Skip to main content

Remzi Kuzuoğlu

Kültepe texts, which are mostly commercial content, contain partial information about the care and upbringing of children. Some of these texts show that women's professions such as nursemaid and wet nurse existed in the period. Two new... more
Kültepe texts, which are mostly commercial content, contain partial
information about the care and upbringing of children. Some of these texts show that women's professions such as nursemaid and wet nurse existed in the period. Two new texts published here are about ēmiqtum “carer, household servant” and provide information that enables new considerations of the word. In this study, a review was made by examining the words related to child care and upbringing.
Aksaray has hosted important cultures in every period of history, starting from the Paleolithic Age. At the beginning of the 2nd millennium BC, this city was represented by Acemhöyük, which is within the borders of Yeşilova Town. In this... more
Aksaray has hosted important cultures in every period of history, starting from the Paleolithic Age. At the beginning of the 2nd millennium BC, this city was represented by Acemhöyük, which is within the borders of Yeşilova Town. In this archaeological site, which is thought to be the same place as the center of the kingdom and which is recorded as Purušhattum in cuneiform texts, important data that will shed
light on the history of Aksaray have been reached with the archaeological studies that started in 1962 and continue today. Studies shows that, Acemhöyük was the home of one of the important city-states of Anatolia especially at the beginning of the 2nd millennium BC. Both archeological finds and cuneiform texts reveals that Acemhöyük was one of the political and commercial centers of not only Anatolia but
also Asia minor in this period, which is also called as Assyrian Colonies period (1974-1719 BC). Bullae and labels which were obtained especially in the storages of the construction called as Sarıkaya Palace in Acemhöyük and were dated after 1835 BC are the of the most important evidences of the international affairs of Acemhöyük Palace. Seal impressions in question belonging to the administrators of Mesopotamia and Syria city-states shows that the importance of Acemhöyük went beyond Anatolia in this period and these kingdoms intended to establish good relationships with Acemhöyük Palace. The reason for this importance attributed to Acemhöyük is its geopolitical position and commercial potential. Archeological and philological studies reveal that Acemhöyük economy based on commerce to a
great extent together with mining, textile and husbandry. The witnesses of the commercial activities are thousands of sealed bullae and labels obtained. These finds reveal the regional and international dimensions of the commerce in Acemhöyük, and document the partial activities of many foreign merchants trading with Acemhöyük and its Palace. These finds, numbered in the thousands, belong to commercial packages sent here from Anatolia or Northern Mesopotamia and Syria. Unfortunately, we do not know exactly the content of these packages but at least it is understood that some are textile products. In this study, it will be tried to be given overall information about the foreign merchants who lived in
Acemhöyük or somehow traded here after 1835 BC and their commercial activities.
Approximately 23.500 cuneiform texts were found as a result of the archeological excavations, which started at Kültepe near Kayseri in 1948 and have continued until the present day. These texts, written in the Old Assyrian dialect and... more
Approximately 23.500 cuneiform texts were found as a result
of the archeological excavations, which started at Kültepe near Kayseri
in 1948 and have continued until the present day. These texts, written
in the Old Assyrian dialect and mostly belonging to Assyrian
merchants, contain both little but important information about the
private lives of the merchants and the feature of the Assyrian Trade
Colonies Period. Most of the tablets excavated at Kültepe in 1988
belong to the Assyrian merchant Aššur-rē’ī and his son Pilah-Ištar and
have given some non-detailed information about their commercial
activities in Anatolia and their private lives. These texts indicate that
Pilah-Ištar got married twice in Anatolia within a period approximately
