Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI
TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI2021 •
Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Türk milleti nedir, kimler Türk’tür diye sorulacak olursa; “Kendisini Türk hisseden, Türklük, Türk Birliği için karşılıksız kendini feda edebilen, Türkiye ve Türklük, Türk Birliği için faydalı işler yapan ve bu amaç için çalışan, bütün varlığı ile nerede yaşarsa yaşasın -ister Türkiye'de ister Antartika'da- bütün varlığı ile "NE MUTLU TÜRKÜM DİYEN", "BEN TÜRKÜM" diye bağırabilen herkestir. Biz Türkçüyüz, Türk milletinin varlığını korumak, yüceltmek ve ebediyete kadar devam ettirmek mücadelesini yapan insanlarız. Bu ana ilkemizdir. Türk için “Türküm” diyen herkes için ana kanun budur. Her fikir, her davranış buna uymaya, bunu gerçekleştirmeye mecburdur. Türkçülük zor bir uğraştır. Her insanın üstesin¬den gelmesi beklenemez. Çünkü kısa sürede bir başarı için değil, uzun maratonlu bir koşu için ömrünü tüketmektir, Bu yüzden her insan bu mukaddes davayı anlayamaz. An¬lamadığı gibi de bu yolda serden geçenlerin yaptıklarının akıl işi olmadığını söyleyerek onu yolundan çevirtmeye çalışır. Ancak ülkücü kararını vermiştir; kalabalıkta yalnız kalmayı hesaba katmıştır. Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız ge¬lir. Rahat yaşarlar, hiçbir şeye aldırmazlar. Bir topluluktan ortak ülküyü kaldırın, insanların insanlığını kaybettiğini görürsünüz. Ortak düşünce olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakârlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türlüsü alır yürür. Maddileşmiş bir insan vatan için ölür mü? Bencil bir insan muhtaçlara yardım eder mi? Milletine inanmayan bir adam yabancı ile işbirliği yapmaz mı? Erdemi gülünç bulan birisi çalıp çırpmaz mı? Türk milletinin kalkınması için herşeyden evvel Türk milletinin milli benliğine, milli varlığına dönmesi lazımdır. Bir milletin yükselmesi, milli değerler meydana getirmesiyle mümkün olur. Bir millet milli ahlak sahibi olarak, kendi dinine, imanına, ahlakına, adetlerine, tarihine, geleneklerine sahip çıkarak ancak gücünü kuvvetini muhafaza edebilir, yükselebilir. Kendi benliğinden uzaklaşan, kendi benliğini hor gören, kendi kendini beğenmeyen, başkalarını kendinden üstün zanneden başkalarını kopya etmeyi marifet sayan bir millet kendini kaybetmiş, çoktan ölmüş olur. Dünya üzerinde Türk denen bir millet vardır ve onun geliştirdiği zengin kültür, dünya medeniyetinin oluşmasında bir temel taşı olmuştur. Bu yüzden insanlık tarihinin her açıdan şekillenmesinde en önde gelen faktörlerden birisi, Türklerdir. Tarih yapmada ve insanları idare etmede bu kadar hünerli olan Türkler, kendileri tarafından yapılan araştırmaların ve bilimsel kaynaklarımızın azlığı nedeni ile maalesef geçmişimizin aydınlatılması için yabancıların eserlerine müracaat etmek zorunda kalmaktayız ve bu durum bizleri tamamen Batı emperyalizminin, tek taraflı uyduruk “Helenistik yalan bir tarih” bilgileri ile baş başa bırakmaktadır. Batı emperyalizminin, “Helenistik yalan bir tarih” yarattığını, Türk tarihini karanlıkta bırakmak ve gömmek için elinden geleni yaptığını, ancak yeni araştırmaların, Kadim Türk Tarihini haklı çıkaracak göstergelere sahip olduğunu, Batı'da ve Rusya'da Türk kökenler üzerinden bir yüzleşmenin ve Batı’nın bu gizli sansürü’nü aşma döneminin başladığını asla unutma.
TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI, MAKALELER
TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI. MAKALELERTürkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Türk milleti nedir, kimler Türk’tür diye sorulacak olursa; “Kendisini Türk hisseden, Türklük, Türk Birliği için karşılıksız kendini feda edebilen, Türkiye ve Türklük, Türk Birliği için faydalı işler yapan ve bu amaç için çalışan, bütün varlığı ile nerede yaşarsa yaşasın -ister Türkiye'de ister Antartika'da- bütün varlığı ile "NE MUTLU TÜRKÜM DİYEN", "BEN TÜRKÜM" diye bağırabilen herkestir. Biz Türkçüyüz, Türk milletinin varlığını korumak, yüceltmek ve ebediyete kadar devam ettirmek mücadelesini yapan insanlarız. Bu ana ilkemizdir. Türk için “Türküm” diyen herkes için ana kanun budur. Her fikir, her davranış buna uymaya, bunu gerçekleştirmeye mecburdur. Türkçülük zor bir uğraştır. Her insanın üstesin¬den gelmesi beklenemez. Çünkü kısa sürede bir başarı için değil, uzun maratonlu bir koşu için ömrünü tüketmektir, Bu yüzden her insan bu mukaddes davayı anlayamaz. An¬lamadığı gibi de bu yolda serden geçenlerin yaptıklarının akıl işi olmadığını söyleyerek onu yolundan çevirtmeye çalışır. Ancak ülkücü kararını vermiştir; kalabalıkta yalnız kalmayı hesaba katmıştır. Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız ge¬lir. Rahat yaşarlar, hiçbir şeye aldırmazlar. Bir topluluktan ortak ülküyü kaldırın, insanların insanlığını kaybettiğini görürsünüz. Ortak düşünce olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakârlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türlüsü alır yürür. Maddileşmiş bir insan vatan için ölür mü? Bencil bir insan muhtaçlara yardım eder mi? Milletine inanmayan bir adam yabancı ile işbirliği yapmaz mı? Erdemi gülünç bulan birisi çalıp çırpmaz mı? Türk milletinin kalkınması için herşeyden evvel Türk milletinin milli benliğine, milli varlığına dönmesi lazımdır. Bir milletin yükselmesi, milli değerler meydana getirmesiyle mümkün olur. Bir millet milli ahlak sahibi olarak, kendi dinine, imanına, ahlakına, adetlerine, tarihine, geleneklerine sahip çıkarak ancak gücünü kuvvetini muhafaza edebilir, yükselebilir. Kendi benliğinden uzaklaşan, kendi benliğini hor gören, kendi kendini beğenmeyen, başkalarını kendinden üstün zanneden başkalarını kopya etmeyi marifet sayan bir millet kendini kaybetmiş, çoktan ölmüş olur. Dünya üzerinde Türk denen bir millet vardır ve onun geliştirdiği zengin kültür, dünya medeniyetinin oluşmasında bir temel taşı olmuştur. Bu yüzden insanlık tarihinin her açıdan şekillenmesinde en önde gelen faktörlerden birisi, Türklerdir. Tarih yapmada ve insanları idare etmede bu kadar hünerli olan Türkler, kendileri tarafından yapılan araştırmaların ve bilimsel kaynaklarımızın azlığı nedeni ile maalesef geçmişimizin aydınlatılması için yabancıların eserlerine müracaat etmek zorunda kalmaktayız ve bu durum bizleri tamamen Batı emperyalizminin, tek taraflı uyduruk “Helenistik yalan bir tarih” bilgileri ile baş başa bırakmaktadır. Batı emperyalizminin, “Helenistik yalan bir tarih” yarattığını, Türk tarihini karanlıkta bırakmak ve gömmek için elinden geleni yaptığını, ancak yeni araştırmaların, Kadim Türk Tarihini haklı çıkaracak göstergelere sahip olduğunu, Batı'da ve Rusya'da Türk kökenler üzerinden bir yüzleşmenin ve Batı’nın bu gizli sansürü’nü aşma döneminin başladığını asla unutma.
Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 18-19 sayı (2013), ss.104-131
Mevlüt Uyanık, KÜRESELLEŞME OLGUSU ve İPEK YOLUNUN YENİDEN DİRİLİŞ PROJESİ Oş Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı.18-19 (2013) s.104-1312013 •
Глобализация и Возрождение Проекта Тюркской Цивилизации: Шелковый Путь Краткое изложение: Установление обстоятельства: Турки, один из древних народов, которые имели постоянное государство, они завоевали и сделали своей родиной земли на Шелковом Пути, которые соединяли Восток с Западом и столетия являлись осью цивилизации. Они построили Тюркско-Исламскую Цивилизацию и укрепили свое господство в соответствии с временем и местом. С открытием Мыса Надежды ось цивилизации изменилась, области осуществляющие единичность родины и государства Турков потеряли геополитическую важность; но в последние годы Шелковый Путь стал приобретать важность как новая линия энергии вместе с глобальными усилиями Центральной Цивилизации Запада, которая превратила Землю в положение маленькой деревни. Проблема: Вместе с глобализацией Мир в политическом взгляде заново оформляется, с физической точки зрения стараются определить новые преимущества, касающиеся истории. Включая во внимание сторонников конфликта, основанные на различиях культуры и цивилизаций и основанные на сходстве сторонников примиренчества и мира Возрождение Тюркской Цивилизации преподнести как новое открытие с помощью проекта Шелковый Путь. Чтобы воспользоваться в максимальной мере с экономической глобализации, надо осуществить экономико-политические организации. Цель: в связи с тем, что со стороны различных общин, относящиеся к одной вере и расе, под господством которых находится переход Шелкового Пути и, который заново приобрел геополитическую и экономическую значимость надо развить новую политику и в мировой политике прийти в положение актеров. Необходимость принципа «Разнообразие в единстве», обеспечивающая единство Языка, Мысли и Деятельности шести Тюркских государств, исследовать Возможность Возрождения Тюркской Цивилизации с помощью Шелкового Пути. Метод: противостоять господству в Евразии и Среднем Востоке сторонников конфликта, основывающихся на различии культур и цивилизаций и внести на общественно-политическую арену, столетиями используемые нами, скопление сторонников примиренчества, основывающихся на сходстве. В связи с этим, вначале будет изучена со всех сторон идея глобализации, после этого включая во внимание пути переселений, будет рассмотрено образование Тюркской Культуры и Цивилизации, которая образовалась с помощью геополитических и стратегических применений, ещё начавшийся вместе с Огуз Хан-Мете Ханом. Для того, чтобы Шелковый Путь функционировал как раньше, будет исследовано с философской точки зрения необходимость образования связи между Географией, Языком и Мыслью и его отражением на практике. Таким образом перед усилиями Глобализации будет подчеркнута Возможность Возрождения Тюркской Цивилизации. Ключевые слова: Глобализация, Тюрк, Турецкий, Ислам, Цивилизация, Конфликт, Взаимопонимание, Возрождение. Özet: Durum Tespiti Tarihte sürekli bir devlet geleneğine sahip olarak kadim milletlerinden birisi olan Türkler, Doğu ile Batı âlemini birbirine bağlayan ve yüzyıllarca medeniyet mihveri olan İpek Yolundaki yerleri fethetmişler, yurt haline getirmişlerdir. Bulundukları zaman ve mekânın şartlarına göre egemenliklerini pekiştirmişler, Türk-İslam Medeniyetini kurmuşlardır. Ümit Burnu’nun keşfiyle birlikte medeniyet mihveri değişmiş, Türklerin yurt ve devlet özdeşliğini gerçekleştirdikleri bölgeler jeopolitik önemini