Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
The semiconductor industry is a high value-added industry that produces semiconductor materials, ... more The semiconductor industry is a high value-added industry that produces semiconductor materials, such as chips, transistors and integrated circuits, which are the basic components of electronic systems and devices. The products, which are mainly used for business life, health, automotive, and communication purposes, have started to be used in almost every field with the increase in digitalisation in recent years, working from home, distance education,
Tarim turizmi, kirsal alanlarda yapilan cesitli turizm faaliyetlerini tanimlamak icin kullanilan ... more Tarim turizmi, kirsal alanlarda yapilan cesitli turizm faaliyetlerini tanimlamak icin kullanilan bir kavramdir. Arastirma alani olarak secilen Adiyaman’in, yalnizca kultur turizmi acisindan degil, ayni zamanda cografi konumu ve tasidigi tarimsal ozellikler nedeniyle tarim turizmi yonunden de buyuk bir potansiyele ve oneme sahip oldugu dusunulmektedir. Bu calismada Adiyaman ilinin tarim turizm potansiyelini ve tarimsal uretim yapan ciftcilerin tarim turizmine yonelik algilamalarini ortaya koymak amaclanmistir. Bu amacla oncelikle ikincil veriler incelenerek Adiyaman’in tarim turizmi potansiyeli (mevcut durum) saptanmistir. Arastirmanin temel amaci olan ciftcilerin tarim turizmine yonelik algilamalari belirlemek icin ise, Kunasekaran, Ramachandran, Yacob ve Shuib (2011)’in gelistirdikleri olcek kullanilmistir. Bu baglamda gelistirilen anket formu, Adiyaman ili ve ilcelerine bagli 33 koyde 132 kisiyle yuz yuze gorusulerek uygulanmistir. Elde edilen veriler SPSS paket programi ile anali...
Geri kalmis yorelerin kalkinmasi icin kirsal turizm onemli bir aractir. Son donemlerde dunyada ol... more Geri kalmis yorelerin kalkinmasi icin kirsal turizm onemli bir aractir. Son donemlerde dunyada oldugu gibi ulkemizde de kirsal turizm surekli olarak gundeme gelmektedir. Kirsal turizm bircok ozelligi ile yore ekonomisine katki ve istihdam saglamaktadir. Adiyaman sahip oldugu turizm potansiyeli ile onemli bir konumdadir. Turizmde marka kent olma ozelligi ile de bu tescillenmistir. Tarihsel ve kulturel bircok eseri bunyesinde bulundurmasi yaninda, kirsal turizm arz potansiyeli yonunden de buyuk bir zenginlige sahiptir. Ancak bu durum yeterince bilinmemektedir. Adiyaman’in bu ozelliginin gundeme getirilmesiyle yerli ve yabanci turistler icin daha once kesfedilmemis alanlarin kesfedilerek yore, bolge ve ulke ekonomisine kazandirilmasinda kirsal turizm onemli rol oynayacaktir. Bu calismada, gelir duzeyi en dusuk iller arasinda yer alan Adiyaman’in turizm gelirlerinin artirilmasi icin kirsal turizm uygulamalarinin onemi uzerinde durulmus, bu amacla Adiyaman’in kirsal turizm potansiyeli or...
Bu calismada Adiyaman ilinin az gelismislik cemberini kirmada yardimci olacagi dusunulen dis tic... more Bu calismada Adiyaman ilinin az gelismislik cemberini kirmada yardimci olacagi dusunulen dis ticaretin yapisi analiz edilmistir. Oncelikle bazi karsilastirmalar yapmak amaciyla Turkiye’nin dis ticaret yapisi ortaya konulmustur. Turkiye’nin ihracat ve ithalat degerleri, en cok ihracat ve ithalat yapilan ulkeler, en cok ihrac ve ithal edilen urunler ve bunlarin zaman icerisindeki degisimleri incelenmistir. TUIK, TIM ve diger veri kaynaklari kullanilarak Adiyaman ilinin dis ticaret yapisi; dis ticaret yapan firma sayisi, ithalat, ihracat rakamlari, en cok ihrac ve ithal edilen urunler, en cok ihracat ve ithalat yapilan ulkeler yonunden analiz edilmistir. Verilerdeki degisimleri belirlerken yuzde analizleri yapilmistir. Calismada Adiyaman’da dis ticaret yapan 50’in uzerinde firma oldugu, ihracatin dalgali bir seyir izleyerek, 2015 yilinda yaklasik 543 milyon dolara ulastigi, ithalatin da yaklasik 43 milyon dolar civarinda oldugu belirlenmistir. Bu degerler Turkiye ortalamasi acis...
Su ürünleri sektörü yarattığı yüksek katma değeri ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamakta... more Su ürünleri sektörü yarattığı yüksek katma değeri ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Sektör kapsamında, ağırlıklı olarak avlanma yasağı döneminde uluslararası sularda yapılan derin deniz balıkçılığı faaliyetleri ekonomiye artı bir değer kazandırmaktadır. Ancak, avcılığın derin sularda yapılması, yatırım ve işletme masraflarındaki artışı da beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada derin deniz balıkçılığı yapan bir işletmenin teknik ve ekonomik performansının çeşitli göstergelerle ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma, 2014 Mayıs ve Haziran, 2015 Haziran ve 2019 Temmuz aylarında, Kuzeydoğu Akdeniz’in (Mersin Körfezi) uluslararası sularında 200-630 m derinlikler arasında gerçekleştirilmiştir. Toplam 132 saat 50 dakika süre ile aktif trol çekimi yapılmıştır. Her bir çekim sonucunda elde edilen av miktarları türlerine göre ayrı ayrı belirlenmiştir. Analiz ve değerlendirmeler için oranlar ve yüzde hesapları kullanılmıştır. Elde edilen veriler değerlendirilerek derin d...
Mustafa Kemal Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi, 2021
Amaç: Bu çalışmada son yıllarda badem yetiştiriciliğinde ön plana çıkan Adıyaman’da badem yetişti... more Amaç: Bu çalışmada son yıllarda badem yetiştiriciliğinde ön plana çıkan Adıyaman’da badem yetiştiren ve yetiştirmeyen üreticilerin badem yetiştirme kararlarını etkileyen unsurların ortaya koyulması amaçlanmıştır.Yöntem ve Bulgular: Çalışmanın verileri badem yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Adıyaman’ın Kahta ve Besni ilçelerinde 175 üreticiden anket yoluyla elde edilmiştir. Çalışmada, üreticilerin Planlı Davranış Teorisi kapsamında badem ağacı yetiştiriciliğine yönelik tutumları; davranışa yönelik tutumlar, kişisel normlar, algılanan davranışsal kontrol ve ekonomik faktörler başlıkları altında incelenmiş ve unsurların birçoğunda gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür.Genel Yorum: Yöre çiftçisinin genel olarak badem yetiştiriciliğine gelir artışı, arazilerini değerlendirme, ürün çeşitliliği sağlama ve öz tüketim yönlerinden olumlu baktıkları ve gelecekte de badem yetiştiriciliğine yönelimin artacağı ortaya çıkmıştır. Bunun yanında kurulu...
