğretmenlerime ve öğrencilerime bu vesile ile bir
kez daha teşekkür ederim.
Kitabın tüm müzik eğitimcilerine, müzik araştırmacılarına,
müzik eğitimi alan ve/veya müzikle ilgilenen bireylere
faydalı olması dileğiyle…
Sevan Nart
Ankara/2018
Okuldan eve gelir, radyoyu açar, çocuk korolarını ve birbirinden güzel
çocuk şarkılarını heyecanla ve büyük bir zevkle dinlerdim. Pazar sabahları
rengârenk, cıvıl cıvıl İtalyan çocuk korolarının popüler çocuk şarkılarına
kendimce eşlik ederdim. Şanslı bir çocuktum. Tek kanal da olsa
televizyonda, radyoda değerli bestecilerin en güzel çocuk şarkılarını,
çocuk korolarından dinleyerek ve izleyerek büyüdüm. İşte bu kitaptaki
eserler, o günlerden biriktirdiğim ve müzik eğitimcisi olarak harmanladığım
seslerin ve sözlerin bir yansıması. İstedim ki çocuklar da bu şarkılarla
buluşsun, büyüsün.
Elinizdeki bu kitapta, piyano eşlikli on çocuk şarkısı yer almaktadır.
Her şarkının, bir ortaya çıkış hikâyesi var. Farklı zamanlarda, farklı
nedenlerle yazıldılar. Birbirlerinden farklı olmalarının nedeni bu. Ancak her
birine hayat verecek olan tek bir şey var. Çocukların sesleri…
Sevgili çocuklar, bu şarkıları sizlere armağan ediyorum. Değerli
anneler, babalar ve eğitimci arkadaşlarım sizlerin de bu armağanı
çocuklarınıza sunmanızı diliyorum. Bu şarkıların yazılmasında, kaydedilip
basılmasında bana ilham veren, emeği geçen ve yardımda bulunan
herkese teşekkürü bir borç bilirim. Özellikle sesleriyle şarkılarıma hayat
veren başta manevi kızım Büşra BAYKAN’a; birbirinden değerli ve
yetenekli genç arkadaşlarım; Beste BAZ, Bilge YILMAZ, Burak ÖNDER,
Ece Defne ÖZKIRIM, Canses DEMİRSOY, Göksu GENÇ, İrem GÜRKAN
ve Ecem GÜRKAN’a, en içten sevgilerimi sunarım.
Sevgili kızım, yaşam ışığım Güneş Janset Nart’a ithafen
Ankara, 2017
Sevan Nart