kaybetmiş; ama son yıllarda dünyanın yeniden küçük bir köy haline getiren Batı medeniyeti merkezli küreselleşme çabalarıyla birlikte yeni enerji koridoru olarak ipek yolu yeniden önem kazanmaya başlamıştır. Sorun: Küreselleşme ile dünya siyasal açıda yeniden biçimlendirilmeye, fiziksel açıdan tarihe ilişkin yeni öncelikler tespit edilmeye çalışılmaktadır. Kültür, medeniyetler arasındaki farklılıkları esas alan çatışmacı gelenek ile benzerlikleri esas alan uzlaşmacı-barışçı geleneğin farkında olarak Türk Medeniyetinin Yeniden Dirilişini İpek Yolu Projesi bağlamında yeni bir açılım olarak sunmak, ekonomik küreselleşmeden azami oranda istifade edebilmek için ekonomi-politik organizasyonlar gerçekleştirmek. Amaç: Jeopolitik ve ekonomik açıdan yeniden önem kazanan İpek Yolu güzergâhının aynı din ve ırkın farklı boyları tarafından kurulmuş Türk Devletlerinin hâkimiyetleri altında olmasından hareketle yeni politikalar geliştirmek ve dünya siyasasında aktörler haline gelmek. Vahdette Kesret (Birlik İçinde Çeşitlilik) ilkesi gereği, altı Türk devletinin dil, fikir ve işte birlik sağlayarak İpek Yolu bağlamında Türk Medeniyetinin Yeniden Diriliş İmkânını araştırmaktır. Yöntem: Kültür, medeniyetler arasındaki farklılıkları esas alan çatışmacı geleneğin Avrasya ve Ortadoğu’ya hâkim olmasına engel olmak ve yüzyıllardır uyguladığımız benzerlikleri esas alan uzlaşmacı-barışçı geleneğin birikimini sosyo-politik arenaya taşımaktır. Bu bağlamda, önce küreselleşme kavramı çeşitli boyutlarıyla irdelenecek, ardından göç yolları dikkate alınarak Türk kültür ve medeniyetinin Oğuz Kaan-Mete Han’dan itibaren izlediği jeopolitik ve stratejik uygulamalarla kurulması üzerinde durulacaktır. İpek Yolufnun tekrar tarihsel işlevine kazandırılması için coğrafya ile Dil, Düşünce irtibatının kurulmasının felsefi açıdan gerekliliği ile bunun pratiğe-işe yansıması araştırılacak, böylece Küreselleşme çabalarının karşısında Türk Medeniyetinin Yeniden Dirilişinin Mümkün Olduğu vurgulanacaktır. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Oğuz, Türk, İslam, Medeniyet, Çatışma, Uzlaşma, Diriliş
Eftalit-Sasani Münasebetleri Üzerine
ITIL SUWI AKA TURUR EU TDAE Turk TarihiİTİL SUWI AKA TURUR EÜ TDAE Türk Tarihi Anabilim Dalı 25. Yıl Armağanı. Editörler Umut Üren-Didem Çatalkılıç
I Seminario Abisal Margen: Poéticas del Vacío
Ruido en el silencio. Vacíos y negaciones de las tecnopoéticas actuales2024 •
The Historical Review. La Revue historique, VI
Greece and the Greeks in Ottoman History and Turkish Historiography2009 •
Dictatorships & Democracies
Soviet Foreign Policy from the Spanish Civil War to the Molotov-Ribbentrop Pact, 1936–1939Education Sciences
Integrated STEAM Education for Students' Creativity Development2024 •
2023 •
Science of The Total Environment
Effects of urbanization on taxonomic, functional and phylogenetic avian diversity in Europe2021 •
Creativity Studies
Enhancing Creativity and Problem Solving Skills Through Creative Problem Solving in Teaching Mathematics2020 •
2001 •
2009 •
Experimental eye research
A completely human-derived biomaterial mimicking limbal niche: Platelet-rich fibrin gel2018 •
2016 •
Asian Pacific Journal of Cancer Prevention
Albumin-globulin Ratio for Prediction of Long-term Mortality in Lung Adenocarcinoma Patients2014 •
1974 •
ERJ open research
Prognostic value of the 1-minute sit-to-stand test to predict postoperative complications in patients with lung cancer elected for lung resection2024 •
XI Jornadas Interescuelas/Departamentos de Historia
Nature vs. nurture en discursividades políticas argentinas del siglo XX2007 •