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
The semiconductor industry is a high value-added industry that produces semiconductor materials, ... more The semiconductor industry is a high value-added industry that produces semiconductor materials, such as chips, transistors and integrated circuits, which are the basic components of electronic systems and devices. The products, which are mainly used for business life, health, automotive, and communication purposes, have started to be used in almost every field with the increase in digitalisation in recent years, working from home, distance education,
Tarim turizmi, kirsal alanlarda yapilan cesitli turizm faaliyetlerini tanimlamak icin kullanilan ... more Tarim turizmi, kirsal alanlarda yapilan cesitli turizm faaliyetlerini tanimlamak icin kullanilan bir kavramdir. Arastirma alani olarak secilen Adiyaman’in, yalnizca kultur turizmi acisindan degil, ayni zamanda cografi konumu ve tasidigi tarimsal ozellikler nedeniyle tarim turizmi yonunden de buyuk bir potansiyele ve oneme sahip oldugu dusunulmektedir. Bu calismada Adiyaman ilinin tarim turizm potansiyelini ve tarimsal uretim yapan ciftcilerin tarim turizmine yonelik algilamalarini ortaya koymak amaclanmistir. Bu amacla oncelikle ikincil veriler incelenerek Adiyaman’in tarim turizmi potansiyeli (mevcut durum) saptanmistir. Arastirmanin temel amaci olan ciftcilerin tarim turizmine yonelik algilamalari belirlemek icin ise, Kunasekaran, Ramachandran, Yacob ve Shuib (2011)’in gelistirdikleri olcek kullanilmistir. Bu baglamda gelistirilen anket formu, Adiyaman ili ve ilcelerine bagli 33 koyde 132 kisiyle yuz yuze gorusulerek uygulanmistir. Elde edilen veriler SPSS paket programi ile anali...
Geri kalmis yorelerin kalkinmasi icin kirsal turizm onemli bir aractir. Son donemlerde dunyada ol... more Geri kalmis yorelerin kalkinmasi icin kirsal turizm onemli bir aractir. Son donemlerde dunyada oldugu gibi ulkemizde de kirsal turizm surekli olarak gundeme gelmektedir. Kirsal turizm bircok ozelligi ile yore ekonomisine katki ve istihdam saglamaktadir. Adiyaman sahip oldugu turizm potansiyeli ile onemli bir konumdadir. Turizmde marka kent olma ozelligi ile de bu tescillenmistir. Tarihsel ve kulturel bircok eseri bunyesinde bulundurmasi yaninda, kirsal turizm arz potansiyeli yonunden de buyuk bir zenginlige sahiptir. Ancak bu durum yeterince bilinmemektedir. Adiyaman’in bu ozelliginin gundeme getirilmesiyle yerli ve yabanci turistler icin daha once kesfedilmemis alanlarin kesfedilerek yore, bolge ve ulke ekonomisine kazandirilmasinda kirsal turizm onemli rol oynayacaktir. Bu calismada, gelir duzeyi en dusuk iller arasinda yer alan Adiyaman’in turizm gelirlerinin artirilmasi icin kirsal turizm uygulamalarinin onemi uzerinde durulmus, bu amacla Adiyaman’in kirsal turizm potansiyeli or...
Bu calismada Adiyaman ilinin az gelismislik cemberini kirmada yardimci olacagi dusunulen dis tic... more Bu calismada Adiyaman ilinin az gelismislik cemberini kirmada yardimci olacagi dusunulen dis ticaretin yapisi analiz edilmistir. Oncelikle bazi karsilastirmalar yapmak amaciyla Turkiye’nin dis ticaret yapisi ortaya konulmustur. Turkiye’nin ihracat ve ithalat degerleri, en cok ihracat ve ithalat yapilan ulkeler, en cok ihrac ve ithal edilen urunler ve bunlarin zaman icerisindeki degisimleri incelenmistir. TUIK, TIM ve diger veri kaynaklari kullanilarak Adiyaman ilinin dis ticaret yapisi; dis ticaret yapan firma sayisi, ithalat, ihracat rakamlari, en cok ihrac ve ithal edilen urunler, en cok ihracat ve ithalat yapilan ulkeler yonunden analiz edilmistir. Verilerdeki degisimleri belirlerken yuzde analizleri yapilmistir. Calismada Adiyaman’da dis ticaret yapan 50’in uzerinde firma oldugu, ihracatin dalgali bir seyir izleyerek, 2015 yilinda yaklasik 543 milyon dolara ulastigi, ithalatin da yaklasik 43 milyon dolar civarinda oldugu belirlenmistir. Bu degerler Turkiye ortalamasi acis...
Su ürünleri sektörü yarattığı yüksek katma değeri ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamakta... more Su ürünleri sektörü yarattığı yüksek katma değeri ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Sektör kapsamında, ağırlıklı olarak avlanma yasağı döneminde uluslararası sularda yapılan derin deniz balıkçılığı faaliyetleri ekonomiye artı bir değer kazandırmaktadır. Ancak, avcılığın derin sularda yapılması, yatırım ve işletme masraflarındaki artışı da beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada derin deniz balıkçılığı yapan bir işletmenin teknik ve ekonomik performansının çeşitli göstergelerle ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma, 2014 Mayıs ve Haziran, 2015 Haziran ve 2019 Temmuz aylarında, Kuzeydoğu Akdeniz’in (Mersin Körfezi) uluslararası sularında 200-630 m derinlikler arasında gerçekleştirilmiştir. Toplam 132 saat 50 dakika süre ile aktif trol çekimi yapılmıştır. Her bir çekim sonucunda elde edilen av miktarları türlerine göre ayrı ayrı belirlenmiştir. Analiz ve değerlendirmeler için oranlar ve yüzde hesapları kullanılmıştır. Elde edilen veriler değerlendirilerek derin d...
Mustafa Kemal Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi, 2021
Amaç: Bu çalışmada son yıllarda badem yetiştiriciliğinde ön plana çıkan Adıyaman’da badem yetişti... more Amaç: Bu çalışmada son yıllarda badem yetiştiriciliğinde ön plana çıkan Adıyaman’da badem yetiştiren ve yetiştirmeyen üreticilerin badem yetiştirme kararlarını etkileyen unsurların ortaya koyulması amaçlanmıştır.Yöntem ve Bulgular: Çalışmanın verileri badem yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Adıyaman’ın Kahta ve Besni ilçelerinde 175 üreticiden anket yoluyla elde edilmiştir. Çalışmada, üreticilerin Planlı Davranış Teorisi kapsamında badem ağacı yetiştiriciliğine yönelik tutumları; davranışa yönelik tutumlar, kişisel normlar, algılanan davranışsal kontrol ve ekonomik faktörler başlıkları altında incelenmiş ve unsurların birçoğunda gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür.Genel Yorum: Yöre çiftçisinin genel olarak badem yetiştiriciliğine gelir artışı, arazilerini değerlendirme, ürün çeşitliliği sağlama ve öz tüketim yönlerinden olumlu baktıkları ve gelecekte de badem yetiştiriciliğine yönelimin artacağı ortaya çıkmıştır. Bunun yanında kurulu...