between 1883 and 1859 BC, but both marriages resulted in divorce. No
adequate information is given about his children. Although we know
that he had more than one child, only his daughter Lamassī is
mentioned in the texts, and no clear records are encountered on the
number and gender of his other children. In this study, it will be
attempted to give some information and to make an evaluation about
the marriages, divorces, and children of Pilah-Ištar, who seems to have
spent about 30 years of his life in Anatolia, in light of the texts especially
in his archive and the texts in other archives, and to put forward the
private life of an Assyrian merchant
Öz Eski Asurca metinler MÖ. 2. Binyılın ilk çeyreğinde Asurlu ve Suriyeli tüccarların Anadolu'daki ticari faaliyetlerine ışık tutar. Büyük kısmı Kültepe'de ele geçen söz konusu metinlerden; Asur'dan Anadolu'ya sevk edilen mallar arasında... more
Öz Eski Asurca metinler MÖ. 2. Binyılın ilk çeyreğinde Asurlu ve Suriyeli tüccarların Anadolu'daki ticari faaliyetlerine ışık tutar. Büyük kısmı Kültepe'de ele geçen söz konusu metinlerden; Asur'dan Anadolu'ya sevk edilen mallar arasında tekstilin önemli bir yeri olduğu, yaklaşık 50'den fazla ürünün (kumaş ve elbiseler) Anadolu'ya ihraç edildiği ve bu ürünlerin Anadolu pazarlarında oldukça rağbet gördüğü anlaşılmaktadır. Söz konusu metinler, tekstilin çeşitliliğine ve pazara çıktıktan sonraki ticaretine dair detaylı bilgi içermelerine rağmen, tekstilin hammaddeden ürüne dönüşünceye kadar geçirdiği süreçler ile bu sektördeki iş kolları ve görevlilerin kimlerden oluştuğu hususunda yetersizdir. Çivi yazılı belgeler, Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırılan bu dönemde, Anadolu'da ašlāku olarak ifade edilen bir meslek grubunun varlığına işaret etmektedir. Metinlerde çok fazla geçmeyen bu kelimenin tekstil sektörüyle ilgili olduğu düşünülmekte ve iş tanımıyla ilgili bazı yorumlar yapılmaktadır. Bu çalışmada, ašlāku'nun geçtiği metinler ele alınarak, konuyla ilgili bazı değerlendirmeler yapılacaktır.
Öz Eski Kaneš ehrinde sürdürülen arkeolojik çalmalar günümüzden yaklak 4000 yl önceki Anadolulu ve Asurlu tüccarlarn ikametgâhlar hakknda önemli bilgiler vermektedir. Ayn zamanda Anadolu'nun en eski yazl belgelerine ev sahiplii de yapan... more
Öz Eski Kaneš ehrinde sürdürülen arkeolojik çalmalar günümüzden yaklak 4000 yl önceki Anadolulu ve Asurlu tüccarlarn ikametgâhlar hakknda önemli bilgiler vermektedir. Ayn zamanda Anadolu'nun en eski yazl belgelerine ev sahiplii de yapan bu yaplar, sadece yaam alanlar olarak hizmet vermemiler, ofis ve depo olarak da aktif bir biçim de kullanlmlardr. Eski Asurca metinlerde evlerin planlar, kaç odal olduklar veya inasnda kullanlan malzemeler hakknda net bilgiler yoktur. Genellikle gayrimenkul olarak alnp-satldklar veya borca karlk rehin verildikleri metinlerden bilinmektedir. Kültepe'de 1988 yl kazlarnda ortaya çkarlan ve Asurlu tüccar Aššur-r' ile olu Pilah-štar'a ait arivde ele geçen üç belge bize bu yaplarla ilgili farkl bilgiler sunmaktadr. Metinlerden ikisi bakmszlk ve ihmalden dolay yklmak üzere olan bir evle ilgilidir. Dier metin ise Asurlu bir ahsn evinin üzerine yklan bir yap sebebiyle zor duruma dümesi hakkndadr.
Research Interests:
Güray Tüysüz Bey'in girişimleriyle 2015 yılında hizmete açılan Güray Müze, Dünya'nın ilk yer altı müzesi olma özelliğine sahiptir. Yerin yaklaşık 20 m. altında kayalar oyularak inşa edilen bu ünik yapı 1600 m 2 .'lik bir alanda hizmet... more
Güray Tüysüz Bey'in girişimleriyle 2015 yılında hizmete açılan Güray Müze, Dünya'nın ilk yer altı müzesi olma özelliğine sahiptir. Yerin yaklaşık 20 m. altında kayalar oyularak inşa edilen bu ünik yapı 1600 m 2 .'lik bir alanda hizmet vermekte olup yıl boyunca yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Anadolu arkeolojisine ait önemli eserlerin sergilendiği müzede Eski Asurca çivi yazılı iki tablet de bulunmaktadır. Satın alma yoluyla müze koleksiyonuna kazandırılan bu belgelerden ilki (G.M. 301) M.Ö. 1809 tarihli olup, yapılan bir ödeme ile ilgilidir. Kültepe Ib tabakası ile çağdaş olan bu tablette yerli ve Asurlu şahıs isimleri kayıtlıdır. Diğer tablette ise (G.M. 330) bir hayvanın bazı kısımları (boyun, deri, göğüs, omuz) için farklı şahısların yaptıkları ödemeler listelenmektedir. Belge, hem Eski Asurca metinlerde ilk defa veya nadir geçen kelimeleri ihtiva etmesi hem de içeriği sebebiyle dikkat çekicidir.
