Meddah
Meddah (Arapça: مداح, meddâh), kıssahan veya şehnâmehân. Meddahın sözcük anlamı çok öven olup ilk başlarda İslam Peygamberi Muhammed zamanını öven kişileri ifade ederken zamanla topluluk önünde halk hikâyesi anlatan kişi anlamına dönüşmüştür. Araplarda bu kimselere “kāss” (çoğulu: kussâs), “kassâs, İranlılarda ve Osmanlı Türklerinde ise “kıssahân” ve “şehnâmehân” denmiştir.[1]
Meddahlık | |
---|---|
Ülke | Türkiye |
Kaynak | 37 |
Bölge | Avrupa ve Kuzey Amerika |
Tescil geçmişi | |
Tescil | 2008 (3. oturum) |
Tarihçe
değiştirMeddah, Arapça مدخ kökünden türetilmiş bir mübalağalı ism-i faildir, çok öven (kişi) anlamına gelir. İlk kullanımının İslam peygamberi Muhammed'i savunan şiirler yazmış Hassan bin Sabit'e hitaben kullanıldığı kaydedilmiştir.[2]
Mekan ve kostüm
değiştirKişiler, anlatılarını Osmanlı sarayında, şehir ve kasabalarda ve kahvehanelerde aktarırlardı. Özel bir anlatım yeri yoktur ve çoğunlukla kahvehanelerde anlatırlar.[3]
Meddah olayları canlandırırken seyircinin rahatça görebileceği şano türü yüksek bir yere oturur. Bir eline değnek alırdı. Bu değnekle dinleyicilerin dikkatini toplar, at, eşek vb. hayvanların anlatımı sırasında kullanır. Mendili taklit yaparken sesini farklılaştırmak için kullanır. Omzunda büyükçe bir mendil ya da makrame bulunur ve bunu kadın taklidi yaparken başörtüsü olarak örter.[1][3]
Sözel anlatı
değiştirMeddahın anlatısını, günlük yaşamdaki olaylar, masallar, destanlar, öyküler ve efsaneler oluşturur. Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Arzu ile Kamber başlıcası olmak halk hikâyelerini, gerçek olayları, duyumlarını tekrar kurgulayarak aktarır. En heyecanlı yerinde anlatıya ara verip izleyicilerden para toplar.[1]
Oyunun başlangıcında ve bitişinde kalıplara başvurur. Örneğin; Başlarken şu kalıp kullanılır:[1]
“ | Sühensâz-ı gülistan-ı nezaket Nihâl-i gonce-i bağ-ı zerafet Söyledikçe sergüzeşti verir bezme letafet Dinle imdi bende-i âcizden hoş bir hikâyet. |
„ |
Karakterler tanıtılıp şu uyarıda bulunulur:
“ | İsim isme, kisip kisbe,semt semte benzer, geçmiş zaman söylenir, yalan gerçek vakit geçer. | „ |
Sonda da şu kalıp kullanılır:
“ | Bu kıssadır bir mecmua kenarında kaydolunmuş, biz de gördük söyledik. Sakiye sohbet kalmazmış baki. Her ne kadar sürçülisan ettikse affola, inşallah gelecek defa daha güzel bir hikâye söyleriz. | „ |
Temsilcileri
değiştir- Aşkî
- Sururî
- Yusufi (XVII. yy)
Kaynakça
değiştir- ^ a b c d Türkiye'nin somut olmayan kültürel mirası. 1.baskı. M.Öcal Oğuz, Erdoğan Yavuz. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı. 2008. s. 67. ISBN 978-975-17-3368-9. OCLC 794360417.
- ^ Tülücü, Süleyman (2001). "Meddahlık ve Meddah Hikâyeleri ile İlgili Önemli Bir Eser" (PDF), 17. A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. ss. 173-190. 3 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Ağustos 2021.
- ^ a b Sekmen, Mustafa (1 Aralık 2009). "OYUNCU MEDDAH YA DA "KENDİ VE DİĞERLERİ" MEKANİZMASI". Tiyatro Araştırmaları Dergisi. 30 (30): 27-45. doi:10.1501/TAD_0000000249. ISSN 1300-1523. 3 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2021.
- Elçin, Şükrü (1992) [ilk olarak 1976 yılında yayımlanmıştır]. Türk Dünyası El Kitabı: Edebiyat. 3 (2. bas.). Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü. s. 370. ISBN 975-456-050-1.
- TDV İslâm Ansiklopedisi'nde meddah