II-International Conference on Global Practice of Multidisciplinary Scientific Studies, 2022
Günümüzde insanların düzenli ve dengeli beslenmesi yönünden yeterli düzeyde hayvansal protein alm... more Günümüzde insanların düzenli ve dengeli beslenmesi yönünden yeterli düzeyde hayvansal protein almaları bir zorunluluktur. Hayvansal protein kaynaklarının yeterli miktarda ve uygun fiyatla tüketicilere ulaşmasında su ürünleri kaynakları son derece önem taşımaktadır. Bu nedenle ülkelerin su ürünleri kaynaklarını doğru yönetmeleri için mevcut potansiyelin analiz edilmesi ve geleceğe yönelik önerilerde bulunulması bir zorunluluk haline gelmiştir. Türkiye, denizlerinin farklı (tuzluluk oranı ve sıcaklıklar) özelliklere sahip olması ve iç su kaynaklarının zenginliğiyle öne çıkan bir ülke konumundadır. Ancak, üç tarafı denizlerle çevrili ve aynı zamanda iç su kaynakları yönünden de zengin bir ülke olan Türkiye, ne yazık ki, su ürünleri üretimi, tüketimi ve dışsatımı yönünden istenen seviyede değildir. Bu çalışmada Türkiye'de yıllara göre su ürünleri üretiminin ekonomik gelişimi ve genel yapısı incelenmiştir. Çalışmada, başta TÜİK verileri olmak üzere bir çok kurumun yayınlamış olduğu çeşitli yayınlardan yararlanılmıştır. Su ürünleri üretiminin ekonomik gelişimi ve genel yapısı ortaya koyulurken basit istatistik analiz teknikleri kullanılmış, oran ve yüzde hesaplamaları yapılmıştır. Çalışma sonucunda; avcılık ve yetiştiriciliğin, Türkiye balıkçılığında önemli bir yeri olduğu, deniz balıkları avcılığında, dalgalı bir seyir olmakla birlikte azalma eğilimi olduğu, buna karşılık su ürünleri yetiştiriciliğinde ise bir artış eğiminin olduğu belirlenmiştir. Sektörün önemli miktarda istihdam yarattığı, dışsatıma yönelik su ürünlerinin daha çok işlenmiş ürünler olduğu ortaya koyulmuştur. Türkiye'de su ürünleri sektörünün gelişimini sürdürebilmesi ve istenen düzeye gelebilmesi için; AR-GE ve inovasyon çalışmalarının yönlendirilerek, katma değeri yüksek su ürünlerinin geliştirilmesi ve pazarlanmasının sağlaması büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, ilgili mevzuat güncellenerek mevcut kaynakların verimli ve bilinçli kullanımı teşvik edilmelidir. Bu kapsamda yasa dışı avcılık önlenerek, bilinçli ve sürdürebilir avcılık için su ürünleri kaynaklarının korunması sağlanmalıdır.
Baklagillerin insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesinde büyük önemi olduğu bilinmektedir. Bu ... more Baklagillerin insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesinde büyük önemi olduğu bilinmektedir. Bu yönüyle hayvansal proteine yeterince ulaşamayan toplumlar için en önemli protein kaynaklarından birisidir. Gelişmekte olan ülkeler baklagil üretimine önem vermektedir. Türkiye’de özellikle son yıllarda bakliyat üretimi ve dış ticareti çeşitli yönleriyle gündeme gelmektedir. Bu çalışmada dünya ve Türkiye baklagil üretimi ve dış ticaretindeki gelişmeler incelenmiştir. Çalışmada başta FAO ve TUİK olmak üzere çeşitli kuruluşların üretim alanı üretim miktarı, verim ve dış ticaret gibi verileri ortaya konmuş ve analiz edilmiştir. Bunun yanında konu ile ilgili yayınlanmış bazı çalışmalardan yararlanılmıştır. İncelenen son on yıllık dönem boyunca bakliyat üretim alanları ve üretim miktarının dalgalı bir eğilim gösterdiği ortaya çıkmıştır. Türkiye son yıllarda ekim alanlarındaki iniş çıkışlı eğilime bağlı olarak iç tüketimi karşılamada arzın yetersiz kaldığı ve ithalatçı ülke konumuna geldiği belirlenmiştir. Bununla birlikte Türkiye’nin baklagil ihracatı ağrılıklı olmak üzere Ortadoğu ülkelerine yapılmaktadır. Yurtiçi üretimin talep artışını karşılaması amacıyla bakliyat üreticilerinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi, verilen teşvikler ve dış ticaret politikalarının gözden geçirilmesinin yararlı olacağı önerilmektedir.
The study was carried out on a total of 30 farmers in order to determine agricultural production ... more The study was carried out on a total of 30 farmers in order to determine agricultural production and agricultural activity and food safety awareness o f farmers in Adıyaman countryside. Interviews were held in Adıyaman çenter and six villages belonging to Kahta, Besni, Samsat, Çelikhan districts. In the study, it was determined that fîeld crops, vegetable and fruit growing and sheep and cattle breeding were most common. The most produced regional food products are animal products such as cheese, yoghurt, butter and vegetable products such as pulp, dried vegetables and pickles. The most common problems in producers are; water access, low income and unconsciousness in production (fertilization, spraying, wrong cultivation techniques, spraying, etc.). It has also been determined that farmers do not have adequate knowledge of the correct use of natural resources (such assoil and water) and modern agricultural activities. The participants experience marketing problems due to inadequate conditions in the production of clean, hygienic products. The lack of market confidence affects the sustainability of rural production negatively. Proper trainings in production, packaging and marketing will contribute to the creation of new sources of income in addition to raising farmers' quality of life.
Özet Eğitimin niteliğinin artması, günümüz toplumların en önemli amaçları arasında yer almaktadır... more Özet Eğitimin niteliğinin artması, günümüz toplumların en önemli amaçları arasında yer almaktadır. Eğitimli bireylerin çalışma verimlilikleri artmakta, bu durum üretim artışına ve daha kaliteli hizmet sunumuna yol açmaktadır. Özellikle mesleki eğitimde nitelik artışı sağlamada staj eğitiminin büyük önemi bulunmaktadır. İş başında-işyerinde eğitim ya da diğer adıyla staj eğitimi, üniversite-sanayi ortamında en çok tartışılan konularının başında gelmektedir. Meslek yüksek okullarında öğrencilere verilen teorik eğitimin uygulamaya dönüştürülmesi kurumlarda-işletmelerde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla buralardaki uygulamaların kurallara ve eğitimin amacına uygun olması, daha sonraki istihdam alanları için son derece önem taşımaktadır. Öğrencilerin staj ortamları mesleki deneyim kazandıkları yerler olmaları itibariyle motivasyonları için de önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Kahta Meslek Yüksekokulu Finans-Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü öğrencilerinin staj dosyaları içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. 73 öğrencinin staj dosyası, " sektör, alt sektör, çalışma konusu, çalışma şekli " başlıları altında içerik çözümlemesine tabi tutulmuştur. Elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin bölümlerine uygun olarak staj yapılan yerler arasında sigortacılık sektörü ilk sırayı alırken (%44), onu bankacılık (%32) ve serbest muhasebeci mali müşavirlik (%15) izlemektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer alanlar staj yapılan yerler arasındadır. Öğrencilerin staj konularının bankacılıkta; gişe işlemleri, müşteri hizmetleri, kredi, senet-çek işlemleri, sigortacılıkta; sigorta poliçesi kesme işlemleri, fiyat alma, muhasebecilikte; muhasebe işlemleri, beyanname doldurma, büro dışı işleri ve fatura dizme işlemleri, Sosyal Güvenlik Kurumu'nda; evrak kaydı ve emeklilik işlemleri olduğu belirlenmiştir. Bölüm dersleri ile öğrencilerin staj sürecinde çalıştıkları konular da karşılaştırılmış, konuyla ilgili değerlendirmeler yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur. Abstract Increasing o f the education quality is among the most important goals o f the modern societies. Working efficiencies o f the educated individual is increasing, which leads output increase and more quality serving. Internship education is very vital in ensuring the increase o f quality in vocational education especially. Education at work or at workplace, in other words internship, is the most debated subject in the university-industry environment. Changing the theoretical knowledge, given to the students in vocational high schools, into the practice realizes at institutions-businesses. Therefore, it is important that the practices, held in these places, are appropriate for the up-coming employment areas. Internship environments o f the students are also very important, as they acquire vocational experience. In this study, internship files o f the students in Finance Banking and Insurance Department Kahta Vocational High School have been examined via content analysis method. Internship files o f the 73 835
Bu çalışmanın amacı, meslek yüksekokulu birinci sınıf öğrencilerinin genel öz-yeterlik inanç düze... more Bu çalışmanın amacı, meslek yüksekokulu birinci sınıf öğrencilerinin genel öz-yeterlik inanç düzeylerinin cinsiyet ve bölüm değişkenleri açısından incelenmesidir. Çalışmanın araştırma grubunu Adıyaman Üniversitesi Kahta Meslek Yüksekokulundaki 10 programda öğrenim gören 113'ü bayan, 97'si erkek; toplam 210 öğrenci oluşturmuştur. Söz konusu 10 program, iki ana grupta (teknik programlar N=109 ve sosyal bilim programları N=101) toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Sherer ve arkadaşları (1982) tarafından geliştirilen, Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından Türk kültürüne uyarlanan 17 maddelik "Genel Öz Yeterlik Ölçeği" (GÖYÖ) kullanılmış ve veriler 2014-2015 eğitim - öğretim yılı güz döneminde toplanmıştır. Toplanan verilerin çözümlenmesinde bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Ancak, öncelikle ölçeğin bir de eldeki çalışma kapsamında güvenirlik analizi yapılmış ve Cronbch Alpha değeri 0,870 olarak saptanmıştır. Elde edilen bulgular, öğrencilerin öz-yeterlik inanç düzeylerinin genel ortalamasının 3,28 olduğunu göstermiştir. Farklı değişkenler açısından bakıldığında öğrencilerin genel öz-yeterlik inanç düzeylerinde cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılığın görülmediği (t = ,240; p > 0,05); ancak, bölümler arasında yapılan t-testi sonucunda teknik programlar grubunda yer alan öğrenciler lehine istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılığın ortaya çıktığı (t = 2,221; p < 0,05) anlaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: küreselleşme, öz-yeterlik, genel öz-yeterlik inancı.