Filolojik kaynaklara göre Mezopotamyalı tüccarların Anadolu'daki ticari faaliyetleri M.Ö. 3. Binyılın ikinci yarısına tarihlendirilen Akad Dönemi'nde başlamıştır. Bu hususla ilgili kayıtlar Akadlı Sargon ve torunu Naram-Sin'in askeri... more
Filolojik kaynaklara göre Mezopotamyalı tüccarların Anadolu'daki ticari faaliyetleri M.Ö. 3. Binyılın ikinci yarısına tarihlendirilen Akad Dönemi'nde başlamıştır. Bu hususla ilgili kayıtlar Akadlı Sargon ve torunu Naram-Sin'in askeri seferlerinin konu edildiği šar tāmhari metinlerinde mevcuttur. M.Ö. 14 yy.'a tarihlendirilen bu kayıtlara göre, bugünkü Aksaray yakınlarında olduğu düşünülen 1 Purušhattum şehrinde ticari faaliyetlerde bulunan ve Sargon'u bu şehre karşı askeri bir harekâta ikna eden Akadlı tüccarlar, yazılı belgelere göre Anadolu ile Mezopotamya arasındaki ticareti başlatan ilk aktörler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. 2 M.Ö. 2. Binyılın başlarına gelindiğinde ise bayrağı Asurlu tüccarların devraldığı ve günümüzde Asur Ticaret Kolonileri Çağı veya Eski Asur Dönemi olarak adlandırılan zaman zarfında Anadolu ve Mezopotamya arasındaki iktisadi ilişkileri düzenli ve sistemli bir şekilde yönlendirdikleri anlaşılmaktadır. Her ne kadar Akad Dönemi'nin sonu ile Eski Asur Dönemi'nin başlangıcı arasındaki zaman dilimindeki ticari ilişkiler hakkında yazılı belgelere yansıyan bir malûmat yoksa da, bu zaman sürecinde Anadolu-Mezopotamya arasındaki iktisadi faaliyetlerin durduğu düşünülmemelidir. Aksine bu ilişkiler devam etmiş ve Eski Asur Dönemi'ne bir alt yapı hazırlamış olmalıdır. 3 Akadlı tüccarların Anadolu'daki ticari faaliyetleri hakkında šar tāmhari metinleri dışında bilgi veren başka yazılı kaynak yoktur. Var olanlar da bu hususla ilgili ayrıntı içermemektedir. Buna karşın, Asurlu tüccarlara ilişkin çok daha fazla malûmat mevcuttur. Başta Kültepe olmak üzere Boğazköy, Yozgat-Alişar, Kaman-Kalehöyük, Sivas-Kayalıpınar ile Acemhöyük'te ele geçen ve büyük çoğunluğu Asurlu tüccarlara ait olan Eski Asurca çivi yazılı metinler bu döneme ait en önemli yazılı kaynaklardır ve pek çok yönden Anadolu ile Asur toplumlarını tanımamıza olanak sağlamaktadırlar. M.Ö. 1974-1719 yılları arasına tarihlendirilen Eski Asur Dönemi'nde Asurlu tüccarlar Anadolu'ya kalay, çeşitli kumaşlar, değerli taşlar ve süs eşyaları getirmişler ve bu malları bugünkü tespitlere göre sayıları 40'a varan kārum ve wabartum'lar başta olmak üzere 4 , Anadolu pazarlarında altın ve gümüş karşılığında elden çıkarmışlardır. Ancak, tüccarlar ticari faaliyetlerini Asur veya çevre ülkelerden temin ettikleri ürünleri Anadolu'da pazarlamak ile sınırlı tutmamışlar, Anadolu içindeki bakır ve yün ticareti ile de ciddi olarak ilgilenmişlerdir. 5 Bu faaliyetlerin yanı sıra Anadolu pazarlarında sattıkları ürünlerden elde ettikleri kazancı faiz karşılığında Asurlulara veya yerlilere borç vererek kârlarını daha da arttırmayı hedeflemişlerdir. Başta Kültepe-Kaniš olmak üzere Anadolu'da ele geçen çivi yazılı tablet arşivleri Asurlu tüccarların her tür iktisadî faaliyetlerini belgelendirdiklerini, böylece ticarî girişimlerini güvence altına aldıklarını göstermektedir. 