GİRİŞ
Birincil sektör olarak nitelenen tarım; bitkisel ve
hayvansal ürünlerin üretilmesi, işlen... more GİRİŞ Birincil sektör olarak nitelenen tarım; bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, işlenmesi ve pazarlanması süreçlerinde toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılayarak önemli bir rolü üstlenmektedir. Ulusal gelire katkısı, yarattığı istihdam olanakları ve dışa bağımlılığı azaltması yönlerinden de stratejik önemi bulunmaktadır. Bunun yanında birçok sektörün tedarikçisi olduğu gibi, onlara girdi sağlama işlevi de vardır (Deniz ve Hiç, 2022). Tüm dünyada olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde oransal olarak tarımın önemi azalsa da en temel vazgeçilmez faaliyetlerden biridir. Tarım sektörünün Türkiye’de de ekonomik ve sosyal olarak önemli bir yeri bulunmaktadır. Yıllar içerisinde gelişmelere bağlı olarak tarımın Türkiye ekonomisindeki yerinde değişimler gözlenmiştir. Türkiye’de 2022 yılı itibariyle tarımın; Gayrisafi Yurtiçi Hasıladaki (GSYİH) payı %6.5, istihdamdaki payı %15.8, ithalattaki payı % 4.06 ve ihracattaki payı % 3.06’dır (TÜİK, 2022). Buradan anlaşılacağı üzere, Türkiye’de gelişmiş ülkelere göre tarımın hem GSYİH içindeki payı hem de istihdam oranı yüksek, buna karşılık işletme ölçeği küçük ve verimlilik değeri düşüktür. 1 Doç. Dr., Adıyaman Üniversitesi Kahta Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Bölümü, iukav@adiyaman.edu.tr, Orcid: 0000-0003-2922-6946 106 ZIRAAT, ORMAN VE SU ÜRÜNLERI ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR X Tarımda, sermaye birikimi yetersiz yabancı sermaye ilgisi istenen düzeyde değildir (Başaran, 2014). Tarımdaki bu olumsuzluklar örgütlü üretim faaliyetleriyle azaltılabilir. Örgütlü üretim faaliyetleri kooperatifler ve üretici birlikleri yoluyla yapılmaktadır. Tarım sektörünün örgütlendiği en etkili oluşumların başında kooperatifler gelmektedir. Kooperatifler ekonomik olarak küçük ve zayıf toplulukların birbirlerine güven duyarak, işbirliği içerisinde demokratik yöntemlerle ve adil paylaşımla örgüt oluşturma girişimidir. Bu yolla bireyler ekonomik ve sosyal sorunlarını bir araya gelerek birlikte çözebilmektedirler. Böylece üretim ve pazarlama süreçlerinde güçlü bir yapı oluşturularak üreticilerin hak ettiği geliri kazanmasına yönelik çalışmalar yapılır. Kooperatifler genellikle kırsal bölgelerde yoksulluğu azaltmada rol oynayan önemli oluşumlardır. Üreticilerin üretim süreçlerinde ve ürünlerinin pazarlanmasında örgütlenerek faaliyetlerde bulunmalarında bir araçtır kooperatifler. Özellikle küçük ölçekli tarım işletmelerinin yoğun olduğu ekonomilerde kooperatifler girdileri uygun koşullarda almaları ve ortak makine parklarının olmasıyla bu işletmelerin varlıklarını sürdürmesi açısından önem taşımaktadır (Salman vd., 2015). Bu bağlamda kooperatifler; pazarlama kanallarına ortakların çıkarları doğrultusunda müdahale ederek aracı sayısının azaltılmasında, yöresel ürünlerin markalaştırılması ve coğrafi işaretlerinin alınmasında büyük rolleri olabilir. Bu önemiyle birlikte, kırsal alanlarda kooperatifçiliğin etkinliği istenen düzeye ulaşamamıştır. Sayıları belli bir düzeyde olmalarına karşın organizasyonel becerileri yetersiz kalmış ve ortaklarına beklenen faydayı yeterince sağlayamamıştır. Temeli dayanışma ve birlikte hareket etme anlayışı olan kooperatifçilik, günümüzde bir milyara yakın insanın ortak gücü haline gelmiştir. Bugün tarım sektörü, dünyada kooperatifçiliğin uygulama alanı bulduğu yerlerin başında 107 ZIRAAT, ORMAN VE SU ÜRÜNLERI ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR X gelmektedir. Kooperatifler gelişmiş ülkelerde önemli gelişim göstermiş, ürettikleri girdileri kendileri işleyerek sanayici konuma gelmişlerdir. Bu süreçte tüketiciye de doğrudan ulaşan örgütlenme yapısı oluşturmuşlardır (Akar vd., 2015). Finlandiya’da etin %74’ü, sütün ise %96’sı kooperatifler yoluyla işlenirken, Polonya’da sütün %752i kooperatifler aracılığıyla pazara sunulmaktadır. Daha genel anlamda AB’de tarım ürünlerinin değerlendirilmesinde kooperatiflerin payı %30 ile %100 arasında iken, Türkiye’de ise, ancak %1 ile %10 arasındadır. Türkiye’de hayvansal ürünler üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar 6-7, bitkisel ürünler ise 4-5 kez el değiştirmektedir. Gelişmiş ülkelerde aracı konumundakiler genelde üretici örgütleri olduğundan bu sayı 2-3ü geçmemektedir (Semerci, 2022). Çalışmanın konusu olan Adıyaman ekonomisinin % 70’i tarıma dayalıdır. Tarımın istihdamdaki payı % 60’a yakındır. Toprak varlığın %35’lük kısmını tarım arazileri oluşturmakta, bunun % 80,45’lik kısmında kuru, % 19,55’lik alanda ise sulu tarım yapılmaktadır. Tarla bitkilerinin %84,2’si hububat, %10,4’ü endüstriyel bitkiler, %4,4’ü baklagiller, diğer bölümü ise yağlı tohumlar ve yumru bitkilerden oluşmaktadır. Ortalama işletme büyüklüğü 58 dekardır. Çalışmada tarımsal faaliyetlerde örgütlü üretim kapsamında kooperatifçiliğin genel özellikleri üzerinde durulmuş, Adıyaman’ın tarımsal kooperatif yapısı ortaya koyularak önerilerde bulunulması amaçlanmıştır. Konu ile ilgili araştırmalara öncülük etmesi yönünden çalışmanın yararlı olacağı düşünülmektedir. Tarımda üretici örgütlenmesi konusunu ortaya koyan çalışmaların yetersizliği nedeniyle Adıyaman özelinde konunun bu çalışma ile incelenmesi çalışmayı, değerli kılan en önemli bir husustur.
Piyasa aksaklıkları genel olarak, tam rekabet koşullarının gerçekleşmemesi, dışsallıklar, ölçek e... more Piyasa aksaklıkları genel olarak, tam rekabet koşullarının gerçekleşmemesi, dışsallıklar, ölçek ekonomileri, doğal tekeller, kamusal mallar, asimetrik bilgi vb. faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Devletin piyasalara müdahalesinin temel nedeni, piyasa başarısızlıklarının giderilerek rekabet ortamının sağlanması, kaynakların dağılımı ve kullanımında etkinliğin sağlanmasıdır. Böylece devlet müdahalelerle, ekonomide sosyal faydayı artırmak için gerektiği durumlarda faaliyetleri düzenleyebilmektedir. Bu amaçla düzenleyici ve denetleyici kurum niteliğinde bağımsız kuruluşlar oluşturulmaktadır. Böylece devlet, piyasalara doğrudan müdahale etmek yerine, kurumları aracılığıyla piyasaları regüle etmektedir. Bu durum özellikle sigorta sektöründe yoğun olarak görülmektedir. Sigorta şirketleri, ekonomik birimlerin çeşitli durumlar sonucu karşılaştığı ve kendi olanakları ile telafi etmekte zorlanacağı belirsizlikleri ve riskleri azaltmak ve risk gerçekleştiğinde ortaya çıkan zararları yaymak için örgütlenmiş toplumsal kurumlardır. Bunun yanında, sigorta şirketleri faaliyetleri sonucu tahsil ettikleri primlerle büyük tutarlara ulaşan birikimlerini uygun fonlara aktararak, ülke ekonomilerine önemli katkılar sağlar. Ayrıca bu şirketler, ülkede ve ekonomide herhangi bir anda meydana gelen doğal afet vb. bir felaket sonucu, üretim ve hizmet dışı kalan işletmelerin doğurduğu sosyo-ekonomik zararları telafi edici niteliğe de sahiptir. Türkiye’de 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sigorta sektörünün önemini daha anlaşılır hale getirmiştir. Bu bağlamda belirsizlik ve risk ile karşılaşan ekonomik birimlerin risklerini aktaracak ya da yönetecek bir araç olan sigortanın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada sigorta sektöründe yaşanan piyasa başarısızlığının unsurları ve bu unsurların yarattığı etkileri ortadan kaldırmada kullanılan düzenlemelerin sektöre yansımalarının neler olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çerçevede konu ile ilgili literatür incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Yapılan değerlendirmede; belirsizlik ve risk unsurlarından dolayı, asimetrik bilginin sıklıkla görüldüğü sigorta piyasasında devletin, sigorta sektörünü tümüyle kendi haline bırakmak yerine, sektörü regüle ederek işleyişi piyasa ekonomisine bırakmayı tercih ettiği belirlenmiştir
ZİRAAT VE ORMAN VE SU ÜRÜNLERİ’NDE AKADEMİK ANALİZ VE TARTIŞMALAR, 2023
Su ürünleri uluslararası ticaretinin son yıllardaki hızlı
gelişimi, kapsamlı bir küreselleşme sür... more Su ürünleri uluslararası ticaretinin son yıllardaki hızlı gelişimi, kapsamlı bir küreselleşme süreci, dünya ekonomisinin ticaretin serbestleştirilmesi ve teknolojik ilerlemeler sayesinde gerçekleşmiştir. Bu bağlamda küreselleşme ile; malların, hizmetlerin, sermayenin ve emeğin hareketini kısıtlayan ticari engellerinin azaltılması veya ortadan kaldırılmasından söz edilir. Ekonomik faaliyetlerin coğrafi olarak bölünmesine yol açan uzmanlaşma, yeni lojistik teknolojilerin sağladığı daha uzun ve daha karmaşık tedarik zincirleri, yatay ve dikey birleşmeyi amaçlayan çok uluslu şirketlerin çoğalması, tüketici zevklerinin, endişelerinin ve beklentilerinin genişlemesi küreselleşme kapsamında değerlendirilir. Sektörün taşıdığı önem kapsamında tüketici tutum ve tercihleri ile sağlık, güvenlik ve çevresel kaygılara karşılık olmak üzere; çevresel sürdürülebilirlik ve koruma, su kalitesi, hayvan refahı, üretim yöntemleri, çalışma standartları, menşe, gıda güvenliği, izlenebilirlik ve etiketleme gibi konularda bilgilendirme programları geliştirilmiştir.
Toplumların en önemli hedeflerinden biri olan açlığın
ve yetersiz beslenmenin önlenmesi ne yazık... more Toplumların en önemli hedeflerinden biri olan açlığın ve yetersiz beslenmenin önlenmesi ne yazık ki hala yerine getirilebilmiş değildir. İklim değişikliğinin geldiği boyut, dünya ekosisteminde ortaya çıkan olumsuzluklar, biyoçeşitliliğin azalması gibi negatif durumlar, başta gıda güvenliği olmak üzere, çevre üzerinde ve dünya ekonomileri üzerindeki etkisini her geçen gün artırmaktadır. Dolayısıyla günümüzde, artan nüfusun sağlıklı besin ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla, gıda güvenliğini sağlamak, doğal kaynakları koruyarak uygun fiyatlı ürünleri üreterek, tarımsal gıda sistemlerinin dönüştürülmesi son derece önemli hale gelmiştir
COVID-19 GENEL SALGIN SÜRECİNİN TÜRKİYE’YE SOSYO EKONOMİK ETKİLERİ, 2021
Son 20 yılda dünyada yaşanan salgınlar, insanların gündelik yaşamını derinden etkilemeye başlamı... more Son 20 yılda dünyada yaşanan salgınlar, insanların gündelik yaşamını derinden etkilemeye başlamıştır. Bunun son örneği COVID-19 salgınıdır. Ülkeler özellikle sağlık ve ekonomik yönden salgının yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kalmış, ekonomik faaliyetlerin önemli bir bölümü durma noktasına gelmiş, ekonomide çeşitli dengesizlikler ortaya çıkmıştır. Bu süreçte Türkiye ekonomisinde de birçok sektör salgından değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bunlardan birisi de gıda sektörüdür. COVID-19 salgınının gıda sektöründe üretim, tüketim, arz-talep, gıda güvencesi vb. konularda etkilerinin incelenmesi önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışmada COVID-19 salgınını Türkiye’de gıda sektörüne etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla TÜİK, TCMB ve TOBB’un istatistikleri ile sektöre yönelik yayınlardan yararlanılmıştır. Yapılan analizde bazı sektörlerde daralmanın yüksek oranlarda olduğu, bazılarında ise krizden daha az etkilendiği, hatta krizin değerlendirilip büyüme olanağı elde edildiği görülmüştür. Bu çalışmada gıda sektörünün krizi fırsata çevirip büyüdüğüne yönelik tespitler yapılmıştır. Salgının gıda sektöründe farklı boyutlarıyla ortaya çıktığı, salgının başlangıcında sektörde üretimde %10’lara varan daralma yaşandığı belirlenmiştir. Bu süreçte tüketiciler aldıkları gıda ürünlerinin besin değerlerine daha çok özen göstermişler ve satın alma kanalları olarak e-ticaret sistemini tercih etmişlerdir. Çalışma sonucunda; bireylerin evlerine kapanmalarıyla, gıda ürünlerine olan talebin arttığı, diğer birçok sektörün tersine sektörün büyümesini sürdürdüğü ve salgının olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak toparlanma sürecine girdiği tespit edilmiştir. Salgının etkilerini en aza indirmede pazar çeşitliliğinin ve marka oluşturmanın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Tarım, stratejik sektörlerin başında gelmektedir. İnsanların fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanma... more Tarım, stratejik sektörlerin başında gelmektedir. İnsanların fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında ve ulusların bekasında önemli rolü bulunmaktadır. Ancak sektör, içerisinde bulunduğu coğrafi konum, iklim özellikleri, doğal afetler, salgın hastalıklar ve teknolojik yapı gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Bu faktörler tarımı hassas bir konuma getirmektedir. Ülkeler bu nedenle tarıma diğer sektörlerden daha farklı yaklaşım sergilemek durumunda kalmaktadırlar. Uygulanacak politikalar sektörün başarısı için son derece önemlidir. Küresel ölçekte yaşanan gelişmeler tarımın önemini belirlemek açısından çarpıcı bir gösterge olmuştur. Dünyada bu gelişmelerin ana çizgisini, kendine yeterlilik, belli ürünlerde uzmanlaşma, dış ticarette korumacılık, gıda milliyetçiliği gibi konular oluşturmakta ve değişen koşullara bağlı olarak uygulanan tarım politikalarında da önemli değişiklikler gözlenmektedir. Bu durum, Türkiye açısından da büyük önem taşımaktadır. Tarımın ülke ekonomisine olan katkısına; kalkınma, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda güvenliği ve güvencesi çerçevesinden bakıldığında, izlenecek politikaların tüm sektörü kapsayıcı olmasının yanında, gerçekçi, somut ve uygulanabilir olmasını da zorunlu kılmaktadır. Türkiye’de tarım sektörü, taşıdığı önem itibariyle her zaman gündemde olmuş, tarım politikalarının ülke ekonomisi açısından yarattığı etki ve katkı çeşitli boyutlarıyla tartışılmıştır. Bu çalışmada, Türkiye’nin uzun yıllardır uyguladığı tarım politikaları kalkınma boyutuyla incelenmiş, özellikle 11. Kalkınma Planı kapsamında tarım sektöründe 2023 ve sonrasında ulaşılacak hedeflerin ülke kalkınmasına olan katkısı ortaya koyulmuştur. Buna göre, izlenen tarım politikalarının üretim, istihdam, verimlilik ve tarımsal dış ticaret vb. hususlarda beklenen gelişmeyi yakalayamadığı, tarımsal kalkınma hedeflerine yeterince ulaşılamadığı belirlenmiştir
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLERDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR, 2018
Bugün ekonomik yaşamda hangi mal ve hizmetlerin ne kadar ve kimler
tarafından, hangi üretim yönte... more Bugün ekonomik yaşamda hangi mal ve hizmetlerin ne kadar ve kimler tarafından, hangi üretim yöntemleri ile üretileceğini, elde edilen hasılanın kimler tarafından dağıtılacağını ve bu hasılanın ne kadarının tüketilip ne kadarının tasarruf edileceğini belirleyen bir fiyat sistemi mevcuttur. En uygun kaynak dağılımını gerçekleştirmede, enflasyonla mücadelede, sektörler arası kaynak transferinde, üretimin planlanmasında ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesinde fiyatlar davranışları yönlendiren en önemli araçtır. Fiyatların zaman içindeki değişimi konusu, ekonomi alanında önemli inceleme konularından birini oluşturmaktadır. Fiyatlar günden güne, aydan aya, yıldan yıla değişiklikler göstermektedir. Bu hareketlerin bazıları belli bir düzen izlerken, bazıları oldukça düzensiz dalgalanmalar gösterir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle fiyatların, siyası karar alıcılar tarafından sağlıklı bir şekilde yorumlanabilmesi ve buna göre ekonomi politikalarının belirlenebilmesi için, bilimsel olarak yapılan fiyat analizlerinden yararlanmak gerekmektedir.
Academic Studies in Social, Human and Administrative Sciences, 2020
It is important to employ educated manpower in the development of countries. Because it is known ... more It is important to employ educated manpower in the development of countries. Because it is known that educated individuals have higher productivity. In this context, the contribution of women, who make up half of the society, to the development of the country depends on the greater participation of women in the education process and employment. In particular, the development of countries that attach importance to women's vocational training can be faster. One of the sectors contributing to the development of the country is the tourism sector. In this study, the importance of vocational education in terms of female employment has been revealed and the areas that will provide employment for women in Adıyaman especially in tourism sector have been determined.
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimlerde Akademik Çalışmalar , 2018
Bugün ekonomik yaşamda hangi mal ve hizmetlerin ne kadar ve kimler
tarafından, hangi üretim yönte... more Bugün ekonomik yaşamda hangi mal ve hizmetlerin ne kadar ve kimler tarafından, hangi üretim yöntemleri ile üretileceğini, elde edilen hasılanın kimler tarafından dağıtılacağını ve bu hasılanın ne kadarının tüketilip ne kadarının tasarruf edileceğini belirleyen bir fiyat sistemi mevcuttur. En uygun kaynak dağılımını gerçekleştirmede, enflasyonla mücadelede, sektörler arası kaynak transferinde, üretimin planlanmasında ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesinde fiyatlar davranışları yönlendiren en önemli araçtır. Fiyatların zaman içindeki değişimi konusu, ekonomi alanında önemli inceleme konularından birini oluşturmaktadır. Fiyatlar günden güne, aydan aya, yıldan yıla değişiklikler göstermektedir. Bu hareketlerin bazıları belli bir düzen izlerken, bazıları oldukça düzensiz dalgalanmalar gösterir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle fiyatların, siyası karar alıcılar tarafından sağlıklı bir şekilde yorumlanabilmesi ve buna göre ekonomi politikalarının belirlenebilmesi için, bilimsel olarak yapılan fiyat analizlerinden yararlanmak gerekmektedir.
Uploads
Papers
and water) and modern agricultural activities. The participants experience marketing problems due to inadequate conditions in the production of clean, hygienic products. The lack of market confidence affects the sustainability of rural production negatively. Proper trainings in production, packaging and marketing will contribute to the
creation of new sources of income in addition to raising farmers' quality of life.
gören 113'ü bayan, 97'si erkek; toplam 210 öğrenci oluşturmuştur. Söz konusu 10 program, iki ana grupta (teknik programlar N=109 ve sosyal bilim programları N=101) toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Sherer ve arkadaşları (1982) tarafından geliştirilen, Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından Türk kültürüne uyarlanan 17 maddelik "Genel Öz Yeterlik Ölçeği" (GÖYÖ) kullanılmış ve veriler 2014-2015 eğitim - öğretim yılı güz döneminde toplanmıştır. Toplanan verilerin çözümlenmesinde bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Ancak, öncelikle ölçeğin bir de eldeki çalışma kapsamında güvenirlik analizi yapılmış ve Cronbch Alpha değeri
0,870 olarak saptanmıştır. Elde edilen bulgular, öğrencilerin öz-yeterlik inanç düzeylerinin genel ortalamasının 3,28 olduğunu göstermiştir. Farklı değişkenler açısından bakıldığında öğrencilerin genel öz-yeterlik inanç düzeylerinde cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılığın görülmediği (t = ,240; p > 0,05); ancak, bölümler arasında yapılan t-testi sonucunda teknik programlar grubunda yer alan öğrenciler lehine istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılığın ortaya çıktığı (t = 2,221; p <
0,05) anlaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: küreselleşme, öz-yeterlik, genel öz-yeterlik inancı.
Birincil sektör olarak nitelenen tarım; bitkisel ve
hayvansal ürünlerin üretilmesi, işlenmesi ve pazarlanması
süreçlerinde toplumun gıda ihtiyaçlarını karşılayarak önemli
bir rolü üstlenmektedir. Ulusal gelire katkısı, yarattığı istihdam
olanakları ve dışa bağımlılığı azaltması yönlerinden de
stratejik önemi bulunmaktadır. Bunun yanında birçok sektörün
tedarikçisi olduğu gibi, onlara girdi sağlama işlevi de vardır
(Deniz ve Hiç, 2022).
Tüm dünyada olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde
oransal olarak tarımın önemi azalsa da en temel vazgeçilmez
faaliyetlerden biridir. Tarım sektörünün Türkiye’de de
ekonomik ve sosyal olarak önemli bir yeri bulunmaktadır.
Yıllar içerisinde gelişmelere bağlı olarak tarımın Türkiye
ekonomisindeki yerinde değişimler gözlenmiştir. Türkiye’de
2022 yılı itibariyle tarımın; Gayrisafi Yurtiçi Hasıladaki
(GSYİH) payı %6.5, istihdamdaki payı %15.8, ithalattaki payı
% 4.06 ve ihracattaki payı % 3.06’dır (TÜİK, 2022). Buradan
anlaşılacağı üzere, Türkiye’de gelişmiş ülkelere göre tarımın
hem GSYİH içindeki payı hem de istihdam oranı yüksek, buna
karşılık işletme ölçeği küçük ve verimlilik değeri düşüktür.
1 Doç. Dr., Adıyaman Üniversitesi Kahta Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Bölümü,
iukav@adiyaman.edu.tr, Orcid: 0000-0003-2922-6946
106 ZIRAAT, ORMAN VE SU ÜRÜNLERI ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR X
Tarımda, sermaye birikimi yetersiz yabancı sermaye ilgisi
istenen düzeyde değildir (Başaran, 2014).
Tarımdaki bu olumsuzluklar örgütlü üretim faaliyetleriyle
azaltılabilir. Örgütlü üretim faaliyetleri kooperatifler ve üretici
birlikleri yoluyla yapılmaktadır. Tarım sektörünün örgütlendiği
en etkili oluşumların başında kooperatifler gelmektedir.
Kooperatifler ekonomik olarak küçük ve zayıf toplulukların
birbirlerine güven duyarak, işbirliği içerisinde demokratik
yöntemlerle ve adil paylaşımla örgüt oluşturma girişimidir. Bu
yolla bireyler ekonomik ve sosyal sorunlarını bir araya gelerek
birlikte çözebilmektedirler. Böylece üretim ve pazarlama
süreçlerinde güçlü bir yapı oluşturularak üreticilerin hak ettiği
geliri kazanmasına yönelik çalışmalar yapılır. Kooperatifler
genellikle kırsal bölgelerde yoksulluğu azaltmada rol
oynayan önemli oluşumlardır. Üreticilerin üretim süreçlerinde
ve ürünlerinin pazarlanmasında örgütlenerek faaliyetlerde
bulunmalarında bir araçtır kooperatifler. Özellikle küçük ölçekli
tarım işletmelerinin yoğun olduğu ekonomilerde kooperatifler
girdileri uygun koşullarda almaları ve ortak makine parklarının
olmasıyla bu işletmelerin varlıklarını sürdürmesi açısından
önem taşımaktadır (Salman vd., 2015).
Bu bağlamda kooperatifler; pazarlama kanallarına ortakların
çıkarları doğrultusunda müdahale ederek aracı sayısının
azaltılmasında, yöresel ürünlerin markalaştırılması ve coğrafi
işaretlerinin alınmasında büyük rolleri olabilir. Bu önemiyle
birlikte, kırsal alanlarda kooperatifçiliğin etkinliği istenen
düzeye ulaşamamıştır. Sayıları belli bir düzeyde olmalarına
karşın organizasyonel becerileri yetersiz kalmış ve ortaklarına
beklenen faydayı yeterince sağlayamamıştır.
Temeli dayanışma ve birlikte hareket etme anlayışı
olan kooperatifçilik, günümüzde bir milyara yakın insanın
ortak gücü haline gelmiştir. Bugün tarım sektörü, dünyada
kooperatifçiliğin uygulama alanı bulduğu yerlerin başında
107 ZIRAAT, ORMAN VE SU ÜRÜNLERI ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR X
gelmektedir. Kooperatifler gelişmiş ülkelerde önemli
gelişim göstermiş, ürettikleri girdileri kendileri işleyerek
sanayici konuma gelmişlerdir. Bu süreçte tüketiciye de
doğrudan ulaşan örgütlenme yapısı oluşturmuşlardır (Akar
vd., 2015). Finlandiya’da etin %74’ü, sütün ise %96’sı
kooperatifler yoluyla işlenirken, Polonya’da sütün %752i
kooperatifler aracılığıyla pazara sunulmaktadır. Daha genel
anlamda AB’de tarım ürünlerinin değerlendirilmesinde
kooperatiflerin payı %30 ile %100 arasında iken, Türkiye’de
ise, ancak %1 ile %10 arasındadır. Türkiye’de hayvansal
ürünler üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar 6-7, bitkisel
ürünler ise 4-5 kez el değiştirmektedir. Gelişmiş ülkelerde
aracı konumundakiler genelde üretici örgütleri olduğundan
bu sayı 2-3ü geçmemektedir (Semerci, 2022).
Çalışmanın konusu olan Adıyaman ekonomisinin % 70’i
tarıma dayalıdır. Tarımın istihdamdaki payı % 60’a yakındır.
Toprak varlığın %35’lük kısmını tarım arazileri oluşturmakta,
bunun % 80,45’lik kısmında kuru, % 19,55’lik alanda ise
sulu tarım yapılmaktadır. Tarla bitkilerinin %84,2’si hububat,
%10,4’ü endüstriyel bitkiler, %4,4’ü baklagiller, diğer bölümü
ise yağlı tohumlar ve yumru bitkilerden oluşmaktadır. Ortalama
işletme büyüklüğü 58 dekardır.
Çalışmada tarımsal faaliyetlerde örgütlü üretim
kapsamında kooperatifçiliğin genel özellikleri üzerinde
durulmuş, Adıyaman’ın tarımsal kooperatif yapısı ortaya
koyularak önerilerde bulunulması amaçlanmıştır. Konu ile
ilgili araştırmalara öncülük etmesi yönünden çalışmanın
yararlı olacağı düşünülmektedir. Tarımda üretici örgütlenmesi
konusunu ortaya koyan çalışmaların yetersizliği nedeniyle
Adıyaman özelinde konunun bu çalışma ile incelenmesi
çalışmayı, değerli kılan en önemli bir husustur.
Böylece devlet müdahalelerle, ekonomide sosyal faydayı artırmak için gerektiği durumlarda faaliyetleri düzenleyebilmektedir. Bu amaçla düzenleyici ve denetleyici kurum niteliğinde bağımsız kuruluşlar oluşturulmaktadır. Böylece devlet, piyasalara doğrudan müdahale etmek yerine, kurumları aracılığıyla piyasaları regüle etmektedir. Bu durum özellikle sigorta sektöründe yoğun olarak görülmektedir. Sigorta şirketleri, ekonomik birimlerin çeşitli durumlar sonucu karşılaştığı ve kendi olanakları ile telafi etmekte zorlanacağı belirsizlikleri ve riskleri azaltmak ve risk
gerçekleştiğinde ortaya çıkan zararları yaymak için örgütlenmiş toplumsal kurumlardır. Bunun yanında, sigorta şirketleri faaliyetleri sonucu tahsil ettikleri primlerle büyük tutarlara ulaşan birikimlerini uygun fonlara aktararak, ülke ekonomilerine önemli katkılar sağlar. Ayrıca bu şirketler,
ülkede ve ekonomide herhangi bir anda meydana gelen doğal afet vb. bir felaket sonucu, üretim ve hizmet dışı kalan işletmelerin doğurduğu sosyo-ekonomik zararları telafi edici niteliğe de sahiptir. Türkiye’de 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sigorta
sektörünün önemini daha anlaşılır hale getirmiştir. Bu bağlamda belirsizlik ve risk ile karşılaşan ekonomik birimlerin risklerini aktaracak ya da yönetecek bir araç olan sigortanın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada sigorta sektöründe yaşanan piyasa başarısızlığının unsurları
ve bu unsurların yarattığı etkileri ortadan kaldırmada kullanılan düzenlemelerin sektöre yansımalarının neler olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çerçevede konu ile ilgili literatür incelenerek değerlendirmeler yapılmıştır. Yapılan değerlendirmede; belirsizlik ve risk
unsurlarından dolayı, asimetrik bilginin sıklıkla görüldüğü sigorta piyasasında devletin, sigorta sektörünü tümüyle kendi haline bırakmak yerine, sektörü regüle ederek işleyişi piyasa ekonomisine
bırakmayı tercih ettiği belirlenmiştir
gelişimi, kapsamlı bir küreselleşme süreci, dünya ekonomisinin
ticaretin serbestleştirilmesi ve teknolojik ilerlemeler sayesinde
gerçekleşmiştir. Bu bağlamda küreselleşme ile; malların,
hizmetlerin, sermayenin ve emeğin hareketini kısıtlayan ticari
engellerinin azaltılması veya ortadan kaldırılmasından söz edilir.
Ekonomik faaliyetlerin coğrafi olarak bölünmesine yol açan
uzmanlaşma, yeni lojistik teknolojilerin sağladığı daha uzun ve
daha karmaşık tedarik zincirleri, yatay ve dikey birleşmeyi
amaçlayan çok uluslu şirketlerin çoğalması, tüketici zevklerinin,
endişelerinin ve beklentilerinin genişlemesi küreselleşme
kapsamında değerlendirilir.
Sektörün taşıdığı önem kapsamında tüketici tutum ve
tercihleri ile sağlık, güvenlik ve çevresel kaygılara karşılık olmak
üzere; çevresel sürdürülebilirlik ve koruma, su kalitesi, hayvan
refahı, üretim yöntemleri, çalışma standartları, menşe, gıda
güvenliği, izlenebilirlik ve etiketleme gibi konularda
bilgilendirme programları geliştirilmiştir.
ve yetersiz beslenmenin önlenmesi ne yazık ki hala yerine
getirilebilmiş değildir. İklim değişikliğinin geldiği boyut, dünya
ekosisteminde ortaya çıkan olumsuzluklar, biyoçeşitliliğin
azalması gibi negatif durumlar, başta gıda güvenliği olmak
üzere, çevre üzerinde ve dünya ekonomileri üzerindeki etkisini
her geçen gün artırmaktadır. Dolayısıyla günümüzde, artan
nüfusun sağlıklı besin ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla,
gıda güvenliğini sağlamak, doğal kaynakları koruyarak
uygun fiyatlı ürünleri üreterek, tarımsal gıda sistemlerinin
dönüştürülmesi son derece önemli hale gelmiştir
farklı boyutlarıyla ortaya çıktığı, salgının başlangıcında sektörde üretimde
%10’lara varan daralma yaşandığı belirlenmiştir. Bu süreçte tüketiciler aldıkları gıda ürünlerinin besin değerlerine daha çok özen göstermişler ve satın alma kanalları olarak e-ticaret sistemini tercih etmişlerdir. Çalışma sonucunda; bireylerin evlerine kapanmalarıyla, gıda ürünlerine olan talebin arttığı, diğer birçok sektörün tersine sektörün büyümesini sürdürdüğü ve salgının olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak toparlanma sürecine girdiği tespit edilmiştir. Salgının etkilerini en aza indirmede pazar çeşitliliğinin ve marka oluşturmanın önemi bir kez daha ortaya
çıkmıştır.
tarafından, hangi üretim yöntemleri ile üretileceğini, elde edilen hasılanın
kimler tarafından dağıtılacağını ve bu hasılanın ne kadarının tüketilip ne
kadarının tasarruf edileceğini belirleyen bir fiyat sistemi mevcuttur. En
uygun kaynak dağılımını gerçekleştirmede, enflasyonla mücadelede,
sektörler arası kaynak transferinde, üretimin planlanmasında ve pazarlama
stratejilerinin belirlenmesinde fiyatlar davranışları yönlendiren en önemli
araçtır. Fiyatların zaman içindeki değişimi konusu, ekonomi alanında
önemli inceleme konularından birini oluşturmaktadır. Fiyatlar günden
güne, aydan aya, yıldan yıla değişiklikler göstermektedir. Bu hareketlerin
bazıları belli bir düzen izlerken, bazıları oldukça düzensiz dalgalanmalar
gösterir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle fiyatların, siyası
karar alıcılar tarafından sağlıklı bir şekilde yorumlanabilmesi ve buna göre
ekonomi politikalarının belirlenebilmesi için, bilimsel olarak yapılan fiyat
analizlerinden yararlanmak gerekmektedir.
tarafından, hangi üretim yöntemleri ile üretileceğini, elde edilen hasılanın
kimler tarafından dağıtılacağını ve bu hasılanın ne kadarının tüketilip ne
kadarının tasarruf edileceğini belirleyen bir fiyat sistemi mevcuttur. En
uygun kaynak dağılımını gerçekleştirmede, enflasyonla mücadelede,
sektörler arası kaynak transferinde, üretimin planlanmasında ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesinde fiyatlar davranışları yönlendiren en önemli araçtır. Fiyatların zaman içindeki değişimi konusu, ekonomi alanında önemli inceleme konularından birini oluşturmaktadır. Fiyatlar günden güne, aydan aya, yıldan yıla değişiklikler göstermektedir. Bu hareketlerin bazıları belli bir düzen izlerken, bazıları oldukça düzensiz dalgalanmalar gösterir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle fiyatların, siyası karar alıcılar tarafından sağlıklı bir şekilde yorumlanabilmesi ve buna göre ekonomi politikalarının belirlenebilmesi için, bilimsel olarak yapılan fiyat analizlerinden yararlanmak gerekmektedir.