6 Arşivlerdeki belgelerin içerikleri oldukça zengindir; borç mukaveleleri, alacak-verecek kayıtları, iş mektupları, kervan kayıtları, aile içi yazışmalar, evlenme-boşanma, miras 7 , köle ve gayrimenkul alım-satımı 8 gibi pek çok konuya dair metinlerin Asurlu tüccarların arşivlerinde yer aldıkları ve özenle korundukları anlaşılmaktadır. Çivi yazılı metinler hem tüccarların hem de Asur'a bağlı resmi kurumların asıllarına uygun olarak belgelerin kopyalarını çıkardıklarını göstermektedir. Peki, neden belgelerin kopyaları çıkartılıyordu? Tüccarlar'de ele geçen ve Mezopotamya'dan geldikleri belirtilen Akad mühürleri, Akadlı tüccarların ticari faaliyetlerinin Orta Anadolu ile sınırlı olmadığını, Batı Anadolu'ya kadar uzanan bir ticaret ağına sahip olduklarını göstermektedir.
Research Interests:
Research Interests:
Acemhöyük, a site located within the boundaries of Yeşilova Town, approximately 18 km to the northwest of Aksaray, hosts one of the most important archaeological centers of Anatolia. The first excavations at this ancient site, known from... more
Acemhöyük, a site located within the boundaries of Yeşilova Town, approximately 18 km to the northwest of Aksaray, hosts one of the most important archaeological centers of Anatolia. The first excavations at this ancient site, known from cuneiform texts as the city Burušhattum or Ulama 1 were initiated by Prof. Dr. Nimet Özgüç in 1962 and are being continued by Prof. Dr. Aliye Öztan at present. As a result of excavations carried out here until the present-day, many archaeological findings have been uncovered that shed light on ancient Anatolian history. Especially, ornaments made of lapis lazuli and gold inlays, vases made of obsidian and mountain crystals, metal weapons, copper ingots, ivory goods and cuneiform written documents that were obtained from the interiors of the monumental buildings called the Sarıkaya and Hatipler Palaces and the Service Building are the primary rare findings, which make this ancient settlement a unique one. Studies show that Acemhöyük was inhabited as of the 3 rd millennium B.C. and that it was one of the important centers of Anatolia * I would like to extend my gratitude to my esteemed instructor Prof. Dr. Aliye Öztan for permitting me to work on these important findings and who did not withhold all kinds of support. Furthermore, I
Öz Kuzey Suriye menşeli bir tanrıça olan ve ilk olarak M.Ö. 3.binyılın ortalarında, Ebla metinlerinde 1 ortaya çıkan İšhara, Anadolu'da ilk kez Eski Asur Kolonileri Devri'ne ait metinlerde görülmekte, Hitit Çağı'nda ise Kizzuwatna... more
Öz Kuzey Suriye menşeli bir tanrıça olan ve ilk olarak M.Ö. 3.binyılın ortalarında, Ebla metinlerinde 1 ortaya çıkan İšhara, Anadolu'da ilk kez Eski Asur Kolonileri Devri'ne ait metinlerde görülmekte, Hitit Çağı'nda ise Kizzuwatna Bölgesi'nin en önemli tanrıçası olarak kabul edilmektedir. Eski Asurca metinlerden tanrıça İšhara'nın tapınağı olduğu, kendisine adaklar sunulduğu ve adının teofor şahıs isimlerinde görüldüğü bilinmektedir. Bu çalışmada ele alacağımız yayınlanmış ve ilk defa burada temas edeceğimiz metinlerin ışığında, bu tanrıçann Eski Asur Dönemi'ndeki durumunu değerlendirmeye ve bu devre ait silindir mühürler üzerinde görülen akrep tasviri hususunda yeni tespitler yapmaya çalışacağız.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: